19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 18 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com HARBİ SEMİH POROY 18 Temmuz GÖRÜŞ Prof. Dr. MUSTAFA AYSAN İşletmelerde Neler Yapmalı? Telefondaki okuyucum, haklıydı: “Yazınız bizlere faz- la bir şey söylemiyor; daha çok krizde devletin ala- bileceği önlemlerden söz ediyor. Bu konularda biz- ler bir şey yapamayız; devlet ve ekonomimizi yöne- tenler de krizin başından beri önerilerinize benzer şey- leri, yeteri ölçüde yapmıyor. Bu şartlar altında bizler ne yapalım? Yazınız onu söylemiyor. Bizler kendi im- kânlarımızla neler yapabiliriz?” Sürekli ve dikkatli işadamı okuyucumla bunalım- dan çıkışı çabuklaştırmak için alınabilecek genel (mak- ro) ekonomik önlemler ile ilgili geçen haftaki yazımı (Şimdi Ne Yapmalı?, Cumhuriyet, 11.07.2009) göz- den geçirdik. Bu yazı, işletmelerde alınabilecek ön- lemleri ele almaktadır. Bunalım içindeki ekonomilerde, azalan iş hacmi ve ekonomik yavaşlama içinde başarıya ulaşan birçok işletme yöneticisi, uygun önlemlerle işletmelerine da- yanıklılık ve ömür kazandırmaktadırlar. Telefondaki okurumun da işletmelerini, fırtına içinden başarıyla geçirmekte olduğu anlaşılmaktaydı. İşletme uygu- lamalarında başarısı kanıtlanmış bazı önlemleri şim- di anımsamanın yararlı olacağını düşünüyorum: ? Ekonomik bunalım içinde alınabilecek en önem- li önlemlerden biri, uygulanmakta olan üretim ve sa- tış planlarının yeni koşullara uyumunun sağlanma- sıdır. Yeniden yapılacak plan ve bütçeler, yeni ko- şullar altında alınabilecek birçok harcama tasarrufu yapılması imkânları yaratabilmekte ve işletmeye güç kazandırmaktadır. Bunalımın ilk iki yılında bunu yapan küçüklü-büyüklü birçok işletme, yeni koşul- lara uyum sağlamayı hızlandırıp, işletmelerine güç ve ömür kazandırmışlardır. ? Bunalım içinde, grup içinden ya da dışından ay- ni işi ya da tamamlayıcı çalışma yapan işletmelerle birleşmeler yapmak da yarar sağlamaktadır. İyi ya- pıldığı ve birleşmelerden sonra birleşen işletmelerin çalışanları arasında uyum sağlandığı hallerde, çok iyi sonuçlar alındığı görülmektedir. ? Bunalımdan önceki hızlı genişleme döneminde hemen tüm işyerlerinde, birçok değeri düşük varlı- ğın birikmiş olduğu sık görülen olaylardandır. Bunalım içinde, bu tür değeri düşük varlıkların elden çıkarıl- malarının tam zamanıdır; bazı uygulamalarda bu alan- da önemli sonuçlar alınmıştır. ? Bunalım içinde, işyerine giren ve çıkan paranın kontrolü yaşamsal önem kazanmış olacağı için na- kit yönetim ve kontrolünü iyileştirmenin harcamalarda tasarruflar sağlayabildiği görülmüştür. ? Bunalım içinde çalışanlar ya da onların temsil- cileriyle uyumlu olarak önlem alınınca, büyük yararlar elde edildiği görülmektedir. Çalışanlar, hem önlem- lerle ilgili katkı sağlamakta, hem de alınacak ön- lemlerin başarı şansını arttırmaktadır. ? Bunalım ortasında tasarruf gerekçesiyle çalışanlar sayısında azaltma yapılmasının, yararından çok iş- yerine zarar veren bir uygulama olduğu, bu konuda yapılan uygulamalardan anlaşılmıştır. İşçi çıkarmak yerine, öteki tasarruf önlemlerini, tüm çalışanların des- teğini alarak gerçekleştirmek, uzun sürede daha ve- rimli sonuçlar vermektedir. ? Bunalım koşulları, önceki büyüme döneminde, grubun uzmanlığı dışına taşmış çalışmaların gözden geçirilmesi ve yeniden düzenlenmesi, asıl uzmanlık alanında yoğunlaşma sağlanması için önemli fırsat- lar yaratmış bulunmaktadır. Bunalım içinde, uzmanlık alanı dışına taşmış yatırım ve çalışmaların elden çı- karılması ve uzmanlık alanı içinde yoğunlaşmanın ya- rarları daha iyi anlaşılmıştır. ? Bunalım içinde işler azalınca, borçlanma faizle- ri düşmüş ve güvenilir firmalar için borçlanma ola- nakları da artmıştır. Bu koşullarda, üretici firmaların, bankalar ile birlikte çalışarak borçlanma yüklerini azalt- maları ve vadelerin uzatılması için birçok olanak or- taya çıkmıştır. Yapılabildiği kadar, bankalarla işbir- liği içinde, yeni orta vadeli krediler alarak, eski borçların yüksek faiz yükünü azaltma ve vadelerini uzatma olanakları yaratılabilmektedir. İşletmeler içinde alınabilecek önlemler, gelecek günlerde ye- niden ele alınacaktır. Tahrik Topkapı’da şarap içileceği duyurularak kamuoyu tahrik edilmiş. Bıraksanız değil afişleri, İdil Biret’i bile yakacak olan gözü dönmüşler de o yüzden ayaklanmışlar! Bunu kim mi söylüyor? Birisi ünlendirilmiş gazeteci, diğeri ünlendirilmiş tarihçi... Yanmışız biz, yanmış! YÖK üyeliği birkaç gün önce sona eren Prof. Dr. Engin Ataç’tan bir durum değerlendirmesi yapmasını istedik. OECD’nin 2003’te yaptığı araştırmaya göre Türkiye’deki üniversitelerin özgür, özerk, bağımsız olduklarının söylenemeyeceğini belirtti öncelikle. 14 ülke üniversitelerinin özerkliklerinin belirli ölçülere göre değerlendirildiği bu araştırmada, Türk üniversitelerinin 13. sırada yer aldıklarını anımsatıp sözü YÖK’e getirdi: “Bu araştırmadan sonra geçen sürede, herhangi bir olumlu gelişme olmazken, son iki yılda yapılan değişikliklerle üniversitelerin elinde olan bazı yetkiler de, örneğin öğretim elemanı alımında olduğu gibi, YÖK tarafından kaldırılmıştır. YÖK giderek daha da merkezileştikçe ve baskıcı anlayışını bırakmadıkça, yükseköğretim mevzuatı üniversitelerin farklılaşmasına, idari, mali ve akademik özerkliklerin evrensel ölçütlere göre belirlenmesine ve uygulanmasına izin vermedikçe üniversitelerin bilim ve bilgi üretmeleri mümkün değildir. Yükseköğretim sisteminin siyasallaşmaması ve günlük siyasetin dışında tutulması Cumhurbaşkanının tarafsızlığına dayandırılmıştır. Çünkü YÖK Başkanı ve 21 üyesinden yedisi doğrudan cumhurbaşkanı tarafından atandığı gibi üyelerinin tamamının atama işlemleri cumhurbaşkanının onayı ile tamamlanabilmektedir. YÖK’ün diğer 7 üyesi Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından seçilmektedir. ÜAK, rektörler ve üniversite senatolarının seçmiş olduğu birer üyeden oluşmaktadır. YÖK Yasası’nda yapılması önerilen değişiklikte ÜAK rektörlerden oluşturulmaktadır. Rektör atamalarında çok önemli bir yetkiye sahip olan cumhurbaşkanı, böylece YÖK’ün ikinci 7 üyesinin seçiminde de etkili olabilmektedir. Son iki yıldır YÖK’e yapılan atamalarda cumhurbaşkanının ‘tarafsızlık’ niteliği sorgulanmaya başlamıştır. Nitekim, bu dönemde atanan bazı YÖK üyelerinin genel seçimlerde iktidar partisinin milletvekili adayı ve aday adayı olmaları siyasi iktidarla aynı görüşleri paylaşmaları bu sorgulamaya ve tartışmalara neden olmuştur.” Özetle, olan belli. Ya olması gereken? Prof. Dr. Ataç’tan son söz: “Siyasi iktidarların üniversiteleri ele geçirilmesi gereken kurumlar olarak algılayan düşünce sistemi değişmedikçe ve üniversiteler günlük siyasetin dışında tutulmadıkça üniversitelerin evrensel nitelikte bilgi ve bilim üretmeleri mümkün değildir.” Üniversitede durum Ne mi Yapmalı? ERCAN YEŞİLYURT Herkes soruyor “Ne yap- malı?” diye. Türk modernleş- me projesi olan, yüzyılın dün- yadaki en önemli “ülke kurma” projesi tamamlanmalı. 1920’lerde Türklüğün elit bir azınlığın hissettiği bir kimlik ol- duğunu düşünürseniz, başa- rının büyüklüğünü anlarsınız. Buradaki “Türk kimliği” ırkçılık değildir, ülke sınırları içindeki herkesi kapsar. Yani Kürt, Laz, Türk, Çerkez, Rum, Ermeni bütün vatandaşları kapsayan üst kimliktir. 1924’e kadar, kimlik denilince “Müslümanlık” akla geliyordu. Cumhuriyet bunu ulusal kimliğe dönüş- türdü. Donanımlı bir siyasi kadro yönetiminde Cumhuri- yetin kurucu iradesi doğrultu- sunda bu modernleşme projesi tamamlanmalıdır. O zaman da ne Kürtçülük ne de dincilik top- lumsal yaşamda hayat bula- bilir. Bu program inanç, bilinç ve motivasyon gerektirir. Bu- gün ne Kürtlerin “ayrılma” di- ye bir talebi ne de inançlı in- sanların “şeriat devleti” diye bir talebi var. Eğer nutuk atan, hiç gitme- diği yerler ve görmediği in- sanların talepleri hakkında ah- kâm kesenler, bu işlerden ne- malananlar ortalığı germese bu, sakin kafayla daha iyi gö- rülebilecektir. İnsanlar sadece onların gösterdiklerini görü- yorlar. 12 Eylül’den sonra çıktı bu tipler. Ondan önce bütün Cumhuriyet dönemi boyunca sosyalisti, komünisti tüm sol- cular Cumhuriyet değerlerini savunmuş ve Atatürk’e sahip çıkmışlardı. Siyasi iktidarlara karşı sol mücadele bu eksen- de yapılmıştır. Cumhuriyet sa- vunulmuş, 1961 Anayasası’na sahip çıkılmıştır. TİP parla- mentodaki müdahalesinde ik- tidara karşı hep 1961 Devrim Anayasası’nı savunmuştur. Geçenlerde televizyonda ko- ruculuk yapan sembol diyebi- leceğimiz bir Kürt’ün talebi vardı. Adam diyor ki, “Benim iki karım, 16 çocuğum var, 600 li- ra maaş alıyorum, koruculuk kalkarsa aç kalacağız.” Daha önce de TV’de görmüştüm 4 karısı, 30 çocuğu, 40 torunu olan bir Kürt’ün talebini; “Ben geçinemiyorum, devlet bu ço- cuklara baksın” diyordu. Hiçbir ekonomik ve siyasi sistem bu insanların sorununu çözemez. Bu adamların evine bir “doyu- ran lokantası”, bir okul, bir de sağlık ocağı gerekir asgarisin- den. Bu bölgede bu yapıda, bu şartlarda yaşayan insanların ayrılıp bir devlet kurma talebi olabilir mi? Ya da diyelim ki bi- rileri bu işi başardı, bu insan- larla yeni devlet projesini nasıl başaracaklar? Cumhuriyetin Aydınlanma projesi tamamlanabilseydi; ik- tidarlar, bu işten geçinenler, onların iradesini yönlendiren- ler, bunu demokrasi sananlar ve sunanlar, insan gelişimine engel olmasalardı, bugün “ne yapmalı” sorusu sorulmazdı. Birilerinin demokrasi iyidir, biz demokrasiyi kuracağız, ya- şatacağız demesiyle bu iş ol- maz. Sormak lazım, birileri bazı ül- kelerde sosyalizmi kurmak için iktidarları ele geçirdiler ama ya- şatamadılar neden, diye? Çün- kü bu işler niyetle olmaz. Ni- tekim olmadı da. Yönetenlerin becerisiyle izah edilemez du- rum, her toplumu oluşturan in- sanların niteliği belirler durumu. Fukaralığın hâkim olduğu, eğitimin yetersiz olduğu, her- kesin sorunlarını kendisinin çözmeye çalıştığı toplumlarda demokrasi yaşamaz. Batı’da bu işler yüzyıllarca mücadele sonunda oluşmuştur. Bizim genç Cumhuriyetimiz bunu yukarıdan başlayıp kısa süre- de tamamlamak istemiştir. De- mokrasi bir değerler bütünü- dür. Ülkemizde var mı bu de- ğerler? Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları belirli bir top- lumsal gelişmenin ve biriki- min ürünüdür. Bu toplumsal gelişme ta- mamlanınca, halktan gelecek olan demokrasi talebi gerçek- leşecektir. Halk katılmadan birileri onun adına demokrasi- yi kuramaz. Kooperatif aracılığıyla ucuz ev sahi- bi olmak eskiye oranla daha zor gibi gö- rünüyor. Banka kredileri, kooperatifle- rin yerini aldı. Dar gelirliler, borç gırtlakta, “Ya ödeyemezsem” kaygısı içinde ev sahibi olmaya çalışıyor. En büyük suç, kooperatifçiliği ticarete ya da dolandırıcılığa dökenlerde galiba... Konut kooperatifçiliğinde deneyim kazanmış Batıbirlik’in Başkanı Malik Şat’a göre, kooperatifin, kuruluşu gö- nüllü, işleyişi demokratik olmalı. Ola- naklar birlikte değerlendirilmeli, karar- lar birlikte alınmalı. Sorunları en aza in- dirmek için de öncelikle güvenilir bir kooperatif seçilmeli. Şat’ın konut kooperatifine girecek yurttaşların kulağına küpe olması ge- reken uyarılarına gelince: “Bir kooperatife giriliyorsa, kuruluş iş- lemlerinin ne durumda olduğu araştı- rılmalı, yönetim kurulu üyeleri ile de- netçilerin adları, meslekleri, deneyim- lerinin olup olmadığı öğrenilmelidir. Arsa alınıp alınmadığı; alınmış ise genel kurul kararının bulunup bulunmadığı; ar- sanın tapu devri ya da tapuya şerh ve- rilen bir satış sözleşmesiyle yapılıp ya- pılmadığı; arsanın kat karşılığı ya da be- deli ödenerek mi alındığı, metrekaresi- nin ve toplam fiyatının ne olduğu iyi araştırılmalıdır. Arsanın imar durumu; çevresinde konut ve altyapı olanakları; üzerinde ipotek, şerh, tedbir gibi kayıt- ların olup olmadığı; alış tarihi ve kimden alındığı öğrenilmelidir. İnşaat başla- dıktan sonra boş üyeliğe giriliyorsa ya da bir üyeden devir yoluyla pay alını- yorsa ilgili belediyeden ruhsat alınıp alın- madığı; kooperatif ortak sayısı ile yapı- lan konut ve işyeri sayısının genel ku- rul kararı ile saptanıp saptanmadığı; or- takların ödediği toplam aidatın üzerin- de bir giriş ödentisi isteniyorsa genel ku- rul kararı olup olmadığı ve borcu bulu- nup bulunmadığı araştırılmalıdır. Boş üyeliğe kayıt olmayı düşünürken, bom- boş ortada kalmak da olanaklıdır. Koo- peratife ortak olmak istenilen tarihte in- şaat düzeyinin ne olduğunu görmek; o aşamaya ne kadar ödemeyle ulaşıldığını, yeni ödentilerin ve ara ödemelerin ne ka- dar olduğunu öğrenmek de çok önem- lidir. Böylelikle ekonomik güce uygun bir girişim yapılıp yapılmadığı ve inşaatın ne zaman tamamlanabileceği de anlaşılmış olabilir.” Konut Kooperatifçiliği Ölüyor mu? Tepki Gençlik Parkı’nın yok edilişine ilişkin yazılarımıza Ankara Aydınlığı Girişimi’nden tepki geldi: “Bu ülkede hiç mi demokratik kitle örgütü yok? Yasal yollara neden başvurulmaz?” BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ “Flurcun” da denilen bir kuş. 2/ Taş ya da maden çõ- karõlan yer... Kuşbaşõ doğ- ranmõş et. 3/ Ayran içine hõyar ya da marul doğra- narak yapõlan, sarmõsaklõ ve suluca yiyecek... Büyükbaş hayvan- lara verilen ortak ad. 4/ Işõk kaynağõ- nõn 1 saniyede çev- resine yaydõğõ õşõk enerjisi... Toprak, kum ve saman ele- meye yarar iri de- likli kalbur. 5/ I. Dünya Savaşõ’nda Osmanlõ ordusunda kullanõlmõş, şapkaya benzer bir tür başlõk. 6/ Satrançta bir taş... Kurşun bo- rularõn ağzõnõ açmakta kullanõlan ucu sivri ta- koz. 7/ Ağacõn kuvvetli ve düz sürgünü... Sõğõr- larda görülen bulaşõcõ bir hastalõk. 8/ İnce ve yassõ elmas. 9/ Bitkin bir duruma gelme... Bir tür pasta. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Halk dilinde pancara verilen ad. 2/ Bir ay adõ... Ekmek ufağõ. 3/ “Aptal, bön” anlamõnda argo sözcük... Ticaret eşyasõ. 4/ Eli açõk, cömert, yiğit... Saban demiri ya da pullukla açõlan su yo- lu. 5/ Geniş, etli ve tüylü yapraklarõ olan bir bit- ki. 6/ Ali Özgentürk’ün yönettiği ve Genco Er- kal’õn başrolünü oynadõğõ bir film... Bulgur, bi- ber, soğan, domates, maydanozla yapõlan ve as- ma yaprağõna sarõlõp çiğ olarak yenen bir yiye- cek. 7/ Kuzey... İnce kum ve çimentoyla yapõlan düzgün döşeme sõvasõ. 8/ Atõş taliminde hedef tahtasõnõ bile vuramama. 9/ Öldürme, yok et- me... Hisse. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 K I Z I L Ş A P A R A S U L A Ç L A K A A P A K O F A N A A Ğ O P T A T A V A J E T P O L E N E R İ V A N R O N E K İ R B İ Z T O P A T A N 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle