25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 10 MART 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kırılma Noktası Kırıldı [email protected] Türk parasının dolar karşısındaki değerinde kırıl- maması umulan nokta kırıldı. Doların korkulan ra- kamlara doğru uçmaması için Merkez Bankası dev- reye girdi. Düzenli dolar satışı yapılarak piyasalar- daki fiyatın dengeleneceği açıklandı. Kimi piyasa- cılar Merkez Bankası müdahalesinde geç kalındı- ğını savlarlarken, kimileri dünya piyasaları ile paralel, hatta daha iyi giden Türkiye piyasalarında bu kez ciddi anlamda özel olumsuz gelişmeler yaşandı. Ger- çek ekonomiden üst üste gelen kimi olumsuz ve- riler, bize özel paniği ve kırılmaz kalması umulan kı- rılma noktasının kırılmasını getirdi. Böylece saatler içinde kurumların değerlerinde çok büyük kayıplar yaşanmış oldu... AKP’nin, Başbakan Erdoğan’ın kriz sonuçlarının algılanmasını ne pahasına olursa olsun seçim son- rasına kaydırma planları giderek zorlanıyor. Üre- timdeki büyük düşüşler, dramatik küçülme ra- kamları, sanayi ürünleri ihracatındaki umutsuz tab- lolar döviz girdisi umutlarını da tüketiyor... Erdoğan Hükümeti’nin büyük ekonomik krizin seçim so- nuçlarına etkisini en aza indirmeye yönelik hesap- ları, sayısız taktiği, seçimlere sayılı günler kalmış- ken beklenmedik bir büyük darbe almış oluyor. Büyük krizin Türkiye’yi vuran gerçek yüzü, işsiz- liği, işten çıkarmalardaki patlamaları, işletmelerin kü- çülmesi, iflasları, kapanmalarına ilişkin sonuçları se- çimlere kadar gözlerden ırak tutma çabaları, seçim hesapları, Türkiye’nin şanslı sayıldığı piyasalar üzerinden son olumsuz hızlı gelişmelerle.. tutunu- lamayacak bir boyut kazanıyor... Başbakan Erdoğan, yandaş medyanın geçen haf- ta sonu, ABD Dışişleri Bakanı Clinton’un gelişi, Tür- kiye’deki açıklamaları, Obama’nın Türkiye’yi ziya- reti ile yakaladıkları ivme, lehte gündem, dün hız- lanan piyasalardaki gelişmelerle kaçınılmaz deği- şecek gibi gözüküyor. Aslında söz konusu gündem ABD’nin Türkiye’den yeni dönemdeki beklentileri, İslam dünyasına dönük Türkiye’ye biçilen roller, he- le de NATO gücü içinde kullanılma projeleri, hele de ABD askeri gücünün Irak’tan çekilişinde Türkiye’nin kullanılmak istendiği koşullar.. bir bütün olarak ABD- Türkiye-Ortadoğu ilişkilerindeki yeni gelişmeler, Erdoğan Hükümeti’ne hiç de prim kazandıracak içe- rikte değiller. Yine de seçim hesapları, kapalı kapılar arkasın- da verilen, verilecek ödünler, gerçek gelişmeler üze- rinden değil, vitrinde yaratılan görüntülerden.. ABD yeni yönetiminin Türkiye’de ılımlı İslam cumhuriyeti projesinden cayabileceği, laikliğin önem kazanmaya başladığının bir göstergesi sayılabilecek Clin- ton’un laiklik vurgulaması bile teğet geçiliyor. Se- çim öncesi Clinton’un ziyareti, bağlantılı Oba- ma’nın ziyaretinin açıklanması ile Türkiye’de Erdo- ğan Hükümeti’nin desteklendiği imajı parlatılıyor... Bu arada kamuoyunda sözü edilmeyen, Erdoğan Hükümeti ile Fethullah Gülen cemaati arasında, se- çimlere yönelik yazılı olmayan barış anlaşmasının da sonuçlarından en üst düzeyde yararlanmanın he- sapları yapılıyor. İnternetlerde dolaşan gizlisi sak- lısı olmayan bilgilendirmelere göre, Fethullah Gü- len cemaati Erdoğan Hükümeti’nin kızılan kimi ic- raatlarına yönelik muhalefetini kendiliğinden askı- ya almış olduğunu duyuruyor. Nedeni olarak Fet- hullah Gülen cemaatinin AKP iktidarından gelece- ğe dönük gelişiminde yararlanıyor olması. En bü- yük engel olarak görülen, TSK başta, laiklikten, Ke- malizimden yana direnme odaklarının, Cumhuriyet rejiminin direnme odaklarının tam kırılması için 10-15 yıllık bir zaman diliminin biçilmiş olması... Polis örgütlenmesinde, eğitim kurumlarında, top- lumun her alanında fazlası ile yerleşik Gülen cemaati, kimi iktidar çıkarlarında, pasta paylaşımında AKP ik- tidarı ile karşı karşıya gelmiş olsa da, Erdoğan Hü- kümeti’nin güçlü olarak devamını çıkarlarına daha uygun görüyor. Seçim süreci için, Kuzey Irak poli- tikaları başta, kimi iktidar odaklarının paylaşımında çıkan ayrışmayı, çatışmayı askıya almış bulunuyor. Fethullah Hoca’nın Amerika’daki evine topladığı ga- zetecilerle Türk kamuoyuna dönük verdiği mesaj- lar, Ergenekon davasının mimarlığının cemaatin ese- ri olduğunun sergilenmesini ortaya koyduğu kadar, askerleri odak hedef alan yüzü ile çok net. Kendi- leri için tam güvenlik boyutunda ise daha bir zamana gereksinim olduğunun da altı çizilmiş oluyor... Bundan sonrası seçmenin neleri görüp neleri gö- remediği, siyasi muhalefetin neleri gösterebilip ne- leri gösteremediği üzerinden değişecek. Doğrusu yerel seçimler, yerel gündem kimi boyutları ile an- lamlı olsa da, oylarda ekseni, Türkiye Cumhuriye- ti’nin geleceği, rejimi üzerinden, ülkenin omurgasında yaşanacak kayışı seçmenin en yaşamsal konulara ilişkin algılamaları belirleyecek... Vatandaşlık bilin- ci, sosyal devlet içindeki insan hakları algılaması ile, yoksulluk, yoksunlukta çaresizlik içinde sarınılmış kirli çıkar, sadaka düzeni ilişkileri arasındaki duruş öne çıkacak... 28.02.2009 tarihli Resmi Gazete’de ya- yımlanarak yürürlüğe giren 5838 sayılı Ka- nun ile birçok kanunda değişiklik yapıldı. Vergi kanunlarında yapılan bazı yeni dü- zenlemeler şöyle: On kişinin altında eleman çalıştıranların vergi ödeme zamanı uzatılabilecek On ve daha az hizmet erbabı çalıştıran- lar ile hizmet erbabı çalıştırmayan gelir ver- gisi mükellefleri muhtasar beyanname ile beyan ettikleri gelir vergisi stopajını be- yanname verdikleri tarihten itibaren 3 ay içinde ödeyebilecekler. Bu süreyi Maliye Ba- kanlığı tespit edecek. Belki bir ay belki üç ay olarak yetkisini kullanacak. Ar-Ge personelinin gelir vergisi ter- kin edilecek: Ar-Ge ve destek persone- linin bu çalışmaları karşılığında aldıkları üc- retlere ilişkin hesaplanan gelir vergisinden asgari geçim indirimi düşülecek ve bu ver- ginin doktoralı olan personelde yüzde 90’ı, diğerleri için yüzde 80’i gelir vergisi mü- kellefi işverenin vereceği muhtasar be- yannamede beyan edilen gelir vergisinden indirilerek terkin edilecek. Yani bu tür ele- manların işletmeye vergi yükü en fazla yüz- de 20 olacak. İndirimli kurumlar vergisi ve gelir vergisi bazı şartlarla uygulanacak: Ku- rumlar Vergisi Kanunu’na 32/A maddesi eklenerek indirimli kurumlar vergisinin şartları belirlendi. Bunun için Bakanlar Ku- rulu bazı belirlemeler yapacak. Uygula- mayla ilgili Maliye Bakanlığı tebliğ çıka- racak. Bu olanaktan yararlanacaklar finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gös- teren kurumlar, iş ortakları, taahhüt işle- ri, teşvik belgeli yatırımlar olacak. Tebli- ği beklemekte yarar var. Tekstile vergi indirimi bazı şartlarla ya- pılacak: Münhasıran tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektör- lerinde faaliyette bulunan üreticiler, üretim tesislerini Bakanlar Kurulu’nca belirlenen il- lere en geç 31.12.2010 tarihine kadar nak- lederlerse ve asgari 50 kişi çalıştırmak kaydıyla bu işten elde ettikleri kazançları için nakil tarihini izleyen hesap döneminden iti- baren 5 yıl kurumlar vergisi ve gelir vergi- sinde en çok yüzde 75’e kadar indirimli ver- gi uygulanabilecektir. Gümrük antrepoları işleticilerine mal- ların tevdi edilmesi de artık ihracat sa- yılacak: Bugüne kadar Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 12. maddesine göre yurtdışındaki bir müşteriye veya serbest bölgedeki alıcıya veya yetkili gümrük an- treposu işleticisine bir malın teslimi ihra- cat sayılıyordu. Yapılan değişiklikle malı gümrük ant-repo yetkilisine tevdi etmek de KDV yönünden ihracat teslimi sayıla- cak. Bu tabii gümrük antrepo işletmeci- liğini geliştirecek ve mallar alıcıya teslim edilmeden önce gümrük antrepolarına tev- di edilmek suretiyle ihracatçı KDV iade- sine hak kazanabilecek. İndirimli oranlara tabi mal ve hizmet- lerle ilgili KDV iadesi daha da netleştirildi: İndirimli oranlardan mal ve hizmet satan- lar yüklendikleri KDV’yi indirim yoluyla ge- ri alamadıkları takdirde bu KDV kendileri- ne mahsuben ve nakden iade ediliyor. Bu hususta bir kolaylık geldi. Şöyle ki; indiri- lemeyen KDV yıl içinde mahsuben iade edi- lemediyse izleyen yılda mükellefin talep et- mesi şartıyla nakden veya kanunda öngö- rülen vergi ve sigorta primi gibi borçlarına mahsup edilir. Ancak Bakanlar Kurulu bu iade hakkını kısmen veya tamamen kaldır- maya veya amortismana tabi sabit kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya yetkilidir. Sigorta bildirgesinden artık damga vergisi alınmayacak: Elektronik ortamda birlikte verilen muhtasar beyanname ile si- gorta bildirgesinden sadece muhtasar be- yanname için damga vergisi ödenecek. Bu tutar bu yıl için 20 TL. Arsa payı devirlerinde harç alma sis- temi değiştirildi. Arsa satışlarında dikkat! Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve ikti- saplarında tapu harcı devir ve iktisap be- delinin tamamından alınacak. Bu ne demek; irtifak hakkı tesisi bilindiği gibi arsa üzerinde bağımsız bölümü belirleyen bir haktır. İrti- faklı tapular bu hakkı bahşeder ve inşaat bi- tip teslim edildiğinde iskân alınıncaya ka- dar bu tapu hem arsa hem de bağımsız bö- lümün karşılığı olur. İşte kat irtifaklı tapu de- virlerinde sadece arsa bedeli değil bağım- sız bölüm için de verilen bedeller harca esas olacaktır. Toplamı üzerinden harç alına- caktır. Medeni Kanun’a göre gayrimenkul üze- rinde kurulan irtifak hakkı tesis ve devrinde ödenen bedel üzerinden devir alan için bin- de 15 tapuya tescil harcı alınacak. Vadeli çek artık yasal: Çekin üzerindeki yazılı tarihten önce bankaya ibrazı geçer- siz olacak. Vadesi gelmeden kimse artık çeklerin arkasını yazamayacak. Vergi Kanunlarında Son Değişiklikler Önemli M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com İlaçta dev birleşme Ekonomi Servisi - ABD’li ilaç üreticisi Merck, Schering-Plough ile birleşeceğini ve bir- leşme işleminin toplam büyüklüğünün 41.1 milyar dolar olduğunu açõkladõ. Merck, ABD’li ilaç üre- ticisi Pfizer’õn rakibi Wyeth’i 68 milyar dolara satõn almasõnõn ardõndan ilaç sektöründeki ikinci büyük birleşme kapsa- mõnda rakibini almak için hisselerinin cuma günkü kapanõş fiyatõna yüzde 34 primli teklif yapacak. Bir- leşme sonrasõnda Merck’in ileri seviye ge- liştirme aşamasõnda bu- lunan ilaç sayõsõ iki katõna çõkarak 18’e ulaşacak. Merck’in ürün portföyü de satõn alma sonrasõnda genişleyecek. İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) - Sanayi üretimi ocak ayõnda geçen yõlõn aynõ ayõ- na göre yüzde 21.3 düşüş gös- terdi. Toplam sanayi üretimin- de gerçekleşen yüzde 21.3 ora- nõndaki daralma, kriz yõlõ 2001’de en büyük daralmanõn yüzde 14.1 ile görüldüğü kasõm ayõndan beri yaşanan en geniş aylõk küçülme oldu. Üretimi en fazla düşen sektör yüzde 60.3 ile motorlu kara ta- şõtlarõ oldu. Sanayi üretimi ara- lõkta da yüzde 17.6 oranõnda düşmüştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aylõk Sanayi Üretim Endek- si’nin Ocak 2009 sonuçlarõ- na göre en yük- sek düşüş yüzde 44.6 ile ser- maye malõ imalatõnda görüldü. Dayanõklõ tüketim malõ imalatõ- nõn yüzde 25.4, ara malõ imala- tõnõn yüzde 24, dayanõksõz tü- ketim malõ imalatõnõn yüzde 10.1 ve enerjinin yüzde 6.4 ora- nõnda düştüğü belirlendi. İmalat Sanayi Alt Gruplarõ incelendiğinde, en yüksek düşüş oranõ yüzde 60.3 ile motorlu ka- ra taşõtõ, römork ve yarõ römork imalatõnda gerçekleşti. Bunu yüzde 55.7 ile radyo, TV, ha- berleşme teçhizatõ ve cihazlarõ imalatõ ve yüzde 32.1 ile büro makineleri ve bilgisayar imala- tõ izledi. Alt grupta yer alan ka- lemlerden derinin tabaklanma- sõ ve işlenmesinde yüzde 31.1, makine ve teçhizat hariç metal ürünleri imalatõnda yüzde 30.6, tekstil ürünleri imalatõnda yüz- de 28.3, ana metal sanayinde yüzde 24.1, kimyasal madde ve ürünleri imalatõnda yüzde 20.2 düşüş gözlendi. Madencilik ve taş ocakçõlõğõ sektörü endeksi yüzde 3.8, imalat sanayii sektörü endeksi yüzde 24.2, elektrik, gaz ve su sektörü endeksi ise yüzde 6 geriledi. Ana Sanayi Gruplarõ Sõnõflamasõ’na göre en yüksek düşüş yüzde 44.6 ile sermaye malõ imalatõnda görüldü. Kriz yoksul ülkeleri vuracak 2.3 milyon kişi kart borcunu ödeyemedi ADANA (AA) - Tüketiciler Bir- liği Genel Başkanõ Nazım Kaya, kredi kartõ borçlarõnõ ödeyemedik- leri gerekçesiyle “kara liste”ye alõnanlarõn sayõsõnõn 2 milyon 300 bine ulaştõğõnõ, 37 milyar TL’yi bulan miktarõn yarattõğõ sõkõntõnõn çözümü için yeniden yapõlandõr- maya gidilerek kart sahipleri ile bankalarõn rahatlatõlmasõnõn sağ- lanmasõ gerektiğini belirtti. 37 milyar TL olan kredi kartõ borçlarõnõn 3.6 milyar TL’lik bölü- mü için icra işlemi başlatõldõğõna dikkati çeken Kaya şu bilgileri ver- di: “Kriz havası oluşmasın yak- laşımıyla bankalar 4-5 aydır kart borcunun asgarisini ödeyeme- yenler için bile herhangi bir işlem yapmadı. Oysa bankaların hukuk servisleri 12 milyar TL’ye yakın kredi kartı borcuyla ilgi- li henüz işlem başlatmadı. Kredi kartı sahiplerinin yüzde 50’si borç batağı- na saplanmış d u r u m d a . Bankalar için yaklaşık 15 milyar TL’lik riskli borç bulunuyor.” Ekonomi Servisi - Dünya Ban- kasõ, küresel ekonominin bu yõl 2. Dünya Savaşõ’ndan bu yana ilk kez daralacağõnõ bildirdi. Dünya Bankasõ’nõn raporuna göre, küre- sel kriz, yoksul ve gelişmekte olan ülkelerin finans ihtiyaçlarõnõ gidermelerini güçleştirecek. Ekonomik güçlükler bütün dün- yayõ etkilediği için ticaretin bu yõl 80 yõldaki en düşük seviyesi- ne düşeceğinin tah- min edildiği ra- porda, en güçlü ticari gerile- menin, büyü- menin güçlü olduğu Doğu Asya’da ol- masõnõn bek- lendiği ifade edildi. Krizin yoksul ülkeler üzerinde etkisinin ciddi olacağõ, 129 ülkenin 270 ile 700 milyar dolar kadar dõş açõkla karşõ karşõya kalabileceği belirti- len rapora göre, gelişmekte olan ülkeler için düşük faizli krediler öneren Dünya Bankasõ, uluslar- arasõ finansal kurumlarõn bu açõk tahmini en düşük seviyede bile ol- sa bu açõğõ karşõlayamayacağõ uyarõsõnda bulundu. Raporda, gelişmekte olan ülke- lerin üzerindeki yükü azaltmak için gelişmiş ülkeler, küresel ku- rumlar ve özel sektöre işbirliği çağrõsõnda bulunuldu. Dövizdeki hareketlilikle do- lar 1.8250 TL, Avro 2.2950 TL’ye kadar çõktõ. İMKB Ulusal 100 Endeksi ise 165 puan kayõpla 23 bin 55 puana geriledi. Türkiye, hep ‘aynõ gemideyiz’ denilen ülkelerden ayrõştõ. Londra merkezli alõmlarla dolar 1.8250 TL’yi görünce Merkez Bankasõ, ‘döviz satõm ihalelerine başlayacağõnõ, gerekirse doğrudan da müdahale edeceğini’ duyurdu. NECDET ÇALIŞKAN Küresel piyasalardaki kaygõ- larla geçen hafta perşembe günü başlayan yabancõlarõn sert satõş hareketine Merkez Bankasõ geç de olsa tepki verdi. Haftanõn ilk gününe bankalarõn yoğun do- lar talebiyle başlanõlan döviz pi- yasasõnda kur, tarihi rekorunu bir basamak daha yükselterek 1.8250 TL’ye kadar çõkarken, Merkez Bankasõ’nõn bugünden iti- baren döviz satõm ihalelerine baş- layacağõnõ duyurmasõ, kuru ancak 1.81 TL’ye çekebildi. Sabah saatlerinde açõklanan sanayi üretim rakamlarõnõn 2001 krizinden bile kötü çõkmasõ, dö- viz piyasasõna da çok sert yansõ- dõ. Londra merkezli yabancõ ya- tõrõmcõlarõn dolar alõmlarõyla hõz- la yükselen dolar kuru 1.78 TL’den 1.82 TL’ye fõrlarken, Türkiye uzun süredir birlikte ha- reket ettiği gelişmekte olan pi- yasalardan da ayrõldõ. Macaristan, Rusya, Çek Cumhuriyeti, Fili- pinler, Hindistan, Malezya, Bre- zilya gibi ülkelerin para birimle- ri dolar karşõsõnda değer kazandõğõ haftanõn ilk gününde TL, gün içerisinde yüzde 2’den fazla eri- yerek, en fazla kaybettiren para birimi oldu. Merkez Bankasõ döviz likidi- tesini desteklemek amacõyla bu- günden itibaren döviz satõm iha- lelerine 27 Ekim 2008 tarihinden sonra yeniden başlama kararõ al- dõ. İhalelerde satõmõ yapõlacak dö- viz tutarõ 50 milyon dolar olarak belirlenirken tutarõn günlük ola- rak değiştirilebileceği açõklandõ. Kararda bu önlemlerin yeterli olmamasõ halinde Banka’nõn doğ- rudan döviz satõm müdahalesin- de bulunabileceği de hatõrlatõldõ. Dünyanõn en zenginlerinden Amerikalõ işadamõ Warren Buffett, ekonominin son 6 ayda uçuruma düştüğünü ve tüke- ticilerin alõşkanlõklarõnõ dikkate değer bi- çimde değiştirdiğini söyledi. CNBC’ye konuşan Buffet, ekonomik durumun tahmin edilen en kötü senaryoya çok ya- kõn olduğunu vurgulayarak şunlarõ söy- ledi: “Amerika ekstra konut stokları- nı emmeli, bazı konutların yıkılması- na ihtiyaç olabilir. Ekonomik topar- lanma için acı paylaşılmalı. Ekonomi ancak 5 yıl sonra normale döner.” Kapitalizm sorgulanıyor Küresel krize çare bulmak için kritik bir dönemeç olarak görülen gelecek ay Londra’da yapõlacak G-20 zirvesi önce- sinde Financial Times gazetesi, “Kapi- talizmin Geleceği” adlõ yeni bir yazõ di- zisine başladõ. Karl Marx’õn kapita- lizmin “kendi sonunu getirecek tohumları taşıdığı” sözüne gön- dermede bulunan ilk yazõdan öne çõkanlar şöyle: “Bir başka ideolojik ilah daha iflas etti. Peki, dünya bu noktaya nasıl geldi? Dünyanın entegre olmuş ekonomileri birinci dünya sa- vaşı öncesinde de çökmüştü. Yine çökebilir.” Asya Kalkõnma Bankasõ’nõn krizin gelişmekte olan ekono- miler üzerindeki etkilerine ilişkin yaptõğõ araştõrma dö- viz, hisse ve bono piyasalarõnõ kapsayan finansal var- lõklarõn değerinin 2008’de 50 trilyon dolar azaldõğõnõ or- taya koydu. Japonya hariç sadece gelişmekte olan As- ya’daki kaybõn, bu bölgenin bir yõllõk gayri safi yurtiçi ha- sõlasõna denk düşen 9.6 trilyon dolarõ bulduğu Latin Ame- rika’nõn kayõplarõnõn 2.1 trilyon dolar olduğu belirtildi. Letonya’nõn atanmõş Başbakanõ Valdis Dombrovskis, IMF ta- rafõndan istenen bütçe kõsõntõlarõnõn gerçekleştirilememesi ve kurtarma paketinin ikinci diliminin alõnmasõnõn ertelenme- si halinde ülkenin 3 ay içinde iflasa sürükleneceğini söyle- di. İzlanda’da ise hükümet, son bağõmsõz bankaya el koydu. İzlanda Finansal Denetleme İdaresi, Straumar Burduras ban- kasõnõn faaliyetlerini durdurdu. 50 trilyon dolar havaya uçtu Letonya iflasa gün sayıyor İstanbul Sanayi Odasõ (İSO) Yönetim Kurulu Başkanõ Tanıl Küçük, ekonomide önlem almak- ta gecikildikçe ödenen be- delin arttõğõnõ belirtti. Hü- kümet ve ekonomi yöne- timinin bir an önce duru- mun ciddiyeti ve vaha- metine uygun politikalar üretmesi gerektiğini be- lirten Küçük, “Artık sö- zün bittiği noktadayız, rakamlar konuşuyor. Bu rakamlar, yaşanan kri- zin ciddiyetini ve derin- liğini açıkça ortaya koymaktadır. Kriz Türkiye’yi kalbinden vurmuştur” dedi. Ekonomistler de sanayideki daralmanõn IMF ile anlaşmaya varõlmasõ konusunda hü- kümet üzerinde baskõ yaratabileceğini söy- lediler. Hükümetin piyasalarõ yatõştõrmak için IMF ile görüşmeleri, yapõ- cõ bir şekilde sürdürebile- ceğini belirten JP Morgan Başekonomisti Yarkın Ce- beci şöyle değerlendirdi: “Bu sonucun kısa vadede iki önemli yansıması ola- bilir. Birincisi Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta gerçekleşecek para politikası toplantısında politika faizlerinde 100 baz puanlık, nisanda da 50 baz puanlık bir başka indirim bekliyoruz. İkin- ci olarak da bu, hükü- metin IMF ile yeni bir stand-by progra- mı yapması yönündeki baskıları güçlen- direcek.” TSKB ekonomisti Başar Yıldırım da eko- nomiyi canlandõrmak için IMF ile anlaş- manõn gerekli hale geldiğine işaret etti. Buffet: ABD uçurumda Sanayi üretimi yüzde 21 azalarak 8 yõl önceki krizde kaydettiği gerilemeyi bile arattõ Üretimde2001’denbeterdüşüş KÜÇÜK: SÖZ BİTTİ, RAKAMLAR KONUŞUYOR Londra kaynaklõ alõmlarla dolar 1.83 TL’ye dayanõnca Merkez’den ‘müdahale’ geldi Yabancı sattı, Merkez uyandı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle