22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada mokrasiden söz edilemeyeceğini yazıp söylüyor. Bir başka bölüm askere karşı. Askerin kışladan ba- şını çıkarmamasını, üzerine bin bir melanet sıçratılsa da, olmadık suçlarla itham edilse de susmasını isti- yor. Ne ki; ne hükümetin, ne Köşk’ün, ne siyasetçinin, ne de medyanın; kıramadığı, üstesinden gelemedik- leri bir gerçek var: Asker, halkın güvendiği tek kurum! Neden? Orgeneral Başbuğ ile bir kez daha kanıt- landı; asker ülkesi, insanları için var olan, şeffaflığa özen gösteren, her şeyi, gerçeği neyse dürüstçe açıkla- yabilen bir kurum. Genelkurmay Başkanı Başbuğ, elbette kendisinden önceki komutanlardan farklı. Kimi siyasetçileri kıskandıracak bir özelliği var. As- ker ama açıklamaları zarafet içeriyor. Basın toplantısındaki açıklamalarında bu özelliğini kanıtlayacak pek çok örnek bulunabilir. Vurgulama- ları gerçeğin ta kendisi. Şu örneği çok demokrasi sever AKP hükümetinden veya bir bakandan ya da Köşk’te oturan AKP’liden duydunuz mu: Orgeneral Başbuğ, gönül rahatlığıyla yetkili kim ise, sorumlu Ergenekon savcıları ise, şöyle konuşuyor: “Türkiye artık bir sabah kalktığı zaman acaba kimin ses bandıyla karşılaşacağız bir ortama geldi. Ses bantla- rı legal, kanuni yollardan mı olmuş? Hayır. O ses bant- ları gerçekten doğru mu?” diyor ve soruyor: “Bununla nereye kadar gideceğiz?” Oysa, bu konuda hükümet susuyor, Köşk susuyor, hatta yargı kurumları, parlamento susuyor. Asker mantığı, sağduyusu gizli tanıklara isyan edi- yor. Genelkurmay Başkanı’nın “Gizli tanık kimdir, ne ka- dar güvenilir” vurgulamasını medya neden ön plana çıkarmıyor? Oysa Başbuğ; savcılık iddianamelerinde üstelik ki- mi olaylara tanık (kanıt) gösterilen ne idüğü belirsiz ki- şilere doğrudan değiniyor. Dincileri, AKP yalakalarını kızdıran, sinirlendiren du- ruş sergiliyor. İddianamede gizli tanıkların itirafları, açık- lamaları yer alıyor. Lakin... gizli tanığı “destekleyen de- lil yok” diyor. Genelkurmay Başkanı’nın, TSK için “birinci önem- li olan” konuya getirdiği açıklama, başka beklentile- ri çağrıştırıyor. Komutanın açıklaması tartışmaya, zorla karşı açık- lamalara meydan vermeyecek ölçüde açık: “Soruş- turma kapsamında bugüne kadar bulunan silahların hiç- biri TSK’deki envantere dahil değildir.” Her kazı başlarken medya, aranan silahların Erge- nekon soruşturmasıyla doğrudan ilgili olduğunu ya- zıyor, söylüyor. Hatta yazarlar, haberciler ellerinde tek bir delil, ka- nıt olmamasına karşın, bulunan veya bulunacak si- lahların TSK’ye ait olduğunu duyumsatıyor. Bugüne kadar, bu silahların PKK’ye, diğer kimi te- rör örgütlerine ait olabileceği olasılığından söz eden tek bir habere rastlanmadı. Amaç: Dolaylı dolaysız yaklaşımlarla askeri Erge- nekon denilen gayya kuyusunun içine itmek... aske- ri suçlamak! Peki ama silah sadece TSK’de mi var? Örneğin, Ma- kine Kimya’nın ürettiği el bombalarından TSK 300 adet, polis ise 3000 adet alıyor. Askerin mühimmat envanteri var, her silah numa- rasıyla kayıtlı. Polisin elinde silahlar kayıtlı mı? El bombaları ne- rede kullanıldı, poliste kaç tür, kaç silah olduğu ne- den açıklanmıyor? Haberciler, yorumcular Orgeneral Başbuğ’un ko- nuşmasındaki örneğin Afganistan’a asker göndere- ceksek bunun nedenini açıklayan satırları okumalı ve buna göre haber yazmalı, yorum yapmalı. Bir de ikide bir Afganistan’a, ABD istedi “muharip asker” göndereceğiz demekten de kaçınmalı medya. Zira Başbuğ; “Afganistan’daki bine yakın askerimiz zaten ‘muharip’ asker” diye medyayı alaya alıyor. Obama gelmeden önce, geldikten sonra medya- mız; ABD’nin Afganistan’a daha çok muharip asker göndermemizi istediğini... askerini Irak’tan Türkiye üze- rinden çekeceğini yazdı. Başbuğ, ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mul- len’den, Obama’nın kendisiyle görüşen danışmanı Ja- mes Jones’tan medyamızın yazdığı gibi böyle iki is- tek gelmediğini açıkladı. Bu örnek; iki canlı konuda medyanın kendi uydur- duğunu kendi yazdığının kanıtı. Böyle bir askerimiz olduğu için sevineceklerine... as- kerin açıkladığı gerçekler dinciyi, AKP yalakalarını, as- ker karşıtlarını... öfkelendirdi, sinirlendirdi. Başbuğ’un da umurunda sanki! İstanbul B 18 Edirne Y 21 Kocaeli B 20 Çanakkale B 19 İzmir B 20 Manisa B 21 Aydın B 22 Denizli B 21 Zonguldak Y 15 Sinop Y 16 Samsun Y 16 Trabzon Y 18 Giresun Y 15 Ankara Y 18 Eskişehir Y 18 Konya B 19 Sıvas Y 15 Antalya B 23 Adana Y 23 Mersin Y 22 Diyarbakır B 24 Şanlıurfa B 25 Mardin B 23 Siirt B 22 Hakkâri B 13 Van B 14 Kars Y 13 Oslo PB 18 Helsinki PB 6 Stockholm B 15 Londra Y 16 Amsterdam Y 17 Brüksel Y 17 Paris Y 16 Bonn Y 18 Münih Y 24 Berlin Y 25 Budapeşte Y 26 Madrid Y 20 Viyana Y 19 Belgrad Y 18 Sofya Y 17 Roma Y 18 Atina Y 21 Zürih Y 16 Moskova Y 13 Aşkabat B 27 Astana B 23 Taşkent PB 29 Bakû Y 17 Bişkek PB 24 Tiflis Y 25 Kahire B 25 Şam Y 22 Ülkemiz geneli par- çalı çok bulutlu, Trakya, Karadeniz, İç Anadolu’nun ku- zey ve doğusu, Do- ğu Akdeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı yağmur ve sağanak Doğu Ak- deniz ile Trakya’da gök gürültülü sağa- nak şeklinde olacak. 1 MAYIS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 Anayasa paketi üzerinde çalõşan AKP, siyasi partileri kapatma davasõnda savcõyõ devre dõşõ bõrakmak istiyor Başsavcı devre dışı bırakılıyorEMİNE KAPLAN ANKARA - Anayasa paketini büyük oranda tamamlayan AKP, siyasi partilerin kapatõlmasõ ve Anayasa Mahkemesi’nin yapõ- sõyla ilgili getirilecek kriterleri net- leştirmeye çalõşõyor. Siyasi partiler hakkõnda ancak “terör ve şiddete” karõşma ha- linde kapatma davasõ açõlabilme- sini öngören AKP yönetimi, ka- patma davasõnõn açõlmasõnõ da zorlaştõrmak istiyor. Bunun için Yargõtay Cumhuri- yet Başsavcõsõ’nõn doğrudan ka- patma davasõ açma yetkisinin kal- dõrõlmasõ, davanõn ancak TBMM ya da Yargõtay’da oluşturulacak bir kurulun izin vermesi koşuluyla açõlabilmesi formülü üzerinde du- ruluyor. İznin TBMM tarafõndan veril- mesi görüşü ağõrlõk kazanõrken; Anayasa Mahkemesi’nin de, ka- patma kararlarõnõ ancak üçte iki ya da dörtte üç çoğunlukla alabilmesi hükmünün getirilmesi planlanõyor. Anayasa paketinde hangi dü- zenlemelerin yer alacağõnõ bü- yük oranda kesinleştiren AKP, de- ğişikliklerin içeriğini netleştir- meye çalõşõyor. Metin yazõmõ aşamasõna geli- nirken, hafta sonunda taslağõn Başbakan Tayyip Erdoğan’a su- nulmasõ, hafta başõnda yapõlacak MYK toplantõsõnda ise taslağa son şeklinin verilmesi bekleniyor. Siyasi partilerin kapatõlmasõnõn Venedik kriterlerine bağlanmasõ ve Anayasa Mahkemesi’nin ya- põsõnõn değiştirilmesiyle ilgili dü- zenlemelerin pakette yer almasõ- na karar veren AKP yönetimi, iki konuda hangi kriterlerin getirile- ceğini tartõşõyor. Bu konuda gün- deme getirilen formüller şöyle: Siyasi partilerin kapa- tılması: Avrupa Birliği Venedik Komisyonu’nun siyasi partilerin kapatõlmasõna ilişkin kriterlerin anayasaya taşõnmasõ tartõşõlõyor. Bu kapsamda siyasi partiler hak- kõnda ancak “şiddet ve teröre” karõşmasõ ve terör olaylarõnõ doğ- rudan desteklemesi ile yurtdõşõn- dan para yardõmõ almasõ duru- munda kapatma davasõ açõlabil- mesi formülü üzerinde duruluyor. Anayasanõn 68. maddesinde de- ğişiklik yapõlarak, siyasi partile- rin tüzük ve programlarõnõn ana- yasanõn temel ilkelerine aykõrõ olamayacağõna ilişkin hüküm ne- deniyle kapatma davasõ açõlama- masõ, ancak bunlarõn eyleme dö- nüşmesi durumunda yaptõrõm uy- gulanmasõ tartõşõlõyor. Anayasada yapõlacak değişiklikle Hazine yar- dõmõ alamayan partilere, seçime girememe cezasõ verilmesi de tar- tõşõlõyor. Bu yolla DTP’nin se- çimlere girmesinin önüne geçile- bileceğine dikkat çekiliyor. Savcının dava açma yet- kisi: Kapatma davasõ açõlmasõ ağõr koşullara bağlanõrken; Yar- gõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ’nõn doğrudan dava açmasõ yetkisinin de sõnõrlandõrõlmasõ tartõşõlõyor. Bunun için savcõnõn dava açabil- mesi için TBMM Genel Kuru- lu’ndan ya da Yargõtay’da oluş- turulacak bir kuruldan izin almasõ formülü üzerinde duruluyor. AKP yönetiminde, iznin TBMM tara- fõndan verilmesi görüşü ağõrlõk kazanõrken, kararõn hangi oy ço- ğunluğuyla alõnacağõ tartõşõlõyor. Bunun için milletvekillerinin an- cak üçte iki ya da dörtte üç ço- ğunlukla kapatma davasõ açõl- masõna izin verebileceği görüşü dile getiriliyor. Kapatmaya oran arttı- rımı: AKP yönetimi, Anayasa Mahkemesi’nin partiler hakkõnda kapatma kararõ verebilmesini de zorlaştõrmak istiyor. Bunun için mahkemenin ancak üçte iki ya da dörtte üç çoğunlukla kapatma kararõ alabilmesi formülü üze- rinde duruluyor. Bu oranõn mah- kemenin üye sayõsõnõn kaça çõ- karõlacağõna göre belirleneceği be- lirtiliyor. Mahkeme üyelerine yıl sınırı: Anayasa Mahkemesi’nin üye sayõsõnõ arttõrmak isteyen AKP yönetimi, sayõyõ 17’ye çõ- karmayõ, üyelerin 8’inin TBMM Genel Kurulu tarafõndan seçil- mesine ilişkin düzenleme getir- meyi hedefliyor. Ancak üye sa- yõsõnõn 19 ya da 21 olmasõ da tar- tõşõlõyor. Yeni yapõyla birlikte emekli oluncaya kadar üyelerin görevlerini sürdürmesi yerine üyelik süresinin 9 ya da 10 yõlla sõnõrlandõrõlmasõ seçeneği üze- rinde duruluyor. İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz okurlarõ ve sivil toplum kuruluşlarõ, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda gözaltõna alõnarak tutuklanan Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay ile gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Manisalı için tuttuklarõ nöbet eylemini, önceki gün şehit düşen askerler anõsõna sessizce sürdürdü. Gazetemizin Şişli’deki merkez binasõ bahçesinde dün gerçekleştirilen eyleme okurlarõmõz, Kadõn Araştõrmalarõ Derneği, Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyeleri katõldõ. Balbay ve Manisalõ’nõn tutuklanmasõnõ protesto eden okurlarõmõz ve kuruluşlar Balbay ve Manisalõ’nõn fotoğraflarõ ile “Aydınların yanında nöbetteyiz” pankart ve dövizleri taşõdõ. Grup adõna konuşan gazetemiz okuru Nilüfer Dündar, nöbetlerine 56 gündür devam ettiklerini belirterek, “Balbay ve Manisalı serbest bırakılana kadar nöbetimize devam edeceğiz” dedi. Her zaman aydõnlarõn yanõnda olacaklarõnõ ifade eden Dündar, “Bizler Atatürkçü insanlara yapılanları kınıyoruz ve onların yanlarında olduğumuzu söylüyoruz” diye konuştu. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Balbay ve Manisalõ için sessiz eylem İGDAŞ davası zamanaşımı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, İGDAŞ’õn yolsuzluklarõ ve deprem gaz kesme cihazlarõ alõmõndaki usulsüzlüklerle ilgili davalarõn zamanaşõmõ nedeniyle ortadan kaldõ- rõldõğõna dikkat çekerken “269 trilyonluk yolsuz- luktan, deprem ticareti yapmaya tenezzül eden, kü- çük Dilara’ların ölümüne sebep olan bir zihniyet- ten söz ediyorum” dedi. Kart, dün parlamentoda dü- zenlediği basõn toplantõsõnda İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi iştiraki olan İGDAŞ’õn yaptõğõ doğalgaz bo- rularõnõn döşenmesi işlerindeki yolsuzluklar ile Duyar marka doğalgaz deprem gaz kesme cihazlarõnõn alõ- mõndaki usulsüzlükler ve yolsuzluklarla ilgili yargõ sü- recinde “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, sahte özel belge düzenlemek, hizmet sebebiyle em- niyeti suiistimal suçlamalarıyla açılan davaların za- manaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına; ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla açılan davanın ise İG- DAŞ’ın özel bir şirket olması ve suç tarihi itibarıyla İhale Yasası’na tabi olmaması gerekçesiyle suçun oluşmadığı sebebiyle sanıkların beraatlarına” ka- rar verildiğine dikkat çekti. Anayasa paketi üzerindeki çalõşmalarõnda sona yaklaşan AKP, siyasi partilerin kapatõlmasõnda getirilecek kriterleri netleştirmeye çalõşõyor. Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõnõn kapatma davasõ açmasõnõn zorlaştõrõlmasõ hedeflenirken, kapatma davasõ açmak için TBMM’den ya da Yargõtay’da oluşturulacak bir kuruldan izin alõnmasõ formülü üzerinde duruluyor. AKP yönetiminde, iznin TBMM tarafõndan verilmesi görüşü ağõrlõk kazandõ. CMYB C M Y B BİLİM-TEKNİK DERGİSİ Sansürde ikinci perde MAHMUT LICALI ANKARA - TÜBİTAK tarafõndan ya- yõmlanan Bilim ve Teknik dergisinin “Dar- win ve evrim teorisi” konulu mart sayõsõnõn sansürlenmesiyle kurum içinde suçlu ilan edi- len Dr. Çiğdem Atakuman’õn hem dergideki hem de kurumdaki tüm görevlerine herhan- gi bir gerekçe gösterilmeden son verildi. Der- ginin yayõn yönetmenliğine, Akademik Ya- yõnlar Müdürlüğü’nde görevli olan Adnan Bahadır, sorumlu yazõişleri müdürlüğüne de sayfa düzeninden sorumlu teknik yönetmen Duran Akca getirildi. TÜBİTAK’õn aylõk popüler bilim dergisi Bilim ve Teknik’in “Darwin ve evrim teo- risi” konulu mart sayõsõnõn Başkan Yar- dõmcõsõ Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafõndan sansürlenerek derginin yeni bir kapak ko- nusuyla çõkmasõyla yaşanan sansür skanda- lõ, Dr. Çiğdem Atakuman’õn TÜBİTAK’ta yürüttüğü üç farklõ görevinden alõnmasõyla sonuçlandõ. Nisan 2008’den beri Bilim ve Teknik’in sorumlu yazõişleri müdürü ve ya- yõn yönetmenliğinin yanõ sõra TÜBİTAK için- de Popüler Bilim Yayõnlarõ Müdürlüğü gö- revlerini de yürüten Atakuman’õn sansür skandalõnõn üzerinden iki ay geçmeden ku- rumdaki bütün görevlerine son verildi. Bilim ve Teknik’in bugün bayilerde ola- cak “Yenilebilir Enerji Kaynakları” kapak konulu mayõs sayõsõ Adnan Bahadõr’õn sunuş yazõsõyla yayõmlandõ. İSTANBUL’DAKİOPERASYONLAR Cerrah: 40 kişi gözaltõna alõndõ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emni- yet Müdürü Celalettin Cerrah, kentte 3 ay- rõ terör örgütüne yönelik 58 adrese düzen- lenen operasyonlarda 40 kişinin gözaltõna alõndõğõnõ bildirdi. Cerrah, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Şehit Komiser Tevfik Fikret Er- ciyes Brifing Salonu’nda düzenlediği basõn toplantõsõnda, 27 Nisan Pazartesi günü te- rörle mücadele ve istihbarat şube müdür- lükleri koordinesinde Kadõköy’ün Bostan- cõ semtinde çõkan çatõşmada bir örgüt men- subunun ölü olarak ele geçirildiğini söyle- di. Cerrah, operasyonlarda yakalanan kişi- lerden 6’sõnõn tutuklandõğõnõ, 2’si için de- netimli serbestlik tedbirinin uygulanmasõ- na karar verildiğini, 3 kişinin ise serbest bõ- rakõldõğõnõ anlattõ. Cerrah, gözaltõnda bu- lunan 29 kişinin de dün adliyeye gönderil- diğini bildirdi. Cerrah, Bostancõ’daki bas- kõn yapõlan evin AKP İl Başkanlõğõ ve Se- limiye Kõşlasõ’na saldõrõ düzenleyen örgü- te ait olduğunu söyledi. 29 kişiden 13’ü tu- tuklandõ. 15 kişinin sorgusu ise sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle