Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA 4 İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Seçim Sonuçları Üzerine İyimser Olmayan Bir Yorum Yerel seçimlerin sonuçlarının en önemli özelli- ği hükümet partisinin oylarındaki 8 puanlık geri- leme değil, yedi yıllık hükümet yorgunluğuna, eko- nomik krize, yolsuzluk dalgasına, “Korku cum- huriyetinde yaşıyoruz” yakınmalarına rağmen, gerilemenin 8 puanla sınırlı kalmasıdır. AKP’nin ‘başarısı’ Vatandaşlık kurumu güçlü demokrasilerde, ye- rel seçimler iki olanak sunar. Birincisi seçmen oyu- nu, yaşamını doğrudan etkileyen konulardaki (hizmetler vb.) tercihleri doğrultusunda, siyasi kay- gılarını ikinci plana atarak kullanabilir. İkincisi seç- men, oyunu, genel siyasi şekillenmeyi değiştirmeye kalkmadan, hükümeti uyaracak yönde kullanabilir. Bu nedenlerle hükümet partileri, yerel seçimler- de hemen her zaman oy kaybına uğrar. Eğer hü- kümet partisi bir dönemden daha uzun bir süre- dir iktidardaysa, seçmen yorgunluk belirtileri gösterir, yerel seçime katılma oranı düşer, protesto oyları artar. Hükümet partileri de önlerindeki ge- nel seçimlere aldıkları mesaj üzerinden hazırlanır. AKP, hükümette ikinci dönemini yaşıyor. Ülkede ciddi bir ekonomik kriz var. Geçen yılın dördün- cü üç aylık büyüme hızı yüzde - 6.2 olmuş. UBS- AG Bankası ekonomistleri de Türkiye’nin büyü- me hızının 2009’un ilk üç ayında da yüzde - 10 ol- duğuna, işsizliğin ise yüzde 14’e ulaştığına ina- nıyorlar (Bloomberg 30/03). Bu veriler ekonomi- nin büyük bir yıkım yaşamakta olduğunu göste- riyor. Hükümetin, “fırsat yaratırız”, “teğet geçer” söylemi yandaş medyasında bile alay konusu ol- muştu. Bunlara, medyayı kaplayan yolsuzluk tartış- malarını, Ergenekon olayıyla başlayan korku ve gü- vensizlik ortamını, medyayı ele geçirme girişim- lerini, yoğun kadrolaşmanın getirdiği gerginlikle- ri, başbakanın sinirli, diğer bakanların bazen skandal düzeyine ulaşan patavatsız demeçlerini ekleyelim… Seçimlerde protesto oyu kullanma- nın, hükümet partisinin “gözünü morartmanın” ko- şulları fazlasıyla oluşmuştu. Seçmen, AKP’ye fiske vurmakla yetindi… Mahallenin gücü… Kimi yorumcular, haklı olarak, “Seçmen ideo- lojik gerekçelerle oy verdi” diyorlar. Peki, ama bu ideolojik gerekçelerin arkasında hangi sos- yal/kültürel koşullar var? Bu soru bizi “mahalle baskısına”, Prof. Binnaz Toprak’ın araştırmasının gözlemlerine götürüyor. Sorunun cevabı da siyasal İslamın AKP döneminde “sivil toplum” içinde ger- çekleştirdiği kültürel değişimde, bu alana örgüt- sel olarak nüfuz etme kapasitesinde yatıyor. Bu sürecin vatandaşlık kurumuyla ve “demokratik- leşme” umuduyla çeliştiğini görmemek için de sa- nırım “liberal” olmak gerekiyor. Ama “mahallenin gücü”, diğer bir deyişle “ev- rensel” değil “yerel” aidiyetlerle davranma, salt si- yasal İslama ait bir olgu değil. Bu seçimlerin bir diğer özelliği de DTP’nin bölgenin tek siyasi partisi durumuna yükselmesidir. Burada, AKP’nin, “Verdiğimiz hizmetler bir işe yaramadı, etnik kim- lik siyaseti belirleyici oldu” saptaması (AKP’nin so- mut aidiyetlerin etkilerinden yakınmasındaki iro- niyi görmezden gelelim) anlamlı, ama açıklayıcı de- ğil. Açıklamayı, asker-sivil kadrolarıyla, kanaat ön- derleriyle, Türkiye seçkinlerinin, özellikle 1980’ler- den bu yana uyguladığı ekonomik modelde, “Kürt sorunu” politikalarında aramak gerekiyor. Günlük yaşamı piyasa ilişkilerine teslim etmek, şid- dete şiddetle, hatta yasaların sınırlarını aşan yöntemlerle cevap vermekteki ısrar, sosyal-tarihsel nedenlere eğilmekteki isteksizlik, korkaklık, so- nunda Kürt seçkinlerinin Kürt halkı üzerinde he- gemonya kurma sürecinin, herhangi bir demo- kratik-ekonomik (feodalizmin tasfiyesi, toprak sorunu gibi alanlarda) uzlaşmaya girmeden, iler- leyerek bu noktaya gelmesini kolaylaştırdı. Seçim sonuçlarının arkasındaki etkenleri şöy- le özetleyebiliriz: (1) Toplumun çoğunluğundan ufak bir azınlığına servet transfer ederken, verili yerel/bölgesel bölüşüm ilişkilerini, toplumsal mu- tabakatları altüst eden neo-liberal model. (2) 1980 askeri diktatörlüğünün sosyalist, halkçı, an- ti emperyalist akımları şiddetle bastırır, aydınları yıldırır, üniversiteleri “sterilize” ederken, siyasal İs- lamın önünü açan politikaları -Diyarbakır Cezaevi, Kürtçe, türban, imam hatipler-. (3) Yılgınlığa uğ- rayan kimi aydınların post modernizme (aydın- lanma düşmanlığına), kimlik siyasetine dönerken siyasal İslamın sözcüleriyle kurulan diyalog; (4) Yu- karıda değindiğim “Kürt sorunu” süreci. Biricisi, bir ekonomik krize, diğer üçü de va- tandaşlık kurumunun imha edilmesiyle birlikte, ala- bildiğince otoriter bir iklime, giderek derinleşen bir siyasi krize açıldı. Bu seçimler, MHP ve Saa- det Partisi’nin oylarındaki artışı da düşününce, si- yasal İslamın yanı sıra etnik milliyetçi ve şoven eğilimlerin güçlendiğini, siyasi coğrafyanın par- çalanırken kutuplaşmaya devam ettiğini gösteri- yor. Siyasi rekabet keskinleşirken hükümet par- tisinin, devletin olanaklarını, şiddet araçlarını da kullanarak ülkeyi daha baskıcı ve boğucu bir ik- lime taşıma çabalarına hazır olmak gerekiyor. [email protected] http://erginyildizoglu.blogspot.com İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarõna sahip, London School of Business Administration’da master yapmõş, ÖĞRETMENDEN BRITISH ENGLISH ? Gramer, konuşma, derslere yardõmcõ, sõnavlara hazõrlõk ? İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview) hazõrlõk Acıbadem /İstanbul 05327018041 Eski TBMM Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, yerel seçimin iktidar partisi için kõrõlma noktasõ haline geldiğini belirtti ‘AKP’dekikoalisyondağõlõr’FIRAT KOZOK ANKARA - Eski TBMM Baş- kanõ Hüsamettin Cindoruk, yerel seçimlerin Cumhuriyet için çok önemli bir dönemeç olduğunu be- lirterek yurttaşlarõn “Cumhuriye- tin temel karakterini koruduk- larını” söyledi. Cindoruk, bu so- nuçlarõn ardõndan AKP’deki “koa- lisyonun” dağõlacağõnõ ifade etti. Cindoruk, seçim sonuçlarõnõ ga- zetemize değerlendirdi. Seçimlerden beklenen bir sonuç çõktõğõnõ ifade eden Cindoruk, “Bizim siyasi ha- yatımızda kırılmalar birbiri ar- kasına gelir. Sanırım AKP için de kırılma noktası aşılmıştır. AKP sendelemiştir” dedi. AKP içeri- sinde çok farklõ gruplarõn olduğu- nu anõmsatan Cindoruk, “Bundan sonraki süreçte parti içi koalis- yonun dağılacağını sanıyorum” diye konuştu. Önümüzdeki süreçte Saadet Partisi ekseninde bir düşünce sistematiğinin Türk siyasetine yer- leşebileceğini belirten Cindoruk, bu partiyle AKP arasõnda bir ya- kõnlaşma olabileceğini kaydetti. Seçim sonuçlarõnõn Cumhuriyet için büyük önem taşõdõğõnõn altõnõ çizen Cindoruk, şöyle devam etti: “Burada önemli olan nokta, laikliğe aykırı söylem ve eylem- lerin beklenen oyları getirmedi- ği sonucudur. Laisizm, cumhu- riyetçilik, bu seçimde kazançlı çıkmıştır. Yurttaşların Cumhu- riyetin temel karakterini koru- duğu, Atatürk Cumhuriyetinin arkasında durduğu görülüyor. Başbakan ve AKP din faktörünü bu kampanyada da çok ciddi bi- çimde kullandı. En son Başbakan YSK’nin seçim görevlileri ile ilgili başörtü yasağını ağır bir dille son mitinglerinde kullandı. Ana- yasa Mahkemesi kararı bir rozet gibi Başbakan’ın yakasında du- ruyordu. Ergenekon duruşmala- rı, hukuk ve adalet açısından Sa- yın Başbakan’a çok açık destek vermişti. Buna rağmen alınan sonuç, laik cumhuriyetin çok önemli bir dönemeci döndüğünü gösteriyor.” AKP’nin bu sonuçlarõ tüm ay- rõntõlarõyla gözden geçirmesi ge- rektiğini vurgulayan Cindoruk, “Seçim öncesi cumhuriyet kim- liği, Kürt kimliği, İslam kimliği çok fazla tartışılmıştı. Seçmen ve milletimiz bu tartışmalara nok- tayı koydu” dedi. ‘AKP ayağa kalkamaz’ AKP’nin düşüşü engellemek için çok çeşitli önlemler almasõ gerek- tiğine işaret eden Cindoruk, “AKP bugünkü kavram karmaşasıyla ayağa kalkamaz” diye konuştu. Seçimlerde ayrõca yurttaşlarõn Ana- yasa Mahkemesi’nin bugüne kadar verdiği kritik kararlarõ onayladõğõnõ da söyleyen Cindoruk, “Güçlü bir merkez parti seçimlere ka- tılsaydı AKP’nin oyları daha da azalırdı” dedi. AKP’lilerin laiklik karşõtõ söylemlerinin oy getirmediğinin görüldüğünü belirten Cindoruk, “Yurttaş yerel seçimde Cumhuriyetin temel karakterini korudu” dedi. AKP içinde farklõ gruplar olduğunu ve bunlarõn bu süreçten sonra dağõlacağõnõ belirten Cindoruk, “AKP bugünkü kavram karmaşasõyla ayağa kalkamaz” diye konuştu. Eski TBMM Başkanõ, güçlü bir merkez partisi olsaydõ AKP’nin oylarõnõn daha da azalacağõnõ savundu. FATURA KESECEK İSİM ARANIYOR KATILIMARTMADI Erdoğan, anketlere inanmamış Seçim sonuçlarõ AKP’de sõkõntõ yaratõrken Erdoğan’õn kabine ve parti yönetiminde değişiklik yapmasõ bekleniyor. Gözler özellikle kaybedilen illerin bakanlarõna çevrilirken parti yönetiminde de köklü değişikler yapõlacağõ kaydediliyor. EMİNE KAPLAN ANKARA - Seçim so- nuçlarõnõn hayal kõrõklõğõ yarattõğõ AKP’de, seçme- nin partiyi “uyardığı” ka- bul ediliyor. Parti yöneti- cileri, seçmenin Başba- kan Tayyip Erdoğan’a “dur ve rektifiye et (ara- banın motorunun yeni- lenmesi)” mesajõ verdiği- ni dile getirirken Erdo- ğan’õn kabine ve parti yö- netiminde köklü bir deği- şikliğe gideceği belirtili- yor. Erdoğan’õn, son haf- ta Antalya, Balõkesir ve Manisa’da partinin kay- bedeceğine ilişkin kendi- sine sunulan anket sonuç- larõnõ dikkate almadõğõ, “Böyle anket mi olur” diyerek parti yöneticileri- ne kõzdõğõ kaydedildi. AKP’de, partinin se- çimlerde başarõsõz olma- dõğõ, birinci parti konu- munu koruduğu savun- malarõ yapõlmasõna karşõn seçmenin partiyi “uyar- dığı” kabul ediliyor. Ba- zõ parti yöneticileri, “Seç- men, Başbakan’a ‘sen- den memnunuz, direksi- yonda kalmaya devam et. Ama dur ve arabayõ rek- tifiye et (motorun yeni- lenmesi). Politikalarõnõ gözden geçir. Türkiye, krizden etkileniyor, bunu ciddiye al’ dedi” görüşü- nü dile getirdiler. Parti yöneticileri, seç- menin bu mesajõnõn ar- dõndan Erdoğan’õn kõsa zamanda bir kabine re- vizyonuna gidebileceğini belirtiyor. Kabine reviz- yonu gündeme gelince gözler illerinde seçimi kaybeden bakan ve parti yöneticilerine çevrildi. Er- doğan en büyük şoku, Antalya’da yaşadõ. Erdoğan’õn, gece yarõ- sõ televizyonlardan An- talya ile ilgili olarak veri- len sonuçlara inanmakta güçlük çektiği, Antalya adayõ Menderes Türel’i arayarak “Bunlar doğru mu” diye sorduğu öğre- nildi. Türel’in de “Evet efendim, doğru” demesi üzerine Erdoğan’õn “Hay- ret, hayret” diyerek ya- şadõğõ şaşkõnlõğõ dile ge- tirdiği kaydedildi. Seçim bölgesi Antalya olan Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in kabine dõşõ kalacak isim- ler arasõnda başõ çektiği, ikinci sõrada ise Van’õ DTP’ye kaptõran Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’in geldiğine dikkat çekiliyor. AKP, sonbaharda bü- yük kongresini gerçek- leştirecek. Erdoğan’õn kaybedilen illerle ilgili olarak parti yönetimine de bir fatura çõkarmasõ bekleniyor. AKP 1.3 milyon seçmenini kaybetti ANKARA/İSTAN- BUL (Cumhuriyet) - 22 Temmuz genel se- çimlerine göre AKP’nin yerel seçimdeki oy kay- bõ 1 milyon 315 bin 290 oldu. Pazar günü yapõlan ye- rel seçimlerin kesinleş- meyen sonuçlarõna göre, 40 milyon 42 bin 407 oy kullanõldõ. Bu oylardan 38 milyon 946 bin 935’i geçerli sayõldõ. Oylar- dan 1 milyon 95 bin 472’si ise geçersiz kabul edildi. 22 Temmuz 2007’de yapõlan genel seçimlerde AKP 16 mil- yon 327 bin 291 oy al- mõştõ. Yerel seçimde AKP 15 milyon 12 bin 001 oy aldõ. İki seçim so- nucu karşõlaştõrõldõğõnda AKP, 1 milyon 315 bin 290 oy kaybetti. Genel seçimlerde CHP 7 mil- yon 317 bin 808 oy al- mõştõ. Yerel seçimlerde ise oyunu 1 milyon 725 bin 943 arttõrarak 9 mil- yon 43 bin 751’e ulaştõ. 48 milyon 202 bin 848 seçmenin kayõtlõ oldu- ğu seçimlerde, katõlõm oranõ yüzde 83 olarak hesaplandõ. 22 Temmuz seçimlerine katõlõm ora- nõ ise gümrüklerde kul- lanõlan oylarla birlikte yüzde 84 olmuştu. İstanbul’da seçmen arttı İstanbul’da yaşayan 8 milyon 805 bin seçmenin 7 milyon 184 bin 875’i sandõk başõna giderek be- lediye başkanlarõnõ seçti. 28 bin 738 adet sandõğõn kurulduğu kentte kulla- nõlan oylarõn 6 milyon 985 bin 836’sõ geçerli sayõldõ. Kentte 22 Tem- muz 2007 genel seçim- lerinde kullanõlan geçer- li oy sayõsõ 5 milyon 729 bin 885 olmuştu. Seçimde, AKP’nin adayõ Kadir Topbaş 3 milyon 92 bin 493, CHP’nin adayõ Kemal Kılıçdaroğlu 2 milyon 576 bin 314, MHP’nin adayõ Ahmet Turgut 359 bin 486 oy aldõ. 2007 yõlõnda yapõlan genel seçimlerde İstan- bul’da 7 milyon 406 bin 297 kayõtlõ seçmen var- dõ. 22 Temmuz’da yapõ- lan seçimlerde 6 milyon 72 bin 84 oy kullanõl- mõştõ. Bu oylarõn 5 mil- yon 729 bin 885’i geçerli sayõlmõştõ. AKP, 2 mil- yon 580 bin 705, CHP 1 milyon 547 bin 613, MHP 599 bin 792 oy almõştõ. ‘Dini istismar ettiler’ SP’nin İstanbul adayõ Prof. Mehmet Bekaroğlu, AKP’nin okul ve camilerde bile seçim propagandasõ yaptõğõnõ söyledi, ‘“Nefesimiz enselerinde olacak” dedi İstanbul Haber Servisi - Saadet Par- tisi’nin (SP) İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayõ Prof. Dr. Mehmet Beka- roğlu, AKP’nin yerel seçim propogan- dalarõnõ okul önlerine ve camilere dek ta- şõdõğõnõ belirterek “Cuma namazların- da ve okul önlerinde bildiri dağıtacak kadar dini istismar ettiler” dedi. DTP adayõ Akın Birdal’da oy oranlarõnõ ar- tõrdõklarõnõ belirterek TBMM’de grubu bulunan bir partinin Hazine yardõmõ ala- mamasõnõ eleştidi. Bekaroğlu, dün partisinin İstanbul İl Başkanlõğõ’nda yerel seçim sonuçlarõna ilişkin basõn toplantõsõ düzenledi. Beka- roğlu, 29 Mart yerel seçimlerinde SP’nin yeniden siyasetin aktörü olmasõnõ sağ- layacak psikolojik sõnõrõn aşõldõğõnõ, İl Ge- nel Meclisi’nde alõnan oy sayõsõnõn bu- nun bir göstergesi olduğunu söyledi. Bir önceki yerel seçimlere göre AKP’nin oylarõnõn gerilediğini, çok sayõda bele- diyeyi kaybederek ciddi bir yara aldõğõ- nõ belirten Bekaroğlu, “Anavatan Par- tisi’nin gerilemesine benzer tarzda bir gerilemedir bu” dedi. AKP’nin hedef olarak koyduğu bazõ yerleri alamadõğõnõ, elindeki önemli be- lediyeleri kaybettiğini belirten Beka- roğlu, “Başbakan 3 Kasım 2002’den başlayarak ‘Bana oy verin, hayatõnõz da- ha iyi olacak’ dedi. Bu seçimde ilk de- fa ‘Bana oy vermezseniz daha kötü ola- cak’ dedi. AKP’nin yüzde 40’ın altına ineceğini ve bunun Türkiye’de erken genel seçimi tetikleyeceğini söylemiş- tik. AKP’nin almış olduğu bu sonuç önümüzdeki günlerde hem ekonomi- de gelecek değişiklikler, hem de böl- gemizde olması muhtemel olan birta- kım olaylar nedeniyle tutunamayacak ve bir genel seçim yapmak durumun- da kalacak” diye konuştu. SP’nin bu se- çimde, yaşam tarzlarõ ve kimlikler üze- rinde kurulan siyasetin dõşõnda bir dil ge- liştirmeye çalõştõğõnõ söyleyen Bekaroğ- lu, SP’nin bundan sonra asla yaşam tar- zõ ve kimlikler üzerinden siyaset yap- mayacağõnõ söyledi. Bekaroğlu, yerel seçim sürecinde es- ki Rize Milletvekili Şevki Yılmaz’õn SP’ye saldõran yazõlarõnõn çoğaltõldõğõnõ ve bildiri şeklinde dağõtõlmasõnõ da eleş- tirdi. “Nefesimizin Topbaş’ın ve diğer belediye başkanlarının sürekli ense- sinde olacak” diyen Bekaroğlu, en şai- beli yerel seçimlerden birinin yaşandõğõna dikkat çekti. DTP: Başarılıyız Demokratik Toplum Partisi (DTP) İs- tanbul Büyükşehir belediye başkan ada- yõ Akın Birdal da partisinin İstanbul İl Başkanlõğõ’nda düzenlediği değerlen- dirme toplantõsõnda seçim sonuçlarõnõ yo- rumladõ. Birdal, İstanbul’da oy oranlarõnõ arttõrdõklarõnõ ve Türkiye genelinde 8 il- de belediye başkanlõğõ kazandõklarõnõ be- lirterek “Seçmen bize oy vererek Kürt sorununun demokratik yollardan çö- zümünü isteyip ekonomik krizin be- delini ödemeyeceğini söyledi” dedi. Birdal, yerel seçimlerde parti olarak Hazine’den para yardõmõ almadõklarõnõ ifade ederek “Meclis’te grubu olan bir partinin yardım almaması kabul edilebilir bir durum değildir. Hazi- ne yardımı alan partiler, bayrak- larla, bildirilerle kenti donatırken biz bunu gerçekleştiremedik. Buna karşın bir önceki yerel seçimlerde İs- tanbul’da 253 bin olan oy oranımı- zı 327 bine çıkardık. Bu ciddi bir ba- şarıdır” diye konuştu. Mehmet Bekar oğlu, 29 Mart yerel seçimlerinde SP’nin yeniden siyasetin aktörü olmasını sağlayacak psikolojik sınırı aşıldığını söyledi. SP’nin bu seçimde, yaşam tarzları ve kimlikler üzerinde kurulan siyasetin dışında bir dil geliştirmeye çalıştığını söyleyen Bekaroğlu, SP’nin bundan sonra asla yaşam tarzı ve kimlikler üzerinden siyaset yapmayacağını söyledi. DTP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Akın Birdal, İstanbul’da oy oranlarını arttırdıklarını ve Türkiye genelinde 8 ilde belediye başkanlığı kazandıklarını belirterek “Seçmen bize oy vererek Kürt sorunun demokratik yollardan çözümünü isteyip, ekonomik krizin bedelini ödemeyeceğini söyledi” dedi.