Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Sigaralı Son Gün
Bugün kahvehane, bar, restoran, meyhane gibi
umuma açık, kapalı alanlarda, serbestçe sigara içile-
bilecek son gün. Yarından başlayarak, bu gibi yerlerin
açık alanları dışındaki mahallerde tütün ürünleri kulla-
nımı yasak.
Baştan belirteyim, bizde yaygın adlandırılışı sigara
yasağı olan uygulamayı prensipte destekliyorum.
Şu anda desteklememin fazla bir anlamı yok gibi gö-
rünebilir. Bekâra karı boşamanın (Ne kadar seksist er-
kek merkezci bir deyiş! Aslında bekâra eş boşamak den-
mesi gerekirdi ya, neyse...) kolay olması gibi, tütün kul-
lanmayanın yasağı desteklemesi de kolay. Ben de do-
kuz aydır tütün kullanmadığıma göre...
Ancak söylemem gerekir ki, sonu buraya varacağı bel-
li olan yasaklama kampanyasının başlangıcında, daha
ağzımdan düşürmediğim pipomdan ayrılmamıştım ve
ilke olarak bu kampanyayı yine destekliyordum.
Desteğimin baş nedeni, kimsenin kendi özgürlüğü adı-
na başkasına zarar vermemesi düşüncesinden kay-
naklanıyordu.
İki yıl kadar önce, bir ara kısa süre birlikte çalıştığı-
mız büyük oyuncu Haluk Bilginer’in tütünü bıraktığı gün-
lerine kısmen tanık oldum. Birinci nedeni, sigara içerek,
yeni doğmuş çocuğunu pasif içici haline sokup zehir-
lememek kaygısıydı.
Onu hayranlıkla izlerken, benim aklımda yoktu tü-
tünden vazgeçmek...
Ancak, bu kampanyayı ilke olarak içtenlikle des-
teklerken, aşırılıklar, sapmalar, saptırmalar ve abartıla-
rı görmezden gelemeyiz, gelmemeliyiz.
Yukarıda da belirtilmeye çalışıldığı gibi, kampanya-
nın esas dayanağı, sigara içmeyenlerin özgürlüğü, ya-
ni pasif içici durumuna düşmemek haklarıdır. Bunun öte-
sindeki mülahazalar yanlıştır.
Hele hele son zamanlarda ülkemizdeki kimi yayın or-
ganlarında görünen, sigaranın dinen yasak ve günah ol-
duğu görüşü, kişinin özgürlüğüne yönelik bir kampan-
yayı tümden saptırma tehlikesi mevcuttur.
Laik devlet din bekçiliği, günah gözcülüğü yapmaz,
sigara yasağında tütünün dinen mubah görülmemesi ge-
rekçe oluşturamaz. Zaten Kutsal Kitap’ta da böyle bir
yasak yoktur, olamaz da, çünkü o kitap indirildiğinde,
tütün o dünyada yoktu.
Kişiyi kendine zararlı bir alışkanlıktan vazgeçirme, ki-
şiyi kişiden koruma gerekçesi de sigara yasaklarına da-
yanak yapılamaz. Çünkü demokrasilerde, devletin ki-
şiyi kendi kendisinden korumak gibi, yalnızca engizis-
yona özgü bir yetkisi olamaz.
Devlet kişiyi eğitmek ve donanımlı hale getirmekle yü-
kümlü olabilir ama, yükümlülüğü orada biter, öteye geç-
mez.
Demokrasilerde, devlet kişiyi başkalarından gelecek
kötülüklerden korur, ancak ceza yasaları aracılığıyla...
Sigara yasaklarının ilk adımlarının ABD’den başladı-
ğı ve bu ülkenin yerküreyi birey ve topluluk olarak en
fazla kirleten diyar olduğu düşünülürse, çevre temizli-
ği savının içten olmadığı, hatta bir aldatmaca olduğu da
açıkça görülür.
Hatta diyebiliriz ki, bu durum tütün yasağının tek ge-
çerli gerekçesini de önemli ölçüde zedeler. Öyle ya! Baş-
kalarını pasif içici yapıp zehirlemeye hakkı olmayan in-
sanlar, nasıl olur da onun yaşadığı gezegeni yaşanmaz
hale sokmak hakkına sahip olabilirler?
Bu açıdan baktığımızda, çıkarcı ve sığ kafalı Ameri-
kalının sigara yasağı mavalını ya ahmaklık ya da iki-
yüzlülük olarak niteleyenlere karşı söyleyecek bir şey bu-
lamıyorum.
Bu arada, Türkiye’de uygulamayı yasağın amacının
çerçevesinin dışına taşırarak, işkenceye çevirmemek ge-
rektiğinin altını da bir daha çizmek isterim.
Demokratik ülkelerde toplumsal yaşamda esas olan
yasak değil, özgürlüktür, yasaklar yalnızca başkalarının
özgürlüklerini korumak için getirilir ve onunla sınırlı ka-
lır, yoksa amaç bizde olduğu gibi yasakçılık değildir.
Nice hayırlı, özgürlükçü, dumansız günler dileğiyle...
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Emekli albayın
intiharına
takipsizlik
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sincan Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ, PKK
itirafçõsõ Abdulkadir
Aygan’õn iddialarõnõn
ardõndan intihar eden
emekli Jandarma Albay
Abdülkerim Kõrca’nõn
ölümüyle ilgili olarak,
“alenen intihara teşvik”
suçundan yürüttüğü
soruşturmada,
“kovuşturma yapõlmasõna
yer olmadõğõna” karar
verdi. Edinilen bilgiye
göre Cumhuriyet Savcõsõ
Adem Derin tarafõndan
verilen kararda, “Somut
olayda maktul hakkõnda
muvazzaf subay olduğu
dönemle ilgili olarak,
basõn ve yayõn
organlarõnda, daha önce
kendisi ile birlikte olduğu
iddia edilen, yurtdõşõnda
bulunan bir şahsõn
beyanlarõna dayanõlarak
birtakõm iddialarõn yer
almasõnõn, maktulü intihar
eylemine azmettirme,
teşvik etme veya
kuvvetlendirme olarak
nitelendirilemeyeceği
açõktõr” dedi.
Bakan zehirli
ishal oldu
Yurt Haberler Servisi
- Trabzon’un Şalpazarõ
ilçesinde, TBMM
Başkanõ Köksal Toptan
ile yakõn koruma memuru
Güngör Ataman’õn babasõ
İsmail Ataman’õn cenaze
törenine katõlan
Bayõndõrlõk ve İskân
Bakanõ Mustafa Demir,
törenin ardõndan
Samsun’a gitmek üzere
çõktõğõ yolda
rahatsõzlanarak
Giresun’un Görele Devlet
Hastanesi’ne kaldõrõldõ.
Bakan Demir’e amipli
dizanteri (zehirli ishal)
teşhisi konuldu.
OYP’de tercih
süresi uzatıldı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanlõğõ
(MEB), Ortaöğretime
Yerleştirme Puanlarõna
(OYP) göre tercih yapma
süresini, yeni görev
yerleri henüz belli
olmayan hâkim ve
savcõlarõn çocuklarõnõn ve
tercihini
yetiştiremeyenlerin
durumunu göz önünde
bulundurarak 23 Temmuz
2009 Perşembe gününe
kadar uzattõ. Tercihler,
öğrenci velisi tarafõndan
“http://www.meb.gov.tr”,
“http://oges.meb.gov.tr”
veya “http://e-
Okul.meb.gov.tr”
adreslerinde yayõmlanan
tercih listelerindeki
okullarõn tercih kodlarõna
göre bireysel olarak
yapõlacak.
Defter çocuğun
başına geldi
Yurt Haberleri
Servisi - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan
Konya’daki temaslarõ
sõrasõnda valilik
ziyaretine giderken
Mevlana Caddesi
üzerinde, elinde bulunan
oyuncak ve not
defterlerini çocuklara
doğru fõrlattõ. Bu sõrada
bir not defteri 7-8
yaşlarõnda bir erkek
çocuğun kafasõna isabet
etti. Çocuk, başbakanlõk
korumalarõ tarafõndan
konvoyda bulunan
ambulansdaki sağlõk
görevlilerine tedavi
ettirildi. Başbakanlõk
korumalarõ, gazetecilerin
görüntü almasõnõ
engelledi.
Hassa’da 3 PKK’li
öldürüldü
Yurt Haberler Servisi
- Hatay’õn Hassa ilçesi
kõrsalõnda devriye görevi
yapan jandarma ekipleri,
bir grup PKK’li ile
karşõlaştõ. Teröristlerle
güvenlik güçleri arasõnda
çõkan çatõşmada, 3 terörist
öldürüldü.
Başbakan Erdoğan, Ankara-Konya yüksek hõzlõ tren projesi için düğmeye bastõ
‘Git gel Konya 2.5 saat’
Başsavcõlõk ‘Siyasi Partiler Kanunu’na aykõrõlõk’ suçundan dokunulmazlõklarõnõn kaldõrõlmasõnõ istedi
9 DTP’li hakkõnda fezleke
KONYA (Cumhuriyet) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Ankara-
Konya Yüksek Hõzlõ Tren projesi için
düğmeye bastõ. Erdoğan, “‘Git gel
Konya 6 saat sürdü’ lafı tarih olsun
dedik. Şimdi yeni bir tarih yazıyoruz.
Yenisi şu, ‘Git gel Konya 2.5 saat ol-
sun’ dedik. Bundan böyle ‘kara tren
gecikir’ değil, ‘hõzlõ tren yetişir’ di-
yeceğiz” dedi.
Erdoğan, 40 yõldõr demiryollarõna
önem verilmediğini söyledi. Erdoğan,
“Biz geldik, biz döşüyoruz. ‘Ata-
türkçüyüz’ diyorlar. Atatürk kalksa
bunların hepsini mezara gömer. İf-
tira atmakla bir yere varamazsınız”
dedi.
Törende Başbakan Erdoğan’dan ön-
ce kürsüye çõkan Ulaştõrma Bakanõ Bi-
nali Yıldırım konuşmasõnõ uzatõnca,
Erdoğan aralarõnda bir boş koltuk bu-
lunan Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çu-
bukçu’yu yanõna çağõrdõ. Erdoğan, Çu-
bukçu’ya konuşmanõn uzadõğõnõ söy-
leyince, Bakan Çubukçu, kürsüye doğ-
ru, “mola” işareti yaptõ. Başbakan’a dö-
nüp, “İşaret ettim” diyen Çubuk-
çu’yu gören Yõldõrõm, konuşmasõnõ
hemen bitirdi. Törende konuşan Er-
doğan, eskiden herkesin havayolu ve
trenle yolculuk yapamadõğõnõ belirte-
rek, “Ülkemizin çok ciddi bir kısmı
havayoluyla seyahat edebiliyor. İn-
şallah hızlı trenle de neticeye ulaştı-
ğımızda onu da göreceksiniz, yine va-
tandaşlarımızın çok ciddi bir kısmı
inşallah hızlı trenle de seyahat ede-
bilmenin hazzını tadacaktır. Nice in-
sanımızı karayollarındaki trafik ka-
zalarında kaybettik. İnşallah bura-
da da bu durumu minimize edece-
ğiz” diye konuştu.
Ulaştõrmayõ, yeni bir bakõş açõsõyla
ele alacaklarõnõ ifade eden Erdoğan,
Marmaray, Ankara-Eskişehir hõzlõ tren
ve 9 bin 500 kilometre bölünmüş yol
çalõşmalarõnõ örnek verdi. Erdoğan, “7
yıl önce söylediklerimize, bizim pro-
jelerimize ‘hayal, rüya’ diyenler söy-
leyecek söz bulamıyor. İnanmak
yolun yarısını kat etmektir. Biz
inandık. Evet, inanmak, azim öyle
bir şey ki tekeden bile süt çıkartır.
O kadar önemli” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanõnõ “demir
ağlarla ördüklerini” belirten Erdoğan,
Ankara-Sõvas, Eskişehir-İstanbul, An-
kara-İzmir hõzlõ tren hatlarõyla ilgili ça-
lõşmalarõn devam ettiğini, Konya-An-
kara hattõnõn alt yapõ çalõşmalarõnõ ta-
mamladõklarõnõ önümüzdeki yõlõn so-
nunda açõlõşõnõ gerçekleştireceklerini
anlattõ. Erdoğan, kendilerinden önce 40
yõl demiryollarõna önem verilmediği
belirterek şöyle devam etti:
“İnşallah Konya-Ankara hızlı tren
hattı tamamlandığında Konya da
Yüksek Hızlı Tren’le adını dünyaya
duyuracak. Bu alandaki az sayıda
dünya şehrinden biri olma özelliği-
ne kavuşacak. İşte ‘Git gel Konya 6
saat sürdü’ tarih olsun dedik. Şimdi
yeni bir tarih yazıyoruz. Yenisi şu,
‘Git gel Konya 2.5 saat olsun’. Yani
Ankara ile Konya deyim yerindey-
se kapı komşusu oluyor. Bundan
böyle ‘kara tren gecikir’ değil, ‘hõzlõ
tren yetişir’ diyeceğiz.”
Konuşmalarõn ardõndan Başbakan
Erdoğan, Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõl-
dõrõm, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanõ Ömer Dinçer, Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu ve diğer yetkililerle ray
kaynak makinesinin düğmesine basa-
rak ilk kaynağõ yaptõ.
‘Atatürk kalksa bunların
hepsini mezara gömer’
Törenin ardõndan Selçuklu Beledi-
yesi Spor Salonu’nda düzenlenen AKP
Konya İl Kongresi’nde konuşan Er-
doğan, 40 yõldõr demiryollarõna önem
verilmediğini söyledi. Erdoğan, “Biz
geldik, biz döşüyoruz. ‘Atatürkçüyüz’
diyorlar. Atatürk kalksa bunların
hepsini mezara gömer. İftira at-
makla bir yere varamazsınız” dedi.
7 yõl boyunca milletin iradesini
yok saymaya çalõşanlar olduğunu sa-
vunan Erdoğan, “Ama güçlü bir
AKP iradesini görünce hepsi geri vi-
tese taktılar. Türlü taktiklerle kir-
li oyunlarla, çirkin senaryolarla
millet iradesini gölgelemek istediler.
Çetelerle, mafyayla, hukuk dışı-
lıkla, hukuku zorlayarak, provo-
kasyonlarla üzerimize geldiler, hâ-
lâ geliyorlar. Hiçbirinde geri adım
atmadık. Taviz vermedik, bundan
sonra da geri adım atmayacak, yıl-
gınlık, bıkkınlık göstermeyeceğiz”
diye konuştu.
ESKİ AKP’Lİ BAŞTÜRK İSTANBUL BELEDİYESİ GENEL SEKRETERİ OLDU
CHP’li Kart’tan Adem Baştürk sorusu
ANKARA/SEYDİŞEHİR
(Cumhuriyet) - CHP Konya
Milletvekili Atilla Kart, eski
AKP Kayseri Milletvekili Adem
Baştürk’ün İstanbul Büyükşehir
Belediyesi (İBB) genel sekreteri
olarak görevlendirilmesini
TBMM gündemine taşõdõ. Kart,
“Adem Baştürk ve diğer bağ-
lantılı sanıklarla ilgili davalar
sonuçlanmadan ve 2001 yı-
lı itibarıyla doğmuş olan 400
trilyon civarındaki kamu
zararı failler ve sorumlular-
dan tazmin edilmeden zararın
sorumlularının yeniden İBB
bünyesinde görevlendirilmele-
ri kuşku ve eleştirilerimizin
doğruluğunu bir kez daha gös-
termiştir” dedi.
Kart, Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn yanõtlamasõ istemiyle
verdiği soru önergesinde Baş-
türk’ün 22. yasama döneminde
milletvekili olmadan önce de İs-
tanbul belediyesinde görev yap-
tõğõnõ ve bu görevlerden dolayõ
zimmet, ihaleye fesat karõştõr-
mak, görevi ihmal ve kötüye kul-
lanmak suçlarõndan fezlekeleri
bulunduğunu ve dokunulmazlõğõ
nedeniyle yargõlanamadõğõnõ
anõmsattõ. Kart, “Adem Baştürk
hakkında İBB’de görev yaptı-
ğı dönemde süreklilik kazanan
ve organize suç örgütü ilişkisi
boyutlarına ulaşan yargılama
dosyaları vardır. Baştürk’ün
sanık sıfatıyla yargılandığı dos-
yalarda, kamu idaresinin gü-
venilirliğini ve işleyişini ihlal
eden suçlamalar yoğundur. Gü-
venilirliği konusunda yoğun
suç dosyaları bulunan bir kişi-
nin, İstanbul Büyükşehir Bele-
diyesi gibi orta ölçekli bir dev-
let büyüklüğünde olan bir ku-
rumda genel sekreter olarak
görevlendirilmesinin temiz top-
lum-şeffaf devlet anlayışıyla
bağdaşmayacağı açıktır. Şaibeli
olmaktan öte yoğun ve örgütlü
suç ilişkileri içinde bulundu-
ğuna dair yargılama dosyaları
bulunan bir kişinin ısrarla ve
talimatla genel sekreter ola-
rak görevlendirilmesinin hiçbir
haklı, inandırıcı ve makul bir
gerekçesi olamaz” dedi.
Başbakan Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Devlet Demir-
yolları Genel Müdürü Süleyman Karaman, Konya’nın Pınarbaşı mevki-
inde düzenlenen Ankara-Konya yüksek hızlı demiryolu ilk ray kaynağı-
nın yapılması törenine katıldı. (Fotoğraf: AA)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, DTP
Genel Başkanõ Ahmet Türk ile mil-
letvekilleri Sabahat Tuncel, Osman
Özçelik, Ayla Akat Ata, Fatma Kur-
tulan, İbrahim Binici, Sevahir Ba-
yındır, Selahattin Demirtaş ve Aysel
Tuğluk’un “Siyasi Partiler Kanu-
nu’na aykırılık” suçundan dokunul-
mazlõklarõnõn kaldõrõlmasõ için fezleke
hazõrladõ. Cumhuriyet Başsavcõvekili
İbrahim Özyurt tarafõndan hazõrlanan
fezlekede, Yargõtay Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ’nca başlatõlan soruşturma-
da, Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na
suç duyurusunda bulunulduğu anõm-
satõldõ. Bu suç duyurusu üzerine ya-
põlan soruşturmada, Anayasa Mahke-
mesi’nin Yargõtay Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ tarafõndan düzenlenen iddia-
nameyle ilgili henüz karar vermediği
kaydedilen fezlekede, “şüphelilerin
milletvekili olmaları ve haklarında-
ki soruşturmanın yürütülme şeklinin
farklı olması sebebiyle, milletvekili
olan şüphelilerin bu evraktan ayrı-
larak basın soruşturma sırasına
kaydına, diğer şüpheliler hakkındaki
evrakın ise başka bir soruşturma ev-
rakı üzerinden yürütülmesine karar
verildiği” belirtildi.
Fezleke Adalet Bakanlığı’nda
Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’nõn 16 Kasõm 2007 tarihli iddiana-
mesinde yer verilen, DTP milletve-
killeri Tuncel, Özçelik, Ata, Türk,
Kurtulan, Binici, Bayõndõr, Demirtaş ve
Tuğluk ile ilgili iddialarõn ve açõkla-
malarõn aktarõldõğõ fezlekede, “2820 sa-
yılı kanunun 78. ile 96. maddeleri
arasında tarif edilen yasakların par-
ti yönetim organlarında yer alan ki-
şiler tarafından yapılması halinde
2820 sayılı kanunun 117. maddesi ge-
reğince cezalandırılmaları gerekti-
ği; şüphelilerin eylemlerinin her bi-
rinin yasada belirtilen yasaklar kap-
samında kaldığı” ifade edildi. “Şüp-
helilerin milletvekili olmaları sebe-
biyle haklarında soruşturma ve ko-
vuşturmanın yapılabilmesinin, ana-
yasanın 83/1. maddesinde düzen-
lendiği” belirtilen fezlekede, söz ko-
nusu milletvekillerinin 2820 sayõlõ ka-
nunun 117. maddesine muhalefet su-
çundan dokunulmazlõklarõnõn kaldõ-
rõlmasõ gerektiği kaydedildi. Fezleke,
TBMM Başkanlõğõ’na sunulmak üze-
re Adalet Bakanlõğõ’na gönderildi.
İDO ve İGDAŞ için özelleştirme kararı
DENİZ TATARER
Ekonomik darboğaza giren İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi (İBB) belediyenin en kârlõ şirketlerinden
olan İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) AŞ ile İstanbul
Gaz Dağõtõm Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (İGDAŞ)
özelleştirilmesi için düğmeye bastõ. Özelleştirmelere
ilişkin İBB Plan Bütçe Komisyonu’nca hazõrlanan ve
şirketlerin tüm hisselerinin satõşõnõ öngören rapor, mu-
halefet partilerinin ret oyu vermelerine karşõn AKP’li
üyelerin oyçokluğu ile İBB Meclisi’nde kabul edildi.
İBB Plan Bütçe Komisyonu’nca hazõrlanan ve dün
İBB Meclisi’ne sunulan rapora göre, İDO ve İG-
DAŞ’da İBB ve bağlõ diğer kuruluşlarõna ait tüm his-
seler satõşa çõkarõlacak. Rapora göre şirketler, “blok
satış” ya da “halka arz” şeklinde özelleştirilebile-
cek. Özelleştirme sürecince İBB Meclisi’nce karara
bağlanmayan konularda ise son karar yetkisi İBB Baş-
kanõ Kadir Topbaş’a ait olacak. Raporda, İGDAŞ his-
selerinin tamamõnõn satõlmasõ durumunda yüzde 10 his-
senin İBB’ye bedelsiz olarak devredilmesi ve yöne-
tim kurulunda İBB’nin temsil edilmesi isteniyor.
Şirketlerin satõşõ ile ilgili hazõrlõklar sürerken şirket-
lere yabancõ firmalarõn ilgi gösterdiği öğrenildi.
BELEDİYE ŞİRKETLERİNE YABANCI FİRMALAR İLGİ GÖSTERİYOR