21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Orta Sağın Hüsranla Biten Uzun Yürüyüşü Orta - sağ (hatta belki de kendisine yalnızca mer- kez demek de daha doğru olur) politikacılar için- de, hukuk ve çoğulculukla barışık olan tek değil- se bile çok ender kişilerden biri olan Hüsamettin Cindoruk’un DP Başkanlığı’na seçilmesinin AKP ve yandaşları arasında yarattığı panik dahi, olayın yabana atılır nitelikte olmadığını gösteriyor. Bu noktayı not ettikten sonra, kişisel kanımın geç- mişteki ve bugünkü yapısıyla orta sağın kendisi- ne bağlanan ümitleri gerçekleştirebilecek durum- dan uzak olduğunu belirtmem gerek. Türk orta sağının, ülkenin kaderine 10 yıl kesin- tisiz egemen olmuş “Amiral Gemisi” DP ile başla- yan, arada askeri yönetimler ve etkisiz sol benze- ri iktidarlarca, kısa süreler için duraklatılan uzun yü- rüyüşü, iyi kötü var olmuş olan Türk demokrasisi için hüsranla bitmiştir. Başka bir deyişle, AKP bugün kendisine karşı bir alternatif olarak gösterilen orta sağın bizzat ken- disinin yarattığı bir yapıdır. Orta sağın uzun yürüyüşü sırasında, onun ka- natları altında, onun özündeki mayadan beslene- rek palazlanan şeriatçı sağ, zaman içinde gelişe- rek, artık sağ kanadın renksizlerini kendi kanatla- rı altına alarak yürümeye başlamıştır. Başka bir deyişle, Menderes ve Demirel dö- nemlerinde orta sağ hami (himaye eden), radikal dinci çekirdek “mahmi” (himaye edilen) konumunda iken, AKP’nin ortaya çıkarak, uluslararası serma- yenin çıkarları ile ABD’nin Türkiye üzerinde em- peryal emellerine daha iyi hizmet vermeye talip ol- duğunu bildirmesi ve bunu yapabileceğini kanıt- laması üzerine, mahmi hami konumlarında bir yer değiştirme meydana gelmiştir. Bir zamanlar bugünkü AKP kadrolarını kanatla- rı altında himaye edip, palazlandırıp, bugüne ge- tirmiş olan orta sağın, bugün hangi etkilerin so- nucunda, demokrasi skalası içindeki yerini değiş- tirip, bugün AKP’nin davranışlarında da kendini gös- teren eski sağ alışkanlıkları bırakarak, yeni bir ko- numa ulaşacağını söylemek mümkün değildir. Bugün AKP’ye demokratların yönelttiği eleştiri- ler, orta sağın geçmişinde de mevcut değil miydi? “Ben yaptım oldu” diyerek oldubittiye getirme- nin mucidi AKP midir, orta sağ eskiden de aynı ha- ta ile malul değil miydi? Laikliği bir türlü içine sindirememek, salt Tayyip Erdoğan’a mı hastır, yoksa Menderes, Demirel ve orta sağ ile komprador radikal dinci sağ arasında geçiş süreci olan Turgut Özal’ın ortak nitelikleri mi- dir? Tarikatlara yakınlığıyla bilinen Vecdi Gönül’ün, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında, Turgut Özal için “O içki içiyordu, Müslüman sayılmazdı” demesi üzerine Özal’ın niteliğini unutup, onu laik- liğe bağlı bir politikacı olarak mı algılayacağız? “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” di- yen, Özal ne kadar demokrasiyi içselleştirmişti? Kendi milletvekillerine dönüp, “Siz isterseniz hi- lafeti bile getirebilirsiniz”, diyen (daha sonra da “Odunu aday göstersem seçtiririm” de diyecektir) kendi milletvekillerine yargı yetkisi veren tahkikat encümenini kurduran Menderes, “Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz” diyen, sonra Allende’nin 1973’te Pinochet tarafından devrilmesini sevinçle karşılayan “Derdest edip götürdüler eyi oldu” di- yen Demirel ne kadar, demokrat ve laikti ki, onla- rın düşünce ve eylemlerinin ihyasıyla canlandırılacak olan orta sağ derde deva olsun!.. Çoğunlukçu yerine çoğulcu demokrasi, anaya- saya saygı, yargı bağımsızlığı gibi AKP’nin hiç uy- maya niyetli olmadığı konular, Türkiye’de de- mokrasinin sağlığını tehlikeye atan önemli hasta- lıklarıdır; bunlara olumlu yanıt getiremeyecek olanlar Türkiye’ye deva olamazlar. Kısacası eski orta sağın canlandırılması ile bir şey olmaz. Ancak bütün bunlara yanıt getirecek yeni çağdaş bir merkez, Türkiye’yi AKP’nin cendere- sinden kurtarmakta yardımcı olabilir. [email protected] İstanbul Üniversitesi Rektörü göreve geldiğinden beri aldõğõ tartõşmalõ kararlara yenilerini ekledi Söylet, muhalefet sevmiyorZEYNEP ŞAHİN İstanbul Üniversitesi’nin (İÜ) yapõsõnda, Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet’in yaptõğõ “sessiz değişik- likler” sürüyor. Üniversi- tenin santralõ dõşarõdan arandõğõnda çalan 10. Yõl Marşõ kaldõrõldõ. Prof. Söy- let’e muhalif duruşuyla dikkat çeken İstanbul Üni- versitesi Öğretim Üyeleri Derneği’nin ise üniversite- nin açõlõş sayfasõnda yer alan bağlantõsõ silindi. İÜ Rektörlüğü’nü devral- masõnõn üzerinden henüz bir- kaç ay geçen Prof. Dr. Yunus Söylet, üniversiteyi istediği çizgiye oturtacak adõmlarõ at- maya devam ediyor. Cum- huriyet’in, veteriner fakülte- si yönetimini baskõyla değiş- tirdiğini duyurduğu Söylet, bu kez 10. Yõl Marşõ’na “engel koydu”. Yõllardõr üniversitenin santralõ dõşarõdan arandõ- ğõnda, 10. Yõl Marşõ çalõ- yordu. Ancak bu uygulama kõsa süre önce sona erdiril- di. Arayanlarõ yalnõzca; “İs- tanbul Üniversitesi’ne hoş- geldiniz. Dahili numarayı biliyorsanız tuşlayınız ve- ya operatör yardımı için lütfen bekleyiniz. Teşek- kür ederiz” anonsu karşõlõ- yor. Aynõ anons İngilizce olarak tekrarlandõktan sonra, dahili numara tuşlanmamõşsa santraldaki gö- revliye bağlanõlõyor. Sadece, aktarma yapõldõğõnda, eğer hat bekletmeye alõ- nõrsa marş çalõnõyor. Uygulama, farklõ fakültelerden aka- demisyenlerin de dikkatini çekerken tepkilerini “10. Yıl Marşı’ndan ne is- tendi? Adım adım yol alıyorlar, bu da- ha başlangıç” diyerek dile getirdiler. İÜ Basõn ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ise gazetemizin uygulamanõn doğruluğunu teyit ettiğini belirtmesi- ne karşõn herhangi bir değişiklik yapõlmadõğõ- nõ savundu. Ayrõca, rektörlük se- çimi öncesi Söylet’e muhalif tavrõyla dikkat çeken ve üniversite- nin çağdaş çizgisin- den ödün vermemesi vurgusuyla öne çõkan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Der- neği’ne de engel konul- du. Derneğin kurulduğu 2002 yõlõndan bu yana kullandõğõ internet site- si, üniversitenin “www.istanbul.edu.tr” adresli internet sitesi- nin açõlõş sayfasõnda yer alõyordu. Ancak bir sü- re önce derneğe haber verilmeksizin bu adres kaldõrõlarak siteye gi- renlerin derneğe doğru- dan ulaşmasõ engellendi. Dernek Başkanõ Prof. Dr. Serap Erdem Ku- ruca, kendilerine konu- ya ilişkin hiçbir açõkla- ma yapõlmadõğõnõ, sa- dece kararõn rektörlük tarafõndan alõndõğõnõn söylendiğini belirtti. Kuruca, “Merkezi Amerika’da bulunan İÜ Mezunları Derne- ği’nin bile web sayfa- sının bulunduğu üni- versitemizin ana sayfasından, üye- lerinin hepsinin İÜ mensubu oldu- ğu derneğimizin adresinin kaldırıl- masının mantıklı bir açıklaması ol- madığını düşünüyoruz. Sadece tür- ban özgürlüğüne indirgenen bu de- mokrasi anlayışını protesto ediyoruz. Her şeyi acelece değiştirmek yerine alıştıra alıştıra yol alıyor. Rektör Söylet, önce farklı görüşlerle el ele bir çizgi sergiledi, ama böyle olma- dığı ortaya çıkıyor” dedi. 12 yıl önce yitirdiğimiz Mustafa Ekmekçi için ilk tören, Cebeci Asri Me- zarlığı’ndaki gömütü başında gerçekleştirildi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Ekmekçi’yiözlemleandık ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çağdaş Gazeteciler Der- neği’nin (ÇGD) genel başkanla- rõndan ve gazetemiz yazarõ Mus- tafa Ekmekçi, ölümünün 12’nci yõlõnda gazetemiz, ÇGD, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfõ’nca ortaklaşa düzenlenen törenle anõldõ. Ekmekçi için ilk tören, Cebe- ci Asri Mezarlõğõ’ndaki gömütü başõnda gerçekleştirildi. Bura- daki törene, Mustafa Ekmek- çi’nin eşi Aldoğan Ekmekçi, kõzlarõ Özlem Ekmekçi Sayar ve Eylem Ekmekçi Alaçam, torunu Gülce Sayar, ÇGD Ge- nel Başkanõ Ahmet Abakay, Atatatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri Suay Karaman, Deniz Gezmiş’lerin avukatõ Ha- lit Çelenk’in eşi Şekibe Çe- lenk, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfõ Başkanõ Erdal Atıcı, Yeni Kuşak Köy Enstitü- lüler Derneği Ankara Şube Baş- kanõ ve yazar Alper Akçam, yazar Remzi İnanç, Tevfik Kız- gınkaya, Ekmekçi’nin arkadaş- larõ Selçuk Altan, Metin Aksoy, Gazi Üniversitesi Öğretim Üye- si Mustafa Altuntaş, 14 Nisan Çalõşma Grubu Dönem Sözcüsü Haluk Yalvaç ile gazetemiz ya- zarlarõ Ali Abalı ve Işık Kansu katõldõ. Tören, Ekmekçi ve tüm yaşa- mõnõ yitiren basõn mensuplarõ anõsõna saygõ duruşuyla başladõ. ÇGD Genel Başkanõ Abakay, törende yaptõğõ konuşmada, “Bu törende bir eksik var. Sevgili dostumuz, Mustafa Balbay. Bal- bay bugün tutuklu olmasaydı yine her zamanki gibi bu tö- rende en ön sırada yer alırdı” dedi. Ekmekçi, Ankara Temsil- ciliğimizdeki Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) düzenle- nen törenle de anõldõ. Törende Prof. Dr. Bilsay Kuruç, “Kriz” başlõklõ bir konferans gerçekleş- tirdi. Ayrõca Nâzõm Hikmet Kül- tür Merkezi (NHKM) Ankara da bugün Mustafa Ekmekçi’yi, “Mustafa Ekmekçi ve Güncel Basın” konulu söyleşiyle anacak. Söyleşi, NHKM Ankara’nõn ka- fe bölümünde saat 19.00’da baş- layacak. METROBÜSLERİN İADESİNİ İSTEDİ ÜSKÜL, ŞİDDETİ DEĞERLENDİRDİ Kılıçdaroğlu: Dünyanın en pahalı hurdası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi (İBB) tarafõndan satõn alõnan Phileas marka metrobüslerin, hemen Hollandalõ fir- maya iade edilmesi ve bu konuda yapõlan tüm söz- leşmelerin kamuoyuna açõklanmasõnõ istedi. Kõ- lõçdaroğlu, “İstanbulluya niçin dünyanın en pa- halı hurdasının sahibi olduğu anlatılmayacak mı” diye sordu. Kõlõçdaroğlu, dün parlamentoda düzenlediği basõn toplantõsõnda, metrobüslerin alõndõğõ firma yetkili- lerinin “İstanbul trafiğindeki insan yoğunluğunun, bu araçların kaldırabileceği bir yoğunluk olma- dığını” açõkladõklarõna dikkat çekerek, “Bu nasıl bir teknoloji harikası?” diye sordu. Kõlõçdaroğlu, da- ha şartname hazõrlanmadan satõn alõnacak otobüsle- rin marka ve firmasõnõn belirlendiğini vurgularken, “Şartname Phileaslar’a göre hazırlanmış, yani ad- rese teslim ihale yapılmıştır. Bu adrese teslim iha- leyi de İBB açıkça resmi internet sitesinde itiraf etmiştir” görüşünü dile getirdi. İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Gerçek’e 2007 yõlõnda hazõrlattõğõ fizibilite raporunda, “Metrobüs projesi için de- ğerlendirilen iki otobüs seçeneğinden Capacity oto- büsünün finansal değerlendirme göstergeleri, Phileas otobüsüne göre önemli ölçüde daha iyidir” denildiğini, buna karşõn 60 milyon Avro ödenerek oto- büslerin satõn aldõndõğõnõ anlatan Kõlõçdaroğlu, “İBB, Hollanda’nın ekonomik krizini çözmeye memur edilmiş bir belediye değildir” dedi. MARDİN KATLİAMI RAPORU: Koruculuğa sıkı disiplin getirilmeli AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu içinde oluş- turulan alt komisyon, Mardin Mazõdağ’a bağlõ Bilge köyünde 44 kişinin hayatõnõ kaybettiği kat- liamõ “arazi rantı ve toplumun şiddet eğili- minde” olmasõna bağ- ladõ. Komisyonun taslak raporunda katliam son- rasõnda jandarmanõn ola- ya gecikmeli müdahale ettiği iddialarõnõn araştõ- rõlmasõ istenirken koru- culuk sisteminin õslah ve disipline edilmesi gerek- tiği vurgulandõ. TBMM İnsan Haklarõ- nõ İnceleme Komisyonu Başkanõ Zafer Üskül başkanlõğõndaki alt ko- misyon, geçtiğimiz gün- lerde Mardin’de yaptõğõ incelemelerle ilgili taslak raporunu hazõrladõ. Kat- liamõn tarafõ olan iki ai- lenin arazilerininin ol- duğu bölgede birkaç yõl önce petrol bulunduğu yönündeki iddialara da yer verilen raporda, aile- lerin işlettiği balõk çift- liklerinin de anlaşmazlõk konusu olduğu dile geti- rildi. Öldürülen ailenin 3 balõk çiftliği bulunduğu, gelirlerinin ayda 40 bin TL’ye ulaştõğõ kaydedil- di. Türkiye’de yaygõn- laşan şiddet kültürünün Mardin’de de kendisini gösterdiği, eğitim sevi- yesinin düşük olduğu kaydedilen raporda, söz- konusu şiddet kültürü- nün önüne geçilmesi için eğitim programlarõnõn arttõrõlmasõ gerektiği vur- gulandõ. Gönüllü koruculara si- lah verildikten sonra iş ve işlemlerinin takibinde sõkõntõlar yaşandõğõ vur- gusu yapõlan raporda, “koruculuk sistemi ıs- lah edilmeli, sıkı disip- lin altına alınmalı ve özlük hakları yeniden düzenlenmeli” önerile- rine yer verildi. İÜ Rektörlüğü’nü devralmasõnõn üzerinden henüz birkaç ay geçen Prof. Dr. Yunus Söylet, üniversiteyi istediği çizgiye oturtacak adõmlarõ atmaya devam ediyor. Cumhuriyet’in, Veteriner Fakültesi yönetimini baskõyla değiştirdiğini duyurduğu Söylet, bu kez telefon santralõndaki 10. Yõl Marşõ’na “engel koydu”. Söylet, muhalif tavrõyla dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği’nin üniversitenin internet sitesindeki bağlantõsõnõ da kaldõrttõ. ‘Hastalıklı bir ruh yapısının ürünü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu’nun AKP’li Başka- nõ Zafer Üskül, Ağrõ Doğubeyazõt’ta birbirine âşõk iki gencin “aile meclisi” kararõyla infaz edilmesi ola- yõnõn “töre ve namus cinayeti” kalõplarõna sokula- mayacağõnõ savunarak olayõn “hastalıklı bir ruh ya- pısının ürünü” olduğunu bildirdi. Üskül, artan şiddet olaylarõnõn toplumsal bir yara haline geldiğini söyledi. Mardin’den sonra Doğube- yazõt, Diyadin ve Adapazarõ’nda yaşanan olaylara dik- kat çeken Üskül, yaşanan olaylarõn toplumsal bir ya- ra ve en temel insani hak olan yaşama hakkõna kar- şõ “aşağılık birer saldırı” olduğunu kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle