16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 1 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 9 SİBEL BAHÇETEPE Sağlõk Bakanlõğõ Kök Hücre Bilimsel Danõşma Kurulu’nun ALS’li (kaslarda erime ve zaaf- lara neden olan hastalõk) hasta- larda kök hücre tedavisi çalõş- masõ yapõlabilmesine olanak ta- nõmak amacõyla tedavi protoko- lü oluşturulmasõna karar ver- mesi eleştirilere neden oldu. He- matolog ve nörologlar, ALS ve diğer nörolojik hastalõklarda kök hücre çalõşmalarõnõn günümüz- de yalnõzca hayvanlar üzerinde yapõldõğõnõ, bu çalõşmalarõn he- nüz klinik uygulama aşamasõna varmadõğõnõ belirterek, hasta- larda uygulanmasõnõn yanlõş ol- duğunu söylediler. Uzmanlar, kök hücre tedavi- sinin günümüzde hematolojik (kan hastalõklarõ), bazõ kardiyo- lojik ve onkolojik hastalõklarõn tedavisinde kullanõldõğõnõ; nö- rolojik (kas ve sinir hastalõklarõ, felç, multipskleroz, parkinson ve alzheimer gibi) hastalõklarõn tedavisinde kullanõlma aşama- sõna varõlmadõğõnõ belirttiler. ‘Çalışmalar henüz sonuç vermedi’ Sağlõk Bakanlõğõ’nõn geçen günlerde Nöroloji Derneği ile birlikte, ALS’li hastalardan ge- len talepler üzerine tedavi pro- tokol hazõrlõğõ başlattõğõnõ açõk- lamasõnõn ardõndan uzmanlar, “Henüz çalışmalar sonuç ver- memişken Bakanlığın bir te- davi protokolüne izin verme- sini anlamak mümkün değil- dir. Bu girişim binlerce has- tada bir umut yaratacak ve onun arkasından büyük bir düş kırıklığı gelecektir” diye tepki gösterdiler. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanõ, Ankara Üni- versitesi Tõp Fakültesi Nöroşi- rürji Bülümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Konpolat, “Sağlık Bakanlığı’nın bir pro- tokol ile bu işi böyle yapacak- sınız diyerek hekimleri yön- lendirmesini çok sağlıklı bul- muyorum. Kaldı ki bu proto- kole karşın ALS hastalarına uygulama yapacak hekimler, hastalığın ilerlemesi veya has- tanın ölmesi gibi durumlarda derhal hain ilan edilebilirler” dedi. ‘Endişeliyim’ Garantisi olmayan bir iş için hekimlere yardõm edileceğine inanmadõğõnõ belirten Kanpo- lat, şunlarõ söyledi: “Böyle bir durum söz konu- su olduğunda Sağlık Bakanlı- ğı’nın da bu hekimlere yardım edeceğine inanmıyorum. Ül- kemiz henüz hekimin değeri- ni, tıp uygulamalarının risk- lerini tartışıp anlayabilecek bir olgunlukta değil. Ceza ya- sasında hekimler aleyhine çok ağır hükümler var. İyi niyetle böyle bir yardıma niyet etmiş hekimlerin rahatsız edilme- sinden ve bazı şarlatanların hastaları başka ülkelerde ol- duğu gibi kötü niyetle kullan- masından endişe duyarım. Doğrusu, bu alanda kendini ispat etmiş bir veya birkaç ekibe bu işin verilmesidir. Ka- nımca bu mümkün değildir ama gereklidir.” Türk Hemotoloji Derneği Ge- nel Sekreteri ve Ankara Üni- versitesi Tõp Fakültesi Hemato- loji Bilim Dalõ öğretim üyesi Doç. Dr. Mutlu Arat ise proto- kol çalõşmasõnõn birçok ALS’li hastada umut yaratabileceğini ve bunun son derece yanlõş ol- duğunu belirterek “Henüz en ufak hayvan deneyleri çalış- maları bile oturtulmamışken bunların insan çalışmalarına dönüştürülmesi, Sağlık Ba- kanlığı’nın da buna girişmiş ol- masına anlam veremiyorum” diye konuştu. Ayrõca ülkemizde kök hücre çalõşmalarõnõ yapabilmek için merkezlerin ve kök hücre biyo- loglarõnõn da sayõsõnõn yetersiz olduğunun altõnõ çizen Arat, “Çalışmalar kimin üzerinde, nasıl yapılacak bunlar belli değil. Bir sonuç çıkmayacağı- nı zaten biliyoruz. Ciddi bir umut tacirliğidir” diye değer- lendirdi. Arat, nörolojik hastalõklarda kök hücre nakillerinin bugüne dek Çin, Rusya gibi ülkelerde umut tacirliği olarak kullanõl- dõğõnõ ve hastalarõn binlerce dolar harcayarak tedavi ol- mak için bu ülkelere gittiğini ancak bir sonuç alamadõklarõ- nõ da anõmsattõ. Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Sağlık Bakanlığı tarafından, hastalardan gelen istek üzerine ALS hastalığı için bir te- davi protokolünün hazırlanmasına karar ve- rildiği ve bakanlığın oluşturduğu Kök Hüc- re Komisyonu aracılığı ile nörologlardan oluşan bir komisyon kurulması için girişim- de bulunulduğu ve bu komisyondan ALS de kök hücre tedavisi ile ilgili detaylı bir tedavi protokolünün hazırlanmasının istendiğini öğreniyoruz. Öncelikle hastalardan gelen is- tek üzerine gerekçesini son derece yadır- gadığımı hatta çok garip bulduğumu belirt- mek istiyorum. Bundan şöyle bir anlam çı- kıyor. ALS hastalığı için bir tedavi metoduna ula- şılmıştır. Bu güvenilir bir metottur. Ancak Tür- kiye’de Sağlık Bakanlığı ve ilgili hekimler özel- likle nörologlar bu metodun uygulanmasını ciddiye almamışlar, geciktirmişler, bu önem- li gelişmeyi gündeme getirmeyi ihmal et- mişlerdir. Bu ihmalkârlık üzerine hastalar ha- rekete geçmiş ve bu tedavinin bir an önce yürürlüğe sokulmasını istemişlerdir. Bu var- sayımı kabul etmek mümkün değildir. Eğer böyle idiyse niçin çeşitli tıp merkezleri ve has- tanelerde kök hücre tedavilerinin gizlice yapılmasına önce göz yumulmuş, sonra yasaklanmıştır. Türkiye’de sanırım ilk defa Ankara Tıp Fa- kültesi’nden Prof. Haluk Deda bu tedavile- ri ALS hastalarında ve omurilik felçli hasta- larda uygulamış, ancak bir süre sonra fa- külteden ayrılmak zorunda kalmış ve bu te- davilere devam etmesi bakanlıkça engel- lenmiştir. Bugün bu tedavi Sağlık Bakanlığı tarafından yeniden gündeme getiriliyor. Dünyada bilimselliğe öncelik veren herhan- gi bir ülkede ALS hastalarına kök hücre te- davisi uygulanıyor mu? Bunu soruşturdu mu bakanlık? Bu girişimle, Türkiye’de sayıları yaklaşık 4-5 bine varan hasta ve ailelerinde büyük bir umut yaratılmaktadır. Bakanlık bu- nun sonucunu ve sorumluluğunu düşünüyor mu? Gerçek şudur: Kök hücre tedavisi çok sa- yıda genetik nörodejeneratif hastalıklar için büyük bir umuttur. Bu umut ileriki yıllarda umarız gerçekleşecektir. Bugün bazı kan hastalıkları ve lösemi için başarı ile kullanıl- maktadır. Ancak bir öncekiler için tüm dün- yanın ünlü merkezlerindeki çalışmalar henüz preklinik (klinik öncesi) aşamadadır. Klinik uy- gulama aşamasına ulaşılmamıştır. Preklinik dönemin ardından uygulama öncesi 3 faz- dan söz ediyoruz. Bunlar henüz aşılmış ol- maktan uzaktır. Hiçbir ülkeden ve merkezden ALS/MND hastalığında klinik uygulama başarısı bildi- rilmemiştir. Böyle bir başarıyı bildiren ciddi ve hakemli dergilerde yayımlanmış yayın yok- tur. Prof. Haluk Deda’nın yaptığı tedavi de- nemeleri tam bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Çin’deki bir profesörün dünyanın birçok ül- kesinden gelen hastalara büyük paralar karşılığı yaptığı tedavi girişimleri uluslar- arası arenalarda şiddetle kınanmıştır. Tele- fonla görüştüğüm TÜBA Başkanı Prof. Yü- cel Kanpolat, yurdumuzdaki bu gelişmele- ri şaşkınlıkla karşılamış ve kök hücre konu- sundaki bazı ciddi çalışma ve araştırmalar etik kurullarca engellenirken bir tedavi pro- tokolü hazırlama girişimini çok yadırgadığı- nı söylemiştir. Bu nedenle Sağlık Bakanlı- ğı’nın hastaların isteği gerekçesi ile yaptığı girişim yersiz ve yararsızdır. Komisyonu oluşturan meslektaşlarımız vakit kaybedeceklerdir ve ne yazık, hem de çok yazık, hastalar büyük umutlara kapıla- cak ve bir kez daha büyük bir düş kırıklığı ya- şayacaklardır. Oysa yapılması gereken bu hastalar için iyi bir bakım (management) sağ- lamaktır. Yıllardır Türkiye Kas Hastalıkları Derneği olarak, yetkili makamlara bunu anlatmaya ça- lışıyor, destek arıyoruz. Kesin tedavi ger- çekleşinceye kadar önceliği olan hizmet budur. [email protected]. Kök hücre tedavisi... UZMANLAR UYARIYOR Multivitaminler kanser düşmanõ İstanbul Haber Servisi - Günümüz yaşam şartlarõnda günlük vitamin ihtiyaçlarõnõn art- masõna karşõn bu ihtiyaç besinlerle karşõlana- mõyor. Uzmanlar, kişinin yaşõna ve cinsiyetine uy- gun vitamin kullanmasõnõn, günlük gereksini- mi karşõlamanõn yanõnda kanser riskini de ön- lemeye yardõmcõ olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar, araştõrmalara göre vitaminlerin ya- rarlarõnõ şöyle sõralõyor: Prostat kan- serinden ko- runmada, selenyum, çinko ve E vitami etkili. 121 binden fazla ka- dõnla yapõlan bir çalõşma, uzun süreli folik asit desteği- nin kadõnlarda kolon kanseri riskini azalttõğõ- nõ ortaya çõkardõ. A vitamini kolon kanseri riskini yüzde 43, E vitamini ise yüzde 50 oranõnda azaltõyor. E vitamini, betakaroten ve C vitamini içe- ren multivitamin–mineraller, deri kanseri ris- kini azaltõyor. Kök hücre tartışmasıUzmanlar: Henüz çalõşmalar sonuç vermemişken bakanlõğõn bir tedavi protokolüne izin vermesini anlamak mümkün değildir. Bu girişim binlerce ALS hastasõnda umut yaratacak ve onun arkasõndan büyük bir düş kõrõklõğõ gelecektir. Bugün dünyada ALS/ Motor Nöron hastalõğõ için güvenilir bir kök hücre tedavi programõ mevcut değildir. İtalya’dan ya- põlan bildirilerin etik olmadõklarõnõ düşünüyorum. Yalnõz- ca kök hücrelerin cerrahi olarak implante edilebileceğini is- patlayan prensiplerdir. Bunlarda, bu hücrelerin yaşamlarõ- nõ sürdüklerini ortaya koyan herhangi bir postmortem (ölüm sonrasõ) veri yoktur. Böyle bir veri ancak rodentlerde (kemirgen bir hayvan) el- de edilmiştir. Klinik seyir üzerinde bir etkisi bulunmamõş- tõr. Bir çeşit kök hücre tedavisi bazõ ülkelerde hastalara gö- bek kordonundan elde edilenlerle sunulmaktadõr. Böyle bir tedaviyi destekleyen herhangi bir bilimsel ras- yonel preklinik veri de yoktur. ALS’li hastalar büyük mas- raflar ederek Çin’e seyahat ettiler. 30-35 bin dolar harcadõ- lar. Bunlarda hiçbir olumlu etki görülmemiştir. Ben bu tür tedavilere karşõ görüşlerimi daima belirttim. İngiltere’de çok sayõda kök hücre çalõşmasõ yapõlõyor. Ancak bütün bunlar bu- gün temel hastalõk süreçlerini anlama düzeyinde bulunmaktõr. Uzmanlar, kök hücre tedavisinin günümüzde hematolojik (kan hastalıkları), bazı kardiyolojik ve on- kolojik hastalıkların tedavisinde kullanıldığını belirttiler. ‘ALS HASTALARINA UMUT VERMEK YANLIŞ’ Hastanelere Medula 3 denetimi ŞULE KÖKTÜRK Eczanelerde ciddi sõkõntõlara yol açan promosyon sisteminin ben- zeri Medula 3, bugün hastaneler- de uygulanmaya başlayacak. Gün- de bir kezden fazla damar yolu açõlmamasõ, 3 kezden fazla en- jeksiyon yapõlmamasõ, hastanede yatan hastanõn serbest eczaneden alõnan reçetesinin ödenmemesi gibi 600’e yakõn kuralõ denetle- yecek sistemde, hasta karşõlan- mayan işlemin bedelini kendi ce- binden ödeyecek ya da bu sağlõk hizmetinden mahrum kalacak. İs- tanbul Tabip Odasõ Genel Sekre- teri Dr. Hüseyin Demirdizen, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) giderlerini azaltmaya yönelik uy- gulamanõn vatandaşõn cebinden çõkacak paranõn artmasõna yol açacağõnõ ifade etti. SGK, yeni Medula sistemiyle, Sağlõk Uygulama Tebliği (SUT) ile getirilen kurallarõn elektronik ortamdaki takibine bugün geçe- cek. Medula, SUT’ta yer alan 600’e yakõn işlemi anõnda denet- leyecek ve işlem uygun değilse uyarõ verecek. Özel, üniversite ve devlet hastanelerinde uygulanacak sistem, uzmanlara göre ciddi han- dikaplar içeriyor. Dr. Hüseyin Demirdizen, has- tanõn yattõğõ süre içinde ayaktan re- çetenin karşõlanmamasõ uygula- masõna dikkat çekerek, hastane- lerin bütün hastalarõn ilaçlarõnõ alabilecek kadar parasõ olmadõğõ gibi bunlarõ depolayacak yerleri ol- madõğõnõ belirterek, “Hastanede yatan hastanın ilaçlarını ku- rum karşılayamazsa, kişi ya bu- nu cebinden ödeyerek alacak ya da mahrum kalacak” dedi. Sistemin SGK giderlerini azalt- maya yönelik bir proje olduğunu ifade eden Demirdizen, bunun “otomatik olarak vatandaşın cebinden çıkan paranın artma- sı” anlamõna geleceğini vurgula- yarak, projeyi “Piyasacılığın için- den çıkılmaz handikapları” şek- linde değerlendirdi. SUT’ta yer alan bir kural ise ay- rõca dikkat çekici. “Kurumca finansmanı sağlanacak erken tanı ve tedaviye yönelik sağlık hizmetleri” başlõğõ altõnda, “KE- TEM tarafından yapılmak şar- tıyla” ifadesi sonrasõnda, “50-69 yaş arası kadınlara, her yıl ya- pılacak muayene, 2 yıl aralık- larla yapılacak mamografi çe- kimi, meme ultrasonografisi; 20 yaş üstü kadınlara, her yıl yapılacak muayene + pap sme- ar tetkiki, kolposkopi tetkiki, 50-74 yaş arası erkek ve ka- dınlarda her yıl yapılacak olan gaitada gizli kan tetkikleri; 50 yaş üstü erkeklere her yıl yapı- lacak olan PSA tetkikleri” öde- neceği belirtiliyor. SUT’ta yer alan “Hasta 10 gün içinde aynı branşta bir başka doktora ya da hastaneye gitti- ğinde geri ödemesi yapılmama- sı” da hastalarõ zor durumda bõ- rakacak bir başka kural. SUT’a gö- re ayrõca sosyal güvencesi olan yurttaşlar, birinci basamak sağlõk kuruluşunda muayene olduğunda 3, eğitim ve araştõrma hastanesinde 4, üniversite hastenesinde 6 ve özel hastanede 10 lira ödeyecek. ‘Kullanımı deneysel aşamada’ İstanbul Haber Servisi- Hücresel Tedavi Derneği Başkanõ Prof. Dr. Os- man İlhan kök hücre tedavisinin ke- mik iliğinde dünyada 50, ülkemizde de 30 yõldõr kullanõldõğõnõ anõmsata- rak “Hematoloji dışındaki hasta- lıkların tedavisinde kök hücre de- neysel kullanım aşamasındadır” dedi. Avrupa Birliği (AB) Resmi Araştõrmalar Direktörü Charles Kessler ise Türkiye’deki kök hücre deneysel çalõşmalarõnõn, Avrupa ile aynõ seviyede yürütüldüğünü söyle- di. İlhan, şunlarõ söyledi: “Kemik iliğindeki kök hücre ül- kemizde ise 30 yıldır kullanılıyor. Dolayısıyla bu noktada hem dün- yanın hem ülkemizin tecrübesi var. Kök hücre üzerine yapılan araştırmalar gösterdi ki sadece hematolojik hastalıkların tedavi- sinde değil, örneğin klon (bağırsak iltihabı), embriyol, diyabet hasta- lıklarının tedavisinde de kullanı- labilir. Fakat hematoloji dışında- ki hastalıkların tedavisinde kök hücre kullanımı deneysel durum- dadır.” Charles Kessler ise dünya üzerin- de kök hücre konusunda en önemli çalõşmalarõn ABD’de yürütüldüğünü, özellikle bel yaralanmalarõ konu- sunda kök hücre çalõşmalarõnõn de- vam ettiğini anõmsattõ. Kessler, kök hücre çalõşmalarõ çerçevesinde, AB Resmi Araştõrmalar Direktörlüğü olarak yaklaşõk 10 milyon Avro de- ğerindeki bir projeyi yönettiklerini kaydetti. Prof. Dr. Mustafa Çetin de kök hücrenin önümüzdeki 50 yõl içinde birçok hastalõkta büyük umut olaca- ğõnõ belirterek “Ülkemizde hema- tolog sayısı, araştırmaları yapacak ve yürütecek merkez sayısı da çok az. Türkiye ve Avrupa’nın en bü- yük Kemik İliği Nakil Merkezi önümüzdeki günlerde Kayseri Er- ciyes Üniversitesi’nde açılacak. Burası kemik iliği merkezi yanın- da hücresel tedavi uygulama mer- kezi de olacak” diye konuştu. İLHAN KESSLER 4 MİLYON KİŞİ SAĞLIK GÜVENCESİNDEN YOKSUN İstanbul Haber Servisi - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanõ Prof. Dr. Gençay Gürsoy, kriz döneminde yaklaşõk 1.5 milyon kişinin işsiz kaldõ- ğõnõ anõmsatarak, bu kişilerin ailelerindeki 2-3 kişi ile birlikte hesaplanõrsa, önümüzdeki 6 ay içinde yaklaşõk 4 milyon kişinin sağlõk güvencesinden yoksun kalacağõnõ söyledi. Gürsoy, “Bütünüyle kriz koşulları ortadan kalkıncaya kadar işsizle- rin ve asgari ücretten itibaren bütün çalışanla- rın herhangi bir prim ödemeden sağlık hakkı- na sahip olmasını talep ediyoruz” dedi. Prof. Gürsoy, hekimlerin en önemli sorununun hekime yönelik şiddet olduğunu vurgulayarak 1 yõl içinde 200 hekimin şiddete maruz kaldõğõnõ söyledi. Gürsoy, Kartal Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde çalõşan Dr. Dilek Argon’un Beş- hekim Yusuf Özertürk tarafõndan fiziksel şid- dete maruz bõrakõlmasõnõn hekimler için “simge” niteliği taşõdõğõnõ, saldõrõnõn üzerinden yaklaşõk 2 ay geçmesine karşõn sağlõk müdürlüğü ya da Sağlõk Bakanlõğõ’nca herhangi bir cezai yaptõrõm uygulanmadõğõnõ vurguladõ. Gürsoy, hekimlere yönelik saldõrõnõn son örne- ğinin de Dilek Argon’un doktor eşinin de Şişli Etfal Hastanesi’nde eli sopalõ bir grup tarafõndan saldõrõya uğramasõ olduğunu belirtti. Gürsoy, he- kimlere yönelik şiddetin azalmasõ için iktidarõn sağlõk alanõndaki aksamalarda hekimleri hedef gösterme alõşkanlõklarõndan vazgeçmesi gerekti- ğini de sözlerine ekledi. S A Ğ L I K T A H A S T A N I N C E B İ N E E L A T A C A K B İ R S İ S T E M D A H A Kriz sağlõğõmõzla da oynuyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle