22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Urartu Kraliçesi Kakuli Kim? Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün’ün 25 Mayıs’ta Denizli Pamukkale Üniver- sitesi’nde “Bilim camiasında da kabul gören bir anlayışla sahasında artık dün- yanın en uzun süreli ve kesintisiz sempozyumu olan Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri” çalıştayının 31. açış konuşmasındaki bu yargısı- na katılmamak olanaksız. Düzgün’ün konuşmasından birkaç alıntı yapalım. Beş gün süren toplan- tıda, dört ayrı salonda, yerli ve yabancı bilim insanları Anadolu’nun tarihsel, kültürel ve dinsel mirasını 339 bildiriyle aydınlattılar. Türkiye’de 2008 yılında 92 Türk, 43 yabancı ve müzelerin katılımı ile 37, kurtarma amaçlı 110 adet olmak üzere toplam 282 kazı yapılmış. Ayrıca karayolu, baraj alanlarında 17 kurtarma kazısına ek olarak 77 Türk ve 34 yabancı bilim insanı yüzey araştırması sürdürmüş, 1 adet de sualtı kazısı gerçekleştirilmiş. Top- lamda 417 bilimsel çalışma, Ana- dolu’nun tarihini didiklemiş… Böyle bir toplantıyı izlemek, o sa- londan bu salona, yeni buluntuları, yeni araştırma sonuçlarını öğren- mek için koşuşturan arkeologların anası ağlarken Doğan Haber Ajan- sı’nın Denizli’deki muhabirinin “traji- komik” haberi Hürriyet ve Milliyet ga- zetelerinde boy göstermez mi? Açı- lışın geleneksel resmi kabulü Pa- mukkale Müzesi’nin bahçesinde dü- zenlenmişti. “Tarihi eserler kokteyl masası oldu” biçi- mindeki haberde, sanki arkeologların tarihi eserlere zarar verdikleri savlanı- yordu. Bir hafta bo- yunca bu gazeteleri, çalıştayın içeriği hak- kında haberler ve- rirler mi diye izle- dim, ama tek satır göremedim. Doğan grubunun İngi- lizce gazetesi Daily News kendi ajansına yüz vermemiş, Anadolu Ajansı’nın haberini kullanmıştı. Dünya arkeolojisinde depremler yaratan Urfa Göbeklitepe’deki son buluntular neydi? Adana Sirkeli Hö- yük’te bulunan ve ilk kez “ruhunun ölümünden sonra yükselişinden” söz eden Hitit soylusunun olağandışı mezar taşının önemi neydi? Van Ayanis Kalesi’nde Urartu Kraliçesi Kakuli’nin altın asası bulunan, adı ilk kez duyulan bu kraliçe kimdi? Bur- dur Sagalassos’taki dev heykeller hangi imparator ve imparatoriçele- rindi? Muğla Kaunos’ta insanlar “tuzla” alanını güneş ve rüzgâr de- ğişimlerini dikkate alarak nasıl oluş- turmuşlardı? Önümüzdeki günlerde Cumhuriyet’te bu haberleri ayrıntılı olarak okuyabileceksiniz. DHA’nın haberi gazetecilik mi, cehalet mi, utanmazlık mı, anlayamadık! Toplantının kapanış konuşmasını yapan Hierapolis Kazı Heyeti Başka- nı İtalyan Prof. Francesco D’An- dria’nın şu sözlerine yer verelim: “Yalnızca arkeolojik zenginlik değildir bu ülkede ortaya çıkmakta olan… Bugün Türkiye’de karmaşık arkeolo- jik girişimler tasarlanmakta ve ulus- lararası kamuoyunu sarsan bir ener- jiyle gerçekleştirilmektedir. Önleyici ar- keoloji dünyasında, bilimler arası ekip- lerin kuruluşunda, sadece arkeolojik kazı alanında uzman olan değil, aynı zamanda doğa bilimleri, arkeometrik analizler, farklı malzemelerin konser- vasyon tekniklerinde uzman gençle- rin geniş katılımı görülmektedir.” Gerçekten 70’li yılların sonlarına de- ğin yapılan, sonradan doğanın ve in- sanların tahribine terk edilen arkeolojik kazılar, artık günümüzde çeşitli bilim disiplinleri ile değişik boyutlarda bir “takım” çalışmasına dönüşmüştür. Balon, zeplin, helikopterden çekilen hava fotoğraflarına uydu resimleri eklenmiştir. Ayrıca “jeoloji” biliminin ra- dar gibi her türlü yeraltı taramasını ya- pan en son teknolojik buluşlar kulla- nılıyor. Hayvan kalıntıları için “arkeo- zooloji”, bitkiler için “arkeobotanist”ler de devredeydi. Özellikle klasik dönem arkeolojik alanlarda kalıntıları ayağa kaldırıp, koruma ve hatta turizme kazandırma yolunda önemli adımlar atılıyor. Pek çok kazıda yöre çocuklarının “oyun” havasında “kazıya” katılmaları ile ta- rihi koruma bilincinin aşılanmasın- daki önemli adımların milli eğitim, kültür ve turizm bakanlıklarına da ör- nek olmasını dileriz. Bu çalıştayda bizi en çok sevindi- ren gelişmelerden biri de bazı valilik- lerin, belediyelerin yörelerindeki ka- zılara çok önemli katkılarda bulun- malarıdır. Örneğin Malatya Valiliği, “bir yabancı kazı” dememiş “ilk devlet” ve “ilk kent” olgusunun yeşerdiği Aslan- tepe kazılarının üzerini güzel bir çatı ile koruma altına almış. Denizli Valili- ği ve Belediyesi de Hierapolis Tiyat- rosu’nun 2.5 yılda güçlendirilmesini öngören planını ödemeyi sahiplen- mişler. En ilginç gelişmeyi ise Tokat’ın Sulusaray İlçesi Kaymakamı İbra- him Civelek ve Belediye Başkanı Şahin Hasgül’ün girişiminde gör- dük. İki yetkilinin çalıştay girişinde kur- dukları bir tanıtım masasında ilçede- ki antik Sebastopolis kentinde kazı ya- pacak yerli ve yabancı arkeolog ara- dıklarına tanık olduk. Buna karşılık Doğu Akdeniz’in önemli kenti Hatay’daki iki höyüğe zi- yarete gelen turistlerin tuvalet bula- mayışlarına, dünyanın 2 numaralı mozaik müzesinin genişletilmesine, yer yokluğunda bazı mozaiklerin hâ- lâ toprak altında tutulan bu ilin yerel yönetimlerinin parmaklarını kıpırdat- mayışlarına ise üzüldük. Düzgün’ün açıklamasından Tür- kiye’de 7.766’sı arkeolojik olmak üzere 9.722 SİT alanı ve 84.830 ta- şınmaz kültür ve doğa varlığının tes- cil edildiğini öğrendik. Bunlar bili- nenler… Dünyada böylesine zengin bir başka ülke var mı? Kapanışta bir değerlendirme yapan Kazılar Dairesi Başkanı Melih Ayaz, bu alanlar için her geçen gün yerli ve yabancı bilim insanlarından pek çok araştırma ve kazı başvurularının gel- diğini, bu nedenle “iyilerini değil, en iyi- lerini seçmek durumunda kaldıklarını” da duyduk. Ayaz’ın, Türkiye’den ka- çırılan eserlerin bulunduğu ülkelerin ar- keologlarından destek istemesi de olumlu bir noktaydı. Bütün bu olumlu gelişmelere kar- şı sorunlar yok mu? Olmaz olur mu? Bazılarını özetleyelim:  Özel mülkiyetteki SİT alanların- da kamulaştırma so- runları sürdüğü için bi- limsel çalışmalar ve onarımlar aksıyor. 1993’ten beri kamulaş- tırılması sonuçlanma- yan alanlar var.  Döner sermaye- nin, kazılarda kullan- mak üzere il özel idare- lerine gönderdiği öde- nekler, arkeologlara ve- rilmeyerek “İhale Yasa- sı” gereğince ihaleye çıkarılması gibi gülünç olaylarla karşılaştık. Bu nedenle bu yıl pek çok kazı tam olarak yapıla- mamış.  Hemen hemen her alanda definecilerin ka- çak kazı tahribatı sürü- yordu.  Barajların etkiledi- ği “Sahibi çok, ama her şeye karşın sahipsiz” denilen Hasankeyf’in geleceğinin belirsizliği sürdürülürken Allianoi kazısına izin verilmeyi- şini aklımız almadı.  Seyitömer ve Ya- tağan kömür alanları antik yerleşmeleri yok ederken ikin- ci alanda Bakanlar Kurulu izinli kararın bir bürokrat izni ile durdurulması “etik erozyonu olan arkeolog aranıyor” olarak değerlendirildi.  Dünyada tek olan kubbeli 186 tarihsel konutun yerel seçim önce- sinde yıkılıp yerlerine iki katlı binaların yapılmasına izin verenler hakkında neden yasal kovuş- turma yapılmadığı an- laşılamadı. Yalvaç’ta antik kenti kazan ar- keologlar, karşılarına belediyenin kaçak su borusu çıktığında ne denli şaşırdıklarına biz de şaşırdık!  Antalya’da bilmem kaç yıldızlı otelin açılı- şına katılan Ertuğrul Günay’ın Turizm Ba- kanı olduğunu, bakanın açış ya da kapanışta çalıştaya gelmeyişi Kül- tür Bakanı olmadığını kanıtladı.  21 Mayıs’ta Cumhuriyet Kitap ekinde 150 kadar ar- keoloji ve sanat tarihi kitabını tanıtmıştık. Bakanlığın hiçbir mü- zesine yeni kitap al- madığını, YÖK’ün de ilgili bölüm kitaplıkla- rına gerekli ödeneği vermediğini öğrendik. Gönül en azından güçlüklere karşın inat- la yaşam kavgası ve- ren iki arkeoloji der- gisinin bu bölümlere kazandırılma- sını isterdi. Varlıklı okurların bulun- dukları kentteki üniversite ve müze kitaplıklarına bu kitapları kazan- dırmalarını dileriz. İhale Yasası ile Arkeolojik Kazı! Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Rio-Paris seferini yapan, içinde 228 kişinin bulunduğu yolcu uçağõ radardan kayboldu Okyanusta uçak faciasõDış Haberler Servisi - Brezilya’dan Fransa’ya giden içinde 216’sõ yolcu 12’si uçuş görevlisi toplam 228 kişinin bulunduğu bir yolcu uçağõ dün Atlas Ok- yanusu üzerindeyken radardan kaybol- du. Uçakta 1 de Türk yolcunun olduğu açõklandõ. Rio de Janeiro-Paris seferi ya- pan Fransõz havayollarõ Air France’a ait Airbus 330-200 tipi yolcu uçağõ ile Brezilya açõklarõnda kalkõşõndan yaklaşõk 4 saat sonra bağlantõnõn kesildiği bildi- rildi. Aralarõnda biri bebek 8 çocuğun da bulunduğu kaydedilen uçağõn Atlas Okyanusu’na düşmüş olabileceği kay- dedildi. Uçağa ulaşabilmek için geniş çaplõ arama başlatõlõrken Fransõz yetki- liler umutlarõn yok denecek kadar az ol- duğunu belirtti. Yıldırım çarpmış olabilir Air France yetkilileri, uçaktan, radarda kaybolmadan önce, şiddetli fõrtõna ve tür- bülansõn etkili olduğu bölgeden geçişi- nin ardõndan elektrik sisteminde arõza ol- duğuna dair otomatik bir mesaj aldõk- larõnõ söyledi. Havayolu şirketinin ile- tişim koordinatörü de uçağa yõldõrõm çarpmasõndan kuşkulandõklarõnõ dile getirdi. Yetkili, uçağõn kaptan pilotuy- la yapõlan son görüşmede kendisinin güçlü bir türbülansa girdiklerini söyle- diğini ardõndan uçakla bağlantõnõn kop- tuğunu ifade etti. Fransa Çevre Baka- nõ Jean-Louis Borloo dün yaptõğõ açõk- lamada, kalkõşõndan itibaren geçen sü- re dikkate alõndõğõnda bu saate kadar de- posundaki yakõtla uçağõn havada kal- masõna imkân olmadõğõnõ söyledi. “Şu andan itibaren en trajik senaryo için hazırlıklarımızı yapmamız gereki- yor” diye konuşan Barloo, olayõn büyük olasõlõkla bir arõza sonucu gerçekleşti- ğini, uçağõn kaçõrõlma ihtimalinin bu- lunmadõğõnõ belirtti. Brezilyalõ yetkililer, uçağõn ülkenin sa- hil kenti Natal’õn 300 km. kuzeydoğu- sunda radardan çõktõğõnõ kaydetti. Her iki ülkenin havaalanlarõnda kriz masalarõ oluşturulurken, savaş jetlerinin de ara- ma çalõşmalarõna katõldõğõ kaydedildi. Arama için bölgeye 2 uçak ve bir gemi gönderen Fransa, yer tespiti için Penta- gon’dan da yardõm istedi. Yolculardan biri Türk Kayõp uçakta Rio de Janeiro’ya kon- ser için giden Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Devlet Konservatuvarõ Arp Bölümü öğretim görevlisi Fatma Ceren Necipoğlu’nun (37) da bulun- duğu açõklandõ. Necipoğlu’nun 2 gün so- raki bir başka uçağa biletli olduğu, 4 öğ- rencisinin final sõnavlarõnõ yapmak için düşen uçağa bindiği öğrenildi. AÜ Rektörü Fevzi Sürmeli, Neci- poğlu’nun arp konseri vermek için Bre- zilya’ya gittiğini söyledi. Sürmeli, “Ai- lesi ve biz şu ana kadar kendisinden haber alamadık. İnşallah hayırlı ha- berler alırız” dedi. Necipoğlu’nun Uluslararasõ Arp Kongresi Birliği üye- si olduğu ve çok sayõda sanatsal etkin- liğe katõldõğõ öğrenildi. Dış Haberler Servisi - Peş peşe füze dene- meleri yapan Kuzey Kore’nin uzun menzilli balistik füze fõrlatmaya hazõrlandõğõ bildiri- liyor. Güney Koreli yetkililer ve Güney Ko- re basõnõ, uzun menzilli bir füzenin Kuzey Kore’nin kuzeybatõsõndaki bir füze fõrlatma üssüne götürüldüğünü duyurdu. Güney Kore Savunma Bakanlõğõ Sözcüsü, Fransõz AFP ajansõna yaptõğõ açõklamada, Kuzey Kore’nin füze denemesine hazõrlan- dõğõ yönünde işaretler bulunduğunu, ABD istihbarat yetkilileriyle birlikte durumu de- ğerlendirdiklerini söyledi. JongAng Ilbo gazetesi de bir istihbarat yet- kilisine dayanarak verdiği haberde, füzenin geçen hafta sonunda trenle Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang yakõnlarõndaki bir fab- rikadan Çeolsan bölgesindeki Dongçang- ri’deki bir üsse taşõndõğõnõ duyurdu. Güney Kore Yonhap haber ajansõ da kimliğini saklõ tuttuğu bir istihbarat yetkilisine dayanarak, füzenin bir ya da iki hafta içinde fõrlatõlabi- leceğini bildirdi. ABD Savunma Bakanõ Robert Gates de Fi- lipinler’in başkenti Manila’da yaptõğõ açõk- lamada, Kuzey Kore’nin Taepodong tipi uzun menzilli füze fõrlatmaya hazõrlandõğõ yönünde işaretler bulunduğunu, ancak bu aşamada durumun tam olarak anlaşõlmadõğõ- nõ söyledi. Kuzey Kore’nin, Güney Kore sõ- nõrõ yakõnõnda askeri tatbikatlara hõz verdiği de gelen haberler arasõnda. Pyongyang, nük- leer faaliyetleri nedeniyle uluslararasõ yaptõ- rõmlarõn sertleştirilmesi halinde “ek savun- ma önlemleri” alacağõnõ duyurmuştu. ‘Nükleer Kuzey Kore’yi kabul edemeyiz’ Bu arada ABD ve Japonya, nükleer silahlõ bir Kuzey Kore’yi kabul edemeyecekleri konusunda görüş birliği içinde olduklarõnõ duyurdular. Japonya Dõşişleri Bakan Yar- dõmcõsõ Mitoji Yabunaka, Tokyo’da ABD Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Jim Steinberg ile görüşmesinden sonra yaptõğõ açõklamada, Pyongyang’õn son eylemlerinden derin kay- gõ duyduklarõnõ söyledi. ‘ABD’YE ULAŞABİLİR’ K. Kore füze denemesine hazırlanıyor Air France’a ait yolcu uçağõnõn Atlas Okyanusu üzerinde şiddetli fõrtõnaya yakalandõğõ, türbülansa girdiği ve ardõndan elektrik sisteminde arõza meydana geldiği açõklandõ. Kalkõşõndan 4 saat sonra bağlantõnõn kesildiği uçağõn okyanusa düştüğü sanõlõyor. Kürtajcõ doktora infazDış Haberler Servisi - ABD’de hamileliğinin geç dönemlerindeki kadõnlarõn kürtaj olmasõna olanak sağ- layan ve bu nedenle kürtaj karşõtlarõ tarafõndan tepki gören doktor George Tiller öldürüldü. Tiller’õn Kan- sas’ta önceki gün pazar ayi- ni için gittiği kilisede si- lahlõ bir kişi tarafõndan vu- rulduğu, ambulansõn olay yerine gelmesinden kõsa sü- re sonra yaşamõnõ yitirdiği belirtildi. Polis, bir şüpheli- nin Kansas yakõnlarõnda ya- kalandõğõnõ duyurdu. Birin- ci derece cinayetle suçlan- masõ beklenen 51 yaşõndaki kişinin olay sõrasõn- da yalnõz olduğu, an- cak herhangi bir kür- taj karşõtõ grupla bağ- lantõsõnõn bulunup bulunmadõğõnõn araş- tõrõldõğõ açõklandõ. Obama’dan kınama 67 yaşõndaki Til- ler’õn öldürülmesinin ardõndan ABD Baş- kanõ Barack Obama adõna Beyaz Saray tarafõndan yayõmlanan açõklamada saldõrõ kõ- nandõ. Obama’nõn açõklamasõnda “Dr. Tiller’ın öldürülmesin- den dolayı şoktayım ve öfkeli- yim... Kürtaj gibi kimi zor ko- nularda Amerikalılar arasında farklı görüşler olsa da, bunlar iğrenç şiddet eylemleriyle çö- zümlenemez” denildi. Olayõn ardõndan Tiller destek- çileri ellerinde mumlarla sokak- lara dökülürken kürtaj karşõtõ ba- zõ gruplar da saldõrõyõ kõnadõ ve şiddet içermeyen eylemleri des- teklediklerini duyurdu. Kürtaj, ABD’de en tartõşmalõ konular arasõnda yer alõyor. Siya- si seçimlerde, adaylarõn konuya bakõş açõlarõ oylarõn renginde be- lirleyici etkenler arasõnda. Ülkede muhafazakâr çevreler kürtaj kar- şõtõ yoğun kampanyalar yürütüyor. Bugüne kadar kürtaj yapan doktor ve sağlõk görevlileri, kürtaj kar- şõtlarõnõn saldõrõlarõna uğradõ, 1990’larda 3 doktor öldürüldü. Ülkede geç kürtaja olanak sağla- yan 3 klinikten birinin sahibi olan 67 yaşõndaki Tiller daha önce de saldõrõlarõn hedefi olmuştu. Til- ler’õn Kansas’taki Wichita’daki kliniğinin önünde sõk sõk kürtaj karşõtõ gruplarca protesto gösteri- leri düzenleniyordu. 1993 yõlõnda bir kürtaj karşõtõ tarafõndan dü- zenlenen silahlõ saldõrõda yaralanan Tiller’õn kliniği 1985 yõlõnda bom- balanmõştõ. Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarõ 1994’te Til- ler isminin kürtaj karşõtõ gruplarõn suikast listesinin en üst sõrasõnda ol- duğu bilgisine ulaşmõş ve doktoru bir dönem koruma altõna almõştõ. ABD’de geç kürtaj uygulamalarõnõn önde gelen isimlerinden Tiller kilisede öldürüldü ABD’nin en tartõşmalõ konularõ arasõnda yer alan “kürtaj savaşlarõ” kõzõştõ. Ülkede geç kürtaja olanak sağlayan 3 klinikten birinin sahibi olan 67 yaşõndaki Dr. Tiller, ‘savaşõn’ son kurbanõ oldu. Kürtaj karşõtõ gruplarõn hedefindeki isim olan Tiller için bir tören düzenlendi. (AFP / AP) HÜSEYİN CEVAHİR 12 Mart-12 Eylül-28 Şubat Askeri darbesinin generallerinden ve suç ortaklarından hesap sormamakta direnenler, egemenlerle aynı saflarda yer alanlar yüzü kızarmadan yakın tarihimizi manipüle etmektedir. Sevgili Hüseyin, kalleşçe sizlere o tetiği çeken, sizleri katleden o zihniyet hâlâ vatanseverlik adı altında halkların kardeşliği, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm özlemini yaşayan ve yaşatan gencecik insanları katlediyor. Seni ve bu yolda düşen tüm arkadaşlarımızı aynı inanç ve mücadele azmiyle kucaklıyor ve anıyoruz. Mücadeleniz mücadelemiz, anınız önderimizdir. Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim/varsın hainleri gizlesinler/ Dürüstçe yaşadım ben/karşılığında/yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim. JOSE MARTİ 68’liler Dayanışma Derneği Devrimci 78’liler Federasyonu Taliban, askeri öğrencileri kaçırdı Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn kuzeybatõ- sõnda Taliban militanlarõ yaklaşõk 500 harp okulu öğrencisini aileleri ve öğretmenleriyle birlikte kaçõrdõ. Pakistan’õn aşiret bölgesi olarak bilinen Kuzey Veziristan Eyaleti’nde Taliban militanlarõ harp okulu öğrencilerini taşõyan bir konvoyun yolunu kesti. Militan- lar, roketatarlar, el bombalarõ ve otomatik si- lahlarla yaklaşõk 500 öğrenci, öğretmen ve ailelerini kaçõrdõ. Taliban’õn Pakistan ordu- sunun Svat bölgesinde yürüttüğü operasyon- lara misilleme olarak böyle bir eyleme giriş- tiği yorumlarõ yapõlõyor. Pakistan Başbaka- nõ’na aşiret bölgeleri konusunda danõşmanlõk yapan Mirza Muhammed Cihadi, Pakistan polisinin kaçõrõlanlarõn serbest bõrakõlmasõ için Taliban ile pazarlõk yaptõğõnõ açõkladõ. 500 KİŞİ İÇİN PAZARLIK YAPILIYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle