Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Toplum Ne İstediğini Biliyor mu? Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Yılmaz Es- mer’in yaptığı “Radikalizm ve Aşırıcılık” araştırma- sı fevkalade ilginç ve ürkütücü bir tablo sunuyor bi- ze. Cumhuriyet’in 86’ncı, 21. yüzyılın 9’uncu yılında zina yapan kadının taşlanarak öldürülmesini iste- yenlerin oranı yüzde 22. Yani kabataslak bir hesapla her beş kişiden biri recmi savunuyor. Toplumun üçte birinden fazlası kız çocukların mi- rastan erkeklerin yarısı kadar pay almasını istiyor. Mahkemelerde iki kadının şahitliğinin bir erkeğe eşit olmasını isteyenler de aynı oranda. İnsanların dörtte üçü, terörist olduğundan şüp- helenilen kişinin suçsuzluğundan emin olununcaya kadar cezaevinde tutulması gerektiğine inanıyor. Dikkat buyurunuz, suçluluğu kanıtlanınca veya suç- luluğu konusunda ciddi emareler olunca değil, sa- nığı suçsuzluğu kanıtlanıncaya kadar cezaevinde tu- tulması gerektiği her dört kişiden üçü tarafından is- teniyor. Toplumun yüzde 91’i PKK’yi, yüzde 90’ı İsrail’i, yüz- de 80’i şeriatı, yüzde 73’ü komünizmi, yüzde 84’ü El Kaide’yi ve Bush’u aşırı olarak görüyor. Aşırı bu- lunanların arasında faşizm, ırkçılık, Taliban ve Ha- mas da yer alıyor. Türk halkının yüzde 72’si içki içen, yüzde 67’si ni- kâhsız yaşayan, yüzde 35’i kızı şortla gezen, yüzde 48’si aşırı sağ ve sol görüşe sahip olan, yüzde 42’si sevmediği partinin üyesi, yüzde 75’i Tanrı’ya inan- mayan, yüzde 32’si oruç tutmayan, yüzde 14’ü tür- banlı, yüzde 13’ü çarşaflı, yüzde 63’ü kökten dinci, yüzde 43’ü Amerikalı, yüzde 26’sı başka bir ırk ve- ya renkten, yüzde 52’si Hıristiyan, yüzde 64’ü Ya- hudi komşu istemiyor. Toplumumuzun dünyaya bakışı da çok ilginç. ABD’nin hedefi Hıristiyanlığı yaymak diyenlerin ora- nı yüzde 82, Türkiye’yi bölmek diyenlerin oranı yüz- de 86, İslam dünyasını bölmek ve zayıflatmak di- yenlerin oranı ise yüzde 85. AB’ye bakış konusundaki sonuçlar ise şöyle: AB’nin hedefi Hıristiyanlığı yaymak yüzde 81, Tür- kiye’yi bölmek yüzde 76, İslamı bölmek ve zayıflat- mak yüzde 81. Bütün bunlara karşılık yine de, Tür- kiye’nin AB’ye tam üye olmasını isteyenlerin oranı da yüzde 57. Bugün dünyadaki sorunların sorumluları sırasıy- la şöyle: Cahillik, eğitimsizlik, İsrail, terör, ABD, ka- pitalizm, insanlar arası eşitsizlik, çokuluslu şirketle- rin kâr hırsı, dini inançların zayıflaması ve AB. Dünyanın ve ülkenin karşı karşıya olduğu en bü- yük sorunun cehalet olduğunu söyleyen halkın yüzde 56’sı dünyayı algılamak için din kitaplarının, yüzde 44’ü ise bilimin önemli olduğunu ileri sürüyor. Halkın 3/4’ü ilk ihtiyaç olarak Kuran kursunu gö- rüyor. Kadınların plajda mayoyla gezmesinin günah ol- duğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 58. Bu arada, en hoşgörüsüz kesimin 15-18 arasın- daki grup olduğu, eğitim durumlarına göre en hoş- görülü kesimi ise üniversite mezunlarının oluşturduğu belirtiliyor. Sonuçları okurken ilk aklıma gelen “Türk övün, ça- lış, güven” sloganı geldi ve kendi kendime sordum: - Ne ile övüneyim?!... Sonra bir soru daha geldi aklıma: -Acaba bu toplum gerçekten ne istediğini biliyor mu? Dünyadaki sorunların sorumlusu olarak, birinci sı- rada eğitimsizlik ve cehaleti gören toplum, dünya- yı kavramak için bilim kitaplarına değil, din kitapla- rına öncelik veriyor, dörtte üç çoğunlukla okuldan önce Kuran kursu istiyor. Halkın yüzde 81’i AB’nin İslamı bölmek, yüzde 76’sı Türkiye’yi bölmek, yüzde 82’si Hıristiyanlığı yaymak istediğini düşünüyor. Ama halkın çoğunluğu (yüzde 57) AB’ye tam üye- lik istiyor. Haberini dikkatle okuduğum araştırmadan çıka- rılması gereken sonuçları bilim insanları tartışacak, bir karara varacaklar, ama ondan önce benim ka- famda şu soru oluştu: - Bu toplum ne istediğini biliyor mu? [email protected] İstanbul Haber Servisi - DİSK’in önderliğinde hazõrlanan “Yeni Anayasa İçin Temel İlke- ler” önerisinde, TBMM ve Cum- huriyet Senatosu olmak üzere iki aşamalõ yasama sistemi öngörülü- yor. Cumhurbaşkanõnõn halk tara- fõndan seçilmesine ilişkin yasal dü- zenlemenin iptal edilmesi gerekti- ği vurgulanan raporda, askeri yar- gõnõn kaldõrõlmasõ, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun yapõ- sõnõn yeniden düzenlenmesi de yer alõyor. Anayasada ayrõca “Türk” yerine “yurttaş” denilmesi, bazõ maddelerde ise “Türkiye yurttaş- ları” ifadesinin kullanõlmasõ öngö- rülüyor. “Yeni Anayasa İçin Temel İl- keler” raporu, dün Beyoğlu’ndaki Tarõk Zafer Tunaya Kültür Merke- zi’nde düzenlenen basõn toplantõ- sõyla kamuoyuna açõklandõ. Toplantõda konuşan DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Türki- ye’ye 12 Eylül askeri darbesinin ar- dõndan “bir deli gömleği” giydi- rildiğini belirterek “Türkiye’ye deli gömleği giydirenler demok- ratik hak ve özgürlüklerin de önünü tıkamışlardır. Bugün bas- kıların, yasakların, siyasal geri- ciliğin, ırkçılığın ardında 12 Ey- lül anlayışı vardır” dedi. Marmara Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise 1982 Ana- yasasõ’nõn Türkiye’nin ihtiyaçlarõ- nõ karşõlayamadõğõnõ, toplumun ge- lişim ve değişimi ile paralellik gös- teremediğine dikkat çekti. Kaboğlu, “Mevcut anayasada çeşitli değişiklikler yapılmış ol- sada anayasa halen 12 Eylül ru- hunu taşımaktadır. Amacımız; yurttaşlık, laiklik ve yönetim şek- li açısından oluşan kırılma nok- talarını belirleyip bunların ta- mirine yöneliktir” diye konuştu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğre- tim Üyesi Prof. Dr. Mesut Gülmez ise AKP’nin rahat çalõşmak ama- cõyla anayasa değişikliği çalõşmasõ başlattõğõnõ belirtti. Gülmez, “Yargının engellen- mesi, yargı organlarını oluştu- ran üyelerin seçimini de içeren bir anayasa değişikliği programı ye- tersiz ve zararlıdır” dedi. Gülmez, “Cumhurbaşkanı dokunulmaz- lığı”na yönelik soruyu da “Anayasa boşluğu sorun yaratır. Anayasa metnine baktığınızda cumhur- başkanı yargılanabilir. Pozitif metinlere bakarsanız dokunul- mazlığı yok. Bizim hazırladığımız metinde ise Cumhurbaşkanı, gö- rev süresi içinde vatana ihanet suçları nedeniyle yargılana- bilir” diye yanõtladõ. Metinde neler var? - Başlangıç metni: Ana- yasanõn başlangõç metni “Biz, Anadolu uygarlıklarının mi- rasçısı ve Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaş- mak ereğiyle birleşmiş Tür- kiye Cumhuriyeti’nin ‘kadõn ve erkek’ yurttaşları olarak özünde insan onurunun bu- lunduğu hak ve özgürlüklere dayalı eşitlikçi ve barış halin- de yaşayan bir toplum kur- mak ve bunu gelecek kuşak- lara aktarmak amacıyla bu anayasayı hazırladık” gibi bir cümle ile başlamalõdõr. Genel esaslar bölümü, Cumhuriyetin temel ilkeleri “insan hakları, demokrasi ve laiklik” ekse- ninde tasarlanmalõdõr. - Çift Meclisli Yasama: Yasama organõ TBMM ve Cumhuriyet Senatosu olarak ikili bir sisteme oturtulmalõdõr. TBMM 4 yõlda bir seçilen 450- 500 milletvekilinden oluşur- ken, senato 6 yõlda bir seçilen ih- tiyaçlarõ karşõlayacak kişi sayõ- sõyla seçilmelidir. Her il’e en az 1 senatör düşmeli, diğer üyeler ise yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarõnca seçilme- lidir. Üyelerin 3’te biri iki yõl- da bir yenilenmelidir. Senato, hükümet politikalarõnõn deneti- mine ortak olmalõdõr. Senatonun feshi de mümkün olmamalõdõr. - Cumhurbaşkanı seçi- mi: Cumhurbaşkanõnõn TBMM yerine halk tarafõndan seçilme- si siyasal rejimin geleceği açõ- sõndan sorun oluşturmaktadõr. Cumhurbaşkanõnõn halk tara- fõndan seçilmesini öngören ana- yasal düzenlemeden vazgeçil- melidir. Cumhurbaşkanõnõn gö- rev ve yetkileri parlamenter sis- temle uyumlu bir biçimde da- raltõlmalõdõr. - Yargı bağımsızlığı: Askeri mahkemeler ceza ve as- keri disiplin mahkemeleri olarak uzman mahkemeler olarak ko- runsa dahi “sivil ve askeri yar- gı” ayrõmõ kaldõrõlmalõdõr. Hâ- kimler ve Savcõlar Yüksek Ku- rulu (HSYK) 1961 Anayasa- sõ’nda olduğu gibi Hâkimler Yüksek Kurulu ve Savcõlar Yüksek Kurulu olarak ayrõ ay- rõ oluşturulmalõdõr. Yargõç ve savcõlarõn atanmasõ, denetim ve soruşturmaya tabi tutulmasõnõn Adalet Bakanlõğõ iznine bağlõ ol- masõ, HSYK içinde Adalet Ba- kanõ ve Adalet Bakanlõğõ müs- teşarõnõn bulunmasõ yürütmenin yargõ üzerindeki müdahalesi- dir. Yeni anayasada bu tür dü- zenlemelere yer verilmemelidir. -Anayasa Mahkemesi: Anayasa Mahkemesi, 21 üyeden oluşacak olan Genel Kurul, iki kurul, Yüce Divan ve Siyasi Partiler Dairesi ile kurulmalõdõr. Ayrõca kurullar ve daire, kendi içlerinde üçer kişilik “ön ince- leme” komisyonu oluşturmalõ- dõr. Mahkemenin üye seçimle- rinde 2 TBMM, 2 Senato, üye tam sayõsõnõn 3’te 2 çoğunluğu ile Yargõtay 5, Danõştay 4, Sa- yõştay 2, Cumhurbaşkanõ 1, Üniversiteler Arasõ Kurul 5, Anayasa Mahkemesi ise 1 ra- portör üye seçmelidir. Mahke- me üyelerinin en az 16’sõ hu- kukçulardan oluşmalõdõr. TBMM’deki siyasi partilere, Anayasa Mahkemesi’ne iptal davasõ açma yetkisi verilmelidir. Kişisel hak ve özgürlüklerin ihlali durumunda da Anayasa Mahkemesi’ne kişisel başvuru yolu açõlmalõdõr BÜLENT ARINÇ: Çeteler bizi devirmeye çalışıyor 80 ALEVİ KABUL ETTİ Tunceli’de artõk kadõnlar da korucu TUNCELİ (Cumhu- riyet) - Tunceli’nin Pülü- mür ilçesinde artõk ka- dõnlar da korucu oluyor. İlçede 3’ü kadõn 27 koru- cuya kimlikleri törenle teslim edildi. İlçe jandarma komu- tanlõklarõ ve kaymakam- lõklar tarafõndan yapõlan çalõşmalar sonucunda Tunceli’nin 7 ilçe merke- zi ve köylerinde toplam 200 kişinin korucu oldu- ğu öğrenildi. Yeni korucu olan 200 kişinin 80’inin Alevi olduğu belirtilir- ken, Pülümür’de 27 ko- rucu için resmi tören dü- zenlendi. Törene basõn mensup- larõ çağrõlmazken fotoğ- raflar korucularõn yüzleri görülmeyecek şekilde ba- sõna dağõtõldõ. Uygulama, Pülümür Kaymakamlõ- ğõ’nõn internet sitesinde “Pülümür’de bir ilk” anonsuyla duyuruldu. İnternet sitesindeki du- yuruya göre, koruculara kimlik kartlarõ Kayma- kam Deniz Pişkin ve İlçe Jandarma Komutanõ Yüz- başõ Murat Koçanlı ta- rafõndan verildi. Burada konuşan Kay- makam Pişkin, ilçede ko- ruculuk sisteminin haya- ta geçirilmesiyle terörle mücadelede önemli bir mevzi kazanõldõğõnõ, sis- temin ilçe güvenliğine sağlayacağõ katkõnõn ya- nõnda, psikolojik harekât boyutunun çok daha önemli olduğunu söyledi. Bu şekilde aynõ zaman- da 27 kişiye de istihdam olanağõ sağlandõğõnõ da anlatan Pişkin şöyle ko- nuştu: “Yürekten inanı- yorum ki, görevine yeni başlayan siz köy koru- cularımız, almış oldu- ğunuz eğitim, disiplin anlayışınız, sorumluluk duygusunuz ve üstün görev aşkınız sayesinde, koruculuk sisteminin bu bölgedeki yüz akı ola- caksınız.” SAKARYA (Cumhuriyet) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, AKP iktidarõnõn devrilmeye çalõşõl- dõğõnõ savunarak “Çeteler AKP iktidarını devirmeye çalışı- yor. Biz de devrilmiyoruz, hamdolsun ayakta duruyo- ruz. Meydan okuyoruz, hod- ri meydan” dedi. Sakarya’nõn Akyazõ ilçesin- de 7 Haziran’da yenilenecek belediye başkanlõğõ seçimleri öncesinde ilçeyi ziyaret eden Arõnç, AKP ilçe teşkilatõ önün- de halka seslendi. “Üzerimiz- de oyun oynanıyor” diyen Arõnç, Ergenekon soruşturma- sõna göndermede bulundu. Çetelerin AKP iktidarõna he- def aldõğõnõ öne süren Arõnç, “Silivri’de bir yargılama var, adına Ergenekon mu ne di- yorlar, biliyorsunuz değil mi? Bunun iddianamesinde bir- takım konuşmalar, planlar ve organizasyonların tek bir he- defi var. Çeteler, Türkiye’de AKP iktidarını devirmeye çalışıyor. Biz de devrilmiyo- ruz, hamdolsun. Ayakta du- ruyoruz” diye konuştu. Arõnç, 55 adet çõkar amaçlõ suç örgütünü çökerttiklerini, tümünün yargõnõn önünde ol- duğunu ifade ederek, artõk bü- yük çetelerle uğraştõklarõnõ, AKP iktidar olmazsa Türki- ye’nin eski karanlõk günlerine döneceğini savunarak şunlarõ söyledi: “Saunasından, neşterine kadar ne kadar sülük varsa milletin kanını emen, hepsi- nin hakkından geldik. Şimdi de artık büyüklerle uğraşı- yoruz. AKP’yi yıkacaklar- mış. Neredeymiş o eski dar- be günleri, neredeymiş eski kazançlı günleri. Türkiye’de AKP iktidarı var. Meydan okuyoruz. Türkiye eski ka- ranlık günlerine mi gitsin, yoksa o karanlıkların üzeri- ne çok şükür bir ışık gibi do- ğan AKP iktidarı gücünü eksiltmeden yoluna mı de- vam etsin? Elimizi vicdanı- mıza koyacağız ve bunları düşünerek inşallah haklı ve hayırlı bir tercih yapacağız. Ben sizlere güveniyorum.” Cumhurbaşkanlõğõ seçimi öncesi önlerine engeller çõka- rõldõğõnõ savunan Arõnç, 367 kararõnõ hokkabazlõk olarak nitelendirdi. 27 Nisan bildiri- sine de sert çõkan Arõnç, şöy- le konuştu: “Adeta tehdit ediyor. ‘Bu adamõ cumhurbaşkanõ seçme- yin, bir de izin vermeyin’ di- yor. Hamdolsun, milletin hu- kukuna sahip çıktık. 27 Ni- san’da bunu söyleyenlere, 28 Nisan’da ‘Oturun oturduğunuz yerde, bu milleti bu devleti hükümet yönetiyor, hükümet de halkõn seçtiklerinden oluşuyor, biz hükümetiz’ dedik.” KESK’e bağlı SES üyeleri, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimlik binası önünde yaptıkları protesto gösterisinde, “Devlet sendikası olmayacağız”, “Sendikama dokunma”, “Baskılar bizi susturamaz” yazılı pankart ve dövizler açarak “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Sendika KESK’tir, KESK bizim onurumuzdur” sloganları attılar. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE) Genel merkez ve bazõ şubelere yapõlan baskõnlara tepkiler sürüyor 14 KESK üyesi tutuklandı Haber Merkezi - İzmir Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’nõn talimatõyla beş il- de başlatõlan ve PKK’nin sivil örgüt- lenmesinde yer aldõklarõ savõyla göz- altõna alõndõktan sonra adliyeye gön- derilen 28 kişiden 14’ü tutuklandõ. Operasyona yurt genelinde tepkiler sü- rüyor. Savcõlõğõn talimatõyla harekete ge- çen İzmir İl Jandarma Komutanlõğõ ekipleri, 6 ay boyunca yaptõğõ teknik izleme ve istihbarat çalõşmasõnõn ar- dõndan KESK’e bağlõ Eğitim-Sen ve SES sendikalarõna operasyon dü- zenlemiş, İzmir’de 28, Ankara’da 3, İstanbul, Manisa ve Van’da birer ki- şi olmak üzere çoğu öğretmen 34 ki- şi gözaltõna alõnmõştõ. Zanlõlardan al- tõsõ daha sonra serbest bõrakõlmõş- tõ. Nöbetçi savcõlõkça ifadeleri alõnan 28 kişiden 14’ü çõkarõldõklarõ nöbet- çi mahkeme tarafõndan tutuklanõr- ken, diğerleri tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ. Tutuklanan- larõn isimlerinin, Yüksel Mutlu, Sa- kine Esen Yılmaz, Abdurrahman Taşdemir, Hasan Umar, Lami Ül- gen, Elif Akgül, Mustafa Beyazbal, Mehmet Kuriş, Harun Gündeş, Hasan Soysal, Aydın Güngörmüş, Nihat Keni, Haydar Deniz ve Şeh- muz Güneş olduğu öğrenildi. ‘İstanbul’da iki eylem’ Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçi- leri Sendikasõ (SES) üyeleri, KESK genel merkez ve bazõ şubelerinin aranmasõ, bazõ yöneticilerinin gözal- tõna alõnmasõnõ, Taksim ve Okmey- danõ Eğitim ve Araştõrma Hastanele- ri’nde düzenlenen basõn açõklamala- rõ ile protesto etti. Açõklamalarda, “KESK’e yönelik gerçekleştirilen hukuk dışı müdahaleler bizleri emek, demokrasi ve özgürlük mü- cadelesinden vazgeçiremeyecektir” denildi. “Devlet sendikası olmaya- cağız”, “Sendikama dokunma”, “Baskılar bizi susturamaz” yazõlõ pankart ve dövizlerin açõldõğõ ey- lemlerde, “Yaşasın örgütlü müca- delemiz”, “KESK bizim onuru- muzdur” sloganlarõ atõldõ. ‘KESK’e dokunma’ KESK’e yönelik baskõlar, Ada- na’da da çok sayõda sendika, meslek odasõ ve kitle örgütü temsilcisinin ka- tõldõğõ “KESK’e dokunma!” eyle- miyle protesto edildi. Adana Adliyesi önünde toplanan ve “Sokakta kur- duk, sokakta yaşatacağız”, “KESK’e uzanan eller kırılır”, “Yaşasın demokrasi mücadelemiz” sloganlarõ atan eylemciler, emniyet güçlerinin aldõğõ geniş güvenlik ön- lemi altõnda yürüyüşe geçti. “KESK’e dokunma!” yazõlõ döviz taşõyan grup, yine sloganlar atarak Sosyal Güven- lik Kurumu Müdürlüğü önüne geldi. Burada grup adõna açõklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Kahraman Oğuz, baskõlara boyun eğmeyecek- lerini söyledi. ‘AKP,Alevilericamiyeçağõrõyor’ Hükümetin yarın yapacağı Alevi Çalıştayı’na tepki gösteren Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı Yıldırım, ‘Amaç açılım değil, çalım’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti tarafõndan Alevilerin istek- lerinin öğrenilmesi ama- cõyla yarõn yapõlacak Alevi Çalõştayõ’na Türkiye’deki tüm Alevi ve Bektaşi ör- gütlerinin önde gelen isim- lerinden 35 kişinin katõl- masõ hedeflenirken Alevilik Araştõrma Merkezi Başkanõ Ali Yıldırım, çalõştayõn amacõnõn Alevi açõlõmõ de- ğil, Alevi çalõmõ olduğunu söyledi. Yõldõrõm, “Aleviler ihsan değil, eşit yurttaşlık hakkı istiyor” dedi. Kabine revizyonunda Di- yanet’ten sorumlu devlet bakanõnõn değiştirilmesi ne- deniyle ertelenen Alevi Ça- lõştayõ, yarõn Bilkent Otel’de yapõlacak. Alevi Çalõştayõ Genel Ko- ordinatörü ve Moderatörü Necdet Subaşı, çalõştaylar- la Alevilerin istek ve te- mennilerinin belirlenip bu çerçevede atõlacak adõmla- rõn hayata geçirilmesinin amaçlandõğõnõ belirtti. ‘Alevileri ötekileştirdiler’ Alevilik Araştõrma Mer- kezi Başkanõ Ali Yõldõrõm ise yaptõğõ yazõlõ açõklama- da, AKP hükümetinin 7 yõl- dõr devam eden iktidarõ bo- yunca Alevi toplumunun sorunlarõnõ çözmek bir yana, Alevilere karşõ hukuksuz, eşitsiz ve ayrõmcõ uygula- malarõ sürdürmekten asla geri durmadõğõnõ kaydetti. AKP’nin Alevileri “öte- ki” olarak gördüğünü ifade eden Yõldõrõm, “Alevileri asimile edecek, Alevileri Alevi olmaktan çıkaracak açık ve üstü kapalı faali- yetler içerisinde bulun- maktadırlar” dedi. Yõldõ- rõm, şunlarõ dile getirdi: “Bu çalıştay ile sözde Ale- vilerle diyalog içerisine gi- rilecek, Alevilerin ne söy- lediği, talepleri öğrenile- cektir denilmektedir. Hal- buki Aleviler 20 yıldır la- ik demokratik bir Türki- ye ortamında Cumhuriyet kazanımlarına sahip çı- karak ‘eşit yurttaşlõk hakkõ’ istemlerini her türlü düz- lemde, resmi merciler önünde ısrarla dile getir- mişlerdir, getirmektedir- ler. Alevilerin talepleri- nin saklı, gizli, bilinmez, pazarlığa gelir bir yanı bulunmamaktadır.” Alevilerin inanç mer- kezleri olarak cemevini görmesine karşõn AKP ve Diyanet İşleri Başkanlõ- ğõ’nõn Alevileri camiye ça- ğõrdõğõnõ ifade eden Yõldõ- rõm, “Bu yok sayma, ay- rımcılık asla kabul edile- mez. Alevilere camiye ge- lin demek, inançlarınızı terk edin, kimliğinizden vazgeçin anlamına gel- mektedir. Bu konunun çalıştaya konu olacak bir yanı söz konusu olabilir mi?” diye konuştu. DİSK’in öncülüğünde hazõrlanan “Yeni Anayasa İçin Temel İlkeler” raporu dün kamuoyuna açõklandõ. Raporda iki aşamalõ bir yasama sistemi öngörülürken cumhurbaşkanõnõn da Meclis tarafõndan seçilmesi gerektiği belirtildi. HSYK’nin yapõsõnda değişiklik gerektiği belirtilen raporda, yargõdaki asker-sivil ikiliğinin de kaldõrõlmasõ istendi. KESK Genel Merkezi ve bazõ şubelerine yapõlan operasyonda gözaltõna alõnan 28 kişiden 14 tutuklandõ, diğer 14 kişi ise tutuksuz yargõlanacak. Yeni anayasa önerisini kamouyuna açõklayan DİSK, asker- sivil yargõ ayrõmõnõn kalkmasõnõ istedi ‘İkilimecliskurulsun’