22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 17 MAYIS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Derin Suların İnsanı... Bazen anılar doludizgin olur... Bazen poyraz gibi açık denizlerden esen, in- sanın içini üşüten... Bazen bir şiir olur anılar, bazen bir öykü. Acılar düğüm düğüm içimizde. Hüzünler, yalnızlıklar. Umut yeşerir gözlerimizde, dudaklarımızda bir eski şarkı. Sahi yaşam nedir ki? Doğan Hızlan, Erdal Öz’ü anlatırken şöyle di- yor: “Erdal Öz’ün yaşamı, bir bireyin, bir yazarın ya- şamı değil, bir kuşağın yaşamıdır.” O kuşak ki, benim kuşağım gibi acıları, hü- zünleri, hapislik, sürgün yıllarını barındırır için- de. Bir hançer gibi yüreğimize saplanan yıllar ge- lir aklımıza. Ölümsüz anılar... Acı sular. Özlem ve yitik yıllar. Parasızlık günlerimiz. Dimdik durabilmek. Zulme, baskıya boyun eğmemek. Ayşe Sarısayın’ın hazırladığı “Erdal Öz-Unu- tulmaz Bir Atlı”(Can Yayınları) sevginin sesini, soluğunu, poyrazı, fırtınayı, meltemi, acıyı, hüz- nü, yaşamı anlatıyor. Bir yaşamöyküsü. Kimi zaman bir çiçek, kimi zaman bir deniz, kimi zaman şiir, türkü. Onat Kutlar’ın deyişiyle, kurşun kanatlarıyla tarihin, ölümün izdüşümü... Tıpkı limon çiçeklerinin eğilmesi gibi, güllerle başlayan yağmurlarla biten öykünün başlaması gibi. Bir arkadaşımın, dostumun yaşamını okurken ben de çok etkilendim. Derin suların adamının mücadeleci gücüne ta- nık oldum. Hele Ayşe Sarısayın’ın Milliyet Sanat dergi- sinden Müge Karahan’a verdiği şu yanıtı oku- duktan sonra: “Hiçbir hayat tam olarak anlatılamaz.” Hepimizin evinde CAN Yayınları’nın kitapla- rı var... Hepimiz Erdal Öz’ün kitaplarını okumuşuzdur. Erdal Öz’ün yaşamı ve ölümü... 12 Mart’lar, 12 Eylül’ler. Baskılar, acılı ve hüzünlü yıllar. Bir yazar, kendi yaşamını değil başkalarının yaşamını düşünür. Ezilenlerin yanında yer alır. Tüm ağır koşullara göğüs gerer. Yakın tarihimizin unutulmaz, savaşımcı adı- dır Erdal Öz. Yıllar önce bir İzmir gecesinde Sevgi ve De- niz Kavukçuoğlu, Onat Kutlar ve ben neler ko- nuşmuştuk gece yarısından sonra “Miko Ka- fe”de? Siyasetten başlamış, öyküye, romana, şiire gelmiştik. Bir nisan sonuydu ve dışarıda yağmur yağı- yordu... Bazı yaşamlar vardır, tutkularla yeşerir ve boy verir... İşte Erdal Öz böyle biriydi. Erdal Öz’ün yaşamöyküsünü yazan Behçet Necatigil’in kızı Ayşe Sarısayın bölüm başları- na güzel şiirler koymuş... Hele o fotoğraflar. Kimler yok ki, say say bitmez! Edip Cansever’in “Aşklar İçinde” şiirinden iki dize: “Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir.” Yaşamın bir derinliği vardır... Durgun günleri bile coşkuya dönüştüren... Böyle bir insan ve yazardı Erdal Öz. Şiirsel bir dille anlatıyor Erdal Öz’ü okura Ay- şe Sarısayın. Ve anıların derinliğinden yakın tarihimize doğru yolculuk yapıyorum. Yaşam ve ölüm! Onurlu olmak! Egemenlere boyun eğmemek! Düşüncelerini saklamadan apaçık söylemek! Sevgi ormanında dolaşmak! Barışı ve kardeşliği yaşam biçimi olarak gör- mek! İkiyüzlülere ödün vermemek! Sonra haykırmak mavi sulara karşı, ölüm- lere meydan okumak: “Denizleri hep sevdim ben, suları hep sevdim; seni denizler, sular gibi sevdim; sular ne güzel- se seni öyle sevdim.” Bazen anılar doludizgin olur, açık kapılar ka- panır yüzünüze... Bazen bir tutku, bazen aşk! Ah! O çocukluk ve gençlik günlerimiz... Önemli bir yazarın yaşamöyküsünü okuya- caksınız Ayşe Sarısayın’ın kitabında... Bir tarihin derinlerinde kendinizi bulacaksınız belki. İnsan yaşamı kavgalarla, mücadelelerle ge- çer... Kimi zaman Arif Keskiner’in “Çiçek Bar”ında tartışılır hayat, iyiler ve kötüler, kimi za- man bir kıyı meyhanesinde. Kimi zamansa hayat kör dövüş içinde bir ır- mak gibi akıp gider. Ayşe Sarısayın’ı yürekten kutluyorum... Beh- çet Necatigil’in dizeleriyle “kalemine sağlık” diyorum: “Ol hayat ehline hayranım sessiz Döşerler Çok az kimse geçti kaldırımı Sonra onca emeği sayarak hiçe Toplar taşlarını bir karanlık gece Yorgun yola çıplak Düşerler.” Bugün saat 14.00-15.00 arası Aykut Kü- çükkaya’yla Kartal Kültür Şenlikleri’nde olacağız. Yer: Kartal Meydanı, Cumhuriyet Standı. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kurtulmuş’tan ‘deprem’ benzetmesi BOLU (AA) - Saadet Partisi Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, kabinedeki değişiklikle ilgili olarak “Neredeyse kabinede deprem olmuştur” dedi. Kurtulmuş, basõn mensuplarõyla Dorukkaya Gerede Green Park Otel’de bir araya geldiğini ifade ederek, yanlõş ekonomik tercihlerin Türkiye’de halkõn üçte birini yoksullaştõrdõğõnõ ifade etti. Sevinç ve Alp dava açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri Şaban Sevinç ve Neyyir Hülya Alp, üye sayõsõnõn üçte bir yenilenmesi amacõyla 13 Mayõs’ta yapõlan kura çekimine ilişkin kararõn yürütmesinin durdurulmasõ ve iptali istemiyle idare mahkemesinde dava açtõ. Sevinç ve Alp’in avukatõ Ahmet Çörtoğlu tarafõndan hazõrlanan dava dilekçesinde, kura çekimine dayalõ verilmiş bulunan RTÜK’ün 13 Mayõs 2009 tarihindeki toplantõsõnda alõnan, “TBMM’ye bildirilecek üyelerin isimlerini belirleyen” işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulmasõna ve iptaline karar verilmesi istendi. Sevgi Bayrağı Kayseri’de KAYSERİ (AA) - Ankara’da 19 Mayõs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramõ töreninde Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’e sunulmak üzere Samsun’dan yola çõkarõlan “Sevgi Bayrağõ”, dün Kayserili atletler tarafõndan teslim alõndõ. Sevgi Bayrağõ, gece tarihi Kayseri Lisesi’nde kaldõktan sonra bugün Kayseri- Nevşehir il sõnõrõnda düzenlenecek törenle Nevşehirli atletlere teslim edilecek. Sabancı’ya ödül ROMA (AA) - Avrupa Vakõflar Merkezi’nin (EFC) Roma’da yapõlan yõllõk toplantõsõnõn son gününde, Sabancõ Vakfõ Mütevelli Heyeti Başkanõ Güler Sabancõ, filantropi dalõnda Avrupa’nõn prestijli ödüllerinden Raymond Georis Ödülü’ne layõk görüldü. Programõnõn yoğunluğu nedeniyle Sabancõ’nõn bizzat katõlamadõğõ törende ödül, Sabancõ Vakfõ Direktörü Zerrin Koyunsağan’a takdim edildi. TBMM Başkanõ Toptan’õn açõklamalarõna karşõn milletvekilleri ifade vermeyeceklerini açõkladõ DTP krizi büyüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP’li 5 milletvekilinin ifadesinin alõn- masõ istemiyle ilgili olarak TBMM’de yaşanan kriz büyüyor. TBMM Başkanõ Köksal Toptan, DTP’li milletvekille- rinin kendileri savcõlõklara gitmedikle- ri takdirde polis zoruyla götürülebile- ceklerini belirterek, sorunun makul öl- çüler içerisinde çözülmesi için ellerin- den geleni yaptõklarõnõ söyledi. DTP ise, milletvekillerinin ifade vermeye git- memesi yönündeki tavrõnõ sürdürüyor. Haklarõnda anayasanõn “bölücülük” suçlarõnõ düzenleyen 14. maddesi kap- samõnda soruşturma açõlan DTP’li 5 mil- letvekili ile ilgili sõkõntõ sürüyor. TBMM Başkanõ Toptan, dün gazetecilerin, sav- cõlõklarõn DTP’li milletvekillerinin sa- vunmalarõnõn alõnmasõna ilişkin TBMM Başkanlõğõ’na yaptõklarõ başvuru ko- nusundaki sorularõnõ yanõtladõ. Toptan, “Anayasanın 83 ve 14. maddeleri, açık birtakım hükümler öneriyor. Ağır ceza mahkemelerinin bize yaz- dığı yazıda, dokunulmazlığı olan mil- letvekillerinin seçilmeden önce işle- dikleri, yürüyen davalarla ilgili ge- rekenin yapılması için mahkemeye da- vet ediyor. Gitmedikleri takdirde po- lis zoruyla getirileceklerini ifade edi- yor. Bu milletvekilleri giderler, git- mezler o kendi bilecekleri şey” dedi. DTP yönetimi ise milletvekillerinin ifade vermeye gitmemesi yönündeki kararõnõ sürdürüyor. DTP Şõrnak Mil- letvekili Kaplan, milletvekillerinin do- kunulmazlõğõnõn olduğunu, TBMM’nin bu konuda her milletvekiline eşit dav- ranmasõ gerektiğini ancak ayrõmcõlõk ya- põldõğõnõ söyledi. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün dokunul- mazlõğõ olduğuna dikkat çeken Kaplan, Mehmet Ağar’õn iki dönem yargõlana- madõğõna işaret etti. İşkence ve yüz kõ- zartõcõ suçlardan birçok milletvekilinin fezlekesi olduğunu kaydeden Kaplan, “Niye yalnız bize karşı ayrımcılık yapılıyor. Benim arkadaşlarım iki tane düşünce açıklaması nedeniyle bu tür bir muameleyi hak ediyor mu, di- ğer milletvekillerine böyle bir uygu- lama yapılıyor mu? Eğer biz sadece TBMM’de kendimizi temsil etseydik sesimizi çıkarmazdık, ama halkımıza yönelik bir uygulama olduğu için kimse bizden başımızı eğmemizi bek- lemesin” dedi. Kaplan, 1994 yõlõnda DEP milletve- killerinin Meclis’ten yaka paça gözaltõ- na alõndõğõ görüntüleri anõmsatarak, “Eski görüntülere yeni görüntüler eklesinler. Eğer halkın tepkisini gör- mek istiyorlarsa görsünler bakalım” diye konuştu. DTP Siirt Milletvekili Osman Özçe- lik de “İstisnalar sadece biz Kürtler için yapılıyor. Yaşamın her alanında ayrımcılığa tabi tutuluyoruz. Arka- daşlarımız, düşüncelerini ifade et- tikleri için mahkemeye çağırılıyorlar. Biz hiçbir zaman şiddete çağrı yap- mıyoruz, sorunların şiddetle çözü- münden yana değiliz. Sorunlarımızın parlamenter demokratik sistem için- de çözülmesini istiyoruz” dedi. DTP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanõ Gül ve Mehmet Ağar’õn dokunulmazlõklarõ nedeniyle yargõlanmadõğõna dikkat çekerek, “Götürsünler de görelim bakalõm nasõl oluyormuş, halkõn tepkisini görmek istiyorlarsa görsünler” dedi. İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyeleri ve “Cumartesi Anneleri” dün Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelerek gözaltında kaybedilenlerin bulunması ve sorumlularının yargılanması talebinde bulundular. Kayıplar için oturma eylemi İSTANBUL/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - İnsan Haklarõ Derneği (İHD) üyeleri İstanbul ve Diyarba- kõr’da kayõplarõn bulunmasõ ve faili meçhul cinayetlerin aydõnlatõlmasõ için oturma eylemi yaptõ. İHD İstanbul Şubesi Gözaltõnda Kayõplara Karşõ Komisyonu üyeleri ve “Cumartesi Anneleri” dün Galata- saray Lisesi önünde bir araya gelerek gözaltõnda kaybedilenlerin bulunma- sõ ve sorumlularõnõn yargõlanmasõ ta- lebinde bulundular. 216’ncõ kez Ga- latasaray Lisesi önüde bir araya gelen kayõp yakõnlarõ, Uluslararasõ Gözal- tõnda Kayõplara Karşõ Mücadele Haf- tasõ etkinliklerinin açõlõşõ nedeniyle gözaltõna alõndõktan sonra kaybolan daha sonra kimsesizler mezarlõğõnda bulunan Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un dosyalarõnõn yeniden in- celenmesini istedi. Diyarbakõr’da Ko- şuyolu Parkõ Yaşam Hakkõ Anõtõ önünde yapõlan eyleme İHD ve KESK yöneticilerinin yanõ sõra kayõp ya- kõnlarõ katõldõ. Burada açõklama yapan İHD Şube Sekreteri Burhan Zoro- oğlu, yõllardõr dile getirdikleri ger- çeklerin “Ergenekon” davasõndaki bulgularla örtüştüğünü belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle