Katalog

CMYB C M Y B 22 MAYIS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Cem G’nin fotoğrafları sınırlarda Haber Merkezi- İstanbul’da 3 Mart’ta başõ kesi- lerek öldürülen Münevver Karabulut’un katil zan- lõsõ olarak aranan Cem G’nin fotoğraflarõ, sõnõr ka- põlarõna asõldõ. Kapõkule Sõnõr Kapõsõ’nda görevli polisler, giriş ve çõkõş yapan araçlarõ kontrol edi- yor. Kapõkule Sõnõr Kapõsõ yetkilileri, Cem G’nin yakalanmasõ için fotoğraflarõnõn, Türkiye’deki tüm sõnõr kapõlarõna asõldõğõnõ belirttiler. 39 yıl sonra yakalandı İZMİR (Cumhuriyet) - İzmir polisi, bir istihba- ratõ değerlendirerek cinayet ve adam yaralama suçlarõndan aranan Osman Karabulut’u (73) Kar- şõyaka ilçesinde bir evde yakaladõ. Gözaltõna alõ- nan Osman Karabulut’un Hamdi Karabulut adõna düzenlenmiş sahte kimlik kullandõğõ belirlendi. Karabulut’un kan davasõ nedeniyle Malatya’da 2, İstanbul’da 3 kişiyi öldürdüğü, 1 kişiyi yaraladõğõ öğrenildi. Kesinleşmiş ömür boyu hapis cezasõ bulunan Karabulut, adliyeye sevk edilecek. Öldürüp ön koltukta taşıdı AKŞEHİR (AA) - Afyonkarahisar’õn Çay ilçesin- de emekli astsubay Okan G. (41) birlikte yolculuk ettiği Yonca Güngördü’yü (34) bõçakla yaraladõk- tan sonra boğarak öldürdü. Okan G, Güngör- dü’nün cesedini ön koltukta “uyuyor” izlenimi ve- rerek, Akşehir’e kadar yolculuğunu sürdürdü. Ak- şehir’de otomobilini katlõ otoparka bõrakan Okan G. daha sonra polisi arayarak durumu bildirdi ve teslim oldu. İki yõl önce eşinden boşandõğõ öğreni- len Okan G’nin, Güngördü’yü bir erkekten telefon gelmesi üzerine öldürdüğü ileri sürüldü. Greve destek için oturma eylemi İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Sendikasõ, ATV ile Sabah gazete ve dergi grupla- rõnda 13 Şubat’ta başlayan grevin 100. günü olan yarõn Balmumcu’daki işyeri merkezi önünde grev gözcüleriyle birlikte “100 dakikalõk” oturma eyle- mi yapacak. Saat 13.00’te başlayacak eyleme mü- zik grubu Bandista da destek verecek. Oturma ey- leminin ardõndan katõlõmcõlar Taksim’den Galata- saray’a kadar yürüyüş gerçekleştirecek. Avrupa Birliği Ankara Temsilciliği’nin desteğiyle hazõrlanan yükseköğretim raporu açõklandõ: Eğitimde yeni vizyon şartFİGEN ATALAY İstanbul Politikalar Merkezi Direk- törü ve eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, eski Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin, Sabancõ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu ve Işõk Üniversitesi Rek- tör Yardõmcõsõ Prof. Dr. Öktem Var- dar, Avrupa Birliği Ankara Temsil- ciliği’nin desteğiyle “Neden Yeni Bir Yükseköğretim Vizyonu?” baş- lõklõ bir rapor kaleme aldõ. Raporda, “toplumsal uzlaşma” için politika önerileri de sunuldu. Bu öneriler ara- sõnda imam hatip liselerine kõz öğ- renci alõnmamasõ, bu liselerin sayõsõ- nõn din adamõ ihtiyacõ ile sõnõrlandõ- rõlmasõ ve Kuran kurslarõnõn yaygõn- laştõrõlmasõ çabasõndan vazgeçilmesi bulunuyor. Amacõ, “yükseköğretim sistemi- nin bugünkü durumunun irdelen- mesinden çok, güncel, yerel ve kü- resel trendlere bakarak yükseköğ- retim sistemi için yeni bir tasarım üzerinde önerilerde bulunmak” olarak belirtilen raporun ilk taslağõ 2006 yõlõnõn başõnda hazõrlandõ. Ra- por, daha sonra akademisyenler, işa- damlarõ, gazeteciler, sendikacõlar, Milli Eğitim Bakanlõğõ ve Yükseköğ- retim Kurulu temsilcilerinin katõldõğõ toplantõlarda tartõşmaya açõldõ. Her toplantõya, merkezi Bologna’da bulu- nan Yükseköğretim Kurumsal Özerklik ve Akademik Özgürlük İz- leme Merkezi tarafõndan seçilen uz- manlar da katõldõlar. Dört ana bölümden oluşan raporun ilk bölümünde, 21. yüzyõlõn başlarõn- da yükseköğrenimde gözlenen küre- sel eğilimler özetleniyor. İkinci bö- lümde ülkemizde reformu zorunlu kõlan faktörler ele alõnõrken, üçüncü bölümde, Türkiye’de yükseköğretim reformunu güçleştiren parametreler tartõşõlõyor. Son bölümde, yeni hazõr- lanacak bir yasa teklifinde bulunma- sõ gereken “olmazsa olmazların” ana hatlarõ çiziliyor ve aşamalõ, za- mana yayõlan bir reform stratejisi öneriliyor. Sistem gençlere iş olanağı sağlayamıyor Raporda, Türk eğitim sisteminin, öğrencileri, şimdiki ve gelecekteki iş piyasasõ için yeterince hazõrlayama- dõğõ belirtiliyor. Yani öğrenciler, me- zun olduklarõnda, yüksek bir rekabe- tin sürdüğü iş piyasasõna yeterince donanõmlõ olarak adõm atamõyorlar. Raporun bu bölümü şöyle devam ediyor: “Çeşitli yaş gruplarının eğitim düzeylerine göre işsizlik durumu da bu saptamayı doğruluyor. Bu rakamlar, Türkiye’deki okulların ve üniversitelerin gençleri, hayatla- rının bu zorlu aşaması için hazır- lıklı kılmadığını gösteriyor. Bu ve- riler arasında özellikle 20-24 yaş grubunda görülen işsizlik oranları dikkat çekici ve kaygı vericidir. Bu yaş grubunda saptanan yüksek iş- sizlik oranı, yükseköğretim siste- mimizin gençleri iş hayatına hazır- lamaktaki başarısız performansı- nın altını çizmektedir. Yükseköğ- retim sistemimizden beklenen ‘bir mesleğe eleman yetiştirmek’ olması- na rağmen, 20-24 yaş grubunda görülen işsizliğin nedenlerinden bi- ri sistemin bu işlevi yerine getire- memesidir.” Yurtdışına giden öğrenci artıyor Yaklaşõk 45 bin öğrencinin eğitim amacõyla yurtdõşõna gittiği belirtilen rapora göre, son yõllarda yurtdõşõna giden öğrencilerin ülke tercihleri de değişmiş. Geçmişte daha çok ABD, Almanya, İngiltere, Fransa ve Avus- turya gibi ülkeler tercih edilirken şimdi çok sayõda öğrenci Doğu Av- rupa ülkeleri, Azerbaycan, Kazakis- tan, Kõrgõzistan ve Avustralya’ya gi- diyor. Raporda, öğrenim için yurtdõşõna gidilmesinin nedenleri şöyle sõrala- nõyor: “Yurtdışına öğrenci kaçışının önemli bir boyutu maliyettir. Yurt- dışında yükseköğrenim gören öğ- rencilerin ülkeye bir yıllık maliye- tinin 1-1.5 milyar ABD Doları ara- sında olduğu tahmin edilebilir. Yurtdışına öğrenci gidişinin en önemli nedenlerinden biri Türki- ye’deki sistemin talebi karşılaya- mamasıdır. Ayrıca ‘kaliteli yüksek- öğrenim’ arayışının da yurtdışına gidişin bir başka önemli nedeni ol- duğu söylenebilir.” ÖSS sakıncalar yaratıyor Üniversiteye girişte ortaöğretimdeki başarõya dayalõ bir sistemin geliştirilmesi ve ağõrlõğõ yüzde 20’yi geçmeyecek ek bir merkezi sõnavõn yapõlmasõ öneriliyor R aporda, ÖSS sisteminin hem öğrencilerin gelişimi hem de eğitimin kalitesi açõ- sõndan sakõncalar doğurduğu, bu yüzden de ortaöğrenimdeki başarõya dayalõ bir sistemin geliştirilmesi gerektiği vurgulanõyor. Üniversiteye giriş sistemi konusundaki öne- rilerde üç ilke göz önüne alõnõyor: 1- Orta eğitimin (lise) yeniden düzenlenip ger- çek işlevine kavuşturulmasõ 2- Kurumsal özerkliğin ön plana çõkarõlma- sõ 3- Yozlaşmanõn önlenmesi Bu ilkelere göre: ? Ulusal düzeyde ortaöğretim başarõ değer- lendirmesi sistemine geçilmelidir. ? Sağlõklõ işleyen bir üniversite giriş sistemi, ağõrlõklõ olarak ortaöğretimdeki başarõyõ de- ğerlendirerek kurulabilir. ? Bu değerlendirmenin yanõ sõra üniversite- ye giriş için ek bir merkezi sõnav da yapõlabi- lir. ? Ancak, bu ek giriş sõnavõnõn üniversiteye girişte ağõrlõğõ yüzde 20’yi kesinlikle geçme- melidir. ? Böyle bir yapõ, hem ortaöğretimi hem de üniversiteleri bugünkü sistemin getirdiği çar- põklõklardan kurtarabilir ve yükseköğrenimle or- taöğrenim sistematik bir bütünlüğe kavuşabi- lir. Yükseköğretime talep artacak Rapora göre, önümüzdeki yõllarda yüksek- öğretim kurumlarõ bir yandan “kalite”, diğer yandan “öğrenci sayısı” baskõsõyla karşõ kar- şõya kalacak. ? Nüfus büyümesi yavaşlayacak Kurumlar arasõ kalite farkõ R aporda, köklü üniversiteler ile yeni kurulanlar ara- sõnda kalite açõsõndan eşitsizlik bulunduğu ve bunu göz ardõ eden sistemin, yeni kurumlara destek ol- madõğõ gibi köklü kurumlarõn da önünü tõkadõğõ vurgu- lanõyor. Rapora göre, bazõ üniversiteler köklü bir tari- he, dolayõsõyla birikime sahip. Birçok üniversite ise 1990’lõ yõllarda kurulmuş ve halen gelişme aşamasõn- da. Gelişmiş, köklü üniversiteler Avrupa ve ABD kali- te güvence ve akreditasyon sistemlerine başvurup başa- rõlõ sonuçlar alõrken diğerleri hâlâ kuruluş sancõlarõ ile boğuşuyorlar. Ayrõca vakõf üniversiteleri arasõnda da benzer kalite farklõlaşmalarõ görülüyor. Raporda, yük- seköğretim için yeni bir yapõlanma önerilirken kurum- lar arasõ bu dengesizliğin muhakkak akõlda tutulmasõ gerektiği vurgulanõyor. Bugünkü “tek tip” sistemde tüm üniversitelerin aynõ potaya konulduğu belirtilen ra- porda, “Bunun sonucu olarak sistem, ne yeni kurul- muş üniversitelerin sorunlarına çözüm üretebil- mekte ne de köklü kurumların daha da gelişmesine katkı sağlayabilmektedir” deniliyor.  45 bin öğrenci yurtdõşõnda eğitim görüyor. Bu öğrencilerin bir yõllõk maliyeti 1-1.5 milyar dolar arasõnda.  ÖSS sistemi hem öğrencilerin gelişimi, hem de eğitimin kalitesi açõsõndan sakõncalar doğuruyor. Ortaöğrenimdeki başarõya dayalõ bir sistem geliştirilmelidir.  Köklü üniversiteler ile yeni kurulanlar arasõndan kalite açõsõndan eşitsizlik bulunuyor. Bunu göz ardõ eden şimdiki sistem, yeni kurumlara destek olamadõğõ gibi köklü kurumlarõn da önünü tõkõyor.  Üniversite mezunlarõnõn sahip olduğu beceriler ile işgücü piyasasõnõn talep ettiği beceriler arasõnda büyük uyumsuzluk göze çarpõyor. ?Temel eğitimde öğ- renci sayõsõ baskõsõ aza- lacak ? Kalite ve okullaş- ma artacak ? Üniversite kapõsõna artan sayõda kaliteli öğ- renci yõğõlacak. Toplumsaluzlaşma içinpolitikaönerileri:  Üniversite öncesi din eğitimi talebinin, genel ortaöğretim sistemi içinde nasõl karşõlanacağõ konusunda toplumsal uzlaşma sağlanmalõ.  Bu uzlaşma sonunda imam hatip liselerine kõz öğrenci alõmõna son verilmeli.  İmam hatip liselerinin sayõsõ, din adamõ ihtiyacõ ile sõnõrlandõrõlmalõ ve bu liseler diğer meslek liselerinden farklõ bir kategoride değerlendirilmeli.  Kuran kurslarõnõn yaygõnlaştõrõlmasõ çabalarõndan vazgeçilmeli.  Türban meselesinin çözümü, toplumun din dõşõ olanlar dahil tüm farklõlõklarõ daha rahat algõlayabileceği bir zamana bõrakõlmalõ. Büyükada’da yıkım İstanbul Haber Servisi - Adalar Belediyesi, çev- re kirliliği yarattõğõ, halk sağlõğõnõ tehlikeye sok- tuğu gerekçesiyle Büyükada sahilindeki 2 tarihi bina ile amfiteatr ve Lido Otel olarak bilinen in- şaatõn yõkõmõ dün Adalar İskele Meydanõ’nda dü- zenlenen bir törenle gerçekleştirildi. Adalar Bele- diye Başkanõ Mustafa Farsakoğlu, Adalar’da bazõ binalarõn kaçak katlarõnõ ve eklentilerini mühürle- dikelerini ve konu hakkõnda Cumhuriyet Savcõlõ- ğõ’na bildirimde bulunduklarõnõ söyledi. Hızlı tren tüneli çöktü Yurt Haberler Servisi- Bilecik’te yapõmõ de- vam eden Bozüyük-Mekece bölünmüş karayolu çalõşmalarõ sõrasõnda patlatõlan dinamitler nede- niyle yüksek hõzlõ tren hattõ üzerinde bulunan 26 nolu tünel çöktü. Merkeze bağlõ Ahmetpõnar kö- yündeki bazõ evlerin duvarlarõnda da derin çat- laklar oluştuğu bildirildi. Yapõmõ henüz tamam- lanmayan tünelin giriş kõsmõ çökme nedeniyle tamamen kapanõrken TCDD yetkilileri bu bölge- de çalõşmalarõ durdurduklarõnõ bildirdi. Kayıp genç ölü bulundu YOZGAT (AA) - Yozgat’ta 6 gündür kayõp olan Agâh Bulut’un (23), boğazõ kesilerek öldürüldük- ten sonra gömüldüğü belirlendi. Olayla ilgili göz- altõna alõnan Mehmet K’nin polise verdiği ifade- de, dayõsõ Raşit İ’nin Agâh Bulut’un ablasõyla evli olduğunu ve bir yõldõr ayrõ yaşadõklarõnõ, olay gü- nü Raşit İ’nin Bulut ile görüşmek istediğini, Bu- lut’un görüşme talebini reddetmesi üzerine Raşit İ. ve ismi açõklanmayan bir kişiyle Bulut’u öldür- düklerini söylediği öğrenildi. Elma’dan 3 yeni yayın İstanbul Haber Servisi - Elma Yayõnevi’nin “İş ve Yönetim” serisinden 3 yeni kitap çõktõ. Şafak Altun’un kaleme aldõğõ “Büyük Olma Muhteşem Ol”, başarõlõ ino- vasyon tekniklerini anlatõyor. Hakan Akõn’õn yazdõğõ “Dõş Ticaret Destekleri” ise dõş ti- caret mevzuatõna ilişkin kap- samlõ bir derleme sunuyor. Dr. Hakan Özerol’un “Kriz Geliyorum Der” adlõ kitabõ ise ekonomik sarsõntõ ve bu- nalõm dönemlerini farklõ boyutlarõyla inceliyor. SÜPER LOTO ÇEKİLDİ 7, 23, 34, 41, 52, 53