23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B ‘Üç Maymun’ ödüle doymuyor İSTANBUL (AA) - Nuri Bilge Ceylan’õn ‘Üç Maymun’u, 22-29 Nisan tarihleri arasõnda yapõlan ABD River Run Uluslararasõ Film Festivali’nden de ödülle döndü. Üç Maymun’a ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Kadõn Oyuncu’ ödülünü kazandõran festivalin seçici kurulunda Lucas Film’den Eric Besner, yönetmen Jennifer Chambers Lynch, film eleştirmeni Andrew O’Hehir ve Chicago Uluslararasõ Film Festivali’nin kurucusu ve sanat yönetmeni Michael Kutza yer aldõ. ‘Altın Şehir’ Akbank Sanat’ta Kültür Servisi - Alexey Moskvin, Lütfi Özden, Lynn MacRitchie ve Denizhan Özer’in yapõtlarõnõn yer aldõğõ karma sergi “Altõn Şehir” bugün Akbank Sanat’ta açõlõyor. Sergi sanatçõlarõn içinde yaşadõklarõ ve çalõştõklarõ farklõ kentleri incelemek için video, enstalasyon, fotoğraf ve resim kullanarak, geçmişten günümüze kent kavramõnõn irdelendiği; güncel kent deneyiminin farklõ yönlerini ortaya koyan bir çalõşma. Küratörlüğünü de serginin sanatçõlarõndan Lynn MacRitchie ile Denizhan Özer’in yaptõğõ “Altõn Şehir” 6 Haziran’a kadar görülebilir. (0 212 252 35 00-01) Tricky ilk kez Türkiye’de Kültür Servisi - Efes Pilsen One Love Festival sekizinci yõlõnda, Nu-rave akõmõnõn yaratõcõsõ olarak tanõnan İngiliz topluluk Klaxons ve elektronik müzikte neredeyse bir marka haline gelen Norveçli ikili Röyksopp’dan sonra İngiliz trip-hop’çõ ve aktör Tricky’yi de santralistanbul’da ağõrlamaya hazõrlanõyor. 20-21 Haziran’da gerçekleşecek festivalin diğer konuklarõ ise; Ayça Şen, M83, Yasemin Mori, Bora Uzer, Dearhead, Style- ist, Lokal Anestezi ve Erim Özşen. A lman bariton Matthias Goerne’nin (d. 1967) yorumladõğõ Mahler-Rückert Şarkõlarõ bu konser mevsiminin en de- ğerli armağanlarõndan biri oldu. Weimar’da dün- yaya gelen sanatçõ Dietrich Fischer-Dieskau ve Elisabeth Schwarzkopf gibi çağõn en büyük li- ed ustalarõyla çalõşmõş. Kendini opera sanatçõ- lõğõndan çok lied ustalõğõna adamõş. İşSanat’ta Paul Maccreesh yönetimindeki Basel Oda Or- kestrasõ eşliğinde dinlediğimiz bu konser, biz- de “lied” kültürünün adeta unutulduğunu anõm- sattõ. Gerek lied yorumcusu yetiştirme konu- sunda, gerekse konser salonlarõmõzda lied din- letisi düzenlemede, hiç özen gösterilmez. Kon- ser salonlarõmõzda kaç tane lied akşamõ düzen- lenir? Düzenlense de kaç kişi lied dinletisini iz- lemeye gider? Çünkü lied söylemek, gösterişi olmayan, bağõrõp çağõrmayan, ince ve derin bir sanat türüdür. Şiirle şarkõnõn evliliği olan lied sanatõnõn tarihçesi Rönesans başlarõna, 12. yüzyõla da- yansa da, özellikle 19. yüzyõlõn başõnda Schubert ve Schu- mann’õn liedleriyle do- ruğa tõrmanmõş, çağ so- nuna doğru Post Ro- mantik bestecilerin, özel- likle Gustav Mahler, Richard Strauss ve Hu- go Wolf’un liedleriyle yeni boyutlar kazanmõştõr. Son derece dramatik ve derin içerik taşõyan liedler Schubert ve Schumann’da piyano eşlikli, çağ sonunda or- kestra eşlikli olarak bestelen- miştir. Bu sanatõn tüm inceliklerini özümseyen bariton Matthias Goerne, bilge bir yorum sun- du. Kurduğu sağlam müzik cümleleri, cümle sonundaki özeni, pianissimo dediğimiz en küçük seslerle dahi söylerken dramatizmi korumasõ, şarkõnõn içindeki şiirin her hecesini vur- gulamasõ, büyük ustalõk göstergesiydi. Keş- ke konservatuvarlarõmõzõn şan hocalarõ bü- tün sõnõflarõnõ bu konsere getirselerdi. Böy- le bir ustanõn canlõ dinletisine tanõk olsalar- dõ ve ardõndan günlerce onun tekniğini tar- tõşabilselerdi. Ayrõca konser programõnõn bütünündeki düzenlemeyi de övmemiz gerek: Schu- bert’in “Bitmemiş Sen- fonisi”, popülerliğinin ya- nõ sõra bu konserin girişi olarak çok anlamlõydõ. Çünkü lied sanatõ Schu- bert ile özdeş. Schu- bert’in orkestra renkleri- ni kulağõmõzda saklaya- rak ardõndan gelen Mah- ler’in liedlerini dinle- dik. Alman şair Fried- rich Rückert’in dize- lerini içeren beş şarkõ- dan oluşuyordu. Beste- cinin Çocuk Ölümleri- ne Şarkõlar adlõ yapõ- tõndaki dizelerin şairi de Rückert’tir. Ve konser, Johannes Brahms’õn bir genç- lik ürünü olan 1. Se- renatõyla son buldu. Çok az seslendirilen bu rengârenk yapõtõ dinlemek, içindeki Brahms’õ Brahms yapacak öğeleri keşfetmek de ayrõ bir zevkti. Şef Paul Mccreesh’i İstanbul’da izleye- bilmek ise bir ayrõcalõktõ doğrusu. Tutkulu yo- rumuyla orkestrasõna sahip, derin ayrõntõlarõ bulup çõkartan, çaldõrdõğõ yapõtlara imzasõnõ atan bir şef. Yaylõ çalgõlardaki kusursuz en- tonasyonuyla Basel Oda Orkestrasõ’nõn bu konseri uzun bir süre daha kulaklarõmõzda ka- lacak. ADİLE SULTAN SARAYI: YENİ BİR KONSER MEKÂNI Kurucusu ve başkanõ Türkan Saylan olan Kandilli Kõz Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfõ (KANKEV), Adile Sultan Sarayõ’nõ (Sakõp Sa- bancõ Kandilli Eğitim ve Kültür Merkezi) bir konser mekânõna dönüştürdü. Pazar akşamüs- tü, gün batõmõnda bu mekânda hazõrlanan ilk konseri dinledik. Bundan böyle düzenli verile- cek konserlerin geliri Kandilli Kõz Lisesi’nde burslu öğrencilerin eğitimine aktarõlacak. Tür- kan Saylan, hasta yatağõnda oğluna yazdõrttõğõ açõlõş konuşmasõnda eğitime ve sivil toplum ör- gütlerinin önemine bir kez daha dikkat çekmişti. Bu bağlamdaki ilk konserde Suna Kan ve Ca- na Gürmen’i izledik. Beethoven’in İlkbahar So- natõyla Kandilli sõrtlarõnda tomurcuklanan er- guvanlar tümleşti, baharõ selamladõk. Mozart’õn K. 301 keman piyano sonatõnda Suna Kan’õn, õşõltõlar saçan özlediğimiz Mozart yorumunu bul- duk. Cana Gürmen’in eşlikçiliği ise konser boyunca son derece ustalõklõydõ, övgüye değerdi. Bir iki akustik dokunuşla harika bir konser sa- lonuna dönüşecek bu mekânõ İstanbul’a ka- zandõrmak, düzeyli etkinliklerle dinleyiciyi Kandilli sõrtlarõna toplamak, bundan böyle KANKEV’in işlevlerinden birisi. www.evinilyasoglu.com Şarkõyla şiirin evliliği... Çağdaş Türk tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğrul’u 30 yõl önce bugün yitirmiştik Kültür Servisi - Türk tiyatrosu ve sinemasõ- na unutulmaz katkõlarda bulunan, her iki alanda da pek çok ilki gerçekleştiren Muhsin Ertuğrul’u tam 30 yõl önce bugün yitirmiştik. Çağdaş ti- yatromuzun oluşumuna öncülük eden, günümüz Türk sinemasõnõn temellerini atan Muhsin Er- tuğrul, 1910’lu yõllardan ölümüne dek yönetmen, oyuncu, yapõmcõ ve yönetici olarak uğraş vermişti. Muhsin Ertuğrul’u, İstanbul Şehir Tiyatrolarõ Ge- nel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya’nõn, “Muh- sin Ertuğrul’u Anma Etkinlikleri”nin açõlõşõnda yaptõğõ konuşmayla anõyoruz: “Aziz Ustam, Muhsin Bey, gidişinizin üzerin- den otuz yõl geçti; giderayak İzmir’de fahri profesör olarak cüppe giyişinizin üzerinden sa- dece -geriye doğru- beş buçuk gün; son ve kõr- gõn gidişinizin üzerinden ise otuz üç yõl geçmiş- ti. Bizim, zât-õ âlilerinden arî bir günümüz ise hiç geçmedi. Günden güne sizi daha fazla anlõyor, daha sõk el alõyoruz serüveninizden, efendim. Be- her prensibin bir ömür değerinde olduğunu bi- ze öğrettiğiniz için, bir kez daha ellerinizden öpü- yorum. İlk talebeleri arasõnda yer aldõğõnõz Darülbe- dayi’i, yani konservatuvarõ devasa bir kuruma dönüştürme yetinize daima hayran olduk. İlk de- neyiminiz size bir diğer arayõşõn yönelimini sundu ve Devlet Tiyatrosu’nu ilham ettiniz, ilk ge- nel müdürü oldunuz. Sõkõldõğõnõz bir anda İs- tanbul’a geri dönüp Küçük Sahne’de yeni bir çõ- ğõr açtõnõz. Size dokunmuş olmak ne büyük saadet Usta- cõğõm. Bir kez daha, Demokrat Parti’nin son dö- neminde, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda görev ka- bul ettiniz. Ardõndan gelen ilk askeri darbeden iki tiyatro binasõ çõkarttõnõz. Fatih olduğu gibi du- ruyor, Doğancõlar yenilendi. Sağ olunuz, efen- dim. Harbiye’deki Sümerbank paviyonunu çocuk tiyatrosu için sahne yapmak istiyordunuz. Ha- yallerinizi sizden işitmiştik. Olmadõğõ için ha- yõflandõğõnõzõ da yazõnõzdan biliyoruz. 935 se- nesinde Mim Kemal Bey’e tevdi ettiğiniz görevi hep sürdürdük; çocuk tiyatrosu yapmayõ hiç ih- mal etmedik ve nihayet bu sene, asõl hayalinizi de gerçekleştirdik. Bahtiyarõz, efendim. Küçük Ke- mal Çocuk Tiyatrosu Sahnesi, Kâğõthane’de açõldõ; bir düğün salonundan dönüştürdüğümüz Ferih Egemen Çocuk Tiyatrosu Sahnesi’nin ise eli kulağõnda. Beyoğlu projemiz de geliyor ve ha- yallerinizin takipçisi olmak bizi gönendiriyor efen- dim, sayenizde. Sizi tahammül fersa sayõp ikinci kez, 1966 se- nesinde yuvamõzdan uzaklaştõranlar da arka- daşlarõnõz mõydõ? Hayy! Tarih! Bu iklime hep faz- la gelip daima bir sonrayõ kurgulayan inancõnõzõ, yeryüzü yaşamasõnõn diyalektik sarmalõnda ku- caklõyor, güç alõyoruz, efendim. Bölge Tiyatro- larõ ve Bölge Konservatuarlarõ sizin aklõnõzdan süzülmüştü, ortak akla ulaşamadõ. Deneysel Tiyatro için LCC’de attõğõnõz adõm kadar, ma- nuel döner sahneyi döndürme teknisyenliğiniz de hayranlõk verici idi. Bir de marangozhaneden dönüştürdüğünüz Tepebaşõ Deneme Sahnesi var ki, ne eklesek fazla gelir. Üçüncü terk edili- şinizde ayrõldõğõnõz ve bir daha geri dönmediğiniz Harbiye Sahnesi’ne isminizin verilmesi de bir iro- ni sayõlmak gerekir –mi? Şimdi, dördüncü kez ye- nileniyor eski Sümerbank paviyonu ve belki is- minizi daha fazla hak edecek. Uğraşõyoruz, efendim. Size dokunan herkes ‘pîr’inden el aldõ. Kudretiniz aldõ yürüdü. Bize, en amansõz anla- rõmõzda devam etme hevesi zerk ettiniz. Ne iyi ki, yaşõyorsunuz Muhsin Bey. Tensel uzaklõğõn ya- kõcõ acõsõ bir yana, varlõğõnõz bize hep güç ver- di, veriyor. İyi ki ‘siz’diniz Muhsin Bey. Uzun ömürler tiyatro aşkõ.” K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K Uzun ömürler tiyatro aşkı... İşSanat’ta bariton Matthias Goerne’nin Basel Oda Orkestrasõ eşliğinde verdiği konser, bizde ‘lied’ kültürünün adeta unutulduğunu anõmsattõ Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle