25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Betonda Açacak Çiçekleri Bu Bahar... Sevgili, Sen de duydun mu geçen gün birden baharın gel- diğini? Nasıl fark ediliyor, tam açıklayamayacağım, bir tür duyulmayan koku mu, yoksa hissedilmeyen doku- nuş mu, tarif edemiyorsun ama gelişini yine de ke- sinlikle anlıyorsun değil mi? Her bahar bana yaşanmamış başka baharlarla bir- likte en güzel yaşanmışları, gidenleri ve kalanları anım- satır ve hep düşünürüm, baharlardan bir bahar so- nuncusu olacak da biz bilebilecek miyiz onun so- nuncu olduğunu? Yitirdiklerim başlarında çiçekten taçlarıyla alırlar yer- lerini bahar ayininde. Kimi dostları düşünürüm, “nasıl ve nerede geçi- riyorlar baharı” diye. Geçen salı akşamüstü uçağıyla Ankara’ya gittim, ertesi sabah erkenden döndüm. Başkentte baharlar açmıştı. Perşembe sabahın erken saatlerinde başkentten mevcutlu olarak İstanbul’a getirilen Mustafa Balbay acaba, havaalanı yolunda ağaçların çiçeğe durdu- ğunu görmüş müdür? Görmüşse bir tuhaf olmuştur herhalde. Jacques Brel, “baharda ölmek haşindir” der, baharda hap- se gitmek de öyledir... Eğer görmediyse baharları yolda Balbay, bu yıl onun bahar çiçekleri, papatyaları, gelincikleri betonda açacak demektir. İlk bir iki gün, 19 saat süren sorgunun bütün yor- gunluğuna karşın, yine de tam dalmayacaktır ko- ğuşunda uykuya, o kuş uykusundan uyandığında, “ben neredeyim” diye sormayacaktır kendi kendine, ama alışmaya başladığında, şöyle rahatça bir dal- dığı gecenin sabahında, uyandığında ilk önce bu- lunduğu yeri yadırgayacaktır. Sanmıyorum koşulların onu zorlayacağını, tutuk- luluk hali, yasal olarak yazılarını yazmaya engel teş- kil etmeyeceğinden birkaç gün sonra, diğer kimi tu- tuklu arkadaşları gibi o da yazıya oturacaktır. Ve ya- zarken anlayacaktır, hapisliğin, gerçek özgürlüğü ilk bakışta sanıldığı kadar ortadan kaldırmadığını, yü- reğine duvarların çekilmedikçe, öbür duvarların çok da önemli olmadığını. Mustafa Balbay birkaç yıl önceye kadar maraton yarışlarına katılıp, çoğunu tamamlayacak kadar sporcu olduğundan, bu kez taş avluda, yeni spor- tif etkinlikler, yeni jimnastik hareketleri geliştirecek- tir. Sonra çok kısa zaman içinde esas olanın teslim olmamak olduğunu, her zamankinden daha fazla du- yumsayacak, kimi dışarıdakilerden daha özgür ol- duğunu anlayacaktır. Bu arada, Ankara’da bulvarların, bahçelerin ba- harları, bozkırın çiçekleri, Mustafa Balbay’ın yoklu- ğunu farkına bile varmadan açacaklar. Doğa hiçbir zaman farkına varmaz insanların yokluğunun. Ama Gülşah, üzüntüsünü, hasretini çocuklara duyur- mamak için ne kadar çaba harcarsa harcasın, ilkokul çağındaki Yağmur, fena halde hissedecektir ba- basının yokluğunu. Ve Yağmur bir dönemin çocukları gibi, yalnızca hır- sızlar ile katillerin değil, kimi iyi insanların, kimi seç- kin yurtseverlerin de hapse girebileceklerini erken yaş- ta yaşayarak öğrenecektir. Küçük Deniz’e fotoğraflar gösterilecektir hep ve belki de, o yaşamında ilk defa “babba...”yı bu fo- toğraflara bakarak söyleyecektir. Sonra Mustafa ziyaret günlerinde ayrılmaktan beter yarım yamalak kavuşmaları yaşayacaktır sev- dikleriyle birlikte... Uzaktaki insanlar, olayı dışarıdan izleyenler, ya- şananları olduğundan daha ağır algılayacaklardır ki- mi zaman. Güç olacaktır onlara hapishanenin ken- disinin, dışarıdan görüntüsü kadar kötü olmadığını anlatmak. Çünkü onlar yaşamadıkları için mahpusluğu, be- tonlarda çiçekler açtırmanın hünerine de sahip ol- madıklarından, belirli insanlar için mutluluğu her yer- de bulmanın mümkün olmadığını bilemezler ki... Oysa Mustafa orada, beton çiçeklerinin arasında, bir gün hiç farkında olmadan cıvıldayan bir kuşun se- sinden, uzaktan havalandırılmış, bahar ecesi bir uçurt- ma görüntüsünden, içinin kıpır kıpır ettiğini görecek ve birden anlayacaktır ki, bir an için bile olsa mut- ludur... asirmen@cumhuriyet.com.tr Başsavcõlõk Deniz Feneri dolandõrõcõlõğõnõn Türkiye ayağõndaki soruşturmada gizlilik kararõ aldõ AKP feneri kaçõrõyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn istemiyle Al- manya’daki Deniz Feneri dolandõrõcõlõğõnõn Türkiye ayağõna ilişkin soruşturmada gizlilik kararõ alõndõ. Buna göre davanõn taraflarõ so- ruşturma sürerken hiçbir şekilde belgelere ulaşamayacak ve Deniz Feneri ile ilgili haber yapanlara dava açõlacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn Türki- ye ve Almanya’daki Deniz Feneri dernekle- riyle ilgili başlattõğõ soruşturmaya, gizlilik ka- rarõ konuldu. Karara göre soruşturma tamam- lanana kadar, soruşturmanõn başlatõlmasõnõ sağlayan İşçi Partisi (İP) dahil, davanõn taraf- larõ soruşturma evrakõna ulaşamayacak. Soruşturmayla ilgili haber yapanlar hak- kõnda da dava açõlacak. İP’in suç duyurusu üzerine Almanya ve Türkiye’deki Deniz Feneri dernekleriyle ilgili soruşturma baş- latan Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesi’nin Deniz Feneri e.V. davasõyla ilgili dosyasõnõ talep etmiş, ancak dosyanõn uzun süre gel- memesi eleştirilere yol açmõştõ. Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Almanya’dan ge- len dosyayõ, Ankara Adliyesi’nde bir oda ayõrdõğõ profesyonel tercümanlara çevirti- yor. Çeviri işlemleri sürerken, Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvuran Başsavcõlõğõn, so- ruşturmaya “gizlilik” kararõnõn konulmasõ- nõ istediği ortaya çõktõ. Alõnan bilgiye göre mahkeme bu talebi reddetti. Başsavcõlõk da karara itiraz ederek, talebi üst mahkeme olan Asliye Ceza Mahkemesi’ne taşõdõ. As- liye Ceza Mahkemesi talebi yerinde bula- rak dosya için “gizlilik” kararõ aldõ. Bilgi verilmeyecek Savcõlõk kaynaklarõ, ilk talebi reddeden Sulh Ceza Mahkemesi ile itiraz üzerine talebi kabul eden Asliye Ceza Mahkemesi’nin ka- rarlarõnõn gerekçesi konusunda bilgi vermedi. Kaynaklar, kararlarõ hangi mahkemelerin verdiği konusunda da bilgi vermekten ka- çõndõ. Karara göre Deniz Feneri soruşturma- sõ süresince davanõn tarafõ konumundaki İP dahil, kimse soruşturma evrakõna ulaşama- yacak. Soruşturma kapsamõnda yapõlan iş- lemler konusunda kimseye bilgi verilmeye- cek. Buna rağmen soruşturmayla ilgili ha- ber yapanlar hakkõnda gizliliği ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açõlabilecek. Cezaevlerinde ‘Kürtçe’ hazõrlõğõ AYŞE SAYIN ANKARA - AKP hü- kümeti, Kürtçe yayõn ya- pan kanalõn devreye so- kulmasõnõn ardõndan, ce- zaevlerinde de hükümlü- lere Kürtçe serbestisini sağlayacak yasal düzen- leme hazõrlõğõ başlattõ. DTP Grup Başkanveki- li Selahattin Demirtaş’õn yazõlõ soru önergesini ya- nõtlayan Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, şu anda “idari izinle” yapõ- lan Kürtçe konuşmanõn yasal altyapõsõnõ da oluş- turmak amacõyla “Ceza İnfaz Kurumlarının Yö- netimi ve Ceza ve Gü- venlik Tedbirlerinin İn- fazı Hakkındaki Tüzük- te Değişiklik Yapılması- na Dair Tüzük Tasarısı” hazõrlandõğõnõ açõkladõ. Şahin’in verdiği bilgiye göre hükümlüler Türkçe bilmediğini ya da görüş- tüğü kişinin hiç Türkçe bilmediğini beyan etmesi halinde telefon görüşme- lerini Kürtçe yapabilecek. Şahin’in geçen şubat ayõn- da Başbakanlõk’a sevk edildiğini açõkladõğõ yasa tasarõsõ taslağõndaki dü- zenleme şöyle: “Telefon görüşmeleri Türkçe ya- pılır. Ancak hükümlü- nün, kendisinin veya gö- rüşeceğini bildirdiği ki- şinin Türkçe bilmediği- ni beyan etmesi halinde, konuşmanın yapılması- na izin verilir ve konuş- ma kayda alınır. Kayıt- ların incelenmesi sonucu, konuşmanın suç teşkil etme ihtimali olan faali- yetler için kullanıldığının anlaşılması durumunda, hükümlünün bir daha aynı kişiyle Türkçeden başka bir dille konuş- masına izin verilmez.” Uygulamada hükümlü- lerin telefonla görüşme yapacağõ kişilerin Türkçe bilip bilmediğinin tespi- tinde ciddi sorunlar ya- şandõğõnõ belirten Şahin, “Yeni düzenleme ile bu kişilerin Türkçe bilip bilmediği konusunda hü- kümlülerin beyanının esas alınması yeterli ola- cak” görüşüne yer verdi. Görüşmelerin kayõt al- tõna alõnmasõna devam edileceğini belirten Şa- hin, şunlarõ söyledi: “Bu kayıtların incelenmesi sonucu konuşmanın, suç teşkil etme ihtimali olan faaliyetler için kullanıl- dığının anlaşılması du- rumunda, hükümlünün bir daha aynı kişi ile Türkçeden başka bir dil- le konuşmasına izin ve- rilmeyecek.” ANKARA’DAKİ CİNAYETLER Bir kişi yakalandı, bir ceset daha çıktı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ankara Kuzey Çevre Yolu Ba- tõkent girişinde önceki gün bulunan 3 cesedin ardõndan dün de olay yerine yakõn bölgede bir kişinin daha cesedi bulundu. Çevre Yolu Batõkent girişinde, önceki gün, yol kenarõnda başlarõn- dan silahla vurulmuş halde Nuray Okkalı, Mukaddes Şeyma Ok- kalı ve Osman Yusuf Okkalı’ya ait cesetler bulunmuştu. Olay ye- rine yakõn bir yerde, ai- lenin büyük oğlu Ab- dullah Okkalı’ya ait olduğu belirlenen bir ceset daha bulundu. Nu- ray Okkalõ’ya ait cep te- lefonundan yapõlan ara- malardan yola çõkarak sürdürülen çalõşma so- nucu, geçen yõl alacak verecek meselesi yü- zünden öldürülen Ulus Otobüsçüler ve Dol- muşçular Derneği Baş- kanõ olan baba Murat Okkalı’nõn amcasõnõn oğlu İ.O. gözaltõna alõn- dõ. İ.O’nun, sadece Ab- dullah Okkalõ’yõ öldür- düğünü itiraf ettiği, di- ğer cinayetleri kabul et- mediği öğrenildi. Ab- dullah Okkalõ’nõn, 15 bõçak darbesi sonucu öl- dürüldüğü tespit edildi. Zanlõnõn ifadesine göre, anne Nuray Okkalõ eşin- den miras kalan paranõn bir bölümünü Perşembe günü bankadan çektik- ten sonra akşam saatle- rinde yanlarõna çocuk- larõnõ da alarak İ.O. ile buluştu. Yõlbaşõ gecesi Çan- kaya Birlik Mahalle- si’nde kombiden sõzan karbonmonoksit gazõn- dan zehirlenerek ölen 7 öğrenciden Ceren Ok- kalı’nõn ölen çocuklarõn kuzeni olduğu öğrenildi. Gazi Mahallesi’nde katledilenler anılacak Gazi 12 Mart Platformu, Gazi Mahallesi’ndeki 12 Mart katliamında yaşamını yitirenleri anma etkinlik programını açıkladı. (NİHAN İNAL) İstanbul Haber Servisi - Gazi Mahallesi’nde ve Ümraniye’de 12- 13 Mart 1995 tarihinde çoğunlukla Alevi yurttaşlarõn bulunduğu kah- vehanelerin taranmasõyla tezgâhlanan provokasyon ve olayõ protesto eden kitlenin üzerine ateş edilerek ger- çekleştirilen katliam, bu yõl üç gün sürecek etkinliklerle lanetlenecek. Gazi 12 Mart Platformu, dün Ga- zi Mahallesi’ndeki Tuncelililer Der- neği’nde bir araya gelerek, Gazi Ma- hallesi’ndeki 12 Mart katliamõnõ anma etkinlik programõnõ açõkladõ- lar. Grup adõna konuşan Gazi 12 Mart Platformu sözcüsü Levent Atasert, şunlarõ söyledi: “12 Mart ile ilgili ilk program 10 Mart Sa- lı günü saat 20.00’de Cemevi’nde düzenlenecek. 11 Mart Çarşam- ba günü 14.00 ile 20.00 saatleri arasında Nalbur Durağı’nda so- kak etkinliği düzenleyeceğiz. Sa- at 20.00’den sonra ise meşaleler- le, taranan kahvenin önüne kadar yürüyeceğiz. 12 Mart Perşembe ise saat 08.00’de Alibeyköy Me- zarlığı’nı ziyaret edeceğiz. Me- zarlık dönüşü ise Nalbur Dura- ğı’na karanfil bırakacağız. Saat 10.00’da Eski Karakol’un önün- de toplanacağız ve 11.00’de Ali- beyköy Mezarlığı’na doğru yü- rüyüşümüze başlayacağız.” GÖRÜŞMELER KAYDA ALINACAK Süleyman Yeter anıldı İstanbul Haber Servisi - 5 Mart 1999’da göz- altõna alõnan ve işkencede öldürüldüğü yargõ kararõyla kesinleşen DİSK’e bağlõ Limter-İş Sendikasõ’nõn örgütlenme sekreteri Süleyman Yeter, Alibeyköy’deki mezarõ başõnda düzenle- nen törenle anõldõ. Tören de bir konuşma yapan Yeter’in eşi Ayşe Yeter, “10 yõl geçti ama ül- kemizde halen insanlar kaybolmaya devam ediyor. İşkenceler devam ediyor” dedi. ‘DTP etnik milliyetçilik yapmaz’ TATVAN (AA) - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, Tatvan Cumhuriyet Caddesi’nde partililere yaptõğõ konuşmada, partilerinin etnik milliyetçilik yapmadõğõnõ, Türk’ün de, Kürt’ün de, Çerkez’in de, Laz’õn da kardeşçe yaşamasõ için mücadele et- tiklerini söyledi. Kürtlerin ve demokratlarõn içinde bulunmadõğõ bir çözümün mümkün olmayacağõnõ savunan Türk, “Bu ülkeyi daha demokrat bir ülke yapmak, adil, eşit bir Türkiye’yi yaratmak için, gelin birlikte çalõşalõm” diye konuştu. TRT 6 için Kürtçe mevlit DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakõr’daki tarihi Ulu Cami’de, TRT-6’da yayõmlanmak üze- re, Diyarbakõr İl Müftülüğü’nce ilk kez Kürtçe mevlit okutuldu. Mevlidi, Diyarbakõr Müftüsü Ali Melek’in yanõ sõra çok sayõda yurttaş da dinledi. Mevlit öncesinde Kürtçe yapõlan vaazda, birlik ve beraberlik mesajlarõ verildi. Bölgede eğitimin öne- minin de anlatõldõğõ vaazda, kõz çocuklarõnõn eği- timden yoksun bõrakõlmamalarõ istendi. Üniversitede ‘mezarlık bölümü’ ERZİNCAN (AA) - Erzincan Üniversitesi’nde mezarlõk yönetimi bölümü açõlmasõ için karar alõndõğõ bildirildi. Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap, mezarlõklarõn, gençler için yeni bir iş kapõsõ olabileceğini belirte- rek, kurulacak bölümde eğitim alan öğrenciler, matem psikolojisinden anatomiye kadar birçok dalda eğitime tabi tutulacağõnõ anlattõ. Çidamlı yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Dev- let Opera ve Balesi emekli sanatçõlarõndan Nevzat Çidamlõ öldü. Tedavi olduğu hastanede yaşamõnõ yitiren Çidamlõ’nõn cenazesi, bugün öğle namazõ- nõn ardõndan kõlõnacak cenaze namazõndan sonra Cebeci Asri Mezarlõğõ’nda toprağa verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle