16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN 1 Mayıs Mersin dönüşü Adana Havaalanı’ndayım. Polis memuru bir arkadaş ile laflıyoruz. - Ne güzel sonunda 1 Mayıs da bayram oldu. Bir iktidar sonunda bunu da başardı, ama bizim özlük haklarımızla ilgilenen kimse yok. Aldığımız paranın çoğu yan ödeme, o da emekli olduğumuz zaman maaşımıza taban oluşturmuyor, diyor. Onu dinlerken dalıyorum. 1 Mayıs’ta ölenleri anımsıyorum ve de 1 Mayıs gerginliklerini. Türkiye Cumhuriyeti devleti her dönem 1 Ma- yıs’tan yani işçi sınıfından korktu. Cumhuriyet tarihi boyunca, hapse düşen ay- dınların çoğu eski TCK’nin sillesiyle o duruma düş- müşlerdi. Aslında ilerici olan Cumhuriyetin kurucu felse- fesinin içinde sınıf karşıtlığı ve hatta sınıf düşmanlığı da mevcuttur ne yazık ki!... Körpecik dimağlara, “sınıfsız, imtiyazsız, kay- naşmış bir kitle” olduğumuzu bellettik yıllar boyu. Sanki öyle bir toplum olabilirmiş, sanki sermaye birikiminin olmaması, ilanihaye bir toplumu sınıf- sız imtiyazsız kaynaşmış bir kitle olarak tutabilir- miş gibi... Doğrusunu isterseniz, Cumhuriyet tarihi boyunca çokça sözü edilen, ama ne kastedildiği bir türlü bel- li olmayan, politik uygulamada ayak kokan yıvışık bir popülizm olarak tezahür eden halkçılık ilkesi de, aslında sınıfsal gerçekleri, sınıfların varlığını göz- den kaçırmak için çıkarılmış gibi gelir bana... Evet 1939’dan itibaren, Stalin’in Türkiye’nin var- lığına kasteden talepleri, ki savaşın bitiminde 1945’te bir kez daha yinelenmiştir, Türkiye’deki ko- münizm düşmanlığı ve korkusunu açıklamaya yar- dımcı olabilir. Hatta ABD’nin kucağına düşüşü- müzün nedenleri araştırılırken de, bu talepleri göz- den uzak tutmamak gerekir. Ama unutmayalım, devletimizin sınıf düşman- lığı bundan önce başlamıştır ve Sovyet emper- yalizminin tehdidi altında olan başka ülkelerde sı- nıf düşmanlığı Türkiye’deki düzeye ulaşmamıştır. Daha Cumhuriyetin ilk yıllarında bile Dernekler Kanunu dahi sınıf gerçeğinden korkuyu dile ge- tiren hükümler içermektedir. AKP iktidarının 1 Mayıs’ı bayram olarak kabul etmesi tabii ki, onun işçi dostu olduğunu göster- mez, tabii ki, işsizliğin tavan yaptığı bir dönemde yaşama geçirilen bu girişimin ardında, oy hesap- ları vardır. Ama bütün bunlar da bizim bu kararın olumlu olduğunu söyleyip, desteklememize engel olmamalıdır. Bu açıdan AKP’nin işçilere olumlu yaklaşımını kutluyoruz. Tabii ki, bu yaklaşımda artık işçi sınıfının öne- minin azalmasının da rolü var. Artık kimse, bir za- manlar hortlak vampir arası bir varlık olarak algı- lanan TKP’nin varlığından rahatsız olmuyor, te- dirginlik duymuyor. 1 Mayıs ne zaman, resmi bayramın ötesinde ger- çekten işçi bayramı olacak? Herhalde şu içinde bulunduğumuz yapıda ve za- manda değil. Ekonominin temelinin üretim olmadığı, herkesin talan ve avanta ile köşe dönmeye çalıştığı, işba- şındaki iktidarın halkın neyi var neyi yoksa peşkeş çekerek ayakta durma yolunu seçtiği bir ortam- da 1 Mayıs’ı kutlasanız ne olur, kutlamasanız ne olur? Ne zaman ki üretim ekonominin ve toplumun te- melini oluşturacak, ne zaman ki avanta hor gö- rülüp, emek saygı görecek, ne zaman ki yalnızca üretimin yaşam hakkı sağladığı gerçeği kavrana- cak işte o zaman toplumda yeni bir etik, yeni bir estetik egemen olacak. Türkiye bugün bu nokta- dan çok uzaklardadır. Kapitalizmde hiçbir zaman emeğin kutsallığının kabul edilmeyeceğini ileri sürerek, Türkiye’nin du- rumunu mazur göstermeye imkân yoktur. Evet kapitalizm emeğin sömürüsüne dayanır, ama talan ve avantaya değil, avanta yanı ölçüyü kaçırdığında kapitalizmin ağababası ABD’nin bi- le krizin derin labirentlerine düştüğünü görüyoruz. Bir gün mutlaka emeğin saygı göreceği bir di- yarda 1 Mayıs günlerini görmeyi ne kadar ister- dim... [email protected] MERVANGÜL’ÜNDOSYALARIVARDI SiirtBelediyesiarşiv deposunda yangın DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Siirt Belediyesi’ne ait arşiv deposu kundaklandõ. Depoda bulunan belgeler kullanõlmaz hale gelirken, olayõn sorumlusunun 8 yaşlarõndaki A.K. ve A.G. olduğu öne sürüldü. Siirt Belediyesi hizmet binasõnõn zemin katõnda bulunan arşiv deposunda yangõn çõktõ. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangõnda, depoda 1980 yõlõndan bu yana bulunan arşiv dosyalarõ kül oldu. Siirt Emniyet Müdürlüğü’nce yürütülen soruşturma kapsamõnda depoya girerek, buradaki dosyalarõ ateşe verdikleri iddia edilen 8 yaşlarõndaki A.K. ve A.G. gözaltõna alõndõ. Çocuklar Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, savcõlõk da olayla ilgili soruşturma başlattõ. 29 Mart yerel seçimlerinde göreve getirilen DTP’li Selim Sadak’tan önceki AKP’li Belediye Başkanõ Mervan Gül hakkõnda, DTP’li Meclis üyeleri, “yolsuzluk yaptığı” gerekçesiyle yaklaşõk 25 kez suç duyurusunda bulunmuştu. Son yapõlan suç duyurusu sonrasõnda ise Danõştay 1. Dairesi, Mervan Gül ve yedi belediye yöneticisi hakkõnda soruşturma izni vermişti. Yangõnõn çõktõğõ arşiv deposunda Mervan Gül ve yönetiminin yaptõğõ faaliyetlere ilişkin dosyalarõn bulunduğu ve yangõnla birlikte kül olduğu da belirtildi. SEYFETTİN METE ÇORUM - Çorum’da baba- larõ cami imamõ olan küçük yaş- taki 2 kõz çocuğuna cinsel is- tismarla suçlanan Ensar Vakfõ Şube Başkanõ Zekai İşler’in ağõr ceza mahkemesinde yar- gõlanmasõna karar verildi. Ge- çen ağustos ayõnda Ensar Vak- fõ öğrencilerinden E.Y. ve E.G’ye cinsel istismarda bu- lunduğu iddiasõyla gözaltõna alõnan ve çõkarõldõğõ mahkeme tarafõndan tutuklanarak Çorum L Tipi Kapalõ Cezaevi’ne gön- derilen Zekai İşler’in 3 yõldan 8 yõla kadar hapis istemiyle yargõlanmasõna önceki gün 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. İşler, mahkeme- ye verdiği 5 sayfalõk ifadesin- de tamamen düzmece bir dava ile karşõ karşõya olduğunu sa- vunarak şunlarõ söyledi: “Bu insanlar günahlarının bedelini bana ödettirmek is- tiyor. Bu dava, bir polisin işine duygularını katması ne- deniyle bugüne kadar böyle geldi. Emniyet içerisinden bazı kişiler, arkasında na- maz kıldıkları imama yar- dımcı oldular. Bu olay ta- mamen Avrupa İnsan Hak- ları Mahkemesi’ne taşınacak ve ülkenin utanç içerisinde kalmasına neden olacak se- viyededir.” Mahkeme Yargõcõ Ömer Günaydın da E.Y. ve E.G’nin cinsel istismara bağlõ olarak ruh sağlõğõnõn bozulduğuna iliş- kin raporlar olduğuna dikkat çe- kerek suçun kapsamõnõn kendi mahkemelerinin dõşõna çõktõ- ğõnõ belirtti. İstanbul Adli Tõp Kurumu’ndan gelecek olan ra- por beklenmeksizin görevsizlik kararõ veren mahkeme Zekai İş- ler’in dosyasõnõ ağõr ceza mah- kemesine gönderdi. İşler davası ağır cezaya Ensar Vakfı Şube Başkanı Zekai İşler 2 kız çocuğuna cinsel istismarla suçlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle