Katalog

ADANA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İlköğretim okulu 7. sõnõf öğrencisi R. A. (11), kendisini okula göndermeyen ve dün ya- põlan Seviye Belirleme Sõna- võ’na da (SBS) girmesine izin vermeyen annesini öldürdü. An- nesi Songül A’yõ babasõna ait ruhsatlõ tabancayla başõndan vuran kõz, polisi arayarak “Annemi vurdum” dedi. Olaydan sonra Şakirpaşa Polis Merkezi’ne götürülen, resmi kayõtlara göre 11, çev- resindekilere göre 13 yaşõnda ol- duğu savlanan R.A, Çocuk Şu- be Müdürlüğü’ndeki ilk sözle- rinin, “Annem beni 3 aydır okula göndermiyordu. Evde tutuyor ve tarikata sokacağı- nı söylüyordu. Sürekli dövü- yor ve hapis hayatı yaşatı- yordu. Çok sinirleniyordum. Bu sabah da (dün) Anadolu ve özel lise sınavlarına girecektim ama beni sınava gönderme- yeceğini söyleyip duruyordu. Çok tartıştık. Sabaha kadar uyumadım. Sabah ezanı oku- nurken 6 kardeşim namaz için kalkmış aptes alıyorlardı. Bu arada ben de mesaide olan babamın dolapta bıraktığı ta- bancayı alıp annemin odasına girdim. Başına tek el ateş et- tim. Silah sesini duyan kar- deşlerim odaya girdiler, olayı görünce bana saldırmak iste- diler. Ben de tabancayı ve okul çantamı alarak evden kaçtım ve polisi aradım. Hep- si bu” oldu. Öğretmenleri uyarmış Okulda çok zeki bir öğrenci olarak bilinen R.A’nõn ailesinin baskõsõ yüzünden sorunlar ya- şadõğõ öğrenildi. 10 gün kadar önce babasõ Ali A’yõ okula ça- ğõran Seyhan Belediyesi İlköğ- retim Okulu yönetiminin, R.A’nõn bir psikoloğa götürül- mesini önerdiği öne sürüldü. ‘TV polisi projesi’ KOCAELİ (AA) - Kocaeli’nin Darõca ilçesinde, Özel Çõrağan İlköğretim Okulu öğrencisi Nadir Kaan Şirin, 32 ülkeden 15 bin 582 öğrencinin katõldõğõ Dünya Bilişim Olimpiyatlarõ’nda, “TV Polisi Projesi” ile birinci oldu. ‘Büyük Enerji’ operasyonu SIVAS (AA) - Sõvas’õn Kangal’daki Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü, Kangal Termik Santralõ İşletme Müdürlüğü ve Demir Export Kangal Kömür işletmesine yönelik operasyonda, “ihalesiz ve usulsüz milyonlarca ton kömürün santrala verildiği” iddiasõyla gözaltõna alõnan aralarõnda müdür A. Suat Üstün ile işletme yöneticisi Nizamettin İnsel’in de bulunduğu 9 kişi, mahkemece tutuklandõ, 4 zanlõ tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. CMYB C M Y B 8 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR İnternet Gazeteciliği VII: Sona Doğru Türk medyasında dünyayı ve özellikle dünyanın si- yasal ve kültürel lideri Amerika’yı çok yakından izle- yen üç köşe yazarı var: Akşam’da Serdar Turgut ve Oray Eğin. Cumhuriyet’te Zülal Kalkandelen. Bu üç yazar Amerika’daki siyasal ve kültürel ge- lişmeleri, Amerikan medyasını çok yakından izliyor; her türlü teknolojik ve ideolojik yeniliği, kendi yo- rumlarını ve eleştirilerini de ekleyerek okurlarına ak- tarıyor. Turgut ve Kalkandelen ayrıca, dünyanın kültür başkenti New York üzerine de kitap yazanlar arasında. Turgut’un Yusuf Tuvi tarafından fotoğraflanan kitabı gerçekten çok güzel ama Kalkandelen’inki şimdiye kadar New York üzerine yazılmış olanların en iyisi. Tabii her iki yazarın başka kitapları da var. Turgut daha çok deneme-inceleme alanında ka- lırken, Kalkandelen Amerikan politikasını ve medyasını irdeleyen “30 Saniye’de Bush” adlı bir inceleme ve bir de “Utanmış Sessizlik” adlı roman yazmış. Oray Eğin de kitap sahibi köşe yazarlarından. “Bunları Kimse Yazamadı” adıyla çıkan kitabı he- men “Çok Satanlar Listesi”ne girmişti. Ben de Amerika’yı doğrudan ve yakından izlerim ama bu arkadaşların yazılarından pek çok şey öğrendiğimi belirtmeliyim. İşte bu üç yazar da Türkiye’de interneti, internet gazeteciliğini çok yakından izleyen, internet gaze- teciliği ile klasik gazetecilik ilişkileri üzerine kafa yo- ranlar arasında. Bugünkü yazımda hem okur mektuplarından al- dığım izlenimleri hem de bu üç yazarın görüşlerini özetleyerek bir sonuca doğru gitmek istiyorum. Aslında okur mektuplarını yayımladığım için bu üç yazarın görüşlerini de uzun alıntılarla aktarmam ge- rekirdi. Ama her üçünün yazılarına da internetten ulaşmak çok kolay. Adlarını “googlelayın”, hemen önünüze gele- cektir yazılara ulaşacağınız adresler. O nedenle kusuruma bakmasınlar, (siz de kusuruma bakmayın sayın okurlar) alıntı yapmak yerine yaz- dıklarına değinip geçeğim. Bu üç yazarın üçünün de vurguladıkları ortak iki nokta var: Birinci olarak üçü de internet gazeteciliğinin kla- sik gazeteciliğin hem biçimini, hem de içeriğini değiştireceğini belirtiyor; bunun nasıl olacağını da an- latıyorlar. İkinci olarak her üçü de değişime uyum sağla- mazsa klasik gazeteciliğin yok olabileceği ihtimali- ne değiniyor. Söyledikleri doğrudur, hepsinden çok şey öğren- dim, gerçekten hepsine müteşekkirim. Ama klasik gazeteciliğin, internet gazeteciliği karşısında nasıl yaşayabileceği sorusuna yanıt ara- dığım için bazı ipuçları vermenin dışında bana çok da yardımcı olmadılar. Aslında bu sorumun yanıtını okur mektuplarında buldum: Klasik gazetelerin yaşama şansı insanların yaşam biçimlerine bağlı. Bir okurum bunu son derece veciz olarak şöyle ifa- de etmişti: “İnternetten gazete okumak, sevgilinizin elini eldivenli elinizle tutmaya benziyor.” Bir başka okurum ise, “deniz kenarında, dalga ses- leri ve hafif bir esinti ile, bir fincan kahve veya çay eşliğinde gazete sayfası çevirmek” diye tanımlıyor- du gazete tiryakiliğini. Tabii evde güne başlarken gazete sayfalarını elin- de tutmanın zevkinden veya akşam eve geldiğinde bir merasim gibi o günün gazetesini sayfa çevirerek gözden geçirmenin keyfinden söz edenler de vardı. Öyle anlaşılıyor ki, konu sadece haber izlemek, çok sayıda habere, bilgiye ve yoruma anında ulaşmak değil. Olayın, insanların yaşam biçimleriyle, günlük alışkanlıklarıyla, hayattan ne bekledikleriyle ve ken- dilerine özel olarak ayırdıkları zamanı nasıl kullan- dıklarıyla ilgili bir yönü de var. Sonuç yazısı yarın… ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org Erinç: Gazetecilik ruhu Babıâli’de yaşıyor TGC’NİN DÜZENLEDİĞİ ŞENLİK BİTTİ İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti (TGC) tarafõndan İstanbul Valiliği, Büyükşehir ve Fatih belediyeleri ile İstanbul Tica- ret Odasõ’nõn (İTO) desteğiy- le düzenlenen 2. Babıâli Şen- liği dün çeşitli etkinliklerle sonra erdi. Şenlik kapsamõnda TGC lo- kalinde verilen geç kahvaltõda (branç) konuşan TGC Başka- nõ Orhan Erinç, “Babıâli, bizim anlayışımıza göre ga- zetecilik ruhunun yaşadığı bir yer” dedi. Türkiye’de en çok tartõşõlan konulardan biri- nin de medya olduğunu belir- ten Erinç şöyle konuştu: “1998’den beri TGC’nin, gazetecinin ne yapmasını ve ne yapmamasını kurallara bağlayan Türkiye Gazete- cileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi var. Bu kuralların tüm medya tarafından uyul- masını beklemek hayalden öteye geçmiyor” dedi. İstanbul Haber Ser- visi - Alkol Madde Ba- ğõmlõlõğõ Araştõrma, Te- davi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) Klinik Şefi Uzman Dr. Defne Ta- mar Gürol, geçen yõl merkezlerine başvuran- larõn sayõsõnõn ortala- ma 34 bin olduğunu, bu sayõnõn giderek art- tõğõnõ belirtti. Gürol, “AMATEM’e başvu- ru son 7 ayda çok faz- la arttı. Kliniğimize başvuranlar hastala- rın yaş ortalaması 25- 35’ken eğitim durum- larının da sıklıkla or- taöğretim olduğunu görüyoruz” dedi. AMATEM ve ÇE- MATEM (Çocuk Er- gen Madde Bağõmlõlõğõ Araştõrma ve Tedavi Merkezi) Klinik Şefi Gürol, “Maalesef son 3 yıldır, MEB okullarda çalışmalar yapmamı- za izin vermiyor. 2001-2003 yılları ara- sında lise 2. sınıflar arasında yapılan bir araştırmaya göre Ecs- tasy’nin artış hızı yüz- de 287, esrarın artış hızı yüzde 100, eroin yüzde 80 olarak kar- şımıza çıktı” dedi. SBS sõnavõna girmesine izin vermeyen annesini öldüren R.A.: Beni tarikata sokacaktõ AMATEM KLİNİK ŞEFİ DR. GÜROL: Son 7 ayda başvuru sayõsõ çok arttõ TEM Otoyolu Yarõm- burgaz Sapağõ’ndaki yol çalõşmasõ nedeniyle ters yönde verilen şeritten Başakşehir istikametine gelen Hüsnü Yõlmaz’õn kullandõğõ kam- yon, yanlõşlõkla aynõ şeride giren Mehmet Ateş’in sürdüğü otomo- bille çarpõştõ. Kamyo- nun altõnda bir süre sü- rüklenen otomobilin sü- rücüsü Ateş ve eşi Ha- bibe ile çocuklarõ Zehra (18), Kübra (15) ve Furkan (14) ha- yatlarõnõ kaybettiler. Kamyon sü- rücüsü Yõlmaz gözaltõna alõndõ. Bir aile yok oldu “26. Bağımlılık Dayanışma Günü” Bakırköy Ruh Sağ- lığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Prof. Dr. Mazhar Osman Toplantı Salonu’nda dün gerçekleştirildi. Etkinlikte pasta kesildi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) ‘AMATEM yaşam demek’ AMATEM ve ÇEMA- TEM’e geldikten sonra ya- şamlarõnõn nasõl değişti- ğini şöyle anlattõlar: B.G (20): İlk kez 12 ya- şõnda sigara içmeye baş- ladõm, ardõndan esrar kul- lanmaya. Daha sonra ai- lem beni ÇEMATEM’e ge- tirdi. İlk tedavide direndim, yardõmõ bõraktõm. Sonra bir gün sokakta bankõn üzerinde komaya girmi- şim. O günden sonra kesin kararõmõ verdim. B.A: 21 yõllõk alkol kul- lanõmõm sõrasõnda çev- remde yalnõzca 4 kişi kal- dõ. 2006’da AMATEM’e yattõm ve 3 yõldõr ayõk ge- ziyorum. Alkol kullanmõ- yorum. Tedavi görmesey- dim katil olabilirdim, ce- zaevine düşebilirdim ya da hayatõmõ kaybedebilirdim. Benim için AMATEM ya- şam demektir. Galatasaray Lisesi’nin 75. Geleneksel Pilav Günü’nde okulun ya- şayan en yaşlı mezunu olan 103 yaşındaki Şa- di Yazgan, mezunlar kütüğüne plaket çaktı. Törende daha sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öy- men, gazetemiz ya- zarlarından Ali Sir- men ve Anadolu Ajan- sı’ndan geçen yıl emekli olan gazeteci Ender Ülgen’in de aralarında bulundu- ğu 101 mezuna 50. yıl plaketleri sunuldu. Mezunlar, törenin ardından okul yemekhanelerinde ve bahçe- de hazırlanan alanda pilav yedi. (Fotoğraf: AA) Galatasaray Liseliler pilav gününde buluştu Geçen yıla göre zordu İlköğretim 7. sınıf öğ- rencisi yaklaşık 1 milyon öğrenci Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) girdi. İlk- öğretim 6. sınıf öğrencileri ise 13 Haziran günü SBS’ye katılacak. Fen Bi- limleri Dershanesi’nin öğ- retmenleri, SBS sorularını yorumladı. Türkçe ve ma- tematik testlerinde geçen yıla göre zor sorular so- rulduğu belirten öğret- menler, fen ve teknoloji testleri için “Çözüm için soru köklerinin içindeki vurgulara dikkat edilmesi gerekir” yorumunu yaptı. Öğretmenler, sosyal bilgi- ler testlerinin doğrudan bilgiyi ölçmeye yönelik ol- duğunu belirtti.