Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
10 MART 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kırılma Noktası Kırıldı
soner@cumhuriyet.com.tr
Türk parasının dolar karşısındaki değerinde kırıl-
maması umulan nokta kırıldı. Doların korkulan ra-
kamlara doğru uçmaması için Merkez Bankası dev-
reye girdi. Düzenli dolar satışı yapılarak piyasalar-
daki fiyatın dengeleneceği açıklandı. Kimi piyasa-
cılar Merkez Bankası müdahalesinde geç kalındı-
ğını savlarlarken, kimileri dünya piyasaları ile paralel,
hatta daha iyi giden Türkiye piyasalarında bu kez
ciddi anlamda özel olumsuz gelişmeler yaşandı. Ger-
çek ekonomiden üst üste gelen kimi olumsuz ve-
riler, bize özel paniği ve kırılmaz kalması umulan kı-
rılma noktasının kırılmasını getirdi. Böylece saatler
içinde kurumların değerlerinde çok büyük kayıplar
yaşanmış oldu...
AKP’nin, Başbakan Erdoğan’ın kriz sonuçlarının
algılanmasını ne pahasına olursa olsun seçim son-
rasına kaydırma planları giderek zorlanıyor. Üre-
timdeki büyük düşüşler, dramatik küçülme ra-
kamları, sanayi ürünleri ihracatındaki umutsuz tab-
lolar döviz girdisi umutlarını da tüketiyor... Erdoğan
Hükümeti’nin büyük ekonomik krizin seçim so-
nuçlarına etkisini en aza indirmeye yönelik hesap-
ları, sayısız taktiği, seçimlere sayılı günler kalmış-
ken beklenmedik bir büyük darbe almış oluyor.
Büyük krizin Türkiye’yi vuran gerçek yüzü, işsiz-
liği, işten çıkarmalardaki patlamaları, işletmelerin kü-
çülmesi, iflasları, kapanmalarına ilişkin sonuçları se-
çimlere kadar gözlerden ırak tutma çabaları, seçim
hesapları, Türkiye’nin şanslı sayıldığı piyasalar
üzerinden son olumsuz hızlı gelişmelerle.. tutunu-
lamayacak bir boyut kazanıyor...
Başbakan Erdoğan, yandaş medyanın geçen haf-
ta sonu, ABD Dışişleri Bakanı Clinton’un gelişi, Tür-
kiye’deki açıklamaları, Obama’nın Türkiye’yi ziya-
reti ile yakaladıkları ivme, lehte gündem, dün hız-
lanan piyasalardaki gelişmelerle kaçınılmaz deği-
şecek gibi gözüküyor. Aslında söz konusu gündem
ABD’nin Türkiye’den yeni dönemdeki beklentileri,
İslam dünyasına dönük Türkiye’ye biçilen roller, he-
le de NATO gücü içinde kullanılma projeleri, hele de
ABD askeri gücünün Irak’tan çekilişinde Türkiye’nin
kullanılmak istendiği koşullar.. bir bütün olarak ABD-
Türkiye-Ortadoğu ilişkilerindeki yeni gelişmeler,
Erdoğan Hükümeti’ne hiç de prim kazandıracak içe-
rikte değiller.
Yine de seçim hesapları, kapalı kapılar arkasın-
da verilen, verilecek ödünler, gerçek gelişmeler üze-
rinden değil, vitrinde yaratılan görüntülerden.. ABD
yeni yönetiminin Türkiye’de ılımlı İslam cumhuriyeti
projesinden cayabileceği, laikliğin önem kazanmaya
başladığının bir göstergesi sayılabilecek Clin-
ton’un laiklik vurgulaması bile teğet geçiliyor. Se-
çim öncesi Clinton’un ziyareti, bağlantılı Oba-
ma’nın ziyaretinin açıklanması ile Türkiye’de Erdo-
ğan Hükümeti’nin desteklendiği imajı parlatılıyor...
Bu arada kamuoyunda sözü edilmeyen, Erdoğan
Hükümeti ile Fethullah Gülen cemaati arasında, se-
çimlere yönelik yazılı olmayan barış anlaşmasının
da sonuçlarından en üst düzeyde yararlanmanın he-
sapları yapılıyor. İnternetlerde dolaşan gizlisi sak-
lısı olmayan bilgilendirmelere göre, Fethullah Gü-
len cemaati Erdoğan Hükümeti’nin kızılan kimi ic-
raatlarına yönelik muhalefetini kendiliğinden askı-
ya almış olduğunu duyuruyor. Nedeni olarak Fet-
hullah Gülen cemaatinin AKP iktidarından gelece-
ğe dönük gelişiminde yararlanıyor olması. En bü-
yük engel olarak görülen, TSK başta, laiklikten, Ke-
malizimden yana direnme odaklarının, Cumhuriyet
rejiminin direnme odaklarının tam kırılması için
10-15 yıllık bir zaman diliminin biçilmiş olması...
Polis örgütlenmesinde, eğitim kurumlarında, top-
lumun her alanında fazlası ile yerleşik Gülen cemaati,
kimi iktidar çıkarlarında, pasta paylaşımında AKP ik-
tidarı ile karşı karşıya gelmiş olsa da, Erdoğan Hü-
kümeti’nin güçlü olarak devamını çıkarlarına daha
uygun görüyor. Seçim süreci için, Kuzey Irak poli-
tikaları başta, kimi iktidar odaklarının paylaşımında
çıkan ayrışmayı, çatışmayı askıya almış bulunuyor.
Fethullah Hoca’nın Amerika’daki evine topladığı ga-
zetecilerle Türk kamuoyuna dönük verdiği mesaj-
lar, Ergenekon davasının mimarlığının cemaatin ese-
ri olduğunun sergilenmesini ortaya koyduğu kadar,
askerleri odak hedef alan yüzü ile çok net. Kendi-
leri için tam güvenlik boyutunda ise daha bir zamana
gereksinim olduğunun da altı çizilmiş oluyor...
Bundan sonrası seçmenin neleri görüp neleri gö-
remediği, siyasi muhalefetin neleri gösterebilip ne-
leri gösteremediği üzerinden değişecek. Doğrusu
yerel seçimler, yerel gündem kimi boyutları ile an-
lamlı olsa da, oylarda ekseni, Türkiye Cumhuriye-
ti’nin geleceği, rejimi üzerinden, ülkenin omurgasında
yaşanacak kayışı seçmenin en yaşamsal konulara
ilişkin algılamaları belirleyecek... Vatandaşlık bilin-
ci, sosyal devlet içindeki insan hakları algılaması ile,
yoksulluk, yoksunlukta çaresizlik içinde sarınılmış
kirli çıkar, sadaka düzeni ilişkileri arasındaki duruş
öne çıkacak...
28.02.2009 tarihli Resmi Gazete’de ya-
yımlanarak yürürlüğe giren 5838 sayılı Ka-
nun ile birçok kanunda değişiklik yapıldı.
Vergi kanunlarında yapılan bazı yeni dü-
zenlemeler şöyle:
On kişinin altında eleman çalıştıranların
vergi ödeme zamanı uzatılabilecek
On ve daha az hizmet erbabı çalıştıran-
lar ile hizmet erbabı çalıştırmayan gelir ver-
gisi mükellefleri muhtasar beyanname ile
beyan ettikleri gelir vergisi stopajını be-
yanname verdikleri tarihten itibaren 3 ay
içinde ödeyebilecekler. Bu süreyi Maliye Ba-
kanlığı tespit edecek. Belki bir ay belki üç
ay olarak yetkisini kullanacak.
Ar-Ge personelinin gelir vergisi ter-
kin edilecek: Ar-Ge ve destek persone-
linin bu çalışmaları karşılığında aldıkları üc-
retlere ilişkin hesaplanan gelir vergisinden
asgari geçim indirimi düşülecek ve bu ver-
ginin doktoralı olan personelde yüzde 90’ı,
diğerleri için yüzde 80’i gelir vergisi mü-
kellefi işverenin vereceği muhtasar be-
yannamede beyan edilen gelir vergisinden
indirilerek terkin edilecek. Yani bu tür ele-
manların işletmeye vergi yükü en fazla yüz-
de 20 olacak.
İndirimli kurumlar vergisi ve gelir
vergisi bazı şartlarla uygulanacak: Ku-
rumlar Vergisi Kanunu’na 32/A maddesi
eklenerek indirimli kurumlar vergisinin
şartları belirlendi. Bunun için Bakanlar Ku-
rulu bazı belirlemeler yapacak. Uygula-
mayla ilgili Maliye Bakanlığı tebliğ çıka-
racak. Bu olanaktan yararlanacaklar finans
ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gös-
teren kurumlar, iş ortakları, taahhüt işle-
ri, teşvik belgeli yatırımlar olacak. Tebli-
ği beklemekte yarar var.
Tekstile vergi indirimi bazı şartlarla ya-
pılacak: Münhasıran tekstil, konfeksiyon ve
hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektör-
lerinde faaliyette bulunan üreticiler, üretim
tesislerini Bakanlar Kurulu’nca belirlenen il-
lere en geç 31.12.2010 tarihine kadar nak-
lederlerse ve asgari 50 kişi çalıştırmak
kaydıyla bu işten elde ettikleri kazançları için
nakil tarihini izleyen hesap döneminden iti-
baren 5 yıl kurumlar vergisi ve gelir vergi-
sinde en çok yüzde 75’e kadar indirimli ver-
gi uygulanabilecektir.
Gümrük antrepoları işleticilerine mal-
ların tevdi edilmesi de artık ihracat sa-
yılacak: Bugüne kadar Katma Değer
Vergisi Kanunu’nun 12. maddesine göre
yurtdışındaki bir müşteriye veya serbest
bölgedeki alıcıya veya yetkili gümrük an-
treposu işleticisine bir malın teslimi ihra-
cat sayılıyordu. Yapılan değişiklikle malı
gümrük ant-repo yetkilisine tevdi etmek
de KDV yönünden ihracat teslimi sayıla-
cak. Bu tabii gümrük antrepo işletmeci-
liğini geliştirecek ve mallar alıcıya teslim
edilmeden önce gümrük antrepolarına tev-
di edilmek suretiyle ihracatçı KDV iade-
sine hak kazanabilecek.
İndirimli oranlara tabi mal ve hizmet-
lerle ilgili KDV iadesi daha da netleştirildi:
İndirimli oranlardan mal ve hizmet satan-
lar yüklendikleri KDV’yi indirim yoluyla ge-
ri alamadıkları takdirde bu KDV kendileri-
ne mahsuben ve nakden iade ediliyor. Bu
hususta bir kolaylık geldi. Şöyle ki; indiri-
lemeyen KDV yıl içinde mahsuben iade edi-
lemediyse izleyen yılda mükellefin talep et-
mesi şartıyla nakden veya kanunda öngö-
rülen vergi ve sigorta primi gibi borçlarına
mahsup edilir. Ancak Bakanlar Kurulu bu
iade hakkını kısmen veya tamamen kaldır-
maya veya amortismana tabi sabit kıymetler
dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi
ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya yetkilidir.
Sigorta bildirgesinden artık damga
vergisi alınmayacak: Elektronik ortamda
birlikte verilen muhtasar beyanname ile si-
gorta bildirgesinden sadece muhtasar be-
yanname için damga vergisi ödenecek. Bu
tutar bu yıl için 20 TL.
Arsa payı devirlerinde harç alma sis-
temi değiştirildi. Arsa satışlarında dikkat!
Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve ikti-
saplarında tapu harcı devir ve iktisap be-
delinin tamamından alınacak. Bu ne demek;
irtifak hakkı tesisi bilindiği gibi arsa üzerinde
bağımsız bölümü belirleyen bir haktır. İrti-
faklı tapular bu hakkı bahşeder ve inşaat bi-
tip teslim edildiğinde iskân alınıncaya ka-
dar bu tapu hem arsa hem de bağımsız bö-
lümün karşılığı olur. İşte kat irtifaklı tapu de-
virlerinde sadece arsa bedeli değil bağım-
sız bölüm için de verilen bedeller harca esas
olacaktır. Toplamı üzerinden harç alına-
caktır.
Medeni Kanun’a göre gayrimenkul üze-
rinde kurulan irtifak hakkı tesis ve devrinde
ödenen bedel üzerinden devir alan için bin-
de 15 tapuya tescil harcı alınacak.
Vadeli çek artık yasal: Çekin üzerindeki
yazılı tarihten önce bankaya ibrazı geçer-
siz olacak. Vadesi gelmeden kimse artık
çeklerin arkasını yazamayacak.
Vergi Kanunlarında Son Değişiklikler Önemli
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
İlaçta dev
birleşme
Ekonomi Servisi -
ABD’li ilaç üreticisi
Merck, Schering-Plough
ile birleşeceğini ve bir-
leşme işleminin toplam
büyüklüğünün 41.1 milyar
dolar olduğunu açõkladõ.
Merck, ABD’li ilaç üre-
ticisi Pfizer’õn rakibi
Wyeth’i 68 milyar dolara
satõn almasõnõn ardõndan
ilaç sektöründeki ikinci
büyük birleşme kapsa-
mõnda rakibini almak için
hisselerinin cuma günkü
kapanõş fiyatõna yüzde 34
primli teklif yapacak. Bir-
leşme sonrasõnda
Merck’in ileri seviye ge-
liştirme aşamasõnda bu-
lunan ilaç sayõsõ iki katõna
çõkarak 18’e ulaşacak.
Merck’in ürün portföyü
de satõn alma sonrasõnda
genişleyecek.
İSTANBUL / ANKARA
(Cumhuriyet) - Sanayi üretimi
ocak ayõnda geçen yõlõn aynõ ayõ-
na göre yüzde 21.3 düşüş gös-
terdi. Toplam sanayi üretimin-
de gerçekleşen yüzde 21.3 ora-
nõndaki daralma, kriz yõlõ
2001’de en büyük daralmanõn
yüzde 14.1 ile görüldüğü kasõm
ayõndan beri yaşanan en geniş
aylõk küçülme oldu.
Üretimi en fazla düşen sektör
yüzde 60.3 ile motorlu kara ta-
şõtlarõ oldu. Sanayi üretimi ara-
lõkta da yüzde 17.6 oranõnda
düşmüştü. Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK) Aylõk Sanayi
Üretim Endek-
si’nin Ocak
2009 sonuçlarõ-
na göre en yük-
sek düşüş yüzde 44.6 ile ser-
maye malõ imalatõnda görüldü.
Dayanõklõ tüketim malõ imalatõ-
nõn yüzde 25.4, ara malõ imala-
tõnõn yüzde 24, dayanõksõz tü-
ketim malõ imalatõnõn yüzde
10.1 ve enerjinin yüzde 6.4 ora-
nõnda düştüğü belirlendi.
İmalat Sanayi Alt Gruplarõ
incelendiğinde, en yüksek düşüş
oranõ yüzde 60.3 ile motorlu ka-
ra taşõtõ, römork ve yarõ römork
imalatõnda gerçekleşti. Bunu
yüzde 55.7 ile radyo, TV, ha-
berleşme teçhizatõ ve cihazlarõ
imalatõ ve yüzde 32.1 ile büro
makineleri ve bilgisayar imala-
tõ izledi. Alt grupta yer alan ka-
lemlerden derinin tabaklanma-
sõ ve işlenmesinde yüzde 31.1,
makine ve teçhizat hariç metal
ürünleri imalatõnda yüzde 30.6,
tekstil ürünleri imalatõnda yüz-
de 28.3, ana metal sanayinde
yüzde 24.1, kimyasal madde ve
ürünleri imalatõnda yüzde 20.2
düşüş gözlendi.
Madencilik ve taş ocakçõlõğõ sektörü
endeksi yüzde 3.8, imalat sanayii sektörü
endeksi yüzde 24.2, elektrik, gaz ve su
sektörü endeksi ise yüzde 6 geriledi. Ana
Sanayi Gruplarõ Sõnõflamasõ’na göre en
yüksek düşüş yüzde 44.6 ile sermaye malõ
imalatõnda görüldü.
Kriz yoksul
ülkeleri
vuracak
2.3 milyon kişi
kart borcunu
ödeyemedi
ADANA (AA) - Tüketiciler Bir-
liği Genel Başkanõ Nazım Kaya,
kredi kartõ borçlarõnõ ödeyemedik-
leri gerekçesiyle “kara liste”ye
alõnanlarõn sayõsõnõn 2 milyon 300
bine ulaştõğõnõ, 37 milyar TL’yi
bulan miktarõn yarattõğõ sõkõntõnõn
çözümü için yeniden yapõlandõr-
maya gidilerek kart sahipleri ile
bankalarõn rahatlatõlmasõnõn sağ-
lanmasõ gerektiğini belirtti.
37 milyar TL olan kredi kartõ
borçlarõnõn 3.6 milyar TL’lik bölü-
mü için icra işlemi başlatõldõğõna
dikkati çeken Kaya şu bilgileri ver-
di: “Kriz havası oluşmasın yak-
laşımıyla bankalar 4-5 aydır kart
borcunun asgarisini ödeyeme-
yenler için bile herhangi bir işlem
yapmadı. Oysa bankaların hukuk
servisleri 12 milyar TL’ye yakın
kredi kartı
borcuyla ilgi-
li henüz işlem
başlatmadı.
Kredi kartı
sahiplerinin
yüzde 50’si
borç batağı-
na saplanmış
d u r u m d a .
Bankalar için
yaklaşık 15
milyar TL’lik
riskli borç
bulunuyor.”
Ekonomi Servisi - Dünya Ban-
kasõ, küresel ekonominin bu yõl 2.
Dünya Savaşõ’ndan bu yana ilk
kez daralacağõnõ bildirdi. Dünya
Bankasõ’nõn raporuna göre, küre-
sel kriz, yoksul ve gelişmekte
olan ülkelerin finans ihtiyaçlarõnõ
gidermelerini güçleştirecek.
Ekonomik güçlükler bütün dün-
yayõ etkilediği için ticaretin bu yõl
80 yõldaki en düşük seviyesi-
ne düşeceğinin tah-
min edildiği ra-
porda, en güçlü
ticari gerile-
menin, büyü-
menin güçlü
olduğu Doğu
Asya’da ol-
masõnõn bek-
lendiği ifade
edildi. Krizin
yoksul ülkeler üzerinde etkisinin
ciddi olacağõ, 129 ülkenin 270 ile
700 milyar dolar kadar dõş açõkla
karşõ karşõya kalabileceği belirti-
len rapora göre, gelişmekte olan
ülkeler için düşük faizli krediler
öneren Dünya Bankasõ, uluslar-
arasõ finansal kurumlarõn bu açõk
tahmini en düşük seviyede bile ol-
sa bu açõğõ karşõlayamayacağõ
uyarõsõnda bulundu.
Raporda, gelişmekte olan ülke-
lerin üzerindeki yükü azaltmak
için gelişmiş ülkeler, küresel ku-
rumlar ve özel sektöre işbirliği
çağrõsõnda bulunuldu.
Dövizdeki
hareketlilikle do-
lar 1.8250 TL, Avro
2.2950 TL’ye kadar
çõktõ. İMKB Ulusal
100 Endeksi ise 165
puan kayõpla 23 bin
55 puana
geriledi.
Türkiye, hep ‘aynõ gemideyiz’ denilen ülkelerden ayrõştõ.
Londra merkezli alõmlarla dolar 1.8250 TL’yi görünce
Merkez Bankasõ, ‘döviz satõm ihalelerine başlayacağõnõ,
gerekirse doğrudan da müdahale edeceğini’ duyurdu.
NECDET ÇALIŞKAN
Küresel piyasalardaki kaygõ-
larla geçen hafta perşembe günü
başlayan yabancõlarõn sert satõş
hareketine Merkez Bankasõ geç
de olsa tepki verdi. Haftanõn
ilk gününe bankalarõn yoğun do-
lar talebiyle başlanõlan döviz pi-
yasasõnda kur, tarihi rekorunu
bir basamak daha yükselterek
1.8250 TL’ye kadar çõkarken,
Merkez Bankasõ’nõn bugünden iti-
baren döviz satõm ihalelerine baş-
layacağõnõ duyurmasõ, kuru ancak
1.81 TL’ye çekebildi.
Sabah saatlerinde açõklanan
sanayi üretim rakamlarõnõn 2001
krizinden bile kötü çõkmasõ, dö-
viz piyasasõna da çok sert yansõ-
dõ. Londra merkezli yabancõ ya-
tõrõmcõlarõn dolar alõmlarõyla hõz-
la yükselen dolar kuru 1.78
TL’den 1.82 TL’ye fõrlarken,
Türkiye uzun süredir birlikte ha-
reket ettiği gelişmekte olan pi-
yasalardan da ayrõldõ. Macaristan,
Rusya, Çek Cumhuriyeti, Fili-
pinler, Hindistan, Malezya, Bre-
zilya gibi ülkelerin para birimle-
ri dolar karşõsõnda değer kazandõğõ
haftanõn ilk gününde TL, gün
içerisinde yüzde 2’den fazla eri-
yerek, en fazla kaybettiren para
birimi oldu.
Merkez Bankasõ döviz likidi-
tesini desteklemek amacõyla bu-
günden itibaren döviz satõm iha-
lelerine 27 Ekim 2008 tarihinden
sonra yeniden başlama kararõ al-
dõ. İhalelerde satõmõ yapõlacak dö-
viz tutarõ 50 milyon dolar olarak
belirlenirken tutarõn günlük ola-
rak değiştirilebileceği açõklandõ.
Kararda bu önlemlerin yeterli
olmamasõ halinde Banka’nõn doğ-
rudan döviz satõm müdahalesin-
de bulunabileceği de hatõrlatõldõ.
Dünyanõn en zenginlerinden Amerikalõ
işadamõ Warren Buffett, ekonominin
son 6 ayda uçuruma düştüğünü ve tüke-
ticilerin alõşkanlõklarõnõ dikkate değer bi-
çimde değiştirdiğini söyledi. CNBC’ye
konuşan Buffet, ekonomik durumun
tahmin edilen en kötü senaryoya çok ya-
kõn olduğunu vurgulayarak şunlarõ söy-
ledi: “Amerika ekstra konut stokları-
nı emmeli, bazı konutların yıkılması-
na ihtiyaç olabilir. Ekonomik topar-
lanma için acı paylaşılmalı. Ekonomi
ancak 5 yıl sonra normale döner.”
Kapitalizm sorgulanıyor
Küresel krize çare bulmak için kritik
bir dönemeç olarak görülen gelecek ay
Londra’da yapõlacak G-20 zirvesi önce-
sinde Financial Times gazetesi, “Kapi-
talizmin Geleceği” adlõ yeni bir yazõ di-
zisine başladõ. Karl Marx’õn kapita-
lizmin “kendi sonunu getirecek
tohumları taşıdığı” sözüne gön-
dermede bulunan ilk yazõdan
öne çõkanlar şöyle:
“Bir başka ideolojik ilah
daha iflas etti. Peki, dünya
bu noktaya nasıl geldi?
Dünyanın entegre
olmuş ekonomileri
birinci dünya sa-
vaşı öncesinde de
çökmüştü. Yine
çökebilir.”
Asya Kalkõnma Bankasõ’nõn krizin gelişmekte olan ekono-
miler üzerindeki etkilerine ilişkin yaptõğõ araştõrma dö-
viz, hisse ve bono piyasalarõnõ kapsayan finansal var-
lõklarõn değerinin 2008’de 50 trilyon dolar azaldõğõnõ or-
taya koydu. Japonya hariç sadece gelişmekte olan As-
ya’daki kaybõn, bu bölgenin bir yõllõk gayri safi yurtiçi ha-
sõlasõna denk düşen 9.6 trilyon dolarõ bulduğu Latin Ame-
rika’nõn kayõplarõnõn 2.1 trilyon dolar olduğu belirtildi.
Letonya’nõn atanmõş Başbakanõ Valdis Dombrovskis, IMF ta-
rafõndan istenen bütçe kõsõntõlarõnõn gerçekleştirilememesi ve
kurtarma paketinin ikinci diliminin alõnmasõnõn ertelenme-
si halinde ülkenin 3 ay içinde iflasa sürükleneceğini söyle-
di. İzlanda’da ise hükümet, son bağõmsõz bankaya el koydu.
İzlanda Finansal Denetleme İdaresi, Straumar Burduras ban-
kasõnõn faaliyetlerini durdurdu.
50 trilyon dolar havaya uçtu
Letonya iflasa gün sayıyor
İstanbul Sanayi Odasõ
(İSO) Yönetim Kurulu
Başkanõ Tanıl Küçük,
ekonomide önlem almak-
ta gecikildikçe ödenen be-
delin arttõğõnõ belirtti. Hü-
kümet ve ekonomi yöne-
timinin bir an önce duru-
mun ciddiyeti ve vaha-
metine uygun politikalar
üretmesi gerektiğini be-
lirten Küçük, “Artık sö-
zün bittiği noktadayız,
rakamlar konuşuyor. Bu
rakamlar, yaşanan kri-
zin ciddiyetini ve derin-
liğini açıkça ortaya koymaktadır. Kriz
Türkiye’yi kalbinden vurmuştur” dedi.
Ekonomistler de sanayideki daralmanõn
IMF ile anlaşmaya varõlmasõ konusunda hü-
kümet üzerinde baskõ yaratabileceğini söy-
lediler. Hükümetin piyasalarõ yatõştõrmak için
IMF ile görüşmeleri, yapõ-
cõ bir şekilde sürdürebile-
ceğini belirten JP Morgan
Başekonomisti Yarkın Ce-
beci şöyle değerlendirdi:
“Bu sonucun kısa vadede
iki önemli yansıması ola-
bilir. Birincisi Merkez
Bankası’nın önümüzdeki
hafta gerçekleşecek para
politikası toplantısında
politika faizlerinde 100
baz puanlık, nisanda da
50 baz puanlık bir başka
indirim bekliyoruz. İkin-
ci olarak da bu, hükü-
metin IMF ile yeni bir stand-by progra-
mı yapması yönündeki baskıları güçlen-
direcek.”
TSKB ekonomisti Başar Yıldırım da eko-
nomiyi canlandõrmak için IMF ile anlaş-
manõn gerekli hale geldiğine işaret etti.
Buffet: ABD uçurumda
Sanayi üretimi yüzde 21 azalarak 8 yõl önceki krizde kaydettiği gerilemeyi bile arattõ
Üretimde2001’denbeterdüşüş
KÜÇÜK: SÖZ BİTTİ, RAKAMLAR KONUŞUYOR
Londra kaynaklõ alõmlarla dolar 1.83 TL’ye dayanõnca Merkez’den ‘müdahale’ geldi
Yabancı sattı, Merkez uyandı