Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER [email protected]
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Deniz Feneri’ne Karartma, Balbay’a...
Gözümüz aydın! Bir Alman federal
mahkemesi, Türkiye bağlantılı
“Deniz Feneri yolsuzluğu” davasını
“kamuya açık” görüştü, karara bağladı,
suçluları cezalandırdı. Muhalefetin
ve basının dürtüklemeleri sonucunda
“kamuya açık” görülen davanın dos-
yası nihayet Ankara’ya ulaştı. Dışişleri
Bakanlığı, dosyayı Adalet Bakanlığı’na
iletti. Oradan da gereğinin yapılması
için Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı’na teslim edil-
di. Bu arada İşçi Partisi,
“Deniz Feneri yolsuzluğu”
için Ankara’da dava açtı.
Anımsanacağı üzere,
Ankara Cumhuriyet Baş-
savcısı Hüseyin Boyra-
zoğlu Suudi Arabistan’da
“umre ziyaretinde” olduğu
için davanın Türkiye ayağı
ile bağlantılı soruşturmanın
açılması ertelenmişti. Boy-
razoğlu’nun, Almanya’dan
gelen dava dosyası ile ilgili
soruşturmanın gizli tutulması için
yaptığı başvuru istemini sulh ceza
mahkemesi reddetti. Başsavcının iti-
razını, üst mahkeme olan asliye
ceza ise kabul etti.
Bu karara göre, davaya taraf olan
İşçi Partisi dahi dosyanın belgelerine
ulaşamayacak. Ayrıca, Başsavcı “Bu
tür soruşturmalarda bazen ‘speküla-
tif (kuramsal)’ haberler yapılabiliyor” di-
yerek haber yapanlar hakkında dava
açılacağını söyledi!
Başsavcı haklı! Bunun en güzel ör-
neğini gazetemizin yazarı ve Anka-
ra Temsilcimiz Mustafa Balbay’ın
tutuklanmasına ilişkin haberlerde
gördük. Bazı örnekler verelim:
Haber Turk: Sekiz sütuna bir
başlık: “Balbay’a CIA ve MOS-
SAD ajanlığı suçlaması”! Ar-
dından yargısız infaz: “İşte
Balbay’ı yakan ifadeler”!
Sabah: “Balbay darbe yapmakla
suçlanıyor”!
Hürriyet: “Komşu bir ülkenin kara
kuvvetlerine ilişkin doküman”!
Radikal: “Cumhuriyeti ortadan kal-
dırmaya teşebbüs ithamıyla tutuklandı”!
Akşam: “Anayasal düzeni silahla
değiştirmeye teşebbüs suçlaması”!
Vatan: “Bilgisayarından ‘sildi’ san-
dığı gizli belgeler tutuklattı”!
Oysa, tutuklama nedeni TCK’nin
312. maddesi: “Cebir ve şiddet kul-
lanarak TC hükümetini ortadan kal-
dırmaya veya görevlerini yapmasını
kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası verilir.”
Hukukun el koyduğu, gizli soruş-
turmanın sürdüğü bir olayda yorum
yapacak değiliz. Ankara Başsavcısı’nı
da böylesine bilgi kirlenmesini önle-
me titizliğini gösterdiği için kutluyoruz!
Peki, ünü sınırları aşan, 21 yüzyıl Türk
hukukunun güvenilirliğine gölge dü-
şüren Ergenekon davasında, tüm so-
ruşturmaların, neredeyse “basın bül-
teni” halinde bazı yandaş gazetelere
sızdırılmasına ne demeli?
Ankara’daki “belgelere
karartma” kararını veren
hukuk başka, İstanbul’da-
ki hukuk başka mı? Bu iki
kent farklı ülkelerde mi?
Yoksa “Ben bu davanın
başsavcısıyım” diyen AKP
Genel Başkanı ve Başba-
kan Recep Tayyip Erdo-
ğan’ın ülkesinde, “yan-
daşlarının yolsuzluğuna ka-
rartma”, “senin davalarına
sızdırma” mantığı hukuk
alanında çifte standart ya-
ratmıyor mu?
Atatürk’ün “laik, demokratik” Tür-
kiye Cumhuriyeti’ni savunan Cum-
huriyet yazarları vaktiyle öldürülü-
yorlardı. O terörün yerini bugün Er-
genekon davası aldı. Laik, demok-
ratik Türkiye Cumhuriyeti’ni savu-
nanlar, 28 Şubat’la İslam cumhuriyeti
tehlikesini ortadan kaldıranlar, bugün
bu davanın sanıkları! Bu dava intikam
almadan da öte bir boyuta ulaştı! Ata-
türk’ün Türkiyesi, adım adım, yargı-
yı bölme, orduyu karalama, basını
satın alma, YÖK’ü tezgâhlama, la-
ik demokratik kurumları kadro-
laştırma amaçlı bir satranç tahta-
sına dönüştürüldü!
Balbay’ın tutuklanmasını her-
kes şu ya da bu biçimde al-
gılayabilir, görebilir! Ama
önemli olan “enbaşsavcının”
Balbay’ı nasıl gördüğüdür! Yazarımız
ve gazetemizin imtiyaz sahibi İlhan
Selçuk 80’li yaşlarında “terör örgütü-
nün başı” denilerek tutuklandı. Selçuk,
sağlık sorunlarından dolayı salıveril-
dikten sonra ağır bir kalp ameliyatı ge-
çirdi. Geçirmeseydi, Balbay’ın yerine
onun tutuklanması işten bile değildi.
Bu gazetede Cumhuriyetin bayrak
yarışı sürüyor. Yunus Nadi, Nadir Na-
di, Selçuk, kuşaklarının temsilcileri ola-
rak Atatürk ilkelerinin bayrağını bu-
güne taşıdılar. Enbaşsavcı, gelecek
kuşağın bayrağını taşıması olasılığı
gördüğü Balbay’ı Selçuk yerine tu-
tuklattı. Aslında tutuklanan Balbay de-
ğil, Cumhuriyet gazetesinin ta kendi-
si… Bu böyle biline…
Türkçede bir söz vardır: “Perşem-
benin gelişi çarşambadan bellidir!”
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham
Clinton’un Ankara ziyaretinin nasıl ge-
çeceği büyükelçisi James F. Jeff-
rey’nin davranışlarından belliydi!
“Kara şahin” George V. Bush tay-
fasının Türkiye’ye biçtiği “ılımlı İslam
cumhuriyeti kaftanı”, Irak tezkeresi, çu-
val olayı ile Türk halkının küstürül-
mesinin ne demek olduğunu Büyük-
elçi Jeffrey çok iyi biliyor. Büyükelçi-
nin, Türkleri yeniden kazanmak ama-
cıyla Anıtkabir defterine yazdığı Ke-
malist övgü, Sakarya Savaşı’nın baş-
ladığı noktaya karlar altında ziyareti so-
mut girişimleri oldu. Jeffrey, bu bağ-
lamda, çalışma ziyareti olduğu halde,
“ak güvercin” olarak göstermek iste-
diği Clinton’u da özellikle Anıtkabir’e
gönderdi.
Dünya Kadınlar Günü arifesinde
canlı yayında kadınca soruları yanıt-
lattırdı. “Ilımlı İslam” söylemini kul-
lanmaktan özellikle kaçınıp “laik de-
mokrasiden” söz et-
tirdi. Clinton da Baş-
kan Barack Husein
Obama’nın gelecek
ay Türkiye’ye bir zi-
yaret yapacağını
açıkladı. Öncülü
Condoleezza Ri-
ce’ın “trajedi” mas-
kesinin yerine güleç
bir “komedi” mas-
kesi ile görünerek
Türk kamuoyunu
kazanmaya yönelik
önemli adımlar attı.
ABD’nin “petrol
ve doğalgaz ülkeleri” çevresindeki
çıkarları, 11 Eylül “İkiz Kuleler” olayı-
nın ardından doğan İslam terör “me-
galomani”si ile çelişiyor. Bush’ın Irak
işgali bu çelişkiyi derinleştirmişti. Or-
ta Asya petrol yatakları yakınlığı ile Af-
ganistan’daki İslam terörü ise bu çe-
lişkiyi daha da derinleştirdi. Şimdi ba-
kıyoruz, Obama bu çelişkiyi düzeltmek
için Irak’tan çekilmeye hazırlanıyor.
Clinton’un ziyaretinin arifesinde
Vashington’da, Obama’nın düşünür-
lerinden oluşan “Liderler Grubu’nun”,
“Rotayı Değiştirmek: ABD’nin Müs-
lüman Dünyasıyla İlişkilerinde Yeni
Bir Yön” başlıklı raporu açıklandı.
Rapor bir yandan “laiklere” göz kır-
parken, Erdoğan’ın da ağzını kulak-
larına vardıracak biçimde “Türk or-
dusunun siyaset dışı kalmasının ce-
saretlendirilmesini” öneriyor. Böylece
Clinton ve Jeffrey, Anıtkabir’de boy
gösterirlerken, Obama’nın düşünür-
lerinin de Erdoğan’a destek çıkarak
Irak, İran, Suriye, İsrail, Afganistan ko-
nusunda Ankara’ya yeni siparişleri
devreye sokacakları anlaşılıyor. Bu
arada “Kıbrıs’ın yalıtımlaşması da ön-
lenmelidir” açıklaması ile de Türk
hükümetine “soyut” bir destek veriyor.
Vashington, Afganistan’da Taliban
karşıtı “kabilelerle” uzlaşma görüş-
melerine başlıyor. Osmanlı İmpara-
torluğu’nu petrolden uzaklaştıran,
ünlü casus T.S. Lavrence’in şu sö-
zünü uygulamaya hazırlanıyor: “He-
deflerime ulaşmada, Araplardaki de-
ğişik etnik mozaiği birbirine karşı kul-
lanarak başarılı oldum”!
Tahran’ın aşırılığını önlemek için ba-
zı çalışmalar başlatıldı. Birincisi, 31
Mart’ta yapılacak Afganistan toplan-
tısına İran da davet edildi. İkincisi, Tah-
ran’ın Erdoğan üzerinden Vashing-
ton’a “görüşebiliriz” iletisine Clinton,
Ankara’da olumlu yanıt verdi. Bu ya-
nıtı alan Dışişleri Bakanı Ali Babacan
Tahran’a uçtu. Bu-
gün de Cumhur-
başkanı Abdullah
Gül, Tahran’da 10
üyeli “Ekonomik İş-
birliği Örgütü’nün
(EİÖ)” 10. doruğuna
katılacak, konuyu
Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahme-
dinejad ve dinsel
önder Ayetullah
Hamaney ile gö-
rüşecek. Yanıtı Ah-
medinejad pazar-
tesi günü İstan-
bul’daki Dünya Su Forumu toplantı-
sına getirecek. Üçüncüsü, İran’ın
nükleer silah yapımından vazgeç-
mesi koşulu ile Doğu Avrupa’ya fü-
ze kalkanı yerleştirilmeyeceğini Mos-
kova’ya bildirdi.
6 Ağustos’ta Jeffrey’nin Ankara’ya
atanmasını şöyle yorumlamıştık: “Bi-
ze göre bu atama, JJ’yi yalnız Anka-
ra Büyükelçisi yapmakla kalmıyor.
Pergelin sivri ucunu Ankara’ya koyup
öteki ucuyla Tahran’dan başlayıp
Şam’a kadar uzanan bir yay çizelim.
Yayın içinde kalan ve Türkiye’nin üç
komşusu İran-Irak-Suriye’nin oluş-
turduğu ‘terör hilaline’ de ‘dolaylı
büyükelçi’ olarak geliyor. Bir başka
deyimle JJ, bölgedeki ‘başkentlerin
başkenti’ konumuna getirilecek An-
kara’ya sanki ‘bölge büyükelçisi’ gi-
bi atanıyor...”
Ankara Bölge Başkenti!
Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90
Kuzey İrlanda’daki saldõrõda ölen askerlerden birisinin Cengiz Azimkar olduğu belirtildi
Öldürülen asker Türk kökenliDış Haberler Servisi - Kuzey İr-
landa’da cumartesi günü düzenlenen
saldõrõda hayatõnõ kaybeden askerle-
rin Cengiz Azimkar ve Mark Quin-
sey olduğu açõklandõ. Amatör fut-
bolculuk yapan Azimkar’õn babasõ-
nõn Türk, annesi Geraldine Azim-
kar’õn ise İrlandalõ olduğu öğrenildi.
Çevresinde “Patrick” adõyla tanõnan
Azimkar’õ sadece doğramacõlõkla uğ-
raşan babasõ Mehmet Azimkar’õn
“Cengiz” diye çağõrdõğõ belirtildi.
Massareene Üssü’nün kapõsõnda
düzenlenen saldõrõda hayatõnõ kaybeden
ve Londra’da yaşayan 21 yaşõndaki
Azimkar’õn, İngiliz ordusuna 2005’te
katõldõğõ belirtildi. 38. İstihkâm Alayõ as-
kerlerinin Afganistan’a gönderilmek
üzere olduklarõ kaydedildi.
Bölük komutanõ Binbaşõ Darren Wo-
ods, Azimkar’õn gerçek bir profesyonel
asker ve herkesin
sevdiği bir kişi olduğunu ifade ederek
“Bu kalitede bir askere komuta etmek,
her zaman gururla hatırlayacağım
büyük bir ayrıcalıktı” dedi. Woods,
Quinsey’den de övgüyle bahsetti.
Kuzey İrlanda’da 1998’de varõlan
barõş anlaşmasõndan bu yana yaşanan ilk
kanlõ saldõrõ eylemini, silah bõrakan İr-
landa Cumhuriyet Ordusu’ndan (IRA)
ayrõlan küçük bir grup olan “Gerçek
IRA” örgütü üstlendi.
İngiltere Başbakanõ Gordon Brown,
saldõrõnõn gerçekleştiği üssü ziyaret
ederken Kuzey İrlanda’daki İngiliz
kuvvetlerine komuta eden Tuğgeneral
George Norton, bölgedeki 5 bin aske-
rin esas görevinin “sınır dışı operas-
yonlara hazırlık olduğunu” hatõrlata-
rak terörle mücadelenin polisin görevi
olduğu mesajõnõ verdi.
Kuzey İrlanda’nõn bağõmsõzlõğõnõ sa-
vunan Katolik İrlandalõlar ile İngiltere
yanlõsõ Protestanlar arasõnda 30 yõl sü-
ren çatõşmalarda 3 bin 600’den fazla ki-
şi ölmüş, barõşõn sağlanmasõnõn ardõn-
dan Kuzey İrlanda yerel iktidarõ,
IRA’nõn siyasi kanadõ Sinn Fein ile İn-
giltere yanlõsõ Demokratik Birlikçi Par-
ti arasõnda paylaşõlmaya başlanmõştõ.
Eski bir IRA üyesi olan Kuzey İr-
landa Başbakan Yardõmcõsõ Martin
McGuinness, herkesin Kuzey İrlan-
da’yõ eski sorunlu günlerine döndüre-
cek davranõş ve sözlerden kaçõnmasõ
gerektiğini belirtirken Sinn Fein Baş-
kanõ Gerry Adams, saldõrõyõ gerçek-
leştirenlere ve İngiltere’ye şiddetten
uzak durma çağrõsõ yaptõ.
Dış Haberler Servisi - Suudi Arabistan’da
75 yaşõndaki bir kadõn, akrabasõ olmayan
iki erkekle aynõ yerde bulunduğu
gerekçesiyle kõrbaç ve hapis cezasõna
çarptõrõldõ. El Vatan gazetesinin haberine
göre, Suriye uyruklu Hamise Muhammed
Sevvadi evinde Fahd ve Hadyan adlõ iki
kişiyi misafir etti. Bu sõrada eve giren din
polisi akraba olmamalarõna rağmen bir
arada bulunan iki erkek ile yaşlõ kadõnõ
tutukladõ. 24 yaşõndaki Fahd savunmasõnda
ekmek götürmek için ziyaret ettiği
Sevvadi’nin süt annesi olduğunu ve bu
nedenle akraba sayõldõklarõnõ, arkadaşõ
Hadyan’õn ise kendisine eşlik ettiğini
söyledi. Ancak bunun doğru olmadõğõna
hükmeden yargõç, Sevvadi ve Fahd’a 4 ay
hapis ve 40 kõrbaç cezasõ verdi. Hadyan ise
6 ay hapis ve 60 kõrbaç cezasõna çarptõrõldõ.
Sevvadi kararõ temyize götüreceğini
belirtirken, Suudi kadõn haklarõ savunucusu
Vecihe el Hüveydir, “Bu karar herkesi
öfkelendirdi çünkü bu bir büyükanne. 40
kırbaç; bu acıya nasıl dayanabilir?” diye
tepki gösterdi. Din polisini suçlayan
Hüveydir, “Sürekli insanları izliyor ve
onların kötü olduğunu düşünüyorlar.
Bunun dinle ilgisi yok. Bu tamamen
kontrol için. İnsanlar arasında korku
yaydıkça onları daha fazla kontrol
edersiniz” dedi.
Yumuşama beklentisi
Fazileti Sağlama ve Şerri Önleme
Komisyonu tarafõndan yönlendirilen birkaç
bin kişilik din polisi, kişilerin İslami
kurallara göre giyinmesini ve “harem -
selamlık” uygulamasõnõ denetliyor. Suudi
Arabistan’da kadõnlarõn araç kullanmasõ ve
bir erkek akrabasõndan izin almadan seyahat
etmesi yasak. Geçen hafta din polisinin bir
kitap fuarõnda, kadõn yazar Helime
Muzaffer’e kitabõnõ imzalatmak istedikleri
gerekçesiyle iki romancõyõ sorgulamasõ
tepki toplamõştõ. Sevgilisinin yanõndayken
kaçõrõlarak 7 kişinin tecavüzüne uğrayan 19
yaşõndaki bir kadõnõn, “akrabası olmayan
bir erkekle aynı ortamda bulunduğu”
gerekçesiyle 6 ay hapis ve 200 kõrbaç
cezasõna çarptõrõlmasõ dünya çapõnda
yankõ yaratõnca, Suudi Kralõ Abdullah bin
Abdülaziz mağdurlarõn cezalarõnõ
kaldõrmõştõ. 2005’ten beri iktidarda olan
kralõn geçen ay Adalet Bakanõ ve din
polisinin başõndaki kişi dahil olmak
üzere birçok kabine üyesini görevden
almasõ, dini baskõlarõn yumuşayacağõ
beklentisi yaratmõştõ.
Kore Yarımadası ısınıyor
Dış Haberler Servisi - Kuzey
Kore, dün başlayan Güney Kore-
ABD ortak askeri tatbikatõ önce-
sinde ordusunu alarma geçirdi.
Pyongyang yönetiminin, Güney Ko-
re topraklarõnda 20 Mart’a dek devam
edecek tatbikatõn “süresi ve katılan
güçlerin sayısı bakımından geçmiş
yıllardakine benzemediği düşün-
cesincesinde olduğunu” bildiren
Kuzey Kore resmi ajansõ KCNA, bu
nedenle başomutanlõğõn bütün kuv-
vetlere “çatışmaya hazır olma”
emri verdiğini duyurdu. KCNA’nõn
yayõmladõğõ resmi açõklamada, tat-
bikatõn “İkinci Kore Savaşı”nõ baş-
latmak amaçlõ olduğu savunuldu.
Telefon hatları kesildi
Ayrõca açõklamada Kuzey Kore
Genelkurmay Başkanlõğõ sözcüsü-
nün, “fırlatmayı planladıkları ba-
rışçıl amaçlı uydunun vurulması
veya engellenmesine yönelik her-
hangi bir girişimi de açıkça savaş
nedeni” sayacaklarõ ifadesi dikkat
çekti. Tatbikata tepki gösteren Ku-
zey Kore, Güney Kore ordusu ile
olan telefon hatlarõnõ kesti ve iki Ko-
re’nin ortak girişimiyle Kuzey Ko-
re’de kurulan endüstri kompleksine
gitmek isteyen yaklaşõk 700 Güney
Koreliye de geçiş izni vermedi.
Güney Kore ve ABD, Kuzey Ko-
re’nin uydu fõrlatma projesi adõ al-
tõnda, uzun menzilli füze denemesi
planladõğõ görüşünü savunuyor.
Pyongyang ise fõrlatmayõ planla-
SUUDİ ARABİSTAN
Yaşlı nineye
kırbaç cezasıGüney
Kore’nin
ABD ile
yapacağı
tatbikat ve
tatbikata
katılan ABD
askerleri,
Seul’de
düzenlenen
gösterilerde
protesto
edildi.
(Fotoğraf: AP)
Amatör futbolculuk yapan 21 yaşõndaki
Azimkar’õn babasõnõn Türk, annesinin ise
İrlandalõ olduğu öğrenildi. Çevresinde “Patrick”
adõyla tanõnan Azimkar’õ sadece doğramacõlõkla
uğraşan babasõ Mehmet Azimkar “Cengiz” diye
çağõrõyordu. Londra’da yaşayan gencin, İngiliz
ordusuna 2005’te katõldõğõ kaydedildi.
Güney Kore-ABD tatbikatõna sert tepki gösteren Pyongyang,
‘Fõrlatacağõmõz uydunun vurulmasõnõ savaş nedeni sayarõz’ dedi
dõklarõnõn, bir iletişim uydu-
su olduğunu söylüyor.
ABD ve Japon yetkililer
daha önce, Kuzey Kore’ye ait
bir füzenin gerekirse düşü-
rüleceğini ima eden açõkla-
malar yapmõşlardõ. ABD ve
Güney Kore’nin ortak aske-
ri tatbikatõna yaklaşõk 50 bin
asker katõlõyor. İki ülkenin
yetkilileri, tatbikatta, Kore
Yarõmadasõ’nõn savunulma-
sõnõn provasõnõn yapõldõğõnõ
söylüyor. Kuzey Kore ise
iki ülkenin her yõl yaptõklarõ
bu tatbikattan duyduğu ra-
hatsõzlõğõ sõk sõk dile getiriyor
ve bunu ülkenin işgaline yö-
nelik bir girişim olarak de-
ğerlendiriyor.
‘BARIŞIN YOLU FİLİSTİN’DEN GEÇER’
Dış Haberler Servisi - Suriye
Devlet Başkanõ Beşşar Esad,
İsrail ile barõş sağlamalarõnõn,
Filistin sorununun çözümüne
bağlõ olduğunu söyledi. Birleşik
Arap Emirlikleri’nde yayõmlanan
El Halic gazetesine konuşan
Esad, İsrail yönetimi ile Türkiye
aracõlõğõyla yaptõklarõ 4 turluk
dolaylõ barõş görüşmelerini
değerlendirdi. Esad, “İsrail’e
kapsamlı bir barış veya hiçbir
değeri olmayan bir barış
anlaşması seçeneklerini
sunduklarını” belirterek “Barış
anlaşmasıyla barışın kendisi
arasında bir fark vardır. Barış
anlaşması, imzaladığınız bir
kâğıt parçasıdır. Bu ticareti ve
normal ilişkileri, sınırları veya
başka şeyleri getirmez” dedi.
Suriye’de halen İsrail tarafõndan
topraklarõndan atõlan yarõm
milyon Filistinli mültecinin
yaşadõğõnõ hatõrlatan Esad, “Bu
koşullarda normal olarak barışı
sağlamak olası değil” diye
konuştu.
Mustafa Balbay
Ahmedinejad ve Gül.
İyi bir Cumhuriyet Okuru;
Sıdıka ve Arif Şimşek’in
sevgili yavruları,
Burçak Selen Şimşek’in
Biricik kardeşi,
Cumok Ülker Taylan’ın yeğeni,
Kemal Alp Taylan’ın kuzeni,
SEÇİL BURÇİN ŞİMŞEK’i
bir trafik kazası sonucu,
yaşamının baharında yitirdik.
Yakınlarının acılarını yürekten
paylaşır, başsağlığı dileriz.
Işıklar içinde yatsın
CUMOK İSTANBUL BAŞSAĞLIĞI
www.cumokistanbul.org
ACI KAYBIMIZ
Cemiyetimiz üyesi,
2004 Burhan Felek Basõn Hizmet Ödülü
ve Basõn Şeref Kartõ sahibi, değerli ustamõz
İLHAN ÇEVİK
9 MART 2009 Pazartesi günü vefat
etmiştir. Kaybõ topluluğumuzda üzüntü
yaratan Çevik’in cenazesi 10 Mart 2009
Salõ günü (bugün) öğle namazõnõn ardõndan
Kocatepe Camii’nden alõnarak Karşõyaka
Mezarlõğõ’nda toprağa verilecektir.
İlhan Çevik’i sevgi ve saygõyla anarken,
ailesine, basõn topluluğuna
başsağlõğõ dileriz.
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ