25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Ovadya Haklı Amerikan Yahudi kuruluşlarından “American Je- wish Committee”nin Başkanı David Harris’in Başbakan Erdoğan’a yazdığı mektuptaki dost uya- rısına hem güldüm, hem de canım sıkıldı. Canımı sıkan husus, Erdoğan’ın Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmediğini belirten ifade. Doğrusu Türkiye Başbakanı’nın Türkiye’nin çı- karlarına hizmet edip etmediği konusundaki ka- rar, ABD’nin herhangi bir köşesinde, bir kuru- munda, bir lobisinde değil, Türkiye’de verilir. Bunu Bay David Harris’in anlamamış olmasını da, bir ölçüde anlamak mümkündür. Çünkü ne ya- zık ki, Türkiye konusundaki kararlar bir süredir, bu- radan önce, ABD’deki Yahudi lobisi ile Beyaz Sa- ray’da alınmaktadır ve bu konuda bu çevrelere “Sen ne karışıyorsun?” demek, geçmişteki ve bu- günkü bağımlılığı dolayısıyla Tayyip Erdoğan’a kal- mış değildir. Böyle bir çıkış halinde ilgili çevrelerden gelecek şu yanıt çok incitici olur: - Gelip iktidarın için bizden icazet ve destek is- tediğini ne çabuk unuttun! Bay David Harris’e aynı zamanda güldüm. Çünkü Türkiye’de hangi kökenden olursa olsun, insanların başına bu olayı saranlar arasında ken- di kuruluşu da bulunmaktaydı. Bütün bunlara karşın David Harris’in ya da her- hangi başka bir kişinin Türkiye’deki Yahudi va- tandaşlar için duydukları endişeyi anlamak gerek. İçimizde aynı kaygıları taşımayan izan sahibi kaç kişi var ki?.. Tayyip Erdoğan’ın İsrail politikasını, onunla iş- birliğine son vermeden eleştiren tavrının ülkede var olan potansiyel antisemitizmle doğrudan bağ- lantısını abartmamak gerek. Ama İslami kesim içinde, kökleri Milli Görüş’e dayanan böyle bir eğilimin varlığının görmezden gelinmesi de büyük yanlışa düşmek demek ola- caktır. David Harris ve benzerlerine gelince, onların bu tehlikeyi, bu iktidarı dizayn ederken düşünmele- ri daha yerinde olurdu. Türkiye’ye bu gömleği bi- çenler, meydana gelen birçok olayın sorumlulu- ğunun da önemli ölçüde kendilerinde olduğunu dü- şünmek durumundadırlar. Tabii bu tür kuruluşlarla bu konuları tartışmaya kalkmak yerine, Türkiye’nin Yahudi kökenli yurt- taşlarının güvenliklerinin, Türkiye’nin kendi öz sorunu, kendi öz varlığının mevcudiyetinin ayrıl- maz bir parçası olduğunu görmeliyiz. Bu yöndeki kaygıların, hiç değilse bazı yöneti- ciler tarafından paylaşıldığını, ama bir o kadarının da konunun önemini hâlâ kavrayamadıklarını bi- liyor, bilboardlardaki akıl havsala almaz yazılarda da görüyoruz. Bu arada devletin Yahudi kökenli vatandaşla- rının güvenliğini korumak için hutbe yolunu tutma gereğini duyması da içinde bulunduğumuz duru- mun bir göstergesi. Benim bugün üzerinde durmak istediğim, Türk Yahudi Cemaati Başkanı Silviyo Ovadya’nın pa- zartesi günkü Milliyet’te Devrim Sevimay’a ver- diği demeçteki tok sözlü çağrılarıdır. Kendisini her yerde Türk olarak tanıttığını bildi- ren Ovadya, olayların bir Yahudi düşmanlığına ve bunu açığa vuran gösteri ve eylemlere dönüş- mesinden kaygı duyduğunu gizlemiyor ve bu ara- da demokrasilerin temel niteliklerinden birine de- ğinerek, şunları söylüyor: - Ben hoşgörü istemiyorum, burası benim va- tanımsa kim niye bana hoşgörü göstersin ki?.. Ve sonra da ekliyor: - Anayasa ve demokrasi yeter benim için, baş- ka şeye ihtiyacım yok. Misafir değilim, yabancı de- ğilim, tıpkı sizin gibi bu ülkenin bir vatandaşıyım. Sayın Ovadya’yı, 15 yıldan fazladır, demokra- silerde, bizim için asıl olanın, karşımızdakinin lütfu olan hoşgörü olmayıp, yasalarla güvence al- tına alınmış olan özgürlük ve eşitlik, yani demok- rasi olduğunu yazan bir kişi olarak kutluyor, bu yü- rekli demokratik yurttaşlık bilincinin tüm yurtta yay- gınlaşmasını diliyorum. asirmen@cumhuriyet.com.tr Toptan, CHP’nin Ergenekon kazõlarõnda bulunan silahlara ilişkin önergesini işleme koymadõ SilahlarõnaraştõrõlmasõnaretANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Köksal Toptan, CHP’nin Ergenekon soruşturmasõ ve yargõlamasõ kapsamõnda bulunan silah ve patlayõcõlar için meclis araştõrma komisyonu kurulmasõna ilişkin önerge- sini işleme almadõ. CHP Grup Başkan- vekilleri Hakkı Süha Okay ve Kemal Anadol, “Bu uygulamanın TBMM Başkanı’nın tarafsızlığını gölgeledi- ğini, önerge işleme konulmazsa yasal yollara başvurulacağını” bildirdi. CHP Grup Başkanvekilleri Hakkõ Süha Okay ve Kemal Anadol tarafõndan yapõlan yazõlõ açõklamada, Meclis Baş- kanõ Köksal Toptan’õn bireysel kararõ ile Ergenekon soruşturmasõ ve yargõlama- sõ kapsamõnda bulunan silah ve patla- yõcõlarla ilgili araştõrma önergelerinin iş- leme alõnmadõğõ bildirildi. Gazeteci Metin Göktepe , Faili Meçhul Cinayetler, Susurluk, Uğur Mumcu, Hakkari Merkez, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerindeki olaylarla il- gili araştõrma komisyonlarõnõn da ara- larõnda bulunduğu pek çok komisyonun devam eden soruşturma ve kovuştur- ma sürecinde kurulduğu ve çalõşmala- rõnõ tamamladõğõna dikkat çekilen açõk- lamada, bu örneklerin hukuki dayana- ğõnõn Anayasa Mahkemesi’nin 1970 yõ- lõnda verdiği karar olduğu, mahkeme- nin “görülmekte olan dava ile aynı konuda soruşturma ve araştırma komisyonu kurulması ile diğer de- netim fonksiyonlarının yerine geti- rilmesinin mahkemelerin bağımsız- lığı ilkesini zedelemeyeceği” yoru- munda bulunduğunu vurgulandõ. Açõklamada, ayrõca şu görüşlere yer verildi: “Siyasi iktidarın güdümün- de sürüklenen Ergenekon davasın- da, psikolojik harekat malzemesi olarak kullanılan silah, patlayıcı ve mühimmatların kimlere ait oldu- ğu, nerelerden temin edildiği, hangi eylemlerde kullanıldığı, hangi ül- kelerde üretildiği ve Türkiye’ye na- sıl sokulduğu, hangi tarihlerde ve na- sıl gömüldükleri , hangi amaçlara yö- nelik olarak kullanılmasının plan- landığı gibi gerçeklerin derhal ortaya çıkartılması gereklidir. Bu gerçek- lerin ortaya çıkarılması yargı yetki- sinin kullanılmasının sınırlandırıl- ması değil, konunun siyasi yönünün TBMM tarafından ele alınmasına yöneliktir. CHP grubunun önerge- sindeki ifadeler, yargı organlarının değil, idarenin işlemlerinin sorgu- lanmasını içermekte ve idareye iliş- kin tespitlere yer vermektedir. Mec- lis araştırma önergesinin işleme ko- nulmaması TBMM’nin Sayın Baş- kanının tarafsızlığını gölgelemiştir. Keyfi ve indi görüşlerle eylemli İç- tüzük ihlali yapılmıştır. TBMM’nin istikrar kazanan örnek uygulamaları yok sayılarak, AKP’li bakanların açıklamaları doğrultusunda karar verilmiştir. Gerek Anayasa Mah- kemesi’nin kararı, gerek doktrin, ge- rekse uygulamalar hiçe sayılmıştır. CHP grubunun vermiş olduğu Mec- lis araştırma önergesinin işleme ko- nulmasını talep eden başvurumuz TBMM Başkanlığı’na yapılacak, TBMM Başkanı’nın tutumunu sür- dürmesi halinde yasal yollara baş- vurulacaktır.” KIRCA’YLA İLGİLİ HABERLER Köksal Toptan. CHP grup başkanvekilleri Okay ve Anadol, “Bu uygulamanõn TBMM Başkanõ’nõn tarafsõzlõğõnõ gölgelediğini, önerge işleme konulmazsa yasal yollara başvurulacaağõnõ” bildirdi. ERGENEKON’DAİLGİNÇİDDİA Savcılara yanlışların düzeltilmesi için süre Mahkeme Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõlarõn hazõrladõğõ iddianamede çelişkili olan noktalarõn düzeltilmesini istedi. Ayrõca mahkeme çelişkili bulunan noktalarõ savcõlara bildirdi. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõnõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin, soruşturmayõ yürüten savcõlarõn hazõrladõğõ iddianamede çelişkili olarak değerlendirdikleri bazõ noktalarõn düzeltilmesini istediği ileri sürüldü. Kararõn önceki gün alndõğõ ve savcõlara bu yanlõşlarõn düzeltilmesi için süre verildiği belirtildi. HABERTÜRK’ün haberine göre mahkemenin çelişkili bulduğu noktalar şöyle sõralandõ: ‘Güney’in ifadesinde yok’ İddianamede, örgütün gizli “yeniden yapılandırma belgesi”nin emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün talimatõyla Doğu Perinçek ve arkadaşlarõ tarafõndan hazõrlandõğõnõ öne sürülüyor ve dayanak olarak Tuncay Güney’in ifadeleri gösteriliyor. Ancak Tuncay Güney’in basõna dağõtõlan kasetlerinde böyle bir ifadenin yer almadõğõ ortaya çõktõ. ‘Arz ederim’ yazılmamış İddianamede İşçi Partisi Genel Başkanõ Doğu Perinçek’in Veli Küçük’e yazdõğõ mektupta “arz ederim” ifadesini kullandõğõ bilgisi yer alõyor. Oysa, dava dosyasõndaki mektup incelendiğinde böyle bir ifadenin olmadõğõ belirlendi. ‘Bakanlığın yazısıyla yalanlandı’ Mahkeme, Doğu Perinçek’in PKK kurucusu ve ikinci lideri olduğu iddiasõnõn, daha önce verilmiş mahkeme kararlarõ ve Milli Savunma Bakanlõğõ’nõn resmi yazõlarõyla yalanlandõğõna dikkat çekti. ‘Perinçek cezaevindeydi’ İddianamede, İşçi Partisi lideri Perinçek’in Abdullah Öcalan’õ Türkiye’ye getiren Özel Kuvvetler Komutanlõğõ elemanlarõyla birlikte PKK ile görüşme yaptõğõ öne sürülürken, Perinçek’in görüşmenin yapõldõğõ iddia edilen tarihte başka bir suçtan Haymana Cezaevi’nde yattõğõ tespit edildi. ‘RTÜK kayıtlarıyla çelişiyor’ Ulusal Kanal’õn Ergenekon örgütü tarafõndan kurduğu yönündeki bilgilerin ise ticaret sicili ve RTÜK kayõtlarõyla çeliştiğine dikkat çeken mahkeme, kayõtlara göre 1994 yõlõnda kurulan Ulusal Kanal’õn, 1999 yõlõnda kurulduğu ileri sürülen Ergenekon örgütü tarafõndan kurulmasõnõn mümkün görülmediğini kaydetti. Bakan Hüseyin Çelik Van’da aday tanıtım toplantısında bir sürprizle karşılaştı. BakanÇelik’eayakkabõfõrlatõldõ YUSUF ZİYA CANSEVER VAN - Iraklõ gazeteci Muntazar El Zeydi’nin es- ki ABD Başkanõ George W. Bush’a ayakkabõ fõrlat- masõ olayõnõn bir benzeri dün Van’da yaşandõ. AKP adaylarõnõn tanõtõm toplan- tõsõna katõlan Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’e Çetin İşik tarafõndan ayak- kabõ fõrlatõldõ. Iraklõ gazeteci Muntazar El Zeydi’nin ABD Başkanõ Bush’a ayakkabõ fõrlatmasõ- nõn ardõndan geçen günlerde de Cambridge Üniversite- si’nde konuşma yapan Çin Başbakanõ Wen Jiabao’ya ayakkabõ fõrlatõlmõştõ. Ayak- kabõlõ protestonun dünkü ad- resi ise Van’dõ. AKP seçim bürosunun açõlõşõ ve AKP adaylarõnõn ta- nõtõmõ için düzenlenen top- lantõya katõlan Milli Eğitim Bakanõ Çelik’e Van’a yap- tõklarõ hizmetleri anlattõğõ sõrada kalabalõk arasõnda bu- lunan Çetin İşik adlõ ayak- kabõ tamircisi tarafõndan ayakkabõ fõrlatõldõ. Çetin İşik, “Bu hizmetler Van’da yok” diyerek ayak- kabõsõnõ Çelik’e fõrlattõ. An- cak mesafenin uzak olmasõ nedeniyle ayakkabõ platfor- mun önüne düştü. Törene katõlan yurttaşlar ayakkabõ fõrlatan İşik’e tep- ki gösterirken Emniyet Mü- dürlüğü ekipleri Çeti İşik’i gözaltõna aldõ. Genelkurmay ve Star uzlaştı İstanbul Haber Servisi- Basõn Konseyi, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn intihar eden emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kır- ca’yla ilgili Star gazetesinde çõkan haberlere ilişkin yaptõğõ başvurunun, “uzlaşma” yo- luyla çözüme bağlandõğõnõ kaydetti. Basõn Konseyi Genel Sekreteri Özer Yelçe tarafõndan yapõlan yazõlõ açõklamada, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn, Kõrca hak- kõnda Star gazetesinin 17 ve 19 Ocak 2009 tarihli sayõlarõnda çõkan ve Abdülkadir Ay- gan tarafõndan ileri sürülen iddialarõ içeren haberlerle ilgili, “Basın meslek ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle” konseye baş- vuruda bulunduğu bildirildi. Açõklamada, gazete yetkililerinin “uzlaşma” niyetini bil- dirmeleri ve bunu 3 Şubat 2009 tarihli ga- zetedeki “Okuyucu Temsilcisi” sütunun- da açõklamalarõ üzerine, tekrar temas kurulan Genelkurmay Başkanlõğõ Genel Sekreterli- ğinin bugün Konsey Genel Sekreterliği’ne bir mektup gönderdiği ifade edildi. Açõk- lamada, Tümgeneral Ferit Güler imzalõ mektupta şu görüşlere yer verildiği ifade edildi: “Star gazetesinin yayımladığı ya- zıyı bir uzlaşma zemini olarak kabul et- tiğimizi ancak söz konusu yazılarında be- lirttikleri basın meslek ilkelerine gerek- li duyarlılığı bundan sonra göstermele- ri temennisi ile konunun takipçisi olaca- ğımızı belirtmek isteriz”. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Başkanõ Orhan Erinç de yaptõğõ açõklamada Star gazetesinin, okur temsilcisi aracõlõğõyla yaptõğõ açõklama dolayõsõyla Ge- nelkurmay Başkanlõğõ Genel Sekreterli- ği’nin emekli Albay Abdülkerim Kõrca ile ilgili haberler konusunda TGC’ye yaptõğõ başvuruyu geri çektiğini bildirdi. 2002 yõlõnda hapis cezasõ alan Şahin’in yasa gereği silah ruhsatlarõnõn iptal edilmesi gerekiyordu Polis, Şahin’i 7 yıldır bulamamış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Er- genekon operasyonunda tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Başkan- vekili İbrahim Şahin’in 2002 yõ- lõndan beri arandõğõ, ancak “bulu- namadığı” ortaya çõktõ. Şahin’in bir silahõna ait ruhsat dosyasõnõn da kayõp olduğu belirlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’nca yürütülen Ergenekon soruştur- masõ kapsamõnda tutuklanan eski Özel Harekât Dairesi Başkanveki- li İbrahim Şahin’in İstanbul ve An- kara’daki evlerinde yapõlan ara- malarda çeşitli silahlar bulun- muştu. Emniyet Genel Müdürlü- ğü, bu silahlarla ilgili 9 Ocak’ta kriminal inceleme başlattõ. Silahlarõn 1985 tarihinden itibaren hiçbir olayda kullanõlmadõğõ belirlendi. Ancak bu in- celemede skandal bir sonuca da ulaşõldõ. Silahların ruhsatı iptal edilmedi NTV’nin haberine göre, eski özel hare- kâtçõ İbrahim Şahin’in hiçbir silahõnõn ruh- satõnõn iptal edilmediği ortaya çõktõ. Oysa Şahin, 2002 yõlõnda hapis cezasõ almõş ve cezaevine girmişti. Yasa gereği Şahin’in silah ruhsatlarõnõn iptal edilmesi gerekiyordu. İncelemede, işlemin unutkanlõktan değil, 7 yõl boyunca İbrahim Şahin’e tebligat yapõlmamasõndan kaynaklandõğõ belirlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü, 28 Şubat 2002 tarihinde hapis cezasõ aldõğõ için po- lis kimliğinin alõnmasõ ve silah ruhsatõnõn iptali için yazõ yazdõ. Tebligat yazõlarõndan biri İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne diğe- ri ise Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gön- derildi. Ancak aradan geçen 7 yõl boyunca polis ilginç bir şekilde Şahin’e ulaşamadõ. Polisin Şahin’i “bulamaması” nede- niyle de ruhsat iptaline ilişkin tebligat ya- põlamadõ. Tebligat, Şahin’in yattõğõ Met- ris Cezaevi’ne de gönderildi. Ancak ce- zaevinde bile yazõ İbrahim Şahin’e ulaş- madõ. Şahin Metris Cezaevi’nden Silivri’ye nakledilmişti. Eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in bir silahõ- na ait silah ruhsat dosyasõnõn da kayõp ol- duğu saptandõ. Emniyet Genel Müdürlü- ğü, şimdi olayda ihmali ya da kusuru olanlarõ bulmaya çalõşõyor. İstanbul Barosu, Ersöz ve Doğan’õn tutukluluk durumunun yeniden gözden geçirilmesini istedi Yarbay Mustafa Dönmez tutuklandõ İstanbul Haber Servisi - Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nce Sapanca’daki evinde ele geçiri- len silahlarla ilgili tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez, “Ergenekon” soruşturmasõ kapsa- mõnda da tutuklandõ. İstanbul Barosu da soruş- turma kapsamõnda gözaltõna alanarak tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve emekli Al- bay Arif Doğan’õn tutukluluk hallerinin yeniden gözden geçirilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na müracaat etti. Bir başka suçtan Hasdal Askeri Cezaevi’nde tu- tuklu bulunan Yarbay Dönmez, dün saat 10.30 sõ- ralarõnda Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda ad- liyeye sevk edildi. “Ergenekon” soruşturmasõnõ yürüten İstanbul Cumhuriyet savcõlarõndan Ercan Şafak’õn, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundur- ma veya el değiştirmek”, “sayı ve nitelik ba- kımından vahim olan silah veya mermilerin sa- tın alınması, taşınması, bulundurulması” suç- larõndan tutuklanmasõ talebiyle nöbetçi mahke- meye gönderdiği Dönmez, İstanbul Nöbetçi 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne çõkartõldõ. Savcõlõkta ol- duğu gibi mahkemede de “susma hakkını” kul- lanarak ifade vermeyen Dönmez, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “6136 sayılı Ateşli Si- lahlar Kanunu’na muhalefet” suçlarõndan tu- tuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi’ne ait ring ara- cõyla tekrar cezaevine götürüldü. ‘Yaşamları ağır tehdit altında’ İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Aydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na gönderdi- ği yazõda, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklu şüpheliler emekli Tuğgeneral Levent Er- söz ve emekli Albay Arif Doğan’õn sağlõk du- rumlarõnõn yaşamlarõnõ ağõr tehdit altõnda bu- lundurduğuna dikkat çekerek tutukluluk hallerinin yeniden değerlendirilmesini istedi. ‘ORTAKLIĞIM SEMBOLİK’ BakanBağış,Vakko bayiliğinidoğruladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağış, eşiyle ortak olarak kurduğu BNB Hazõr Giyim Tekstil adlõ şirketle ünlü hazõr giyim markasõ Vakko’nun bayisi olmasõ konusunda, girişim- lerin bakan olmadan çok önce başlatõldõğõnõ savundu. Bağõş, eşi ve şahsõyla ilgili olarak Milliyet gazetesinde yer alan haberlerle ilgili kamuo- yunun doğru bilgi edinmesine olan saygõsõn- dan dolayõ açõklama yapmak durumunda kal- dõğõnõ savladõ. Bağõş haberde, bakan olarak atanmasõndan sonra nüfuzunu kullanarak gizli saklõ bir ticari girişim başlattõğõ ve bunun AB standartlarõna göre etik olmadõğõ imasõnõn bu- lunduğunu iddia ederken, “Habere konu olan ticari girişim, bakan olmamdan çok önce başlatılmış, hukuki ve ticari prosedü- rü yeni tamamlamış bir girişimdir” görüşü- nü dile getirdi. Bağõş, şunlarõ kaydetti: “Bana ait olan mevzuat gereği yüzde beş- lik hisse ise semboliktir. Kamu bilgisine açık bu girişimi, Ticaret Sicili Gazetesi’nin kupürünü yayımlayarak gizlilik havası ver- mek basın etiği ile bağdaşmaz. Eşimin ‘ka- mu’ yani kamuoyunda bilinen deyişi ile devletle hiçbir bağlantısı olmayan ticari gi- rişimleri, 20 yıllık eğitim, uluslararası ma- ğazacılık ve iş deneyiminin sonucudur.” Dün Milliyet gazetesinde yayõmlanan ha- berde, Bağõş’õn 23 Ocak’ta “BNB Hazır Gi- yim Tekstil” adlõ bir şirket kurduğu ve İstan- bul Astoria Alõşveriş Merkezi’nin zemin ka- tõndaki Z1-08 adresli Butik Vakko’nun işlet- mesini devraldõğõ ifade edilmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle