Katalog

CMYB C M Y B 18 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU İçi Boşalan DemokrasilerdeMuhalefet “Demokrasi artık içi boş bir sözcük. Demokrasi, bu sözcüğe inanmayanların bayrağı haline geldi. Bildi- ğimiz, tanıdığımız demokrasi bitti. Demokrasi bundan böyle farklı bir şekil alacak... Siyasi partiler aracılığıyla biçimlenen ‘temsili demokrasinin’ sonuna gelindi. Bundan böyle aşağıdan yukarı doğru internetle (-“yes web can!”-) Obama misali örgütlenen ‘katılımcı de- mokrasilerin’ çağı başlıyor.” (16 Temmuz, Corriere del- la Sera) Bu sözler, Beppe Grillo’ya ait. Grillo, Çizme’nin ün- lü komedyeni. Siyasi “stand-up”ları yüzünden Berlusconi med- yasından sürülen komedyen, 2000’lerden bu yana “si- yasi muhalif”, “siyasi eylemci” olarak kendisine ye- ni bir isim ve yeni bir kariyer edindi. Dünyanın “en çok ziyaret edilen on internet sitesi” arasında yer alan “beppegrillo.it” adresinde artık bu yeni kimliğiyle sivrilen eylemci; politik faaliyetlerini “in- ternet ağı” üzerinden yürütüyor. Adam almayan “meydan gösterilerinde” de taraftarlarıyla buluşuyor… Ekrandan kovulan sanatçı başka deyişle sahaya, “meydanlara” indi! “Meydanların” etkisini de “inter- net” aracılığıyla yaydı. Fosilleşen, halktan kopan siyasi sınıfın tersine bu Grillo olgusunun ardında hiçbir siyasi parti mecrasına akamayan ve alttan yükselen; sesini, kimliğini böy- le meydanlarda, internet bloglarında arayan bir halk isyanı var. Grillo işte o isyanın “sözcülüğünü” yapıyor. Ve sos- yolojik bir olguya tekabül ettiğinden, analizlerine -gi- rişteki “Corriere della Sera” alıntısında olduğu gibi tıp- kı- ünlü siyaset uzmanlarının görüşleriyle eşdeğer önem atfediliyor…. Uzun uzun böyle “Grillo”dan bahsetmemin nede- ni, Çizme’de “muhalefetin” artık bu tür hareketler üze- rine yükselmesi…. Sol, malumunuz olduğu gibi geçtiğimiz yılın genel seçimlerinde -heyhat!- İtalyan parlamentosundan si- lindi. Merkez sol adına varlık gösteren tek parti -De- mokratik Parti- de o gün bugün “liderlik” ve “kimlik” krizine girdi… “İlkeler partisinin” yükselişi Rönesans’tan beri Avrupa’nın laboratuvarı olan ül- kede şimdi bir yanda Berlusconi gibi tüm medya ve siyaset sahnesini güçlü “şahıs partisiyle” kaplayan, tekeline alan dev bir aktör var… Diğer yanda böyle Grillo ve Grillo benzeri isimler etrafında toplanan “si- yasi hareketler...” Bir dönemin ünlü temiz eller savcısı Antonio Di Pietro ismiyle anılan “İlkeler İtalyası” partisi, işte Grillo’nun -halk arasında son derece de popüler olan- bu siyaset hareketiyle dirsek temasında ve bu hareketle yan yana bir çeşit “muhalefet takı- madası” işlevi üstlendi. “Geleneksel partilerin” yöntemlerinin eskisi gibi tı- nı getirmediğini gören Di Pietro, Grillo hareketi ile gi- derek internette (bloglar, imza kampanyaları vs.) hız aldı. Ve geçtiğimiz ayki son Avrupa Parlementosu se- çimlerinde, yüzde 2 ile sınırlı oy oranını dörde katla- yarak yüzde 8’ e sıçradı… Popüler eylemci Grillo desteği ile beraber, Di Pi- etro’nun “marka isim fenomeni” bu sıçrayışta belir- leyici oldu... İktidarı kişiselleştiren Berlusconi karşısına mu- halefeti kişiselleştirmeyi seçen Di Pietro, siyaset kam- panyasını şimdi Berlusconi’ye karşı “iyi-kötü- çirkin” misali bir “spagetti western” anlayışı üzerine kurmuş durumda: “Berlusconi kanunsuzluğu temsil ediyorsa, ben ka- nunun adamıyım!” “Berlusconi yalancıysa, ben sözünün eriyim!” “Berlusconi yozluk, yolsuzluksa; ben dürüst ve te- mizim!” Di Pietro partisi “İlkeler İtalyası”nın mesajları bun- lar... “Sansür duvarını” delmek Bu mesajların yanı sıra Di Pietro yepyeni bir şey da- ha yapıyor. Perşembe günkü yazımda (16 Temmuz) anlattığım gibi, muhalefeti ulusal sınırlardan çıkarıp küresel düzleme taşıyor. Berlusconi medyasının şartlanmaları ve yönlen- dirmesinin etkisindeki İtalyan kamuoyuna ulaşmanın tek yolunu, “küresel köyün medya organlarını” kul- lanmakta bulan Di Pietro; böylelikle bir taşla iki kuş vuruyor. Berlusconi’nin Çizme’ye dayattığı “siyasi sansür du- varını”, “küresel köy medyasıyla” delen eski temiz el- ler savcısı; 9 Temmuz’da yaptığı gibi “Herald Tribu- ne”a 50 bin Avro verip tam sayfa “ilan” bastırdığın- da Çizme medyası bunu görmezden gelemiyor. “İtalyan demokrasisinin fiili diktatörlüğe dönüş- memesi adına uluslarası camiadan (Çizme’ye) baskı talep ediyorum!” şeklinde koskoca bir Antonio Di Pi- etro fotoğrafı ve imzasıyla verilen ilan günlerce ko- nu oluyor. Bu hem Di Pietro’nun küçük partisine, kendisini kat- bekat aşan reklam olanağı sağlıyor. Hem Di Piet- ro’nun verdiği mesajları -sağır sultanın duyacağı bi- çimde- işleniyor… Gürültü koparan “Herald Tribune” reklamı sadece başlangıç… “Çizme medyasının” demokrasi arızaları gideril- mediği sürece; İtalya’nın yükselen politikacısı seç- menleriyle “küresel medya” üzerinden konuşmayı sür- dürecek. [email protected] Başkent Cakarta’da iki intihar eylemcisi 9 kişinin ölümüne, 50 kişinin yaralanmasõna yol açtõ Endonezya’da otellere saldõrõDış Haberler Servisi - Endo- nezya’nõn başkenti Cakarta’da dün sabah 2 ayrõ otelde meydana gelen patlamalarda en az 9 kişi öldü, 50’den fazla kişi yaralandõ. Patlamalar, güvenlik önlemleri- nin çok sõkõ olduğu bilinen ticaret merkezlerinin olduğu bir bölgede bulunan Marriott ve Ritz-Carlton otellerinde birkaç dakika arayla meydana geldi. Saldõrõda ölen ya da yaralananlar arasõnda Endonezya, Yeni Zelanda, ABD, Avusturya, Güney Kore, Hollanda, İtalya, İn- giltere, Kanada, Norveç, Japonya ve Hindistan vatandaşlarõ var. Polis yetkilileri saldõrõlarõn iki in- tihar bombacõsõ tarafõndan el ya- põmõ bombalarla düzenlendiğini bildirdi. Patlamalarõn ardõndan po- lis, Marriott Oteli’nin 18. katõnda bir odada patlayõcõ yapõmõnda kul- lanõlan malzemeler ve bir bomba buldu. Bir patlama daha Saldõrõlardan saatler sonra baş- kentin kuzeyindeki bir alõşveriş merkezinin yakõnda da patlama meydana geldiği bildirilirken, pat- lamanõn nedenine ve bombayla gerçekleştirilip gerçekleştirilmedi- ğine ilişkin bilgi verilmedi. Saldõ- rõlarõ henüz üstelenen olmadõ, an- cak gözler 2002’de Bali Adasõ’nda 202 kişinin hayatõnõ kaybettiği ve 2003’te yine Cakarta’da Marriott Oteli’nde 13 kişinin öldüğü saldõ- rõlarõ gerçekleştirmekle suçlanan İs- lami Cemaat örgütüne çevrildi. Endonezya Devlet Başkanõ Su- silo Bambang Yudhoyono yaptõ- ğõ açõklamada, “zalimce ve in- sanlık dışı” olarak nitelediği sal- dõrõlarõn “terörist” bir örgütün işi olduğunu, ancak İslami Cemaat’in saldõrõlarda parmağõ olup olmadõ- ğõnõ söylemek için erken olduğu- nu belirtti. Endonezya terörle mü- cadele yetkililerinin, saldõrõlarla il- gili olarak örgütün bomba yapõm uzmanõ Malezya doğumlu Nurdin Muhammed Top’un peşinde ol- duğu bildiriliyor. Radikal İslamcõ kimliğiyle bilinen örgüt, Endonez- ya, Malezya, Brunei, Singapur ve Filipinler’in güneyinde İslam dev- leti kurmak için faaliyet gösteriyor. Örgüt, Batõ tarafõndan El Kaide bağlantõlõ olmakla suçlanõyor. İslami Cemaat örgütünün lideri Hamba- li ise 2003’te Tayland’da yakala- narak soruşturma için ABD’ye gön- derilmiş ve ardõndan Guantanamo esir kampõna konmuştu. M. United yer ayırtmıştı İngiliz futbol takõmõ Manchester United’õn da cumartesi günü En- donezya’ya gelmesinin beklendiği ve kulübün Ritz-Carlton’da yer ayõrttõğõ bildirildi. İngiliz ekibi, Asya turu kapsamõnda 20 Tem- muz’da başkent Cakarta’da oyna- yacağõ maçõ saldõrõlar sonrasõnda iptal etti. Bu arada Endonezya’nõn kom- şusu Malezya’da saldõrõlarõn ar- dõndan güvenlik önlemleri arttõrõ- lõrken, bütün dünyadan Endonez- ya’ya destek mesajlarõ yağdõ. ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton ise “Saldırılar terör tehlikesi- nin hâlâ çok canlı olduğunu or- taya koydu” dedi. Endonezya 2000 yõlõndan beri aşõrõ İslamcõlarõn, özellikle İslami Cemaat militanlarõnõn eylemlerine sahne oluyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ortadoğu’da barõşõn sağlanabilmesi için, iki bağõmsõz devletin yan yana yaşamasõ ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti’nin kurulmasõ ge- rektiğini söyledi. Gül, Tür- kiye’ye çalõşma ziyareti ger- çekleştiren Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas ile Çankaya Köşkü’ndeki baş başa ve heyetler arasõ gö- rüşmelerin ardõndan ortak basõn toplantõsõ düzenledi. Gül, “Sayın Abbas ve arkadaşlarının çalışmala- rını Türkiye olarak des- tekliyoruz. Yerleşim yer- leri, arazi istimlakleri, Do- ğu Kudüs’ün statüsünü değiştirmeye yönelik ça- balar ve tahliye uygula- maları barış sürecini zor- laştırıyor. Gazze Şeri- di’nde yaşanan insanlık dramının sona ermesi ve insani yardımların bölge- ye ulaşması, yeniden inşa için ablukanın derhal kal- dırılması gerekir. Ümit ederiz ki şu anda hâkim olan iyimser hava boşa gitmez, herkes barışın ger- çekleşmesi için uğraşır. Türkiye de bu yolda elin- den geleni yapacaktır” di- ye konuştu. Gül ve Abbas, Filistin’in Ankara Büyükelçiliği yeni çalõşma binasõ ile büyükel- çilik konutunun açõlõşõnõ yaptõ. Gül, yaptõğõ konuş- mada “İnşallah Doğu Ku- düs’te de Türk büyükelçi- liğini açarız” dedi. Abbas da, “Türkiye Cumhuriye- ti büyükelçiliğini Filistin’in başkenti olacak Doğu Ku- düs’te açacağız” dileğini aktardõ. Dış Haberler Servisi - Irak’õn kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi ile Bağdat’taki merkezi hükümetin, 2003 yõlõnda başlayan Amerikan işgalinden bu yana ilk defa silahlõ çatõşmanõn eşiğine geldiği belirtildi. Amerikan gazetesi Washington Post, bölgesel yönetimin Başbakanõ Neçirvan Barzani’nin, “ABD askeri varlığı olmasa, birçok bölgede Kürt peşmergeleri ile Irak askerleri arasında çatışmalar yaşanabileceği” yönündeki sözlerine dikkat çekti. Haberde, peşmergelerin, 28 Haziran günü Arap askerlerden oluşan bir Irak birliğini Kerkük ile Musul arasõndaki Mahmur kentine sokmadõğõ, Bağdat ve Erbil yönetimleri ile Amerikalõ komutanlar arasõndaki görüşmelerin ardõndan Irak askerlerinin bölgeden ayrõldõğõ kaydedildi. Neçirvan Barzani, “İhtilaflı bir bölgeyi kontrol altına almak için orada büyük bir güç konuşlandırmak istediler ve bizim mesajımız netti: Böyle yapmanıza izin vermeyeceğiz” dedi. Irak Savunma Bakanlõğõ ise olayõn yanlõş anlamadan kaynaklandõğõnõ, bölgeye askeri yõğõnak yapõlmadõğõnõ, sadece görev değişimi gerçekleştirildiğini savundu. İran’ın başkenti Tahran’da, eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin cuma hutbesi verdiği Tahran Üniversitesi’nin önünde toplanan muhalefet lideri Mir Hüseyin Musavi yandaşları polisle çatıştı. Polis, slogan atan kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı bomba attı ve cop kullandı. Olayda 15 Musavi yandaşının gözaltına alındığı bildirildi. Muhalif muhafazakar lider Mehdi Kerrubi de Tahran Üniversitesi’ne giderken saldırıya uğradı. Mehdi Kerrubi’nin oğlu Hüseyin Kerrubi, babasının üniversitenin önünde arabasından indiğinde sivil polislerin saldırı ve hakaretlerine maruz kaldığını, sarığının yere düştüğünü söyledi. (Fotoğraf: AP) umanamazındagerginlikCC MAHMUD ABBAS ANKARA’DAYDI Gül’den İsrail’e ‘Doğu Kudüs’ mesajõ BAĞDAT VE ERBİL ÇATIŞMANIN EŞİĞİNDE Birkaç dakika arayla meydana gelen terör saldõrõlarõnda ölen ve yaralananlar arasõnda çok sayõda yabancõ turist var. Saldõrõlardan, El Kaide ile bağlantõlõ olduğu iddia edilen İslami Cemaat örgütü sorumlu tutuluyor. Örgüt 2002 ve 2003’te toplam 215 kişinin öldüğü saldõrõlar gerçekleştirmişti. (AP) İngiliz yetkili: 65 bin ölüme hazõrlõklõ olun Dış Haberler Servisi - İngiltere’nin en üst düzey sağlõk işleri yetkilisi Kamu Sağlõğõ Genel Müdürü Sir Liam Donaldson, H1N1 virüsünün yol açtõğõ grip salgõnõ nedeniyle 65 bin kişinin ölebileceğini kaydetti. Hastalõğõn günde 350 kişiye bulaşarak yeni bir yayõlma hõzõna ulaştõğõna dikkat çeken Donaldson, birkaç ay içinde 360 bin kişinin hastaneye kaldõrõlmasõnõn ve bunlardan 90 bininin yoğun bakõma alõnmasõnõn öngörüldüğünü kaydetti. Sonbahar ve kõş aylarõnda ülke nüfusunun yüzde 30’unun hastalõğa yakalanmasõnõ beklediklerini belirten Sir Liam Danoldson, bu oranõn çocuklarda yüzde 50’ye kadar yükseleceği uyarõsõnda bulundu. DOMUZ GRİBİ ANMA Sevgili eşim ve biricik annemiz HATİCE ŞAHİN ölümünün 3. yõldönümünde seni hasretle anarken, dualarõmõzdasõn... Himmet - Rasim - Ruhi - Mehmet - M. Turhan ŞAHİN 19 TEMMUZ 2009 SAAT 18.00’de Sayın Araştırmacı Yazar EROL MÜTERCİMLER ile “20 TEMMUZ 1974’ten BUGÜNE KIBRIS” konulu aydınlanma toplantısında buluşuyor; “CEPHEDE KAZANILIP MASADA EMPERYALİZME TESLİM EDİLMEK İSTENEN ADA; KIBRIS”ı irdeliyoruz. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ TOPLANTIMIZ HALKA AÇIK VE ÜCRETSİZDİR. LÜTFEN YER AYIRTINIZ! Yer: CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ(CKM) A SALONU Bağdat Caddesi, Caddebostan-KADIKÖY İletişim: 0536 739 02 29 - 0532 461 21 47- 0532 556 65 12 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org Akdeniz Üniversitesi’nden almış olduğum 20050302010 no’lu öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Dilşad Öğreten 18 TEMMUZ 2009 Cumartesi Saat 17.00 Çevre ve Yeşil Düşmanı, Kent Rantı Yağmacılarının “ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ”süne HAYIR! demek için Sarıyer-Çayırbaşı’nda buluşuyor ve Sarıyer’e yürüyoruz. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ İletişim: 0536 739 02 29 0532 461 21 47 - 0532 556 65 12 Buluşma: Sarıyer, Çayırbaşı/Kefeliköy Otobüs Durağı Hareket: 18 Temmuz 2009 CUMARTESİ Saat: 17.00 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org KORSANLAR KAÇIRMIŞTI Türk gemisinde bekleyiş sürüyor Ekonomi Servisi - Somalili korsanlar tarafõndan geçen hafta Aden Körfezi’nde kaçõrõlan Türk ge- misi için bekleyiş sürüyor. Horizon-1 adlõ kuru yük gemisi, Suudi Arabistan’dan Ürdün’e gider- ken Aden Körfezi’nde, 8 Temmuz’da beş silahlõ korsan tarafõndan ele geçirilmişti. Mart 2009 sonunda da aynõ bölgede yine korsan- larõn saldõrõsõna uğrayan gemi, kaçõrõldõktan iki gün sonra Somali’nin Huzdivo Limanõ’na demirle- di. Ertesi gün buradan Eyl Limanõ’na hareket etti. Halen korsanlarõn elinde bulunan 33 bin ton sülfür yüklü gemide 23 Türk mürettebat bulunuyor. Geminin dördüncü kaptanõ ise bir kadõn. Arka- daşlarõnõn ‘Denizkızı’ adõnõ taktõğõ Aysun Akbay’õn İzmir’deki ailesi de endişeli bekleyiş içinde. Son olarak 14 Temmuz’da, Aysun Akbay’õn ge- minin uydu telefonuyla İzmir’de oturan ailesini arayõp korsanlarõn fidye talebi olduğunu söylediği öğrenildi. Korsanlar, 10 milyon dolar fidye iste- diklerini açõkladõ. Horizon-1’in bağlõ bulunduğu Horizon Denizcilik İç ve Dõş Ticaret AŞ’nin Hu- kuk Müşaviri Nilgün Yamaner, gemide 23 perso- nel olduğunu anõmsatarak şunlarõ söyledi: “Soma- lili korsanlar, gemilerin sigorta durumunu iyi biliyor. Deniz ticaretinde gemiler de yükler de sigortalıdır. Personel için risk vardır. Korsan- lar da personel üzerinden bir fidye pazarlığı içi- ne giriyor.” Malezya’nõn başkenti Kuala Lumpur’da bulunan Uluslararasõ Denizcilik Bürosu’nun raporuna göre, bu yõlõn ocak-haziran döneminde, geçen yõlõn aynõ döneminde 114 olan saldõrõ sayõsõ, 240’a yükseldi. Raporda, korsanlõk olaylarõ sõrasõnda 561 kişilik mürettebatõn rehin alõndõğõ, 19 kişinin yaralandõğõ, 6’sõnõn ise öldürüldüğü belirtildi. 14 Temmuz’da Aysun Akbay’õn ailesini arayõp korsanlarõn fidye talebi olduğunu söylediği öğrenildi. Korsanlar, 10 milyon dolar fidye istediklerini açõkladõ.