Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2009 CUMARTESİ 12 HABERLER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Başkanlõğõ, “Ergene- kon” soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ü GATA’ya sevk eden hekimlerin “usule aykırı” işlem gerçekleştirdiklerini, bu hekimler hakkõnda ya- sal işlem yapõldõğõnõ bildirdi. Sağlõk Bakanlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõkla- mada, Sağlõk Bakan- lõğõ Teftiş Kurulu Başkanlõğõ’nõn yü- rüttüğü 3 soruştur- mayõ tamamladõğõ belirtildi. Açõklama- da, Teftiş Kuru- lu’nun, “Ambulans- ta 6 Saat” ve “Ge- nel Komutanın Emirlerini Yerine Getirdi” başlõklõ ha- berlerde yer alan id- dialar üzerine Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Silivri Devlet Hasta- nesi ve Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastane- si’nde soruşturma başlattõğõ anõmsatõldõ. Soruş- turmanõn tamamlandõğõ ifade edilen açõklama- da, “Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu, Silivri Dev- let Hastanesi ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan bazı hekimlerin, tutuklu hasta Levent Ersöz’ü usule aykırı olarak GATA Haydarpaşa Eğitim Hastane- si’ne sevk ettikleri belirlenerek haklarında yasal işlem tesis edilmiştir” denildi. Teftiş Kurulu, İstanbul Lütfü Kõrdar Eğitim ve Araştõrma Hastanesi başhekiminin, hemato- loji uzmanõnõ darp ettiği iddialarõ üzerine baş- lattõğõ soruşturma sonunda da her iki hekimi kusurlu buldu. Hekimler hakkõnda yasal işlem tesis edildiği belirtilen kararda, başhekimin görevinden alõnarak görev yerinin değiştiril- mesine karar verildiği, hematoloji uzmanõnõn emekli olmasõ nedeniyle hakkõnda idari öneri getirilemediği kaydedildi. “Şişli Etfal’de tu- haf bir dayak” ve “Doktora hastanede da- yak” başlõklõ haberler üzerine Şişli Etfal Eği- tim ve Araştõrma Hastanesi’nde başlatõlan idari soruşturma sonunda ise darp eden veya azmet- tiren herhangi bir personel veya vatandaş tespit edilemediği bildirildi. Genelkurmay Başkanlõğõ, eski TBMM Başkanõ Arõnç’õn TSK’yi hedef alan sözlerine sert tepki gösterdi: ‘İfadevedüşüncelerisaptõrõcõ’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay, Ergenekon kapsa- mõnda yargõlanan emekli generaller üzerinden Türk Silahlõ Kuvvetleri’ni (TSK) hedef alan eski TBMM Başkanõ Bülent Arınç’a sert tepki gösterdi. Ge- nelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, “Bu tip ko- nuşmalar hiçbir zaman doğruları değiştirmez. Ancak önemli bir husus var. O da hukuk fakültesi mezunu bir kişinin kesin yargı kararı olma- dan hiçbir kimseyi suçlamaya, doğ- rudan ya da dolaylı olarak da bir ku- rumu hedef almaya hakkı ve yetki- si olmadığını hâlâ anlamamış ol- masıdır” dedi. Gürak, haftalõk basõn bilgilendir- me toplantõsõnda Türk savaş uçaklarõ- nõn Irak’õn kuzeyindeki Zap/Avaşin bölgesinde teröristlere yönelik 12 Mart günü operasyon yaptõğõnõ bildirdi. Son bir haftalõk dönemde toplam 18 iç güvenlik olayõ meydana geldiğini kay- deden Gürak, 3’ü teslim, 3’ü yakala- ma, 1’i de ölü olmak üzere 7 teröris- tin etkisiz hale getirildiğini kaydetti. Gürak, toplantõnõn son bölümünde sorularõ yanõtladõ. Eski TBMM Başkanõ Arõnç’õn Van’da söylediği sözlerin anõmsatõlmasõ üzerine Gürak, şu de- ğerlendirmeyi yaptõ: “Türk ordusu- nun savaşlarda ve terörle mücade- le konusundaki başarısı herkes ta- rafından bilinmektedir. Eğer ger- çekten bu sözler söylenmiş ise söz ko- nusu kişinin Türk Silahlı Kuvvetle- ri’ne ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeline ilişkin düşünceleri çok iyi bilinmektedir. Aslında bu tip kişilerin önyargılı, saptırıcı düşün- ce ve ifadeleri üzerinde fazla du- rulmasına da gerek yoktur. Çünkü bu tip konuşmalar hiçbir zaman doğruları değiştirmez. Ancak bu konuşmada önemli bir husus var. O da hukuk fakültesi mezunu bir ki- şinin kesin yargı kararı olmadan hiç- bir kimseyi suçlamaya, doğrudan ya da dolaylı olarak da bir kurumu he- def almaya hakkı ve yetkisi olma- dığını hâlâ anlamamış olmasıdır.” Gürak, “Suça karışmış PKK’lilerin silah bıraktıktan sonra ABD tara- fından Afganistan’da görevlendiri- lecek birliklere alınacağı” yönünde- ki haberlerin anõmsatõlmasõ üzerine, “Konuyu biz de araştırıyoruz” dedi. Ergenekon soruşturmasõnõn ikinci id- dianamesindeki “darbe günlükleri” ile ilgili bir soruşturma olup olmadõğõ yönündeki soruya, “Yargıya intikal et- miş bir konuya ilişkin bizim bir şey söylememiz uygun değildir” dedi. Gürak, karargâhevleri soruşturmasõnõ yürüten askeri savcõlarõn malvarlõkla- rõna ilişkin soru üzerine de “Bazı çev- relerin yürütülmekte olan bir so- ruşturmadan çok endişe duyup ra- hatsız oldukları anlaşılıyor. Diğer yandan yargı süreci kendi içerisin- de devam ediyor” değerlendirmesini yaptõ. Arınç ne demişti? Arõnç, 10 Mart tarihinde Van ziya- retinde şunlarõ söylemişti: “Türkiye’nin bölünmez bütünlü- ğünü kimler dinamitlemiş, siyasi suikastların arkasında ne varmış, Türkiye’yi karıştıran güçler neyi he- saplamış ve AK Parti iktidarı bütün bunlara karşı nasıl dimdik ayakta kalmış, bunu görüyoruz. Emekli orgenerallerin ses kayıtları var. Aman Allahım neler konuşmuşlar, neler söylemişler. Allah’a çok şük- rediyorum ki Türkiye bunların za- manında bir savaşa falan girmemiş yoksa bunların savaşacak halleri yok. Askerlikten başka her şeyi yapmışlar. Çünkü siyasetle uğraş- mışlar, darbelerle uğraşmışlar, memlekette kendi kafalarına göre uygun buldukları işleri yapmak için maalesef yasadışı güçlerle bile iş yapmaktan çekinmemişler. Çok yanlış bir şey.” Toptan’dan örtülü eleştiri TBMM Başkanõ Köksal Toptan da Arõnç’õn sözleriyle ilgili sorularõ ya- nõtlarken, “Sayın Arınç’ın gazetele- re yansıdığı şekilde bir beyanatta bu- lunduğunu düşünmüyorum. Bu or- dunun yerine konacak başka bir or- du olmadığına göre, orduyu yıpra- tacak söz ve davranışlardan herkes kaçınır” dedi. Toptan, dün Tes-İş’te düzenlenen panele gelişi sõrasõnda gazetecilerin Arõnç’õn açõklamalarõna ilişkin soru- suna şu karşõlõğõ verdi: “O sözleri ne şekilde söyledi bilmiyorum. Yorum yapma işini doğru bulmuyorum. Böyle söylenmişse, Genelkurmay da böyle cevap verdi. Arınç’ın ifa- desiyle ilgili söylemiyorum ama Türk Silahlı Kuvvetleri, bu devletin güzide kurumlarından biridir. Yur- dumuzun savunması konusunda geçmişte olduğu gibi günümüzde de başta terörle mücadele olmak üzere, büyük bir mücadeleyi canla başla vermektedirler. Bu ordunun yerine konacak başka bir ordu ol- madığına göre, orduyu yıpratacak söz ve davranışlardan herkes kaçı- nır. Bu konuda en deneyimli arka- daşlarımızın başında Sayın Arınç ge- lir. Bu nedenle Sayın Arınç’ın ga- zetelere yansıdığı şekilde bir be- yanda bulunduğunu düşünmüyo- rum.” Arõnç: Kimse banahukuk öğretmeye kalkmasõn ADANA (Cumhuriyet) - Eski TBMM Başkanõ Bü- lent Arınç, TSK’nin kendisine yönelik tepkisi ile il- gili olarak, “Biz askeri rejim altında bir ülke deği- liz. Bana kimse hukuku öğretmeye kalkmasın. TSK’yi sevmek kimsenin tekelinde değil. Hukuk il- kelerini çıkarlarım için satmam. Ben kimsenin emir eri değilim” dedi. AKP Manisa Milletvekili Arõnç, Adana’da Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlediği toplantõyla Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn kendisiyle ilgili yaptõğõ açõklamaya sert yanõt verdi. Arõnç, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn açõklamasõnõ “talihsiz bir açıklama” olarak değerlendirdiğini belirtti. Arõnç konuşmasõnõ şöy- le sürdürdü: “Bütün Türkiye’nin şunu bilmesini arzu ediyo- rum: Bu haksız suçlamayı kabul etmiyorum, ben sözünü bilen, sözünün arkasında duran, nerede ne konuşması gerektiğini bilen bir kişiyim. Ben bir as- ker çocuğuyum, şerefli ordumuzun yıpratılmasının hiçbir zaman içinde olmadım.” “Bugün darbe şakşakçılığı yapılıyor” diyen Arõnç’õn, Cumhurbaşkanlõğõ sürecinde “367 safsata- sı”nõn Türk yargõsõnõn ve Türk milletinin önüne ge- tirildiğini söylemesi; “Bana kimseye hukuku öğ- retmeye kalkmasın” çõkõşõ dikkat çekti. “Benim söy- lediğim şudur” diyen Arõnç konuşmasõnõ şöyle sür- dürdü: “Biz sivil yönetim içindeyiz. Biz askeri vesayet al- tında bir ülke değiliz. Demokratik bir ülkeyiz. Si- villeri azarlamak ve sivillerin üzerinde demoklesin kılıcı gibi olmak olmaz. TSK tertemiz çocuklardan oluşmaktadır. Onun için kimsenin bu kurumu yıp- ratmaya hakkı yoktur. Ancak bu kurumda görev yapmış bazı kişilerin şimdi ortaya çıkarak siyase- te bulaşmış olmaları kabul edilecek şey değildir. Ma- sumiyet karinesini gayet iyi biliyorum. Bir zamanlar bazı masum insanları fişleyenlerin kim olduğunu da iyi biliyorum. Şerefli bir kurumdaki yanlışların hesabı sorulmalı. TSK de yanlış yapanlardan he- sap sormalıdır.” ‘Emniyetamiri‘Cumhuriyet okuyormusun’diyesordu’ HATİCE TUNCER Ergenekon davasõnda, Cumhuriyet gazetesine saldõrõ planlamak üzere 30 Ni- san 2006’da yapõldõğõ iddia edilen top- lantõya katõldõğõ ve Danõştay saldõrõsõ da- vasõ sanõklarõ Alparslan Arslan’a ve Os- man Yıldırım’a 3 bomba verdiği iddia edilen tutuklu sanõk Rasim Görüm, suç- lamalarõn “yalan ve iftira” olduğunu söyledi. Görüm, baz istasyonu kayõtla- rõnõn toplantõya katõldõğõ iddia edilen sa- nõklarõn başka yerlerde bulunduğunu gösterdiğini kaydederek gizli tanõk 9 ol- duğunu öne sürdüğü Osman Yõldõrõm’õn ifadelerinin yalan olduğunun ortaya çõk- tõğõnõ ifade etti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi ta- rafõndan Silivri Cezaevi Kampusu’nda görülen Ergenekon davasõnõn 65. du- ruşmasõnda tutuklu sanõk Kuvayõ Milli- ye 1919 Derneği kurucularõndan Hüse- yin Görüm’ün yeğeni Rasim Görüm’ün sorgu ve savunmasõ alõndõ. Görüm, ken- disini Hendek’te gözaltõna alan bir em- niyet amirinin “Uğraştırma bizi, si- lahları göster” diye baskõ yaptõğõnõ “Evine neden Türk bayrağı astın, Cumhuriyet gazetesi okuyor musun” diye sorular sorduğuna dikkat çekti. İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mü- cadele Şubesi’nde “sohbet” adõ altõnda sorgulandõğõnõ, polislerin kendisine “Ve- li Küçük ve Muzaffer Tekin’i tanıdığı- nı söyle, seni hemen bırakırız. 221. maddeden yararlanırsın. Yoksa 15-20 yıl yatarsın” şeklinde telkinlerde bu- lunduğunu anlattõ. “Muzaffer Tekin’in koruması olduğunun” iddia edildiğini belirten Görüm, “Tekin, yanında ko- ruma tutacak biri mi? Gelir düzeyi ne- dir araştırmışlar mı? Benim yaşam standardıma bakmışlar mı” diye ko- nuştu. Görüm, “Tekin’i tanımam, gör- müşlüğüm ve merhabalaşmam var- dır” dedi. İstanbul’da yaşamadõğõnõ, Ataşehir’i bilmediğini söyleyen Gö- rüm, kendisinin ve Cumhuriyet gazete- si avukatlarõnõn talebiyle Telekomüni- kasyon İletişim Başkanlõğõ’ndan (TİB) gelen baz istasyonu kayõtlarõnõn yalan ve iftirayõ ortaya çõkardõğõnõ söyledi. TİB dökümlerine göre kendisinin 29 Nisan-11 Mayõs tarihleri arasõnda Tekin ile hiçbir telefon görüşmesinin olma- dõğõna dikkat çeken Görüm, “Tekin’in korumalığını yapmış olsaydım birkaç kez görüşmem olması gerekmez mi? Savcıların dediği gibi hayatın olağan akışına uygun mu” diye konuştu. Gö- rüm, TİB dökümlerini mahkeme heye- tine sundu. Gizli tanık 9 İddianamede tanõk olarak ifadesi bu- lunan Osman Yõldõrõm’õn gizli tanõk 9 olarak da ifade verdiğini savunan Görüm, toplam 4 kez ifade veren Yõldõrõm’õn an- latõmlarõnõn birbiriyle taban tabana çe- liştiğini anlattõ. “İddianamedeki Rasim Görüm ben değilim” diyen Görüm, “Tahliye olsam da beraatımı alana ka- dar duruşma salonunun kapısından ayrılmayacağım” sözleriyle savunma- sõnõ tamamladõ. Daha sonra Rasim Görüm’ün çapraz sorgusunda Cumhuriyet Savcõsõ Mehmet Ali Pekgüzel, Ergenekon soruşturma- sõnda şüpheli İbrahim Özcan’õn “Mu- zaffer Tekin ile Rasim Görüm tanı- şırlar” şeklinde ifade verdiğini, Hüse- yin Görüm ile Rasim Görüm’ün birlik- te Tekin’in ofisine gittiklerini söyledi- ğini, bir toplantõda birlikte fotoğraflarõ olduğunu anõmsattõ. Pekgüzel’in “Neden Tekin ile tanışıklığını sakladığı” sorusu üzerine Görüm, “Tanımak ne anlama gelmektedir? Tanımak kavramı nedir, iddia makamı bunu açıklasın. İddia makamı yanıltıyor” şeklinde tepki gös- terdi. Cumhuriyet Savcõsõ Nihat Taşkın da Pekgüzel’in sözünü ettiği delillerin al- tõnõ çizerek “Tekin ile bağlantınızı gizlemeye çalışmanız şüphe uyandı- rıyor” diye konuştu. Taşkõn, Görüm’ü çağõrarak daha sonraki operasyonlarda şüpheli Durmuş Ali Özoğlu’nda bulu- nan ve Tekin ile Görüm’ü aynõ karede gösteren fotoğraflarõ gösterdi. Görüm, aynõ fotoğrafta birlikte görünseler de Te- kin’i tanõmadõğõnõ bir kez daha ifade ede- rek “Fotoğraf çektirmek suç mu? Be- ni fotoğraftan yargılıyorsunuz” diye konuştu. 2 kişi tahliye edildi Savcõnõn istemi üzerine Vatan Bö- lükbaşı ve Hüseyin Gazi Oğuz’un tah- liye edildiği duruşma 2. iddianemenin in- celenmesi için 30 Mart’a ertelendi. 65. DURUŞMADA RASİM GÖRÜM SORGULANDI: S A Ğ L I K B A K A N L I Ğ : Ersöz’ün GATA’ya sevki usule aykõrõ Levent Ersöz.