16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 10 NİSAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ Böyle Olmayabilirdi (2) 1980’lere doğru Türkiye’nin, ekonomik ve demokratik birikimi küçümsenmeyecek boyuttaydı. Bütün mese- le o birikimi daha ileri bir toplumsal dönüşüme taşımaktı. 12 Eylül zoruyla sendikaları etkisizleştiren, ülkeyi dünya kapitalizmine ucuz emek üzerinden ek- lemlemeyi iş edinen paragözcü yaklaşım yerine, dö- viz kazandırmayı da ihmal etmeyen ama iç dinamik- leri daha geliştiren, toplumsal yararı ön planda tutan bir çizgi, demokratikleşmeye paralel olarak geliştirile- bilirdi. Toplumun sendikalarda, meslek örgütlerinde, kooperatiflerde örgütlenmesine daha geniş imkânlar sağlayan bir yaklaşımda, bu örgütlü güç, demo- kratik, üretici ve adil bölüşümcü bir planın sahibi, garantörü olurdu... Yeni demokratik plan, işlevi kalmamış KİT’leri tas- fiye eder ama yerine ileri teknoloji kullanan yeni KİT’ler kurmayı hedef alırdı. Sermaye yoğun, stratejik özellikli sanayi ve hizmet sektörlerinde kamu rol üst- lenirken özel girişimcilere de istihdam arttırıcı, teknoloji geliştirici, bölgesel gelişme sağlayıcı kat- kıları oranında teşvikler sağlanır, yol gösterilirdi. Dev- let, ihracat gücü olan sektörleri teşvik eder ve ih- racatın rekabet gücünü, ucuz, örgütsüz emek üs- tünden değil, teknolojik ve yüksek verimlilikten al- masını sağlayıcı politikalar izlerdi. Dövizde reel kur politikası benimsenir, bununla ih- racat teşvik edilirdi. Ama öte yandan, bugünkü tuzağa düşmemeye dikkat edilerek sadece ihracat odaklı ya- tırım yapılmaz, ülkenin geniş iç pazar avantajı da ih- mal edilmezdi. Dış şoklara karşı sübap olarak iç pa- zarını ve iç dinamiklerini koruyan bir anlayış hayata ge- çirilmiş olsaydı, bugün yaşanan çaresizlik yaşanmaz, bunca ihracata dönük kurgulanmış otomotiv, beyaz eşya, elektronik kapasitesini nasıl kullanacağız sancısı çekilmezdi. Demokratikleşme, toplusözleşme hakkını geliştire- ceği için ve örgütlü emekle beraber merkezi bütçelerde emeğin ağırlığı hissedileceği için gelir de daha adil bö- lüşülürdü. Gelirin yüzde 30’unun yüzde 5’lik azınlık var- lıklı nüfusa gittiği bugünkü çarpıklığa zamanında ön- lem alınıp alttaki gelir gruplarına daha çok gelir akışı sağlansaydı, her ailenin daha iyi bir harcama gücü olur- du. Bu adil bölüşüm sağlanabilmiş olsaydı, hem iç ba- rışa hizmet eder hem de iç pazara dayalı büyümenin talep sorununa çözüm üretilmiş olurdu. Böylesi bir gelişim rotası, karşılıklı çıkara dayalı ya- bancı sermaye girişini de cezbeder, teknoloji getiren, istihdam yaratan, taşın altına elini sokan yabancı işbir- likleri ile daha üretken projeler hayata geçirilirdi. Sermaye hareketlerine serbesti sağlayan düzenle- me yerine, yabancı para akımlarına kontrol getirilse, adı- na sıcak para denilen borsaya ve devlet tahvillerine ge- len yabancıların giriş çıkışları tobin vergisi ile kontrol altında tutulsa, daha az kırılgan bir ekonomimiz olur- du. Sıcak paranın ani giriş ve çıkışları ile dalgalanma ve onun yarattığı kırılganlıklar önlenmiş olurdu. Ayrı- ca bugün içerde bu kadar işsizlik ve yatırım ihtiyacı var- ken dış yatırımlar için 17 milyar doları bulan döviz çı- kışına, bu kadar kayıtsız kalınmamalıydı. Dışarıya çı- karılan kaynaklar, içeride yatırıma dönüştürülseydi, yer- li üretim ve istihdam arttırılmış olurdu. Liberalizm sıtması ve izlenen ucuz kur politikası, bu- günün en önemli kırılganlıklarından biri olan dış borç yükünü de yarattı. Oysa, özellikle son 7 yılda, da- ha gerçekçi bir kur politikası izlenseydi, nasılsa kur düşük tutuluyor diye gelişigüzel borçlanarak 200 mil- yar dolarlık borç biriktiren özel sektör hesap-kitap yapmak zorunda kalırdı. Ayrıca, gerçekçi kur, yer- li ara mal üreticisi firmaların tasfiyesine neden olan hovardaca ithalatı caydırır, böylece yerli üretimle be- raber istihdamı da korurdu. Bu bağlamda yapılan bir yanlış da 1996’da AB ile Gümrük Birliği anlaşması oldu. Oysa bu yapılmayabilirdi. Mustafa Koç, 2008’de “Bu işte çırak çıktık” diyerek öze- leştiri yaptığında çok geç kalınmıştı. GB ile birlikte, Tür- kiye, özellikle benzer mallar üretip ihraç eden Asyalı ra- kipleri karşısında korumasız kaldı. AB, Asya’ya ne güm- rük uyguluyorsa Türkiye de ona uydu ve daha ucuz emekle üretildikleri için daha ucuza mal edilip satılan iplikten kumaşa kadar ürün girişi karşısında sanayisi- ni koruyamadı. Hem ithalat faturası kabardı hem di- renemeyen yerli sanayi havlu attı, çalışanlar işsiz kal- dı. İhracat arttırıldıkça arttırıldı ama ithal girdi kullanı- larak... Hem de yüzde 80-90’ları bulan oranda ithal gir- di!.. Bu yoksullaştırıcı ihracattı. İhracatla beraber ithalat daha hızlı artıyor ve cari açığı büyüttükçe büyütüyor- du. Cari açığı sıcak para ile finanse edenler, bir gün mü- ziğin susup dansın biteceğini göremediler... Şimdi, ya- bancıların geri çektikleri kaynaklar, IMF’den yalvar ya- kar isteniyor… Danõştay, 800 milyon dolara ihale edilen arazinin imar planõ değişikliğinin iptaline karar verdi Karayollarõnda Zorlu çõkmaz Ekonomi Servisi - Danõştay 6. Dairesi, Beşiktaş Ortaköy’deki “Karayolları arazisi”nin nâzõm imar planõ değişikliğini oybirli- ğiyle iptal etti. TMMOB Şehir Plancõlar Odasõ, İstanbul, Beşiktaş ilçesi, Ortaköy, 30 ada, 157 sayõlõ parsele ilişkin 27 Ara- lõk 2006’da Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca (ÖYK) onaylanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlõ nâzõm imar planõ değişikliğinin iptaline ve yürütmesinin durdurulmasõna karar verilmesi istemiyle Danõş- tay’da dava açmõştõ. Dairenin kara- rõnda, 2960 sayõlõ Boğaziçi Kanu- nu’nun “Tanımlar” başlõklõ mad- desinde, “Boğaziçi Alanı”nõn tanõ- mõnõn yapõldõğõ kaydedildi. 3194 sayõlõ İmar Kanunu’nun “Tanımlar” başlõklõ maddesinde de “Yapı” ta- nõmõnõn yapõldõğõ anõmsatõlan ka- rarda, konutun, “yapı tanımının kapsamına girdiği gibi, kendi ba- şına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ... binaların” da yapõ kapsamõna gir- diği belirtildi. Kararda, “Boğaziçi Alanında ve Etkilenme Bölge- si”nde kalan bir taşõnmaz üzerinde ancak “taban alanı katsayısı yüz- de 15 ve 5 katı geçmemek şartı ile konut yapılabileceğinin” Boğazi- çi Kanunu ile kurala bağlandõğõ vurgulandõ. Karara göre, dava ko- nusu plan değişikliğinde 2960 sayõ- lõ Boğaziçi Kanunu’nda belirtilen ni- telikte, yoğunlukta ve yükseklikte bir yapõlaşma öngörülmedi. Zorlu: Karar nihai değil Zorlu Yapõ Yatõrõm A.Ş Genel Müdürü Levent Ergül, açõklamasõnda 6. Daire’nin kararõnõn nihai olma- dõğõnõ ve son kararõ Dava Daireleri Genel Kurulu’nun vereceğini belirtti. Ergül, arazi bedelini peşin ödedik- lerini belirterek karar tebliğ edilir edilmez temyiz haklarõnõ kullana- caklarõnõ söyledi. Danõştay 6. Dairesi, arazi için nâzõm imar planõ değişikliğini 2960 sayõlõ Boğaziçi Kanunu’ndaki sõnõrlamalara uymadõğõ gerekçesiyle iptal etti. Davalõ Başbakanlõk Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ’nõn bu kararõ temyiz etme hakkõ bulunuyor. Sektörler üretimi unuttu MURAT KIŞLALI ANKARA - Şubat ayõnda yüzde 23.7 gerileyen Sanayi Üretimi Endeksi’nin bileşenlerinden imalat sanayii, serinin yayõmlandõğõ 2005 yõlõ başõndan bu yana en düşük noktasõna ulaştõ. Yine üretim en- deksi en düşük noktasõna ulaşan alt sek- törler ise ham petrol ve doğalgaz çõkarõ- mõ, tekstil ürünleri, giyim eşyasõ imalatõ, kök kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri ile makine ve teçhizat hariç me- tal ürünleri imalatõ oldu. TÜİK’in verilerine göre Sanayi Üretim Endeksi zirveye çõktõğõ geçen mayõstan bu yana yüzde 46.2 düştü. Bir önceki yõlõn ay- nõ ayõna göreyse 2008 Ağustos’undan iti- baren düşmeye başlayan endekste, ağus- tosta yüzde 3.6 olan düşüş, her ay bir ön- cekine göre daha hõzlanarak sõrasõyla ey- lülde yüzde 4.3’e, ekimde yüzde 6.8’e, ka- sõmda yüzde 13.3’e, aralõkta yüzde 17.8’e, ocakta yüzde 21.3’e ulaşmõştõ. Dip nok- tasõna ulaşan sektörler şöyle: İmalat sanayii: Endeks 81.4’e indi. Bundan önceki en düşük endeks 81.6 ile Ocak 2005’te gerçekleşmişti. İmalat sa- nayii Ocak 2005’ten bu yana en yüksek seviyesine göre yüzde 37 düştü. Ham petrol ve doğalgaz: Şubatta 83.6 seviyesine inen endeks, Ocak 2005’ten bu yana en yüksek seviyesine gö- re yüzde 21 değer kaybetti. Tekstil ürünleri: Endeks bundan ön- ceki en yüksek seviyesinin yüzde 42 al- tõna inerek 65.9’a düştü. Giyim eşyası imalatı: Şubatta 76.1 olan endeks, bundan önceki en düşük seviye- sinin yüzde 4, en yüksek seviyesinin yüzde 37 altõna indi. Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri: Endeks şubatta 60.4 seviyesi- ne düşerek Ocak 2005’ten bu yana elde edilen en yüksek seviyesinin yüzde 49 al- tõna düştü. Makine ve teçhizat hariç metal ürün- leri imalatı: Şubatta 74.5’e inen endeks bundan önceki en yüksek seviyesinin yüzde 45 altõna indi. ‘Sanayitemmuzda canlanacak’ Ekonomi Servisi - Yapõ Kredi Baş- ekonomisti Cevdet Akçay, temmuz- ağustos aylarõnda sanayi rakamlarõndaki düşüşün sõfõrlanacağõnõ ve bundan sonra sanayi üretiminde pozitife geçileceğini söyledi. Yapõ Kredi’nin KOBİ’lerle ilgili düzenlediği toplantõda konuşan Akçay, Türkiye’de sanayi üretiminin aralõkta dibe ulaştõğõnõ, bu tarihten sonra dibe vur- manõn yavaşladõğõnõ belirterek, aylõk ve- rileri ele almanõn daha doğru olacağõnõ di- le getirdi. Akçay, sanayideki bozulmanõn çoğunun beklentilerden kaynakladõğõnõ, bu noktada iyi yönetişimin önemli oldu- ğunu ifade etti. Yapõ Kredi Perakende Bankacõlõk Yönetimi Genel Müdür Yar- dõmcõsõ Muzaffer Öztürk ise, Ar-Ge hi- be destek fonlarõyla KOBİ’lere 25 milyon Avro’luk kaynak aktardõklarõnõ söyledi. Avrupa’dan Türkiye’ye kredi akacak Eurobank Tekfen, Avrupa Yatõrõm Bankasõ’ndan 110 milyon Avro’luk kredi alõrken, TSKB, Fransõz Kakõnma Ajansõ’ndan çevreci projeler için finansman desteği sağladõ. 1 2 Ekonomi Servisi - Avrupa Yatõrõm Bankasõ Eurobank Tekfen için kredi kanalõnõ açtõ. Avrupa Yatõrõm Bankasõ, 2 yõlõ geri öde- mesiz olmak üzere, toplam 8 yõl vadeli, 110 milyon Avro tutarõnda kredi sağlamak için Eurobank Tekfen ve EFG Finansal Kiralama ile anlaşma imzaladõ. Kriz sürecinde sağlanan bu kredinin, ulus- lararasõ bankacõlõk çevrelerinde, Eurobank Tekfen ve EFG Finansal Kiralama’ya olan güvenin göstergesi olduğunu belirten Eurobank Tekfen Genel Müdürü Mehmet Sönmez, kredinin üretime yönelik yatõrõmlarõn finansmanõ için KOBİ’lere sunulacağõnõ söyledi. 80’den fazla ülkede kalkõnma faaliyetlerini finanse eden Fransõz Kal- kõnma Ajansõ (AFD), Türkiye Sõnai Kalkõnma Bankasõ’na (TSKB) çev- reci projeler için finansman sağlayacak. AFD ve TSKB, Türkiye’de sera gazõ emisyonunu azaltmaya yönelik “yeşil” projeleri desteklemek üzere mutabakat belgesi imzaladõ. 2009’da dünya çapõnda 5 milyar Av- ro kredi vereceklerini söyleyen AFD Başkanõ Jean Michel Severino, “Türkiye’ye 2004’ten beri 760 milyon Avro finansman sağladık. AFD olarak 2009 yılı için de Türk bankacılık sektörüne 200 mil- yon Avro ayırmaya karar verdi” dedi. Dünyanın en büyük uydu operatörlerinden Eutelsat’ın projesiyle Türkiye’de de internet bağlantısı uydu üzerinden yapılacak. Ekonomi Servisi - Avrupa’nõn en büyük, Türkiye’nin 2. büyük uydu operatörü Eutelsat Türkiye’de 200 bin eve kablo altyapõsõna gerek kal- madan kesintisiz ve hõzlõ internet eri- şimi sağlayacak. Yeni bir uydu tek- nolojisi geliştiren Eutelsat 2010 yõ- lõnda fõrlatõlacak olan KA-SAT uy- dusu ile yaşama geçireceği “Too- way” adõnõ verdiği sistem ile hem Türkiye’de hem de dünyada inter- nete erişim için kablo altyapõsõnõn beklenmesine gerek kalmayacak. Üstelik bu sistem daha önceki sis- temlerden çok daha ucuz olacak. Eutelsat Bölge Satõş Müdürü Ali Konur Paris’te Eutelsat’õn merke- zinde düzenlediği toplantõlarla önü- müzdeki dönem Türkiye projeleri- ni anlattõ. Korur’un verdiği bilgiye göre, dünyanõn 3. büyük uydu operatörü Eutel- sat, 26 uydu filosuyla dünya nüfusunun üçte ikisine ulaşõ- yor. 150 ülkenin yayõncõlarõ, tele- komünikasyon operatörleri, devlet kurumlarõ ve internet servis sağla- yõcõlarõndan oluşan geniş bir müşteri potansiyeline sahip olan Eutelsat, Türkiye’de, TRT International, Di- gitürk, CNN Türk, Kanal Türk, Fox Türk, TGRT Haber, Haber Türk, Sa- manyolu Haber, İhlas Haber Ajan- sõ, Cihan Haber Ajansõ, Doğan Ha- ber Ajansõ ve Reuters Türkiye Ha- ber Ajansõ’na yayõncõlõk hizmeti sağlõyor. Konur, yayõncõlõk şirketlerinin yanõ sõra Türkiye’deki Telekom şir- ketlerine de uydu kapasite kirala- masõ, Skylogic D-Star VSat, Mobil İletişim (EUTELTRACS) hizmetleri verdiklerini ve hizmetlerine önü- müzdeki dönemde yenilerini ekle- meye hazõrlandõklarõnõ anlattõ. Ko- nur’un verdiğ ibilgiye göre, Tooway ve ADSL birbirini tamamlayõcõ hõz- lõ ve kesintisiz internet hizmeti, Eu- telsat’õn önümüzdeki dönemde en önemli projesi olarak gösteriliyor. Almanya’da yaşayan Türk va- tandaşlarõnõn evlerine de “Kabel- Kiosk” ile giren Eutelsat, üç ürün grubuyla hizmet veriyor. Tüm Al- manca konuşan hedef gruplarõ için ilgi çekici eğlence paketleri, en bü- yük etnik hedef gruplarõ için dokuz dilde en iyi TV kanallarõ, en büyük etnik hedef gruplarõ için en iyi ulus- lararasõ kanallar “KabelKiosk”un ürün gruplarõnõ oluşturuyor. Eutelsat Bölge Satõş Müdürü Ali Konur, 2010’da fõrlatõlacak KA-SAT uydusu ile Türkiye’de de internet erişimi için kablo altyapõsõnõn gerekmeyeceğini söyledi. THY’nin 2008 yılı net kârı, geçen yılın aynı dö- nemine göre yüzde 327 artışla 1.1 milyar TL ola- rak gerçekleşti. THY’nin 2008 yılı mali sonuçla- rına göre satış gelirleri yüzde 26 artışla 6.1 milyar TL’ye ulaşırken, tarifeli hizmet gelirlerinin yüz- de 78’i dış hatlardan, yüzde 22’si ise iç hatlardan elde edildi. Bu arada THY, 75. yılı onuruna, “75. Yıl Prestij Kitabı” hazırlattı. Genel Müdür Temel Kotil, kitapla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “1933’te 5 uçaktan oluşan filosuyla faaliyetlerine başlayan ortaklığımız bugün filodaki uçak sayısı- nı 131’e çıkarmıştır.” UND, HÜKÜMETTEN NAKLİYE SEKTÖRÜ İÇİN DESTEK İSTEDİ ‘Araçlarõmõz parklarda bekliyor’ Ekonomi Servisi - Ulus- lararasõ Nakliyeciler Der- neği’nin (UND) Başkanõ Tamer Dinçşahin 2008 yõ- lõnõn kendileri için kolay bir yõl olmadõğõnõ, krizin ihracat ve taşõmacõlõk sektörüne ağõr darbe vurduğunu belirtti. UND 35. Olağan Ge- nel Kurul toplantõ- sõnda konuşan Dinç- şahin, “Araçlarımız parklarda bekleme- ye başladı. İlk 2 ay- da ihracat taşımalarımız yüzde 12, ithalat taşıma- larımız da yüzde 24 düştü. 2009’un ilk 3 ayında geçiş belgesi sayısı yüzde 27.8 azaldı” dedi. Tüm ülkelerin krizde ta- şõmacõlõk sektörlerini koruduğuna ve ciddi düzenlemeler yaptõğõna işaret eden Dinçşahin, benzer önlemlerin Tür- kiye’de sektör için alõnmasõnõ istedi. Dinç- şahin, krizde en bü- yük destek ihtiyacõnõn finansman olduğuna işaret etti. Yabancõ araçlarõn taşõma sayõsõnõn da her geçen gün arttõğõnõ söyleyen Dinçşa- hin “Bu, 2008 yılında yüz- de 35 artış gösterdi. Şu an Rusya’ya taşımalarımız durdu. Kendi kotamızı bi- le daha alamadık. Bugün araçlarımız, bir aydır li- manlarda yüklü olarak ih- racat için çıkış yapmayı bekliyorlar. Bizim belge- miz olmadığı için Moldo- valılar, Bulgarlar bizim yüklerimizi almaya devam ediyor” diye konuştu. Genel kurula katõlan Devlet Bakanõ Kürşad Tüzmen de sektörü des- teklemek üzere UND, Kredi Garanti Fonu ve Eximbank arasõndaki pro- tokolün çalõştõğõnõ kay- detti. UND’nin 35. Olağan Ge- nel Kurulu’nda Tamer Dinç- şahin yeniden genel baş- kanlõğa seçildi. UND Başkanõ Dinçşahin, “Rusya’ya taşõmalarõmõz durdu. Araçlarõmõz çõkõş yapmayõ bekliyor ama Moldovalõlar, Bulgarlar yüklerimizi almaya devam ediyor” dedi. Doğan, şans oyunlarõ ihalesine girmeyecek Ekonomi Servisi - Doğan Holding, şans oyunla- rõ ihalesine konjonktürün uygun olmamasõ nedeniyle teklif vermeyeceğini duyurdu. Doğan Şirketler Grubu Holding’den İMKB’ye gönderilen yazõda, şans oyunlarõnõn lisans verilme- si suretiyle özelleştirilmesi ihalesine teklif veril- memesine karar verildiği belirtildi. Doğan Holding, şans oyunlarõ ihalesine İtalya’nõn önde gelen med- ya ve finansal hizmetler şirketlerinden Lottomatica ile ortak iştirak edilmesi için mutabakat zaptõ im- zalayarak Özelleştirme İdaresi’ne ön yeterlilik baş- vurusunda bulunmuştu. TÜSİAD, ABD’de rapor sunacak Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve İşadam- larõ Derneği (TÜSİAD), ABD’de Türk-Amerikan iliş- kilerinin yeni dönemini ele alan rapor sunacak. 13- 15 Nisan 2009 tarihlerinde ABD’yi ziyaret ederek, çeşitli temaslarda bulunacak TÜSİAD heyeti, “İtti- fakın Yeniden Yapılandırılması: Türkiye-ABD İlişkilerinde Yeni Dönem - Türkiye Perspektifi” başlõklõ raporu, seminer aracõlõğõ ile ABD kamuoyuna tanõtacak. Raporda, Türkiye’nin AB süreci, Ortado- ğu sorunu, bölgesel güvenlik perspektifi, Ermeni so- runu, Avrasya ve enerji politikalarõ ile ekonomik iliş- kiler, ikili ilişkiler bağlamõnda ele alõnõyor, ayrõca bu konularda somut politika önerileri de yer almakta. THY’NİN NET KÂRI 1.1 MİLYON TL Daha ucuz ve hızlı internet ENDEKSLER DİPTE 800 MİLYON DOLARA SATILMIŞTI Davalõ Başbakanlõk Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ’nõn bu kararõ temyiz etme hak- kõ bulunuyor. Temyiz istemini, Danõştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek. 7 Mart 2007’de yapõlan ihale sonucunda, Zorlu Gayrimenkul Geliştirme ve Yatõrõm AŞ 800 milyon dolar bedelle en yüksek teklifi vermişti. Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Ahmet Nazif Zorlu, bu arazi üzerinde 350-400 milyon dolar tu- tarõnda yatõrõm yapacaklarõnõ açõkla- mõş, proje çalõşmalarõ tamamlanmõştõ. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle