16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 29 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Ergenekon’a ‘İtalya Kılavuzu’ (V) Türk-İtalyan medya forumu için nisan sonunda İstanbul’a gelen “Panorama” dergisi genel yayın yönetmen yardımcısı Pino Buongiorno, Türkiye dönüşü Ergenekon için kaleme aldığı yazının başlığını şöyle koymuş: “Aydınlara karşı cadı ka- zanı!” “Hükümet üyeleri bile birbirine düştü” diyor Bu- ongiorno: “Ertuğrul Günay, aşırıya kaçan tutuklamalar ve İslamcılık karşıtı sivil toplum örgütlerine yöneltilen sürekli sorgulama, aramalardan kaygılı. ‘Yargının bağımsız ve tarafsız’ olduğu iddiasına sarılan Ada- let Bakanı Mehmet Ali Şahin ise (Ergenekon’u) so- nuna dek savunuyor. Ama yargı eliyle demokrasi güçlendirilebilir mi? Türkiye’nin huzurunu kaçıran ve peşini bırakmayan soru bu.” (29 Nisan) Yargı gücüyle demokratikleşme olur mu? “Yargı eliyle demokrasi güçlendirilebilir mi?” ya da “Yargı yoluyla demokratikleşme sağlanabilir mi?”, “Yargı, bir ülkeye demokratikleşme açılımı getirme aracı olabilir mi?”... Aslında bu Türkiye’nin değil; Türkiye’ye, İtalya deneyimi ve İtalya gözlükleriyle bakan “bir İtalyanın sorusu”... Bu soru, bu şekliyle... gerçekte hiç gündeme gelmedi. Ergenekon dalgalarında yapılan “hukuksuzluk- lardan”, “usul hatalarından” yakınan değerli hu- kukçularımız var, evet… Daha çok yeni, 24 Nisan’da, baro başkanları ve hukukçu akademisyenler, kamuoyuna “50 mad- delik” bir “hukuk devleti duyurusu” yayımladılar. Sami Selçuk gibi önemli hukuk adamları, Er- genekon’un siyasallaştığını öne sürerek, “Dreyfus davası” benzetmesi yaptı... Demokrasiyle eşanlama gelen “hukuk devleti il- kelerinin çiğnendiği” yolunda bu tür bir dizi kay- gı ve uyarı defalarca dile getirildi. Ama soru; Pino Buongiorno’nun formüle ettiği biçimde, tam böyle sorulmadı: “Herkes tarafından arzulandığı iddia edilen de- mokrasi ve demokratikleşmeye; yargı yoluyla ka- vuşulabilir mi?” “Yargı yoluyla demokratikleşme yapmış, bunu sağlamış bir ülke örneği dünyada var mı?” ‘Hukuk devleti’ yerine ‘yargıçlar devleti’ tehlikesi Dalga dalga tutuklamaların gündeme geldiği “Temiz Eller” sürecinde İtalya’nın yaşadığı dene- yim -ki bu, derin devlet P-2 skandalından da, “gla- dio”dan da çok farklı bir olguydu- bu soruya “evet” yanıtı vermemize olanak tanımıyor. Binlerce İtalyanın soruşturmaya, kovuşturma- ya uğradığı ve yargılandığı “Temiz Eller” parantezi; Çizme’de yargının siyasallaşması kaygılarını do- ğurdu. Art arda gelen ve zaman içinde uzayan bu “tu- tuklama ve gözaltı dalgaları”, bir süre sonra ka- muoyunda; “tutuklamaların gerekçelerinden” çok, sürecin sorgulanmasına yol açtı... “Hedef, hukuk devleti içinde yaşamak ise” de- di İtalyan halkı; “hukuk devletinde yargı, yasama, yürütmeden oluşan güçler ayrılığı dengeleri ko- runmalıdır. Bu güçlerden biri, diğerleri hilafına öne geçerse; denge bozulur. İtalya’da olan bu. İtalya hukuk devleti olmaktan çıktı ve yargıçlar devleti- ne dönüştü. Biz hukuk devletinde yaşamak isti- yoruz; yargıçlar devletinde değil!” Kafa karışıklığı pusudakilere yarar Tam böyle bir tedirginliğin, huzursuzluğun çık- masını köşebaşında bekleyen ve bu huzursuzlu- ğu elindeki medya imkânlarıyla fırsat buldukça ka- şıyan Berlusconi, ortama işte o dönemde balık- lama atladı, kendi deyişiyle doğrudan “sahaya in- di” ve kafa karışıklığından yararlanarak, fiiliyatta tüm güçleri “tek elde”, kendi elinde topladı. Güçler ayrılığı -anayasada korunsa da- hikâye oldu. “Temiz toplum” idealleri ile harekete geçen yar- gıçlar; Berlusconi’nin imkânları ile birleşen bek- lenmedik bir toplumsal dip dalga karşısında; za- man içinde marjinalleşip silindiler. “Panorama” dergisi genel yayın müdür yar- dımcısı Buongiorno’nun yazısında söz ettiği “yar- gı yoluyla demokrasiyi güçlendirme arayışı(!)” böyle beklenilenin tümüyle aksi yönünde bir et- ki ve alerji yarattı ve Çizme demokratikleşmede ileri gideceğine, tam ters istikamete saptı. Bu yazıda size “gladio” ve “Temiz Eller”den söz edecektim. Ama “Panorama” makalesini görün- ce, benim de çok önemsediğim bu soruyu gün- deme getirmeden yapamadım. Sözüm özellikle “demokratikleşme” adına “Er- genekon davasına sarılan” meslektaşlara: “Yargı yoluyla demokratikleşme mümkün mü- dür?”, “Dünya yüzünde bunun örnekleri/ örneği görülmüş müdür?” Varsa gözümüzden kaçan emsaller, lütfen ha- tırlatsınlar. [email protected] Kuzey Kõbrõs’ta arazi alan İngilizleri mahkûm eden Rum yargõ kararõ AB ülkelerinde geçerli olacak KKTC’de Orams davasõ şokuREŞAT AKAR LEFKOŞA - Avrupa Topluluklarõ Adalet Di- vanõ (ATAD) Kõbrõs’taki mülkiyet sorununu, Rumlarõn lehine çeviren bir karar aldõ. Alõnan ka- rar gereğince, Kõbrõs Rum mahkemelerinin mülkiyet konusunda vereceği kararlar, bundan böyle AB üyesi tüm ülkelerde geçerli olacak. Kõbrõslõ Rum Meletis Apostolides’in, Türk Si- lahlõ Kuvvetleri tarafõndan düzenlenen 1974 Ba- rõş Harekâtõ sonrasõnda terk ettiği Lapta (Girne) bölgesindeki arazisini satõn alan ve bu arazi üze- rinde villa inşa eden İngiliz Linda-David Orams çifti, 2004 ve 2005 yõllarõnda Lefkoşa Rum Kaza Mahkemesi tarafõndan yargõlanmõş ve mahkûm edilmişti. Rum Kaza Mahkemesi, vil- lanõn yõkõlmasõnõ, arazinin sahibine verilmesini ve tazminat ödenmesini emretmişti. Apostolides’in avukatõ Constantis Can- dunas, Oram çiftinin İngiltere’deki mülküne el konulup tazminat ödenmesi için İngiltere Yüksek Mahkemesi’ne başvurmuş, mahkeme ise AB’nin Kõbrõs sorunuyla ilgili 10’uncu Pro- tokolü’ne dayanarak, adada anlaşma olunca- ya kadar AB yasalarõnõn Kuzey Kõbrõs’ta uy- gulanmayacağõ gerekçesiyle başvuruyu red- detmişti. Avukat Candunas, daha sonra kara- rõn bozulmasõ için temyize başvurmuştu. İngiliz temyiz mahkemesi ise, ilgili AB mük- tesebatõnõn nasõl yorumlanacağõ konusunda ATAD’õn görüşünü sordu. ATAD Savcõsõ Ju- liane Kokott, Kõbrõs Rum mahkemelerinin, KKTC’deki Rum mülkleriyle ilgili kararlarõnõn, diğer üye ülkelerce tanõnmasõ ve uygulanmasõ ge- rektiğini bildirdi. Konuyla ilgili kararõnõ dün açõk- layan ATAD ise, Rum mahkemesinin aldõğõ ka- rarõn Avrupa’da kabul görmesi gerektiğini bil- dirdi. ATAD’õn bu kararõnõn ardõndan, Orams da- vasõnda nihai karar, İngiltere Yüksek İstinaf Mah- kemesi tarafõndan verilecek. Görüşmeler olumsuz etkilenecek KKTC Cumhurbaşkanlõğõ Sözcüsü Hasan Erçakıca, ATAD’õn değerlendirmesinin bü- yük ölçüde Rum tarafõ ile uyumlu olduğuna dik- kat çekerek, “Bu kararın, Kıbrıs sorununa çö- züm bulma çabaları da dahil, olumsuz yan- sımaları olacak” dedi. Erçakõca şöyle devam et- ti: “İlk değerlendirmelere göre, ATAD, İngi- liz Yüksek Mahkemesi tarafından sorulan so- ruları büyük ölçüde Kıbrıs Rum tarafının yo- rumlamalarıyla uyumlu olarak yanıtlamıştır. Bu karar değil, yanıtlardan oluşan bir de- ğerlendirmeydi. Bu değerlendirmeden sonra Orams davası İngiltere Yüksek Mahkeme- si’nde yeniden ele alınacaktır.” Bir soruya karşõlõk olarak ise Erçakõca, mül- kiyet sorununda tartõşmalar olmasõnõn ekonomiyi olumsuz etkilemesinin doğal olduğunu; ancak bu- nun somut etkilerini söylemenin henüz erken ol- duğunu kaydetti. KKTC’nin mevcut çeşitli hu- kuki veya siyasi araçlarõyla bu etkileri azaltmak için çalõşacaklarõnõ belirten Erçakõca, “Tamamen silahsız da değiliz” diye konuştu. Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas başkanlõğõnda yapõlan bakanlar kurulu toplantõ- sõndan sonra açõklamada bulunan sözcü Stefa- nos Stefanu ise, “ATAD kararının, Rum ta- rafının mülkiyete ilişkin ilke tezlerini haklı çı- kardığını” iddia etti. TASARI TEMSİLCİLER MECLİSİNDE TARTIŞILIYOR Dış Haberler Servisi - Amerikan yönetiminin, içinde Hamas üyeleri yer alsa bile Filistin yönetimine mali yardõm sağlanmasõ hazõrlõğõ İsrailli yet- kilileri kaygõlandõrdõ. İsrail gazetesi Jerusalem Post’a ko- nuşan bir üst düzey hükümet yetkilisi, “İsrail, Hamas’a herhangi bir ulus- lararası mali yardım ulaşmasından büyük kaygı duyacaktır” dedi. Yeni kurulan sağ eğilimli İsrail hü- kümetinin görüşlerini yan- sõtan gazeteye göre, Filistin yönetimini elinde bulundu- ran El Fetih örgütü ile Gaz- ze Şeridi bölgesini kontrol al- tõnda tutan Hamas arasõnda yürütülen uzlaşma çabalarõ dinci örgütün tanõnmasõyla sonuçlanabilir. ABD Kongresi’ndeki İs- rail lobisinin önde gelen isimlerinden Temsilciler Meclisi üyesi Mark Ste- ven Kirk’in geçen hafta ABD Dõşiş- leri Bakanõ Hillary Clinton’a, bunun “içinde birkaç Nazi olan bir hükü- mete yardım etmeye benzediğini” söylediğini aktardõ. Clinton ise Tem- silciler Meclisi Tahsisat Komitesi’nde, Hamas gibi terör örgütü kabul edilen Hizbullah üyelerinin hükümete gir- mesinden sonra da Lübnan’a yardõmõn kesilmediğini hatõrlatarak, Filistin’de birlik hükümeti kurulmasõ halinde ABD’nin “elinin kolunun bağlan- maması” gerektiğini vurgulamõştõ. 840 milyon dolar ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Kongre’den talep ettiği ek ödenek ta- sarõsõnda, Filistin yönetimine ve İsra- il’in yõlbaşõndaki kanlõ saldõrõlarõyla yerle bir olan Gazze Şeridi’ne 840 milyon dolarlõk yardõm yapõlmasõ öngörülüyor- du. Ancak Amerikan ya- salarõna göre, yardõm edi- lecek herhangi bir Filis- tin idaresinin İsrail dev- letini tanõmasõ, şiddetten uzak durmasõ ve geç- mişteki İsrail-Filistin anlaşmalarõnõ ka- bul etmesi gerekiyor. Gazze Şeridi böl- gesi 2007 ortasõndan beri tamamen Hamas kontrolünde. Obama yöneti- miyse El Fetih ile Hamas arasõnda ulu- sal birlik hükümeti kurulmasõ duru- munda, dinci örgüt gerekli şartlarõ ye- rine getirmese bile, birlik hükümeti- nin vereceği garantiler karşõlõğõnda yardõm akõşõnõn sürmesini istiyor. Obama’nın Hamas açılımı Caracas’taFilistinelçiliği Dış Haberler Servisi - İsrail’in yõl başõnda Gaz- ze Şeridi’ndeki kanlõ ope- rasyonlarõnõn ardõndan bu ülkeyle ilişkilerini kesen Venezüella, Filistin ile diplomatik ilişki kurdu. Filistin Dõşişleri Bakanõ Riyad el Malki ve Vene- züellalõ mevkidaşõ Nicolas Maduro önceki gün dip- lomatik ilişkilerin resmen kurulduğuna ilişkin bir belgeyi imzaladõ ve Cara- cas’ta Filistin Büyükelçi- liği’nin açõlõşõ yapõldõ. Kuzey Kõbrõs’ta bir araziyi satõn alarak villa inşa eden İngiliz çiftin kendi ülkelerindeki mallarõna el konulmasõ için İngiltere’de dava açan Rum vatandaşõ, Avrupa Topluluklarõ Adalet Divanõ’ndaki ilk aşamadan zaferle çõktõ. Divan, İngiliz mahkemesine, Rum mahkemelerinin KKTC ile ilgili kararlarõnõn Avrupa mahkemelerinde uygulanmasõ yönünde görüş belirtirken, bunun, hem görüşmelere hem de Kuzey Kõbrõs’taki emlak sektörüne darbe vurabileceği belirtiliyor. Arabulucu bakana vize verilmedi Dış Haberler Servisi - 25 yõldõr ülkenin kuzey ve doğu bölgelerini kontrol eden Ta- mil gerillalarõnõ kuşatan Sri Lanka hükü- meti, İsveç Dõşişleri Bakanõ Carl Bildt’in arabuluculuğunu reddetti. İsveç ise Ko- lombo’daki büyükelçisini geri çağõrdõ. Hint Okyanusu’ndaki ada ülkesi Sri Lanka’da hükümet ile Tamil gerillalarõ ara- sõnda arabuluculuk yapmak üzere, İngiltere Dõşişleri Bakanõ David Miliband ve Fran- sa Dõşişleri Bakanõ Bernard Kouchner ile birlikte bu ülkeye gitmeye hazõrlanan İsveçli bakana vize verilmedi. Kararõn gerekçesi- ni bilmediğini ifade eden Bildt, Kolom- bo’daki büyükelçilerinin merkeze çağrõl- dõğõnõ kaydetti. Bildt, İngiliz ve Fransõz mevkidaşlarõnõn ise Sri Lanka’ya gidece- ğini belirterek, “Umarım uluslararası toplumun mesajını alır ve buna göre ha- reket ederler. Bu vahim bir insani du- rum” dedi. Sri Lanka ordusunun, sivil kayõplarõ en- gelleme amacõyla ağõr silahlar kullanma- yacağõ açõklamasõna rağmen gerilla böl- gesine top ateşi açtõğõ iddia edilirken, or- du suçlamalarõ reddetti.İsveçli bakan Bildt. Sri Lanka’da gerilla güçleriyle ordu birliklerinin arasõnda sõkõşan halkõn durumu için arabuluculuğa soyunan İsveçli bakan reddedildi Sri Lanka’da kuşatma altındaki Tamil gerilla bölgesinden kaçan binlerce sivile, ülke içindeki mülteci kamplarında yiyecek ve barınma imkânı sağlanırken, halen binlercesinin çatışma alanlarında olduğu belirtiliyor. Yardım kuruluşları kamplardaki durumun da kötü olduğunu ifade ediyor. (Fotoğraf: AP) ABD yönetimi Hamas’õn dahil olduğu Filistin birlik hükümetine yardõm sürsün istiyor. Bakanlar El Malki (sağda) ve Maduro, Filistin elçiliğini açtı. (AP) KIRIKKALE-HASANDEDE BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NIN İTFAİYE ERİ MEMURU ALIM İLANI 657 sayõlõ DMK’nun 48. maddesi (A) fõkrasõndaki şartlarõ ve Belediye İtfaiye Yönetmeliği’nin 15. maddesindeki İtfaiye Eri memurluğuna atanma şartlarõna göre boş bulunan İtfaiye Eri kad- rolarõna sözlü sõnav ile memur alõmõ yapõlacaktõr. BAŞVURU ŞARTLARI: 1) 657 sayõlõ DMK’nin 48. maddesi a fõkrasõ 2) Belediye İtfaiye Yönetmeliği’nin 15. maddesi (Erkekler en az 1.67, kadõnlar en az 1.60 bo- yunda olmak, en az lise mezunu olmak) 3) KPSS’ye (Kamu Personeli Seçme Sõnavõ) girmiş, 55 ve üzeri puan almõş olmak. Belediyemize başvuran adaylar KPSS başarõ puanlarõna göre sõralanacak ve en yüksek puan- lõ adaydan başlanarak alõnacak boş kadro sayõsõnõn 3 katõ oranõnda aday sõnava çağõrõlacak olup, sõnava çağõrõlan adaylarõn listesi Belediyemiz ilan panosunda yayõnlanacaktõr. ALIM YAPILACAK BOŞ KADROLAR: SINIFI GİH, UNVANI İtfaiye Eri, DERECESİ 10, ADEDİ 4, CİNSİYET K-E, EĞİTİM DURUMU Lise veya lise dengi okul mezunu BAŞVURU SÜRESİ VE YERİ: Başvuru süresi 04.05.2009 tarihinde başlayacak ve 05.05.2009 günü mesai bitiminde sona erecektir. Başvurular, Kõrõkkale-Hasandede Belediyesi Yazõişleri Müdürlüğü’ne yapõlacaktõr. Posta ile yapõlan müracaatlar kabul edilmeyecektir. BAŞVURU SIRASINDA İSTENİLECEK BELGELER: 1) Adaylar tarafõndan doldurulacak olan Başvuru formu (Boş Başvuru formu örneği kurum- dan temin edilecektir.) 2) KPSS sonuç belgesi örneği (Aslõ ibraz edilecektir.) 3) Sağlõk kurulu raporu (Tam teşekküllü hastaneden) (Sağlõk açõsõndan kapalõ, dar alan ve yükseklik gibi fobisi olmadõğõ, İtfaiye Eri oluru raporuna işlenecek) 4) Bir sağlõk kurumundan boy ve kilo tespiti yaptõrdõğõna dair onaylõ belge 5) Nüfus cüzdan fotokopisi (TC Vatandaşlõk No’su olan) 6) Öğrenim durumlarõnõ gösterir belge fotokopisi 7) İkametgâh ilmühaberi 8) Son altõ ay içinde çekilmiş 2 adet vesikalõk fotoğraf (1 adedi Başvuru formuna yapõştõrõla- caktõr.) 9) Sabõka kaydõ olmadõğõna dair belge SINAV YERİ ZAMANI: Sõnav Hasandede Belediye Başkanlõğõ Meclis toplantõ salonunda 15.05.2009 Cuma günü sa- at 14.00’te sözlü sõnav olarak yapõlacaktõr. SÖZLÜ SINAV KONULARI: Genel Kültür, TC Anayasasõ, İtfaiye Yönetmeliği, İtfaiye Eri’nin görevleri hakkõnda kanun- lar, yöneltmelikler, tebliğler, genelgeler, Zabõtaya verilen yetkiler ile spor gibi konular. SINAV ŞEKLİ, DEĞERLENDİRME YÖNTEMİ VE İLANI: 1) Sözlü sõnavlar duyurulmuş olan yer ve saatte başlar ve geç gelenler alõnmazlar. 2) Sözlü sõnavda değerlendirme, 100 tam puan üzerinden yapõlõr, sözlü sõnavda en az 70 pu- an almak şarttõr. 3) Sõnav sonuçlarõ, başarõ sõrasõna göre belediye ilan tahtasõnda ilan edilir ve kazananlara ya- zõlõ olarak bildirilir. 4) Başvuru sõrasõnda istenilen belgeler eksik teslim edilirse, sõnava çağrõlmaz. 5) Atama yapõlanlardan göreve başlamayanlarõn yerine yedek adaylar arasõndan başarõ sõrasõ- na göre atama yapõlõr. Basõn: 22859 ? Balbay’ın, Prof. Dr. Manisalı’nın ve ? Tüm Aydınlarımızın Yanı Başındayız! Nöbet: Pazartesi - Perşembe saat 11.00 - 13.00’te Cumhuriyet Gazetesi’nin Bahçesinde “TÜRK-YUNAN MÜZİK DOSTLUĞU İKİLİSİ” ŞAN KONSERİ 29 Nisan Çarşamba 2009 Saat: 20.30 Ünlü PARNASSOSS Salonu/Atina Bariton Prof. Mesut İKTU (M.S.Ü Opera Ana Sanat Dalı Başkanı) Piyanist Prof. Zoe SAMSARA- LOU (Piyano Ana Sanat Dalı Başkanı) Program: Evrensel Besteciler ile Türk-Yunan bestecileri.. İletişim: 0212 261 61 10 www.birakinoksevdasi.net SAHİBİNDEN Yakacık’ta 3 + 1 satılık daire Tel: 0212 222 51 27 – 0532 234 32 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle