25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 1 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Çözüm Cumhurbaşkanı’nın Elinde Milli Güvenlik Kurulu’nun dünkü toplantısının, bir süreden beri hükümet ile askerler arasında baş gös- terdiği artık gizlenmeyen gerginliğin giderilmesi için, anayasal bir çözümü sağlaması nasıl mümkün ola- cak? Sorunun yanıtını, akşam geç saatlerde yapılacak genel sekreterlik açıklamasının satır aralarında ara- yacağız. Ama ondan önce, Başbakan ile Genel- kurmay Başkanı arasında gerçekleşen 1.5 saatlik ikili görüşmenin dünkü gazetelere yansımasına ba- kalım. Başbuğ’un, askerlerin sivil mahkemelerde yargı- lanmasının önünü açan gece yarısı düzenlemesinin “kurumsal sıkıntıya neden olduğunu” ilettiği bu ya- sa değişikliğinden TSK’nin haberdar edilmemesin- den ve görüşünün alınmamasından büyük üzüntü duyduğunu söylediği, Hürriyet’in manşet haberi idi. “Kurumsal sıkıntı” tanımlamasına yer verirken, Başbuğ’un, Başbakan’a söylediklerinin sadece ken- disinin değil, komutası altında bulunan silahlı kuv- vetlerin tümünü kapsadığının bilinmesini istediği ortadadır. Başka bazı gazeteler, yapılan düzenleme ile Ge- nelkurmay Başkanı’na bile özel yetkili savcıların dava açabileceklerini söylerken, Haber Türk, “va- li, müsteşar, askeri mahkeme üyeleri, sadece izinle Yargıtay’da yargılanabilirken AB’nin istediği uyum dü- zenlemeleri için yapıldığı savunulan bu değişikliğin ger- çek amacını belirten yönünü” öne çıkartmıştı. Orgeneral Başbuğ’un, “kurumsal gerginliği” büyüten o belge ya da kâğıt parçası için düzenlediği son ba- sın toplantısında, komutası altında bulunan ordunun demokrasiye olan inancını nasıl yinelediğini biliyoruz. Komutan, önceki günkü doruk görüşmesinde Baş- bakan’a söylediklerini, dünkü MGK toplantısında da mutlaka yinelemiş ve tutanaklara geçirmiş olmalıdır. Yine dün medyaya yansıyan doruk konuşması ile ilgili olarak, Başbuğ’un yaptığı açıklamalarına dönelim. Komutan, orduya yönelik sistemli bir karalama kam- panyasının sürdürüldüğü o belgeyi hazırlayanların mutlaka bulunmasını ısrarla istiyor. Bu isteğin adre- si olan kurumun adı MİT’tir. Taraf, Başbakan’ın sözcüsü müdür? Karalama kampanyasını başlatan Taraf, dün de üst- lendiği misyonun gereğini yinelerken Erdoğan’ın sözcülüğünü de yapıyor ve Başbakan’ın, Başbuğ’a “belge konusunda bir de MİT’i dinleyin. Müsteşar si- ze anlatsın” dediğini iddia ediyor. Bu sözlerin şifre anahtarı, Milli İstihbarat Teşkila- tı’nın, o belgenin gerçek olduğu ve kimler tarafından tezgâhlandığını bildiren güçlü kanıtlara sahip oldu- ğu anlamını taşıyorsa; dünkü MGK toplantısında ya bizzat Başbakan’ın kendisi ya da İçişleri Bakanı ve- ya MİT Müsteşarı durumu Cumhurbaşkanı’nın önünde de açıklamış olmalılar. Aksi, bu suçlamaları yapan gazetenin iftira zinci- rine yeni halkaların eklendiğini ortaya koyar. Gerginliği yaratan yasa değişikliğini hazırlayan Ada- let Bakanı Sadullah Ergin, acaba üyesi bulunduğu hükümetin amacının uyum yasalarını uygulamak ol- duğunu içeren savunmasını dünkü MGK’de de yi- neledi mi? Merakım, böyle söylemiş olması olasılığı karşısın- da, kurulun asker kanadından bir üyesinin de “Sa- yın Bakan, bu çabanız iyi hoş. Ama keşke siz ay- nı değişikliği öncelikle Yüksek Hâkimler ve Sav- cılar Kurulu için yaparak o kurula başkanlık et- mekten vazgeçmiş olsaydınız” karşılığını verip vermediğini öğrenme isteğini de içeriyor. Yıllardır bu yönde hem AB’den hem ülke içinde si- yasi partiler ve meslek örgütlerinden gelen istekle- re Adalet bakanları kulaklarını tıkamayı sürdürüyor- lar. Yargıç ve savcıların özlük haklarını düzenleyen bu anayasal kuruluşun toplantılarına başkanlık gör- evini üstlenen adalet bakanları, hâşâ huzurdan tuvalet için koltuğundan kalkacak olsa bile yokluğunda bakanlık müsteşarını yerine vekil nezaretçi olarak bı- rakacak kadar yargıyı denetim altında tutmak görevini başbakanlardan almışlar. Sonra da askeri yargı, sicil amiri olan komutana bağlı mazereti ile demokrasi demeçleri veriyorlar. Düzenleme olacaksa... Düzenleme olacaksa, her yönü ile görüşülerek ya- pılsın. Tartışılmaya açılarak sağlansın. Gece baskınları, önergeler, kelime oyunları sonucunda gol atma sevdaları ile değil. Hele AKP yanlısı gazetede “4 yıldızlı sancı”nın ne- deninin, “darbeci generallerin sivil savcılarca karar- gâhta gözaltına alınmasının mümkün hale gelmesin- den kaynaklandığı” gibi, yasayı hazırlayanların ger- çek amacını göstermek için düzenlediği başlıklarla hiç değil.(Sabah, 29 Haziran) Yargıyı bile askeri ya da sivil kaynaklı göstererek ikiye ayırmak, birbirine karşıt göstermek kime yarar sağlayacaktır? 21 Mayıs 1963 ayaklanmasının öncüleri olan Al- bay Aydemir ve arkadaşlarına ölüm cezası veren as- keri yargı değil miydi? Cumhurbaşkanı Gül, bu son gerginliği körükleyen yasayı onaylamayarak parlamentoya geri gönderir- se, TBMM’ye de yeni yasama yılında gerçek bir uyum yasası hazırlama olanağını vermiş olur. [email protected];Faks: 0 216 302 82 08 Erdoğan’dan tozpembe tablo ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam televizyonlarda yayõmlanan Ulusa Sesleniş konuşmasõnda, ekonomik göstergelerin krizin etkilerinin yavaş yavaş azalmaya başladõğõnõ ortaya koyduğunu belirterek “Tünelin ucundaki õşõğõ tüm parlaklõğõyla gördük” dedi. Başbakan Erdoğan, son 1 yõl içinde dünyanõn içine sürüklendiği son derece olumsuz koşullara rağmen hedeflerinden bir sapma olmadõğõnõ, yola ilk çõktõklarõ kadar azimli ve kararlõ olduklarõnõ söyledi. Kriz var dedi, intihar etti MERSİN (Cumhuriyet) - Mersin Deniz Ticaret Odasõ (MDTO) Başkanõ Cihat Lokmanoğlu’nun, önceki gün düzenlediği basõn toplantõsõnda, denizcilik sektöründeki krize dikkat çekmesinin ardõndan, MDTO’da meclis üyesi olarak da görev yapan armatör Turgut Okan (57) intihar etti. Eve gelmemesi üzerine işyerine giden yakõnlarõ Okan’õn cansõz bedeni ile karşõlaşõrken, Okan’õn ruhsatlõ tabancasõnõ başõna ateşleyerek intihar ettiği öğrenildi. Okan’õn piyasaya yüksek miktarda borcu olduğu iddia edildi. Bordro yakma eylemi İstanbul Haber Servisi - Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) üyesi bir grup, döner sermayenin adil dağõtõlmasõ talebiyle, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tõp Fakültesi bahçesinde protesto eylemi yaptõ. SES Aksaray Şubesi Başkanõ Songül Beydilli, döner sermaye oranlarõnda artõş sağlansa da taleplerinin tümüyle yerine getirilmediğini öne sürdü. Sendika üyeleri, maaş bordrolarõnõ yaktõ. Köprüde intihar girişimi İstanbul Haber Servisi - Anadolu yakasõndan Avrupa yakasõna geçmek üzere Boğaziçi Köprüsü’ne giren Murat Ş. (36) adlõ kişi, aracõnõ köprü üzerinde bõrakarak denize atladõ. Denize düştükten kõsa bir süre sonra su yüzüne çõkan Murat Ş, balõkçõlar tarafõndan kõyõya çõkarõldõ. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’ne kaldõrõlan Murat Ş’nin, vücudunda kõrõklar bulunduğu bildirildi. 3. köprünün güzergâhõnõn kentin kuzeyindeki ormanlõk alandan geçeceği kesinleşti Ormanlõk alan yok olacakİstanbul Haber Servisi - Ulaşõm uz- manlarõnõn kentin trafik sorununa çözüm olamayacağõ için karşõ çõktõğõ 3. köprü- nün, İstanbul’un kuzeyindeki ormanlar- dan geçecek olmasõ ciddi bir çevre tah- ribatõna da yol açacak. Orman Mühen- disleri Odasõ Marmara Bölge Başkanõ Be- sim Sertok, 3. köprü için yapõlacak oto- yol ve bağlantõ yollarõ ile 5 bin hektarlõk yani Belgrad Ormanõ büyüklüğündeki ağaç varlõğõnõn yok olacağõna dikkat çekti. Sertok, “Köprünün güzergâhı ne olursa olsun kuzeyindeki ormanlardan geçecek olması çok kötü. Köprü ile or- manlar, ekolojik bütünlük bıçakla ke- silmiş gibi 2’ye ayrılacak. Dönem dö- nem ciddi su sıkıntısı çeken İstan- bul’un kuzeyindeki potansiyel su re- zervleri de zarar görecek” dedi. Ulaştõrma Bakanlõğõ tarafõndan gü- zergâhõ sõr gibi saklanan 3. köprünün Bey- koz-Tarabya ya da Beykoz-Sarõyer ara- sõnda inşa edileceğinin ortaya çõkmasõ ile “köprü tartışması” yeniden alevlendi. Yeni köprünün güzergâhõ olarak en ba- şõndan beri kentin akciğerlerinin bulun- duğu kuzey kesimin işaret edilmesini eleş- tiren oda başkanõ Besim Sertok, 1.5 yõl- dõr köprünün ormanlõk bölgeden geç- memesi için çabaladõklarõnõ söyledi. 3. köprünün çevre ve bağlantõ yollarõ inşaatõ ile 5 bin hektarlõk ormanõn yok edeceğini dile getiren Sertok, “Başbakan, Karadeniz Sahil Yolu ile Bulgaris- tan’ı 3. köprü ile bağlamayı planla- dıklarını açıklamıştı. İstanbul’un or- manlarının üzerinden geçecek TEM gi- bi yeni bir otoyol planlanıyor” diye ko- nuştu. Sertok, kentin kuzeyindeki orman- larõn çok önemli potansiyel su re- zervlerine sahip olduğunu vurgula- yarak bu tip yollarõn boydan boya or- manlarõ ikiye böldüğü için rezervlere zarar verdiğini anlattõ. Yol inşaatlarõ sõrasõnda çok derin ka- zõlar, dolgular yapõldõğõnõ belirten Sertok, “Topoğrafya tahrip ediliyor, buna bağlı olarak da doğal su rezervleri za- rar görüyor. Bu şekilde bütün doğal hayatı ikiye bölmüş, ekolojik bütün- lüğü bozmuş oluyorsunuz” diye ko- nuştu. 2B’den bile kötü Sertok, çok tartõşõlan ve ormanlarõn bü- tünlüğünü bozan 2B’lerin bile doğal varlõğa bu kadar zarar vermediğinin al- tõnõ çizerek şöyle devam etti: “Bunların hiçbiri İstanbul’un ku- zey ormanlarını boydan boya bıçak- la kesilmiş gibi ikiye ayırmıyor. Or- manların bünyesinde birçok endemik tür de bulunuyor. ‘3. Köprü Yerine Yaşam Platform’u olarak 18 Tem- muz’da bu haberler çıkmadan önce kararlaştırdığımız üzere düzenleye- ceğimiz etkinlikle yeni köprü ile ilgi- li tepkimizi dile getireceğiz.” Sertok, 3. köprünün trafik kaosunu çö- zemeyeceğinin ulaşõm uzmanlarõnca sõk sõk dile getirildiğini anõmsatarak Fa- tih Sultan Mehmet Köprüsü’nde deprem güçlendirme çalõşmalarõ nedeniyle ya- şanan trafik sõkõntõsõnõn arttõğõ bugün- lerde 3. köprü haberinin gündeme ge- tirilmesini de düşündürücü bulduğunu ifade etti. Ulaşım uzmanları ne diyor? Ulaşõm uzmanlarõ da 3. köprünün ken- di trafiğini yaratacağõna, kentin trafik so- rununa çözüm olamayacağõna dikkat çe- kiyorlar. Yeni köprünün orman arazileri üzerinden rant elde etmekten başka işe yaramayacağõnõ belirten uzmanlar, ray- lõ sisteme dayalõ bir toplu taşõma siste- mi öneriyorlar. Orman Mühendisleri Odasõ Marmara Bölge Başkanõ Sertok, köprü için yapõlacak otoyol ve bağlantõ yollarõ ile 5 bin hektarlõk yani Belgrad Ormanõ büyüklüğündeki ağaç varlõğõnõn yok olacağõna dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Sa- vunma Bakanlõğõ (MSB), Suriye sõnõrõndaki mayõnlarõn temizlenmesi için NATO’nun kuruluşu olan Bakõm ve İkmal Ajansõ (NAMSA) ile görüşmelere başlandõğõnõ bil- dirdi. MSB Genel Sekreterliği, mayõnlarõn temizlenmesine ilişkin dün yazõlõ açõklama yaptõ. Mayõnlarõn temizlenmesine ilişkin ya- sanõn Resmi Gazete’de yayõmlanarak yürür- lüğe girdiği anõmsatõlan açõklamada şöyle denildi: “Temizlenecek mayınlı alanların öncelik sırası, yasa uyarınca Genelkur- may Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlı- ğı, Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlı- ğı’nın mutabakatı ile belirlenecektir.” Yap-işlet-devret müşterisinin kimler olduğu açõklanmalõ Para ve rant köprüsü Erdoğan belediye başkanıy- ken 1995’te kendi uzmanla- rınca hazırlanan işte bu “tah- ribat haritası” önünde düzenlediği basın toplantısında, İstanbul’a büyük zarar vereceği ve tra- fiği de çözmeyeceği saptanan 3. köprüye “asla izin verilmeyeceğini” belirtmişti. OKTAY EKİNCİ Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldırım’õn “Güzer- gâh çalışmalarında nihayet karar noktasına geldik” dediği “3. boğaziçi köprüsü”nün yapõ- labilmesi için, yasalara göre öncelikle İstanbul Metropoliten Bölge Planõ’nda gösterilmesi ve aynõ planõn Büyükşehir Belediye Meclisi’nden de onaylanmasõ gerekiyor. Ne var ki R.T. Erdoğan’õn 1995’te belediye başkanõyken onayladõğõ 1/50 bin ölçekli plan da dahil olmak üzere, bugüne dek gerek hazõr- lanan, gerekse meclisten geçen hiçbir planda 3. köprü yer almõyor. Köprünün en uygun yeri olarak 1990’larda Karayollarõ’nca belirlenen “Beykoz-Yuşa Tepesi/Sarıyer-Garipçe sırt- ları” geçişinin kentin ormanlarõnõ ve su havza- larõnõ 15 yõlda tamamen bitireceği, yine Erdo- ğan’õn belediye başkanlõğõ döneminde Büyük- şehir’in kadrolu plancõlarõ tarafõndan bilimsel araştõrmalarla kanõtlanmõştõ. Erdoğan da bu sonucu gösteren “3. köprü senaryo paftası” önünde düzenlediği basõn toplantõsõyla, İstanbul’a büyük zarar vereceği ve trafiği de çözmeyeceği “kendi uzmanları”nca saptanan 3. köprüye “asla izin verilmeyeceğini” belirtmişti... Başbakan’õn ülkeyi yönetmeye başladõktan sonraki görüş değişikliğinin ise özellikle 2003’teki Malezya ziyaretinde, Malezyalõ fir- malarõn “yap-işlet-devret” modeli tekliflerin- den sonra ortaya çõktõğõ biliniyor. Çünkü 3. köprü için devlet bütçesinde de öde- nek ayrõlmadõğõndan, yapõlabilmesi için mutlaka bir yap-işlet-devret “müşterisi”nin olmasõ gere- kiyordu. Ancak müşteri çõksa bile şehircilik ala- nõndaki yasal engeller aşõlamadõğõndan, Malez- yalõlara kesin söz verilememişti... Nitekim bugün de Büyükşehir Belediye Baş- kanõ Kadir Topbaş’õn olumlu baktõğõ bilinmesi- ne rağmen, Topbaş dönemindeki nâzõm ve met- ropoliten planlara bile 3. köprü işlenemedi. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce uygun görülen plan- da 3. köprü bulunmazken bu planõn başka ne- denlerle mahkemece iptali üzerine hazõrlanan yeni düzenlemede de 3. köprü yok... Şehircilik ilkelerine tümüyle aykõrõ olduğun- dan ve İstanbul’un kuzeyinin korunmasõnõ ön- gören planlama ilkeleri ile ulaşõm master pla- nõyla çeliştiği için metropoliten planda gösteri- lemeyen 3. köprünün, buna rağmen inşa edile- bilmesi içinse tam “3 kanun”da değişiklik ya- põlmasõ gerekiyor. Hükümetin emekli milletvekillerinin maaşlarõna da zam yapmak istediği ortaya çõktõ AKP, vekile zamdan vazgeçmiyor TÜREY KÖSE ANKARA - TBMM Genel Kuru- lu’nda askere sivil yargõ yolunu açan düzenlemenin yapõldõğõ tatil öncesi son uzun gecede AKP’nin emekli millet- vekillerinin maaşlarõnõn arttõrõlmasõ için de girişimde bulunduğu ortaya çõk- tõ. AKP’nin girişimi, CHP’nin karşõ çõkmasõ üzerine sonuçsuz kaldõ. AKP, emekli milletvekillerinin ma- aşlarõna zam yapõlmasõ düşüncesinden vazgeçmiyor. Daha önce Genel Sağ- lõk Sigortasõ ve Sosyal Güvenlik Ya- sasõ’nõn görüşmeleri sõrasõnda emek- li milletvekillerinin maaşlarõnõ arttõr- mak isteyen AKP, tepkiler üzerine ge- ri adõm atmak zorunda kalmõştõ. AKP, TBMM Genel Kurulu’nun sabah 03.00’e kadar çalõştõğõ tatil öncesi son gününde zam önergesini tekrar gündeme getirdi. AKP, Ceza Muhakemesi Yasa- sõ’nda askerlerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõ yönünde değişiklik yap- tõğõ gün “torba yasa” olarak nitelen- dirilen Bütçe Kanunlarõnda Yer Alan Bazõ Hükümlerin İlgili Kanun ve Ka- nun Hükmünde Kararnamelere Ek- lenmesine İlişkin Yasa Tasarõsõ’nõn gö- rüşmeleri sõrasõnda muhalefet parti- leriyle önerge üzerinde yoğun bir te- mas trafiği yürüttü. AKP Grup Başkanvekili Bekir Boz- dağ, tasarõnõn 48. maddesine bu yön- de bir ek geçici madde eklenmesi için girişimlerde bulundu. 48. madde görüşülürken birleşime 15 dakika ara verilmesine karşõn yürütü- len temaslar nedeniyle bu süre 50 da- kikayõ buldu. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn da “Muhalefet de kabul ederse olur” dediği, bunun üzerine Bozdağ’õn CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ile görüştüğü öğrenildi. CHP’li Okay’õn destek vermemesi üzerine bu giri- şimden sonuç alõnamadõ. ‘Vergi kaçırana da geldi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dr. Ay- tun Çıray, AKP hükümetinin son anda çõkardõğõ askerlerin sivil yargõda yargõlanmasõyla ilgili yasaya “naylon fatura affını” da eklediğini belirtti. Çõray, yaptõğõ açõklamada, “Yani, yolsuzlukları önleme yasasından yol- suzluk affı çıkmıştır. Yasanın Varlık Barışı’nı düzenleyen 45. madde- sinde, daha önceki Varlık Barışı Yasası’nda kabul edilmeyen ve vergi kaçakçılığı suçuna giren sahte faturalar af kapsamına alındı” dedi. İstanbul Haber Servisi - Marmara ile Kadõ- köy-Kartal raylõ sistemini birleştirecek olan Ayrõlõk Çeşme İstasyonu’ndaki kazõlar sõrasõn- da tarihi bir namazgah ortaya çõkarõldõ. Kadõ- köy Belediyesi, Ayrõlõk Çeşme ve tarihi namaz- gahõn bulunduğu yerde aslõna uygun olarak res- tore edilmesi için çalõşma başlattõ. Kadõköy İbrahimağa Mahallesi’nde bulunan ve Marmaray Projesi kapsamõnda bir geçiş güzerga- hõ konumundaki Ayrõlõk Çeşmesi’nin bulunduğu alandaki tarihi dokunun ortaya çõkarõlmasõ için başlatõlan kazõ çalõşmalarõ devam ediyor. Ayrõlõk Çeşmesi ve çevresi, Osmanlõ padişahlarõnõn ordu- larõyla savaş seferine çõkarken aileleriyle vedalaş- tõklarõ yer olarak biliniyor. Kadõköy Belediyesi Strateji Müdürü Şule Onur, çeşmenin bulunduğu yerde korunmasõ durumunda Marmaray’õn güzer- gahõnõn değiştirilmesi gerektiğini belirterek, son kararõ İstanbul 5 No’lu Anõtlar Koruma Kuru- lu’nun vereceğini söyledi. Onur “1600’lü yıllar- da yapıldığı tahmin edilen Ayrılık Çeşmesi’nin İbrahimağa’da bulunan yerinin orijinal yeri olup olmadığı tartışma konusuydu. Bazı araş- tırmacılar çeşmenin ilk yapılan yerinin burası olduğunu gösteriyor. Kazılarda toprak altı ça- lışmalarda çeşmenin yanında bulunan namaz- gah da ortaya çıkarıldı. Bu kazı ile çeşmenin orijinal yerinin şu an bulunduğu yer olduğu kesinleşti. Çeşmeyi akar hale getirip, Kadıköy- lüler’e armağan edeceğiz” diye konuştu. Çeşmenin tarihçesi Padişah 4. Murat’õn Bağdat Seferi’ne çõkõ- şõndan itibaren Ayrõlõk Çeşmesi olarak anõlma- ya başlanan noktada, daha sonraki Osmanlõ pa- dişahlarõ, Topkapõ Sarayõ’ndan Üsküdar’a ge- çer, Üsküdar’dan Menzilhane-Karacaahmet Türbesi istikametini takip ederek Ayrõlõk Çeş- mesi’nin başõna gelirdi. Buradaki Haydarpaşa ve İbrahimağa Çayõrõ’nda talim yapan askerle- riyle buluşan padişahlar, ailelerle vedalaştõktan sonra Anadolu’ya sefere çõkarlardõ. TARİHİ NAMAZGÂH BULUNDU Marmaray Projesi yine tarihe takıldı Kadõköy Belediyesi Strateji Müdürü Onur, Ayrõlõ Çeşme’nin bulunduğu yerde korunmasõ durumunda Marmaray’õn güzer- gâhõnõn değiştirilmesi gerektiğini belirte- rek, son kararõ İstanbul 5 No’lu Anõtlar Koruma Kurulu’nun vereceğini söyledi. NAMSA’yla görüşmeler başladı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle