Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN 2009 CUMA
10 DIŞ HABERLER [email protected]
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Obama’dan Elmaşekeri!
ABD Başkanı Barack Hüseyin
Obama’nın Türkiye gezisi,
Avrupa’da, Afganistan-Pakistan’da,
özellikle Ortadoğu’da, dikkatle iz-
lendi. Böyle olacağı, Obama’nın ant
içmesinin hemen ardından Va-
şington çıkışlı haberlerde, “İslam
dünyasına” vereceği iletileri için
Türkiye’yi seçeceğinin bildirilme-
sinden belliydi.
Özellikle, yeni ve üstelik “ilk siyahi
başkan” olarak, çekingenliğini at-
mada bir dizi doruk toplantısında
Avrupalı devlet adamları kendisine
büyük destek verdiler. Her ne ka-
dar Obama, Çankaya Köşkü’nde
21 parça top atışında ürken, Bağ-
dat’a uçacağını “gizleyen” bir baş-
kan görünümü verdiyse de “bir
süper gücün başkanı” olma zevki-
ni kesinlikle Türkiye’de tattı.
Obama belki ABD’den daha
çok, bir “umut ışığı” olduğu için
yoksul ülkelerde, beyaz ırkın dı-
şındaki mazlum halklar arasında
benimseniyor. Verdiği demeçler,
yaptığı konuşmalarla bireysel dü-
zeyde insanlara, çeşitli ülke yö-
neticilerine dünya barışı adına bir
“umut” yarattı.
Obama’nın en büyük şansı, “ABD
tarihine gelmiş geçmiş en kötü, en
yeteneksiz, en beceriksiz, en nefret
edilen... en... en... en... Başkan” Ge-
orge V. Bush’un ardın-
dan gelmesidir. Dünya
halklarına göre herhalde
Bush kadar kötü bir ABD
Başkanı bir daha gelmez!
Dünya siyasasında, ABD
imgesini bir enkaz ola-
rak devir alan bir genç si-
yahi başkan, dünyaya
“umut” verdi. Demokrat
başkanlar John Fitzge-
rald Kennedy ve Bill
Clinton’dan sonra Türk
halkının da gönlünü ka-
zanmasını bildi.
İngiliz Financial Times gazetesi-
nin “Yağ yakarak Türk siyasacıları-
nı kandırdı. Ne söylediği değil, na-
sıl söylediğine bakmalı!” yorumu bir
ölçüde gerçeği yansıtıyor! Oba-
ma’nın Türkiye konuşmaları bana
sevgili dostum, rahmetli yazarımız
Mustafa Ekmekçi’nin “satır arala-
rı” yazılarını anımsattı. Ekmekçi,
yaşasaydı herhalde ABD Başkanı
için “Obama, Türk halkına elma
yerine, elmaşekeri ile iltifat etti. İn-
şallah elmanın sapı sonra elimizde
kalmaz!” diye yazardı.
Obama, Ankara’da Türk halkına
konuştu. Obama, Ortadoğu halk-
larına hitap etti. Obama, Kafkas
halklarına iletiler gönderdi. Obama,
Afganistan-Pakistan halklarını da
unutmadı. Kennedy’nin “Ben bir
Berlinliyim” sözünü anımsatır bir
söylemle “İslamla savaşta değiliz”
güvencesi ile Bush’un kahrolacası
çizgisini 180 derece döndürmesi-
ni bildi. Bu sözleri söylemek için
dünyada “hem laik, hem demokra-
tik” tek ülke olan Türkiye’yi seçti.
Bu seçimini pekiştirmek için Tür-
kiye ile “model ortaklık” kavramını
ortaya attı. TC-ABD arasındaki
“stratejik ortaklığa” Irak’ta çuval
geçirilmesinden sonra, Abdullah
Gül’ün iki yıl önce Dışişleri Bakanı
iken dönemin konumdaşı Condo-
leezza Rice ile Vaşington’da im-
zaladığı “Ortak Vizyon Belgesi” de
ölü doğdu. Şimdi Obama’nın sö-
zünü ettiği “model ortaklık” acaba
ne anlama geliyor?
“Model” sözcüğünü “örnek” di-
ye algılamakta yarar var. Böyle bir
ortaklık öncelikle hem TC’ye, hem
ABD’ye özellikle ekonomik ve kül-
türel alanlarda “ortak çıkarlar” sağ-
layabilir. Ancak, bu sözlerin de
Türkiye’nin uluslararası açılımında
“laik ve demokratik” bir ülke olarak,
öteki İslam ülkelerine bir “örnek”
oluşturması dileğini yansıttığı da
söylenebilir. Bir basketbol deyi-
şiyle Obama, galiba Türkiye’ye bir
“pivot (eksen)” oyuncusu görevini
vermek istiyor.
ABD basınına göre Obama, Fi-
listin-İsrail sorunu, Suriye ve İran ile
diyalog başlatılması konularında
Türkiye’nin “arabuluculuğunu” de-
ğil de “kolaylaştırıcı” bir “çöpça-
tanlığını” bekliyor. Bush’un dışladığı
ve öncüllerinin de İslami terörü
desteklediğini savladıkları İran ve
Suriye ile samimi olarak yakınlaş-
mak istediği sanılıyor.
Seçim öncesinde “Bush’un Viet-
nam’ı Irak’tan” çekileceğini açıkla-
yan Obama, “Afganis-
tan’ın kendi Vietnam’ı”
olmaması için orada
sahneye Kuzey Atlantik
Antlaşması Örgütü’nü
(KAAÖ) sürüyor ve yar-
dımlarla yoksul Afgan
halkının sorunlarını eko-
nomik düzlemde çöz-
meyi hedeflediğini de
gösteriyor.
Londra’da nükleer si-
lahların azaltılması ko-
nusunda Rus Devlet
Başkanı Dimitri Med-
vedev ile görüştüğünde, ABD’nin
nükleer silah cephaneliğinde önem-
li tasfiyeye gideceğinin işaretlerini
verdi. Afganistan’da işe yaramayan
bazı savaş uçakları, helikopterler ve
füze savunma sistemlerini dışlayıp
bütçede kısıntı yapacağını söyle-
mesi, Cumhuriyetçilerin “Savaşta
ordunun bütçesini makaslayamaz-
sınız” tepkileri ve “barış havarisi” ro-
lüne destek çıkıyor.
Bu arada Vaşington’dan gelen ha-
berlerde yaklaşık 50 yıldır Fidel Cas-
tro’nun Küba’sı ile ABD arasındaki
soğukluğu gidermek amacıyla hasta
Castro’nun yönetimdeki vekili kardeşi
Raul’la diyalog başlatılacağından
söz edilmesi de havariliğinin bir baş-
ka kanıtı olarak veriliyor. Obama’nın
bazı Latin Amerika ülkelerine 17 Ni-
san’da yapacağı ziyaret öncesinde
bu diyaloğun ilk işaretini vereceği bil-
diriliyor.
Obama’nın elmaşekerinin sapı
niteliğindeki Heybeliada Ruhban
Okulu’nun açılması, Türkiye’deki
Kürtlerden “azınlık” diye söz etme-
si, “soykırım” kavramını “Demok-
les’in kılıcı” gibi saklı tutması Ek-
mekçi’nin satır aralarına giriyor.
Bu konuya haftaya değineceğiz.
KAAÖ, uluslararası bir askeri
güvenlik örgütüdür. Demo-
kratik Batı’nın savunmasını sağla-
mayı amaçlar. KAAÖ’nün üyesi
Türkiye’nin bu örgütteki siyasası da
anayasanın 118. maddesinde ön-
görülen Milli Güvenlik Kurulu’nda
(MGK) belirlenir.
KAAÖ’nün 3-4 Nisan’da yapılan
doruk toplantısı gündeminde yer
alan konular arasındaki 4 nokta Tür-
kiye’nin siyasasını yakından ilgi-
lendiriyordu:
1. Başkomutanlığa Yunan kö-
kenli Amerikalı Oramiral James
Stavridis’in atanması,
2. Genel yazmanlığa
Andres Fogh Rasmus-
sen’in seçilmesi,
3. Fransa’nın, örgütün
askeri kanadına geri dön-
mesi,
4. Afganistan’a askeri
ve ekonomik yardım ya-
pılması.
Aklıma takılan soru şu:
“MGK bu dört maddeyi
görüştü mü? Bakanlar
Kurulu’na ne gibi ‘tavsiye
kararları’ aldı?” MGK,
anayasa gereği Bakanlar Kuru-
lu’na ancak “tavsiye”de bulunabi-
lir. Alınan tavsiye kararlarını kurulun
genel yazmanı, gereği için Cum-
hurbaşkanı’na ve Başbakan’a bil-
dirir. Bu iki makam gibi Dışişleri Ba-
kanı da kurulun “asli” üyesidir.
Stavridis, Rasmussen atandılar.
“Dediğim dedik, öttürdüğüm dü-
dük” diyen Fransa’nın Nicolas Sar-
kozy’si “Ben KAAÖ’ye dönerim,
ama Türkiye AB’ye giremez” dedi
ve dediğini de Napolyon’umsu bir
görüntü ve edasıyla yaptı. Ankara
şimdi, Afganistan’a asker gönder-
meye hazırlanıyor. Demek ki bu
dört nokta MGK’de görüşüldü ve
“tavsiye kararları” alındı.
Peki, önce Dışişleri Bakanı Ali Ba-
bacan, ardından Cumhurbaşkanı
Gül, “Rasmussen konusunda sorun
yok” dedikleri halde, MGK tavsiye-
si dışında Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın kıyamet kopartıp Da-
vos’un ardından ikinci yenilgisini
tadarak Türkiye’yi güç durumda bı-
rakmasına ne demeli?Anımsarsı-
nız, G20 toplantısına gittiği Lon-
dra’da bir düşünce kuruluşunda
yaptığı konuşmada Rasmussen’i
gündeme taşımasından birkaç sa-
at sonra Brüksel’deki AB karargâhı
tepki olarak “Rasmussen
AB’nin adayıdır” diye kitle
olarak Erdoğan’ın karşısına
çıktı. Sonuçta Erdoğan tü-
kürdüğünü bal niyetine ya-
ladı.
Erdoğan, dünyanın terör
örgütü gözüyle baktığı Ha-
mas’ı destekleyip Davos’ta
“one minute” diyerek, ye-
rel seçimlerde İslami kesi-
min oylarını çekeceğini
sanıyordu. Ne oldu? Bı-
çak gibi İsrail turistlerinin
kesildiği Antalya’da seçimi yitirdi. İs-
lam dünyasından bazı çevreler yal-
nızca “şirinlik muskası” yazdılar.
Ama Arap ülkelerinin çoğu yöneti-
mi, Erdoğan’ı samimi bulmadı.
MGK, Köşk ve Dışişleri görüş
birliğinde iken Rasmussen ola-
yında da aynı “İslam siyasasını” iz-
leyen Erdoğan, bu olayı da yüzü-
ne gözüne bulaştırdı. Her iki olay-
da da Dışişleri Bakanlığı’nın bakanı
Babacan’dan çok, Başbakanlık’ın
Dışişleri Bakanı Büyükelçi Prof. Dr.
Ahmet Davutoğlu’nun parmağı
var desek, acaba yanılmış olur
muyuz?..
Milli Güvenlik ve Rasmussen!
Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90
İSTANBUL KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ
LAİKLİK İLKESİ DEMOKRASİNİN, ÇAĞDAŞLIĞIN,
KADIN HAKLARININ GÜVENCESİ
Devletin Laik Karakterini Kazandığı Günün 81.Yıldönümü
10 Nisan 1928’de Anayasada yapılan değişiklikle(*) ilk adõmõ atõlan laiklik ilkesi,
1961 ve 1982 Anayasalarõnda da devletin değiştirilemez temel nitelikleri arasõnda yer
almõştõr.
Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik ilkesi kadının insan haklarının da
güvencesidir.
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak,
çağdaşlık yolunda ilerlemek için, laikliğin bir yaşam biçimine dönüşmesi gerekti-
ği bilinciyle, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeler göz önünde tutulduğunda; laikliğin
korunmasına bugün her zamandan daha çok özen gösterilmesi gerektiğine inancõ-
mõzõ kamuoyu ile paylaşırız.
İKKB: - İstanbul Barosu Kadõn Haklarõ Merkezi - Kadõn Araştõrmalarõ Derneği - Türk Kadõnlar Birli-
ği İstanbul Şb., Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu, Türk Kadõnlar Birliği Kadõköy Şb. - Türk Üni-
versiteli Kadõnlar Derneği, Türk Kadõnlar Birliği Adalar Şb., - Ada Dostlarõ Derneği - Fatih Kõz Liseliler
Der., Cumhuriyet Kadõnlarõ Der. İstanbul Şb. - Notre Dame De Sion’lular Der. - Kutup Yõldõzõ Hareketi
Der, Çağdaş Anneler Der., Kadõn Haklarõnõ Koruma Der., Üniversiteliler Eğitim ve Kültür Vakfõ, Florance
Nightingale Hemş. Yüksek Okulu Mez. Der., Cerrahpaşa Tõp Fak. Hemşireler Der., Zonta İş ve Meslek
Kadõnlarõ Der., AÇOK, Kadõköy Kadõn Konseyi, Bakõrköy Kadõn Konseyi, Şahkulu Vakfõ, Vatev, Kan-
kev, YP, DP, İP, BCP, DSP, CHP Kadõn Kollarõ.
———————————————————————————————————————-
(*) 1924 Anayasasõnõn 2. maddesinde yer alan “Türkiye Devleti’nin dini İslam’dõr, Resmi Dili Türk-
çe’dir, Makarrõ Ankara Şehridir” hükmü “Türk Devleti’nin Resmi Dili Türkçe’dir, Makarrõ Ankara Şeh-
ridir” şeklinde değiştirilmiş; “Dini İslamdõr” ibaresi metinden çõkarõlmõştõr. Ayrõca 16. maddedeki mil-
letvekillerinin ve 38. maddedeki cumhurbaşkanõnõn yemininden “vallahi” sözcüğü ile 26. maddedeki “din
işlerinin düzenlenmesinin TBMM’nin görevleri arasõnda sayõlmasõ” hükmü Anayasadan çõkarõlmõştõr.
(Resmi Gazete :10 Nisan 1928)
GAMZE AKDEMİR
BATUM - Gürcistan’da 17 mu-
halefet partisinin çağrõsõyla dün ül-
ke çapõnda düzenlenen gösterilere
katõlan on binlerce kişi, Devlet Baş-
kanõ Mihail Saakaşvili’ye istifa
çağrõsõ yaptõ. 2003’te Batõ’nõn des-
teklediği “Gül Devrimi” ile iktidara
gelen Saakaşvili’nin, özellikle ağus-
tosta Rusya’yla yaşanan savaş son-
rasõnda ülkeyi karanlõğa götürdü-
ğünü savunan göstericiler, hükü-
mete istifa etmesi için verdikleri sü-
renin dolduğunu vurguladõlar.
1989’da Tiflis’te Sovyet karşõ-
tõ mitingde ölen 20 kişinin anõldõ-
ğõ “Yas Günü”nde düzenlenen
gösterilerde, başkent Tiflis’in ya-
nõ sõra çeşitli kentlerde bir araya
gelen muhalifler, “Saakaşvili’siz
bir Gürcistan istiyoruz” slogan-
larõ attõ. Tiflis’te meclis binasõ önün-
de toplanan göstericiler, hükümeti
Batõ’ya boyun eğmekle, demokrasiyi
yok etmekle ve Rusya’yla savaşõ kõş-
kõrtarak Güney Osetya ile Abhaz-
ya’nõn ayrõlmasõna yol açacak yanlõş
politikalar izlemekle suçladõ.
Yoğun güvenlik önlemleri altõnda
yapõlan gösterilerin sakin geçtiği göz-
lendi. Kasõm 2007’de Tiflis’te dü-
zenlenen hükümet karşõtõ gösterilerde
polisle göstericiler arasõnda şiddetli ça-
tõşmalar yaşanmõştõ. Gösteriler önce-
sinde bazõ muhaliflerin evlerine dü-
zenlenen baskõnlarda ise onlarca kişi
gözaltõna alõndõ. Muhalefetteki Birle-
şik Gürcistan partisi, önceki gece on-
larca parti üyesinin gözaltõna alõndõğõnõ
duyururken hükümet haberin doğru ol-
madõğõnõ savundu.
‘Güvenliği sağlanacak’
Muhalefet temsilcilerinin önceki gün
bir araya geldikleri yabancõ diplomat-
lara “istifa ettikten sonra Saakaşvi-
li’nin güvenliğini sağlayacakları”
garantisi verdikleri ifade edildi.
Görev süresinin sona ereceği 2013’e
kadar devlet başkanlõğõnõ sürdüreceğini
açõklayan Sakaşvili ise dün sabah Yas
Günü nedeniyle düzenlenen törende,
“Ne düşünürsek düşünelim, farkla-
rımız ne olursa olsun hepimiz aynı
vatanın çocuklarıyız” sözleriyle bir-
lik çağrõsõ yaptõ.
5 bin köylü
polisle çatõştõ
Dış Haberler Servisi - Çin’de, tarlalarõna
zarar verdiği gerekçesiyle bir madene sal-
dõran yaklaşõk 5 bin köylüyle güvenlik güç-
lerinin çatõştõğõ bildirildi. İnsan haklarõ ör-
gütü Hong Kong İnsan Haklarõ Bilgi Mer-
kezi’nin açõklamasõnda, ülkenin doğusun-
daki Anhui bölgesi köylülerinin 2 gün ön-
ce Gubei madenine saldõrdõğõ ve madeni iş-
gal ettiği belirtildi.
Açõklamada, köylülerle polis arasõndaki ça-
tõşmalarda Ma Şiping bölgesi polis şefi yar-
dõmcõsõnõn yaralandõğõ ve bir polis aracõnõn za-
rar gördüğü kaydedildi. Yetkililerin bin po-
listen oluşan bir gücü olaylarõ yatõştõrmak için
bölgeye gönderdiği belirtilen açõklamada,
köylülerin hâlâ madende olduğu ifade edildi.
Bölge polisi ise polis ile halk arasõnda her-
hangi bir çatõşma çõkmadõğõnõ, sadece bin ka-
dar köylünün madenin faaliyetlerine son
vermesi için gösteri düzenlediğini duyurdu.
Protestocu köylüler, madenin bölgedeki 8
bin hektarlõk alana zarar verdiğini ve 50 bin
kişiyi olumsuz etkilediğini ileri sürüyor.
RUSYA ROMANYA’YI UYARDIÇİN’DE MADEN İŞGALİ
Moldova öteki renkli
devrimler gibi değil
Dış Haberler Servisi -
Moldova hükümetinin, ikti-
dardaki Komünist Parti’nin
pazar günkü seçimleri ka-
zanmasõnõn ardõndan patlak
veren gösterileri yüzünden
Bükreş’i suçlamasõnõn ve
Rumenlere vize verilmesini
yasaklamasõnõn ardõndan,
“yasadışı davranışlarda
bulunduğu tespit edilen” 3
Rumen gazetecinin de sõnõr
dõşõ edilmesi kararõ alõndõ.
Rusya da hem Avrupa
Birliği’ni hem Romanya’yõ
uyardõ. Rusya Dõşişleri Ba-
kanõ Sergey Lavrov, Ro-
manya’ya, “ülkenin bü-
tünlüğünün dinamitlen-
mesine karşı çıkması” çağ-
rõsõ yaptõ. Moldova’daki şid-
det olaylarõnõ, Ukrayna, Gür-
cistan ve Kõrgõzistan’da ik-
tidar değişikliğine yol açan
“renkli devrimlerle” kõ-
yaslamanõn doğru olmadõ-
ğõnõ söyleyen Lavrov, hiçbir
bağõmsõz uluslararasõ kuru-
luşun seçim sonuçlarõyla il-
gili kuşku dile getirmediği-
ni ifade etti. “Bu tarz bir
renkli devrimin destekle-
nemeyeceğini” söyleyen
Lavrov ayrõca, Rusya ve
ABD’nin eski Sovyet cum-
huriyetlerini Moskova ve
Washington arasõnda bir ter-
cih yapmaya zorlamamasõ
gerektiğini söyledi.
Muhalefetin bir bölümü,
Avrupa’nõn en yoksul ülke-
si olan Moldova’nõn Ro-
manya ile birleşmesini isti-
yor. Muhalefetin bu talebi-
nin de, Romanya’nõn Avru-
pa Birliği üyeliğinden kay-
naklanan göreceli refahõndan
kaynaklandõğõ belirtiliyor.
Antiterör şefi istifa etti
İngiltere’nin en üst düzeydeki terörle
mücadele yetkilisi Bob Quick, El Kaide’ye
karşı düzenlenmesi planlanan çok gizli bir
operasyonun ayrıntılarının bulunduğu
dosyayı taşırken görüntülenince istifa etmek
zorunda kaldı. Quick’in elindeki gizli
belgelerle başbakanlığa gelirken foto
muhabirlerine yakalanması, muhtemel bir
terör saldırısını önlemek için planlanan
operasyonun erkene alınmasına yol açtı.
Quick’in hatası, muhalefetin şiddetli
eleştirilerine yol açarken erkene alınarak
önceki gün yapılan terör operasyonunda
polis 12 kişiyi yakaladı. Polis kaynakları, El
Kaide’nin çok yakında ve çok büyük bir
saldırı planladığını söylediler.
Gürcistan muhalefeti, devlet başkanõnõn istifasõ için ülke çapõnda eylem yaptõ
Saakaşvili’ye istifa baskõsõ
ABD Başkanı Obama.
Rasmussen.
(Fotoğraf:AFP)
‘UÇAK ZORLA İNDİRİLDİ’
Dış Haberler Servisi -
THY’ye ait Kastamonu uçağõ-
nõn Gürcistan’õn başkenti Tif-
lis’teki uluslararasõ havaalanõ
yerine Vaziani Askeri Üssü’ne
inmesi ülkeyi karõştõrdõ. Muha-
lefet sözcüleri, “Gürcistan’ın
Birliği Hareketi” lideri İrak-
liy Okruaşvili’nin içinde bu-
lunduğu uçağõn askeri havaala-
nõna inmeye zorlandõğõnõ iddia
etti. Muhalefet temsilcileri, yet-
kililerin böylece Okruaşvili’nin
gösterilere katõlmasõnõ engel-
lemek istediğini ileri sürdü. Bu
arada THY uçağõnõn kaptan
pilotu Mehmet Kesik’in emek-
liliğini istediği öğrenildi.