25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 NİSAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kör Gözüm Büyük kentlerde berberlerin yerini şoförler aldı. Biraz dikkatle dinlerseniz, toplumun nabzının nasıl attığını du- yuyorsunuz. İki ay öncesine kadar 6 işçi çalıştıran bir işve- renmiş. Çok uzun yıllar iyi para kazandığı bir tekstil atöl- yesi varmış. İflas etmiş. Her şeyini kaybettiği gibi üstü- ne borçlar kalmış. Haline acıyıp arabasını birkaç saat işlet- mek üzere veren dostuna, hiç değilse eve biraz harç- lık götürmesini sağladığı için şükredip duruyor. Yıllarca birlikte çalıştığı, işten atmak zorunda kaldığı işçilerini unu- tamıyor; “Her gece çoluk çocuk aç rüyama giriyorlar” di- yor. Sabah kapının önünde oğlumun çocukluk arkadaşı komşumla karşılaştım. Ay sonuna kadar ücretsiz izne çı- karmışlar. Ay sonunda işsiz kalacağına inanıyor. Elinde kapı gibi diploması var amma... Daha önce de uzunca bir süre işsiz kaldığını, nasıl zor iş bulabildiğini anımsa- tıyor. Yeniden iş bulma umudu sıfır, morali diplerde. Ezik- lik duygusuna iyi gelir umuduyla, oğlumun da işlerin kö- tü gitmesi yüzünden uzun zamandır yurtdışında çalıştığını, karısı ile çocuğundan uzak kalmanın sıkıntısını yaşadığını, üstelik de herkes gibi birkaç ay rotarlı eksik ücret aldı- ğını anlattım. “Keşke benim de işim olsa, eksik ücret al- sam, uzakta yaşasam” diye söze atladı. Sustum. Mecidiyeköy’de minibüsten indim, gazeteye yürü- yorum tanıdık biri seslendi. Yurtdışında mühendis ola- rak işine devam ediyormuş. Aylarca gecikmeli, çok ek- sik ücret alıyorlarmış. Onun da devam edebileceğinden güvenli değil. Emeklilik hakkı davası için gelmiş. İnşaat sektöründe hep yaşanan bir durum. Bir ara yanlış sigorta numarası bildirimi yapılmış. Avukatlar, işveren tanıkla- rı, yıllar süren davalar... Bir türlü emeklilik hakkını ala- mıyormuş. Türkiye’nin sanayi üretimi şubat ayı istatistikleri %23.7’lik gerilemeyle, rekor düşüşle dibe vurdu. Kriz- den en çok etkilenen ülke olduğumuz ortaya çıktı. Mes- lek örgütleri acil durum ilanı istiyorlar. Bakan Mehmet Şimşek ise hane halkı, bankaların durumlarının iyi olduğu savı ile “o kadar kötü bir durum yok” deyince şimşek- leri üzerine çekti. Uzmanlar yılın ilkçeyrek küçülmesinin %10’un altında kalmayacağını söylüyorlar. İşsizlik, iş- yeri kapanmaları artışının devam edeceği ortadayken, bankalar ve piyasalarda düzelme gözlemleniyor. Umut yine IMF anlaşmasına bağlanmış, 45 milyar do- lar taze borçtan kapı açılıyor, dış finansman ihtiyacını kar- şılayacağı söyleniyor. Meslek örgütlerinden, uzmanlar- dan itiraz sesleri geliyor; finansman ihtiyacı için borç kay- nağının bulunmasının derde çare olmasında geç kalın- dığının altı çiziliyor. İşletmeler kapandıktan, işçi çıkar- dıktan, üretim kapasitesini düşürdükten, pazar kay- bettikten sonra bulunacak borç kaynağının derde de- va olamayacağı savlanıyor. İhracatta en büyük pazar AB kurumuş, iç tüketim diblere vurmuş, fiyatlar düşmüş. Kim hangi koşullarda, bu kadar ağır kayıplar ve zarardan son- ra borçlanarak üretim artışını, yeniden yatırımı göze ala- bilir ki? Mecidiyeköy-Harbiye anayolu üzerindeki dükkânla- rın vitrinlerindeki etiketlere bu gözle bakıyorum. Deniz- li’de ucuz niyetine yüz elli lira civarında aldığımı anım- sadığım banyo havlu elbiseleri 20 liradan, şık çocuk yor- ganı 10 liradan, bluzlar, etekler 5-15 liradan müşteri bek- liyor. Kumaşı, boyası, işçiliği... Akıl alır gibi değil. Zaten fabrikalar, başta otomobil, tekstil sektörleri adına yapı- lan açıklamalarda, hani şu seçime günler kala alınmış en anlamlı kriz önlemi paketi sayesinde yapılan satışların stok eritmeye ancak yaradığı, yeniden üretim, yatırım an- lamına gelemeyeceği vurgulanıp duruluyor. Dünün iç burkan haberi arasında, bir önceki piyasa krizini bizimle birlikte, hatta bizden kötü koşullarda ya- şamış Brezilya’nın aldığı ekonomik önlemler sayesinde önce IMF borçlarından kurtulduğu, şimdi de IMF’ye borç verdiği de vardı. Bizde AKP, ılımlı iktidar mucizesinin(!) yaratılmasına mal olan ortak kriz sonrası, birkaç kez Bre- zilya’nın krizden çıkış çabalarına ilişkin bilgilendirmelerle yüz yüze gelmiştik. Uluslararası etkinlikler nedeniyle Tür- kiye’ye gelen Brezilya ekonomi bakanının, kendi özgün koşullarını nasıl değerlendirdikleri konferansını dinlemiştim. Brezilya, emperyal küresel ideolojinin bizim gibi ülkele- re dayatılan pazar olma acı reçetelerine boyun eğme- mişti. Kendi özgün koşullarını görmezlikten gelmemiş, kalabalık nüfus ve tarım kaynakları gerçeğini göz ardı et- meden krizden çıkış paketleri, planlamaları yapmıştı. Bre- zilya şimdi sadece IMF’ye borç veren değil, büyük dün- ya krizinden en az zarar gören ülkelerin başında. Bir önceki kriz sayesinde var olmuş AKP, kanlı pet- rolün ağırlıklı getirisi ile yükselen piyasaların nimetlerinden yararlandı, iktidarda büyüdü. Ülkenin özkaynaklarına, ya- tırımlara, krizden çıkış programlarına sırtını dönüp, ağustos böceği gibi piyasaların yaz rüzgârlarından ya- rarlanıp, iktidar nimetlerini yandaşları ile paylaştı. Şim- di bu krizde Türkiye’yi en az zarar görebilecekken en çok zarar gören ülkelerin başına sürükleyen Erdoğan hü- kümetleri hiç hesap vermeyecekler mi? soner@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Dünyanõn dört bir yanõndan gelen girişimciler, Türkiye’yi küresel bir güç yapmak için işbirliği çağrõsõ yaptõ DUYGU ATAHAN Fas’tan Japonya’ya, Rusya’dan Kenya’ya kadar dünyanõn dört bir köşesine yayõlan Türk girişimciler İstanbul’a çõkarma yaptõ. 80 ülke- den 2 bini aşkõn giri- şimcinin katõldõğõ Dün- ya Türk Girişimciler Kurultayõ’nda Türk di- yasporasõnõn kurulma- sõ çağrõsõ yapõldõ. Kimi girişimcinin meraktan, kimisinin iş bağlantõla- rõ kurmak için geldiği kurultayda dillendiri- len ortak arzu, Türkle- rin birlik içinde hareket etme gücünün arttõrõl- masõ oldu. Dõş Ekono- mik İlişkiler Kurulu ve Dõş Ticaret Müsteşarlõ- ğõ işbirliğiyle 10-11 Ni- san’da İstanbul’da dü- zenlenen Dünya Türk Girişimcileri Kurulta- yõna katõlan Devlet Ba- kanõ Kürşad Tüzmen kurultayõn güçlü bir Türk diyasporasõ ku- rulmasõnõn önünü aça- cağõnõ söyledi. Tüzmen, bugüne ka- dar diyasporalarõn si- yasal amaçlarla yola çõktõğõnõ vurgulayarak, “Biz diğer lobiler gibi siyasal sebeplerle de- ğil ekonomik neden- lerle yola çıktık” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Baş- kanõ Rifat Hisarcıklı- oğlu ise dünyadaki en etkin diyasporalardan biri olmayõ hedefledik- lerini belirterek “Yıl- lardır ‘‘diyaspora’ ke- limesi bizim için kor- kutucu anlamlar taşı- dı. Artık korkmamıza gerek yok” dedi. Kürşad Tüzmen’le aile fotoğrafında bir araya gelen girişimciler, dünyaya “Küre- sel bir güç olacağız” mesajı verdi. DEİK’in, Dünya Türk Girişimciler Kurultayı’na ka- tılan işadamları arasında yaptığı ankete gö- re Türk girişimciler, Türk lobisinin yete- ri kadar etkin olmadığını düşünse de ku- rultayda lobi faaliyetlerini destekleye- ceklerinin sinyalini verdiler. Barbados Adası’ndan Küba’ya, Japonya’dan Ken- ya’ya dünyanın çeşitli coğrafyalarından kurultaya katılan işadamları, Tüzmen ve Hisarcıklıoğlu’nun birlik içeren konuş- malarını sık sık alkışlarla desteklediler. Küba’dan Kenya’ya Türk girişimcilerden birlik mesajõ Coca-Cola Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, geçen 12 ay için- de 52 trilyon dolarlõk bir serve- tin silindiğini belirterek, “Bu, dünyanın bir yıllık GSMH’sine eşit. Bu kayıp orta sınıf insanlardan çıktı gitti. Ama kriz kapsamlı acı verici olsa da belirgin akıllı ce- saretli liderler için fırsat su- nabilir. Zaman panikleme za- manı değil” dedi. Dünya Türk Girişimciler Kurulta- yõ’nda konuşan Kent, küresel ekonomik krizde herkes için riskler bulunduğuna işa- ret ederek, “Türkiye birçok ülkeye na- zaran mevcut ekonomik zorluklar karşısında daha iyi pozisyonda olma- sına rağmen hiçbirimiz krizden muaf değiliz” dedi. Kent, bu dönemin krizden doğacak ye- ni fõrsatlara karşõ daha hõzlõ ve çözümlerle neler yapõlabileceğine karar verme zamanõ olduğunu söyledi. Kent, “Küresel markaları yönetmek asla bu denli zor olmamıştı. Türkiye de bir marka haline geldi. Hepimizin Türkiye markasını geliştirme için oy- nayacağı yol var. Yelkenlerimizde ol- ması gerekenden daha fazla rüzgâr ol- ması gerekiyor” diye konuştu. Kent, “Yurtdışında 1 milyondan fazla Türk girişimci var. Çalışan nüfusun beşte bi- ri. Bu birbiri ile bağlantısı olması ge- reken ekonomik, entelektüel gücün varlığı demek” dedi. ‘Dünyanõn en kaliteli inşaatõ bizde’ Ekonomi Servisi - Sadece yurtdõşõndakiler değil, içeride büyüyen Türk girişimcileri de küresel plan- da iddialõ. Bunlardan biri de dün gece düzenlediği davetle, Miami ve New York’taki rezidanslardan da- ha kaliteli bir donanõma sahip olduğu iddiasõ ile sa- tõşa sunduğu Selenium Twins projesinin açõlõşõnõ ya- pan Yaşar Aşçıoğlu. Projesinin “dünyanın en kaliteli inşaatı” oldu- ğunu söyleyen Aşçõoğlu, bunu sağlamak için dün- yanõn en lüks markalarõnõn malzemelerini kullanmõş. Ancak kriz yüzünden 2.5 milyon dolar fiyat biçtiği daireleri 1 milyon 900 bine verdiği halde satõşlar tõ- kanmõş. 5 bin 317 dolara kadar inmiş. Şu anda bi- nalarõn ancak yüzde 65’i satõlmõş durumda. Rezi- dansõn yeni sakinleri arasõnda Rahmi Koç, Mehmet Kutman, Şevket Sabancı gibi ünlüler de bulunuyor. Bu yüzden Aşçõoğlu, hükümetin yarõm bõraktõğõ ön- lemlerin tamamlanmasõnõ istiyor. “Gelişmiş ülke- lerde, hatta Bulgaristan’da bile KDV’de mah- suplaşma var. Bu uygulanmaz ise KDV indiri- minin anlamı yok. Örneğin benim birikmiş 16 mil- yon dolar KDV alacağım var. Bu benim param ve benim cebimde değil” diyor. Aşçõoğlu’nun gözü yükseklerde. Küresel krizden önce ABD’ye gidip emlakte dün- ya devleriyle yarõşmayõ kafasõna koy- muştu. Bunun için önce Atina’da rezidans yaparak işe başlayacaktõ. Kriz bu niyetleri erteledi. Bu ara- da özelleştirmeden aldõğõ likör fabrikasõna ilk kazmayõ da 1-1.5 ay sonra vuracak. Proje çok sert bir kaya tabakasõna ta- kõlmõş, kentin göbeğinde dinamit patlatma olanağõ olmadõğõ için de ağõr ilerliyor. Burada da sa- tõşlara eylülde başlayacak. DOLAR 1,56 LİRAYA GERİLEDİ CARİ İŞLEMLER 343 MİLYON DOLAR FAZLA VERDİ Türk girişimcilerin İstanbul çõkarmasõnda, Türkiye’nin ekonomik gücünün artmasõ için bir “Türk diyasporasõ”na ihtiyaç olduğu vurgulandõ. Kent: Panikleme zamanı değil Ekonomi Servisi - Bankalararasõ piyasada do- lar global piyasalardaki olumlu hava ve de- vam eden IMF ile kõsa sürede anlaşma sağ- lanacağõ beklentisiyle güne 1,5610 TL sevi- yesinden başladõ. Piyasanõn kapanõşõ itibarõyla Kapalõçarşõ’da 1,5690 liradan alõnan dolar 1,5720 liradan, 2,0620 liradan alõnan Avro ise 2,0650 liradan satõldõ. ANKARA (AA) - Türkiye’nin, 2008 yõlõ Şubat ayõnda 3 mil- yar 871 milyon dolar açõk veren cari işlemler hesabõ, 2009’un aynõ döneminde 343 milyon dolar fazla verdi. Bu ge- lişmede, geçen yõl şubatta 3 milyar 434 milyon açõk veren dõş ticaret dengesinin bu yõlõn aynõ döneminde 780 milyon dolar fazla vermesi en büyük etken oldu. 2008’in ilk iki aylõk dö- neminde 8 milyar 33 milyon dolar açõk veren cari işlemler he- sabõ, bu yõlõn aynõ döneminde 597 milyon dolar fazla verdi. Yaşar Aşçıoğlu. Karayip pazarõ ona emanet Fahri başkonsolos olan Tansal Mete Akçaylı, Ka- rayip adalarõna ihracat yapmak isteyen firmala- ra danõşmanlõk hizmeti veriyor. Türk işadamla- rõnõn hõzlõ, pratik kolay çözüm ürettiğini söyleyen Akçaylõ öyküsünü şöyle anlatõyor: “Sahibi ve or- tağı olduğum birkaç şirket var. Yönetim ku- rulu başkanı olduğum IMT, Dominik, St. Vin- cent ve Barbados’da ofisleri bulunan, off-sho- re danışmanlık, şirket kurulumu ve yönetim servisleri veren bir firma. Bir diğer şirketim Integral Systems ise Türkiye’den Karayip ada- larına ihracat yapmak isteyen firmalara da- nışmanlık hizmeti veriyor.” Önce halõ şimdi “kredi” temizliyor ABD’de kişisel kredi raporu, kurumsal kredi ra- poru, ev kredisi veren Yaşar Dağlar, ABD’nin 50 eyaletinde firma kurdu. Finans sektöründe kim- lik hõrsõzlõğõ, kişisel kredi raporu ve skoru, ku- rumsal kredi raporu, tutsat, ev kredisi ve loan mo- dification diye tanõmlanan ev kredilerinin tekrar yapõlanmasõ üzerine hizmet veren Dağlar, “ABD’ye üniversite eğitimi için geldim. Önce halı temizleme firması kurdum. ABD’deki Türk firmalarıyla ilgili bir projede müdür ola- rak görev yaptım. Daha sonra New Jersey’de ‘Temiz Kredi’ firmasını kurdum” diyerek gi- rişimcilik yolunu özetliyor. Uzay anteniyle Monaco’ya şövalye oldu Monaco’da uzay antenleri ve uydular üzerine ça- lõşan İlhami Aygün, çalõşmalarõ sayesinde ülke- nin en büyük şövalye nişanõyla ödüllendirildi. Mo- naco prensinin isteğiyle SSI-Monaco şirketini ku- ran Aygün, öyküsünü şöyle anlatõyor; “1991’de Fransız devlet kuruluşu Aerospatiale şirketi- nin Telekom uyduları bölümünde direktör ola- rak çalışmaya başladım. Avrupa ve Ortado- ğu’da birçok ülkenin uydu sistemlerini dizayn edip, yörüngeye fırlatışımız sırasında Fransızlar adına ‘Chef de Mission’ görevlerinde bulun- dum. 2007’de Monaco’nun en üstün şövalye ni- şanı ile ödüllendirildim.” Tutucu Japonlara baklavayõ sevdirdi Japonya aşkõyla tatil amacõyla gittiği ülkede ka- larak şirketini kuran Soner Öner, gõda sektörü- nün “en çok” tercih edilen isimlerinden oldu. Tür- kiye’den salça, zeytin, zeytinyağõ, baklava, reçel gibi ürünler ithal ederek Japonya pazarõna sunan Öner, Japonya’daki başarõsõnõ, “Türk ürünleri- ne büyük ilgi var. Şirketimin adı Baharu ve şir- keti sıfırdan ben kurdum. Japonlarla iş yapmak ve onlara alışık olmadıkları gıdalar satmak dünyanın en zor işlerinden biridir, ama biz 11 yıldır bunu başarıyoruz” sözleriyle açõklõyor. SINIR TANIMAYAN GİRİŞİMCİLER Hedef diyaspora Muhtar Kent
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle