Katalog

25 MAYIS 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA PAZARTESİ SÖYLEŞİLERİ 9 CMYB C M Y B Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’ndan görevi devralacak olan Sabancõ Üniversitesi yeni rektörü Prof. Dr. Nihat Berker: ÖZLEM YÜZAK Prof. Dr. Nihat Berker ağustos ayõnda rektörlük bayrağõnõ Prof. Dr. Tosun Terzioğlu’ndan devralarak Sabancõ Üniversitesi’nin yeni rektörü olacak. Tesadüf, halef-selef iki rektörün babalarõ da iki ünlü matematikçi: Prof. Dr. Nazım Terzioğlu ile İTÜ Makine Fakültesi Kurucu Dekanõ Ord. Prof. Ratip Berker. 32 yõl ABD’de yaşadõktan sonra Türkiye’ye dönen; önce İTÜ, ardõndan Koç Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan, hatta 2007 yõlõnda Koç Üniversitesi’nde yõlõn hocasõ seçilen Berker, kendini eğitime adamõş bir bilim insanõ. Dünya çapõnda başarõlõ kariyerinin yanõ sõra belki de en farklõ özelliklerinden biri gençlerle kurduğu iletişim. Zaten 2007 yõlõnda Koç Üniversitesi öğrencileri tarafõndan da yõlõn hocasõ seçilmiş. “Türkiye’nin müthiş bir insan kaynağı var. Bilgiyi almaya ve bunu kullanmaya hazır genç nüfus bir ülke için son derece önemli bir artı değerdir. Yeter ki onların önlerini açmayı ve doğru yönlendirmeyi bilelim” diyen Berker, geçen yõl olduğu gibi bu yõl da Türkiye’nin birçok kentinden 100’ü aşkõn lise öğrencisini temmuz ayõnda İstanbul’da bir araya toplayarak ücretsiz 12 gün boyunca fizik ve mekanik dersleri verecek. Öğrencileri mesleki ve kültürel duyarlõlõkla donatmanõn önemli olduğunu vurgulayan Berker, rektörlüğü süresince de lise öğrencilerine yönelik çalõşmalar yürütmek istediğini kaydetti. Prof. Berker ile hem Türkiye’de eğitimin geldiği noktayõ hem de rektörlük döneminde Sabancõ Üniversite’sinde gerçekleştirmeye çalõştõğõ hedeflerini konuştuk. - Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri eğitim. Bütçeden eğitime ayırılan paralara, ailelerin kurslar, özel okullar için yaptıkları harcamalar eklendiğinde, Türkiye’nin, OECD ülkeleri arasında milli gelirine göre eğitime en fazla para akıtan ülke olduğu ortaya çıkıyor. Ama eğitim kalitesi bakımından dünya sıralamasında 70’inci, matematik ve fen bilgileri sıralamasında 60’ıncıyız... Sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz nedir? BERKER - Evet, tabii ki bir yerde tõkanmalar var.. ama ben biraz farklõ bir gözlükle bakõyorum olaya. Bir yanda Türkiye’nin müthiş bir insan kaynağõ var. Bilgiyi almaya ve bunu kullanmaya hazõr genç nüfus... Öte yanda biliyoruz ki ülkenin hemen her yerinde çocuklarõ okusun, iyi eğitim alsõn diye çõrpõnan, ciddi paralar akõtan onlarca aile var... Önemli olan bu kişilerin eğitimini iyi kullanmak. Onlarõn önlerine ilerleyebilecekleri yollar açmak, motivasyonlarõnõ yüksek tutmak ve yõllar içinde de onlarla iletişimi devam ettirmek. Ben öğrencileri mesleki ve kültürel duyarlõlõkla donatmanõn önemli olduğuna inanõyorum, zaten kõsmen de bunlarõ yapmaya çalõşõyorum. Öğrenciye en duyarlõ olan kurumlardan biri Sabancõ Üniversitesi olduğu için ben de bu işin yapõldõğõ yere geldim. Liselilere yönelik yaz kursu - Tamam ama sizin Türkiye’de çalıştığınız İTÜ, Koç ve Sabancı Üniversitesi gibi üniversiteler zaten en başarılı ve seçme öğrencilerin eğitim gördüğü kurumlar. Türkiye geneline baktığımızda ise aynı tabloyu göremiyoruz. Ne çıkan ürün o kadar kaliteli, ne de verilen eğitim... - Ben ona tam katõlõyor muyum bilmiyorum. Bakõn, lise öğrencilerine yönelik yaz kursu projesinden örnek vereyim. Bu yõl ikincisini yapõyoruz. Türkiye’nin her yerinden toplam 291 kişi müracaat etti. 16 ildeki 65 liseden 120 kişi kabul ettik. Bunlarõn aralarõnda Van, Adana, Zonguldak, Kayseri gibi iller de var.. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyükler de... Düzinelerce lise öğretmeni ile e-posta aracõlõğõyla haberleştim. Bilgi almak isteyen ve öğrencilerini bu programa katõlmalarõ için yönlendiren eğitimciler bunlar. Üstelik bunu yapmak gibi bir görevleri de yok. Böyle insanlarõ başka ülkelerde de bulabilir miyiz? Ben bunca yõllõk yurtdõşõ deneyimlerime dayanarak söylüyorum, “sanmıyorum”. Bu bana şunu gösteriyor: Bir yerlerde çalõşan bir dinamo var ve o da bize büyük yollar açõyor... - Yani yapacak çok iş var... - Ben bu işi yapõyorum, ancak benimle birlikte bu dersi lise öğrencilerine öğreten 12 öğrenci de var. Lisans öğrencileri çoğu ama.. aralarõnda geçen sene bu dersi alõp yüksek başarõ elde etmiş birkaç lise öğrencisi de var, bir sonraki seneye öğretim üyesi olarak katõlõyorlar. Demek ki yaygõn şekilde, bir halõ gibi bu dokuya girecek insanlar hazõr. 12 gün durmadan karşõlõksõz çalõşõyorlar. Üstelik ben bu programõn bir benzerini lisans öğrencileri için de yapõyorum. Yani bu insanlar 12 gün lise, 12 gün de lisans öğrencileri için çalõşõyorlar. Tüm bunlar ciddi bir potansiyelin var olduğunu gösteren bir olgu... Öğrenciler aktif olarak çalışıyor - Artık iş dünyasının işe alırken aradığı özellikler arasında bir diplomaya sahip olmak tek kriter değil; o insanın farklı alanlarda geliştirdiği uzmanlıklar, kişisel beceriler, sivil toplum kuruluşlarındaki çalışmaları ve daha bir sürü nitelik de büyük önem taşıyor. Bu anlamda eğitim kurumlarına düşen bir rol var mı? - Tabii bu son derece önemli bir nokta. Birçok üniversite de kendini bu doğrultuda yeniden yapõlandõrõyor zaten. Benim MIT’te gördüğüm ve Sabancõ Üniversitesi’nde tekrar bulduğum şey öğrencilerin birçok merkezde aktif çalõşabiliyor olmasõ. Bir de biliyorsunuz, bizim üniversitenin eğitim sistemi farklõ.. Bu sistem altõnda tüm öğrenciler ilk sene bir çekirdek ders grubuna tabi tutuluyor, ikinci sõnõfta belirli bir bölüme odaklandõktan sonra kendi bölümlerini seçiyorlar. Bir diğer nokta da üniversitede yapõlan araştõrmalarõn doğrudan ve kõsa sürede ekonomiye dönüşebilen bir sistemin varlõğõ. Örneğin bir öğretim üyesi kendi dersini verip kendi araştõrmasõnõ yaparken üniversite bünyesinde kurduğumuz ve teknolojileri ticarileştirme şirketi olarak tanõmladõğõmõz İnovent ile de ilişki kurabiliyor. Veya yine bünyemizdeki İstanbul Politikalar Merkezi ile farklõ projeler hazõrlayabiliyor... ÖĞRETİM ÜYELERİMİZ DERSİNİ VERİP ARAŞTIRMA YAPARKEN TİCARİLEŞME ŞANSINI DA YAKALIYOR’ - Peki sizde ne olacak? Özel bir alan belirlendi mi? - Sabancõ Üniversitesi’nde kurulduğu yõldan beri süregelen bir kültür var. Her yõl dünyanõn birçok yerinden uzman kişilerin de katõlõmõ ile arama konferanslarõ gerçekleştiriliyor. Amaç yeni ve vizyoner fikirlerin ortaya çõkmasõ. Bu haziranda da 3 gün boyunca farklõ ülkelerden 20’yi aşkõn uzman ve bilim insanõnõn da katõlõmõ ile yeni arama konferansõnõ yapacağõz. Böyle bir nano teknoloji merkezine disiplinler arasõ nasõl bir yaklaşõm olmasõ gerektiği konusunda herkes fikrini söyleyecek. Biyomateryaller, malzeme bilimi, mekatronik gibi konularda güçlü gruplar var. Yine Sabancõ Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren İnovent gibi ara şirketleri kullanarak mutlaka bir ticari uygulamaya geçilecektir. - Ne zaman açılıyor? - Bina için anlaşmak üzereyiz. Devlet Planlama Teşkilatõ (DPT) tarafõndan da destekleniyoruz. Temeli bu yaz atacağõz, çok çabuk tamamlayacağõmõzõ umuyorum. 1949 yılında İstanbul’da doğdu. Robert Kolej’den birincilikle mezun olduktan sonra ABD’nin prestijli üniversitelerinden olan Massachusetts Ins. Of Techno- logy’de (MIT) çift lisans yaparak Kimya ve Fizik diploması aldı. 1979-1999 yılları arasında aynı üniversitede fizik alanında öğretim üyesi olarak görev yapan Berker 1988 yılında TÜBİTAK Bilim Ödülü, 1996 yılında da TÜBA tarafından Seçkin Türk Bilimcisi unvanını kazandı. Berker 1999 yılında Türkiye’ye kesin dönüş ya- parak, 2003-2004 yılları arasında İTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi De- kanlığı görevini yürüttü. 2004’ten itibaren MIT’te “Emeritus” pro- fesör ve Koç Üniversitesi’nde de fizik profesörü olarak görev yapan Berker, Harvard Üniversitesi’nde de araştırmalar yaptı. Berker, Al- manya’da çok prestijli bir ödül olan Humboldt Ödülü’nün 2007 yı- lındaki sahibi. Nihat Berker’in ismi ayrıca, “Hayata gözlerimi ka- patmadan önce bir Türk’ün Nobel Ödülü’nü aldığını görmeyi ümit ediyorum” diyen Prof. Dr. Erdal İnönü’nün Nobel Ödülü almasını beklediği bilim adamları listesinde de ilk sıralarda geçiyordu. Oeğitime ve Türkiye’deki genç insan kaynağõna bambaşka bir bakõş açõsõyla yaklaşan bir bilim insanõ. “Tamam sorunlar var ve hayli büyük, ama bir gerçek daha var o da Türkiye’nin hemen her yanõnda bilgiyi almaya ve onu kullanmaya hazõr öğrencilerin ve onlarõ doğru yönlendiren eğitimcilerin de var olduğu gerçeği. Bir yerlerde çalõşan bir dinamo var ve o da bize büyük yollar açõyor” diyor.... PORTRE - Sabancı Üniversitesi şimdi de bir nanoteknoloji merkezi kuruyor. Neyi hedefliyorsunuz? - Önümüzdeki yõllarda bilimsel ve teknolojik devrim nano teknolojiden gelecek. Eğer buna şimdiden katõlmazsak geride kalacağõz. Sadece gelişmiş ülkelerde değil, dünyanõn her yerinde bu konuda bir şeyler yapõlõyor. Örneğin Yeni Zelanda’da altõn parçacõklarõnõ kullanõp tekstil sektöründe farklõ modalar yaratõyorlar. Altõn nano parçacõklarõn boylarõna göre renkleri değişiyor.. kõrmõzõdan mora kadar bütün renkleri elde edebiliyorsunuz. Orada bunu farklõ renklerde merinos yünü elde etmekte kullanõyorlar. Patentini almõşlar. Büyük bir yatõrõma da gerek yok. Biliyorsunuz, Yeni Zelanda hayvancõlõğõn yaygõn olduğu bir ülke, onlar da nano teknolojiyi bu amaçla kullanõyorlar. Bir başka örnek İrlanda’dan. Orada da değişik nano parçacõklarõ kumaşlara katõyorlar ve hastanelerde kapõlan hastalõklarõ önlemek amacõyla hastane çarşaflarõ, hemşire ve hastabakõcõ önlükleri üretiyorlar. Ülkeler nano teknolojiyi kendi ekonomilerine katma değer yaratacak bir ürüne dönüştürüyorlar gördüğünüz gibi. Nano teknoloji merkezleri, daha çok makale yazõp daha çok bilimsel toplantõlara gidip daha çok atõf almak için kurulmaz, mutlaka bir stratejisinin olmasõ lazõm. Toplumla bağdaşõk olmasõ ve birkaç yõl içinde ekonomiye dönüşebilecek bir uygulamaya dönüşebilmesi gerek. Sabancõ Üniversitesi’nde açõlacak merkezin özelliği ise disiplinler arasõ çalõşmalarõn yapõldõğõ tek merkez olmasõ. Gençlerin önünü açalõm Nano teknolojiyi ekonomiye dönüştüreceğiz Önümüzdeki yõllarda bilimsel ve teknolojik devrim nano teknolojiden gelecek. Eğer buna şimdiden katõlmazsak geride kalacağõz. Sadece gelişmiş ülkelerde değil, dünyanõn her yerinde bu konuda bir şeyler yapõlõyor. ‘ Bilim insanları arama konferansı için Türkiye’ye geliyor Yeni Parti’den bahar şenliği İstanbul Haber Servisi - Yeni Parti Küçük- çekmece ilçe teşkilatõnõn düzenlediği bahar şenliği dün Bostancõ Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gonca Delipõnar’õn sunucu- luğunu yaptõğõ gecede konuşan Yeni Parti Küçükçekmece İlçe Başkanõ Erdinç Kart, AKP’nin korku imparatorluğu yaratmaya ça- lõştõğõnõ belirterek, “Bu imparatorluğa izin vermeyeceğiz” dedi. Gecede sanatçõlar Erdal Erzincan, Sabahat Akkriaz, Cahit Berkay, Mustafa Özarslan, Grup Çõğ, Mişi ve Emrah Karaca sevilen parçalarõnõ seslendirdi. ABD’de iki bankaya daha el kondu Ekonomi Servisi - Amerika’da bu yõl kapa- nan banka sayõsõ 36’ya ulaştõ. Küçük banka- larda sõkõntõ sürüyor. Illinois Eyaleti’ndeki bankalar Strategic Capital Bank ve Citizens National Bank’a FDIC tarafõndan el kondu. FDIC, Strategic Capital’in 173 milyon dolar yük getireceğini açõkladõ. Koordinasyon kurulu toplanıyor Ekonomi Servisi - Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Devlet Bakanõ Ali Babacan başkanlõ- ğõnda bugün toplanõyor. Devlet Bakanlõ- ğõ’ndan yapõlan açõklamaya göre, toplantõda, istihdamdaki gelişmeler ile yeni yatõrõm teş- vik sistemine ilişkin çalõşmalar değerlendiri- lecek. Toplantõya, kurul üyesi bakanlar Dev- let Bakanõ Mehmet Zafer Çağlayan, Devlet Bakanõ Cevdet Yõlmaz, Maliye Bakanõ Meh- met Şimşek ile Sanayi ve Ticaret Bakanõ Ni- hat Ergün’ün katõlacağõ bildirildi. ‘Irak ve Suriye’ye su vereceğiz’ ŞAM (AA) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davu- toğlu, İslam Konferansõ Teşkilatõ toplantõlarõ çerçevesinde bulunduğu Şam’da Irak Dõşişle- ri Bakanõ Hoşyar Zebari ile bir araya geldi. Toplantõnõn ardõndan açõklama yapan Davu- toğlu, “Görüşmemizde su meselesini de ko- nuştuk. Bu sonbaharda güzel yağõşlar aldõk. Özellikle son 15 günde. Mümkün olduğu ka- dar ve verebildiğimiz kadar Suriye ve Iraklõ dostlarõmõza su vereceğiz” diye konuştu. Köprü ve otoyol gelirleri ANKARA (AA) - Özelleştirmeleri gündem- de bulunan boğaziçi köprüleri ile işletmedeki paralõ otoyollar para kazandõrmaya devam ediyor. Karayollarõ Genel Müdürlüğü’nün ve- rilerine göre bu yõlõn ocak-nisan dönemini kapsayan ilk dört ayõnda İstanbul boğaziçi ve paralõ geçiş olarak hizmet veren otoyollardan 146 milyon 961 bin 976 TL gelir elde edildi. İmralı’ya yeni mahkûmlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İmra- lõ’da tutuklu bulunan terör örgütü lideri Ab- dullah Öcalan’õn kaldõğõ cezaevine haziran sonunda yeni mahkûmlarõn yerleştirilmesi bekleniyor. İmralõ’da yapõmõ devam eden ek binaya haziran sonunda 8 ya da 10 mahkû- mun yerleştirilebileceği belirtiliyor. Öcalan ile aynõ cezaevine yerleştirilecek mahkûmla- rõn organize suçlar kapsamõnda hüküm giy- miş kişilerden oluşabileceği ifade ediliyor. Şehit polis toprağa verildi ADANA (Cumhu- riyet Bürosu) - Hak- kâri’nin Yüksekova il- çesindeki silahlõ saldõ- rõda şehit olan polis memuru Metin Ba- tak’õn cenazesi, Ada- na’da Buruk Mezarlõ- ğõ’nda toprağa verildi. Adana Valisi İlhan Atõş ve İl Emniyet Müdürü Arif Akka- le’nin de katõldõğõ ce- naze namazõ öncesinde, Batak’õn yakõnlarõ sinir krizi geçirdi. Cenazede anne Şenel Batak, güçlükle sakinleştirildi. CHP’li Kılıç’ın iddialarına tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’li Ali Kõlõç, Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Hü- seyin Boyrazoğlu’nun kuzeninin RTÜK Sa- vunma Sekreterliği’ne getirilmesi için Ak- man’õn baskõ yaptõğõnõ ileri sürmüştü. Bu id- diaya hem RTÜK’ten hem de Boyrazoğ- lu’ndan yalanlama geldi. Boyrazoğlu “Emek- li Jandarma Kõdemli Albay Mehmet Boyraz kuzenim olmayõp uzaktan akrabamdõr. Atama talebi ve işlemlerin seyri hakkõnda hiçbir bil- gim bulunmamaktadõr” dedi. İşçiler kaza yaptı: 22 yaralı ERDEMLİ (AA) - Mersin’in Erdemli ilçe- sine bağlõ Karahõdõrlõ köyü yakõnlarõnda li- mon toplamada çalõşan tarõm işçilerini taşõ- yan minibüs, Keban mevkisinde yoldan çõ- karak bir ağaca çarptõktan sonra şarampole devrildi. Araçta bulunan 22 kişi bölgeye sevk edilen ambulanslarla Erdemli Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Yaralõlardan 4’ünün durumunun ağõr olduğu bildirildi. Prof. Dr. Berker’in eşi Prof. Dr. Bedia Berker İTÜ Kimya kürsüsünde görev yapıyor. Fotoğraf:ALİAÇAR