Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Monşer’ Olmayan! Ermenistan Politikası [email protected] İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] Özdemir: Savcı Öz Kerbela’yı da araştırsın Sendikalarõn istediği oldu 1 Mayõs’õn bayram ve tatil olmasõ ile ilgili yasa tasarõsõ Bakanlar Kurulu’nda imzaya açõlõrken tasarõ bu yõla yetiştirilecek. Gözler Taksim yasağõnõn kalkmasõnda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Ko- misyonu’nda, Cezaevleri Alt Komis- yonu’nun Ergenekon sanõklarõnõn kal- dõğõ Silivri Cezaevi’nde yaptõğõ incele- melerle ilgili raporu, tartõşmalõ bir otu- rumda kabul edildi. Toplantõda, Ergenekon tutuklularõ- nõn ifadelerini içeren kayõtlarõn rapora konulmamasõnõ eleştiren CHP’li üye Malik Ecder Özdemir, “Tutuklular, 24 saat kamera kaydına alınıyor. Bu kayıtların yarın kimlere servis edile- ceği oradaki insanları endişelendiri- yor. Cezaevleri Genel Müdürü, 24 sa- at kamera ile kaydedilmelerinin ya- sal olmadığını söyledi. Bu psikolojik işkence rapora girmeli” görüşünü di- le getirdi. Özdemir, Adalet Bakanõ’nõn rapor önüne geldiğinde gereğini yapa- cağõnõ söylediğini de anõmsatarak, “Sa- yın Adalet Bakanı’nın yaşamı, don gömlekli hali 1 ay süreyle, 24 saat ka- merayla kaydedilsin. Bakalım tepki- si ne olur?” dedi. Ergenekon davasõy- la ilgili iddianameye de dikkat çeken Öz- demir, Gazi olaylarõndan Sõvas olayla- rõna, Rauf Denktaş’a kadar hemen herkesin ve her olayõn Ergenekon’la bağ- lantõlandõrõlmaya çalõşõldõğõna dikkat çekerek, “Savcı Zekeriya Öz’e tavsi- yem, 1300 yıl önceki Kerbela olayını da Ergenekon iddianamesine koysun. Hz. Hüseyin’in katilini bulursa İslam âlemine büyük hizmet olur” dedi. AKP Bursa Milletvekili Mehmet Ocakden de, “O zaman benim dedem de CHP tarafından işkence görmüş- tü. Bu da iddianameye alınsın” dedi. 10 dakikalõk aradan sonra yeniden top- lanan komisyonda Ocakden, “Dedem CHP’nin iktidarı döneminde işkence gördü demek istemiştim” sözleriyle özür diledi. Komisyon başkanõ Zafer Üskül, Er- genekon davasõnda tutuklu bulunan Emekli Albay Atilla Uğur tarafõndan komisyona yazõlan mektubun Adalet Bakanlõğõ’na gönderdiğini bildirdi. Üs- kül, “Kayseri Işıkevleri Operasyo- nu”nda gözaltõna alõnan 3 astsubaya iş- kence ve kötü muamele yapõldõğõ id- dialarõnõn araştõrõlmasõ için alt komisyon görevlendirilmesinin Genelkurmay’a yazdõğõ yazõya yanõt gelmemesi nede- niyle ertelendiğini bildirdi. ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Eskişe- hir’de düzenlenen operasyonda, terör örgü- tü El Kaide’yle bağlantõsõ olduğu tespit edi- len 28 kişi gözaltõna alõndõ. Yapõlan incele- mede şüphelilerin, El Kaide’yle fikir birli- ği bulunan Selefi grubu üyesi olduklarõ be- lirlendi. Zanlõlardan bazõlarõnõn önceki yõl- larda Afganistan’a giderek burada çeşitli eğitimler aldõklarõ ileri sürüldü. 11 Eylül saldõrõsõnõ üstlenen El Kaide’yle fikir birliği bulunan Selefi gruplara yönelik Türkiye’de daha önce de operasyonlar düzenlendi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk Çelik, 1 Mayõs’õn bayram ve tatil olmasõ ile il- gili yasa tasarõsõnõ Bakan- lar Kurulu’nda imzaya aç- tõklarõnõ, tasarõnõn bu yõla yetiştirileceğini bildirdi. Türkiye İnşaat Sanayici- leri İşveren Sendikasõ’nõn (İNTES) yürüttüğü eğitim programõ başlangõç top- lantõsõ öncesinde basõn mensuplarõnõn sorularõnõ yanõtlayan Çelik, bir soru üzerine, “Başbakanımı- zın da açıkladığı gibi, 1 Mayıs’ın tatil olması ko- nusunda gerekli kanun tasarısını Bakanlar Ku- rulu’nda imzaya açtık” dedi. Çelik, bir gazetecinin “Bu yıla yetiştirmeyi mi amaçlıyorsunuz” sorusu- na da “Tabii, çok kısa sü- re içinde bunu yasalaştı- racağız” yanõtõnõ verdi. Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu, önceki gün NTV’de “Taksim için ıs- rarcı olacağız ama takın- tılı değiliz. Esas amacımız tatil ilan edilmesiydi” der- ken bir gazetecinin “Türk- İş ve diğer konfederas- yonların 1 Mayıs’ı Tak- sim Meydanı’nda kutla- ma ısrarları devam edi- yor. Resmi tatil karşılı- ğında ‘Taksim’den vaz- geçin’ diye görünmez bir pazarlık mı söz konusu” sorusuna Çelik şöyle yanõt verdi: “Bunun nerede, ne şekilde kutlanacağı ko- nusu diğer bakan arka- daşlarımızla mülki amir- lerle ilgili bir konudur.” Çelik, bakanlõkta yapõlan Türk-İş, DİSK, Hak-İş ve TİSK’in de katõldõğõ Üçlü Danõşma Kurulu öncesinde de 1 Mayõs’õn geniş kap- samlõ, tüm çalõşanlarõ içine alan bir resmi tatil olacağõnõ söyledi. Çelik, toplantõda yasa tasarõsõnõ son kez de- ğerlendireceklerini belirtti. Çelik, toplantõdan sonra 20 Mayõs’ta yeniden bir araya gelmeye karar verdiklerini söyledi. DİSK Başkanõ Sü- leyman Çelebi ve Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu “1 Mayıs’ı tatil etmek so- runu çözmüyor. Biz Tak- sim’i miting değil, kutla- ma alanı olarak görüyo- ruz ve 1 Mayıs’ı Tak- sim’de kutlamaya karar- lıyız” görüşünü dile getir- diler. TİSK Yönetim Kurul Başkanõ Tuğrul Kudat- gobilik de 1 Mayõs’õ tatil ilan edilmesine katkõda bu- lunacaklarõnõ söyledi. DİSK: Resmi tatil yeterli değil İSTANBUL / ANKARA (Cum- huriyet) - DİSK Genel Başkanõ Sü- leyman Çelebi, 1 Mayõs’õn resmi ta- til ilan edilmesinin yeterli olmaya- cağõnõ belirterek 1 Mayõs’õn “işçi sı- nıfının ve emekçilerin birlik, mü- cadele ve dayanışma günü olarak tatil ilan edilmesi” gerektiğini vur- guladõ. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn, geçen yõl 1 Mayõs İşçi Bay- ramõ’nõn Taksim’de kutlamak iste- yenleri “ayaktakımı” olarak nitele- mesi, tepkilere neden olmuştu. Baş- bakan’õn bu yõl 1 Mayõs’õn resmi ta- til ilan edilmesi için talimat verme- sinin “samimiyetsizlik ve göz bo- yama” olarak nitelendi. DİSK Başkanõ Çelebi yaptõğõ açõk- lamada, 1 Mayõs üzerindeki yasaklar kaldõrõlõp tatil ilan edilmesi gerekti- ğini vurgulayarak İstanbul’daki kut- lamalarõn Taksim Meydanõ’nda ya- põlmasõ konusundaki kararlõlõklarõnõn da altõnõ çizdi. Başbakan’õn 1 Ma- yõs’õn tatil ilan edilmesine ilişkin adõmõnõn yeterli olmadõğõna dikkat çeken Çelebi “Bu, ‘bahşedilen’ bir hak değil, mücadeleler sonucu ka- zanılan bir haktır. DİSK’in ve emek örgütlerinin bedeller ödeye- rek yıllarca verdiği mücadelenin önemli bir sonucudur” dedi. Çele- bi, dün Ankara’da toplanan 3’lü Da- nõşma Kurulu’na ve Çalõşma Ba- kanlõğõ’na sunduklarõ krize karşõ sos- yal programda “1 Mayıs’ın tarihsel içeriğine uygun biçimde işçi bay- ramı olarak yasalaşması” gerekti- ğine değindiklerini ifade etti. Toplam çalõşanõn 22 milyona, tarõm dõşõnda çalõşan sayõsõnõn 13 milyona ulaştõ- ğõnõ anõmsatan Çelebi, “ 1 Mayıs bayram tatili olmalı, Taksim Ala- nı 1 Mayıs kutlamalarına açılma- lıdır. Bu yıl Taksim’de yapılacak 1 Mayıs kutlamaları uluslararası bir önem taşımaktadır. Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye rapo- ru hükümeti barışçıl 1 Mayıs kut- lamaları için sendikalarla diyalo- ğa davet ederken başta ITUC ve ETUC olmak üzere Avrupa sen- dikalarından yöneticilerin de bu- lunduğu çok sayıda sendikacı ve Avrupa Parlamentosu’ndan mil- letvekilleri 1 Mayıs günü aramız- da olacaktır” dedi. Hak-İş’in yaptõğõ yazõlõ açõklama- da da, “Sendikaların Taksim’de mesaj vermelerinin önündeki en- gellemelerin kaldırılmasını iste- mektedir” ifadelerine yer verildi. Türkiye Kamu-Sen’den yapõlan ya- zõlõ açõklamada ise “Kutlamalarının Taksim’de yapılması konusunda ıs- rar etmenin kimseye faydası ol- mayacağı, tüm kesimlerin toplumu gerginliğe sevk edecek tutum ve davranışlardan kaçınması gerek- tiği inancındayız” denildi. ÖZOK: DESTEKLİYORUZ Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok, geçmişten bugüne değin 1 Mayõs’õn işçi bay- ramõ olmasõnõ dillendirdiklerini anõmsatarak, “Ülkemizde, barõş ve huzurun işçi ve emekçi bayramõn- dan geçeceğini biliyoruz. İşçi bay- ramõ, Türkiye’nin bugün bulun- duğu AB ile ilişkiler noktasõnda önemli bir adõm olacağõnõ değer- lendiriyor ve iktidarõn girişimini destekliyoruz” dedi. TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu’nda, Cezaevleri Alt Komisyonu’nun Ergenekon sanõklarõnõn kaldõğõ Silivri Cezaevi’nde yaptõğõ incelemelerle ilgili rapor kabul edildi. S İ L İ V R İ R A P O R U K A B U L E D İ L D İ Eskişehir’de El Kaide operasyonu 28 KİŞİ GÖZALTINDA ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) - Yetki- leri alõnarak, duruşma savcõsõ yapõlan İzmir Savcõsõ Murat Gök’ün hazõrlõğõnõ sürdürdüğü kapsamlõ bir uyuşturucu operasyonu konusun- da yaklaşõk 2 ay önce Ankara’ya gelerek Ada- let Bakanlõğõ’nda görüşmeler yaptõğõ öğrenil- di. Gök yakõn çevresine, yetkilerinin alõnma- sõnõn hazõrlõğõnõ yaptõğõ uyuşturucu operasyo- nundan kaynaklandõğõnõ söyledi. İstifa hazõrlõ- ğõ yapan Gök, Akşam gazetesine aralarõnda İz- mir Valisi Cahit Kıraç’õn da bulunduğu kişi- lere operasyon gerçekleştireceği sõrada yetki- lerinin elinden alõndõğõnõ öne sürdü. Savcıyı uyuşturucu operasyonu mu aldırdı? GÖK’ÜN YETKİLERİNİN ALINMASI DENİZ BAYKAL: 1 Mayıs ve nevruz Taksim’de kutlansın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “1 Mayıs ve Nevruz’un tatil olması ve 1 Mayıs’ın bayram coşkusuyla Taksim’de kutlanması gerektiğini” bildirdi. Baykal, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, hükümetin 1 Mayõs ve Nevruz’un bayram olarak kutlanmasõ konusunda zaman geçirmeden hareket etmesinin zorunlu olduğunu vurguladõ. CHP Genel Başkanõ Baykal, açõklamasõnda şunlarõ kaydetti: “Yüzde 47 oyun sahibi olan AKP iktidarı ‘1 Mayõs bayram olmalõdõr’ diyen işçilerin üzerine gaz bombası attı, dövdü, copladı. Yerel seçimlerde seçmen frene basıp ‘kendine gel’ deyince ve oyları yüzde 38.5’a düşünce Başbakan 1 Mayıs’ın bayram olması için talimat verdi. Bu da gösteriyor ki her şey artık eskisi gibi olmayacak ve Türkiye yeni bir dönemi yaşayacak. O nedenle ayak sürümenin, işçilerle, onların örgütleriyle pazarlık ederek, bayramı bayram gibi kutlatma yerine yeni sorunlar yaratacak adımlar atmaktan vazgeçilmeli. Hem 1 Mayıs ve Nevruz tatil olmalı, hem de 1 Mayıs bayram gibi coşkuyla Taksim’de kutlanmalıdır. Biz CHP olarak bu konuda daha önce yaptığımız açıklamalar doğrultusunda her türlü desteği vermeye hazırız.” Geçen yıl işçi sınıfı ve emekçiler Taksim’e gitmek isteyince sert bir şekilde önlenmişti. 1 Mayıs 1977-TAKSİM Başkan Obama’nın Türkiye ziyareti sırasında ba- sının bir sorusuna verdiği yanıtta, 1915 olaylarını “soy- kırım” olarak nitelemekten vazgeçmeyeceği, bütün ko- nuşmalarının kayıt altında olduğunu söylemesiyle or- taya çıktı. Ama Başkan’ın, bu yıl 24 Nisan’da yine de soykı- rım nitelemesini telaffuz etmeyeceği belli oluyor. Obama bu davranışını sorunun Türkiye ile Erme- nistan arasında çözülmesinin daha doğru olması ge- rekçesine bağlıyor. Bu sırada Obama, ilişkilerin normalleşmesi, sınır ka- pılarının açılması koşullarını da ileri sürmüş bulunu- yor. Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkileri normal- leştirmeye yönelik görüşmelerin de, bir süredir devam ettiği hatta olumlu bir gelişme haberinin elinin kula- ğında olduğu söylenebilir. Kısacası görünen o ki, büyük bir olasılıkla, Türkiye kendisinden istenen sınırların açılacağı haberini, bü- yük bir olasılıkla bu ay içinde açıklayacaktır. Ermenilerin geçmişimizdeki büyük ağırlıkları, top- lumsal yaşamımıza, kültürümüze katkıları, 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başındaki çok acı, trajik olaylara kar- şın, aramızda iyi, daha sonra giderek tarihin büyük dö- neminde yaşadığımız dostça, kardeşçe ilişkilerin geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Yaşanan ve yüz binlerce cana mal olan, acı ve utanç verici olayları Türk ve Ermeni insanları, Türkiye ve Er- menistan olarak birlikte aşmak zorundayız. Bunun için de her şeyden önce, Türkiye ve Erme- nistan’ın, birbirlerinin varlık, kimlik ve toprak bütün- lüklerine saygılı iyi ilişkileri geliştirmek için olumlu adım- ları atmaları, aynı zamanda bu iki devletin de, bölgede bir tehdit oluşturmayacak barışçı politikaları gütme- leri önkoşuldur. Bu önkoşul yerine getirilmeden hiçbir gelişmenin sağlanması mümkün değildir. Şimdi durumun nasıl olduğuna bakalım: Ermenistan, Türkiye’nin bir kısım topraklarını “Ba- tı Ermenistan” adı altında, kendi toprağı kabul ettiği- ni ve burada hak iddiasında bulunduğunu kendi ana- yasal metniyle kabul etmiş durumdadır. Böyle bir tehdidin altında olan hangi ülke kendisi- ni bu şekilde tehdit eden devlet ile bırakın dostane iliş- kiyi bir yana, normal münasebet içinde bulunabilir? Ermeni diyasporası ile birlikte, Türkiye’yi soykırım ile suçlayıp, 1915 olaylarının belgelere dayanan in- celenmesini bile reddederek, kendi varlığını ve kim- liğini Türk insanına düşmanlık üzerine bina eden bir ülkeyle normal ilişkiye girişmek, velev ki sınırlar açıl- sa bile mümkün olabilir mi? Azerbaycan’a saldırıp toprağını işgal etmiş olan Er- menistan, bu tavrından vazgeçmedikçe bölge için teh- dit oluşturmadığına kimi ikna edebilir ki? Ermenistan bu politikalarını uygularken, büyük ekonomik ve sosyal sıkıntılar içindedir, göç yoluyla genç nüfusunu kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sınır kapılarının açılması Ermenistan’a rahat bir ne- fes aldırarak, bu politikalarına devam olanağını sağ- layacaktır. Söyler misiniz bana, hangi aklı başında TC vatan- daşı bu durumda, şu ya da bu şekilde telkin veya bas- kıya boyun eğerek, sınırların açılmasını kabul edebi- lir ki? Sınır kapılarının açılmasını, “soykırımın kabulü” tehdidiyle sağlamaya çalışıyorlar. Bu yolu tuttuğumuz takdirde, bu yıl sınır kapılarını açarak, soykırım iddiasının kabulü olayını geçiştirdi- ğimizi varsayalım. Peki, söyler misiniz gelecek yıl ne olacak? Lütfen aklımızı başımıza alıp, doğru dürüst bir yol tutup, dış politikanın karşılıklı çıkar ilkesine uygun çözümlerine yönelelim, bizden bir adım bekleyen Ermenistan’dan biz de karşılığı anlamlı adımları bekleyelim. Ama gidiş o yönde değil. Diplomasi kurallarına uygun müzakere yöntemini “monşerlik” olarak niteleyen Tayyip Erdoğan’ın Ermeni politikasını dikkatle izlerken gittikleri yolun çıkar yol ol- madığını da açıklıkla söyleyelim.