Katalog

CMYB C M Y B 12 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Aşk, Sevda ve Tutku... Bilerek geciktirdim bu yazıyı... Pazar günü yazacaktım, sonradan vazgeçtim. Bugün 12 Mayıs Salı... İki gün önce Anneler Günü’ydü. Gecikmiş bir yazı değil... Bilerek ertelenmiş bir yazı... Kusursuz, yalın, içimi ısıtan bir mayıs sabahının ilk saatleri. Ceviz bir sandığın içinden çıkmış şarkı notaları... Sararmış... İlk çalındığı günlerin anısına... Kurdeleye bağlı mektup desteleri, eski aşk şiir- leri, bir evlenme cüzdanı, birkaç fotoğraf. Gözlerinde gitgide büyüyen bir hüzün saklı... Ve iki çocuk kucağında... Ben ve kardeşim... Uzun boylu adamın adı Nâzım, kadının Nedret... Biri annem ve biri babam! Giderek babama benzediğim bir gerçek. Kravatlı, takım elbiseli. Karartılar içinden gelen bir ses, bir çığlık, yaşamın derin sularından çıkıp gelen bir tutam sevgi. Babamı yitireli 38 yıl, annemi yitireli 7 yıl olmuş. Günlerdir aklımdan gitmiyor Mardin’in Mazıdağı il- çesinin Bilge Köyü’nün gözü yaşlı çocukları ve ana- ları. Anacığım benim, analarım! Çocukları izliyorum yüreğimin gözleriyle... Mezarlıkta annelerinin, babalarının başucunda hepsi. Saçlarını okşuyorum onların, mavi gözlerinde ye- diveren gülleri topluyorum renk renk. Şehit analarını yazmışım geçen yıl, ‘Cumartesi An- neleri’ni... Sabahın şafağında çöp bidonlarını karıştıran ço- cukları ve annelerini... Sokak çocuklarının öykülerini anlatırken Tak- sim’den Kabataş’a inip kâğıt mendil, sakız satan ço- cuklarla konuşurum. Umutla umutsuzluğu, aşkı, sevdayı, tutkuyu, yaşama sevincini, hüzünleri anlattım hep böyle gün- lerde. Yüreğimde hiçbir zaman büyümeyecek bir çocuk! Sınır boylarında şehit düşen bir genç, dağlarda ölen çocuklar! Gözyaşı döken analar! Babalar içinde yaşar acıları ve hüzünleri... Beni tanıyanlar bilir; dalıp dalıp gitmem, kar- şımdaki kişinin ne anlattığını dinlememem ya da gözlerinin içine baka baka geçip tanımamış gibi git- mem hep bu yüzdendir, kasılmaktan değil. Ne duyarım, ne görürüm böyle durumlarda! Annelerin ağlamasına dayanamam... Maviye boyanmış gözlerinde alev alev yanan yıl- dızlara, evrene, kuşlara, ağaçlara bakan anneler ta- nırım. Ölüm mangalarının kuşattığı, yaşamın değersiz kıldığı mevsimleri hiç sevmem! Barışa uzanır ellerim, yüreğim bir şairin dizelerin- dedir... Sevgimse yapraktaki, ottaki ateş gibi yakı- cıdır. Esen yele karşı avuçlarımı açarım, geçmişin anı- larını toplamak için. Tunceli Ovacık’ta masallar anlatırım; Çanakkale’de de Aynalı Çarşı’da dolaşırım. Kimi zaman Edirne’de çarpar yüreğim, kimi zaman Hakkâri’nin Sümbül Dağı eteklerinde... Bulutlar uçup giderken kırlangıç sürüleri iner ana- mın beni doğurduğu Kaz Dağları eteklerine; oradan Edremit’in Yanık Değirmen Mahallesi’ne. Vurgunun, soygunun, tarikat şeyhlerinin, soysuz- ların, döneklerin egemen olduğu bir toplumda rüz- gâra veririm düşlerimi... Sessizce ağlarım! Anacığım benim, analarım! Düşlerimizi birer birer çaldılar elimizden anacığım... Nâzım Hikmet’i bile! O bildiğin din bezirgânları! Bir Ataol Behramoğlu anladı beni, bir de sen ey Sevgili Deniz Kavukçuoğlu... Kederi de yaşamalı insan, namusluca, tüm benli- ğiyle, Ataol’un dizelerinde olduğu gibi. Değişmeme- lisin hiçbir şeyle, bir bardak su içmenin mutluluğunu. Çünkü hayat, sunulmuş bir armağandır insana! Anacığım benim, analarım! “Unuttum, nasıldı annemin yüzü / Unuttum, sesi na- sıldı annemin / Gece bir örtü olsun anılardan / Kara yüreğime örtüneyim. Unuttum, nasıldı annemin gülüşü / Unuttum, na- sıldı ağlarken annem. / Yaşam sallasın kollarında be- ni / Küçücük oğluyum onun ben. Unuttum, elleri nasıldı annemin / Unuttum, gözle- ri nasıldı bakarken. / Kuru ot kokusu getirsin rüzgâr / Yağmur usulcacık yağarken. (A. Behramoğlu)” Acılarla, hüzünlerle, aşklarla, sevdalarla, tutku- larla dolu bu dünya. Seni öylesine düşledim ki, öyle kucakladım ki göl- geni ilkyaz sabahında, tüm çiçekler, kuşlar kıskandı anacığım. Anacığım benim, analarım! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Tanık engellilerle buluştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Belediyesi tarafõndan Engelliler Haftasõ nedeniyle düzenlenen “Engelsiz Çankaya” adlõ etkinliklerin ilki dün gerçekleştirildi. Çankaya Belediye Başkanõ Bülent Tanõk, down sendromlu ve zihinsel engelli gençlerin topluma kazandõrõlmasõ ve rehabilitasyonu için başlatõlan Ç’engel Cafe uygulamasõnda yer alan 14 genç ve aileleriyle sabah kahvaltõsõnda buluştu. Tanõk, “İnanõyorum ki, kõsa sürede engelli çocuklarõmõzõn kamusal yaşam alanlarõnda daha etkin olmalarõnõ sağlayarak herkese örnek olacağõz” dedi. Başbakanlık önünde eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlõk Merkez Binasõ yakõnõnda işsiz olduğu gerekçesiyle çocuklarõnõ yakmak isteyen Hamza Y. adlõ yurttaş, polislerce engellendi. Edinilen bilgiye göre, Başbakanlõk Merkez Bina yakõnõna eşi ve iki çocuğuyla gelen Hamza Y, iş istediğini belirterek elindeki plastik şişedeki sõvõyõ çocuklarõnõn üstüne döküp yakma tehdidinde bulundu. Başbakanlõk’ta görevli polisler Hamza Y’ye müdahale ederek, bölgeden uzaklaştõrdõ. Hamza Y. gözaltõna alõndõ, iki çocuğu ve eşi ise Başbakanlõk İletişim Merkezi’ne götürüldü. Üniversitede ses bombası patladı İstanbul Haber Servisi - Avcõlar’da bulunan İstanbul Üniversitesi kampusu içerisinde 2 ses bombasõ patladõ. Sabah saat 10.00 sõralarõnda kampusun içinde meydana gelen 2 patlamada ölen ya da yaralanan olmadõ. Polis ekiplerinin yaptõğõ incelemede patlamaya ses bombasõnõn neden olduğu anlaşõldõ. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattõ. Sarıyer Belediyesi’nden açıklama İstanbul Haber Servisi - Sarõyer Belediyesi, bazõ basõn kuruluşlarõnda yayõmlanan “Önce başörtülüler gidecek” başlõklõ haberde Bilişim Gençlik Evleri’nde (BİGEV) görevli 31 türbanlõnõn işine son verildiği yönündeki iddialarõ yalanladõ. Sarõyer Belediyesi’nden dün yapõlan yazõlõ açõklamada, haberlere konu olan olayõn Sarõyer Belediyesi ve Belediye Başkanõ Şükrü Genç’le hiçbir ilgisi bulunmadõğõ, haberlerde eksik, yanlõş ve maksatlõ bilgilere yer verildiği belirtilerek “BİGEV’lerin işletilmesi için 4 Mayõs 2009’da yapõlan ihaleyi Kent Sosyal firmasõ kazanmõştõr. Firmanõn yasal sõnõrlar içinde kimile çalõşacağõ kendisini ilgilendirmektedir” denildi. Cindoruk’un adaylõğõ merkez sağda tartõşmalarõ alevlendirirken Soylu da yeniden adaylõğa hazõrlanõyor DP’de kõlõçlar çekiliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti’de (DP) hafta sonu yapõlacak Ola- ğanüstü Kongre’de eski DYP Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk’un aday olmasõnõn ardõndan bugün de yerel seçim başarõsõzlõğõ nedeniyle “istifa” kararõ alan Genel Başkan Sü- leyman Soylu’nun adaylõk ka- rarõnõ açõklamasõ bekleniyor. Eski TBMM Başkanõ ve es- ki DYP Genel Başkanõ Hüsa- mettin Cindoruk’un geçen haf- ta adaylõğõnõ açõkladõğõ basõn toplantõsõnda, Ergenekon sav- cõlarõnõ eleştirmesi ile başla- yan tartõşma, eski İstanbul Mil- letvekili Aydın Menderes’in Cindoruk’a verdiği sert yanõtla büyümüştü. Menderes Soylu’ya destek açõklarken, 9. Cumhur- başkanõ Süleyman Demirel’in de Cindoruk için devreye girdiği belirtiliyor. Adaylõk kararõ ön- cesinde Demirel ve eski ANAP Genel Başkanõ Mesut Yıl- maz’la da görüşen Cindoruk, eski DYP Genel Başkanõ Tan- su Çiller ile görüşmedi. Yerel seçimlerden sonra par- tisinin istediği başarõyõ yakala- madõğõ gerekçesiyle istifa ka- rarõnõ açõklayan ve “kal dense de kalamam” diyerek kendini bağlayan Soylu, Cindoruk’un adaylõğõ sonrasõnda tavõr de- ğiştirdi. Soylu, istifa kararõna “Ergenekoncuları tasfiye ede- memesini” gerekçe göstermiş- ti. Soylu, “Partideki Ergene- koncuları tasfiye edemedim. Onlar bizi ettiler. Partimizde Ergenekoncu bir yapılanma var, özellikle bu terörle mü- cadelelede bizim partiyi al- dattılar. Bizim partinin saflı- ğından yararlandılar ve bizim partiyi kullandılar” derken, isim vermekten kaçõnmõştõ. Soy- lu, Cindoruk’un adaylõk kararõnõ açõklamasõnõn ardõndan ise “parti tabanından gelen bas- kıları” gerekçe göstererek ye- niden adaylõk sinyali verdi. Ancak Süleyman Soylu, bu ko- nudaki kesin tavrõnõ bugün partisinin yetkili organlarõnõ topladõktan sonra netleştirecek. Soylu, Genel İdare Kurulu, Yüksek Haysiyet Divanõ ve Merkez Karar Kurulu ve İl Başkanlarõ ile görüştükten son- ra aday olup olmayacağõnõ bu- gün saat 12.30’da düzenleye- ceği basõn toplantõsõyla açõkla- yacağõnõ duyurdu. Soylu’nun da aday olmasõ durumunda hafta sonu yapõlacak kongrede, aday- larõn birbirlerine “Ergenekon” davasõ üzerinden yüklenmesi bekleniyor. DP’de, 16 Mayõs’ta yapõlacak olağanüstü kurultay öncesi, şu ana kadar adaylõğõnõ açõklayan tek isim Hüsamettin Cindoruk oldu. Cindoruk’un genel başkan adaylõğõ, merkez sağda hare- ketlenme yarattõ. Cindoruk’un seçilmesi durumunda günde- minin ilk maddesini Anavatan Partisi ile Mehmet Ağar’õn genel başkanlõğõ döneminde “yarım” kalan bütünleşme oluşturacak. 2007 seçimleri ön- cesinde Fethullah Gülen’in devreye girmesi nedeniyle ya- rõm kaldõğõ ileri sürülen merkez sağda birleşme formülünü Me- sut Yõlmaz ve Süleyman De- mirel’in de desteklediği bilini- yor. Cindoruk da adaylõğõnõ açõklarken, önceliğini merkez- deki “boşluğu doldurma ve birleşme” olarak açõklamõştõ. CİNDORUK: TÜRKİYE’NİN BARIŞA İHTİYACI VAR İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - De- mokrat Parti (DP) Genel Başkan Adayõ Hü- samettin Cindoruk, Türkiye’nin barõşa ihti- yacõ olduğunu söyledi. İzmir’de Balçova Termal Tesisleri’nde ba- sõn toplantõsõ gerçekleştiren Cindoruk, hüku- metin krize önlem almakta geciktiğini, toplu- mun hõzla ayrõştõğõnõ söyledi. En büyük amaç- larõnõn Türkiye’nin birliğini korumak olduğunu belirten Cindoruk, “Türkiye’de iç barışı sağlamalıyız. Biz kavga etmek için gelmi- yoruz. Türkiye’de yeterince kavga var. Biz barış ortamı yaratmak için geliyoruz. Türkiye’nin kavgaya değil, barışa ihtiyacı var” dedi.Cindoruk bir gazetecinin, 29 Mart yerel seçimlerinde kullandõğõ sandõktan DP’ye oy çõkmadõğõnõ anõmsatmasõ üzerine ise “Oy gizlidir, kutsaldır. Benimle tanrı arasında bir hadisedir. Bazı sandıklardan sıfır oy çık- ması üzücü. Bu durumda o sandıklarda mü- şahidin bile olmadığını gösteriyor. Onu düzelteceğiz” diye konuştu. CİNDORUK’UN ADAYLIĞI Yandaş medyada büyükpanik Merkez sağda Cindoruk’un adaylõğõyla başlayan hareketlenme AKP yanlõsõ basõnõ telaşlandõrdõ. Dinci medyada Cindoruk’u yõpratmaya yönelik haber yorumlar geniş yer almaya başladõ. İstanbul Haber Ser- visi - Hüsamettin Cin- doruk’un Demokrat Parti (DP) Genel Baş- kanlõğõ’na aday olmasõ AKP’ye yakõnlõğõ ile bi- linen yandaş medyada telaş yarattõ. Gazeteler- de Cindoruk’un adaylõ- ğõnõn gündeme gelme- siyle birlikte merkez sağda yeni bir parti ve li- dere ihtiyaç duyulma- dõğõ yönünde yazõ ve haberlere sõk sõk yer ve- rildi. Sabah gazetesinin ya- zarlarõndan Hasan Bü- lent Kahraman dün Hüsamettin Cindoruk’un Demokrat Parti’nin ge- nel başkanlõğõna aday olmasõyla ilgili “DP ile kargaları güldürmek” başlõklõ bir yazõ kaleme aldõ. Kahraman, Türki- ye’deki toplumsal dö- nüşümün AKP’de kar- şõlõk bulduğunu belirte- rek Cindoruk’un “sis- tem yanlısı sağ” anla- yõşõn temsilcisi olduğu- nu ifade etti. Kahraman, Cindoruk’un girişimini “AKP’ye karşı sistem- le uzlaşmış, ona saygı- lı bir merkez siyaset yaratma girişimi” ola- rak nitelendirdi. Aynõ gazetenin yaza- rõ Nazlı Ilıcak da, Cin- doruk’un hareketine hiç başarõ şansõ tanõmadõğõ- nõ dile getirerek “Sabih Kanadoğlu çizgisiyle örtüşenler merkez sa- ğın sesi olamaz” dedi. Yeni Şafak geçen haf- ta çõkan haberlerde, Cin- doruk’u yõpratmaya yö- nelik çok sayõda yoruma yer verildi. 9 Mayõs’ta yayõmlanan “Cindoruk kendini Brad Pitt sa- nıyor” başlõklõ haberde ANAP Genel Başkanõ Salih Uzun’un değer- lendirmeleri “76 yaşın- da DP Genel Başkan- lığı’na aday olan Hü- samettin Cindoruk, li- derliğine oynadığı mer- kez sağın genel baş- kanlarının bile alay ko- nusu oldu” yorumuyla haberleştirdi. Yeni Şafak yazarla- rõndan Mehmet Şeker tarafõndan yazõlan yazõ- da, “ Pek sever sayarım Hüsamettin Bey’i. Fa- kat kendisine olan sev- gim ve saygım, ger- çekleri görüp söyleme- me mani değildir. Açık seçik eleştiride bulun- maktan çekinmem. Yahu mirim, madem gençlere ihtiyaç var, niye Hüsamettin Bey aday oluyor” denildi. Zaman gazetesi de, Cindoruk’un adaylõğõ- nõn gündeme gelmesiy- le ilgili yaptõğõ haber- lerde, Cindoruk için “darbeci ve Ergene- koncu” yakõştõrmasõnõ yapmaktan çekinmedi. Hüseyin Çelik’in bakanlõktan ayrõlmadan önce yaptõğõ 700 atama yargõya taşõnõyor Eğitimi davalık yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanõ Ni- met Çubukçu’nun “Hukuka aykırı bir durum yoktur” diyerek savunduğu eski Bakan Hüseyin Çelik’in görevi devret- meden Devlet Memurlarõ Yasasõ’nõn 76. maddesine dayanarak gerçekleştirdiği yö- netici atamalarõnõn sayõsõnõn Türkiye ge- nelinde 700’ü bulduğunu tespit ederken İs- tanbul’da ise 225 atama yapõldõğõnõ belir- ledi. Eğitim-Sen Genel Başkanõ Zübeyde Kılıç ise atamala- rõn tek tek iptal edilme- sine yönelik çalõşma yaptõklarõnõ belirtti. Türk Eğitim- Sen’in yaptõğõ tes- pitlere göre, 76. maddeye göre İs- tanbul’da 160’õ okul müdürü ve halk eğitim merkezi, 2’si müdür yardõmcõsõ ve 5’i de öğretmen olmak üzere top- lam 167 atama yapõldõ. Bir toplantõda İs- tanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer’in bu sayõyõ 200 olarak açõkladõğõna dikkat çe- ken Türk Eğitim-Sen, yeni kurulan 8 ilçe- ye yapõlan ilçe milli eğitim müdürü ve şu- be yardõmcõlarõ atamalarõyla İstanbul’da yaklaşõk 225 kişinin usulsüz bir şekilde atan- dõğõnõ belirleadi. Türk Eğitim-Sen, Türki- ye genelinde usulsüz atama sayõsõnõn 700 kişiye ulaştõğõnõ açõkladõ. Eğitim-Sen Genel Başkanõ Kõlõç, Çelik hakkõnda görevini kötüye kullandõğõ ge- rekçesiyle suç duyurusunda bulunmalarõnõn ardõndan 76. madde bütünün iptaline yö- nelik bir çalõşma içerisinde olduklarõnõ be- lirterek “Bunun için tek tek atamaların iptal edilmesine yönelik davalar açma sü- recini başlatık” dedi. MEB’in atamalara ilişkin yaptõğõ açõklamanõn hukuksal bir te- meli olmadõğõnõ belirten Kõlõç, 76. madde- den yapõlan atamalarda kamu ve kurum ya- rarõ şartõnõn arandõğõna dikkat çekti. Eski Bakan Çelik’in atama yetkisini ku- rum adõna kullanarak yaptõğõnõ ifade eden Kõlõç, “Bize ge- len bilgiye göre 500 küsur, ama artma- ya devam ediyor. 500 kişi birden kamu yararı, kurum yararı gerekçe göste- rilerek atana- maz. Atamaların birçoğu branş ola- rak aranan özellikleri sahip değiller”diye konuştu. Kõlõç, atamalara bakõldõğõnda ağõrlõklõ ola- rak hükümet yanlõsõ ve Eğitim Bir-Sen üyesi ya da bağlantõlõ kişilerin yönetici ola- rak atandõğõnõn ortaya çõktõğõnõ kaydetti. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk, atamalarõn bir çirkinlik örneği ol- duğunu belirterek “MEB’in kendi çıkardığı yönetmeliği yok sayılarak Cumhuriyet ta- rihinin en büyük kadrolaşması yaşanıyor” dedi. 76. madde atamalarõna karşõ öğret- menlere dava açma çağrõsõnda bulunan Kon- cuk, sendikaya başvuran öğretmenlerin bü- tün dava masraflarõnõn karşõlanacağõnõ belirtti. Öğrencilerve velilerdeisyanetti İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn (MEB) Zeytinburnu Saniye Sevgin Elmas İlköğretim Okulu Müdürü Osman Kısaoğlu’nu görevden alõp yerine Kenan Karaca’yõ atamasõ çok sayõda velinin ve öğrencinin kitlesel protestosuna neden oldu. Okul önünde bir araya gelerek “Son atamalar torpil kokuyor. Hükümet nerede?” yazõlõ dövizleri taşõyõp “Yönetim istifa”, “Müdürümüzü geri istiyoruz” sloganlarõnõ atan öğrenciler ve veliler adõna konuşan Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu üyesi Nihal Akgül, konuyla ilgili olarak İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Karaca’ya dilekçelerini sunmak istediklerini ancak kendileriyle ilgilenilmediğini belirtti. Akgül, dilekçelerini sunmakta õsrar ettiklerini ve Mehmet Karaca’nõn bir memura “Alın şunların dilekçelerini” diyerek kendilerini başõndan savdõğõnõ dile getirerek, “Kendisine bu atamanın nedenini sorduğumuzda ise ‘Benim yapabileceğim hiçbir şey yok, eski Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’in giderayak yaptõğõ bir atamadõr. Beni bağlamaz’ dedi” diye konuştu. OKUL ÖNÜNDE EYLEM Eğitim-Sen Genel Başkanõ Kõlõç, Çelik hakkõnda görevini kötüye kullandõğõ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmalarõnõn ardõndan 76. maddenin bütünüyle iptaline yönelik bir çalõşma içerisinde olduklarõnõ belirterek “Bunun için tek tek atamalarõn iptal edilmesine yönelik davalar açma sürecini başlatõk” dedi.