23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Hokkabaz soner@cumhuriyet.com.tr AKP’nin neden olduğunu anlayamadığım, medya yıldızlarınca “en dürüst, sözünü esirgemez” insanı ola- rak ilan edilmiş, kurucularından, Başbakan Yardım- cısı Bülent Arınç, hafta sonu konuşmasında hok- kabazlardan söz etti. Adını vermeden Yargıtay Onur- sal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nu kastederek, bi- rilerinin hokkabazlık oyunlarıyla, 367 yorumu tartış- masıyla Gül’ün cumhurbaşkanlığının önüne engel koyduklarını söyledi. Anayasa değişikliği ile, seçim- deki oy artışıyla bu oyunu nasıl bozduklarını anlattı. Bu kez TSK’yi kastederek “birilerinin internetine..” sokulan muhtıradan söze devam etti.. Ne ilginç bir rastlantı değil mi? Geçen hafta F tipi örgütlenme ağı içinde, Ergenekon davası kapsamında kulakları çok delik medya yıldızlarımız, habercilerimiz, yeni, çok bü- yük, eskilerinden daha etkin operasyon dalgasının gel- mekte olduğunun haberlerini vermişlerdi. Daha de- lik kulaklılar Sabih Kanadoğlu’nun adını fısıldamış- lar, bunun üzerine yöneltilen sorular aşamasında Ka- nadoğlu, ifadesinin alınabileceğinden haberdar ol- madığını söylemişti. Daha sonra kendisinin yaptığı araştırma ile ifadesine resmen başvurulabileceği bil- gisine ulaşılmıştı. Kulağı delik arkadaşlarımız, Ka- nadoğlu’nun daha önce evinde yapılan saatler sü- ren aramalar, telefon kayıtlarıyla bağlantılı, kimi Er- genekon davası sanığı ile görüştüğünün haber ek- lerini yapmayı da unutmamışlardı. Nasıl ama; insan hakları evrensel hukukunun ol- mazsa olmaz ilkelerini unutun, ülkemizde geçerli hu- kuk düzeninin kaç ayağının birden ayaklar altına alın- dığı bir dava, yargılama ile yüz yüzeyiz? Başbakan Yardımcısı bütün televizyon kanallarında, ana ha- berlerde yer alan konuşması içinde, birilerinin hok- kabazlıklarından, oyunlarından söz açıyor, açık isim- ler, adresler veriyor, gündeme Cumhuriyetin baş- savcısının ifadesine başvurulacağı, yeni operas- yonlar dalgasında adının yer alacağı bilgileri giriyor.. Yoksa siz hâlâ Ergenekon davasının, AKP iktidarla- rını hedef almış gizli darbe suçları, örgütünü ortaya çıkarma operasyonu olduğuna inananlardan mısınız? Bu uğurda “Varsın hukuk, insan hakları çiğnensin, ba- ğımsız yargı ilkesi zedelensin.. Yeter ki Türkiye’de dar- beler bir daha gündeme gelmeyecek biçimde bir te- mizlik yaşansın.. Kemalizm, devrimler tarihe gömül- sün.. Ilımlı İslam iktidarı eliyle de olsa sandık de- mokrasisi işlesin...” diyebilenlerden misiniz? Hokkabazlık oyunlarını kimler sahneye koyuyor, gerçekten kimler hokkabazlık yapıyor? Sayın Bülent Arınç daha kaç gün önce, medyatik imajını, dürüstlüğünü ortaya koyarak, kendisinden beklenen Deniz Feneri davası izlenmesinde üstüne düşen görevi yaptığının kanıtlarını ortaya koymuştu. Zahid Akman’dan görevinden istifa etmesini istediğini açıklamıştı. Gerçi söz konusu açıklamasının içinde Sayın Akman’ın görev süresinin dolmakta olduğu ek bilgisi de vardı. Ancak Arınç’a göre Akman, AKP’ye zarar verdiği görüşüne hak vererek istifasının isten- mesini olgunlukla karşılamış, görev süresinin bitiminde ayrılacağının altını çizerek sorunu ortadan kaldırmıştı. Almanya’daki yargılamada adı suçun içinde çok açık vurgulanmış Sayın Akman’ın görev süresinin dol- ması bağlantılı nasıl görevden alınmış olacağı bizce pek anlaşılamasa da sonuçta ortada siyaseten çok esnek bir stratejinin(!) uygulanmış olduğu, Arınç’ın ken- disinden beklenen dürüstlük adımını cesaretle atmış olduğu da çok medyatik olarak kanıtlanmıştı. Tabii Sayın Arınç’ın açıklamasının ardından Sayın Akman’ın istifasının istendiği haberlerinin gerçeği yansıtmadı- ğı, doğru olmadığı açıklaması gelmemiş olsaydı. Ger- çi Akman da görev süresinin bitmesi sonrasında gö- revinin devam edeceği gibi bir bilgi vermiyordu. Za- ten bunun galiba yasal olabilirliği yok. Ancak RTÜK başkanlığı yasal süresinin dolması sonrası görevden ayrılması, kurumdaki diğer görevlerinin sürmemesi, istifasının istendiği, görevden alndığı anlamına hiç gel- miyor. O da zaten Başbakan’ın arkasında olduğunu, böylesi bir durumun söz konusu olmadığını söylüyor. Daha sonra Sayın Başbakan, Arınç ya da Akman’ın ağzından, gerçeğin ne olduğuna açıklık getiren bir açıklama duyduk mu? Birileri bize, gözümüzün içi- ne baka baka çok fena yalan söylüyor. Yalanın ne ol- duğunun açıklanmasına bile gerek duymadıklarına göre de.. Sayın Arınç’ın son renkli konuşması içinde yer al- mış, Başbakan Erdoğan’ın Davos’ta İsrail’e dönük “one minute” şovuna ilişkin anımsatmasına gelince... Biliyorsunuz, daha önce bu konudaki duyarlılığını, par- ti olarak övüncünü anlatmaya yönelik, kameralar önünde gözyaşlarını tutamamış, birbirinden duygu- sal söylemlerle pekiştirmişti. Başbakan’la nasıl gu- rur duyduğunun bir kez daha altı çizildi. Bir siyasi li- derin ülkesinin, halkının değerlerine, onuruna sahip çıkmasının en çarpıcı çıkışlarından biri olduğu sap- taması yinelendi.. Her ne hikmetse Sayın Arınç, Erdoğan’ın en sıcak dayatmasından, Suriye sınırları boyunca mayın tar- lalarının temizlenmesi, İsrail ya da bir başka yaban- cı ülke şirketine 49 yıllığına teslim edilmesi projesinden hiç söz etmedi... Belediyeler kanunlardan kaynak- lanan gelirlere, kendi yarattıkları kay- naklara ve bağışlara göre giderleri- ni finanse ederler; gelirlerle finanse edemedikleri giderleri borçlanarak karşılarlar. Belediyelerin gelirleri 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 59. maddesinde sayılmıştır. 1- Belediye Gelirleri Kanunu’na göre tahsil edilen vergiler: Bu ge- lirler; ilan ve reklam vergisi/eğlence vergisi/haberleşme vergisi/elektrik ve havagazı tüketim vergisi/yangın si- gortası vergisi/çevre temizlik vergi- si/belediye harçları/yol, kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katılım paylarıdır. Bu gelirlerden elektrik ve havaga- zı tüketim vergisi 2009 Merkezi Büt- çe Kanunu’nun 29. maddesinin 9. bendi gereği 2009 yılında belediye- lerce değil vergi dairelerince tahsil edi- lecektir. Bu belediyelerin ciddi bir ge- lir kaybına uğramaları demektir. 2- Emlak vergileri: Emlak vergileri mayıs ve kasım aylarında iki taksit- te belediyelerce tahsil edilmektedir. Ekonomik kriz nedeniyle tahsilat oranları düşmüş durumda. Beledi- yelerin gelirleri içinde önemli bir yer tutan bu vergilerin tahsil edilememesi belediyeleri sıkıntıya sokacaktır. 3- Genel bütçe vergi gelirlerin- den ayrılan paylar: 5779 sayılı il özel idarelerine ve belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilmesi hakkında kanun gereği büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelere yüzde 2.85, büyükşehir içindeki ilçe belediyelerine yüzde 2.50, il özel idarelerine yüzde 1.15 pay veril- mektedir. Büyükşehir belediyelerine de kendi sınırları içinde tahsil edilen vergi gelirlerinin yüzde 5’i, kendi il- çe belediyelerine verilen payın yüz- de 30’u dağıtılmaktadır. 2009 yılın- da ekonomik kriz nedeniyle vergi ge- lirlerinde azalma olacağından bele- diye payları da doğal olarak düşe- cektir. 4- Taşınır/taşınmaz malların de- ğerlendirilmesinden elde edilen gelirler: Belediyelerin eğer satabi- lecekleri veya kiraya verebilecekleri taşınır ve taşınmaz malları varsa bu gelirler bütçede yer alacaktır. Varlıkları az olan belediyeler bu gelirlerden mahrum kalmaktadır. 5- Belediyelerin iktisadi faali- yetlerden elde ettikleri gelirler: Belediyelerin her türlü girişim, ortak oldukları iştirakler ve diğer iktisadi faaliyetlerden elde ettikleri gelirler bü- yükşehir belediyeleri için daha önem arz eder. İlçe belediyelerinin bu ge- lirleri ciddi rakam tutmaz. Ekonomik kriz nedeniyle zaten bu gelirlerde de ciddi bir azalma söz konusu olacaktır. 6- Faizler ve cezalar: Vergilerin gecikmesinden alınan gecikme faiz- leri, uygulanan cezalar da belediye gelirlerinin bir gelir kalemidir. Eko- nomik kriz nedeniyle gecikme faizleri tutarının artması beklenebilir. An- cak bunların da tahsilinde zorluklar yaşanmaktadır. 7- Hizmet ücretleri: Belediye meclisinin belirlediği tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler belediye bütçesinde önemli yer tu- tabilmektedir. 8- Bağışlar: Belediyeye karşılıksız yapılan bağışlar, şartlı bağışlar, hiz- metten yararlananların memnuniyet ifadesi olan bağışlar bazı belediye- lerde ciddi rakamlara ulaşabilmek- tedirler. Ancak ekonomik krizde her- halde kimsenin bağış yapacak takati kalmamıştır; bu da belediyeleri zor- layacak bir durumdur. 8- Borçlanma: Borçlanma bir ge- lir kalemi olmamakla birlikte gelirlerle karşılanamayan giderler borçlanma yoluyla karşılanır. Bu borçlanmalar- dan biri normal iç ticari kredilerdir. Bunun yanında belediyeler dış borç da alabilirler. Bunun yanında İller Bankası yatırım kredileri ve tahvil ih- racı diğer borçlanma şekilleridir. Be- lediyeler ancak bütçe gelirleri kadar borçlanabilirler. Gelirleri azalan ancak üstlendikle- ri görev ve sorumluluklar nedeniyle giderleri artan belediyeler ya borç- larını ödeyememekte ya da borç- lanma yoluna gitmektedirler. Borç- lanma ciddi faiz yükü getirdiğinden belediye hizmetlerinin maliyetleri art- maktadır. Bu da hizmet kalitesini ciddi bi- çimde olumsuz etkilemektedir. Bele- diyeleri borç batağına ve bağış alma zorunluluğuna itmemenin yollarının bulunması ve bu ekonomik krizde be- lediyelerle de ilgili tedbirlerin alınma- sı gerektiği çok açık gözüküyor. Belediyeler Ekonomik Krizin Baskısı Altında pamukm superonline.com Şampiyonluk kupasõnõ kaldõran Beşiktaş hissesini sattõ İSMMMO Başkanõ Arõkan: Maliye vergi borcu olan işletmelere acõmõyor, banka hesaplarõnõ bloke ediyor Piyasada e-haciz kaosu İMKB 8 ayõn zirvesine çõktõ, sezon bitişiyle spor kulüpleri çakõldõ. NECDET ÇALIŞKAN Yurtdõşõ borsalarõn etkisiyle yõlõn en yük- sek seviyesine çõkõlan İstanbul Borsasõ’nda- ki alõm havasõ, spor kulüplerine yaramadõ. Hafta sonu Turkcell Süper Lig’de şampi- yonluk kupasõnõ kaldõran Beşiktaş’ta yatõ- rõmcõlarõn kâr satõşlarõ, kulübün hisselerini yüzde 12.7’lik kaybettirdi. Dün İMKB’nin en çok kaybettiren kâğõdõ olan Beşiktaş’õ, yüz- de 9.8’lik düşüşle Trabzonspor izledi. Gala- tasaray hisseleri yüzde 3.1 düşerken, Fener- bahçe hisseleri yüzde 1.9 yükselişle günün tek kazançlõ çõkan spor hissesi oldu. Böylece fut- bolda 2008-2009 sezonuna 87 milyon dolarlõk piyasa değeri ile giren Beşiktaş’õn borsada- ki değeri, dün itibarõyla 181 milyon dolara çõk- tõ. Aynõ dönemde Fenerbahçe 1.5 milyar do- lardan 846 milyon dolara; Galatasaray 262 milyon dolardan 167 milyon dolara; Trab- zonspor da 288 milyon dolardan 143 milyon dolara düştü. Yurtdõşõndaki alõm rüzgârõnõ arkasõna alan İMKB’de hisse senetleri ortalama yüzde 2.8 değer kazanõrken, Ulusal 100 Endeksi 999 pu- an yükselişle son 8 ayõn en yüksek seviyesi olan 36 bin 2 puana çõktõ. Ülkeler krize çeşitli önlemler alõrken Türkiye’de hükümet, vergi borcu olan işletmelerin bütün banka hesaplarõnõ bloke ederek ticari yaşama darbe vuruyor. FATMA KOŞAR HATAY - İstanbul Serbest Mu- hasebeci Mali Müşavirler Odasõ (İSMMMO) Başkanõ Yahya Arı- kan, Maliye’ye vergi borcu olan iş- letmelerin banka hesaplarõnõn dondu- rulduğunu ve bu uygulamanõn ticari ya- şamõ vurduğunu söyledi. İSMMMO’nun Antakya’da gerçek- leştirdiği Eğitmenlerle Eğitim Semineri kapsamõnda gazetecilerle bir araya gelen Arõkan, ‘elektronik haciz’ olarak nite- lendirilen uygulama ile ilgili şunlarõ söyledi: “Ticari hayatları e-hacizle durdurulan işletmelerin ayakta kal- ması mümkün değil. İdare borcunu yıl- lardır ödemeyenle, bu dönemde sıkı- şan işletmeyi ayrı tutmalıdır. Vergi ida- resi, borcunu ödemeyen mükellefe ilk olarak ödeme emri gönderiyor, öde- meyenin banka hesaplarının tama- mını bloke ediyor. Bu uygulama pi- yasadaki tahsilat ve ödeme sıkıntısını çok daha büyüten, işletmeleri vuran, işsizliği arttıran bir uygulama.” Hatay SMMM Odasõ Başkanõ Abdullah Kork- maz da uygulamaya maruz kalan bir iş- letmenin iş yapabilir hale gelmesinin bir hafta-10 günü bulduğunu kaydetti. ‘Pardon’ diyene ceza Arõkan, ayrõca çalõşanlara yüklenen ver- gi sisteminde, yine, bu dönemde ‘özel usulsüzlük cezaları’nõn can yaktõğõnõ ifa- de etti. Vergi matrahõnõ etkilemeyecek bir beyannamenin (örneğin vergi dairesi numarasõnda yanlõşlõk) düzeltilmesi ile il- gili işlem yapõlõrken kesilen özel usul- süzlük cezasõnõn 1000 TL olduğunu be- lirten Arõkan, dünyanõn hiçbir yerinde böyle bir uygulama olmadõğõnõ, kaldõ- rõlmasõ gerektiğini aktardõ. Ekonomi Servisi - Krizin ihracata etkisi mayõs ayõnda da devam etti. Tür- kiye İhracatçõlar Meclisi (TİM) veri- lerine göre, mayõsta ihracat yüzde 40 düşüşle 7.3 milyar dolar olarak gerçekleşti. İlk beş aydaki ih- racat 35 milyar 850 milyon do- lar olurken geriye dönük yõl- lõk ihracatsa yüzde 9.95 dü- şüşle 108 milyar 444 milyon dolar olarak gerçekleşti. Devlet Bakanõ Zafer Çağlayan’õn da katõl- dõğõ toplantõda konu- şan TİM Başkanõ Meh- met Büyükekşi, dünyada beklenti anketlerinin olumluya gitmesinin umut verici olduğunu söyledi. Büyükekşi IMF ile ilişkilerde hassas bir dönem- den geçildiğini belirterek “Sadece IMF anlaşmasına takılıp kalınma- malı, bir taraftan IMF anlaşması üzerine çalışmaya devam ederken diğer taraftan da Türkiye’ye uzun vadede rekabet gücünü arttıracak reform paketlerini hayata geçir- memiz gerekiyor” dedi. Büyükekşi, Merkez Bankasõ’nõn fa- iz indirimlerine devam etmesi gerek- tiğinin altõnõ çizdi. Miktar olarak bakıldığında, 1 milyar dolar ve üzerinde aylık ihracat gerçekleştiren tek alt sektör, 1 milyar 331 milyon 902 bin dolarla taşıt araçları ve yan sanayii oldu. Ekonomi Servi- si - Türkiye’nin ilk özel borsasõ olan VOB’un olağan genel kurulu yapõldõ. 2008 yõlõ faaliyetlerinin ibra edildiği genel kurulda, yeni yönetim kurulu da be- lirlendi. VOB Başkanõ Işınsu Kestelli, yeniden Yö- netim Kurulu Başkanõ oldu. VOB’un işlem hacminin 2008’de yüzde 76 artõşla 208 milyar TL’ye yükseldiğini belirten Kestelli, “Borsamızda açılan hesap sayısı da 41.237’ye çık- tı” dedi. Kestelli, VOB’un kõsa sürede aldõğõ mesafeyle dünya genelinde 10 sõra yükselerek, en büyük 28. vadeli işlem borsasõ haline geldiğini de hatõrlattõ. Greenpeace sığır eti ihracatıyla ilgili üç yıl süren bir araştırma yaptı. Araştırma sonuçları yasadışı üretim yapan çiftlikler kadar onların işbirlikçilerinin de suçlu olduğunu gösterdi. Ekonomi Servisi - İngiliz gaze- tesi Guardian, Greenpeace; Yeşil- barõş Örgütü’nün Brezilya’nõn sõğõr eti ihracatõyla ilgili üç yõllõk araştõr- masõnõn sonuçlarõna yer veren bir ha- ber yayõmladõ. Söz konusu haberde Amazon yağmur ormanlarõnõn yok edilmesinde yasadõşõ kurulan çift- likler kadar buralardan alõşveriş eden süpermarketler ve ünlü ayak- kabõ markalarõnõn da büyük payõ ol- duğu belirtildi. ‘Ayakkabı, hazır yemek ve or- mansızlaşma’ başlõklõ haberde şu unsurlara dikkat çekildi: İngiliz süpermarketleri, Ama- zon’da orman- sõzlaşmadan so- rumlu olan çiftliklerin etlerini kullanarak Amazon yağmur ormanlarõnõn hõzla yok oluşuna katkõda bulunuyor. Rapora göre, onlarca süpermarket zinciri, yasa- dõşõ olarak ormansõzlaştõrõlan alan- larda kurulu çiftliklerden, hazõr yiyecekleri için işlenmiş sõğõr eti it- hal ediyor. Greenpeace’e göre, Adidas, Nike, Timberland ve Clarks gibi uluslar- arasõ markalar da söz konusu şir- ketlerden ayakkabõlarõ için deri alõ- yor. Bir Greenpeace yetkilisi, “Nor- malde ayakkabı, çanta ve hazır yi- yeceklerle yağmur ormanlarının yok olması ve iklim değişikliği arasında bir bağlantı kurulmu- yordu. Sığır eti endüstrisi; dün- yada ormansızlaşmada başlı ba- şına en önemli etken. Küresel markalar artık bu konuda tavır al- malı” diyor. Gazeteye göre, dünyanõn farklõ ül- kelerinden temsilciler, dün Bonn’da küresel õsõnmayla mücadele konu- sundaki yeni anlaşma hazõrlõklarõ çer- çevesinde bir araya geldi. Toplantõ- da ormanlarõn korunmasõna yönelik acil önlemler de ele alõndõ. Dünyadaki sera gazõ salõmlarõ- nõn yüzde 17’si, tropikal ormanlar- da tarõm amaçlõ arazi açõlmasõndan kaynaklanõyor. Bu da tüm küresel ta- şõmacõlõk sisteminden daha fazla bir kirlilik anlamõna geliyor. Greenpeace’in araştõrmasõ, Amazon yağmur ormanlarõnõn yasadõşõ işlenmiş sõğõr eti üreten çiftlikler ve buradan alõşveriş yapanlar tarafõndan yok edildiğini ortaya koydu. Adidas ve Nike’ında payı var Mayõs ayõ ihracatõ geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 40 azalarak 7 milyar 354 milyon dolara kadar geriledi Dõşsatõmda gerileme sürüyorGeriye dönük bir yõllõk ihracat da yüzde 10 düşüşle 108 milyar 444 milyon dolar olarak kayõtlara geçti. Et ve deri için ormanı yok ettiler 2 HAZİRAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 Greenpeace, hazõr yemek için malzeme alan İngiliz süpermarketleri de sorumlu tutuyor Işõnsun Kestelli, yeniden VOB Başkanõ M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle