22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Madem düştük kalkarõz.Yürüyüp koşarõz yine Gecede yõldõz saçõp. Güneşlere katarõz Emperyalizme karşı ulusal mücadelemizin başlangıcı olan 19 Mayıs 1919’un 90. yılında 17 Mayıs 2009 Pazar Saat 12.00’de Ankara-Tandoğan’dayız Bu Ülke, Bu Vatan, Bu Cumhuriyet Ve Gelecek Hepimizin… Sosyal Hukuk Devletine, Demokratik Laik Düzene, Üniter Yapımıza ve Tam Bağımsızlığımıza Sahip Çıkmak İçin Destek Verelim… Geniş Bir Katılım Sağlayalım. İletişim: 0242 243 33 54 / 0532 401 71 62 / 0505 884 68 54 SEN GELMEZSEN ÇOK EKSİĞİZ CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 2009 SALI 14 KÜLTÜR AYNA ADNAN BİNYAZAR Gençliğin Çelişkili Arayışı Bağımsız Eğitimciler Sendikası’nın 18-30 yaş arası gençlere yönelik “Gençlik ve Gelecek Araş- tırması”nın sonuçları üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Araştırmaya göre gençlerin kendilerine gü- venleri tam. Güvenleri tam da, neden yüzde 70’i başka ülkelerde yaşamaları durumunda ko- numlarının daha iyi olacağına inanıyor, 57’si ken- di işinin sorumluluğunu yüklenmek istemiyor, 46’sı sorunlar karşısında direnmeyi göze ala- mayıp işi oluruna bırakmayı yeğliyor, 32’si ken- di işini kurmaktan kaçınıyor? Kendine güvenle bu sonuçlar arasında büyük bir çelişki var. Daha büyük çelişki ise şurada: Yurtdışı özle- mi içindeler, ama gençlerin yüzde 68’i, ilgilen- dikleri bir konuda Türkiye ve dünyadaki geliş- meleri izlemediklerini belirtiyorlar! “Küreselleşme” dediğimiz çağdaş yaşama dü- zeninde (!), dünyanın hiçbir ülkesinde çoğunluk eşitliği gözetilmezken, belli bir kesimin dışın- dakileri mutsuz kılmakta en ince ölçüler kulla- nılıyor. Yurtdışı özleminin çıkmaz noktası burada. Gençler, oradaki koşulları araştırıp bir değer- lendirme yapmadan karara vararak kendilerini aldatıyorlar. Çekici olanaklarını düşünerek yurt- dışında yaşamaya özlem duymaları yadsınamaz, ama insanın gerçek özgürlüğü kendi yurdunun dışında yaşayamayacağını da bilmelidirler. Çelişkilerin nereden doğduğu, OECD’nin, üye 30 ülkenin ekonomik ve kültürel durumu- nu yansıtan raporunda belirtilmiş: - Türk gençleri boş zamanı değerlendirip kül- türel etkinliklere katılmada en alt sıralarda yer alıyor. - Türkiye, OECD ülkeleri içinde üniversite me- zunu işsizlerin en çok olduğu ülkeler arasında bulunuyor. - Öğrencilerin okuduğunu anlama, matema- tik ve bilim alanındaki başarısında, 30 ülke ara- sında Türkiye sondan ikinci sırada. Gençlerin böyle düşünmeleri, altmış yıldır git- tikçe bozulan eğitim uygulamalarının sonucu- dur. Bilim bir yana itilir, okullarda öğrencilere cennet vaat eden öğretmenlere yer verilirse, ola- cak budur! Türkiye’nin, nüfus çoğunluğu gençlerden oluşan bir ülke olduğu sık sık dile getiriliyor. Genç nüfus, geleceğin aydınlığıdır, güvencesidir. Atatürk’ün, Cumhuriyeti gençlere emanet et- mesinin anlamı da budur. Gençler, başka ülkelerde daha iyi konumda olacakları umuduyla geleceklerini dışarılarda ararlarsa bu emaneti koruma görevini kim üst- lenecek? Eğitimin temel işlevi, gençlerin bu çelişkili ara- yışını bilinçli bir yönelime dönüştürerek üretimsel kılmaktır. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bay- ramı yaklaşırken geleceğini başka ülkelerde ara- yan gençler, onları yetiştiren ana babalar, öğ- retmenler, yöneticiler Atatürk’ün şu sözlerini bir kez daha anımsamak zorundadırlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına ses- leniyorum! Eğer bugün Batı teknikte bir üstün- lük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat se- nin değil, senden öncekilerin affedilmez ihma- linin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin; bu belli. Fakat zekânı unut, daima ça- lışkan ol! Şu sözler de atlanmamalı: Gençliği yetiştiriniz. Onlara gerçek düşünce- nin kültürünü veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Özgür düşünceler uy- gulanma alanı bulduğunda Türk milleti yükse- lecektir. Cumhuriyet bu ruhla kuruldu. Atatürk’ün de- yimiyle, onu sonsuz kılmak bu ruhta olanlara dü- şecektir. binyazar@gmail.com kultur@cumhuriyet.com.tr 1 966’da başlatõlan ve artõk gelenek- selleşmiş olan ODTÜ Tiyatro Şen- liği -politik baskõ dönemlerinde ke- sintiye uğramõş olsa da- sürüyor. ODTÜ Oyuncularõ da geleneği olan bir topluluk. Bu geleneği birbirinden çok farklõ onlarca bi- lim dalõnda eğitim gören gençlerden oluşan ekibin zekâyla ve sõra dõşõ yaratõcõlõk bi- çimleriyle yoğurduğu çalõşmalardan taşan özgün parõltõ aydõnlatmaktadõr. ODTÜ Oyuncularõ’nõn çalõşma pratiği içinde, bir- kaç yõlda bir yeni oyuncular, yönetmenler, besteciler, müzik icracõlarõ, dansçõlar, afiş çizerleri, çevre-giysi-õşõk tasarõmcõlarõ ye- tişmektedir. İzlediğim ilk ODTÜ oyunu sanõrõm 1978’de sahnelenen ‘Carrar Ana’nın Si- lahları’ydõ. Aradan otuz yõl geçti; yapõlan işe gösterilen özen azalmadõ. Topluma söy- leyecek sözü olan, sahnelemede geniş yo- rum olanaklarõ sağlayan, görsel-işitsel açõ- dan göz alõcõ olan yapõtlara emek verildi hep. (ODTÜ yerleşkesinin şenlik mevsimi olan ilkbaharlarõn güzelliğine de gölge düşmedi...) Topluluğun Shakespeare’le dostluğu- nun kanõtõ 1986’da Erdal Küçükkömür- cü’nün yönettiği ‘Hamlet’ (1983) ve ‘Kış Masalı’, 1993’te Bülent Acar/Ünsal Co- şar imzalõ ‘Bahar Noktası’, 1996’da ‘Troi- lus ve Cresside’, 2005’te ‘Fırtına’, 2006’da da ‘Antonius ve Kleopatra’ yapõmlarõdõr. Brecht oyunlarõ da ‘Carrar Ana’, ‘Muh- bir’ ve ‘Galile’den sonra ‘Üç Kuruşluk Opera’ ve ‘Sezuan’ın İyi İnsanı’ ile odak noktasõdõr. Jean Genet ise 1995’te ‘Hiz- metçiler’, 2001’de -bugün hem mühendis- lik hem de tiyatroculuk yapmakta olan Ab- dullah Cabaluz’un yönettiği- ‘Paravanlar’, 2007’de de ‘Balkon’ yapõmlarõyla sahneye geldi. Şenlik 1992’yi taçlandõran Weiss’õn ‘Marat/Sade’õ da ‘unutulmazlar’ arasõn- dadõr. 1995’te Bülent Acar’õn sahnelediği ‘Godot’yu Beklerken’ Sanat Kurumu’nun ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin ödül- lerini alõrken, Acar’õn Şenlik ’05 çerçeve- si içinde sunduğu Handke’nin ‘Yaban Çocuk’ oyunu da ses getirir. 2008’de Io- nesco’nun ‘Gergedan’õ sahnededir. Dür- renmatt da 1982’de Yücel Çelikler’in sahnelediği ‘Yunanlı Kız’dan sonra, ‘Ba- bil’e Bir Melek İniyor’ (1989), ‘Büyük Ro- mulus’ (2000) ve şimdi de Şenlik ’09’un oyunu ‘Yaşlı Kadının Ziyareti’ ile gün- demdedir... Dürrenmatt tiyatrosunun temel izlekle- rinden biri kapitalizmin ve ‘istilacı’ em- peryalist düzenin küreselleşmesidir. İlk kez 1956’da sahneye çõkartõlan ‘Yaşlı Kadının Ziyareti’ oyunu bu nedenle günümüzde de güncelliğini sürdürüyor. ‘Yaşlı Kadın’, bir zamanlar refah içinde yüzen Güllen kentinden karnõndaki bebek- le çekip giden ve uzun yõllar sonra, korkunç bir ekonomik çöküntü yaşamakta olan ka- sabasõna ‘adalet istemek’ için dönen Clai- re Zachanassian’dir. Geçen yõllar içinde, fahişelikle girdiği iş yaşamõnõ amansõz bir ‘para imparatorluğu’ kurarak taçlandõran Claire, yarattõğõ “güç” dünyasõnõn içerdiği ‘grotesk’i bedenine de taşõmõştõr. Kolu ve bacağõ takmadõr. Altmõşlarõndadõr, ama saçlarõ kõpkõrmõzõdõr. Claire, onu gebe bõrakan, sonra da yalancõ tanõklar yardõmõyla ilişkiyi inkâr eden eski sevgilisi Alfred’i topluca öldürmeleri kar- şõlõğõnda Güllen’i ve her bir Güllenliyi kal- kõndõrma önerisiyle gelmiştir. Bu ‘ahlak dı- şı’ öneri karşõsõnda toplumsal vicdanõ ikin- ci kez iflas etme tehlikesiyle karşõ karşõya kalan ve kimsenin ‘temiz’ olmadõğõ kasa- bada geriye ‘grotesk’ kalmõştõr. Güllenliler kendi yarattõklarõ canavara kendi çõkarlarõ adõna teslim olacaktõr... ODTÜ Oyuncularõ’ndan Saim Güveloğ- lu’nun Dürrenmatt’õn ‘grotesk’ anlayõşõ doğrultusunda yetkinlikle sahnelediği oyu- nun aynõ yaklaşõmõ yansõtan çok başarõlõ de- kor/giysi/õşõk/müzik/afiş tasarõmlarõ toplu- luk üyesi gençler tarafõndan yapõlmõş. Kõrk dolayõnda oyuncunun görev aldõğõ yapõm- da ‘grotesk’i ‘aşırı abartma’ boyutlarõna taşõmayan ‘ölçülü tipleme’ler yer alõyor. Claire’i oynayan Filiz Bozkuş ise sahnedeki çok özel görüntüsü ve sesi, jest ve hareket- leriyle topluluğun ‘yükselen yıldızı’... ODTÜ Oyuncularõ’nõn bu çalõşmasõnõ izleyin... ODTÜ Oyuncularõ yeni oyunlarõnõ İstanbul ve İzmir’deki şenliklerde sahneliyor Dürrenmatt’õn‘YaşlõKadõn’õ ODTÜ Oyuncularõ’nõn ‘Yaşlõ Kadõnõn Ziyareti’ çalõşmasõ, 13-15 ve 30-31 Mayõs tarihlerinde ODTÜ’de, 17 Mayõs’ta -2010 Kültür Başkenti Projesi bağlamõnda düzenlenen- Türkiye Üniversitelerarasõ Tiyatro Şenliği kapsamõnda İstanbul’da, Ege Üniversitesi’nin çağrõsõyla da 19 Mayõs’ta İzmir’de sergileniyor. ASLI SELÇUK D eğerli yaratõcõ yönetmen Ömer Kavur (18 Haziran 1944-12 Mayõs 2005) yaşamdan ve Türk sinemasõndan ayrõlõşõnõn dördüncü yõlõnda bugün saat 12.30’da Zincirliku- yu Mezarlõğõ Camisi’nin yanõndaki 13. adada yer alan kabrinin başõnda anõlõyor. Ömer Kavur, özgün sinema dilini ya- ratmõş, Türk sinema tarihinde klasik ol- muş, dünya sinemasõnda da dikkatle iz- lenmiş, yer edinmiş ayrõcalõklõ yönet- menlerden biriydi. O, Türk edebiyatõnõn önde gelen etkili adlarõnõn (Refik Halit Karay, Yusuf Atılgan, Onat Kutlar, Füruzan, Selim İleri, Barış Pirhasan, Orhan Pamuk) yapõtlarõnõ, özgün se- naryolarõnõ sinemaya aktarmõştõ. İnsanõn evrensel boyuttaki yalnõzlõğõnõ, ileti- şimsizliğini, umarsõzlõğõnõ yetkinlikle yansõtan Ömer Kavur, karakterlerinin iç devinimlerini, zaman-mekân-insan iliş- kisinin iç içe geçen yapõsõnõ titizlikle deş- mişti. Onun anti kahramanlarõ (Yatõk Emine, sokak çocuklarõ Yusuf’la Kenan, kamyon şoförü Kamil, fahişe Cevahir, öğretmen Aysel, şarkõcõ Nalan, otel kâ- tibi Zebercet, yönetmen Ali, saat ustasõ Kerem, mimar Sinan) zamanõn durdu- rulmazlõğõnõ değişmez yazgõlarõ olarak al- gõladõlar. Kavur, sinemada anlatõm dili olarak süsten arõnmõşlõğõ yeğlemişti. Amaçladõğõ ise zamanõ başat alõp onun engellenemez trajik akõşõnõ duyumsatmaktõ. Sonunda da sinemada ender rastlanan kendi ritmini, Ömer Kavur sinemasõnõ yaratmõştõ. Si- nemaya sanat öğelerini, görsel bütünlü- ğü, estetiği taşõdõ. Kavur’un sinemasõ ilk bakõşta bireyi anlatõyor görünmekle bir- likte bireyi kuşatan dünyanõn acõmasõz- lõğõnõ ve duyarsõzlõğõnõ vurguluyordu. Ay- rõntõcõ, titiz bir yönetmendi, senaryolarõnõ uzun bir yaratõm sürecinde oluştururdu. Onu yeniden anmakla yetinmeyip sine- macõlõğõ ile ilgili yeni çalõşmalar yapõl- masõ gerektiğini de düşünmeliyiz. (Anma toplantõsõ için Taksim Atatürk Kültür Merkezi önünden Zincirlikuyu Me- zarlõğõ’na saat 12.00’de bir otobüs ha- reket edecek.) Yönetmen Ömer Kavur aramõzdan ayrõlõşõnõn dördüncü yõlõnda anõlõyor Zamanın trajik akışındaki birey Kültür Servisi - Kültür A.Ş’nin dü- zenlediği 2. Uluslararası İstanbul Şiir Festivali bugün başlõyor. 16 Ma- yõs’a dek sürecek olan festivalin iz- leği ‘Çağdaş Romanya Şiiri’. Uzun süredir sahnelerde görünmeyen Müşfik Kenter’in ‘Bir Garip Or- han Veli’ ile tekrar sahneye çõkacağõ etkinlikte farklõ mekânlarda ger- çekleştirilecek şiir okumalarõnõn dõ- şõnda, Bülent Ortaçgil, Serkan Çağrı & Rumeli Band ve Kardeş Türküler konserleri, Şiir Hatlarõ Vapuru gezisi ve Zebra Şiir Filmle- ri Festivali de yer alacak. Etkinliğe, aralarõnda Güney Afrikalõ Breyten Breytenbach, İtalyan Emilio Coco, Alman Joachim Sartorius, Ataol Behramoğlu, Eray Canberk, Gül- ten Akın, Ülkü Tamer ve Veysel Çolak’õn da bulunduğu 20 yabancõ ve 20 Türk şair katõlõyor. Onursal Başkanlõğõnõ Doğan Hızlan’õn üst- lendiği Uluslararasõ İstanbul Şiir Festivali’nin Yürütme Kurulu üye- leri: Nevzat Bayhan, Adnan Özer, Ahmet Kot, Ali Ural, Fatih Andı, Metin Celal ve Ömer Erdem. (www.istanbulsiirfestivali.org) İSTANBUL ŞİİR FESTİVALİ Şiirligünlerbaşlõyor Yönetmen Ömer Kavur, ‘Akrebin Yolculuğu’ adlı filmin çekimlerinde... YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI’NDAN DUYURU MESLEK YÜKSEKOKULLARI İLE AÇIKÖĞRETİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI MEZUNLARINDAN LİSANS ÖĞRENİMİNE DİKEY GEÇİŞ SINAVINA (DGS) KATILMAK İSTEYENLERİN DİKKATİNE 1) Meslek Yüksekokullarõ ile Açõköğretim Önlisans Programlarõ Mezunlarõnõn Lisans Öğreni- mine Dikey Geçiş Sõnavõ (DGS) 12 Temmuz 2009 tarihinde Adana, Afyonkarahisar, Ankara, An- talya, Aydõn, Balõkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakõr, Edirne, Elazõğ, Erzurum, Es- kişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kars, Kayseri, Kõrõkkale, Ko- caeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Niğde, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlõ- urfa, Tokat, Trabzon, Van ve Zonguldak illeri ile Lefkoşa’da yapõlacaktõr. 2) 2009 DGS’ye; a) Meslek yüksekokullarõ ve açõköğretim önlisans programlarõndan mezun olmuş olanlar ile son sõnõfta olup da staj dõşõndaki mezuniyet şartlarõnõ yerine getirmiş olanlar, b) Kuzey Kõbrõs Türk Cumhuriyeti (KKTC) meslek yüksekokullarõnõn son sõnõf öğrencileri ve mezunlarõ, ülkemizde meslek yüksekokulu adõnõ taşõmayan fakat bir mesleğe hazõrlayan önlisans programlarõndan mezun olan ve aynõ koşullarda yurtdõşõndan mezun olup denkliği kabul edilen- ler, c) Özel yetenek sõnavõ ile öğrenci alan lisans programlarõna dikey geçiş yapmak isteyenler başvurabilirler. 3) Ankara Üniversitesi ile Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İlahiyat Lisans Tamamlama Programlarõna yerleştirme ilgili Üniversite tarafõndan adaylarõn DGS puanlarõna göre yapõlaca- ğõndan, bu programlara başvuracak adaylarõn da DGS’ye girmeleri zorunludur. 4) 2009 DGS’ye başvurma işlemleri 11 Mayõs 2009 tarihinde başlayacak ve 20 Mayõs 2009 ta- rihinde sona erecektir. 5) Bu sõnavda adaylara lisans öğrenimindeki başarõda etkili olan sayõsal ve sözel içerikli akõl yürütme (muhakeme) becerilerinin ölçülmesine yönelik bir yetenek testi uygulanacaktõr. Test sa- yõsal ve sözel bölümlerden oluşmaktadõr. 6) Yerleştirme işlemi sõnav sonuçlarõ açõklandõktan sonra merkezi olarak, adaylarõn DGS pu- anlarõ, tercihleri ve yükseköğretim programlarõnõn kontenjan ve koşullarõ göz önünde tutularak bil- gisayarla yapõlacaktõr. Tercih işlemlerinin ne zaman ve nasõl yapõlacağõna ilişkin bilgi, 2009 DGS sonuçlarõ açõklandõktan sonra, ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet sayfasõnda yer ala- caktõr. Adaylarõn yükseköğretim lisans programlarõ tercihlerini yaparken, tercih süresince ÖSYM’nin internet sayfasõnda yayõnlanan kõlavuzdan yararlanmalarõ gerekmektedir. 7) Sõnava başvurmak isteyen adaylar, 2009 DGS Kõlavuzu ile Aday Bilgi Formu’na başvuru süresi içinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilirler. Kõlavuz dağõtõmõ ve satõşõ ya- põlmayacaktõr. Kõlavuzda başvurma, sõnav, değerlendirme, tercih işlemleri ve yerleştirme ile ilgili ayrõntõlõ bilgi yer almaktadõr. Sõnava başvuracak adaylarõn bu kõlavuzu dikkatle incelemeleri ge- rekmektedir. 50.00 TL olan sõnav ücreti başvuru işleminden önce ilgili bankaya yatõrõlmalõdõr. Başvurular elektronik ortamda yapõlacaktõr. Son iki yõl içinde DGS’ye başvurmuş olan adaylar başvurularõnõ, isterlerse bireysel olarak internet aracõlõğõyla kendileri yapacaklardõr. Son iki yõl içinde DGS’ye başvurmamõş adaylar başvurularõnõ başvuru merkezleri aracõlõğõyla yapacaklardõr. Başvuruda 3.00 TL olan Başvuru Hizmeti Ücreti de adaylar tarafõndan ödenecektir. 8) Başvuru merkezleri ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet sayfasõndan duyurulacaktõr. Basõn: 24541 Ulusal Egemenlik tadında yaşamak istiyorsan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti ve hukuka saygı için, 17 Mayıs saat 12:00’deki CUMHURİYET MİTİNGİ için Ankara Tandoğan Meydanı’nda ol! Gün, 90 yıl sonra yeniden BANDIRMA VAPURU yoluyla, AMASYA BİLDİRGESİ istenciyle buluşma günüdür. “SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ” İletişim: 0324 237 00 25 ADD ANTALYA-CUMOK ÇAĞRISI www.addantalya.org www.cumokantalya.org ADD ve CUMOK MERSİN ÇAĞRISI Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Telefon (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle