22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Hapishanede Sağlık... Prof. Dr. Erol Manisalı hocamız tutuklu. Ha- pishanede. Mustafa Balbay kardeşimiz tutuklu. Hapis- hanede. Prof. Dr. Mehmet Haberal tutuklu. Hapisha- nede. Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, Prof. Dr. Ferit Bernay, tutuklular. Hapishane- deler. Acaba sağlıkları ne durumda? Tansiyonları yüksek mi? Kalp-damar sistemlerinde bozukluk var mı? Dışarda özgür yapılabilecek analizler içerde ya- pılabiliyor mu? İlgilenen var mı? Önem veren var mı? Soran var mı? Belirli yaşların üzerindeki insanların sağlık du- rumu kontrol ediliyor mu? Bunlar, yanıtları belirsiz sorulardır. Hapishanede yaşam sadece hukuk planında geçmez. Tutukluluk, bütün haklarından yoksun bırakıl- maktır. Sağlık hakkı ise, insan haklarının birincil öne- mindedir. Özgür koşullarda her türlü desteğe ulaşabilir- siniz. Ama ‘içerde’, yapabileceğiniz hiçbir şey yok- tur. Her şey o koşulların sınırları içinde yaşanacaktır. Onurlu insanlar, ‘hastayım, yardıma ihtiyacım var’ demek istemezler. Onurlu insanlar o koşulların içinde yaşamları- nı sürdürmeye çalışırlar. Ama işte tam da o durumda, o koşullarda des- teğe gereksinimleri vardır. Hukukun onlara yeterince destek olduğunu sanmıyorum. Tıp bilimi ise ne acıdır ki onlara ancak kısıtlı ula- şabiliyor. Sağlık hizmeti hapishane yetkililerinin iznine bağlıdır. Hapishanede ‘hasta olmak’ ayrıca bir ceza gi- bidir. Yetkililer sizi ‘tutuklu’ değil, ‘suçlu’ görmekte- dir. Her talebinize kuşku ile bakmayı sürdürürler. Oysa, dışarda insanlara sağlık dağıtanlar, umut verenler şimdi eli kolu bağlı durumdadır. Tutukluluk koşulları içinde yaşadıklarımızı dü- şünüyorum. Şimdi ülkenin değerli insanları o koşulları ya- şıyor. Bu ülkenin hekimleri, Türk Tabipleri Birliği, tıp fakülteleri, bu ülkenin hukuk insanları, baroları, hukuk fakülteleri. Bu birincil insan hakkına sahip çıkmalısınız. Hepimiz, herkes, insanlık duygusuna sahip olan her insan, bu yaşamsal tehdide karşı çıkmalıyız. Hapishanede sağlık hakkı, birincil insan hak- kıdır. Adalet Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı, yetkililer, görevliler, bu birincil insan hakkının uygulanmasına sahip çıkmalıdır. Düşüncelerimiz farklı olabilir. Seçimlerimiz farklı olabilir. Ama insanlık duygularımız aynı olmalıdır. İnsan olmak, uygar olmak insana yardım et- mekte farklı olamayız... Hepimiz görevliyiz. Hepimiz sorumluyuz. İnsan hakları hepimizin birincil sorumluluğudur. Yarın çok geç olmadan, Bu göreve bugün sahip çıkmalıyız... erdalatak@gmail.com AKP hükümeti, anayasayla ilgili çalõşmalarõ ‘şimdilik’ durdurdu, paket yeni yasama yõlõna kaldõ Anayasa paketi askõdaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bir süredir içinde siyasi partilerin kapatõlmasõ- nõn zorlaştõrõlmasõ, Anayasa Mahkeme- si’nin yapõsõnõn değiştirilmesine ilişkin dü- zenlemelerin yer aldõğõ anayasa paketiyle ilgili çalõşmalarõnõ sürdüren AKP yöneti- mi, paketi “şimdilik” askõya aldõ. Paketin yeni yasama yõlõna kalabileceği belirtilir- ken; AKP’nin kamuoyundaki tartõşmalarõn netleşmesini beklediği belirtiliyor. AKP hükümeti, bir süredir parti içinde oluşturulan komisyon tarafõndan hazõrlõk- larõ sürdürülen ve son aşamaya getirilen anayasa paketini soğutmaya aldõ. Parti yö- neticileri, “Çalışmalar şimdilik durdu. Tekrar ne zaman başlarız, belli değil” dedi. Paketin, yeni yasama yõlõna kalabile- ceği belirtilirken, AKP’nin kamuoyundaki tartõşmalarõn netleşmesini beklediğine dik- kat çekiliyor. MHP, AKP’nin önce CHP ile uzlaşmasõ gerektiği, ondan sonra kendi- lerine gelmeleri önerisinde bulunurken; CHP, AKP’nin getireceği bir anayasa de- ğişikliğine destek vermeyeceği açõklamasõ- nõ yaptõ. AKP’nin anayasa değişikliği ko- nusunda her iki partinin de destek verebi- leceği bir zemin bulmaya çalõşacağõ kay- dediliyor. AKP’nin hazõrladõğõ anayasa paketinde, özellikle siyasi partilerin kapatõlmasõnõn zorlaştõrõlmasõ ve Anayasa Mahkemesi’nin yapõsõnõn değiştirilmesine ilişkin düzenle- meler yer alõyor. Siyasi partilerin kapatõl- masõnõ Venedik kriterlerini bağlamak iste- yen AKP, Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõ- sõ’nõn dava açma yetkisini sõnõrlanmak, da- vanõn ancak TBMM ya da Yargõtay’da oluşturulacak bir kurulun onayõndan geç- tikten sonra açõlabilmesine yönelik düzen- leme istiyor. Anayasa Mahkemesi’nin ya- põsõnõ da değiştirmek isteyen AKP, mahke- menin üye yapõsõnõn 21’e çõkarõlarak üye- lerin bir bölümünün TBMM Genel Kurulu tarafõndan seçilmesini hedefliyor. Pakette, kamu denetçiliği, Türkiye milletvekilliği, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkõ, kadõna pozitif ayrõmcõlõk gibi dü- zenlemeler de yer alõyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde yarõn ifade vermeye çağrõlan DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, “Dokunulmazlığımız olduğu süre- ce hiçbir güç bizi mahkeme kapısı- na götüremez” derken TBMM Baş- kanõ Köksal Toptan, “zorla getiril- me” süreci yürütülerek 1994 yõlõnda TBMM kapõsõnda DEP milletvekil- lerinin gözaltõna alõnmasõ görüntüsü- nün benzerinin yaşanmamasõ için for- mül arõyor. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Salı günü her şe- yin bittiği gün değil” dedi. TBMM’de bu yasama döneminde hiçbir milletvekilinin dokunulmazlõ- ğõ kaldõrõlmadõ, ancak bazõ DTP mil- letvekillerinin yargõlanmasõ tartõşma yarattõ. Anayasanõn 83. maddesinde milletvekillerine dokunulmazlõk ge- tirilirken, DTP’liler anayasanõn 14. maddesinde yer alan “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiy- le bölünmez bütünlüğünü bozma- yı ve insan haklarına dayanan de- mokratik ve laik cumhuriyeti or- tadan kaldırmayı amaçlayan faa- liyetler biçiminde kullanılamaz” düzenlemesi dayanak gösterilerek yargõlanõyor. Milletvekili olmadan ön- ce işledikleri suçlardan ötürü hakla- rõnda dava açõlan DTP’li Selahattin Demirtaş, Emine Ayna, Fatma Kurtulan, Aysel Tuğluk ve Sabahat Tuncel’in ifadesinin alõnmasõ için TBMM Başkanlõğõ’na yazõlan yazõ- da, davete icabet etmemeleri duru- munda milletvekillerinin polis zoruyla getirilecekleri belirtildi. TÜRK: GİTMEYECEĞİM Ankara 11’inci Ağõr Ceza Mahke- mesi, ifade vermesi için Türk’e de iki kez çağrõ yaptõ, ancak Türk ifade vermeye gitmedi. Türk’ün yarõnki duruşmaya da gitmemesi durumunda hakkõnda polis zoruyla getirilmesi yönünde karar çõkmasõ bekleniyor. DTP’li Selahattin Demirtaş’õn da 29 Mayõs’ta duruşmasõnõn yapõlacağõ kaydedildi. Türk, “Dokunamazlık- larımız yokmuş gibi mahkemelere çağrılıyoruz. Dokunulmazlığımız olduğu sürece hiç kimse bizi mah- keme kapısına götüremez ve gücü de yetmez.” sözleriyle yarõn mahke- me yerine DTP grubunda olacağõnõ bir kez daha ortaya koydu. TOPTAN FORMÜL ARIYOR TBMM Başkanõ Köksal Toptan, DEP’lilerin TBMM’den “zorla” ifa- de vermeye götürülmeleri görüntü- sünün yaşanmamasõ için formül arõ- yor. Toptan, “İçişleri Bakanı, Ada- let Bakanı ve diğer ilgililerle de gö- rüşüyorum; en makul yolu bul- maya çalışıyoruz. Çıkardığım so- nuç, Türkiye bir daha o fotoğrafı görmeyecek. Bu olay, 1994’ten çok farklı. O dönemde milletvekilleri- nin dokunulmazlıkları kaldırıldı, alınıp mahkemeye götürüldü. Şim- di durum farklı. Savunmalarının alınması için bir girişim var” dedi. Toptan, TBMM’deki fezlekelerin dö- kümüyle ilgili olarak da, “215 dosya var. Ele alınanların dokunulmaz- lığının kaldırılması dönem sonuna bırakılıyor” diye bilgi verdi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “TBMM Başkanlığı bir ça- lışma yapıyor. DTP’lilere yönelik suçlamaların anayasanın 14. mad- desi kapsamına girip girmediği in- celeniyor. Salı günü her şeyin bit- tiği gün değil, Meclis Başkanlığı bir karar verebilir. Mahkeme başka bir yazı daha gönderebilir” dedi. DTP’li Türk, yarõn mahkeme yerine Meclis’te olacağõnõ belirtti. Toptan ise formül arõyor ‘Salı krizi’ korkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BBP’nin 4. Olağan Kongresi’nde, helikopter ka- zasõnda yaşamõnõ yitiren Muhsin Yazıcıoğlu’nun yeri- ne Yalçın Topçu seçildi. BBP 4. Olağanüstü Kongresi dün toplandõ. Kongrenin yapõl- dõğõ salona gelen partililer, Ya- zõcõoğlu’nun posterlerini taşõr- ken, yakalarõna Yazõcoğlu’nun fotoğrafõnõn bu- lunduğu rozet taktõlar. Partililer, sõk sõk tekbir ge- tirerek “Başbuğ Muhsin, Muhsinler ölmez va- tan bölünmez” sloganlarõ attõ. Kürsüden “Sayın genel başkanımız Yazıcıoğlu salona teşrif et- miştir” anonsu yapõldõktan sonra sinevizyonda Yazõcõoğlu’nun önceki kongrelere gelişi gösteril- di. Yazõcõoğlu için salonda Türk bayrağõ, resmi ve çiçeklerin olduğu bir koltuk ayrõldõ. Genel başkanlõğa BBP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Topçu, eski Alperen Ocaklarõ Başkanõ Tuna Koç ile Sõvas il örgütünden Adem Işık aday ol- du. Topçu, hedeflerinin Yazõcõoğlu’nun kadrola- rõnõn iktidara getirmek olduğunu söyledi. İlk iki turunda adaylarõn hiçbiri salt çoğunluğu sağlaya- madõ. Koç ve Işõk’õn çekilmesinin ardõndan 3. tur oylamaya tek aday olarak giren Topçu, 507 oy alarak partinin yeni genel başkanõ oldu. DP’den Menderes’e tepki ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardõmcõsõ Ufuk Söyle- mez, DP Genel Başkanõ Hüsamettin Cindo- ruk’a emanetçi diyen Aydın Menderes’e tepki gösterdi. Söylemez, dün parti ge- nel merkezinde düzenledi- ği basõn toplantõsõnda, kri- zin finans sektörünü değil, reel sektörü vurduğunu be- lirterek krizin bu nedenle daha sinsi, uzun ve tahrip edici olduğunu vurguladõ. Bu yõl yaşanacak ekono- mik küçülmenin, 2001 yõ- lõndakinden de kötü olma- sõndan endişe ettiklerini ifade eden söylemez, IMF belirsizliğinin ortadan kal- dõrõlmasõnõ istedi. Özellikle Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu’da özel sektör koşullarõ ve altyapõ- nõn yetersizliği nedeniyle etkili ve başarõlõ olunama- dõğõnõ savunan Söylemez, bu nedenle “2. nesil kamu iktisadi kuruluşları” de- nilebilecek yeni bir mode- lin düşünülmesi gerektiği- ni vurguladõ. Söylemez, kamunun bu bölgelerde öncü, düzenleyici, serma- ye koyucu bir görev üst- lenmesi gerektiğini kay- detti. Emlak vergisinin ilk taksitinin ödenmesinin 31 Mayõs’ta son bulacağõna değinen Söylemez, Türki- ye’de yaşanan ekonomik kriz nedeniyle vatandaşla- rõn sõkõntõ içinde olduğu- nu, bu nedenle verginin bi- rinci taksitinin ödeme sü- resinin uzatõlmasõnõ istedi. Aydõn Menderes’in Hü- samettin Cindoruk ile ilgi- li iddialarõnõn anõmsatõl- masõ üzerine Söylemez, Adalet Partisi (AP), Doğ- ru Yol Partisi (DYP) ve Demokrat Parti (DP) gele- neğinin yaşayan kurucu, sembol, adeta efsane hali- ne gelmiş iki isminin Sü- leyman Demirel ve Cin- doruk olduğunu söyledi. Söylemez, “Ömürlerini demokrat parlamenter rejim mücadelesine ada- mış bir siyasal misyonun öncü ve kurucularına, sırf siyasal rekabet ve başka kaygılarla yakı- şıksız, hukuksuz, mes- netsiz ve vicdansız bu tür yakıştırmaları hem üzüntüyle karşılıyor hem reddediyor, bunu yapanları da ayıplıyo- ruz” diye konuştu. Ufuk Söylemez, AP, DYP ve DP geleneğini, “demok- rasi sevdalısı” bir gelenek olarak nitelendirdi. ‘Bize göre iyi şeyler olmuyor’ İstanbul Haber Servisi - DTP Eş Genel Başka- nõ Emine Ayna, Kürt sorunu ile ilgili “iyi şeyler ola- cak” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’e “Sorunu çözmek istiyorsanız Kürt- leri halk olarak kabul etmelisiniz. Operasyonla- rı durdurmak için irade koymalısınız. İyi şeyler olacak demekle iyi şeyler olmuyor. Bu mitingi önemseyin” diye seslendi. DTP, dün Çağlayan Meydanõ’nda düzenlediği “DTP’yi susturma silahları sustur” mitingiyle PKK’nin eylemsizlik kararõ aldõğõ 1 Haziran’a ka- dar Kürt sorununun çözümü için hükümetin somut bir adõm atmasõnõ, resmen açõklamasa da fiilen operasyonlarõ durdurmasõnõ istedi. Binlerce kişinin toplandõğõ mitingde yaptõğõ konuşmada, “Ölümle çö- züm olmuyor” diyen Ayna, “Sayın Gül, bize gö- re iyi şeyler olmuyor. 13 Nisan’da çatışmasızlık kararı alınıyor. Ertesi gün DTP’ye operasyon dü- zenleniyor” şeklinde eleştirilerde bulundu. Nelson Mandela ve Barzani’yi örnek olarak gös- teren Ayna, “Abdullah Öcalan ile bu kanın durması, sorunun çözümü için diyalog geliştirmek zo- rundasınız” diye konuştu. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn “bölge hal- kı Kürtçe konuşsun ama biz Türkçe yanıt vere- lim” önerisine de atõfta bulunan Ayna, “Acınacak haldeler. Baykal bir hukukçu, hukukçunun çö- zümü de bu. Yazıklar olsun size” dedi. Mevcut anayasanõn da silah zoruyla kabul ettiril- diğini, hukuki olmadõğõnõ belirten Ayna, bu neden- le Anayasa’nõn üstünlüğünü de tanõmadõklarõnõ söy- ledi. Ayna, “Kimse ‘mayõnlar yüzünden insanlar ölü- yor, temizlenmeli ve halka açõlmalõ’ demiyor. Ha İsrail temizlemiş ha İngiltere ha Hans olmuş ha Obama... Arazi Nusaybin halkına verilmedikten sonra ne önemi var. ” diye konuştu. DTP Eş Genel Başkanı Emine Ayna’nın konuş- tuğu mitinge ÖDP milletvekili Ufuk Uras, KESK Genel Başkanı Sa- mi Evren de katıl- dı. EHP, ESP, EMEP, İHD, 78’liler Girişimi mitinge destek verdi. Mitingde teröristbaşı Ab- dullah Öcalan posterleri taşındı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) DTP’liler Çağlayan mitinginde Cumhurbaşkanõ Gül’e seslendi 387 DELEGENİN 227’SİNİN OYUNU ALDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) 30. Genel Kurulu’nda başkanlõğa Öz- demir Özok yeniden seçildi. TBB Kongre Merkezi’nde iki gün- dür devam eden TBB 30. Genel Ku- rulu, dün yapõlan seçimle sona er- di. 387 delegenin oy kullandõğõ se- çimde TBB başkanlõğõna 227 oy alan Özok yeniden getirildi. Se- çimde Yalova Barosu Başkanõ Ce- mal İnci 141 oy aldõ. Aday olma- masõna rağmen Güneş Gürsel’e 2, Önder Sav’a da 1 oy çõktõ. 16 oy ise geçersiz sayõldõ. Seçimde TBB yö- netim, disiplin ve denetleme kurulla- rõnõn asil ve yedek üyeleri de belirlen- di. Özdemir Özok, 2005 yõlõndan bu ya- na TBB Başkanõ görevini yürütüyor. İSTANBUL TABİB ODASI Sevinç Özgüner ödülü Arslan ve Çeber’in İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Tabip Odasõ tarafõndan ve- rilen “Sevinç Özgüner Barış, Demokrasi ve İnsan Hakları Ödülü” önceki akşam İstanbul Tabib Odasõ konferans salonunda düzenlenen törende sahiplerini buldu. İstanbul Tabip Odasõ Baş- kanõ Prof. Dr. Özdemir Aktan, “Özgüner, barış ve demokrasi gönüllüsüydü. Onun bu özelliği nedeniyle her yıl ‘Sevinç Özgü- ner Barõş, Demokrasi ve İnsan Haklarõ Ödülü’ veriyoruz. Bu yıl ödülü, DESA çalışanı Emine Ars- lan’a ve Engin Çeber’e vermeyi uygun bulduk’ şeklinde konuştu. Aktan konuşmasõnda, öldürülü- şünün 29. yõlõnda Sevinç Özgüner’i saygõyla andõklarõnõ belirterek Öz- güner’in, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde bir kilometre taşõ ol- duğunu söyledi. Özgüner’in, kimse savunmasa bi- le doğruyu söylemekten geri dur- madõğõnõ, eşitlik, özgürlük ve ada- let için hayatõ boyunca mücadele et- tiğini dile getiren Aktan, Özgü- ner’in öldürülmesinin üzerinden geçen yõllara rağmen katillerinin hâlâ bulunamamõş olmasõndan bü- yük üzüntü duyduklarõnõ belirtti. Törende daha sonra, Emine Ars- lan’a ve Metris Cezaevi’nde “iş- kence ve kötü muamele” sonucu hayatõnõ kaybeden Engin Çeber adõna avukatõ Taylan Tanay’a ödülleri verildi. TBB’de Özdemir Özok yeniden başkan BBP’nin yeni lideri Yalçın Topçu Sinevizyonda Yazıcıoğlu’nun eski kongrelere gelişi gösterilirken salonda ağlayanlar oldu. Yalçın Topçu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle