23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 23 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sivil Diktatörlük... (2) soner@cumhuriyet.com.tr Fethedilmiş cumhurbaşkanlığının yeni atama ve onayları ile tam kadro fethedilen YÖK’ten beklenen karar çıktı; imam hatiplerin önünü açan karar için, ül- kenin fatihi AKP, cemaat takımından, üniversiteye gi- rişte fırsat eşitliğinin nasıl sağlandığına ilişkin açıkla- malar geliyor... Ortaöğretim kurumu ayrımı olmaksı- zın, sınavlara katılan öğrencilerin sorulara verdikleri yanıtlara göre durumlarının değerlendirileceği, eşitli- ğin böylece sağlandığı anlatılıyor... Zengin, bilimi, ekonomisi gelişmiş ülkeler, herhal- de çok aptalca iş yapıp hem ortaöğretim kurumları hem de öğrenciler arasında bilerek eşitsizlik, haksızlık yaratıyorlar. Kaynaklarını en verimli kullanıp gençle- rini en iyi şekilde yetiştirme çabası içindeki gelişmiş ekonomiler, demokrasilerde, en çok eğitim alan gençlerin çıkarları gözetilerek ortaöğretim kurumları çeşitlendirilirken kabaca üniversiteye öğrenci hazır- layan kurumlar ile mesleğe yönlendiren kurumlar ay- rımı yapılıyor. Sanılanın aksine, öncelik mesleğe yönlendirmenin nitelikli olabilmesidir. İnsan kaynağı israfı, gençlerin heder olmamaları için, gençler yetenek ve becerile- rine göre yükseköğrenim görmeden de meslek sahibi olabilmeye yönelik meslek okullarında yetiştirilirler. Mesleki eğitim pahalıdır ancak sonuçta hem öğren- cinin hem de kamu kaynaklarının israf edilmemesin- den yana işlev görürler. İş yaşamının gereksinimi olan ara teknik elemanı daha kısa yoldan hazırlamanın öte- sinde, öğrencinin yeteneğine göre seçtiği meslek da- lında yükseköğrenim için de kapıları açarlar. Özetle bizdeki eğitim sistemi çok yetersiz kalmakla birlikte bu mantık üzerinden meslek lisesi çıkışlıların hem ortaöğretim mezunu olarak iş bulabilecek be- cerileri, eğitimi kazanmış olmalarını öngörüyordu hem de kendi dalında yükseköğrenime geçişte avan- taj sağlıyordu. Sorun mesleki ortaöğretimin yatırım ve öğretmen açığı nedeni ile çok yetersiz kalmasıydı. Bir de meslek okulu olduğu halde, dünyada örneği gö- rülmeyen biçimde imam yetiştirmek üzere açılmış okul- ların, amip gibi siyaseten alınmış kararlarla sağlıksız büyütülmeleriydi.. Siz hiç dünyanın herhangi bir ülkesinde papaz ol- mak için okula alınmış gençlerin, kitlesel olarak dok- tor, yargıç, asker yetiştirildiğini duydunuz mu? Tabii ki önce papaz olmaya karar vermiş bir insanın son- radan fark derslerini vererek, kendini yetiştirerek üniversiteye girme, pozitif bilimlerde eğitim alma hak- kı olmalı. Bütün meslek okulları çıkışlılar için aslında aynı kriterler geçerlidir. Meslek okulları kontenjanla- rının gerçekten ara meslek elemanı yetiştirme ama- cı ile ilişkilendirilmeleri, kendi dallarındaki üst öğretim kurumlarında önceliklerinin olması koşulu ile zorun- ludur... Bizde din üzerinden siyaset yapma kolaycılığı ile gündeme gelen imam hatip liseleri kontenjanlarındaki patlamayla, imam yetiştirme amacı ile ilişkisiz kız öğ- renci alımı dahil, büyük bir sosyal sorun yaratıldı. AKP çoğunluk iktidarı, ılımlı İslamın sivil darbe yönetimi, ce- maati, imam kökenli doktor, yargıç, asker yetiştire- bilmeyi ideolojik kavgalarının odağına oturttu. Üni- versiteye öğrenci yetiştiren ortaöğretim proğramları ile yarışan müfredatlarla, kamu olanaklarında, öğret- men, araç gereç, bina.. torpil, imam hatiplere yapıl- makla yetinilmedi. Cemaatlerin büyük parasal güçleri buralarda okuyan çocuklara, sınav hazırlıklarına se- ferber edildi ki.. üniversiteye girme yarışında güçlü ol- sunlar.. Kaleye dikilen son bayrak, YÖK’ün fethinin ar- dından, YÖK’e aldırılan katsayı kararı. AKP iktidarlarında, sorumluluğunda, ortaöğretim ku- rumlarında eğitime, insana yapılmayan yatırımlar, iz- ledikleri çarpık ideolojiler bağlantılı ortaöğretim ku- rumlarında yaşanan çöküşü, on binlerle öğrencinin sı- fırı çekmesinin siyasi hesabını vermeleri gereken gün- lerde, gerçek bir yüzsüzlük, arlanmaz, sınır tanımaz sivil diktatörlük kültüründe yeni bir saldırı yaşandı. YÖK’te yıllardır yapılmaya çalışılan, yapılamayan katsayı operasyonu gerçekleştirildi. Aynı günlerde bir başka vahim, sivil diktatörlük ic- raatı da, aynı pervasızlık içinde, HSYK üzerinden yar- gı, yargıç bağımsızlığına çok büyük bir darbe daha vu- rulması örneği olarak yaşanıyor. Yandaş medya ön- ce tetikçilik görevini kusursuz yerine getirdi; Ergenekon yargıçları, savcıları üzerinden yargı bağımsızlığına sal- dırı olduğu izlenimi kamuoyu oluşturması ile bilinçlere kazındı. HSYK’de Adalet Bakanlığı aracılığıyla iktidar müdahalesinin boyutları hiç gündeme getirilmeden, Ergenekon yargıçları ve savcılarının icraatları, yani an- cak hukukun çiğnenmesi bağlantılı gündeme gele- bilecek atanmaları üzerinden, bir kez daha toplumu ikiye bölen kavga yaratıldı... Sonra asıl kavganın, Erdoğan hükümetinin birçok yargıç ve savcı atamasında doğrudan müdahale et- mesi kaynaklı olduğu ortaya çıksa da vatandaşlarımız bu gerçeği göremedi... Yargı bağımsızlığını ayaklar al- tına alan, yargıçların, savcıların özlük haklarına siya- si müdahale içerikli bir sivil darbe, operasyon daha böylece gerçekleştirildi... Türk sanayisinin yüzde 40’õnõ temsil edene İSO, reel sektördeki daralmanõn korkutucu boyutlara ulaştõğõnõ vurguladõ Tehlikenin farkõnda mõsõnõz? İSO’nun açõkladõğõ Türkiye’nin 2008’de En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu raporuna göre bu şirketlerin 2008’de satõş kârlõlõğõ, 2001 sonrasõndaki en düşük düzeye geriledi. Üretim ve istihdam başta olmak üzere ekonomik göstergelerde çift haneli olumsuzluklarla karşõ karşõyayõz. Gelecek yõllarda sorunlarõn daha da ağõrlaşmamasõ için şimdiden tedbir alõnmalõ. Tanõl Küçük: Krizde reel sektörün bu kadar yara almasõnõn tek nedeni sanayicinin yapamadõklarõ olmamalõdõr. Hükümet ve ekonomi yönetimi artõk ekonomiyi ön plana alsõn. Ekonomi Servisi - İstan- bul Sanayi Odasõ’nõn (İSO) açõkladõğõ ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2008 Yılı Raporu’na göre 2008, sanayi kuruluşlarõ açõ- sõndan 2001 sonrasõ dönemin en olumsuz yõlõ oldu. Şir- ketlerin 2008’deki satõş kâr- lõlõğõ da 2001 sonrasõndaki en düşük düzeye geriledi. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2008 Yõlõ Raporu’nu açõklayan İSO Yönetim Kurulu Başkanõ Tanıl Küçük, 2008’de sa- nayicinin hayatõnõ devam et- tirmek için kullandõğõ ens- trümanlarõn bir bir kaybol- duğunu belirterek, “Kriz- den en fazla Türk sanayi sektörü etkilendi. Bunun tek sorumlusu sanayici de- ğildir. 2008 kayıp bir yıl ol- du. Ama 2009’da 2008’i arayacağız. Türkiye’nin sorunlarını çözmek kolay değil. Bunları hep bera- ber çözeceğiz. Sanayicinin rekabet gücünü arttıracak ve üretimimizi devam etti- rebilmemiz için önlemlerin alınmasını istiyoruz. Şu an- da reel sektörün bu kadar yara almasının tek nedeni sanayicinin yapamadıkları olmamalıdır” dedi. Krizde Türkiye’nin en fazla küçülen, en yüksek işsizlik oranõna sa- hip ülke haline geldiğini ak- taran Küçük, “Türkiye eko- nomik ve sosyal sorunları- nı çözebilmek için hızlı bü- yümeye, bunun için de sa- nayiye ihtiyaç duyan bir ül- ke iken, ne yazık ki her ge- çen yıl kan kaybetmekte- dir. Türk sanayisinin yüz- de 40’ını temsil eden İSO olarak bu tehlikeli gidişe dikkat çekmeyi görevimiz addediyoruz” diye konuştu. 2008’de İSO 500 kapsa- mõnda dönem kar ve zarar toplamõnda en fazla düşüş yaşayan sektörün yüzde 347.7 ile elektrik sektörü ol- duğu, bunu yüzde 272.7 ile diğer imalat sanayisi izledi. İSO Başkanõ Tanıl Küçük, krizi aşmak için birtakõm tedbirler alõn- dõğõnõ ancak alõnan ted- birlerin ya geç kaldõğõnõ ya da daha sonra birtakõm değişikliklere gidildiğini, kalõcõ, nefes almayõ de- vam ettirici olmadõğõnõ vurgulayarak “Türk sa- nayisinde çok ciddi bir sıkıntı var. Bunu göre- bilmemiz lazım” dedi. Sektörlerin canlanma- sõ için vergi indirimine gi- dilmesi gerektiğini anla- tan Küçük, “İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükümüz çok ağır. OECD ortalama- sını hedef alarak istih- dam üzerindeki prim ve vergi yüklerinin den- gelenmesinin Türk sa- nayisinin rekabet gücü açısından yeterli olma- dığına inanıyoruz. Kri- zin reel sektörü daha fazla etkilemesinin önü- ne geçilmeli. Kriz baş- langıçta bizim değildi. Şimdi bu, maalesef bi- zim krizimiz haline ge- lebilme riskini taşıyor” dedi. Dikkatlerin ekonomide olmasõ gerektiğini, güçlü bir ekonomi yaratõlmasõ halinde bugün tartõşõlan birçok sorunun da tartõ- şõlõyor olmaktan çõkaca- ğõna inandõklarõnõ ifade eden Küçük, “Hele bu süreçte, bu kriz orta- mında reel sektörün ya- şamını devam ettirecek tedbirlerin kararlılıkla alınması gerektiğine inanıyoruz. Bunların geçici değil, kalıcı, pla- na, programa ve karşı- lıklı diyaloğa dayanan tedbirler olması gere- kir” diye konuştu. 2008 yõlõnda İSO 500 büyük sanayi ku- ruluşundan en olumsuz sonuçlarõn ça- lõşmanõn kârlõlõkla ilgili parametrele- rinde ortaya çõktõğõna dikkatin çekildi- ği raporda, ‘Özellikle vergi öncesi dö- nem kârõnda büyük bir erozyon söz ko- nusudur’ denildi. İSO 500 büyük sana- yi kuruluşu genelinde 2007’de vergi ön- cesi dönem kârõ cari fiyatlarla yüzde 22.7 oranõnda artarken geçen yõl ise yüzde 13.3 oranõnda küçüldüğü, özel sanayi ku- ruluşlarõnda ise vergi öncesi dönem kâ- rõnda küçülmenin cari fiyatlarla yüzde 21.3 sabit fiyatlarla da yüzde 30.4 ol- duğu belirtildi. Raporda, şu görüşlere yer verildi: “2008’de sanayi kuruluşlarında ver- gi öncesi dönem kârı oldukça küçü- lürken zarar rakamları büyümüştür. 2008’de İSO 500 genelinde zarar tutarı 2007’ye göre cari fiyatlarla yüzde 450 artarken bu artış özel ku- ruluşlarda yüzde 340 ve kamu kuruluşlarında da yüzde 7 bin 336 ile çok yüksek dü- zeyde ol- muştur. İSO’nun ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Ku- ruluşu 2008 Yõlõ Raporu’nda ilk sõrayõ, geçmiş yõllarda olduğu gibi yine Türkiye Petrol Rafi- nerileri (TÜPRAŞ) aldõ. TÜPRAŞ, 2008 yõlõnda 27 milyar 732 mil- yon 867 bin 295 liralõk net üretimden satõşla bi- rinci oldu. TÜPRAŞ’õ 6 milyar 249 milyon 112 bin 724 liralõk net üretimden satõşla Elektrik Üretim Genel Müdürlüğü (EÜAŞ) izlerken üçüncü sõrayõ 6 milyar 6 milyon 491 bin 811 lira ile Ford Otomotiv aldõ. Rapora göre, 2008 yõlõnda istihdam hariç diğer göstergelerde ilk 50 kuruluşun ağõrlõğõ oldukça yüksek oranlar- da gerçekleşti. 2007’de üretimden satõşlarõn yüzde 49.8’i ilk 50 kuruluşa aitken bu oran 2008’de 2.8 pu- an artarak yüzde 52.6’ya yükseldi. Bu artõşta 2008’de özellikle petrol ve ana metal sanayisi ürünlerindeki büyük fiyat artõşlarõnõn etkili olduğu kaydedildi. İlk 10’un 5’i Koç’tan İSO listesinin ilk 10 şirketini Koç Holding şirketleri oluşturdu. 2007’de 7. sõrada bulunan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklõğõ, 1 milyar 772 milyon 395 bin 715 lira kârla 2008 yõlõnda ilk sõraya yerleşti. 2008’deki en önemli değişim, bir kamu kuruluşunun kârda ilk sõraya yerleşmesi oldu. İkinci sõrada, geçen yõ- lõn dördüncüsü Philsa Philip Morris Sabancõ 729 milyon 201 bin 66 lira ile yer aldõ. Akçaabatköftesitescillendi, köfteciler sevindi Ekonomi Servisi - Akçaabat köftesi tescillendi. Trab- zon Ticaret ve Sanayi Odasõ’nõn başvurusu üzerine ince- lemesini tamamlayan Türk Patent Enstitüsü Akçaabat köf- tesine coğrafi işaret tescili verdi. Akçaabat köftesinin ar- tõk belli bir standartla üretilecek olmasõ Akçaabatlõ köfte- cileri sevindirdi. Akçaabat köftesinin 100 yõla uzanan bir tarihi olduğu- nu söyleyen Akçaabat Köftesi Standartlarõ Ko- ruma Derneği Başkanõ Mehmet Kırandi “Tes- cille birlikte bu bayrak şu anda gökyüzünde dalgalanıyor” dedi. Ak- çaabat köftesini artõk dün- yanõn tanõdõğõnõ ifade eden Kõrandi, “Tanınır- lık, beraberinde kalite ve standart olgusunu da getiriyor. Tescille birlikte, ‘Ak- çaabat köftesi yapıyorum’ diyen herkes derneğimize üye olacak, belgeyi işyerine asacak ve böylece dernek ta- rafından denetlendiğini ilan edecek” diye konuştu. Kõ- randi, dünyada karõşõmõ en az olan köfte konumundaki Ak- çaabat köftesinin standardõnõ yükselteceklerini belirtti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu ve Enerji Çalışma Grubu ile bir araya geldi. Yıldız, hem liberalleşme hem de özelleştirme sürecindeki enerji sektörü için fikir alışverişinin öne- mine değinerek “Piyasaların daha iyi oluşabilmesi, hem dağıtım hem de üretim şir- ketlerinin özelleşmesinden tutun da doğalgaz piyasasının liberalleşmesine kadar bir- çok konuda görüş alışverişinde bulunduk” dedi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da gündemdeki konuların enerji piyasalarının liberalleş- mesi, enerji arz güvenliği ve yenilenebilir enerji olduğunu ifade etti. Emekli maaşõnda farklar ödenecek Ekonomi Servisi - Emekli, malul- lük, vazife malullüğü, dul ve yetim ay- lõğõ alanlara fark tutarlarõ 1 Temmuz 2009’dan geçerli olmak üzere 24 Tem- muz 2009’dan itibaren ödenecek. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan- lõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada, ka- mu personelinin maaşlarõnõn hesabõna esas tutulan katsayõlarõn 2009 Merke- zi Yönetim Bütçe Kanunu ile yeniden belirlendiği hatõrlatõldõ. 1 milyon 816 bin 961 kişinin fark tutarlarõnõn aylõk almakta olduklarõ banka ve PTT şu- belerine gönderileceği bildirildi. Açõklamada, aylõklarõnõ üçer aylõk dönemler halinde alanlardan, 1. grupta aylõk alanlara temmuz ayõ ol- mak üzere 1 aylõk tutarõnda, 2. grup- ta aylõk alanlara temmuz ve ağustos ayõ olmak üzere 2 aylõk tutarõnda, 3. grupta aylõk alanlara temmuz, ağus- tos ve eylül ayõ olmak üzere 3 aylõk tutarõnda aylõk farkõ tahakkuk ettiri- leceği kaydedildi. Vista’da burs coşkusu Ekonomi Servisi - Dilek Sabancı tarafõndan ku- rulan Vista Turizm önceki akşam Sertab Erener’in şarkõlarõ eşliğinde 20. yõlõnõ kutladõ. Dilek Sabancõ’nõn ev sahipliğinde Sakõp Sabancõ Müzesi’nde düzen- lenen gecede, Vista’nõn yeni sosyal sorumluluk pro- jesi tanõtõldõ. Projeyi tanõtan Dilek Sabancõ, “Vista olarak 10 yıl müddetle, her sene turizm meslek yüksek okullarında okuyan başarılı öğrenciler- den 240 genç arkadaşımıza, gelecekteki meslek- taşlarımıza burs vereceğiz” dedi. Gecede 2 bin 400 öğrenciyi kapsayan burs projesi için, projenin ko- ordinasyonunu yürütecek Sabancõ Vakfõ ile Vista ara- sõnda işbirliği protokolü imzalandõ. Sabancõ Vakfõ Mütevelli Heyeti Başkanõ Güler Sabancı “Vakıf ola- rak ilk defa Vista gibi bir kuruluşla sosyal so- rumluluk projesi için imza atıyoruz. Diğer ku- ruluşları da bekleriz” dedi. ‘Sanayide ciddi sõkõntõ var, bunu görün’ Raporda, krizin şiddetini arttõrma- sõyla birlikte üretim, ihracat ve istih- damda büyük çaplõ düşüşler yaşandõğõ ifa- de edildi. 2008 genelinde sanayi istihda- mõnõn yüzde 0.4 küçüldüğü belirtilen İSO ra- porunda “Sanayi istihdamındaki düşüş ne yazık ki bu yılın çeyreğinde artarak devam etmiştir. İlk çeyrekte sanayi sektörü istih- damı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.4 düşmüştür” denildi. Çalõşan yo- ğunluğunun 2003’ten itibaren azalõş trendi için- de olduğu ifade edilen raporda, özel kuru- luşlarda 2003’te 2.3 ile tepe yapan çalõşan yo- ğunluğunun 2008’de 1.6 ile en düşük sevi- yesine gerilediği kaydedildi. Raporda, 2008’in sonuna doğru kurda- ki yükselişin İSO 500’deki sanayi kuru- luşlarõnõn kaynak yapõsõnda önemli öl- çüde bozulmaya yol açtõğõ vurgula- narak “İSO 500 kapsamındaki özel kuruluşlarda 2007’de yüz- de 47.9 olan kaynak yapısı içinde toplam borç oranı 2008’de yüzde 54.4’e yükseldi” ifadesi- ne yer verildi. İstihdam eridi TÜPRAŞ yine lider oldu Kârda büyük erozyon yaşandı TÜSİAD’ın gündeminde yenilenebilir enerji var Dilek ve Güler Sabancı düzenlenen gecede Vista’nın yeni projesini tanıttı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle