16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 11 NİSAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Üçüncü iddianame yazõlõyorHATİCE TUNCER HİLAL KÖSE Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda daha önce gözaltõna alõnarak serbest bõrakõlan emek- li Tümgeneral Erdal Şenel’in ek ifadesi alõndõ. Soruşturmayõ yü- rüten cumhuriyet savcõlarõnõn üçüncü iddianameyi yazmaya başladõklarõ ve bu iddianamenin de “Ergenekon” olarak bilinen örgütün hücre yapõlanmalarõnõ kapsadõğõ öğrenildi. Ergenekon davasõnõn 73. duruşmasõnda sa- vunmasõnõ sürdüren Büyük Hu- kukçular Birliği Başkanõ tutuk- lu sanõk avukat Kemal Kerinç- siz, sivil toplum kuruluşlarõnõn faaliyetlerinin örgüt suçu olarak gösterildiğini söyledi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi tarafõndan Silivri Ceza- evi’nde görülen Ergenekon da- vasõnõn 73. duruşmasõnda tu- tuklu sanõk avukat Kemal Ke- rinçsiz 3 Nisan’daki oturumda başladõğõ savunmasõnõ sürdürdü. Kerinçsiz, iddianamedeki “ör- gütün amaçları doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarının kurulmasına önayak olduğu, bu doğrultuda Büyük Hukuk- çular Birliği, Büyük Güç Bir- liği ve Ayasofya Derneği’nin kurucusu ve yöneticisi olduğu” iddialarõnõ yanõtladõ. ‘Hükümetin gözüyle’ Kerinçsiz, “Hükümete tepki göstermek ile kaos çıkarmak savcıya göre eşdeğerdedir. Eleştirdiğiniz takdirde top- lumda kargaşaya yol açar, hu- zursuzluğa sebebiyet vererek gelişmeyi engellersiniz. Savcı- nın bu cümleleri iddianamenin birçok yerinde kullanması, so- ruşturmayı yürütürken siyasi iktidarın etkisinde kalarak hü- kümetin gözü ile olaylara bak- tığı anlaşılmaktadır” dedi. Üye- si, yöneticisi, kurucusu olduğu derneklerin toplantõlarõndan sav- cõnõn rahatsõzlõk duyduğunu ifa- de eden Kerinçsiz iddianamede, kendisine ait yerlerde yapõlan aramalarda bulunan, “4. Meka- nize Piyade Tugay Komutan- lığı Taburu” diye başlayan faks metninde bir müvekkilinin as- kerlik görevini yaptõğõ sõrada garnizondaki yõlbaşõ kutlama- sõnda Kürtçe şarkõlar söylendiğini aktardõğõnõ ve bunun da delil sa- yõldõğõnõ ifade ederek, “Bu ül- kede Kürtçe, Lazca, Çerkesçe konuşulması sizi rahatsız et- meyebilir ama beni rahatsız eder. Çünkü ben anayasaya bağlıyım” diye konuştu. Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda 7 Ocak 2009’da göz- altõna alõnarak serbest bõrakõlan emekli Tümgeneral Erdal Şe- nel’in ek ifadesi alõndõ. Şenel’in, avukatõyla birlikte Beşiktaş’ta- ki İstanbul Adliyesi’ne gelerek, soruşturmayõ yürüten yetkili cumhuriyet savcõlarõna kendi isteğiyle ek ifade verdiği öğre- nildi. Bu arada, soruşturmayõ yü- rüten cumhuriyet savcõlarõnõn üçüncü iddianameyi yazmaya başladõklarõ ve bu iddianamenin de “Ergenekon” olarak bili- nen örgütün hücre yapõlanma- larõnõ kapsadõğõ belirtildi. Dündar için suç duyurusu Yine soruşturmayõ yürüten cumhuriyet savcõlarõ tarafõndan, gazeteci Uğur Dündar hakkõn- da canlõ yayõnda savcõlar hak- kõnda “vasıfsız” nitelemesini kullanmasõ nedeniyle suç duyu- rusunda bulunulduğu öğrenildi. TUTUKLU SANIK OĞUZTAN: ‘İkimize de ağõr işkence yapõldõ’ İstanbul Haber Servisi - Ergenekon da- vasõnda tutuklu yargõlanan Ümit Oğuztan da önceki gün yaptõğõ açõklamanõn aksine Tuncay Güney’e fiziki işkence yapõldõğõnõ iddia etti. Tuncay Güney ile birlikte gözaltõna alõ- nan tutuklu sanõk Ümit Oğuztan dün Erge- nekon davasõnõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçe- de gözaltõna alõndõklarõnda ağõr işkenceler gördüklerini savundu. Oğuztan dün mahke- meye sunduğu dilekçede ise kendisine yapõ- lan ağõr işkencelerin yanõ sõra Tuncay Gü- ney’in de fiziki işkence gördüğünü öne sür- dü. Oğuztan dilekçesinde 9 Nisan Perşembe günü Kanal D’de yayõmlanan 32. Gün programõna çõkan Tuncay Güney’in beyan- larõnda yer alan işkence iddialarõnõn “gerçe- ğin sesi” olduğunu ifade etti. Mahkemeye verdiği savunmada kendisine yapõlan işken- ceyi “utanç içinde” özet olarak anlattõğõnõ belirten Oğuztan “2001 yılında Organize Şube Müdürlüğü’nde yapılan sorgula- mada insanlık suçu olan işkence en ağır fiziki metotlarla uygulanmıştır” dedi. Mahkeme tarafõndan serbest bõrakõldõktan sonra Dr. Mansur Beyazyürek’ten psiko- lojik tedavi gördüğünü belirten Oğuztan mahkeme heyetine şöyle seslendi: “53 yaşındaki bir insanın yaşadığı in- sanlık dışı ağır işkenceyi en küçük deta- yına kadar huzurlarınızda anlatmasının bile ne kadar tahripkâr ve utanç verici bir durum olduğunu anlayacağınıza yü- rekten inanıyorum. Şahsıma yapılan iş- kence Tuncay Güney’e izlettirilerek ona psikolojik olarak da işkence yapılmış, bununla yetinilmeyerek Tuncay Güney’e fiziki işkence uygulanmıştır.” Oğuztan dilekçesinde bakõma muhtaç iki halasõ olduğunu belirterek tahliyesini talep etti. GÖREVSİZLİK KARARI Ergenekon içinemsal niteliğitaşõyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn eski Ge- nelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral İs- mail Hakkı Karadayı ile ilgili verdiği ce- bir ve şiddet olmadan “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçunun oluşma- yacağõ kararõ, Ergenekon davasõ açõsõndan da emsal niteliği taşõyor. Başsavcõlõğõn ka- rarõnda, askeri kişilerin soruşturulmasõnda askeri savcõlõğõn yetkili olduğu belirlemesi de dikkat çekti. Ankara Cumhuriyet Başsavcõvekilli- ği’nin görevsizlik kararõnda, Karadayõ’ya ait olduğu belirtilen ses kaydõnõn hangi yol- la elde edildiği ve hukuki geçerliliği olup olmadõğõ da tartõşõlmadõ. Terör ve organize suçlara ilişkin soruşturmalara bakmakla gö- revli Ankara Cumhuriyet Başsavcõvekilli- ği’nin Karadayõ’ya ilişkin görevsizlik kara- rõnda, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasa- sı’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldır- maya teşebbüs, cebir ve şiddet kullana- rak TBMM’yi ortadan kaldırmaya, gö- revlerini kısmen veya tamamen yapma- sını engellemeye teşebbüs, hükümeti or- tadan kaldırmaya teşebbüs” suçunun oluşmasõ için cebir ve şiddet kullanõlmasõ gerektiğine işaret edildi. Kararda, “Bu tür suçlarda cebir ve tehdit suçun unsurunu oluşturmaktadır. Bu nedenle şüphelinin konuşmalarında cebir ve tehdit unsurla- rı bulunmamaktadır” denildi. Görevsizlik kararõnda dikkat çeken bir başka nokta ise askeri kişilerin TBMM’yi ortadan kaldõrmaya teşebbüs suçunu işlemeleri durumunda hangi sav- cõlõkça soruşturulacaklarõna açõklõk geti- rilmesi oldu. Görevsizlik kararõnda aske- ri kişilerin görevde olduklarõ dönemde işledikleri teşebbüs suçunun askeri savcõ- lõkça soruşturulacağõna işaret edildi. Bu- na karşõn emekli orgeneraller Şener Eruygur ile Hurşit Tolon görevde ol- duklarõ dönemde “darbe planları” yap- tõklarõ saptamasõna karşõn, sivil savcõlõk- ça soruşturularak, tutuklanmõşlardõ. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõwnõn 1. iddianamesinin temel da- yanaklarõndan biri olan Tun- cay Güney’in ifadelerinin iş- kence altõnda alõndõğõnõn MİT’ten gelen ses kayõtlarõ ile ortaya çõkmasõnõn ardõndan Güney’in bu yöndeki iddialarõ doğrulanmõş oldu. Katõldõğõ bir televizyon programõnda sorgu sõrasõnda yaşadõklarõnõ anlatan Güney, cinsel tacize uğradõğõnõ, sistematik işken- ceden geçtiğini söyledi. Önceki gece 32. Gün prog- ramõna katõlan Tun- cay Güney, sorgu kasetindeki ifadele- rini gördüğü işken- ce nedeniyle verdi- ğini söyledi. Güney yaşadõklarõnõ şöyle anlattõ: “Cinsel organla- rımı sıktılar. Ar- kadan da Ahmet Bey jopla taciz edi- yordu. Ve küfre- derek. Ve ‘Biraz sonra zevk almaya başlarsõn’ diyerek de... Geçen izlemiş olduğu- nuz, televizyonlara dağıtılan video kasetleri o zaman yok- tu, o video kasetlerindeki ko- nuşmayı kabul ediyorum. Neden? Bana sünger yatak getirdiler, akşam 8 ya da 9’du. Beni sünger yatağa ya- tırdılar, gözlerimi kapattı- lar, iki tane adam, onlar o şu- beden değildi, başka yerden, poşetten cihaz çıkardılar ve benim cinsel organıma taktı- lar. Ben bunu hissettim ve o zaman ağlamaya başladım. Ve dedim ki ‘Roma’yõ da ben yaktõm, ne istiyorsanõz konu- şacağõm ve ne istiyorsanõz im- zalayacağm.’ İşte ondan son- ra odaya geçtik ve video ka- setleri ondan sonraki gün başladı. Video kasetinden ön- ce bana dediler ki ‘Üstünü dü- zelteceksin’, zaten gömleği falan verdiler. Dikkat edin benim gömleğim kirli değildir video kasette, pantolonumun ütüsü gayet güzel duruyor, o kadar işkenceden sonra...” Doktora söyledim İstanbul Emniyet Müdür- lüğü Organize Suçlar Şube Mü- dürü’nün kendi- sini “Atarız seni burada, intihar etti deriz, kim peşinden koşa- cak koçum se- nin” dediğini sa- vunan Güney hastanede yaşa- dõklarõyla ilgili de şunlarõ söyledi: “Bizi Haseki Hastanesi’ne ge- tirdiler. Her gün hastaneye getiriyorlar. Er- kek doktorlar vardı. Dok- torlara bir şey diyemedim. Bir gün bir bayan doktor çıktı. Bize işkence yapıyor- lar, zorla konuşturmaya ça- lışıyorlar. Bana tacizde bu- lundular dedim. Onun ev- rakları da vardır. Doktor Hatice Hanım’dı. Bu ha- nımefendi kalktı polisin bi- rini çağırdı. Polis beni tek- rar minibüse getirdi, yeni- den işkence yaptılar, sen doktora bunu nasıl söyler- sin diyerek.” ‘Sistematik işkence gördüm’ Güney önceki gün katõldõğõ bir televizyon programõnda sorgu sõrasõnda yaşadõklarõnõ anlattõ Yönetmelik dinlemeye dayanak oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun açõkladõğõ, bir şehirde 25 hâkim ve savcõnõn müfettişlerce dinlenmesi için alõnan kararlarõn dayanağõnõ Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Yönetmeliği oluşturuyor. Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun, “Bir büyük şehirde 25 hâkim ve savcının, müfettişler tarafından dinlenmesi için karar alınmıştır” açõklamasõ gözleri yeniden telefon dinleme kararlarõna çevirdi. Kanadoğlu’nun işaret ettiği dinlemelerin dayanağõnõ oluşturan Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Yönetmeliği tartõşmalara yol açmõştõ. Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nin 98/ç maddesi şöyleydi: “İstinabe, tanık dinlenmesi, arama, el koyma, keşif, haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi gibi delil toplama işlemleri sırasında Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) hükümleri ile birlikte 2802 sayılı Kanunun 101. maddesindeki yetkiler kullanılır, hâkim ve cumhuriyet savcıları lehine 2802 sayılı Kanunun 85 ve 88. maddelerinde yer alan kısıtlayıcı hükümler dikkate alınır...” hükmünü içeriyordu. Hâkimler ve Savcõlar Yasasõ’nda inceleme için öngörülmeyen, “arama, el koyma, keşif, haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi” konularõ da yönetmeliğe eklenmişti. YARSAV da bu düzenlemelerin iptali istemiyle Danõştay’a başvurmuştu. Adalet Bakanlõğõ ise adalet müfettişlerinin hâkim kararõ olmadan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alõnmasõ konusunda yetkilerinin olmadõğõnõ açõklamõştõ. Kanadoğlu ile bakanlõğõn açõklamasõ bir arada değerlendirildiğinde, hâkim ve savcõlarõn dinlenebilmesi için mahkemeden karar çõkartõldõğõ anlaşõlõyor. Kaç hâkim ve savcı dinlendi? CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafõndan yanõtlanmasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na verdiği soru önergesinde Kanadoğlu’nun yaptõğõ açõklamalara dikkat çekti. Kanadoğlu’nun “Eğer 25 hâkim ve savcı dinleniyorsa, teknik takibe uğruyorsa, o ülkede yargı bağımsızlığından bahsetmek hayaldir” sözlerini anõmsatan Baratalõ, Erdoğan’a “son 5 yıl itibarıyla dinlenilen kaç hâkim ve savcı olduğunu” sordu. Baratalõ, Erdoğan’dan dinleme kararõnõn kimler tarafõndan alõndõğõ ve dinleme gerekçesi konusunda bilgi istedi. Tartõşmalara yol açan Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Yönetmeliği, hâkim ve savcõlarõn dinlenmesinin yolunu açarken CHP’li Baratalõ Başbakan’õn yanõtlamasõ istemiyle konuya ilişkin soru önergesi verdi Göktaş’ın tutukluluğuna itiraz İstanbul Haber Servisi - “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan ve bir süre önce ek ifadesi alõnan sanõklardan emekli Albay Levent Göktaş’õn tutukluluğuna itiraz edildi. İstanbul Nöbetçi 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde Göktaş’õn, “avukat olmasõ, kaçma şüphesinin bulunmamasõ, delillerin toplanmõş bulunmasõ ve delilleri karartma şüphesinin bulunmamasõ” gerekçesiyle tahliyesi istendi. İHD’den polise darp suçlaması ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Adana Şube Başkanõ Ethem Açõkalõn, polislerin Ahmet Özdemir (18) ve Mehmet Nuri Özkan’õ (64) darp ederek yaraladõğõnõ iddia etti. Açõkalõn, yaptõğõ açõklamada “Özdemir’in derneğimize yaptõğõ başvuruya göre, polisler ‘Kaçan çocuklar nerde?’ diye sormuşlar ve ‘bilmiyorum’ yanõtõnõ alõnca Ahmet Özdemir’i dövmüşlerdir. Özkan ise yaptõğõ başvuruda, bir gösterinin yapõldõğõ yerde kendisinin kõraathane çalõştõrdõğõnõ, kõraathanesinin camlarõnõn polisler tarafõndan coplarla kõrõldõğõnõ bildirmiştir. Özkan, kendisinin de bu duruma müdahale ettiğini, ancak polislerin kendisine de coplarla vurduğunu ve yere düştüğünü anlatmõştõr. Özkan’õn da bacağõnda çatlak oluşmuştur” diye konuştu. ‘Türkiye NATO’dan çıksın’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu üyeleri, Türkiye’nin NATO’ya girmesiyle bağõmsõzlõğõnõ yitirdiğini belirterek, ülkenin bir an önce bu örgütten çõkmasõ gerektiğini söyledi. Konak Alanõ girişinde yapõlan eylemde Platform üyeleri adõna konuşan Platform Dönem Sözcüsü Erdoğan Özer, “6 Nisan’da Türkiye’ye gelen ABD Başkanõ Obama, yine Türkiye’den Afganistan’a asker göndermesini istemektedir. NATO bir savunma örgütü değil, ABD’nin emrinde bir saldõrõ örgütüdür” dedi. Çevrecilerin zaferi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çeşme’ye bağlõ Germiyan köyünde işletilmek istenen taşocağõ için verilen işyeri açma ve çalõşma ruhsatõ izinleriyle, ÇED olumlu belgesinin ve işletmeye verilen çalõşma ruhsatõnõn yürütmesi durduruldu. İzmir 2. İdare Mahkemesi, söz konusu tesisin çalõşmasõ halinde geri dönüşü olanaksõz zararlarõn ortaya çõkabileceğini vurguladõ. Mahkeme kararõnda söz konusu tesisin zeytin sahalarõna yakõnlõğõna dikkat çekerek “Tesisin çevrede insan sağlõğõ ve tarõm alanlarõ üzerinde olumsuz etkilere sahip olduğu görüşüne vardõk” denildi. Tesisler jandarma tarafõndan mühürlendi. Soruşturmayõ yürüten savcõlarõn ‘Ergenekon’un hücre yapõlanmalarõna’ yer verecekleri öğrenildi Tuncay Güney. Türk Polis Teşkilatı’nın 164. kuruluş yıldönümü nedeniyle Çırağan Sarayı’nda düzenlenen “Polis Balosu”na Ergenekon davası savcıları Zekeriya Öz (sağda) ile Fikret Seçen de katıldı. SavcõÖz’denilginçaçõklamalar İstanbul Haber Servisi - Ergenekon dava- sõnõn savcõsõ Zekeriya Öz, gazetecilerin Erge- nekon davasõna ilişkin sorularõn, yanõtladõ. “Ergenekon davasını medyanın bir kısmı farklı, bir kısmı daha farklı değerlendiriyor. Size yansıması oluyor mu” sorusuna Öz, “Medyaya bakmıyorum” yanõtõnõ verdi. Türk Polis Teşkilatõ’nõn 164. kuruluş yõldö- nümü etkinlikleri kapsamõnda önceki gece Çõ- rağan Sarayõ’nda “Polis Balosu” düzenlendi. Ba- loda en büyük ilgiyi Ergenekon soruşturmasõ- nõ yürüten savcõ Zekeriya Öz gördü. Baloda ko- nuklar, İstanbul Valisi Muammer Güler ve eşi Neval Güler ile İstanbul Emniyet Müdürü Ce- lalettin Cerrah ve eşi Hülya Cerrah tarafõn- dan karşõlandõ. Baloya 1. Ordu Komutanõ Or- general Ergun Saygun ile askeri yetkililer, ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Sharon An- derholm Wiener, Cumhuriyet Savcõsõ Öz ve çok sayõda davetli katõldõ. Gazetecilerin baloda, Ergenekon soruştur- masõnõ “yılın davası” olarak nitelendirmeleri- ne Öz, “Yarın öbür gün bizi kapının önüne koyarlar” yanõtõnõ verdi. Gazetecilerin, “Sayın savcım ilk kez bu kadar yakın oluyoruz size. Bu kadar sıcak olduğunuzu bilmiyorduk” cümlelerine karşõlõk ise Öz, “Delikanlılık uyar bize, ama sertlik uymaz” cevabõnõ verdi. “Er- genekon davasını medyanın bir kısmı fark- lı, bir kısmı daha farklı değerlendiriyor. Si- ze yansıması oluyor mu” sorusuna karşõlõk ise Öz, medyaya bakmadõğõnõ söyledi. Ergenekon davasõnõn 73. duruşmasõnda savunmasõnõ sürdüren avukat Kemal Kerinçsiz, “Hükümete tepki göstermek ile kaos çõkarmak savcõya göre eşdeğerde” dedi. Soruşturma kapsamõnda gözaltõna alõnarak serbest bõrakõlan Tümgeneral Erdal Şenel’in ek ifadesi alõndõ. Fotoğraf:Hürriyetgazetesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle