Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Hukuksal sorunlarda bir numaralı yardımcısı Çi-
çek Cemil, telekulak olaylarında hükümetin du-
rumunu değerlendiriyor: “Sınıfta kaldık!”
Bu, bir aczin ifadesi midir, yoksa hükümetin ba-
şı ile yakın yardımcısı arasında soruna bakış açı-
sındaki derin farklılığın göstergesi mi?
Ya da RTE dışında hükümet üyeleri arasında te-
lekulağın artık dayanılmaz bir sınıra dayandığını
gören, kabul edenlerin var olduğuna işaret mi?
Elbette Bakanlar Kurulu’nda bu olası kanıya ters
düşen bakanlar da vardır.
“Sorunun (yasalara) uyma ve uygulama” oldu-
ğunun altını çizen Çiçek Cemil:
“… Bu noktada cumhuriyet savcılarına iş düşü-
yor. Savcıların daha hassas ve daha gayretli olma-
sı gerekli. Bu konuda iyi sınav vermedik…” diyor.
Buna karşın Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin,
toplumsal yaraya dönüşen telekulak olaylarına ka-
yıtsız kalan savcıları göreve çağıracağı yerde, “ba-
ğımsız savcılara müdahale edemeyeceğini, edil-
memesi gerektiğini” sık sık yineliyor.
Bizim demokrasimizde işte böyledir yürütme er-
ki… aynı konuda başı ayrı, yardımcısı ayrı, bakanı
ayrı konuşur, davranış sergiler!
Ama Başbakan efendimiz memnun. Telekulak;
“İfade ve düşünce özgürlüğünü ihlal ediyormuş…
adli yargılama hakkı zedeleniyormuş… kişisel do-
kunulmazlık ayaklar altına alınıyormuş…” bir ku-
lağından giriyor, ötekinden çıkıyor.
Oysa “dinlemelerin” hükümetin, bizzat Başba-
kan’ın bilgisi altında yapıldığını gösteren işaretler,
suçlamalar sıralanıyor.
Örneğin Telekulak Komisyonu Başkanı Hakkı
Köylü üstelik AKP milletvekili.
Yasada belirtilen koşullara uygun dinlemelerin
dışındaki bütün dinlemelerin (telekulağın) suç
olduğunu söylüyor.
“Suç işleyenler meydanda değilse... savcıların
soruşturma yapması gerekiyor” diyor.
“Telekulak saptamalarını yayımlayan da yayım-
latan da suçlu” mu, suçlu!
Suçluyu ne arayan var, ne aranmasını isteyen
ve ne de telekulak olayları üzerine giden, gitme-
ye niyetlenen bir hükümet ve bir savcı!..
Sadece savcılar mı derin uykuda? Ekonomik so-
runlar üzerinde açıklamalarıyla mangalda kül bı-
rakmayan TÜSİAD’ın, TİSK’in, sivil toplum ör-
gütlerinin, DİSK dışında işçi konfederasyonlarının;
hükümetin, Başbakan’ın “medyayı teslim alma” ça-
balarına karşı çıktığına tanık oldunuz mu?
Ayıptır, ayıp! Rejimin belkemiği basın özgürlü-
ğü üzerindeki hükümet baskısına topyekûn kar-
şı çıkmayan örgütler, işçilerin sesini yüreklice du-
yuran DİSK’ten ders almalı.
Yazılı açıklamasında, hükümetin medyayı teslim
almaya çalıştığını vurgulayan DİSK, demokratik la-
ik rejimin varacağı son istasyonu şöyle açıklıyor: “…
Bu süreç AKP’nin planladığı gibi sonuçlandığı tak-
dirde, Türkiye, gerici/totaliter bir baskı toplumu ol-
ma yolunda büyük bir adım atmış olacaktır.”
Her şey bir yana atıldı. İktidarla muhalefet ara-
sında küfürlü atışma ön plana sıçradı.
Kamuoyu hangi siyasetçinin bu konuda uzman
olduğunu, bir gün susarsa, ertesi günü bir olaya,
kızdığı insana, küfürle, argo sözcükle saldırdığı-
nı biliyor.
Hangi siyaset veya devlet adamının ağzından
böyle sözcüklerin düşmediğini de biliyor.
Şu fıkra günümüzdeki kimilerini anımsatmıyor mu:
“… Şair Ahmet Haşim bir gün bir tanıdığına fe-
na halde kızmıştı. Nedenini soran dostuna dişle-
rini gıcırdatarak:
‘Beyefendi, beyefendi’ dedi. ‘Siz onun ipek bo-
yun bağına, şık kostümüne, kibar tavrına, tatlı di-
line aldanmayınız… O, tıpkı yataklı vagonlardaki
pırıl pırıl aynalı kapılara benzer…
…Tokmağı çevirip açtınız mı, arkası abdest-
hanedir!’...”
SAYFA 8 MART 2009 PAZARCUMHURİYET
18 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 13
Edirne Y 14
Kocaeli Y 16
Çanakkale Y 12
İzmir Y 15
Manisa Y 14
Aydın Y 15
Denizli Y 13
Zonguldak Y 15
Sinop Y 11
Samsun Y 16
Trabzon Y 23
Giresun Y 23
Ankara Y 14
Eskişehir Y 12
Konya B 13
Sıvas Y 16
Antalya Y 18
Adana B 21
Mersin B 20
Diyarbakır Y 19
Şanlıurfa Y 20
Mardin Y 17
Siirt Y 18
Hakkâri Y 10
Van Y 13
Kars Y 8
Oslo K 2
Helsinki K - 2
Stockholm K 3
Londra Y 10
Amsterdam Y 9
Brüksel Y 9
Paris Y 9
Bonn Y 8
Münih Y 6
Berlin Y 10
Budapeşte B 10
Madrid BP 21
Viyana Y 9
Belgrad PB 6
Sofya PB 9
Roma B 16
Atina PB 15
Zürih Y 9
Moskova K 0
Aşkabat PB 18
Astana B 3
Taşkent PB 11
Bakû B 14
Bişkek Y 7
Tiflis B 16
Kahire PB 24
Şam B 24
Ülke geneli çok bulutlu
Orta Akdeniz ile Konya
ve Karaman çevreleri dı-
şında yağışlı geçecek. Ya-
ğışlar Kıyı Ege, İç Anado-
lu’nun kuzeydoğusu, Orta
Karadeniz ile Sinop, Er-
zincan ve Tunceli çevrele-
rinde kuvvetli olmak üze-
re genellikle yağmur ve
sağanak yağış bekleniyor.
Hava sıcaklığı batı kesim-
lerde 2-4 derece azalacak.
Öcalan’õn 15 Şubat 1999’da
yakalanmasõnõn ardõndan salt
PKK, bölünme, çatõşma ve
erozyon yaşamadõ. Aslõnda kar-
şõmõzda artõk “bağımsız Kür-
distan” düşünü yaşayan bir
PKK de yok. Örgüt, bilinenin
tam aksine şiddeti dayatma
yöntemi olarak kullanõrken üç
ana hedef üzerinde ilerlemek is-
tiyor. PKK Kürt kimliğinin
anayasaya girmesi, Kürtçenin
resmi dil olmasõ ve Öcalan’õn
serbest bõrakõlmasõnõ istiyor.
Güneydoğu’daki intifada pro-
valarõ, “İrademiz Öcalan” ey-
lemleri bu amaç uğruna orga-
nize ediliyor.
PKK’deki değişiklik salt si-
yasi hedeflerde yaşanmõyor.
Örgüt içinde silahlõ mücadele-
den vazgeçilmesi de uzun sü-
redir tartõşõlõyor. Nitekim son
dönemde örgüt içinde yoğun-
laşan çatõşma ve infazlarõn ar-
dõnda da bu fikir ayrõlõğõnõn
yarattõğõ gerginlik bulunuyor.
Yalnõzca örgüt değil, Öcalan
da 9 yõldõr tutulduğu İmralõ
Adasõ’nda fikirsel değişim ve
dönüşüm geçiriyor. Şu bir ger-
çek ki Öcalan’õn terör örgütü
üzerindeki etkisi halen hissedi-
lir biçimde sürüyor.
Kandil Dağõ’ndaki örgüt yö-
neticileri, Avrupa’daki Kon-
gra-Gel yönetimi, Öcalan’õn
avukatlarõ aracõlõğõyla yaptõğõ
açõklamalarõ bir rehber olarak
kullanmaya devam ediyor. An-
cak bu devinim içinde Öca-
lan’õn fikirsel değişimi Kürt
hareketinin legal ve illegal or-
ganlarõ içinde zaman zaman
tepki de çekiyor. Tepkiler açõk-
ça dillendirilmese de, Öcalan’õn
özellikle Kemalizmi ve Ata-
türk’ü referans alarak yaptõğõ
çözüm önerileri şaşkõnlõkla kar-
şõlanõyor. Öcalan’õn son dö-
nemde yaptõğõ ve içinde Ata-
türk geçen şu açõklamalarõnõn
dikkatle irdelenmesi gerekiyor:
- Ben Kemalizmi bir olgu ola-
rak ele alõyorum. Kemalizme
objektif bakõyorum. Yani bi-
limsel olarak inceliyorum. Et-
kilenme değil. Kemalizmle il-
gili bilimsel gerçeklikler var,
örtüştüğümüz ve örtüşmediği-
miz yönler var. (15.02.2008)
- Mustafa Kemal’e ilişkin
de işte bana Kemalizmden et-
kilenmiş falan diyorlar, öyle bir
şey yok. Ben bilimsel değer-
lendirdim, ben aslõnda Kema-
lizmin özgürlükçü çizgisini tar-
tõşõyorum. (01.03.2008)
- Aslõnda M. Kemal bir cum-
huriyetçidir, milliyetçi değildir,
kendisini koruma altõna almak
için Türkçülüğü geliştirdi. Kürt
sorunu konusunda da özerklik
anlayõşõna sahipti, yani muhta-
riyet istiyordu. Bunu dile de ge-
tirmişti ama Mustafa Kemal’in
Kürtlerle uzlaşmasõ engellendi.
Kendilerini Kemalist olarak ta-
nõmlayanlar Mustafa Kemal’i
bilmiyorlar. Mustafa Kemal’e
azõcõk saygõlarõ varsa O’nu doğ-
ru anlarlar. (14.03.2008)
- Bugün 23 Nisan. Bu vesi-
leyle ilk Meclis’i anõyorum. O
dönemde Mustafa Kemal ba-
ğõmsõzlõkçõ ve özgürlükçü bir
çizgideydi. Neye karşõ bağõm-
sõzlõk? İngilizlere karşõ. Gelin
Mustafa Kemal’in 1920’lerde-
ki ilk Meclis konuşmasõnõ re-
ferans alalõm. Sonrasõnda yap-
tõğõ çözüme yönelik birçok ko-
nuşmasõnõ referans alalõm. Bu
temelde bu sorunu çok geç ol-
madan çözelim. (25.04.2008)
- Ben bu coğrafyada yaşayan
tüm halklarõn kardeşliğine ina-
nan biriyim. Benim hayata ge-
çirmeye çalõştõğõm 1920’lerin
Kuvayõ Milliye ruhudur. Ve
bu ruhun hayata geçirilmesi
için tek yol, diyalogdur. Mus-
tafa Kemal, bunu yapmaya ça-
lõştõ. O dönem diyalog için im-
kânlar vardõ ama bahsettiğim
güçler bunun önüne geçtiler. (31
Ağustos 2008)
- Şimdiki yaşananlar 19. yüz-
yõl Osmanlõ politikalarõna ben-
ziyor. 19. yüzyõlõn sonunda,
sorunlarõ biriktirip biriktirip
çözmediler, sonunda impara-
torluk parçalandõ. Mustafa Ke-
mal olsaydõ bu dağ gibi sorun-
lar karşõsõnda böyle mi davra-
nõrdõ, böyle davranmazdõ. Mus-
tafa Kemal, olaylara o dönemin
bilimini esas alarak yaklaşõ-
yordu, bu sorunlarõ çözmek
için beyin patlatõrdõ. “Hakiki
mürşit” sözü bu nedenledir.
Mustafa Kemal, dönemin bili-
mini okuyordu. Mustafa Ke-
mal’i çok suçlamak da doğru
değil. Çünkü dönemin bilimi
pozitivizmdi. O günün koşul-
larõnda ancak bu kadarõnõ ya-
pabilirdi. Mustafa Kemal’in
kafasõnda demokrasi de vardõ,
sorunlarõ çözmek istiyordu. (17
Ekim 2008)
- Türkiye’de iki tane Cum-
huriyet anlayõşõ var. Biri pozi-
tivist-laisist-burjuva Cumhuri-
yet, diğeri õlõmlõ İslam olarak bi-
linen dogmatik, muhafazakâr
Cumhuriyet anlayõşõdõr. AKP
halen dogmatik ve muhafazakâr
anlayõşõnda õsrar ediyor. Ama
Mustafa Kemal’in Cumhuri-
yet anlayõşõ buna izin vermez.
Cumhuriyetin kuruluşunda
Mustafa Kemal’in yarattõğõ de-
ğerler vardõ. (31 Ekim 2008)
- AKP’liler ticaret, endüstri
üretiminin yüzde 50’sini dõşa-
rõya sattõlar. Son beş yõlda dev-
letin yüzde 50’sini sattõlar. Yüz-
de 50’si satõlan bir ülke ba-
ğõmsõz olabilir mi? M. Kemal
böyle miydi? M. Kemal, kapi-
tülasyonlarõ kaldõran iradedir.
(07 Kasõm 2008)
- Türkiye demokratik çözümü
esas alabilir. O zaman Türkiye
gelişir. Altõ yüz milyar borçtan
kurtulur. Bölgesel güç olur.
Mustafa Kemal’den bahsetme-
min nedeni de budur, blokçu de-
ğildi. Cumhuriyetçiydi, onun
özgürlükçü, bağõmsõzlõkçõ yanõ
vardõ. Mustafa Kemal’i günde-
me getirmemin nedeni onun
bilime verdiği önemdir. Mustafa
Kemal’in bõraktõğõ miras budur.
Bugün de bu miras esas alõna-
rak sorun çözülebilir. (28 Kasõm
2008)
- Halac-ı Mansur, Yunus
Emre, Mevlana, Yunus Em-
re çok önemlidir. Bunlar iyi an-
laşõlamazsa Anadolu’da birlik-
te yaşama olanağõ kalmaz. Bun-
larla birlikte Mustafa Kemal’in
de iyi anlaşõlmasõ, güncellen-
mesi, çağa uygun hale getiril-
mesi gerekiyor. (5 Aralõk 2008)
- Kürtleri bir yüz yõl daha
bağlamak isteyenler var. Yeni
bir siyasal teoloji oluşturmak is-
teyenler var. Ben bunun için
Mustafa Kemal örneğini ver-
dim. Mustafa Kemal, siyasal
teolojiyi biliyordu. İngiltere’nin
Ortadoğu’daki hegemonyasõnõ
biliyordu. Bazõlarõ benim Ata-
türk gibi olmak istediğimi söy-
lüyor. Bunu söylemelerinin ne-
deni, koltuklarõnõn elden gitme
tehlikesidir. (19 Aralõk 2008)
BİTTİ
ZAFER DERSHANELERİ
ÖSS 1. DENEME SINAVI YANIT ANAHTARI
1. BÖLÜM
TÜRKÇE
1.B, 2.E, 3.E, 4.C, 5.B, 6.A, 7.C, 8.A, 9.E, 10.B, 11.C, 12.C, 13.C, 14.B, 15.E, 16.A,
17.D, 18.C, 19.A, 20.C, 21.E, 22.E, 23.C, 24.E, 25.A, 26.D, 27.C, 28.E, 29.D, 30.C
SOS BİL-1
1.C, 2.E, 3.D, 4.D, 5.C, 6.B, 7.B, 8.E, 9.A, 10.C, 11.D, 12.D, 13.A, 14.A, 15.D, 16.E,
17.B, 18.B, 19.D, 20.A, 21.A, 22.D, 23.C, 24.D, 25.A, 26.E, 27.D, 28.B, 29.A, 30.C
MATEMATİK
1.B, 2.C, 3.D, 4.C, 5.C, 6.D, 7.A, 8.B, 9.A, 10.C, 11.C, 12.D, 13.A, 14.C, 15.E, 16.C,
17.D, 18.C, 19.C, 20.D, 21.A, 22.C, 23.D, 24.B, 25.D, 26.B, 27.E, 28.C, 29.C, 30.E
FEN BİL-1
1.A, 2.E, 3.A, 4.D, 5.E, 6.C, 7.B, 8.E, 9.D, 10.B, 11.E, 12.C, 13.E, 14.C, 15.A, 16.D,
17.A, 18.B, 19.C, 20.B, 21.C, 22.E, 23.D, 24.A, 25.B, 26.B, 27.C, 28.E, 29.A, 30.C
2. BÖLÜM
EDEB.-SOS.
1.C, 2.C, 3.D, 4.B, 5.E, 6.C, 7.C, 8.C, 9.A, 10.C, 11.A, 12.C, 13.C, 14.C, 15.B, 16.A,
17.A, 18.C, 19.D, 20.E, 21.B, 22.A, 23.B, 24.A, 25.A, 26.C, 27.E, 28.D, 29.C, 30.E
SOS BİL-2
1.C, 2.A, 3.C, 4.A, 5.B, 6.D, 7.C, 8.B, 9.D, 10.E, 11.C, 12.B, 13.D, 14.E, 15.D, 16.C,
17.E, 18.B, 19.C, 20.C, 21.E, 22.D, 23.C, 24.A, 25.B, 26.D, 27.B, 28.C, 29.E, 30.D
MATEMATİK
1.E, 2.D, 3.E, 4.D, 5.C, 6.A, 7.A, 8.D, 9.D, 10.D, 11.C, 12.B, 13.E, 14.B, 15.B, 16.C,
17.C, 18.C, 19.A, 20.A, 21.D, 22.B, 23.D, 24.B, 25.A, 26.B, 27.B, 28.E, 29.E, 30.C
FEN BİL-2
1.A, 2.E, 3.C, 4.A, 5.B, 6.E, 7.E, 8.A, 9.C, 10.B, 11.E, 12.E, 13.C, 14.E, 15.C, 16.D,
17.A, 18.A, 19.C, 20.E, 21.E, 22.A, 23.B, 24.D, 25.E, 26.E, 27.B, 28.D, 29.B, 30.D
Gelecek sınavlar: 28 Mart, 11 Nisan, 25 Nisan, 9 Mayıs,
23 Mayıs ve 6 Haziran 2009 tarihlerinde...
Yandaşlarõ kõzsa da Öcalan, Kemalizmi ve Atatürk’ü referans almaya devam ediyor:
Mustafa Kemal’i önemsiyorum
EMİNE KAPLAN
ANKARA - Dünya, 8 Mart Kadõn-
lar Günü’nü kutlarken, Türkiye, siya-
sette kadõnõn yeri açõsõndan sõnõfta ka-
lan bir tablo sergiliyor. 3 bin 500’e ya-
kõn belediyeden yalnõzca 17’sinde ka-
dõn belediye başkanõ bulunuyor. Kadõn
belediye başkanlarõnõn oranõ yüzde
0.56’da kalõrken, 550 milletvekilinden
ise yalnõzca 50’sini kadõnlar temsil
ediyor. Kadõn milletvekili oranõ yüzde
10’u bile bulmuyor. Kadõn Adaylarõ
Destekleme ve Eğitim Derneği’nin
(KADER) yaptõğõ araştõrma ise 29
Mart’taki yerel seçimlerde de “kadının
adının olmadığını” ortaya koyuyor.
Türkiye’de 3 bin 500’e yakõn bele-
diye bulunuyor. 2004 yerel seçim so-
nuçlarõna göre 1’i il, 5’i ilçe ve 11’i de
belde olmak üzere toplam 17 yerleşim
yeri kadõn belediye başkanõyla yöneti-
liyor. Kadõn belediye başkanlarõnõn
oranõ yüzde 1’e bile ulaşmazken yüz-
de 0.56’da kalõyor. Kadõn belediye
meclis üyesi sayõsõ ise 834, toplam be-
lediye meclis üyelerine göre oranõ ise
yüzde 2.42. İl genel meclislerindeki ka-
dõn sayõsõ ise yalnõzca 58, toplam sayõya
oranõ ise yüzde 1.81.
Kadõn belediye başkanlarõnda bi-
rinci sõrayõ DTP alõyor. DTP’nin 9,
CHP’nin 4, AKP’nin 2, DP’nin 1,
SHP’nin 1 kadõn belediye başkanõ bu-
lunuyor. Belediye başkanlarõnõn parti-
lere göre dağõlõmõ ve adlarõ şöyle:
DTP: Tunceli Belediye Başkanõ
Songül Erol Abdil, Diyarbakõr Bağlar
Belediye Başkanõ Yurdusev Özsök-
menler, Diyarbakõr Bismil Belediye
Başkanõ Şükran Aydın, Mardin Kõ-
zõltepe Belediye Başkanõ Cihan Sincar,
Mardin Mazõdağõ Belediye Başkanõ
Nuran Atlı, Mardin Sürgülü Belediye
Başkanõ Zeyniye Öner, Van Bostani-
çi Belediye Başkanõ Gülcihan Şimşek,
Adana Küçükdikili Belediye Başkanõ
Leyla Güven, Ağrõ Doğubeyazõt Be-
lediye Başkanõ Mukaddes Kubilay.
CHP: Bartõn Kozcağõz Belediye
Başkanõ Meliha Okutay, İzmir Seyrek
Belediye Başkanõ Nurgül Uçar, Kõrk-
lareli Kavaklõ Belediye Başkanõ İnci
Tunç, Uşak Hasköy Belediye Başka-
nõ Aynur Yurtsever.
SHP: Hatay Küçükdalyan Belediye
Başkanõ Lina Cilli.
AKP: Hatay Yeşilköy Belediye Baş-
kanõ Fatma Gören, Giresin Doğankent
Belediye Başkanõ Nazmiye Kabada-
yı.
DP: Sõvas İnkõşla Belediye Başkanõ
Hilal Yıldız.
KADER’in araştõrmasõna göre halen
belediye başkanlõklarõnda yüzde 0.56,
belediye meclislerinde yüzde 2.42, il
genel meclislerinde ise yüzde 1.82
temsil oranõna sahip olan kadõnlar için
yerel seçimler de umut vaat etmiyor. 19
siyasi partinin katõldõğõ yerel seçimlerde
il belediye başkanlõklarõna gösterilen
kadõn aday sayõsõ 44’te kalõrken, 321
kadõn da ilçe ve belde belediye başkan
adayõ oldu. DSP, 70 isimle en fazla ka-
dõn aday gösteren parti olurken bunlar
arasõnda büyükşehir ve il adayõ bulun-
muyor. DSP’yi 46 kadõn adayla CHP
izliyor. CHP, 1’i büyükşehir, 8 ilde ka-
dõn aday çõkardõ. DTP’nin 41 kadõn ada-
yõnõn 1’i büyükşehir, 6’sõ il belediye
başkanlõklarõ için yarõşõyor. Saadet
Partisi’nde 1’i il belediye başkanlõğõ ol-
mak üzere 40 kadõn adayõ bulunuyor.
TKP 14’ü il olmak üzere 37, DP de 1’i
büyükşehir, 3’ü il olmak üzere toplam
36 adayla en fazla kadõn aday gösteren
partiler arasõnda yer alõyor.
Anavatan Partisi’nin 25 kadõn ada-
yõnõn 4’ü büyükşehir belediye baş-
kanlõğõ, 3’ü ise il belediye başkanlõk-
larõ için mücadele ediyor. AKP’nin 18
kadõn adayõndan biri il belediye baş-
kanlõğõ için yarõşõyor. LDP, biri il be-
lediye başkanlõğõ olmak üzere 19 kadõn
adayla seçimlere katõlõyor. İlde kadõn
aday göstermeyen MHP, 34 kadõnõ il-
çe ve belde belediye başkanlõğõna aday
gösterdi. BBP 5 ilçe ve beldedeki ka-
dõn adayõyla, en az kadõn adaya yer ve-
ren parti oldu.
Haber Merkezi - Kadınlar, 8
Mart Dünya Emekçi Kadõnlar
Günü öncesi dün meydanlara
indi. Kadõnlar “Kadına yönelik
şiddet insanlık suçudur” dedi-
ler.
İSTANBUL Taksim Tram-
vay Durağõ’nda dün bir araya ge-
len kadõnlar, “8 Mart Dünya
Emekçi Kadınlar Günü kutlu
olsun”, “Kadınız barış istiyo-
ruz”, “Ev içi emeğimize değer
verilsin”, “Savaşsız ve silahsız
bir dünya istiyoruz” yazõlõ dö-
vizler ve pankartlar açtõlar. İnsan
Haklarõ Derneği (İHD) Genel
Merkezi adõna ortak olarak ha-
zõrlanan ve diğer illerde de eş-
zamanlõ olarak gerçekleştirilen
basõn açõklamasõnõ okuyan Ümit
Efe, 1857 yõlõnda New York’ta
dokuma işçisi kadõnlarõn başlat-
tõğõ mücadelenin bugün dünyanõn
birçok yerinde kadõnlarõn kimlik
ve sosyal statü için her türlü şid-
dete karşõ, kadõn ticaretine, zo-
runlu göçe, tecavüzlere karşõ de-
vam ettiğini söyledi.
ADANA KESK’e üye kamu
emekçisi kadõnlar meşalelerle
yürüdü. 5 Ocak Meydanõ’nda
toplanan kadõnlar, kadõna yöne-
lik şiddeti ve cinsel ayrõmõ pro-
testo etti.
İZMİR 8 Mart Dünya Emek-
çi Kadõnlar Günü, İzmir’de de çe-
şitli etkinliklerle bugün kutlana-
cak. İzmir Büyükşehir Belediyesi
ve Karşõyaka Belediyesi tara-
fõndan düzenlenen etkinlikler
kapsamõnda saat 10.00’da Zü-
beyde Hanõm’õn Karşõyaka’daki
mezarõ başõnda tören gerçekleş-
tirilecek.
Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Mer-
kezi’nden yapõlan açõklamaya
göre Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, 8 Mart Dünya Kadõnlar
Günü dolayõsõyla bir mesaj ya-
yõmladõ.
Türkiye’deki 3 bin 500 belediyeden sadece 17’sinin belediye başkanõ kadõn
Siyasette kadının adı yok
‘Kadına yönelik şiddet insanlık suçu’
Askeri
helikopter
düştü:
2şehit
Yurt Haberleri Servisi-
Kara Kuvvetleri’ne ait as-
keri Kobra tipi helikopter
Kayseri’nin Põnarbaşõ ilçe-
si yakõnlarõnda düştü, ka-
zada pilot üsteğmenler Vol-
kan Koçyiğit ile Faik Şim-
şek şehit oldu.
Kobra tipi helikopter Ma-
latya 2. Kara Havacõlõk Ko-
mutanlõğõ’ndan dün saat
13.10’da, helikopter ve ekip
değişimi için Ankara’ya
gitmek üzere havalandõ.
Kayseri’de yakõt ikmali
yaptõktan sonra yeniden ha-
valanmasõ planlanan aske-
ri helikopterle Sarõz ilçesi
yakõnlarõnda irtibat kesi-
lince, cep telefonu sinyalleri
izlenerek düştüğü yer be-
lirlendi.
Kazada üsteğmenler Vol-
kan Koçyiğit ile Faik Şim-
şek şehit oldu. Şehitlerin ce-
nazeleri olay yerine gelen
başka bir askeri helikop-
terdeki personel tarafõndan
enkazdan çõkarõlarak Kay-
seri 12. Hava Ulaştõrma
Ana Üs Komutanlõğõ’na
getirildi. Bölgede kar ka-
lõnlõğõnõn 1.5 metre olduğu
bildirildi.
Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ’dan yapõlan açõklamada
helikopterin Kayseri Põ-
narbaşõ ilçesinin güneyine
düştüğü, kaza nedeninin
kõrõm heyetinin incelemesi
sonucunda açõklõğa kavu-
şacağõ belirtildi.
KAYSERİ
Kayseri’nin Sarõz
ilçesi kõrsal kesiminde
enkazõna ulaşõlan
helikopterde 2 pilot
üsteğmenin şehit
olduğu belirlendi.