Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Urartu Kraliçesi Kakuli Kim?
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürü Orhan Düzgün’ün 25
Mayıs’ta Denizli Pamukkale Üniver-
sitesi’nde “Bilim camiasında da kabul
gören bir anlayışla sahasında artık dün-
yanın en uzun süreli ve kesintisiz
sempozyumu olan Uluslararası Kazı,
Araştırma ve Arkeometri” çalıştayının
31. açış konuşmasındaki bu yargısı-
na katılmamak olanaksız.
Düzgün’ün konuşmasından birkaç
alıntı yapalım. Beş gün süren toplan-
tıda, dört ayrı salonda, yerli ve yabancı
bilim insanları Anadolu’nun tarihsel,
kültürel ve dinsel mirasını 339 bildiriyle
aydınlattılar.
Türkiye’de 2008 yılında 92 Türk,
43 yabancı ve müzelerin katılımı ile
37, kurtarma amaçlı 110 adet olmak
üzere toplam 282 kazı yapılmış.
Ayrıca karayolu, baraj alanlarında 17
kurtarma kazısına ek olarak 77 Türk
ve 34 yabancı bilim insanı yüzey
araştırması sürdürmüş, 1 adet de
sualtı kazısı gerçekleştirilmiş. Top-
lamda 417 bilimsel çalışma, Ana-
dolu’nun tarihini didiklemiş…
Böyle bir toplantıyı izlemek, o sa-
londan bu salona, yeni buluntuları,
yeni araştırma sonuçlarını öğren-
mek için koşuşturan arkeologların
anası ağlarken Doğan Haber Ajan-
sı’nın Denizli’deki muhabirinin “traji-
komik” haberi Hürriyet ve Milliyet ga-
zetelerinde boy göstermez mi? Açı-
lışın geleneksel resmi kabulü Pa-
mukkale Müzesi’nin bahçesinde dü-
zenlenmişti. “Tarihi eserler kokteyl
masası oldu” biçi-
mindeki haberde,
sanki arkeologların
tarihi eserlere zarar
verdikleri savlanı-
yordu. Bir hafta bo-
yunca bu gazeteleri,
çalıştayın içeriği hak-
kında haberler ve-
rirler mi diye izle-
dim, ama tek satır
göremedim. Doğan grubunun İngi-
lizce gazetesi Daily News kendi
ajansına yüz vermemiş, Anadolu
Ajansı’nın haberini kullanmıştı.
Dünya arkeolojisinde depremler
yaratan Urfa Göbeklitepe’deki son
buluntular neydi? Adana Sirkeli Hö-
yük’te bulunan ve ilk kez “ruhunun
ölümünden sonra yükselişinden”
söz eden Hitit soylusunun olağandışı
mezar taşının önemi neydi? Van
Ayanis Kalesi’nde Urartu Kraliçesi
Kakuli’nin altın asası bulunan, adı ilk
kez duyulan bu kraliçe kimdi? Bur-
dur Sagalassos’taki dev heykeller
hangi imparator ve imparatoriçele-
rindi? Muğla Kaunos’ta insanlar
“tuzla” alanını güneş ve rüzgâr de-
ğişimlerini dikkate alarak nasıl oluş-
turmuşlardı? Önümüzdeki günlerde
Cumhuriyet’te bu haberleri ayrıntılı
olarak okuyabileceksiniz. DHA’nın
haberi gazetecilik mi, cehalet mi,
utanmazlık mı, anlayamadık!
Toplantının kapanış konuşmasını
yapan Hierapolis Kazı Heyeti Başka-
nı İtalyan Prof. Francesco D’An-
dria’nın şu sözlerine yer verelim:
“Yalnızca arkeolojik zenginlik değildir
bu ülkede ortaya çıkmakta olan…
Bugün Türkiye’de karmaşık arkeolo-
jik girişimler tasarlanmakta ve ulus-
lararası kamuoyunu sarsan bir ener-
jiyle gerçekleştirilmektedir. Önleyici ar-
keoloji dünyasında, bilimler arası ekip-
lerin kuruluşunda, sadece arkeolojik
kazı alanında uzman olan değil, aynı
zamanda doğa bilimleri, arkeometrik
analizler, farklı malzemelerin konser-
vasyon tekniklerinde uzman gençle-
rin geniş katılımı görülmektedir.”
Gerçekten 70’li yılların sonlarına de-
ğin yapılan, sonradan doğanın ve in-
sanların tahribine terk edilen arkeolojik
kazılar, artık günümüzde çeşitli bilim
disiplinleri ile değişik boyutlarda bir
“takım” çalışmasına dönüşmüştür.
Balon, zeplin, helikopterden çekilen
hava fotoğraflarına uydu resimleri
eklenmiştir. Ayrıca “jeoloji” biliminin ra-
dar gibi her türlü yeraltı taramasını ya-
pan en son teknolojik buluşlar kulla-
nılıyor. Hayvan kalıntıları için “arkeo-
zooloji”, bitkiler için “arkeobotanist”ler
de devredeydi.
Özellikle klasik dönem arkeolojik
alanlarda kalıntıları ayağa kaldırıp,
koruma ve hatta turizme kazandırma
yolunda önemli adımlar atılıyor. Pek
çok kazıda yöre çocuklarının “oyun”
havasında “kazıya” katılmaları ile ta-
rihi koruma bilincinin aşılanmasın-
daki önemli adımların milli eğitim,
kültür ve turizm bakanlıklarına da ör-
nek olmasını dileriz.
Bu çalıştayda bizi en çok sevindi-
ren gelişmelerden biri de bazı valilik-
lerin, belediyelerin yörelerindeki ka-
zılara çok önemli katkılarda bulun-
malarıdır. Örneğin Malatya Valiliği, “bir
yabancı kazı” dememiş “ilk devlet” ve
“ilk kent” olgusunun yeşerdiği Aslan-
tepe kazılarının üzerini güzel bir çatı
ile koruma altına almış. Denizli Valili-
ği ve Belediyesi de Hierapolis Tiyat-
rosu’nun 2.5 yılda güçlendirilmesini
öngören planını ödemeyi sahiplen-
mişler.
En ilginç gelişmeyi ise Tokat’ın
Sulusaray İlçesi Kaymakamı İbra-
him Civelek ve Belediye Başkanı
Şahin Hasgül’ün girişiminde gör-
dük. İki yetkilinin çalıştay girişinde kur-
dukları bir tanıtım masasında ilçede-
ki antik Sebastopolis kentinde kazı ya-
pacak yerli ve yabancı arkeolog ara-
dıklarına tanık olduk.
Buna karşılık Doğu Akdeniz’in
önemli kenti Hatay’daki iki höyüğe zi-
yarete gelen turistlerin tuvalet bula-
mayışlarına, dünyanın 2 numaralı
mozaik müzesinin genişletilmesine,
yer yokluğunda bazı mozaiklerin hâ-
lâ toprak altında tutulan bu ilin yerel
yönetimlerinin parmaklarını kıpırdat-
mayışlarına ise üzüldük.
Düzgün’ün açıklamasından Tür-
kiye’de 7.766’sı arkeolojik olmak
üzere 9.722 SİT alanı ve 84.830 ta-
şınmaz kültür ve doğa varlığının tes-
cil edildiğini öğrendik. Bunlar bili-
nenler… Dünyada böylesine zengin
bir başka ülke var mı?
Kapanışta bir değerlendirme yapan
Kazılar Dairesi Başkanı Melih Ayaz,
bu alanlar için her geçen gün yerli ve
yabancı bilim insanlarından pek çok
araştırma ve kazı başvurularının gel-
diğini, bu nedenle “iyilerini değil, en iyi-
lerini seçmek durumunda kaldıklarını”
da duyduk. Ayaz’ın, Türkiye’den ka-
çırılan eserlerin bulunduğu ülkelerin ar-
keologlarından destek istemesi de
olumlu bir noktaydı.
Bütün bu olumlu gelişmelere kar-
şı sorunlar yok mu? Olmaz olur
mu? Bazılarını özetleyelim:
Özel mülkiyetteki SİT alanların-
da kamulaştırma so-
runları sürdüğü için bi-
limsel çalışmalar ve
onarımlar aksıyor.
1993’ten beri kamulaş-
tırılması sonuçlanma-
yan alanlar var.
Döner sermaye-
nin, kazılarda kullan-
mak üzere il özel idare-
lerine gönderdiği öde-
nekler, arkeologlara ve-
rilmeyerek “İhale Yasa-
sı” gereğince ihaleye
çıkarılması gibi gülünç
olaylarla karşılaştık. Bu
nedenle bu yıl pek çok
kazı tam olarak yapıla-
mamış.
Hemen hemen her
alanda definecilerin ka-
çak kazı tahribatı sürü-
yordu.
Barajların etkiledi-
ği “Sahibi çok, ama her
şeye karşın sahipsiz”
denilen Hasankeyf’in
geleceğinin belirsizliği
sürdürülürken Allianoi
kazısına izin verilmeyi-
şini aklımız almadı.
Seyitömer ve Ya-
tağan kömür alanları
antik yerleşmeleri yok ederken ikin-
ci alanda Bakanlar Kurulu izinli kararın
bir bürokrat izni ile durdurulması
“etik erozyonu olan arkeolog aranıyor”
olarak değerlendirildi.
Dünyada tek olan kubbeli 186
tarihsel konutun yerel seçim önce-
sinde yıkılıp yerlerine iki katlı binaların
yapılmasına izin verenler hakkında
neden yasal kovuş-
turma yapılmadığı an-
laşılamadı. Yalvaç’ta
antik kenti kazan ar-
keologlar, karşılarına
belediyenin kaçak su
borusu çıktığında ne
denli şaşırdıklarına biz
de şaşırdık!
Antalya’da bilmem
kaç yıldızlı otelin açılı-
şına katılan Ertuğrul
Günay’ın Turizm Ba-
kanı olduğunu, bakanın
açış ya da kapanışta
çalıştaya gelmeyişi Kül-
tür Bakanı olmadığını
kanıtladı.
21 Mayıs’ta
Cumhuriyet Kitap
ekinde 150 kadar ar-
keoloji ve sanat tarihi
kitabını tanıtmıştık.
Bakanlığın hiçbir mü-
zesine yeni kitap al-
madığını, YÖK’ün de
ilgili bölüm kitaplıkla-
rına gerekli ödeneği
vermediğini öğrendik.
Gönül en azından
güçlüklere karşın inat-
la yaşam kavgası ve-
ren iki arkeoloji der-
gisinin bu bölümlere kazandırılma-
sını isterdi. Varlıklı okurların bulun-
dukları kentteki üniversite ve müze
kitaplıklarına bu kitapları kazan-
dırmalarını dileriz.
İhale Yasası ile Arkeolojik Kazı!
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Rio-Paris seferini yapan, içinde 228 kişinin bulunduğu yolcu uçağõ radardan kayboldu
Okyanusta uçak faciasõDış Haberler Servisi - Brezilya’dan
Fransa’ya giden içinde 216’sõ yolcu
12’si uçuş görevlisi toplam 228 kişinin
bulunduğu bir yolcu uçağõ dün Atlas Ok-
yanusu üzerindeyken radardan kaybol-
du. Uçakta 1 de Türk yolcunun olduğu
açõklandõ. Rio de Janeiro-Paris seferi ya-
pan Fransõz havayollarõ Air France’a ait
Airbus 330-200 tipi yolcu uçağõ ile
Brezilya açõklarõnda kalkõşõndan yaklaşõk
4 saat sonra bağlantõnõn kesildiği bildi-
rildi. Aralarõnda biri bebek 8 çocuğun da
bulunduğu kaydedilen uçağõn Atlas
Okyanusu’na düşmüş olabileceği kay-
dedildi. Uçağa ulaşabilmek için geniş
çaplõ arama başlatõlõrken Fransõz yetki-
liler umutlarõn yok denecek kadar az ol-
duğunu belirtti.
Yıldırım çarpmış olabilir
Air France yetkilileri, uçaktan, radarda
kaybolmadan önce, şiddetli fõrtõna ve tür-
bülansõn etkili olduğu bölgeden geçişi-
nin ardõndan elektrik sisteminde arõza ol-
duğuna dair otomatik bir mesaj aldõk-
larõnõ söyledi. Havayolu şirketinin ile-
tişim koordinatörü de uçağa yõldõrõm
çarpmasõndan kuşkulandõklarõnõ dile
getirdi. Yetkili, uçağõn kaptan pilotuy-
la yapõlan son görüşmede kendisinin
güçlü bir türbülansa girdiklerini söyle-
diğini ardõndan uçakla bağlantõnõn kop-
tuğunu ifade etti. Fransa Çevre Baka-
nõ Jean-Louis Borloo dün yaptõğõ açõk-
lamada, kalkõşõndan itibaren geçen sü-
re dikkate alõndõğõnda bu saate kadar de-
posundaki yakõtla uçağõn havada kal-
masõna imkân olmadõğõnõ söyledi. “Şu
andan itibaren en trajik senaryo için
hazırlıklarımızı yapmamız gereki-
yor” diye konuşan Barloo, olayõn büyük
olasõlõkla bir arõza sonucu gerçekleşti-
ğini, uçağõn kaçõrõlma ihtimalinin bu-
lunmadõğõnõ belirtti.
Brezilyalõ yetkililer, uçağõn ülkenin sa-
hil kenti Natal’õn 300 km. kuzeydoğu-
sunda radardan çõktõğõnõ kaydetti. Her iki
ülkenin havaalanlarõnda kriz masalarõ
oluşturulurken, savaş jetlerinin de ara-
ma çalõşmalarõna katõldõğõ kaydedildi.
Arama için bölgeye 2 uçak ve bir gemi
gönderen Fransa, yer tespiti için Penta-
gon’dan da yardõm istedi.
Yolculardan biri Türk
Kayõp uçakta Rio de Janeiro’ya kon-
ser için giden Anadolu Üniversitesi
Yunus Emre Devlet Konservatuvarõ
Arp Bölümü öğretim görevlisi Fatma
Ceren Necipoğlu’nun (37) da bulun-
duğu açõklandõ. Necipoğlu’nun 2 gün so-
raki bir başka uçağa biletli olduğu, 4 öğ-
rencisinin final sõnavlarõnõ yapmak için
düşen uçağa bindiği öğrenildi.
AÜ Rektörü Fevzi Sürmeli, Neci-
poğlu’nun arp konseri vermek için Bre-
zilya’ya gittiğini söyledi. Sürmeli, “Ai-
lesi ve biz şu ana kadar kendisinden
haber alamadık. İnşallah hayırlı ha-
berler alırız” dedi. Necipoğlu’nun
Uluslararasõ Arp Kongresi Birliği üye-
si olduğu ve çok sayõda sanatsal etkin-
liğe katõldõğõ öğrenildi.
Dış Haberler Servisi - Peş peşe füze dene-
meleri yapan Kuzey Kore’nin uzun menzilli
balistik füze fõrlatmaya hazõrlandõğõ bildiri-
liyor. Güney Koreli yetkililer ve Güney Ko-
re basõnõ, uzun menzilli bir füzenin Kuzey
Kore’nin kuzeybatõsõndaki bir füze fõrlatma
üssüne götürüldüğünü duyurdu.
Güney Kore Savunma Bakanlõğõ Sözcüsü,
Fransõz AFP ajansõna yaptõğõ açõklamada,
Kuzey Kore’nin füze denemesine hazõrlan-
dõğõ yönünde işaretler bulunduğunu, ABD
istihbarat yetkilileriyle birlikte durumu de-
ğerlendirdiklerini söyledi.
JongAng Ilbo gazetesi de bir istihbarat yet-
kilisine dayanarak verdiği haberde, füzenin
geçen hafta sonunda trenle Kuzey Kore’nin
başkenti Pyongyang yakõnlarõndaki bir fab-
rikadan Çeolsan bölgesindeki Dongçang-
ri’deki bir üsse taşõndõğõnõ duyurdu. Güney
Kore Yonhap haber ajansõ da kimliğini saklõ
tuttuğu bir istihbarat yetkilisine dayanarak,
füzenin bir ya da iki hafta içinde fõrlatõlabi-
leceğini bildirdi.
ABD Savunma Bakanõ Robert Gates de Fi-
lipinler’in başkenti Manila’da yaptõğõ açõk-
lamada, Kuzey Kore’nin Taepodong tipi
uzun menzilli füze fõrlatmaya hazõrlandõğõ
yönünde işaretler bulunduğunu, ancak bu
aşamada durumun tam olarak anlaşõlmadõğõ-
nõ söyledi. Kuzey Kore’nin, Güney Kore sõ-
nõrõ yakõnõnda askeri tatbikatlara hõz verdiği
de gelen haberler arasõnda. Pyongyang, nük-
leer faaliyetleri nedeniyle uluslararasõ yaptõ-
rõmlarõn sertleştirilmesi halinde “ek savun-
ma önlemleri” alacağõnõ duyurmuştu.
‘Nükleer Kuzey Kore’yi
kabul edemeyiz’
Bu arada ABD ve Japonya, nükleer silahlõ
bir Kuzey Kore’yi kabul edemeyecekleri
konusunda görüş birliği içinde olduklarõnõ
duyurdular. Japonya Dõşişleri Bakan Yar-
dõmcõsõ Mitoji Yabunaka, Tokyo’da ABD
Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Jim Steinberg
ile görüşmesinden sonra yaptõğõ açõklamada,
Pyongyang’õn son eylemlerinden derin kay-
gõ duyduklarõnõ söyledi.
‘ABD’YE ULAŞABİLİR’
K. Kore füze
denemesine
hazırlanıyor
Air France’a ait
yolcu uçağõnõn Atlas
Okyanusu üzerinde
şiddetli fõrtõnaya
yakalandõğõ,
türbülansa girdiği ve
ardõndan elektrik
sisteminde arõza
meydana geldiği
açõklandõ. Kalkõşõndan
4 saat sonra
bağlantõnõn kesildiği
uçağõn okyanusa
düştüğü sanõlõyor.
Kürtajcõ doktora
infazDış Haberler Servisi -
ABD’de hamileliğinin geç
dönemlerindeki kadõnlarõn
kürtaj olmasõna olanak sağ-
layan ve bu nedenle kürtaj
karşõtlarõ tarafõndan tepki
gören doktor George Tiller
öldürüldü. Tiller’õn Kan-
sas’ta önceki gün pazar ayi-
ni için gittiği kilisede si-
lahlõ bir kişi tarafõndan vu-
rulduğu, ambulansõn olay
yerine gelmesinden kõsa sü-
re sonra yaşamõnõ yitirdiği
belirtildi. Polis, bir şüpheli-
nin Kansas yakõnlarõnda ya-
kalandõğõnõ duyurdu. Birin-
ci derece cinayetle suçlan-
masõ beklenen 51 yaşõndaki
kişinin olay sõrasõn-
da yalnõz olduğu, an-
cak herhangi bir kür-
taj karşõtõ grupla bağ-
lantõsõnõn bulunup
bulunmadõğõnõn araş-
tõrõldõğõ açõklandõ.
Obama’dan
kınama
67 yaşõndaki Til-
ler’õn öldürülmesinin
ardõndan ABD Baş-
kanõ Barack Obama
adõna Beyaz Saray tarafõndan
yayõmlanan açõklamada saldõrõ kõ-
nandõ. Obama’nõn açõklamasõnda
“Dr. Tiller’ın öldürülmesin-
den dolayı şoktayım ve öfkeli-
yim... Kürtaj gibi kimi zor ko-
nularda Amerikalılar arasında
farklı görüşler olsa da, bunlar
iğrenç şiddet eylemleriyle çö-
zümlenemez” denildi.
Olayõn ardõndan Tiller destek-
çileri ellerinde mumlarla sokak-
lara dökülürken kürtaj karşõtõ ba-
zõ gruplar da saldõrõyõ kõnadõ ve
şiddet içermeyen eylemleri des-
teklediklerini duyurdu.
Kürtaj, ABD’de en tartõşmalõ
konular arasõnda yer alõyor. Siya-
si seçimlerde, adaylarõn konuya
bakõş açõlarõ oylarõn renginde be-
lirleyici etkenler arasõnda. Ülkede
muhafazakâr çevreler kürtaj kar-
şõtõ yoğun kampanyalar yürütüyor.
Bugüne kadar kürtaj yapan doktor
ve sağlõk görevlileri, kürtaj kar-
şõtlarõnõn saldõrõlarõna uğradõ,
1990’larda 3 doktor öldürüldü.
Ülkede geç kürtaja olanak sağla-
yan 3 klinikten birinin sahibi olan
67 yaşõndaki Tiller daha önce de
saldõrõlarõn hedefi olmuştu. Til-
ler’õn Kansas’taki Wichita’daki
kliniğinin önünde sõk sõk kürtaj
karşõtõ gruplarca protesto gösteri-
leri düzenleniyordu. 1993 yõlõnda
bir kürtaj karşõtõ tarafõndan dü-
zenlenen silahlõ saldõrõda yaralanan
Tiller’õn kliniği 1985 yõlõnda bom-
balanmõştõ.
Amerikan Federal Soruşturma
Bürosu (FBI) ajanlarõ 1994’te Til-
ler isminin kürtaj karşõtõ gruplarõn
suikast listesinin en üst sõrasõnda ol-
duğu bilgisine ulaşmõş ve doktoru
bir dönem koruma altõna almõştõ.
ABD’de geç kürtaj uygulamalarõnõn önde
gelen isimlerinden Tiller kilisede öldürüldü
ABD’nin en tartõşmalõ konularõ arasõnda yer
alan “kürtaj savaşlarõ” kõzõştõ. Ülkede geç
kürtaja olanak sağlayan 3 klinikten birinin sahibi
olan 67 yaşõndaki Dr. Tiller, ‘savaşõn’ son kurbanõ
oldu. Kürtaj karşõtõ gruplarõn hedefindeki isim olan
Tiller için bir tören düzenlendi. (AFP / AP)
HÜSEYİN CEVAHİR
12 Mart-12 Eylül-28 Şubat Askeri darbesinin generallerinden
ve suç ortaklarından hesap sormamakta direnenler,
egemenlerle aynı saflarda yer alanlar yüzü kızarmadan yakın
tarihimizi manipüle etmektedir.
Sevgili Hüseyin, kalleşçe sizlere o tetiği çeken, sizleri katleden o
zihniyet hâlâ vatanseverlik adı altında halkların kardeşliği,
bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm özlemini yaşayan
ve yaşatan gencecik insanları katlediyor.
Seni ve bu yolda düşen tüm arkadaşlarımızı aynı inanç ve
mücadele azmiyle kucaklıyor ve anıyoruz.
Mücadeleniz mücadelemiz, anınız önderimizdir.
Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim/varsın hainleri gizlesinler/
Dürüstçe yaşadım ben/karşılığında/yüzüm doğan güneşe dönük
öleceğim. JOSE MARTİ
68’liler Dayanışma Derneği
Devrimci 78’liler Federasyonu
Taliban, askeri
öğrencileri kaçırdı
Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn kuzeybatõ-
sõnda Taliban militanlarõ yaklaşõk 500 harp
okulu öğrencisini aileleri ve öğretmenleriyle
birlikte kaçõrdõ. Pakistan’õn aşiret bölgesi
olarak bilinen Kuzey Veziristan Eyaleti’nde
Taliban militanlarõ harp okulu öğrencilerini
taşõyan bir konvoyun yolunu kesti. Militan-
lar, roketatarlar, el bombalarõ ve otomatik si-
lahlarla yaklaşõk 500 öğrenci, öğretmen ve
ailelerini kaçõrdõ. Taliban’õn Pakistan ordu-
sunun Svat bölgesinde yürüttüğü operasyon-
lara misilleme olarak böyle bir eyleme giriş-
tiği yorumlarõ yapõlõyor. Pakistan Başbaka-
nõ’na aşiret bölgeleri konusunda danõşmanlõk
yapan Mirza Muhammed Cihadi, Pakistan
polisinin kaçõrõlanlarõn serbest bõrakõlmasõ
için Taliban ile pazarlõk yaptõğõnõ açõkladõ.
500 KİŞİ İÇİN PAZARLIK YAPILIYOR