Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
12 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Kara Kutuları
Açma Zamanı...
İngiltere, Irak’taki askerlerini çekiyor. Evlerine
dönmeye başlayan çocuklarının, geride bıraktık-
larının bilançosu İngiliz basınında ardı ardına
yayımlanıyor...
The Observer başyazısında, asker çekmekle işin
bitmeyeceğini, zira etnik çizgilerle bölünmüş ve
örgütlü suçla ittifak içindeki ticaret seçkinleri ta-
rafından yönetilen; ekonomik durgunluğun işga-
li altında bir devletin oluşmuş olduğunu yazarak
“askerlerin işini yaptığını, politikacıların ve diplo-
matların işinin ise yeni başladığını” söylüyor.
The Indepentend, sorunun teşhisi için daha ce-
sur davranarak, altı yıl süren işgal sırasında öl-
dürülen Iraklıların gerçek sayılarının bilinmediği-
ni anımsatarak, “Bilmiyoruz. Çünkü umurumuzda
bile değil. Iraklılar hiçbir zaman umurumuzda ol-
madı. O yüzden gerçek sayıyı bilmiyoruz” diye içi-
ni döken Robert Fisk’in yazısına yer vermiş.
Hafta sonunda gözüme çarpan bu yazılar, altı
yıl öncesinde Irak saldırısını açıktan tetikleyen
ABD’ nin, üstümüzdeki baskılarının yeniden gün-
deme gelmesine yol açtı..
İşgal planında İngiltere’ye düşen askerlerini,
Basra Körfezi’nden çıkartmaktı. Irak’ın kuzeyi ise
stratejik müttefik Türkiye’nin sorumluluğuna ve-
rilmek isteniyordu.
Geçenlerde de yazdım. Bush’un başkan yar-
dımcısı Dick Cheney, bu amaçla Ankara’ya
geldi ve dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ten
destek almak istedi.
Rahmetli Başbakan’ın “olmaz” dediğini, bu
yüzden de Washıngton’ın düğmeye basarak üç
partiden oluşan hükümetin dağılmasını sağladı-
ğını herkes biliyor.
Ama Bülent Ecevit’in o red planının dayandığı
gerekçe neydi?
Altı yıl öncesinin bu çok hayati sorusu, bugün
de önemini koruyor. Çünkü çok kimse, Türk Baş-
bakanı’nın, Saddam hayranı olmakla kalmadığı-
nı, Irak diktatörünün Baasçı görüşlerinin de, o duy-
gulara etki yaptığını yazdı ve söyledi o günlerde.
Masum Türker’in anlattıkları
Bu suçlamaların bir kara kutuda saklanmış olan
yanıtını ise, dağıtılmış olan koalisyondan sonra,
Kemal Derviş’in yerine ekonomiden sorumlu dev-
let bakanlığına getirilen Masum Türker gün ışı-
ğına çıkarttı.
17 Mayıs’ta Ankara’da toplanacak olan DSP
Kurultayı’nda Genel Başkanlık yarışına katılmak
amacıyla uzun süredir hazırlanan Türker’in çok
önemli açıklaması, pazar günkü Sabah gazete-
sinde yayımlandı.
Gazeteci Sevilay Yükselir, ekonomi bakanı ol-
duktan sonra IMF toplantılarına gitmeden önce
rahmetli Başbakanı ziyaret eden Türker’in söyle-
diklerine yer vermiş.
Ecevit, “Bunu bilmen lazım. Çünkü sana da
sorabilirler” demiş: “Cheney’e biz sizin Irak’a
girmenize izin vermeyiz. Orada Müslüman
vatandaşlar yaşıyor. Şiilerin Muharrem ayında
özel dini törenleri vardır. Siz onları o gün vu-
rursunuz, fazla insan ölür. Bayram ya da ca-
mi namazında vurursunuz. Biz burada incini-
riz. Eğer Saddam’dan memnun değilseniz
kendi yöntemlerinizle başka şekilde halle-
din” dediğini söylemiş Masum Türker’e .
Türker, bu söylenilenleri kamuoyu ile paylaşıp
paylaşamayacağını öğrenmek istemiş. “Sakın ha.
Ben hayatta iken yapma. Yanlış anlarlar beni.
Dini alet etti derler” yanıtını almış.
İnsan elbette bu kadar önemli bir gerekçenin sa-
dece kendisinde kalmasının sakıncalarını da bi-
lir. Türker de hem Başbakanı’nı dinlemiş; ama ile-
ride “uydurdu” denmemesi içinde sırrını o tarih-
te Refah Partili bir milletvekili olan Mukadder Ba-
şeğmez ile paylaşmış.
Korunmak istenilen Saddam değil
Irak halkı
Sır arkadaşının, sözünü tuttuğu da biliniyor. Ama
Türker’in de, o günün geldiğini görerek, rahmet-
li Ecevit’in anlattıklarını kendisi için çok önemli olan
bir kongre öncesine kadar saklamak amacıyla gös-
terdiği özenden vazgeçmek zorunda kaldığı an-
laşılıyor.
Satır aralarında kalmasın. Bülent Bey, Ameri-
ka’nın devirmek istediği Irak diktatörünü savun-
mamış Cheney’le yaptığı o tarihi görüşmede. Tam
aksine, Saddam’dan memnun değillerse, o so-
runun kendi yöntemleri ile ve başka şekilde hal-
ledilebileceğini anlatmak istemiş.
Kurt CIA’ci konuğu, o yöntemlerin ne olduğu-
nu elbette bilir. Ama amacın bir taşla birkaç ku-
şu vurmak olduğu anlaşılıyor.
Taşlardan birisi elbette Saddam için kullanıla-
cak. O taşı hem Irak’ı işgal; hem de o altını üstüne
getirme operasyonu sırasında Saddam’ı da dü-
şürüp idam etmek için kullanan Beyaz Saray, öte-
ki taşla da Ecevit’i alaşağı edecektir... Ve gerçek
bir yurtsever, inançlı bir siyaset adamı için sade-
ce iktidardan değil, yaşamdan da silinip atılmak
dönemi adım adım yürürlüğe sokulmuş olacak-
tır. O yolda adımlar atılırken de belki 1 milyon Irak-
lı öldürülecek. Mezopotamya toprakları parça-
lanmak tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır.
Masum’un anlattıkları arasında, o dönemin öte-
ki kara kutularını açma görevi için adları verilen Öz-
kök’ler, Büyükanıt’lar da konuşmalıdırlar.
Düşürülen ve düşürüldüğü için dağılma arifesine
gelen sadece bir iktidar ve o iktidarı oluşturan po-
litik güçler değildir. Aynı zamanda altüst edilmek
istenilen Türkiye’nin laik, çağdaş yapısıdır. O ya-
pıdaki hukuk devletine olan inançtır da.
Altı yıldır olup bitenlere bakıyorum da, politi-
kacılarımızın, özellikle demokratik solcu ya da sos-
yal demokrat olmakla öykünenlerin hiç ders al-
madıklarını bir kez daha görüyorum.
Hele şu 17 Mayıs öncesinde Ecevit’e altı yıl
öncesi öğrencilik yapmış olanlar, omuzların-
daki asıl ve ağır sorumluluğu unutmuş; nelerle
uğraşıyorlar..
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
ENTERNET / MEHMET SUCU
Türkiye Bilişim Sektörü Değişim
1990-2008 raporunda çok ilginç ger-
çekler vardı. İndex Grup’un yaptığı
açıklama medyada yeterince yer al-
madı. Biz de yerimizin izin verdiği öl-
çüde 2008 ve gelecek değerlendir-
melerine yer vermek istedik.
Perakende marketlerin son derece
geniş yatırımları ve Türkiye’yi yüksek
oranda kapsamalarıyla bilgisayar ba-
yileri, rekabet güçlerini kaybettiler.
Uluslararası en büyük perakende zin-
cirinin de yakında Türkiye’de faaliye-
te geçecek olması, Türkiye pazarını da-
ha da hareketli hale getirecek.
Alternatif kanallar olarak yiyecek
içecek zincirleri, elektronik perakende
içinde önemli bir rol almaya başladılar.
Son tüketiciye “Çeyiz Mağazaları”
olarak çeşitli ürünler satan alternatif
mağazalar da BT pazarında dikkat çe-
kici bir oyuncu oldu.
Pazarda son tüketicinin yarattığı ta-
lep, toplam talebin yüzde 30’unun
üzerinde.
Sektörde sermaye yetersizliği en
büyük sorun.
Kredi kartlarıyla alışveriş, son yıllar-
da en çok tutulan ödeme aracıydı. Kriz-
le artan maliyet oranları, bu konuda en
büyük sıkıntı oldu.
Sektör, “Alacakların Sigortalanması”
işlemiyle 2008 başında tanıştı. Fakat
krizin sertliği karşısında, uluslararası si-
gorta şirketleri, bu işlemden neredey-
se geriye çekilmiş oldular.
Intel’in ATOM işlemcisini pazara
sunmasıyla, netbook ürünleri, flash
ürün grubu oldu.
Netbook ürün grubunun, uzun va-
dede notebook pazar payını yakala-
yabileceği izlenimi var. Kısa vadede pa-
zarda yüzde 10’luk bir paya sahip ola-
cağı tahmin ediliyor.
2008 yılında PC ürün grubunda
desktop satışları yüzde 55, notebooklar
yüzde 45 gerçekleşti.
Desktop ürünlerle birlikte tercih edi-
len monitör artık yüzde 100 LCD oldu.
LCD monitörde ekran boyutları 19”
ve 22”.
Katma değerli yazılım ve kablosuz
çözümlere önemli odaklanma var.
Harici bilgi depolama ürünlerinde sa-
tış rekorlarına imza atılıyor. Bilgi sak-
lamayı ve arşivlemeyi sevdik.
Bilgisayar ve internet kullanım ora-
nının,
En yüksek olduğu yaş grubu 16-24.
İkinci büyük yaş grubu 25-34.
Eğitim durumuna göre en fazla bil-
gisayar ve internet kullanımları yüzde
84.86 ve yüzde 82.89 ile yüksekokul,
fakülte ve daha üstü bireyler.
Öğrencilerin yüzde 86.83’ü bilgi-
sayar ve yüzde 81.89’u internet kul-
lanıyor.
Amaç yüzde 90.54 “bilgi alma”.
İnternet kullanan bireylerin,
yüzde 45.96’sı evinde..
yüzde 37.52’si işyerinde..
yüzde 31.21’i internet kafede...
2007 yılı Nisan-Haziran dönemin-
de internet kullanan hane halkı bi-
reylerinin,
yüzde 90.54’ü bilgi arama ve on-
line hizmetlerde,
yüzde 80.74’ü iletişim faaliyetle-
rinde,
yüzde 52.27’si eğitim faaliyetlerinde,
yüzde 26.18’i kamu kurum/kuru-
luşlarıyla iletişimde...
İnternet kullanan hane halkı birey-
lerinin sadece yüzde 5.65’i internet
üzerinden
alışveriş yaptı.
İnternet üzerinden alışveriş yapan-
ların yüzde 28.20’si cep telefonu, ka-
mera,
TV, DVD oynatıcı, video, vb. elek-
tronik araçları satın aldı.
mehmet@cumhuriyet.com.tr
Bilişime Yavaş Yavaş Alışıyoruz
Ergenekon davasõnda yargõlanan Kömürcü, özellikle Amerika’da bulunduğu döneme ilişkin sorgulandõ
‘Yalnõzcagazetecilikyaptõm’HATİCE TUNCER/
HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnda tutuksuz yar-
gõlanan gazeteci Güler Kömürcü
Öztürk, telefon konuşmalarõ nede-
niyle suçlandõğõnõ belirterek “Keli-
melerimle beni teslim almayın. Bı-
rakın vatandaş olarak rahat rahat
konuşalım” dedi. Kömürcü, özellikle
Amerika’da bulunduğu döneme iliş-
kin sorgulandõ. Mahkeme Başkanõ
Köksal Şengün, Kömürcü’ye “Tür-
kiye’de ya da yurtdışında devletin
herhangi bir biriminde göreviniz ol-
du mu?” diye sordu. “Hayır asla”
yanõtõnõ veren Kömürcü, yalnõzca
gazetecilik yaptõğõnõ söyledi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nce Silivri Cezaevi’nde görülen da-
vanõn 84. oturumunda, Güler Kö-
mürcü Öztürk’ün çapraz sorgusu ya-
põldõ. Kömürcü, mahkemeye yazõlõ
olarak sunduğunu belirterek sözlü sa-
vunma yapmadõ. Suçlu ile konuş-
manõn suç olmadõğõnõ söyleyen Kö-
mürcü, “Geçen hafta Mukteda el
Sadr buradaydı. Terör listelerinde
aranan kişidir. AKP’lilerle görüş-
müş. Olabilir, konuşabilirler” de-
di. Telefonun kitleye açõk olduğunu,
isteyenin aradõğõnõ söyleyen Kömür-
cü, “Özel hayatımla ilgili bütün te-
lefon konuşmalarım deşifre edildi.
Yine özel üslubumu, özel hayatımı
konuşmaya devam ediyoruz” diye
konuştu. Savcõlardan soru sorarken,
telefon görüşmelerinin tamamõnõ oku-
malarõnõ isteyen Kömürcü, “Dikkat
edin, tahrifat yapmayın. ‘Bana hiç-
bir şey olmaz’ diyenleri yargılıyor-
sunuz şu anda” dedi.
Kömürcü, tutuklu sanõk emekli
Tuğgeneral Veli Küçük ile Türk
Dünyasõ Araştõrmalarõ Vakfõ’nõn top-
lantõlarõnda 2003 yõlõnda tanõştõğõnõ
söyledi. Amerika’da bulunduğu dö-
nemde, Veli Küçük’ün Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn heyetiy-
le, uluslararasõ bir toplantõ için Ame-
rika’ya geldiğini anlattõ. Küçük’ün ge-
lirken kendisini aradõğõnõ ifade ede-
rek, Küçük’ten talimat almadõğõnõ, te-
lefon konuşmalarõnõn dost tavsiyesi
niteliğinde olduğunu söyledi.
Evin dinleniyor uyarısı
MHP ile ilgili Veli Küçük ile top-
lantõ yapmadõğõn söyleyen Kömürcü,
“Veli Küçük’ün bana Devlet Bah-
çeli’ye karşı Ümit Özdağ’ı destek-
le diye bir talimatı olmadı. Kendi-
si Özdağ’ı destekleyebilir. Bu çok
normal. Ben Küçük’ün evine zi-
yarete gittiğimde yanımda eşim
Zekeriya Öztürk vardı. Eşimi duy-
gusal nedenden dolayı, ileride ev-
lenmeyi düşünüyoruz diye Veli
Küçük ile tanıştırdım. Ümit Özdağ
da oradaydı. Bir süre oturdu gitti”
diye konuştu. Ankara emniyetinden,
okuru olduklarõn söyleyen iki kişinin
gece saat 23.00 sõralarõnda evine ge-
lerek evinin dinlendiği konusunda
uyarõda bulunduklarõnõ anlatan Kö-
mürcü, durumu ilgili tüm kurumlara
bildirdiğini, özel güvenlik şirketleri-
nin 1200 Avro istemesi üzerine de
Veli Küçük’ten yardõm istediğini an-
lattõ.
‘Tek komşum Eymür
değildi’
Eski MİT’çi Mehmet Eymür’e ya-
zõlarõ nedeniyle 2000 yõlõnda sert bir
e-posta gönderdiğini ifade eden Kö-
mürcü, Washington’a gidince de Ey-
mür’ü aradõğõnõ, yemeğe çõktõklarõnõ
söyledi. Eymür’ün eşiyle de arkadaş
olduklarõnõ ifade eden Kömürcü, “Ev
kiralamama yardımcı oldu. Ora-
daki komşum yalnız Eymür değil-
di. Türk büyükelçiliğinde çalışan
memurundan özel kalem müdü-
rüne kadar herkes, güvenlikli bir
site olduğu için oradaydı” dedi.
Üye yargõç Hasan Hüseyin Öze-
se, Kömürcü’ye “Bana hiçbir şey ol-
maz diyenleri yargılıyorsunuz”
derken neyi kastettiğini sordu. Kö-
mürcü de “İnsanlar bulundukları
mevkide biraz şımarabiliyor. Bir
dönem geliyor her şey değişiyor.
Öylesine söylediğim bir söz. Keli-
melerimi almayın benden. Bırakın
vatandaş olarak rahat konuşalım”
yanõtõnõ verdi. Patalya Otel’deki top-
lantõnõn daha en başõndan siyasal-
laştõğõnõ gördüğünü söyleyen Kö-
mürcü, MGK’nin eski Genel Sekre-
teri Tuncer Kılınç ve emekli orge-
neral Hurşit Tolon’u telefonla ara-
yarak isimleri kullanõlmasõn diye
uyardõğõnõ belirtti.
İki yıldır düşünüyorum
Duruşmanõn öğleden sonraki bö-
lümünde “örgütün suikast timinde
bulunmak” ile suçlanan tutuksuz sa-
nõk Tuncay Hacıbektaşoğlu sanõk
kürsüsüne çağrõldõ. Hacõbektaşoğlu,
emniyet ve savcõlõk ifadelerini aynen
kabul ettiğini belirterek savunma
yapmayacağõnõ söyledi. Hacõbekta-
şoğlu, “İki yıldır bu davanın nere-
sinde olduğunu anlayabilmiş de-
ğilim” dedi. Davadaki sanõklardan
Saipir Debzlelvidze, Muzaffer Te-
kin ve Mete Yalazangil’i tanõdõğõnõ
söyleyen Bektaşoğlu, savcõlarõn õs-
rarla tutuklu sanõk Mehmet Zekeriya
Öztürk’ü tanõyõp tanõmadõğõnõ sormasõ
üzerine “Saipir’in cep telefonu ol-
madığı için bana numarayı söyle-
di, arayıp serbest kaldığımızı söy-
ledim. Sonra Saipir’e verdim” di-
ye konuştu.
Çapraz sorgusu yapõlan Kömürcü, telefon konuşmalarõ nedeniyle suçlandõğõnõ belirterek
“Kelimelerimle beni teslim almayõn. Bõrakõn vatandaş olarak rahat rahat konuşalõm” dedi.
BAZI TAHLİLLER YAPILDI
Erol Manisalı
hastaneyegötürüldü
Ciddi sağlõk sorunlarõ ile
mücadele eden gazetemiz
yazarõ Prof. Dr. Manisalõ
hastanede yapõlan tahlillerinin
ardõndan yeniden Silivri
Cezaevi’ne götürüldü.
İstanbul Haber Servisi
- Ergenekon
soruşturmasõ
kapsamõnda Silivri
Cezaevi’nde tutuklu
bulunan, gazetemiz
yazarõ Prof. Dr. Erol
Manisalı, kalbinde
büyüme ve kanõnda
yüksek oranda
põhtõlaşma nedeniyle
bazõ özel tahlil ve
testlerin yapõlmasõ için
Haseki Eğitim ve
Araştõrma Hastanesi
Kardiyoloji Bölümü’ne
getirildi. Ciddi sağlõk
sorunlarõ ile mücadele
eden Prof. Dr. Manisalõ
tahlillerinin ardõndan
yeniden Silivri
Cezaevi’ne götürüldü.
Haseki Eğitim ve
Araştõrma Hastanesi
Kardiyoloji Bölümü’ne
dün sabah saatlerinde
özel birtakõm testlerin
yapõlabilmesi için
getiren Manisalõ,
gerekli tetkiklerin
yapõlmasõnõn ardõndan
öğle saatlerinde Silivri
Cezaevi’ne gönderildi.
Cuma günü yeniden
Haseki Eğitim ve
Araştõrma Hastanesi’ne
getirilecek olan
Manisalõ’ya kalp atõş
hõzõnõn ölçülebilmesi
için göğsüne holter
takõlacağõ, sağlõk
durumuna göre
hastaneye
yatõrõlmasõnõn söz
konusu olacağõ
belirtildi. Manisalõ’nõn
oğlu Barış Manisalı,
“Babamın geçmiş
yıllarda da sağlık
sorunu bulunuyordu.
Bu sabah (dün)
saatlerinde hastaneye
getirilip bazı özel
tahlil ve tetkikler
yapılmış” dedi.
Manisalõ’nõn avukatõ
Mehmet İpek,
müvekkilinin
tutukluluğu ile ilgili
olarak sağlõk durumuna
itiraz haklarõnõ
önümüzdeki günlerde
yeniden
kullanacaklarõnõ
söyledi.
Prof. Dr. Erol Manisalõ,
Ergenekon
operasyonunun 12.
dalgasõnda gözaltõna
alõnmõştõ. Yaklaşõk 1
aydõr Silivri
Cezaevinde tutuklu
bulunan Manisalõ,
tahlillerinin İstanbul’da
yapõlabilmesi için
cezaevi yönetimine
başvuruda bulunmuştu.
Daha önceden de kõsmi
felç geçiren
Manisalõ’nõn düzenli
fizik tedavisi gördüğü,
bu imkanõn cezaevinde
olmadõğõ, yeniden felç
geçirme riskinin
olabileceği belirtilmişti.
Okurlarımızın gazetemizin bahçesindeki eylemi devam ediyor. (SİBEL BAHÇETEPE)
Gazetemizdekinöbetsürüyor
İstanbul Haber Servisi -
Okurlarõmõz ve sivil top-
lum kuruluşlarõ, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda
gözaltõna alõnarak tutuklanan
Ankara Temsilcimiz Mus-
tafa Balbay ile gazetemiz
yazarõ Prof. Dr. Erol Ma-
nisalı için tuttuklarõ nöbeti
dün de sürdürdüler. Okur-
larõmõz ve bazõ sivil top-
lum kuruluşlarõnõn temsil-
cileri, 17 Mayõs’ta Ankara
Tandoğan’da olacaklarõnõ
belirttiler.
Gazetemizin Şişli’deki
merkez binasõ bahçesinde
her pazartesi ve perşembe
günleri saat 11.00-13.00 ara-
sõnda yapõlan eyleme Cum-
huriyet Okurlarõ (CUMOK),
Kadõn Araştõrmalarõ Derne-
ği, Çağdaş Yaşamõ Destek-
leme Derneği (ÇYDD), Ata-
türkçü Düşünce Derneği
(ADD), Yurtsever Hareket,
Memleket Sevdalõlarõ Der-
neği, Yeni Parti üyeleri ile
çok sayõda genç katõldõ. Bal-
bay ve Manisalõ’nõn tutuk-
lanmasõnõ protesto eden
okurlarõmõz ve ile sivil top-
lum kuruluşu üyeleri, Bal-
bay ve Manisalõ’nõn fotoğ-
raflarõnõ taşõdõlar. Nöbetin
sürdüğü sõrada çok sayõda
araçta kornalarõyla eyleme
destek olduKadõn Araştõr-
malarõ Derneği Eşbaşkanõ
Meriç Velidedeoğlu, 17
Mayõs’ta Ankara’da düzen-
lenecek Cumhuriyet Mitin-
gi’ne katõlacaklarõnõ belir-
terek “Sözün bittiği yer-
Tandoğan’dır” dedi.
REUTERS’TA ERGENEKON DAVASI
Türkiye yargõ ve
orduda reform sõnavõnda
Dış Haberler Servisi - Reuters
ajansõ, Ergenekon davasõyla, Türki-
ye’nin ordu ve yargõda reform yapma
yeteneğinin sõnandõğõnõ, laiklerin ordu
ve yargõyõ siyasi İslam’a karşõ kalkan
olarak gördüğünü, ancak diğerlerinin
bu kurumlarõ değişimin önünde engel
olarak değerlendirdiğini belirtti.
Ajans, AKP’yi eleştirenlerin, bu
partinin geçen seneki kapatma dava-
sõnõn intikamõnõ aldõğõ görüşünde ol-
duklarõnõ, AKP’nin ise yargõ eliyle bir
“cadı avı” yürütüldüğü eleştirilerini
reddettiğini kaydetti.
Ajansõn görüşlerini aldõğõ Ekonomi
ve Dõş Politika Araştõrmalar Merkezi
Başkanõ Sinan Ülgen, Ergenekon da-
vasõnõn kritik bir aşamada olduğunu ve
yargõ sisteminin, davanõn “toplumdaki
antidemokratik unsurlara karşı”
yürütülen ciddi bir dava olduğunu ka-
nõtlamasõ gerektiğini söyledi.
Reuters, bazõ yargõç ve savcõlarõn da
soruşturmayõ eleştirdiğini ve hükü-
meti yargõyõ etkilemeye çalõşmakla
suçladõğõnõ, yargõçlarõn protesto yürü-
yüşleri yaptõklarõnõ da hatõrlattõ. Ajans,
birçok kişinin gece yataklarõndan kal-
dõrõlarak polis tarafõndan götürüldü-
ğünü, birkaç gün sonra suçlanmadan
serbest bõrakõldõklarõnõ belirtti. Was-
hington Enstitüsü Türkiye Masasõ Şe-
fi Soner Çağaptay’õn görüşlerine de
yer veren Reuters, Çağaptay’õn “AKP
eski derin devleti kendi derin dev-
letiyle değiştiriyor” dediğini aktardõ.
DÜŞÜK TANSİYON SORUNU YAŞIYOR
Türkan Saylan evinde
dinlenmeyi tercih etti
İstanbul Haber Servisi - Çağdaş
Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD)
Genel Başkanõ Prof. Dr. Türkan Say-
lan’õn sağlõk durumu, ciddiye-
tini koruyor.
İstanbul Üniversitesi (İÜ)
Onkoloji Enstitüsü’nde bir sü-
redir tedavi gören Çağdaş Ya-
şamõ Destekleme Derneği
(ÇYDD) Genel Başkanõ Prof.
Dr. Türkan Saylan kemotera-
pisinin kesilmesinin ardõndan
önceki gün hastaneden çõktõ.
Tansiyon düşüklüğü sorunu ya-
şayan Saylan’õn evinde dinlenmeyi
tercih ettiği belirtiliyor. Saylan’õn ge-
nel sağlõk durumu önceki günlere gö-
re biraz daha farklõ seyrediyor. Pazar
günü kendi isteğiyle hastaneden çõkan
ve evine giden Saylan’õn tedavisine
hastanede devam edilmesi planlanõyor.
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ)
Senatosu ise Saylan’a çocuk
ve gençlerin eğitimine sun-
duğu katkõlardan dolayõ Fah-
ri Doktora unvanõ verilmesi-
ne karar verdi. 13 Mayõs Çar-
şamba günü BÜ Albert Long
Hall’da düzenlenecek tören
saat 17.00’de başlayacak.
İÜ Kardiyoloji Enstitü-
sü’nde yoğun bakõm ünite-
sinde tedavisine devam edilen Başkent
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Haberal’õn ise sağlõk durumunda bir
değişikliğin olmadõğõ kaydedildi.
Türkan Saylan