Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2009 SALI
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Bir Kurtuluş
Savaşı Öncüsü
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Cumhuriyetin ideallerinin kavgasını veren ger-
çek bir Kemalisti, en verimli olduğu bir dönem-
de yitirdik... Prof. Türkan Saylan yalnızca sıra-
dan bir anne, salt işine odaklanmış bir bilim ka-
dını ya da kısıtlı olanakları çaresizliğin serzenişine
dönüştüren bir sivil toplum örgütü lideri değildi!
O, Cumhuriyetin üzerine kümelenen örümcek ağ-
larını 20 yıl öncesinden görerek kendi olanakla-
rı içinde önlem almaya çalışan, öngörüsü yüksek
bir Atatürk kızıydı... Çağdaşlığın kavgasında
önce sağlığını, sonra yaşamını yitirdi!.. Peki
onun vasiyeti tozlu raflara mı teslim edilecek?..
Saylan, bağnazlığın öğrenci evleri ve yurtla-
rında, irtica kamplarında ve dinci örgüt-
lerin hücrelerinde Cumhuriyetin temellerini
kemirmeye başladığını çok önceleri gör-
dü!.. İrtica derinden ve sessizce yürüyor,
körpe beyinler medrese kafalıların elin-
de tehlikeli birer silaha dönüştürülüyor-
du!.. Siyasallaşmış dincilik tüm bunları iz-
lemekle yetiniyor, toplum ise giderek sin-
diriliyordu!..
Türkan Hoca tarikatların, cemaatlerin, gerici ör-
gütlerin ve irticacı medyanın ülkeyi karanlığa sü-
rükleme çabalarının pervasızlaştığını anladığın-
da Atatürk’ün muasır medeniyet kavgasının
önemini bir kez daha anımsadı!..
Liboşlar, numaracı cumhuriyetçiler, sırça köşk-
lerinde gardırop Atatürkçülüğü yapanlar ve du-
yarsız çevreler gibi başını hiçbir zaman kuma
gömmedi!.. Sorumlu, duyarlı bir aydın gibi göğ-
sünü karanlığa siper etti!..
Saylan, Atatürk’e yakışan bir Cumhuriyet kızı
olarak her zaman dik durdu. Aydınlanmanın me-
şalesini elinden hiç bırakmadı. Kitleleri gaflet uy-
kusundan uyandırmak için her platformu kul-
lanmaktan kaçınmadı.
Türkan Hoca, laik Cumhuriyetin geleceğinin
sağlıklı, dirençli gençler ve mücadeleci aydınlar
yetiştirmekle olanaklı olabileceği gerçeğinden yo-
la çıkmıştı. Zaman geçirmeden harekete geçil-
meliydi... İrtica kendi yöntemleriyle durdurul-
malıydı!.. Koşullar 1919 öncesinden hiç de kö-
tü değildi... Bir şeyler yapılmalıydı...
Tıpkı bağnazların yaptığı gibi gençle-
re burslar verilmeli, her kentte öğrenci
yurtları açılmalı, panel ve konferanslar-
la eğitim çalışmaları yapılmalı, yurdun
dört bir yanı dolaşılmalı ve toplumu ay-
dınlatmak için yasalar kapsamında her
yol ve yöntem denenmeliydi...
İşte o ve arkadaşları Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği’ni (ÇYDD) bu yüzden ör-
gütledi.
Bağnazların hedefiydi…
Gericiliğin ülkenin her kurumunu kuşatma al-
tına almaya başladığı 1989 yılından itibaren
dernek aracılığıyla çok zorlu bir mücadele süre-
cini başlattı...
20 yılda 29 bin üniversiteliye ve 36 bin 600 kı-
za burs vererek gençliğin bağnazların eline düş-
mesini engelledi.
Burs verdiği her çocuk Atatürk’ü daha iyi an-
ladı, laikliğin önemini daha iyi kavradı ve gele-
ceğimizle ilgili tehlikeyi çok daha iyi sezinledi...
ÇYDD, aydınlanmanın tohumlarını karanlığa
mahkûm edilen topraklara zor da olsa ekmeyi ba-
şardı. Genç beyinlere çağdaşlığın önemi aşılan-
dı. Kırsaldan kentlere okumaya gelen gençler
ÇYDD ile birlikte artık gericilerin tezgâhına da-
ha az düşmeye başladı!..
Dinciler, ülkeyi ortaçağa sürüklemeye çalışan
irtica tüccarları onu ve derneğini bu yüzden he-
def tahtasına koydu. Mürekkepleri çamur olan
zavallılar softalığın kör kalemini bu yüzden ona
yöneltti.
Mürit avcıları, beyin yıkayıcı zavallılar ÇYDD’yi
kendi gelecekleri için büyük bir tehlike olarak
gördü. Dernek büyüdükçe, burs alan öğrenci
sayısı arttıkça ve çağdaşlığın ışığı ileriyi daha
fazla gösterdikçe yarasalar iyice panikledi...
Saylan, derneğin çalışmaları nedeniyle iftira-
lara ve iğrenç saldırılara maruz kaldı.
Engellemelerle karşılaştı ancak gerçek bir
Kemalist olarak hiçbir zaman yılmadı, durmadı
ve aydınlığın uzun yolunda adımlarını aksatma-
dı…
Onun direnci Cumhuriyet kızlarına, dava ar-
kadaşlarına ÇYDD yöneticileri ve üyelerine ce-
saret, güç ve moral verdi...
Toplum, bir Cumhuriyet kadını nasıl olur, ge-
lecek için her birey ne yapabilir sorularına onun
mücadele anlayışına bakarak yanıt buldu.
Türkan Saylan “Ne şeriat ne darbe” diyecek ka-
dar demokrat, gericilikten ürkmeyecek kadar ce-
sur ve zifiri karanlığın üzerine gidecek kadar yü-
rekli bir Cumhuriyet kızı olarak örnek alınacak bir
yaşam sürdü...
Sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği yatağında
yüzündeki tebessüm eksilmedi, çevreye saçtığı
umudun ışınları bir an bile cılızlaşmadı...
Hiç kuşku yoktur ki Türkan Hoca ay-
dın bir yurttaş olarak bilime, topluma ve
ülkeye olan borcunu fazlasıyla ödedi.
Saygın yaşamından geriye, Edirne’den
Ardahan’ın en ücra köylerine kadar ay-
dınlatabilen kocaman bir ateş bıraktı...
O ateş bağnazların kumpasından kur-
tardığı gençlerin elinde aydınlanmanın
sönmeyen ışığına dönüşecek ve karanlığın bek-
çilerini her zaman ürkütmeye devam edecektir...
Aydınlanma ateşi sönmesin…
Bu değerli Cumhuriyet aydınının vasiyeti, tüm
Cumhuriyetçilere, Kemalistlere, laiklere ve ay-
dınlara bir görev olarak bırakılmıştır. Türkan
Saylan’ın “her kasabaya yurt, her köye okul ve 100
bin öğrenciye burs” şeklindeki vasiyetinin yeri-
ne getirilmesi için Atatürkçülerin elbirliğiyle mü-
cadele içine girmesi ve bu hedefe doğru bık-
madan ve usanmadan hızla koşması gerek-
mektedir...
Ülkenin geleceğiyle ilgili kaygısı olan her birey
Saylan’ın onurlu ve mücadeleci yaşamından
dersler çıkarmalıdır.
Unutulmasın ki Saylan’ın ÇYDD üzerinden ver-
diği kavga Türkiye’nin aydınlık geleceğinin zor-
lu mücadelesidir. Bu mücadele aynı zamanda aşi-
retlere, töreye ve feodaliteye; gericiliğe, tarikat-
çılığa ve cemaatçiliğe terk edilmiş bireylerin
kurtarılması sürecidir...
Toplum yarın eğer cemaat evlerinde mili-
tanlaştırılan müritlerin, devletin stratejik mer-
kezlerine yerleştirilen irtica ajanlarının
ve takiyeci yobazların ülkeyi İran’a çe-
virmesini istemiyorsa ÇYDD’nin ve
Saylan’ın vasiyetinin arkasında ıs-
rarla durmalıdır...
Türkan Hoca mezarında işte o zaman
rahat uyuyacaktır...
Son söz, 20 yıldır ÇYDD’yi ve Saylan’ı
sindirmek için çırpınan ve çamurlarını son ola-
rak “Ergenekon” üzerinden sıçratmaya çalışan
zavallılara... Onlar unutmasınlar ki Türkan Ho-
ca arkasında laikliği özümsemiş, Atatürk’e inan-
mış binlerce Cumhuriyet evladı bıraktı... İrtica-
nın köhnelerinde debelenen zavallılar inlerinden
başlarını çıkarmaya yeltendikleri her anda kar-
şılarında ÇYDD’nin ışığını görecek ve hiç kuş-
kusuz geri adım atacaklardır!..
Işıklar içinde uyu Türkan Hocam... Yaktığın
ışık hiçbir zaman sönmeyecek, söndürüle-
meyecek!..
Bir Kemalistin Yaktığı Ateş!..
Türkan Saylan.
19 Mayõs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ nedeniyle yayõmlanan mesajlarda vurgu ortaktõ:
DevrimlerebağlõlõksürecekHaber Merkezi - Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, siyasiler ve sivil top-
lum örgütleri temsilcileri tarafõndan,
bugün tüm yurtta kutlanacak 19 Ma-
yõs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor
Bayramõ nedeniyle yayõmlanan me-
sajlarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin ku-
rucusu yüce önder Mustafa Kemal
Atatürk’ün devrimlerinin toplumsal
yaşamda sürdüğü ve bu devrimlere
olan bağlõlõğõn hiçbir zaman yitiril-
meyeceği belirtildi.
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, me-
sajõnda zaferlerle dolu bir geçmişe sa-
hip olmanõn gururunun, Atatürk’ün
gençlere armağan ettiği bu bayramda
bir kez daha yaşandõğõnõ dile getirdi.
Gül, büyük Atatürk’ün, 19 Mayõs
1919’da Samsun’a çõkmasõnõn, millet
için yeni ve dinamik bir sürecin te-
mellerini attõğõnõ belirtti. TBMM Baş-
kanõ Köksal Toptan, mesajõnda gö-
rüşlerini şöyle dile getirdi: “Milleti-
mizin kendi küllerinden yeniden
doğuşunun sembolü olan bu tarih-
ten sonra bağımsızlık mücadelesi va-
tan topraklarının her köşesine ya-
yılmıştır.” Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, mesajõnda, “Gençlerimize
güveniyor, onların yüzlerindeki ışık-
ta, gözlerindeki pırıltıda her geçen
gün daha da güçlenen Türkiyemizin
aydınlık geleceğini görüyoruz” gö-
rüşünü dile getirdi.
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal,
“Laik Cumhuriyetimize, demokra-
simize, birliğimize, dirliğimize ve ba-
ğımsız yargımıza yönelik saldırı-
lar, özünde Mustafa Kemal’in açtı-
ğı tarih sayfasına karşıdır. Başta
gençlerimiz olmak üzere herkesi
bu tarihi günün anlamını, önemini
kavramaya, Cumhuriyetin kaza-
nımlarını kararlılıkla sahiplenmeye
ve savunmaya çağırıyorum” dedi.
MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli
ise mesajõnda, Atatürk ve arkadaşla-
rõnõn yüksek vatan sevgisine, milli fe-
dakârlõk ve erdemine ihtiyaç duyulan
bir dönemin sancõlarõnõn yaşandõğõnõ
belirterek, “Bugünlerde, 90 yıl önceki
muhteşem hareketin anlamı daha da
önem kazanmıştır” dedi.
‘DTP’den birlik vurgusu’
DTP eşbaşkanlarõ Ahmet Türk ve
Emine Ayna yayõmladõklarõ mesaj-
da “Kurtuluş Savaşı’ndaki o tari-
hi birlik ruhuna yeniden dönülmesi
ve halklarımızın kimliğinin, kül-
türünün, dilinin tanındığı, bunun
anayasal güvenceye alındığı de-
mokratik cumhuriyete geçiş Tür-
kiye’nin önünde tarihi bir görev ve
sorumluluk olarak durmaktadır”
ifadesini kullandõ.
19 Mayõs için Samsun’a giden Toptan, ‘Telefonumun dinlenmesinde mahzur yok’ dedi
Toptan: Dinleme yaygın değil
ANKARA GEMİSİ (Cumhuri-
yet) - TBMM Başkanõ Köksal Top-
tan, Atatürk’ün Samsun’a çõkõşõnõn
90. yõldönümü dolayõsõyla TBMM ta-
rafõndan İstanbul’dan Samsun’a dü-
zenlenen Ankara gemisi turunda ga-
zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Top-
tan, mahkemede ifade vermeyi red-
deden DTP milletvekillerinin ayrõ-
calõk istediklerini belirtirken, Erge-
nekon soruşturmasõnõn bir an önce so-
nuçlanmasõ gerektiğini vurguladõ.
Telefon dinlemelerinin sorulmasõ
üzerine Toptan, “Benim telefonu-
mun dinlenilmesinde hiçbir mah-
zur yok. Çok yaygın bir telefon din-
leme olduğuna inanmıyorum, inan-
mak istemiyorum” dedi.
TBMM Başkanõ Köksal Toptan,
DTP milletvekillerinin ifadeye çağ-
rõlmalarõ sonrasõnda yaşanan tartõş-
malarõn bitmesi için her kesimin ça-
ba gösterdiğini, ancak DTP’li mil-
letvekillerinin aynõ özveriyi göster-
mediğini bildirdi. Toptan, DTP mil-
letvekillerinin yargõ karşõsõnda ayrõ-
calõk istediklerini belirtti.
Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nin milletvekillerinin ifade ver-
mesine ilişkin yazõsõnõ DTP’lilere teb-
liğ etmediklerini belirten Köksal
Toptan, “Fakat kendi içimizde be-
nim ve bürokrat arkadaşlarımız
arasındaki yanlış anlaşılma nede-
niyle, genel sekreterimiz imzasıy-
la bunlar cuma günü tebliğ edildi.
Sonra biz fark edince hemen onları
geri aldık. Biraz zamana ihtiyacı-
mız var” dedi.
Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin içti-
hadõna bakõldõğõ zaman anayasanõn
83. maddesindeki istisna kapsamõna
giren suçlarda dokunulmazlõğõn ol-
mayacağõ sonucuna varõldõğõnõ be-
lirten Toptan, şunlarõ söyledi: “Ola-
yı siyaset malzemesi yapmak iste-
yenler var. Ona da izin vermeme-
ye çalışıyoruz. ‘Ne yapabiliriz?’le il-
gili olarak Adalet Bakanı, İçişleri
Bakanı’yla konuşuyorum. Her-
hangi bir emrivakiyle karşı karşı-
ya kalmayalım diye. Bu denli gay-
ret sarf ederken, DTP’li arkadaş-
lar da çıkıp benden yakınırlarsa o
zaman şimdi şöyle bir sonuca va-
rırım. Bu da büyük olay olsun, böy-
le bir şey mi bekliyorlar?”
Sorunun anayasa değişikliğiyle
aşõlabileceğini belirten Toptan,
DTP’lilerin tavrõnõ “Yardımcı falan
Ankara’da kutlamalar
tüm gün sürecek
olmuyorlar. Tam tersine ‘burada
acaba mağdur oluyoruz, başkalarõna
yapõlan muamele bize yapõlmõyor’ di-
yorlar. Herkese yapılan muamele
onlara yapılmıyor, onlar ayrıcalık
istiyorlar” şeklinde eleştirdi.
Ergenekon sonuçlandırılmalı
Ergenekon soruşturmasõnõn en kõ-
sa sürede sonuçlandõrõlmasõ gerekti-
ğini vurgulayan Toptan, “Yargıla-
manın süratli şekilde yapılması,
yargılama yapmak kadar önemli-
dir. Gecikmiş adalet adalet sayıl-
maz” dedi.
Eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar
Büyükanıt’õn telefonunun dinlen-
diği ve istihbarat rekabetine ilişkin
açõklamalarõ sorulan Toptan, yaygõn
telefon dinlemeleri olduğuna inanmak
istemediğini söyledi. Toptan, “Be-
nim telefonumun dinlenilmesinde
hiçbir mahzur yok. Burada ne ko-
nuşuyorsak telefonda da aynı şey-
leri konuşuyorum” dedi. Toptan,
Anayasa değişikliği için de anayasa
yapõcõ meclis kurulmasõ gerektiğine
dikkat çekti.
TBMM Başkanı Toptan, Ankara gemisi ile İstanbul’dan Samsun’a gitti. (AA)
Önceki gün Tandoğan ve Anıtkabir doldu.
Dün de iki önemli olay yaşadık; yiğit ve öncü
kadınımız Türkan Saylan’ı yitirdik ve tiyatro sa-
natçıları yürüdü.
Sabah korktuğum haber geldi; Aysel Çeli-
kel’in açıklamasını dinledim; Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği’nin büyüyerek etkisini
arttıracağına inandım. Ele ele verecekler, genç
öncülerle birlikte ülkemizin aydınlık geleceği-
ni yoğuracaklar.
Bizler, onların emir kullarıyız!
Bu kadar mutlu bir ayrılış bu dünyadan. En
son Dil Derneği’nin Ankara’da ödül töreninde
yan yana oturmuştuk; heyecanlı, diri, atılgan,
dağları eritecek bir çalışma azmi.
Bir yol açıcıydı, anıt gibi duruşuyla öyle ki Mil-
li Eğitim Bakanı olacak zatı bile, açılış ve pro-
jelerde yanında durmak zorunda bırakıyordu.
Bir efsane yaratacak olursak: Bütün kapılar
onu görünce sanki kendiliğinden açılıyor ve ol-
mayacak olaylar gerçekleşiyordu bu ülkede! Ar-
kadaşları, kadınları, kızları önlerinde açılan bu
kapılardan koşarak giriyor ve mavi bir gökyü-
züyle kucaklaşıyorlardı!
Türkan Saylan, yaşamı boyunca bir Kurtu-
luş Savaşı verdi!
Kurtuluş Savaşı’na denk bir mücadele yü-
rüttü! Savaşın yarım kalan en önemli yönünü
tamamlamak için kendini okyanusların kuca-
ğına attı: Maço, sağcı ve en geri politikacı er-
kek kültürünü delik deşik etti. Her şey, kadın-
ların-kızların özgürlüğünü, topluma özgür birey
olarak katılmalarını sağlamak içindi! Türkiye dur-
madan sahile, karaya vuran binlerce deniz yıl-
dızıyla kaynıyordu ve hepsini kucaklamak,
suya kavuşturmak gerekiyordu!
Böyle bir Öncü’ye, Kurtuluş Savaşçısına ve
örgütüne, iktidardaki Ergenekoncuların çarp-
maması mümkün değildi! (*)
Yarın Türkan Hanım’ı, bir Kurtuluş Savaşı ön-
cüsüne, 19 Mayıs’a layık bir törenle uğurlamalı
Türkiye!
Caddeler, sokaklar seller gibi akmalı.
Yarın, onlarca Türkan Saylan birden doğmalı!
Bir başka kadın, Gülriz Sururi de dün tiyat-
ro sanatçılarına öncülük etti.
Sabaha duyduğum isyanla, tiyatro sanatçı-
larımızı izlemek ve alkışlamak için Beyoğlu’na
Taksim’e çıktım. Gülriz Sururi’nin metnini oku-
dum. Diyordu ki, “İnsan onuruna, saygıya,
düşünce özgürlüğüne, aydınlık yarınlara, ada-
lete hasret duyuyoruz... Onlar-bizler diye ku-
tuplaştırılmaya, bilim ışığının karartılmak isten-
mesine, yargının siyasallaşmasına... seyirci ka-
lamayız... Laik cumhuriyetimizin tehlikede ol-
duğunu görüyoruz, seyirci kalamayız.. Sanat
güçlüdür, gücümüzün farkındayız...”
Biliyorum, demokrasi en çok kadınlara gerek;
en çok sanatçılara gerek; en çok yazarlara-
çizerlere, yaratıcılara gerek...
Demokrasi en çok geleceğimize, çocukları-
mıza...
...En çok özgürlüklere gerek.
———-
(*) Yeraltı akıntıları halinde saldırmaları bun-
dandı. Onlar, kadınların ve kızların önünde
açılan özgürlüklerden nefret ettiler, gözleri
korktu; midelerindeki kapkara suları patlattılar;
safralarını akıttılar; içlerindeki hastalıklar irin irin
dışa vurdu; ağızlarını açtıklarında saçtıkları ki-
lometre kadar uzakta olmanızı gerektiren cins-
tendi; beyin kıvrımlarında ne kadar ikiyüzlülük,
yalancılık, sahtekârlık üzerine “kültürel biri-
kimleri” varsa hepsine haydaaa dediler!... Yan-
larında bir de başka ikiyüzlüler saf tutmuş du-
rumda: “Savcılığın elinde Türkan Hanım ve Der-
nek hakkında ne bilgi var bilmiyoruz, fazla da
bir şey söyleyemeyiz...”
obursali@cumhuriyet.com.tr
İstanbul’da
19 Mayıs
coşkusu
İstanbul Haber Servisi - 19
Mayõs Atatürk’ü Anma
Gençlik ve Spor Bayram ne-
deniyle düzenlenen etkinlik-
ler saat 09.30’da Taksim
Cumhuriyet Anõtõ’na çelenk
koyma töreniyle başlayacak.
Geleneksel bayram gösterile-
ri ise saat 10.00’da İnönü
Stadõ’nda gerçekleştirilecek.
Garanti Bankasõ’nca bu yõl
6’ncõsõ düzenlenen Bonus
Sokak Şenlikleri kapsamõnda
İstanbul’a gelen Çin akrobasi
ekibi, bugün saat 13.00’te
Şişli’deki İstanbul Cevahir
Alõşveriş Merkezi’nde bir
gösteri sunacak. Türkiye’nin
81 ilinden Gençlik Meclisi
temsilcilerinin katõlõmõyla
düzenlenen Ulusal Gençlik
Parlamentosu toplantõsõ bu-
gün Ankara TOBB Ekonomi
ve Teknoloji Üniversite-
si’ndeki 19 Mayõs Gençlik
Resepsiyonu ile başlayacak.
İzmir senfonik
rockla kutluyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir Büyükşehir
Belediyesi, 19 Mayõs Ata-
türk’ü Anma Gençlik ve
Spor Bayramõ nedeniyle rock
müziğin sevilen ismi
Teoman’la İzmir Devlet
Senfoni Orkestrasõ’nõ (İZD-
SO) buluşturacak. Bu akşam
saat 21.00’de Gündoğdu
Meydanõ’nda gerçekleştirile-
cek “senfonik rock” konse-
rinde Teoman’õn rock müziği
formundaki şarkõlarõ, özel
düzenlemelerle İZDSO tara-
fõndan yorumlanacak.
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, 19 Mayõs Atatürk’ü
Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ nedeniyle yayõmladõğõ
mesajda Başta gençlerimiz olmak üzere herkesi bu tarihi günün
anlamõnõ, önemini kavramaya, Cumhuriyetin kazanõmlarõnõ
kararlõlõkla sahiplenmeye ve savunmaya çağõrõyorum” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 19 Mayõs Ata-
türk’ü Anma Gençlik ve
Spor Bayramõ, başta başkent
Ankara olmak üzere tüm
yurtta ve dõş temsilcilikler ile
KKTC’de törenlerle kutlana-
cak. Ankara’daki kutlamalar
Anõtkabir, Atatürk Anõtlarõ
ve 19 Mayõs Stadyumu’nda
yapõlacak. Anõtkabir’de saat
09.00’da başlayacak törende,
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül başkanlõğõndaki kortej,
Ata’ya saygõ duruşunda bu-
lunacak. Bu nedenle, Anõtka-
bir’e, bugün saat 10.00’a ka-
dar tören hazõrlõklarõ ve gü-
venlik tedbirleri için ziyaret-
çi alõnmayacak. Anõtka-
bir’deki tören Cumhurbaşka-
nõ Gül’ün özel defteri imza-
lamasõyla son bulacak. 19
Mayõs Stadyumu’nda saat
10.00’da yapõlacak olan ge-
çit töreninde ise beden eğiti-
mi ve spor gösterileri ger-
çekleştirilecek. Anõtkabir’de-
ki törenler nedeniyle, Genç-
lik Caddesi’nin Tandoğan
Kavşağõ’ndan geliş istikâme-
tinin sağ şeridi ile Akdeniz
Caddesi çift yönlü ve Genç-
lik Caddesi’nin gidiş istikâ-
metinin sağ şeridi tören so-
nuna dek trafiğe kapatõlacak.