Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
Turizm işkolu deneyimli bir neferini yitirdi
İstanbul Haber Servisi - DİSK Yönetim Ku-
rulu eski üyesi, Eğitim Daire Başkanõ ve OLE-
YİS Genel Başkanõ Kamer Aktaş yaşamõnõ yi-
tirdi. Aktaş, 5 Şubat 2009 Perşembe günü (bugün),
Yalova’nõn Üvezpõnar Köyü’nde öğle nama-
zõndan sonra toprağa verilecek.
Kamer Aktaş 31 Mart 1949 tarihinde Tunceli’de
doğdu. İlköğrenimini Tunceli’de, ortaöğrenimini Or-
du’da tamamladõ. 1970’li yõllardan itibaren turizm
sektöründe sendikal mücadele içinde görev aldõ.
1968 yõlõnda Denizcilik Bankasõ Yalova Termal Tes-
isleri’nde çalõşmaya başladõ. Sendikacõlõk hayatõ-
na 1976 yõlõnda işyeri temsilcisi seçilerek girdi. 1979
yõlõnda OLEYİS’in Marmara Bölge Şube Onur Ku-
rulu üyeliğine getirildi. 1985 yõlõnda TURSAN-
İŞ, 1986-1988 döneminde ise TOLEYİS Marma-
ra Şube Sekreterliği görevlerini yürüttü. 1989-1992
döneminde bağõmsõz Yeni OLEYİS Genel Sekre-
terliği görevini üstlendi. 1998 yõlõnda OLEYİS Mar-
mara Bölge Şube Başkanlõğõ’na, 1999 yõlõnda ise
merkez yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 24 Ağus-
tos 2003 tarihinde yapõlan genel kurulda OLEYİS
Genel Başkanlõğõ’na seçildi. OLEYİS Genel Baş-
kanõ Kamer Aktaş 12. DİSK Genel Kurulu’nda kon-
federasyonunun yönetim kuruluna seçilerek eğitim
daire başkanlõğõ görevini üstlendi. Aktaş, evli ve dört
çocuk babasõ idi.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Aklımın Ermediği İşler...
Eskiden bu başlıkla yazdığım yazılara numara ko-
yardım.
Ama “aklımın ermediği işler” artmayı sürdürdü-
ğünden numaralamada ipin ucunu kaçırmış durum-
dayım.
Gazeteci kimliğiyle bakınca bizdeki siyaseti anla-
yabilmek daha da güçleşiyor.
Çünkü gazetecilerin eskiden yazdıklarını yok sa-
yarak yeni bir yola girmeleri, en azından “dönek”
suçlaması ile nitelendirilirken, aynı yöntemi uygula-
yan siyasetçiler “kahraman” ilan ediliyor.
İtiraf edeyim ki son örnekler kafamı daha da ka-
rıştırıyor.
Bazı örnekleri sizlere de aktararak, içinde bulun-
duğum durumun benim kalın kafalılığımdan kay-
naklanıp kaynaklanmadığını öğrenmeme yardımcı
olmanızı istedim.
Davos’ta yaşanan kriz, yalnızca Türkiye’yi değil,
dünyayı da yakından ilgilendiriyor.
Başbakan’ın tavrını öven de var yeren de. Davra-
nışının planlı programlı olduğunu söyleyen de var,
anlık kızgınlık tepkisi diye nitelendiren de.
Bu konuya girmek, uzmanları varken bana düş-
mez, diye düşünüyorum.
Ama bizdeki siyasetçiliğin ne menem bir iş oldu-
ğunu göstermesini önemsiyorum.
Siz kalkın “Sen” diye başlayın ve şehadet parma-
ğınızla muhatabınızı göstererek suçlamalarda bulu-
nun, ardından kameralara yaptığınız açıklamada
“Ben o sözleri moderatöre söyledim” deyin.
Birden gerginleşiveren ortamı rahatlatmak için
başvurulmuş bir yöntem olduğu belli. Bu nedenle de
yerlisi yabancısı üzerine atlayıverdi.
Düşünebiliyor musunuz; aynı yöntemi bir gazete-
ci kullanmış olsaydı neler olurdu?
Köşe yazarlığı Türkiye’de en çok tartışılan konu-
lar arasında yer alıyor.
Sayılarının çokluğundan tutun, yazdıkları konula-
ra kadar eleştiriler yöneltiliyor.
Ben genelde köşe yazarlarını iki gruba ayırıyorum.
Bunlardan birincisi “ne yazdığı” merak edilenler. İkin-
cisi de hem “ne yazdığı” hem de “nasıl yazdığı” me-
rak edilenler.
Çetin Altan ikinci grubun önde gelen yazarların-
dan biridir.
Gazeteciliğinin yanında romancılığı, tiyatro, de-
neme yazarlığı da önemlidir.
60 yılı aşan yazı ve yazın yaşamı nedeniyle, 2008
yılı “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” özel jürinin oy-
birliğiyle kendisine sunuldu.
Ödül töreninde ben de bulundum ve konuşmala-
rı dikkatle dinledim.
Not almadım ama töreni izleyen muhabir arka-
daşlarımın aktardıklarını naklediyorum.
Sayın Başbakan konuşmasının bir bölümünde de-
di ki:
“Eleştirel akıl olmadan, eleştiriye tahammül olma-
dan yol alamayız. Söz olmadan, yazı ve fikir olmadan
uygarlık iddiamızı gerçekleştiremeyiz.”
Acaba diyorum, Adalet Bakanlığı’na ya da avu-
katlarına sormuş olsaydı, böyle cümleler kurmak içi-
ne siner miydi?
Çetin Altan’a ödülünü sunarken, “almayın, oku-
mayın” dediği bir gazetenin yazarı olduğunu unut-
muş gibiydi.
Ben Başbakan’ın bu yaklaşımını, gazetecilere yö-
nelttiği haksız suçlamaların da geride kalacağı bir
başlangıç olacağını düşünmüştüm. Ama konuşma-
sında “gazeteci” sözcüğü bir kez bile geçmeyince
hayal kırıklığına uğradım.
Çetin Altan’ın konuşmasının bütünü gibi, şu söz-
leri de anlamlıydı.
“Anadiline layık olmanın lezzetine özenmiş bir in-
sanı, kalkıp da bir kâtip gibi görerek, kendi propa-
gandasını yapmak zorunda bir insanmış gibi değer-
lendirmek, kendi anadilinin büyük çınarlarıyla süs-
lenmiş bir dünyanın tadından uzak kalmak demek-
tir.”
Kafamın karıştığını söylerken haksız mıymışım?
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Küresel ekonomik krizin is-
tihdam üzerindeki olumsuz
etkilerinin her geçen gün art-
masõ, her gün neredeyse yüz-
lerce işçinin işinden olmasõ
karşõsõnda AKP hükümeti ni-
hayet harekete geçti. Daha
önce üçlü kurulu toplayacağõ-
nõ açõklayana hükümet son
anda vazgeçerek konsey top-
lantõsõ çağrõsõ yaptõ.
İşsizlik sorununu tartõşmak
üzere Ekonomik ve Sosyal
Konsey toplantõya çağrõldõ.
Sosyal taraflara son anda bil-
dirilen toplantõnõn gündemi,
“global finansal krizin is-
tihdam üzerindeki etkileri ve
buna yönelik tedbirler” ola-
rak açõklandõ.
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn da katõlacağõ ve baş-
kanlõğõnõ yapacağõ toplantõya
ekonomiden sorumlu bakan-
larõn yanõ sõra sendika ve sivil
toplum örgütlerinin temsilcileri
katõlõyor.
Toplantõda tüm kurumlar
işsizlikle ilgili sunum yapacak
ve çözüm önerilerini sõralaya-
cak. Ekonomik Sosyal Kon-
sey’in aylar sonra toplantõya
çağrõlmasõ sosyal taraflar açõ-
sõndan sürpriz olarak nitelen-
dirildi. İşsizlik konusunun da-
ha geniş ve kapsamlõ ele alõn-
masõ için böylesi bir yolun ter-
cih edildiği belirtildi.
Bugün yapõlacak toplantõdan
tüm kesimleri memnun edecek
çözümlerin çõkmasõ beklen-
miyor. Zira, işçi ve işveren sen-
dikalarõ masaya birbirine taban
tabana zõt taleplerle oturacak.
Kõsa çalõşma ödeneğinin da-
ha etkin kullanõmõ için dü-
zenleme Meclis gündemine
gelirken istihdamõ korumak
için nelerin yapõlabileceği üze-
rinde tartõşõlacak.
Türk-İş, ilave istihdam ya-
ratan işyerinin prim yükünün
hafifletilmesini isteyecek. Yi-
ne bu süreçte işyerlerinde faz-
la mesai uygulamasõ yapõl-
mamasõ ve kayõt dõşõ ekonomi
ile mücadele yoluyla alõna-
mayan sosyal sigorta primi
ve verginin ekonomiye ka-
zandõrõlmasõ da gündeme ge-
tirilecek.
İŞVEREN FIRSATA
ÇEVİRİYOR
İşveren temsilcileri ise ma-
saya tamamen farklõ bek-
lentilerle oturacak. Türki-
ye İşveren Sendikalarõ
Konfederasyonu (TİSK) iş
yasasõnõn bazõ katõ hü-
kümlerinin esnetilmesini
istiyor.
Bunlarõn başõnda telafi çalõş-
ma sisteminin yeniden dü-
zenlenmesi var. İşveren,
resmi tatiller göz önüne alõ-
narak işçinin bu tatil süresi
kadar çalõştõrõlmasõnõn ko-
laylaştõrõlmasõnõ istiyor.
İşçinin ücretsiz izin veren
işverene dava açmasõnõn
önüne geçilmesi de bir
başka beklenti. Kõsa süre-
li sözleşme ile eleman is-
tihdam edilmesine imkân
verilmesi de işveren kesi-
min talepleri arasõnda.
Japon çalışanlar hak peşinde
THY yönetimi 18 Japon
kabin görevlisinin işten
çõkarõlacağõnõ açõkladõ.
Hava-İş’ten alõnan
bilgilere göre Ja-
ponya uçuşlarõn-
daki yolcularõn bü-
yük çoğunluğunun
Türkçe ya da İngi-
lizce bilmemesi ne-
deniyle uçuşlar başla-
dõktan bir süre sonra Ja-
pon kabin görevlileri çalõştõ-
rõlmaya başlanõyor.
Diğer kabin görevlilerine gö-
re daha düşük ücret alan ve so-
yunma-giyinme yerleri olmadõ-
ğõ için tuvaletlerde hazõr-
lanan çalõşanlarõn başka
bazõ sõkõntõlarõ da gün-
deme geliyor. Gelişmeler
üzerine, Türkiye’de ça-
lõşma izinleri olmadõğõ için ve
yasalara uygun olmadõğõndan
onlarõn Hava-İş’e üye olmasõ
mümkün olmuyor. Sorunlarõnõn
çözümü için kendilerine Ja-
ponya’daki ilgili sendikaya üye
olmalarõ öneriliyor. Ne oluyor-
sa bundan sonra oluyor.
Pekçoğu 15 yõldõr çalõşan ve
gelişmeler üzerine sendika-
ya üye olan bu çalõşanlardan
18’inin çõkarõlacağõ THY
tarafõndan kendilerine bildi-
riliyor. Kararõ tebliğ eden kişi ise
THY’nin Japonya ofis müdürü,
TBMM Başkanõ Köksal Top-
tan’õn kõzõ Tuğba Toptan. Ha-
va-İş Sendikasõ, “2 kişi olan is-
tihdamın 1’e indirileceğinin”
söylendiğini ifade ederken, bu
uygulamanõn uçuş emniyeti açõ-
sõndan da tehlike yarattõğõna
dikkat çekiyor.
Japon kabin memurlarõ bu
gelişmeler üzerine, durumu pro-
testo etmek için dün Japon-
ya’da bir eylem yaptõlar. Tokyo
Narita Havaalanõ’nda yapõlan
eyleme diğer Japon sendikala-
rõ da destek verdi.
Üreticilerden Erkan Oklay da şunları söyledi: “Ekmek param yok. İcralık duruma geldik. Kor-
kunun ecele faydası yok. Ben tepkimi oyumla göstereceğim. Bu iktidara oy vereceksek o zaman
ağlaşmaya hakkımız yok. En büyük üretici biziz ancak görmezden geliniyoruz. ‘Aç köpek fırın
delermiş’ derler. Açlık her şeyi yaptırır. Yüzde 55’i çiftçi olan ülkemizde sebze, ekmek diye bir-
birimizi yiyeceğiz. Başbakan’a soruyorum. Bizim çiftçi Filistinlilerimiz ne olacak?”
Üreticiden
eylem kararõ
HİCRAN ÖZDAMAR
SÖKE -Sökeli çiftçiler AKP’inin tarõm politika-
larõna karşõ eylem kararõ aldõ. Çiftçiler, can derdi-
ne düştüklerini, politikacõlarõn ise oy avcõlõğõna so-
yunduklarõnõ kaydettiler.
Söke Ziraat Odasõ Başkanõ Muhsin Örnek, AKP
hükümetinin kendilerini dinlenemediğini, millet-
vekillerine ulaşamadõklarõnõ belirterek, “Çiftçilerin
haklarının geri verilmesini istiyoruz. Primlerimiz
yüzde 10 oranında düşürülüyor. Her gün yeni bir
intihar haberi alıyoruz. Borçlarını ödemeyen üre-
ticilerimiz canlarına kıyıyor” dedi. Örnek, 2006
yõlõnda çõkartõlan Tarõm Yasasõ’nõ uygulayan AKP
hükümetinin suç işlediğini söyledi. Eski Aydõn Zi-
raat Odasõ Başkanõ Arif Güldal da, tarõmõn yok edil-
diğini vurgulayarak, “Bugün burada başlayan sü-
reç, Aydın, İzmir, Ankara’ya dek gidecek. So-
nucunu alacağız.” diye konuştu.
ÇALIŞMA YAŞAMINA YENİ BİR KAYNAKÇA
Canan Koç ve Yõldõrõm Koç tarafõndan hazõrlanan Türkiye Ça-
lõşma Yaşamõ Kaynakçasõ Türkiye Sosyal Tarih Araştõrma Vak-
fõ (TÜSTAV)-Sosyal Tarih Yayõnlarõ tarafõndan yayõnlandõ. Kay-
nakçada, Türkiye’de çalõşma yaşamõ konusunda yayõnlanmõş yak-
laşõk 14.000 kaynağõn; çalõşma yaşamõ, sendikacõlõk ve emek so-
runlarõ konusunda yayõnlanmõş kitaplarõn,
raporlarõn ve çeşitli kaynaklarõn bilgileri yer
almaktadõr. Şimdiye kadar yayõnlanan en
kapsamlõ çalõşma yaşamõ kaynakçasõ olan
kitap sendikal alanda uzun yõllar boyunca
çalõşan Canan ve Yõldõrõm Koç’un titiz ça-
lõşmasõnõ ve birikiminin ürünü. Çalõşma ya-
şamõ ve sendikacõlõk konusunda araştõrma
yapacaklar için önemli bir başvuru kayna-
ğõ olan kitap büyük kitapçõlardan ve
www.tustav.org adresinden edinilebilir.
SAĞLIK EMEKÇİSİNDEN MİTİNGE DAVET
İstanbul Haber Servisi-
Herkese Sağlõk Güvenli Ge-
lecek Platformu, krizin bede-
lini ödememek için birleşik
mücadeleden yana olan tüm
sõnõf ve tabakalarõ, Türk-İş,
DİSK ve KESK’in 15 Şubat
Pazar günü Kadõköy’de ya-
pacağõ “İşsizliğe ve Yoksul-
luğa karşı Birleşik Müca-
dele için Emek ve Demok-
rasi Mitingi”ne katõlmasõ
çağrõsõnda bulundu.
TMMOB Makina Mü-
hendisleri Odasõ’nõn Beyoğ-
lu’nda bulunan İstanbul Şu-
besi’nde dün düzenlenen ba-
sõn toplantõsõna TMMOB İs-
tanbul İl Koordinasyon Ku-
rulu üyesi Dinçer Mete,
KESK Şubeler Platfor-
mu’ndan Dursun Doğan ve
Türk Tabipleri Birliği’nden
(TTB) Dr. Osman Öztürk
katõldõ. Öztürk, mitingin ama-
cõnõn krizin teğet geçmediği-
ni göstermek, krizi yaşayan iş-
çi ve emek kesiminin sesini
duyurmak için yapõlacağõnõ
belirterek “15 Şubat Türk
emek tarihinde bir mitinge
sahne olacak” dedi.
atillaozsever@ttmail.com
THY, uçuş
sayõsõnõ azalttõğõ
gerekçesiyle 18 Japon
kabin görevlisini işten
çõkaracağõnõ açõklarken
Hava-İş, çalõşanlarõn
sendikaya üye olduğu
için atõldõğõnõ
ileri sürüyor.
Türk-İş, DİSK ve KESK başkanları 15
Şubat’ta İstanbul Kadıköy’de yapıla-
cak miting için önceki gün ortak bir ba-
sın toplantısı düzenledi. Ortak açıklamayı
yapan Türk-İş Başkanı Mustafa Kum-
lu, krizin bir işsizlik krizine dönüştüğü-
nü, 2009 yılında işten çıkarmaların ve
yoksulluğun daha da artacağını vurgu-
ladı. Mustafa Kumlu, gazetecilerin “Kri-
ze karşı somut talepleriniz nelerdir” şek-
lindeki sorularına ise Üçlü Danışma Ku-
rulu’nun kısa çalışma ödeneğini arttırma
yönünde çalışma yaptığını belirtti. Kum-
lu, somut bir öneri ortaya koyamadı. Oy-
sa bu tarz eylemlerde kitleleri harekete
geçirmek ve sonuç alabilmek için somut
önerileri açık bir biçimde ortaya koymak
gerekir.
Toplantı sonrasında Petrol-İş Baş-
kanı Mustafa Öztaşkın’la görüştük.
Öztaşkın’ın somut 5 önerisi şöyle: Ön-
celikle işten çıkarmalara karşı işçinin iş
güvencesini sağlamlaştırmak gerekir.
Mevcut yasada haksız işten çıkarmala-
ra karşı işveren işe iadeyi kabul etmez-
se tazminat ödeyerek işi çözüyor. Öz-
taşkın, “İşe iade esas olmalı ve seçim
hakkı işçiye tanınmalı. Yani işe iade ve-
ya tazminat ödenmesi konusundaki ter-
cih işçiye bırakılmalı” diyor. Ayrıca kriz
bahane edilerek işten çıkarmanın önü-
ne geçmek için işçi, işveren, hükümet,
akademisyen ve hukukçulardan olu-
şan bir komisyon kurulmalı, bu komis-
yon o işyerindeki krizin gerçek boyutla-
rını saptayarak işçi çıkarmadan hangi ön-
lemlerin alınabileceğini ortaya koymalı.
İkinci talep, krizin en az iki yıl süreceği
dikkate alınarak işsizlik ödeneği süresi-
nin 10 aydan iki yıla çıkarılması ve aylık
miktarının da net 1000 TL olarak belir-
lenmesi şeklindedir. Üçüncü talep ise
ücretsiz izne çıkarılanların ücretlerinin İş-
sizlik Fonu’ndan karşılanmasıdır. Dör-
düncü talep de, haftalık çalışma süresinin
40 saate indirilerek 5 saatlik bölümünün
yine İşsizlik Fonu’ndan karşılanması
yönündedir. Halen fonda bulunan 37 mil-
yar TL’nin bu ödemeyi rahatlıkla karşı-
layacağı hesaplanmaktadır. Son talep ise
asgari ücretin altında geliri olanlara kriz
süresince aile yardımı yapılmasıdır. Ai-
le yardımı, vergi oranlarına bir, iki puan
ilave edilerek karşılanmalıdır.
Petrol-İş Başkanı Öztaşkın, “Bu öne-
rileri yerine getirmeyenlere karşı krizin fa-
turası seçimlerde de siyaseten ödettiril-
melidir” dedi. Bir yıl aradan sonra üç ör-
gütün ortak tavrı, emek cephesine
önemli bir moral destek sağladı. Ancak
57 bin kişinin işten çıkarıldığı Bursa’da
11 Ocak’ta yapılan mitinge sadece 4 bin
kişinin katılması dikkate alındığında İs-
tanbul mitingi için tüm emek ve meslek
örgütlerinin seferber olması gerekiyor.
Yoksa ne hükümet ne de sermaye,
emek kesiminin önerilerini dikkate alır!
(*) Dr., Maltepe Üniversitesi
GÖRÜŞ
ATİLLA ÖZSEVER (*)
İstanbul Mitingi
İçin 5 Talep
Türk-İş:Yazışmalarda
Türkçe kullanılsın
Türk-İş, yazõşmalarda İngilizce kullanõlmasõ
nedeniyle Sanayi ve Ticaret Bakanlõğõ’ndan,
konfederasyonla yapõlacak yazõşmalarda Türk-
çenin kullanõlmasõnõ talep etti.
Son dönemde resmi yazõşmalarda yabancõ dil kul-
lanõlmasõndan rahatsõzlõk duyan Türk-İş, bu ra-
hatsõzlõğõnõ resmiyete döktü. Türk-İş Genel
Başkanõ Mustafa Kumlu ve Genel Sekreter
Mustafa Türkel imzasõyla bakanlõğa gönde-
rilen yazõda, tarafsõzlõk beyannamelerinin İn-
gilizce olarak düzenlenmesinden üzüntü du-
yulduğu belirtildi.
Sözleşmelideğilkadrolu
personel alınsın
Türk Sağlõk-Sen Başkanõ Önder Kahveci, Sağ-
lõk Bakanlõğõ’nõn 15 bine yakõn sözleşmeli sağ-
lõk personeli alacağõnõn açõklanmasõ üzerine ha-
len çalõşmakta olan sözleşmeli personellere
kadro verilmesini ve yeni personel alõmõnda
kadrolu istihdam yapõlmasõnõ istedi.
Kahveci, yaptõğõ açõklamada, sözleşmeli perso-
nel istihdamõnõn aileleri parçaladõğõnõ, işyer-
lerinde çalõşma barõşõnõ bozduğunu savundu.
Ermenek’te maden kazası
Karaman’õn Ermenek ilçesinde kömür ocaklarõnda
meydana gelen iş kazalarõnda 3 işçi yaralandõ. Er-
menek’e bağlõ Pamuklu köyünde bulunan kömür
ocağõnda çalõşan İ.D. (30), bacağõna kömür vagonu
çarpmasõ sonucu yaralandõ. Aynõ köyde bulunan
başka kömür ocaklarõnda ocakta çalõşan M.G. (35)
ve M.A. (32) üzerlerine kömür parçasõ düşmesi
sonucu yaralandõ. Yaralanan işçiler Ermenek
Devlet Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ.
Tamer
Aktaş
Önce üçlü kurulu
toplayacağõnõ
açõklayan AKP,
Ekonomik ve Sosyal
Konseyi toplantõya
çağõrdõ. Toplantõda
taraflarõn kriz
önlemleri ele alõnacak.
Bugünkü toplantıda DİSK, kısa çalışma ödeneğinin en az altı ay olmak üzere daha uzun
süreli ödenmesini isterken Hak-İş de kayıt dışı ile daha etkin mücadele isteyecek.
Ekonomik krizin işten atma yarõşõna döndüğü ülkede, nihayet hükümet sosyal taraflarõ görüşmeye çağõrdõ
AKP taraflardan öneri topluyor