Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
IŞIL ÖZGENTÜRK
Dört Bir Yanım
Düşman Dolu mu?
Apartman görevlisi gene
kapõmõ çaldõ, beni deniyor,
çünkü ben apartman giriş
kapõsõnõ “Kim o?” deme-
den açõyormuşum. Defa-
larca beni uyardõ, haklõ,
bana hiç durmadan korku
dolu hõrsõzlõk ve tecavüz
olaylarõ anlatõyor. Belli ki,
tek başõna yaşayan bir
kadõn olduğum için bana
acõyor, korumak istiyor.
Hiç durmadan, “Bu za-
manda kimseye güven
olmaz” diyerek beni uya-
rõyor.
İşte yazõmõn başõnda
söylediğim gibi gene ka-
põyõ çalõyor, ben de tam o
sõrada Prof. Yılmaz Es-
mer’in Radikalizm Araş-
tõrmasõ’nõn rakamlarõna ba-
kõyorum. Rakamlar hiç de
iç açõcõ değil. Ülkedeki
büyük çoğunluk, eşcinsel,
tanrõ tanõmaz, başka õrk
ve dinden, kõzlarõ şortla
dolaşan komşu istemiyor-
du. Kõsaca ötekine güven-
miyordu.
Bizim apartman görev-
lisi bir kez daha haklõ çõk-
mõştõ, “Bu zamanda kim-
seye güven olmaz”.
Kapõyõ açõp, yaptõğõ de-
netimden ötürü apartman
yöneticisine teşekkür et-
tikten sonra aklõma bu so-
ru geldi. Bizim kendimiz
hakkõnda söylediğimiz
hoşgörülü bir toplum söz-
cüğü acaba nostaljik bir
avunma mõ?
Çünkü yapõlan araştõr-
malara şöyle bir bakõldõ-
ğõnda, komşunun komşuya
düşman olduğu bir top-
lum görüntüsü apaçõk or-
taya çõkõyor. Üstelik bu
düşmanlõk giderek artõyor,
Prof. Esmer’in yirmi yol
önce yaptõğõ bu araştõr-
maya çok benzeyen bir
araştõrmada “insanların
çoğuna güvenilebilir” di-
yenlerin oranõ yüzde 10,
yirmi yõl sonraki araştõr-
mada ise bu oran 10’dan
yüzde 5’e düşmüş.
Sözün kõsasõ durum yir-
mi yõl içinde daha da va-
him bir hal almõş.
Peki yitirdiğimiz bu hoş-
görüyü, kõsaca komşularõ-
mõzõ, dolayõsõyla kendimi-
zi yeniden sevmeyi nasõl
başarabiliriz?
Hoşgörü, başkalarõnõn
haklarõna saygõ dendiğinde
aklõmõza hep Batõ uygarlõ-
ğõ gelir, elbette gelmeli
de, çünkü yüzyõllõk hak
kavgalarõndan sonra Batõ
uygarlõğõ görece de olsa bu
konularda önemli açõlõmlar
elde etmiştir. Bu açõlõmlar
ne yazõk ki, pamuk ipliği-
ne bağlõdõr, işte görüyoruz,
küresel kriz Avrupa’yõ vu-
runca hoşgörü, başkalarõ-
nõn haklarõna saygõ bir çõr-
põda hasõr altõ edildi, bütün
Avrupa’da õrkçõlõğõ bay-
rak yapan radikal sağ par-
tilere karşõ büyük bir kayõş
var.
Şimdi bunu neden söy-
ledim, demem o ki, nice
acõlar çekilerek elde edilen
haklar bile ekonomik kriz-
lere pek dayanõklõ değil.
Hoşgörü de öyle, cebi pa-
ra gördüğünde ülkesinde-
ki üçüncü dünya vatan-
daşlarõnõn kültürel, sosyal
haklarõnõ iş edinen, bunla-
rõ geliştirmeye çalõşan Ba-
tõ, para azaldõğõnda ilk bun-
lardan vazgeçiyor ve hat-
ta “Yabancılar dışarı!”
diyen aşõrõ sağ partilere
oy veriyor.
Bu durum her ülke için
geçerli, özellikle de bizim
için. Yoksulluk ve yok-
sunluk arttõkça toplumun
hoşgörü damarõ kurumaya
başlõyor. Yoksullaşan her
dört kişiden üçü, başõna ge-
len olumsuzluklarõ kapita-
list sistemin çökmesine
değil, ötekilerin yani eş-
cinsellerin, tanrõsõzlarõn,
zina yapanlarõn çoğalma-
sõna bağlõyor.
Bunu bilmek için evliya
olmaya da gerek yok. Her
şey öylesine yakõnda ki, ör-
neğin size Fatih’ten bir
taksiye binip Taksim’e git-
menizi öneririm, yolda her-
hangi bir mevzu açõn ve sa-
bõrlõ olun. Taksinin sürü-
cüsü önce Batõlõ yaşam
tarzõna küfretmeye başla-
yacak.. Batõlõ yaşam tarzõ
ise kadõnlarõn, genç kõzla-
rõn çalõşõyor olmasõ. Bu
durum zinaya davet gibi bir
şey. Böyle olunca da top-
lum çürüyor ve Allah da
bizi cezalandõrõyor. Yok-
sulluk da bundan, yoksun-
luk da. Kõsaca mantõk bu.
Ve bu düşüncede olanlar
ülkenin yarõsõndan çoğu.
Böyle kemikleşmiş, her
türlü farklõ duruma kapalõ
bir mantõk anlayõşõnõ kõr-
mak elbette çok zor. Ama
bir yerlerden başlamak ge-
rek. Örneğin ders kitapla-
rõndan ve anaokullarõndan.
Bunun için hepimizin
okul öncesi eğitimi var
gücümüzle desteklememiz
gerek. Hoşgörünün, fark-
lõlõklarõn da yaşam hakla-
rõ olduğunun bilincimize
yerleşeceği yaş anaokulu
yaşõ.
Altõ yõl önce KEDV’in
(Kadõn Emeğini Değer-
lendirme Vakfõ) Mardin’de
hayata geçirdiği bir ma-
halle anaokulundaydõm.
Anneler sõrayla çocuklara
bakõyorlardõ, annelerin ki-
mi Arapça konuşuyordu,
kimi Kürtçe, kimi Türkçe,
yoksul olan da vardõ, var-
sõl olan da ama hepsi dost-
tular. Çocuklar tüm dil-
lerde şarkõ söylemeyi öğ-
renmişlerdi, sakat arka-
daşlarõyla alay etmemek,
onlara yardõm etmek ge-
rektiğini de öğrenmişlerdi.
Hayallerinde çok şişman
olduğunu düşünen, bunun
için de çok istediği halde
dans yarõşmasõna katõlma-
yan yavru susamurunu ne-
redeyse zorla dans yarõş-
masõna gönderip birinci
yapmõşlardõ.
O gün şöyle düşünmüş-
tüm, “Olabilirdi, birlikte
yaşayabilirdik”.
Hoşgörü, yoksulluğa
rağmen, yoksunluğa rağ-
men yeniden bizi bulabilir,
yeter ki, biz yüksünme-
den, üşenmeden küçük
taşlarõ tek tek yerine koy-
maya çalõşalõm, o taşlardan
güzelim bir hoşgörü hey-
keli yapalõm.
isilozgenturk gmail.com
C
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI
adına İLHAN SELÇUK
Genel Yayõn Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ
?YazõişleriMüdürleri:MehmetSucu, Güray
Öz (Sorumlu) ? Miyase İlknur (Ek Yayõnlar)
? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
Yayõn Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan),
Emre Kongar (Başkan Yardımcısı),
Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şük-
ran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 An-
kara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık,
H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Tem-
silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211,
Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Mey-
danõ Yõldõz Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509
İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü-
lent Yener Satõş: Fazilet Kuza Cumhuriyet
Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel
Müdür Yardõmcõsõ: Nazende Pal Tel: (0212) 251
98 74 -75 /251 98 81 -82 Faks: (0212)251 98 68 Re-
zervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansõ Basõn ve Yayõncõlõk A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212)
343 72 64 Yaygõn süreli yayõn Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 2 HAZİRAN 2009 İmsak: 3.30
Güneş: 5.28
Öğle: 13.09
İkindi: 17.06
Akşam: 20.38
Yatsõ: 22.25
İstihbarat: Cengiz Yıldırım
Ekonomi: Hasan Eriş Dõş
Haberler: Özgür Ulusoy Kültür:
Celal Üster Spor: Arif Kızıl-
yalın Düzeltme: Abdullah Ya-
zıcı Bilgi-Belge: Edibe Buğra
Dış Haberler Servisi - Atlas Ok-
yanusu’nda 1912 yõlõnda trajik bir
şekilde batan Titanic gemisinin ha-
yattaki son kazazedesi de öldü. Ti-
tanic International Society’den ya-
põlan açõklamaya göre, kaza sõra-
sõnda 2 aylõk olan Millvina Dean, 97
yaşõnda İngiltere’nin Hampshire
kentindeki bir bakõm evinde hayata
gözlerini yumdu.
Millvina Dean’in babasõ okya-
nusta buz kütlesine çarparak batan
gemide hayatõnõ kaybeden 1517 ki-
şi arasõnda yer alõrken Millvina
Dean, kurtulan 706 yolcunun en
genciydi. Kazadan annesi ve karde-
şi ile kurtulan Dean’in annesi 1975,
kardeşi ise 1992 yõllarõnda ölmüştü.
SİGARA SEKTÖRÜ TEMSİLCİLERİNE SAĞLIK BAKANI AKDAĞ’DAN OLUMSUZ YANIT
Yasağa erteleme yokANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sağlõk Bakanõ Recep
Akdağ, kahvehane, lokanta ve
bar gibi işyerlerinde 19
Temmuz’dan itibaren
başlayacak sigara yasağõ
konusunda sektör
temsilcilerinin, yasağõn
ertelenmesi ya da sigara içenlere
özel bölüm ayrõlmasõnõ
istediklerini, ancak yasağõn
yasada öngörüldüğü gibi
uygulanacağõnõ söyledi. Akdağ,
Sağlõk Bakanlõğõ ve sivil toplum
örgütü yetkilileriyle birlikte
Dünya Sigarasõz Günü
dolayõsõyla 19 Mayõs’tan
itibaren kõsmen başlatõlan sigara
yasağõna ilişkin sonuçlarõ dün
Ankara’da düzenlenen basõn
toplantõsõnda açõkladõ. Kapalõ
mekânlarda sigara içilmesini
yasaklayan yasanõn geçen yõl
yürürlüğe girdiğini anõmsatan
Akdağ, o tarihten bu yana
Türkiye’de sigara içme oranõnõn
yüzde 33’ten yüzde 31’e
düştüğünü bildirdi.Yasa gereği,
19 Temmuz’dan itibarõyla
kahvehane, pastane, lokanta ve
bar gibi işletmelerde de sigara
içme yasağõnõn başlayacağõnõ
anõmsatan Akdağ, birkaç gün
önce sektör temsilcileriyle
konuya ilişkin görüşme
yaptõklarõnõ, temsilcilerin
“yasağın başlangıç tarihinin
ertelenmesi” ve “Sigara
içenler için özel bir bölüm
ayrılması” yönünde taleplerini
ilettiklerini söyledi. Yurttaşlarõn
konuya ilişkin algõlarõnõn
değişmesinin önemine işaret
eden Akdağ, “Bu yasa esas
itibarıyla cezalandırma yasası
değil. 81 ilde 67 bin
denetimde, sadece 200
civarında ceza kesildi” dedi.
SON TITANIC KAZAZEDESİ DE ÖLDÜ