19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Hillary Clinton’ın, Obama’nın Dışişleri Bakanı ola- rak ülkemizi ziyareti ve AB’nin Avrupa Parlamento- su tarafından 528 oyla kabul edilen ilerleme raporu kimi meslektaşlarımızda, ABD ve AB’nin Türkiye ba- kışında bir değişiklik olduğu izleniminin uyanması- na yol açtı. Doğrusu, Hillary Clinton’ın laiklikten söz etmesi, “ılımlı İslamı” ağzına almaması, basın özgürlüğü ko- nusuna dolayısıyla dokunmuş olması ve AB İlerle- me Raporu’nda da, reformların üç dönemdir yavaş gittiğinden söz edilmesi, ayrıca, AB’nin genişleme- den sorumlu komiseri Olli Rehn’in “Basın özgürlü- ğü konusunda işlerin iyi gitmediği yönünde elimize çok sayıda rapor ulaşıyor” demesi, değerli meslek- taşım Oktay Ekşi’nin deyimiyle AB’nin uyanmaya başladığı izleniminin kimi çevrelerde yer etmesine ne- den olmuş. “Davos Fatihi!”nin “one minute” şovu üzerine İs- rail ile ABD’nin bunu karşılıksız bırakmayıp ödete- cekleri düşüncesi de, ABD’den gelen kimi sözlerin abartılarak algılanmasına neden olarak bu yanlış iz- lenimi güçlendiriyor. Hemen belirtmek isterim ki, Obama yönetiminin de AB’nin de Ilımlı İslama ve yaklaşımlarında bir de- ğişiklik yoktur. ABD’nin ikiz kulelerden önce geliştirmeye başla- yıp, o olaydan sonra üzerinde ısrarla durduğu “Ilım- lı İslam” Projesi artık Washington’da yönetimden yö- netime değişmeyecek bir ulusal politika haline gel- miş bulunmaktadır. Şu anda bunun değişmesini gerektirecek bir ne- den de görülmemektedir. Tayyip Erdoğan’ın yeterince ılımlı çıkmaması ise ABD açısından hiç önemli değildir. Aslında ye- ni İslami rejimden beklenen, istenenleri vermede güç- lük çıkarmamasıdır, ılımlı olup olmamasının hiç mi hiç önemi yoktur. AB cephesinde de durum değişik değildir; araya sıkıştırılmış basın özgürlüğü sözcükleri, ABD yöne- timinin laiklik vurgusu gibi dostlar alışverişte görsün kabilinden açıklamalardır. ABD ve AB bu kadar ilan ettikleri ilkelerini, zaman zaman şöyle bir hatırlatıp geçmekle ilkesel bir tavır sergileme görüntüsü ve- riyorlar. Hepsi bu. Kaldı ki ilerleme raporunun “Türkiye’deki basın öz- gürlüğünün garanti altına alınmış olduğunu” ileri sür- mesinin ne anlama geldiğini kestirmek ve ibareden sonra, AB’nin ülkemizdeki basın özgürlüğüne aldır- dığına inanmak çok güçtür. Okurlarımdan Kamer Rodoplu dün geçtiği ileti- de, AB’nin Mustafa Balbay’ın Ergenekon davasın- dan tutuklanması konusunda sessiz kalmasına, sorgudaki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ay- kırı hususları görmezden gelmesine dikkati çekiyordu. AB İlerleme Raporu’na iyi bakınca görülüyor ki, Tür- kiye’den önemli istek ne basın özgürlüğünün sağ- lanması ne demokrasi yolunda mesafe alınmasıdır. Raporda yer alan en önemli ve en yaptırımlı olaca- ğının altı çizilmiş olan istek, Kıbrıs’taki Rum yöneti- minin tanınmasıdır. Bu yapıldığı sürece AB ile ilişkiler iyi gidecek, uzun müzakereler de, tabii ki, üyelik sonucuna varmadan sürecektir. Bunun böyle olması şaşırtıcı da değildir, üzücü de... Çünkü ne ABD ve ne AB, Türkiye’de basın öz- gürlüğü, demokrasi ve laikliğin güvencesidirler. Türkiye bu edinimleri onların yardımıyla değil, ken- disi kendi çabasıyla edinebildiği kadar edinmiştir. Aksini düşünmek, İtilaf Kuvvetleri’nin kurtuluşu ve bağımsızlığı vermesini bekleyen son Osmanlı padi- şahı ile aynı duruma düşmek demektir. Türkiye yitirmekte olduğu demokrasi ve laikliğini yine kendi geri alabilirse alacaktır. Evet, gerçi Türkiye’de bunların sivil darbe ile or- tadan kaldırılması için dengelerin değiştirilmesinde, ABD ve AB’nin desteklerinin büyük katkıları olmuş- tur. Ama artık bu çevreler yaptıklarından pişman olsalar bile (ki böyle bir şey söz konusu değil), AKP’yi yo- lundan çevirmekte etkili olamayacaklardır. Evet, Batı Cephesi’nde yeni bir şey yok. Ama as- lında bunun çok önemi de yok. [email protected] AKP yerel seçimler öncesinde kamunun bütün olanaklarõnõ kullanmada sõnõr tanõmõyor Memurlar AKP’nin askeri gibi AYŞE SAYIN ANKARA - Yerel seçimler ön- cesinde kamunun bütün olanaklarõnõ seçim kazanmak için seferber eden AKP hükümeti, devlet memurlarõ- nõ da “seçim malzemesi” yap- maktan geri durmadõ. Aydõn Vali- liği’nin ardõndan, Çevre ve Ulaş- tõrma bakanlõklarõnõn “yazılı tali- mat”la memurlarõnõ Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn açõlõş ve “ağaç dik- me” törenine taşõdõğõ ortaya çõktõ. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural uygulamaya tepki göstererek, “Devletin memuruna baskıyla Başbakan alkışlatılıyor” dedi. Muhalefetin yerel seçim süre- cinde AKP hükümetinin devlet me- murlarõnõ açõlõş ve mitinglere ka- tõlmaya zorladõklarõ yönündeki id- dialar belgelendi. Aydõn Valisi Mustafa Malay’dan sonra Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn katõldõğõ etkinliklere memurlarõn katõlõmõnõ sağlamak için bakanlõk ve ilgili genel müdürlüklerin “yazılı tali- mat” hazõrladõğõ ortaya çõktõ. Bel- gelerden ilkine göre Çevre Bakan- lõğõ Müsteşarõ Hasan Sarıkaya imzasõyla “tüm bakanlık birim- lerine” dağõtõmõ yapõlmasõ istemi- ni taşõyan yazõda Başbakan Tayyip Erdoğan’õn katõldõğõ 2 Mart’taki “Ankara-İstanbul Otoyolu ağaç- landırma merasimi”ne tüm per- sonelin katõlõmõ “zorunlu” tutuldu. 26 Şubat 2009 tarihli yazõda şöyle dendi: “Fidan dikme merasimine bakanlığımızın tüm personeli ka- tılacaktır. Ancak her genel mü- dürlük birimlerinde nöbetçi per- sonel bırakarak, diğer personelin fidan dikmek üzere ağaçlandırma merasimine katılımı sağlanacak- tır. Merasime katılacak persone- limiz bakanlığımıza ait servis- lerle merasim alanına götürüle- cek, merasim bitiminde bakanlı- ğımıza getirilecektir. Merasim, açık alanda yapılacağından per- sonelin merasime uygun kıyafet- le gelmesi hususunda gereğini ri- ca ederim.” Başbakan Erdoğan’õn “hızlı tren açılışı”na gidecek 300 personel için tren kaldõrdõğõ ortaya çõkan Ulaştõrma Bakanlõğõ’nõn da daha ön- ceki açõlõşlar için de yine “yazılı ta- limatla” memurlarõnõ otoyol açõlõ- şõna götürdüğü ortaya çõktõ. Ulaş- tõrma Bakanlõğõ Karayollarõ Genel Müdürlüğü, açõlõşõ Başbakan Er- doğan tarafõndan yapõlan Kemer- hisar-Pozantõ otoyolu törenine ka- tõlmalarõ için gönderdiği 10 Mart 2009 tarih ve 2009/33 sayõlõ iç ge- nelgede memurlara, otoyol açõlõşõ için günübirlik otobüs kaldõrõlaca- ğõ belirtildi. Karayollarõ Genel Mü- ‘Belediyeler 1.8 milyarlõk yasadõşõ harcama yapmõş’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç, Sayõştay Ge- nel Sekreteri’nin, belediyeler ile ilgili 2008’de, 1 milyar 800 milyon liralõk yasadõşõ harcama tes- pit ettiklerini söylediğini iddia etti. Genç, TBMM’de düzenlediği basõn toplantõ- sõnda, dün, Sayõştay Genel Sekreteri’ne giderek, Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyeleri ile il- gili denetim raporlarõnõ istediğini anlattõ. Genel sekreterin ise veremeyeceğini söylediğini ifade eden Genç, “Ankara Büyükşehir Belediyesi he- sabından, belediyeye bağlı gençlik spor kulü- bünün hesabına aktarılan 6 milyon lira ilgili de bilgi istedim ancak buna da yanıt alama- dım” dedi. Kamer Genç, Sayõştay Genel Sekre- teri’nin, belediyeler ile ilgili 2008’de, 1 milyar 800 milyon liralõk bir yasadõşõ harca- ma tespit ettiklerini açõkladõğõnõ söyledi. Genç, Ankara Büyükşe- hir Belediyesi’nde çalõşan Halil İbrahim Üçüncü’nün, Ankaras- por’da oynanan Ümit Aydın’a ve- rilmek üzere, belediyeden, bele- diyeye bağlõ Gençlik Spor Kulü- bü’nün hesabõna aktarõlan 100 bin lirayõ çektiğini de belirtti. Bu- nunla ilgili soru önergesi de ver- diğini belirten Genç, “Hiçbir dö- nem devlette bu kadar soygun ve talan olma- dı. Devlet, dört bir tarafından, iktidar yan- daşları ve belediyelerce talan ediliyor. Ne olacak şimdi? Çalanların yanına kâr mı ka- lacak hep?” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin reklam işini, Büyükşehir Belediye Başkanõ Kadir Top- baş’õn gelininin yaptõğõnõ öne süren Genç, İs- tanbul’da 15 günlük lale ekimi için, 552 milyon lira para harcandõğõ iddiasõnda bulundu. Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in Genel- kurmay Başkanõ ile görüşme yaptõğõnõ ifade eden Genç, “Herhalde eski Genelkurmay Başkan- larını gözaltına alacaklar, onun zeminini ha- zırlıyor” dedi. 28 Şubat dönemi ile ilgili açõkla- malarda bulunan 9. Cumhurbaşkanõ Süleyman De- mirel’in doğru söylemediğini ileri süren Genç, “Demirel’in üzerine niye gitmiyorlar? Erge- nekon’da Demirel ve çevresinin hiç mi tele- fonları dinlenmedi? Ben olayları biliyorum. Clinton’a, Tansu Çiller’in nasıl telefon ettiğini biliyorum. Ama şimdi cevap vermeyeceğim, se- çimden sonra konuşacağım” diye konuştu. dürlüğü “Sosyal İşler Şube Mü- dürlüğü” tarafõndan hazõrlanan “açılış töreni” konulu genelgede, şöyle dendi: “Kemerhisar-Pozantı Otoyo- lu’nun açılış töreni 12.03.2009 Perşembe günü saat 13.00’te Niğ- de-Ulukışla Yolu Güney Petrol Kavşağı Mevkii’nde yapılacaktır. Açılış törenine günübirlik aile- leriyle katılmak isteyenlerin 7458-74-52 telefon numaralarına, 11.03.2009 çarşamba günü saat 11.30’a kadar isimlerini yazdır- maları gerekmektedir.” “Devlet eliyle AKP propagandası” MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP’nin resmi merasim adõ altõnda seçim propagandasõ yaptõğõnõ söyledi. Devletin memu- runa Başbakan’õn alkõşlattõrõldõğõ- na dikkat çeken Vural, şunlarõ söy- ledi: “Seçim döneminde merasimler, açılışlar organize ediyorlar. Me- murları bu törenlerde baskıyla toplatıp başbakan alkışlatıyorlar. Memurun törene mitinge gitme zorunluluğu var mı? Devlet eliy- le AKP propagandası yaptırılı- yor. Memurlar yetmiyor ailele- rini de seçim meydanlarına yığı- yorlar. Takke düşmüş kel gö- rünmüştür. Bu belgeler AKP’nin memurlara nasıl baskı yaptığının göstergesidir. Devlet imkânla- rıyla memura baskıyla meydan- lar dolduruluyor.” KAMER GENÇ’TEN İDDİA ‘AKP’nin Diyarbakõr ‘oy’unu’ DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - AKP’nin Di- yarbakõr’da nevruz kutlamalarõ ve seçim güvenliğini bahane ederek çevre kentlerden 10 bin polisi Diyarbakõr’a kaydõ- racağõ ve bu polislerin Kaya- põnar ve Sur ilçelerinde AKP’ye oy vereceği öne sü- rüldü. CHP İl Başkanõ Mesut Değer, bu konuda duyumlar aldõklarõnõ belirterek, “Nevruz ve seçim güvenliği gerekçe- siyle Diyarbakır’da görev yapmak üzere çevre illerden 10 bin polisin getirileceği söyleniyor. Burada esas amaç bu 10 bin polisin Di- yarbakır’da oy kullanma- sıdır” dedi. Daha önce Sur ilçesine 800 polis okulu öğrencisinin akta- rõlmak istendiği yönündeki iddialarõ da anõmsatan Değer, “10 bin polis oyunun özel- likle Sur ilçesinde kullanıla- cağı belirtiliyor. Çünkü, Sur ilçesine bağlı çok köy var. Bu köylerde daha çok sağ kö- kenli seçmenler bulunuyor” diye konuştu. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõr- nak’õn Silopi ilçesindeki “ölüm kuyuları”nda baş- latõlan kazõlara dün Sinan Lokantasõ Tesisleri’nde de- vam edildi. 2 kuyuda süren kazõlarda bir insan ka- fatasõ ve 5 kemik parçasõ ile bir çorap daha bulun- duğu belirtildi. Silopi ilçesinde 1990’lõ yõllarda JİTEM tarafõndan kaçõrõlanlarõn cesetlerinin BOTAŞ Tesisleri ve Si- nan Lokantasõ’ndaki kuyulara atõldõğõ iddiasõyla baş- vurular üzerine cumhuriyet başsavcõlõğõ tarafõndan başlatõlan kazõ çalõşmalarõ sürdürülüyor. Cumhuri- yet Başsavcõsõ Atilla Öztürk ve Şõrnak Baro Baş- kanõ Nuşirevan Elçi’nin gözetimindeki kazõlarda dün de bir kafatasõ, 5 kemik parçasõ ile bir çorap daha bu- lundu. Baro Başkanõ Elçi, “Kazı çalışmaları, bir ku- yunun dar olması nedeniyle insan gücüyle, ikin- ci kuyuda ise iş makinesiyle sürüyor. Kazılar ya- rın da (bugün) sürebilir. Bu kazılarda çıkanlar da İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek” dedi. Silopi Sulh Ceza Mahkemesi’nin 5-11 Mart ta- rihlerinde kazõ yapõlmasõna verdiği iznin ardõndan 9 Mart’ta Silopi ilçesi yakõnlarõndaki kuyularda ka- zõ çalõşmasõ yapõlmõş ve burada bulunan 2 kemik ile bez parçalarõ incelenmek üzere İstanbul Adli Tõp Ku- rumu’na gönderilmişti. Sinan Tesisleri’ndeki ku- yularda önceki gün yapõlan kazõda ise 9 kemik par- çasõ ile bez parçalarõ bulunmuştu. ‘Ölüm kuyuları’ndan kafatası çıktı 529 yöneticiden 60’ı din öğretmeni Haber Merkezi- CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemur’un TBMM’ye verdiği yazõlõ soru önergesini yanõtlayan Milli Eğitim Baka- nõ Hüseyin Çelik, AKP hükümetlerinin ikti- darõ döneminde atanan 529 yöneticiden 5 il, 55 de ilçe milli eğitim müdürünün din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olduğunu açõkladõ. Soru önergesini yanõtlayan Çelik, 2003 yõlõn- dan bu yana Atatürk aleyhine disiplin suçu iş- ledikleri iddiasõyla 8 personel hakkõnda soruş- turma başlatõldõğõnõ, 3 personel hakkõnda ön inceleme yapõldõğõnõ bu soruşturmalar sonu- cunda açõğa alõnan ve meslekten ihraç cezasõ teklif edilen personel olmadõğõnõ bildirdi. Erdoğan’ın muhalefete tahammülü yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, “yaptıkları açıklama- larla kişilik haklarına saldırıda bulundukla- rı” iddiasõyla MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Milletvekili Şahin Mengü ve DTP Milletvekili Özdal Üçer hakkõnda manevi taz- minat davasõ açtõ. Erdoğan’õn avukatlarõ Mu- ammer Cemaloğlu ve Fatih Şahin tarafõndan açõlan davalarla, bir haber ajansõna açõklama ya- pan Vural ile bir televizyon kanalõnda programa katõlan Mengü’den 50’şer bin; DTP Van seçim bürosunda basõn açõklamasõ yapan Üçer’den 25 bin TL tazminat talep edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle