Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
25 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr
“Krizi fırsata çevirebilmek” kapitalizmin merkez ül-
kelerinde yepyeni tasarımlara konu oluyor. Küresel
krizde çökmüş bulunan finans piyasaları, “karbon ti-
careti” adı altında kendisine yepyeni piyasalar yaratma
telaşında. “Havadan para kazanmak” şeklinde özet-
leyebileceğimiz sistemde önerilen politikalar, iklim de-
ğişikliği tehdidini besleyen karbondioksit ve diğer se-
ra gazı salımlarını sınırlamak amacıyla her ülkeye bir
karbon kotası getirilerek, kotasını aşan ülkelerin, ko-
talarını doldurmayan (temiz!) ülkelerden karbon ko-
tası satın almalarına dayandırılmakta.
Amerika’nın yeni başkanı Barack Obama’nın
kurtarma paketi içerisinde “yeşil” teknolojileri amaç-
layan yenilenebilir enerji yatırımları özel bir yer tutu-
yor. “Temiz ticaret-yeşil piyasa” kavramlarıyla, kar-
bon kota permilerinin alım satımıyla geliştirilecek kü-
resel ölçekte bir piyasa daha şimdiden ulusötesi te-
kellerin ve uluslararası finans şirketlerinin iştahını ka-
bartmakta.
Çevre mühendisleri ve bilim insanlarınca geliştiri-
len öngörüler, hiçbir tedbir alınmadığı takdirde ge-
zegenimizin ortalama sıcaklığının 21. yüzyılda 2.4 de-
rece artacağı yönünde. Önümüzdeki en geç 15-20
sene içinde gerekli tedbirlerin alınmaması halinde ve
bu öngörülerin gerçekleşmesi durumunda gezege-
nimizin iklim yapısının şiddetli bir şekilde değişime uğ-
rayacağı okyanus akımlarının yön değiştirerek dün-
yamızın yeni bir buzul çağına gireceği ve doğal ya-
şamın sürdürülemeyeceği uyarıları artık bilim dün-
yasında kabul gören genel doğrular olarak nitelen-
diriliyor.
Bu açık bilimsel verilere karşın Kuzey’in zengin sa-
nayileşmiş ülkelerinde gezegenimizde mevcut çev-
re kirliliğinin baş sorumlusu olan aşırı üretim ve aşı-
rı tüketim kalıplarının hiç değiştirilmeden, “yeşil” tek-
nolojik yatırımlar, “temiz” kömür ve benzeri “temiz”
fosil yakıtlar aracılığıyla çözüme kavuşturulabilece-
ği savlanmakta. Küresel ölçekte faaliyet gösteren ulus-
ötesi şirketler, sera gazı salımlarının doğrudan kont-
rol mekanizmalarıyla üretim süreçlerinin denetlen-
mesine karşı çıkarak, “iktisat kuramlarına göre daha
rasyonel” olduğu savlanan “piyasa” metotlarıyla ve
karbon permisi ticaretiyle yürütülmesini tercih edi-
yorlar. “Piyasa sistemi” bir yandan çevreyi kirleten üre-
ticilere “piyasa fiyatlarıyla” bedelini ödeyerek çevre-
yi kirletmeye devam edebilecekleri bir ortamı meş-
ru hale getirirken, bir yandan da kredi ve işlem hac-
mi daralmış finans şirketlerine alım satımını yapabi-
lecekleri yeni finansal ürünler ve yeni spekülasyon ola-
nakları sunuyor.
Güney’in yeni sanayileşmekte olan ekonomilerin-
de ise zenginleşen yeni üst sınıflar ve elitler, Kuzey’in
aşırı üretim ve aşırı tüketime dayalı modelini aynen
talep ederken, bir yandan da “şimdiye değin sana-
yileşmiş ülkeler çevreyi kirletti, bundan sonra da on-
lar temizlesin” pazarlığıyla küresel kapitalizmin yeni
tüketicileri olmanın vicdani sorumluluğunu üzerle-
rinden atmaya çalışıyorlar.
Gerçek şu ki, iklim değişikliği tehdidine yol açan
sera gazı etkisinin ana unsuru doğal kaynakların hız-
la tüketildiği aşırı tüketim ekonomisidir. Kâr hırsına
dayalı aşırı üretim, aşırı tüketim kalıpları kırılmadık-
ça -daha yalın ifadesiyle kapitalizm aşılmadıkça- çev-
re politikalarının gerçekçi bir çözüme kavuşturulması
da mümkün gözükmemektedir. Gerçek çözüm “ye-
şil” teknolojilere geçiş öykülerinden değil, dünyamı-
zın doğal kaynaklarını acımasızca sömüren aşırı tü-
ketim ve kâr amacına odaklı üretim olgularının aşıl-
masından geçmektedir. Kapitalizmin bu krizi fırsat bi-
lerek kendisine yeni finansal oyunlar yaratma çaba-
larına kesinlikle dur denilmelidir.
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Kapitalizm Krizi Yeşil
Piyasalar ile Atlatabilir mi?
TEPAV: İhale Kanunu’nda Avrupa’ya uyum gerekçesiyle yapõlan değişiklikler AB mevzuatõna aykõrõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Kamu İhale Yasasõ’nda “AB’ye
uyum” gerekçesiyle yapõlan deği-
şikliklerden bir bölümünün AB mev-
zuatõna aykõrõ olduğu ortaya çõktõ.
TOBB’ye bağlõ Türkiye Ekonomi
Politikalarõ Araştõrma Vakfõ (TE-
PAV) yapõlan değişikliklerin çok
önemli bir bölümünün siyasi rant ris-
ki taşõdõğõna dikkat çekti.
TEPAV Mali İzleme Grubu’nca
hazõrlanan, “Kamu İhale Yasası’nda
Yapılan Değişiklikler Ne Anlama
Geliyor” başlõklõ değerlendirme no-
tunda, yasada, doğrudan 17 kanun, do-
laylõ olarak da (diğer kanunlar yoluyla)
37 kanun değişikliği, toplam 54 yasal
düzenleme yoluyla da en az 140 ci-
varõnda ekleme, değişiklik, istisna
getirilmesi hükümlerine müdahale
edildiği belirtildi. Kanunun değişti-
rilmesi aşamasõndaki genel gerekçe-
lerden bir tanesinin AB uyum süreci-
ne olumlu biçimde katkõda bulun-
mak olduğu vurgulanan değerlendir-
mede, ancak değişikliklerin çok önem-
li bir bölümünün siyasi rant riski ta-
şõyan unsurlar içerdiğine dikkat çeki-
lerek şöyle devam edildi:
“Bu risk, yapılan değişikliklerle
daraltılan kapsam maddesi ve ge-
nişletilen istisna maddelerinde ken-
disini gösterse de bunun dışında ka-
lan maddelerle birlikte ihale kanu-
nu günümüzde siyasi iktidarlara ya-
kın bir sermaye birikimi modeli ya-
ratmanın aracı haline gelmiş gibi gö-
zükmektedir. Bu modelin uygulama
ayaklarında yerel yönetimler ve
yapım işlerinde rol alan diğer kamu
kurum ve kuruluşlarının yer aldı-
ğı açıktır. Kamusal denetimin za-
yıflatılarak ihale süreçlerinin ka-
nunun kuruluş felsefesini oluşturan
açıklık ve kaliteli rekabet anlayı-
şından uzaklaştırılmasının kamu
kaynaklarının rasyonel bir biçimde
kamu yararına kullanımında ciddi
sıkıntılar yaratacağı çok açıktır.
Siyasi rantın bürokratik rant me-
kanizmasıyla desteklenmesi ve ya-
pılan değişikliklerin içeriği de göz
önüne alındığında, ihale sistemi-
nin yolsuzluk ve usulsüzlüklere da-
ha fazla muhatap olma riskinin
arttığını ileri sürmek fazla iddialı bir
değerlendirme olmayacaktır.”
TEPAV, İhale Kanunu’nda
yapõlan değişikliklerin çok
önemli bir bölümünün siyasi
rant yaratma riski
doğuracağõna vurgu yaptõ.
AB MEVZUATINA UYMAYAN DEĞİŞİKLİKLER
İlerleme raporlarõnda yer alan ancak kanun
değişikliğinde yer almayan noktalar bölümündeyse
Türk mevzuatõndaki “idare” tanõmõnõn kapsamõ
gereği eleştirildiğine işaret edilen değerlendirmede,
bu eleştirilerin tersine birçok idarenin kapsam
dõşõna alõndõğõ kaydedildi. Değerlendirmede AB
mevzuatõna aykõrõ bazõ değişiklikler şöyle sõralandõ:
İstisnalarõn çok fazla olduğu her ilerleme
raporunda belirtilmesine rağmen bu kanunda söz
konusu fazlalõğõn azaltõlmasõnõn aksine daha fazla
istisna getirilmiştir.
Belli istekliler arasõnda ihale usulünün kapsamõ
AB mevzuatõna orantõsõz biçimde
genişletilmiştir. Bu genişleme rekabet ve eşit
muamele ilkelerine aykõrõdõr.
Doğrudan temin kapsamõ genişletilerek AB
terminolojisinde ‘direct procurement’ adõ verilen
yöntemden uzaklaşõlmõştõr.
DANIŞTAY
Kentbank’a
bankacõlõk
yapma izni
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Danõştay, Kentbank’õn
bankacõlõk yapma ve
mevduat kabul etme
kararõnõ iptal eden
Bankacõlõk Düzenleme
ve Denetleme Kurulu
(BDDK) işlemini iptal
etti. Kararda,
“BDDK’nin,
Kentbank’ın tekrar
bankacılık faaliyetinde
bulunabilecek koşulları
sağlaması ve
bankacılık işlemleri
yapma ve mevduat
kabul etme izni
tanınmak suretiyle
banka kurmalarına
izin vermesi” gerektiği
bildirildi. Kentbank’õn
bankacõlõk işlemleri
yapma ve mevduat kabul
etme izninin
kaldõrõlmasõna ilişkin 13
Aralõk 2001 tarihli
BDDK kararõ, Danõştay
10. Dairesi’nce iptal
edilmişti. Süzer Holding
AŞ, Mustafa Süzer ve
Sami Çakır, bu kararõn
uygulanmasõ istemiyle
BDDK’ye başvurmuş
ancak BDDK, bu istemi
reddetmişti. Süzer,
BDDK’nin bu kararõnõn
iptali istemiyle dava
açmõştõ.
Petrol 38
dolara indi
Ekonomi Servisi - Ham
petrol fiyatlarõ, 38 dolar
sõnõrõna geriledi. Asya
borsalarõnda, ABD ham
petrolünün nisan ayõ
varil teslim fiyatõ 32
sentlik düşüşle 38 dolar
12 sente geriledi.
Petrol fiyatlarõnõn
düşmesinde, küresel
ekonominin hemen
toparlanamayacağõ
yönündeki kaygõlar
etkili oldu.
Almanya’nõn kamu ağõrlõklõ bankasõ HSH Nordbank’õn açõklarõ bölge ekonomisini tehdit ediyor
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Almanya’nõn ku-
zeyindeki Schleswig-Holstein eyaleti,
kamu ağõrlõklõ bölge bankasõ HSH Nord-
bank’õn kâbusa dönüşen spekülasyonlarõ
sonucu, çöküşün eşiğine geldi. Eyalet-
teki Hõristiyan demokratlarõn önde ge-
len ismi Hõristiyan Demokrat Birlik
(CDU) Eyalet Başkan Yardõmcõsõ Ras-
mus Vöge, “Schleswig-Holstein, HSH
Nordbank nedeniyle hemen hemen if-
las etmiş durumdadır” diye konuştu.
Hür Demokratlarõn (FDP) Eyalet Mec-
lis Grubu Başkanõ Wolfgang Kubicki
de, HSH’ye yapõlacak milyarlarca Av-
ro’luk yardõmõn eyaletin gücünü aştõğõ-
nõ belirterek, “Siyaseten de hareket ede-
mez bir hal alıyoruz” dedi. Kubicki,
eyaletin İzlanda’nõn durumuna düşmek
üzere olduğunu kaydetti.
Bünyesinde Hamburg ve Schleswig-
Holstein eyaletleri ile yine kamuya ait
Sparkasee (Tasarruf Sandõğõ) ortaklõğõ da
bulunan ve bu nedenle kamu ağõrlõklõ
olan HSH, uluslararasõ piyasalarda “oy-
nadığı” kâğõtlarõn hõzla değer yitirme-
si sonucu, çöküşün eşiğine geldi ve
2008’de 2.8 milyar Avro zarar gösterdi.
Üzerinde görüşmelerin sürdüğü kur-
tarma paketi, HSH’ye 3 milyar Avro’luk
acil sermaye desteği ile 10 milyar Av-
ro’luk bir devlet garantisi öngörüyor.
Banka, 2008 Kasõm ayõnda 30 milyar
Avro’luk garanti için başvurmuş, bunun
10 milyarlõk bölümünü çekmişti.
Karnaval da
moral veremedi
İngilizler krizden ders çõkarmamõş (!)
Ekonomi Servisi - Mortgage borçlarõnõn
ödenememesi nedeniyle son bir yõlda mil-
yarlarca sterlinlik iflaslarõ yaşayan İngiltere,
krizi yine mortgage kredisi vererek aşmaya ça-
lõşõyor. İngiltere’de ekonomik krizin ilk kur-
banõ olan ve devletleştirilen Northern Rock
Bankasõ’na milyarlarca sterlin tutarõnda fon
aktarõlacak.
Northern Rock’un devletten aldõğõ fonu kul-
lanarak 14 milyar sterlin civarõnda bir mort-
gage kredisi dağõtmaya hazõrlandõğõ kayde-
dildi. Geçen yõl ABD tarafõndan iki defa kur-
tarõlan sigorta şirketi AIG’nin de hükümet ile
yeni bir yardõm paketi konusunda görüştüğü
ve dördüncü çeyrekte 60 milyar dolara yakõn
zarar açõklamaya hazõrlandõğõ belirtildi.
En büyük korku doğalgaz faturası
İngiltere’de yapõlan bir araştõrmanõn so-
nuçlarõ ise halkõn yarõsõnõn bugünlerde geçen
senenin aynõ dönemine göre çok daha az uyu-
duğunu, pek çoğunun uykusuzluk şikâyeti bu-
lunduğunu ortaya koydu. Bu şikâyetlerin
kaynağõ olarak ekonomik kriz gösterildi.
Maddi kaygõlar yüzünden uykusuz kalanlara
korkularõnõn ayrõntõlarõ sorulduğunda da yüz-
de 32’lik kesim doğalgaz faturasõnõ ödeye-
meme, yüzde 20’lik kesim işini kaybetme,
yüzde 15’lik kesim de kredi kartõ borcunu öde-
yememe korkusu yaşadõğõnõ belirtti.
Frankfurt Borsasõ’nda broker-
larõn ilginç kõyafetler giyerek
düzenlediği kõyafet balosu da
piyasalarõn ruh halini gevşete-
medi. Almanya’nõn en önemli
göstergesi olarak görülen IFO
Enstitüsü’nün iş endeksi, şubat
ayõnda yüzde 82.6 ile 1983 yõ-
lõndan bu yana olan en düşük
seviyesine geriledi. Avrupa’nõn
DAX, CAC ve FTSE gibi önde
gelen borsalarõ yüzde 3’ü aşan
kayõplar yaşadõ. Yurtdõşõ kay-
naklõ artan gerilimle Türki-
ye’de de dolar gün içinde 1.70
TL’nin üzerine çõktõ.
Ekonomi Servisi - ABD Başkanõ Barack
Obama, ABD’nin bütçe açõğõnõ yarõya in-
dirme sözü verdi. Önceki gün düzenlenen
toplantõda konuşan Obama, 1.3 trilyon do-
larlõk bütçe açõğõnõn sadece 2008’deki faiz
ödemelerinin 250 milyar dolar olduğunu be-
lirterek “Bize devreden bütçe açõğõnõ görev
dönemimin sonuna kadar (Ocak 2013) ya-
rõya indirmeye söz veriyorum” dedi.
Borcunu ödeyemediği için evinden olanlara her geçen yenilerin eklendiği
ABD’de, mahkemelerin önü de evsiz kalanlarla dolup taşmaya başladı.
2 milyondan fazla icra davasının gürüldüğü ABD’de, bu kredi
davalarından 600 bine yakını, Amerikalıları evsiz bıraktı. Pittsburg
eyaletindeki bir mahkemede görülen davadan çıkan el koyma kararı da
Jaime Silahua’yı evinden etti. Mahkeme, evi boşaltma kararı alırken
Silahua’yı dava sonrası teselli etmeye çalışan yine diğer
mortgage’zedeler oldu. Bu arada ABD’de iflas mahkemelerinin konut
kredilerini şartlarını değiştirmesine izin veren yasa tasarısı yarın
Temsilciler Meclisi’nde oylanacak.
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Vergi konusunda uzman değilim.
Doğan Yayın Holding İcra Kurulu
Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın
gruba verilen vergi cezasıyla ilgili ola-
rak “Konuyla ilgili bütün sorulara ce-
vap vermek amacıyla bir bilgilendir-
me toplantısı yapacağım” diyerek bü-
tün gazete ve televizyonların ekonomi
bölüm müdürleri ve köşe yazarları-
na gönderdiği davete hem en yetki-
li ağızdan gelişmeleri dinlemek hem
de özellikle yandaş medyadan ge-
lecek soruları ve o sorulara verilecek
yanıtları dinleyerek neden-sonuç
ilişkilerini kendi gözlemlerimi de ka-
tarak kurabilmek için katıldım.
İki nokta benim açımdan önem-
liydi.
Biri, Maliye Bakanlığı’nın 11 aydan
beri 10 uzmanla DYH’nin tüm şir-
ketlerinde 5 yıl geriye giderek yaptı-
ğı didik didik taramaya sözüm yok;
ama tutanak tutulurken şirketin gö-
rüşünü almak için sadece 1 gün
süre tanınması, yani grubun kendi-
ni savunmasına bile izin verilme-
mesi...
İkincisiyse ortada, vergiyi öde-
meme gibi bir durum söz konusu bi-
le değilken Maliye’nin 8 günlük far-
kı “kaçakçılık” suçu gibi göstermesi...
Toplantıda, iktidara yakın gazete-
lerin ekonomi müdürleri tarafından bi-
le “Size vergi kaçakçısı suçlaması
doğru değil ama..” diye başlayan so-
rular vardı...
Yıllardan beri vergi rekortmenliği-
ni elinden bırakmamış bir gruba, 8
günlük bir farkın kaçakçılık suçu
olarak gösterilmesi, cezanın “ka-
çakçılık” olarak kesilmesiyle cezanın
7 misli artarak neredeyse 900 milyon
TL’ye ulaşması, rekor hızla Mali-
ye’nin gruptan 914 milyon TL’lik te-
minat istemesi; derdini anlatabileceği
“uzlaşma” yolunun bu suçlamayla
tamamen kapanması ve 7 yıl sürecek
bir mahkeme döneminin başlayacak
olması....
Tüm bunlar Doğan Medya Gru-
bu’nu zayıflatarak, itibar kaybına
uğratarak AKP’lilerin ve yandaşları-
nın her gün çarşaf çarşaf ortaya
dökülen yolsuzluklarını gözlerden
uzak hale getirmenin başarılı bir yo-
lu değilse nedir acaba?
Elbette kararı bağımsız Türk yargısı
verecek. Ama bu somut gerçekleri de
halkın bilmesi gerekiyor...
Küçük, basit bir örnek...
Her sabah Kadıköy’den vapurla işi-
me gidiyor ve her akşam vapurla dö-
nüyorum. Gerek iskele mahalinde,
gerekse vapurların içinde açık olan
tek bir kanal var. Yandaş medyanın
Kanal 24’ü. Her gün binlerce insan
mecburen o kanalı izliyor. Başka
şansları yok. O kanal defalarca Baş-
bakan Erdoğan’ın Doğan Grubu’nu
hedef göstererek halka boykot çağ-
rısı yaptığını yayımladı. Başbakan’ın
“O gazeteleri evinize sokmayın”,
“Onlara para vermeyin” tarzı çağ-
rıları da ekranlardan her gün halka
yansıdı. Gruba verilen vergi cezası da
haliyle ekranlarda boy gösterdi, ama
o kadar. Grubun haksızlık olarak
tanımladığı bu cezaya neden karşı
çıktığı, yaptığı açıklamalar yer almı-
yor nedense...
Türkiye’de siyasi iktidar var gücüyle
medyaya hükmetme uğraşında. Si-
yasi iktidar medyaya hükmettikçe de
zaten yalpalayarak ayakta durmaya
çalışan demokrasinin özgür basın
ayağından giderek uzaklaşılıyor. Do-
ğan Grubu önemli bir noktada ol-
duğu için de birincil hedef. Şimdiy-
se çatışma sınırların dışına taşmış du-
rumda. Söz düellosu yabancı med-
ya üzerinden sürüyor. Aydın Do-
ğan’ın Wall Street Journal’a verdiği
demece partisinin Yozgat mitingin-
den yanıt veren Erdoğan’ın “Sayın
Doğan, önce kendine gel... Bu Baş-
bakan öyle küçük düşünen bir baş-
bakan değil. Bu Başbakan Türki-
ye’nin şanına yakışan, Türkiye’nin
büyük düşünmesini kendisi için ide-
al addeden bir başbakan” sözlerine
nasıl bir tepki gelecek merak ediyo-
rum doğrusu...
Siyaset Medyaya Hükmedince...
B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK
Brisa ve Pirelli’de
üretime ara
KOCAELİ (AA) - Kocaeli’nin Alikahya bel-
desinde kurulu Brisa Bridgestone Sabancõ Lastik Sa-
nayi ve Ticaret AŞ ile Türk Pirelli Lastikleri
AŞ’nin Köseköy beldesindeki fabrikasõnda üretim
bir hafta süreyle durduruldu.
İki fabrikada da örgütlü olan Lastik-İş Sendika-
sõ’nõn Kocaeli Şubesi Başkanõ Hasan Hüseyin Ça-
kar, bu dönemde Brisa Bridgestone Sabancõ Las-
tik Sanayi ve Ticaret AŞ’de yaklaşõk 1072, geri ka-
lanõnõn da Türk Pirelli Lastikleri AŞ’de olmak üze-
re toplam yaklaşõk 2 bin 200 mavi yakalõ çalõşanõn
ücretli izne ayrõldõğõnõ ifade etti.
Çakar, iznin 6 gününün yõllõk izinlerden düşüle-
ceğini, bir gününün ise hafta sonu tatili olarak kul-
landõrõlacağõnõ dile getirdi.
2 BİN 200 İŞÇİ İZİNLİ
Koç.net’ten
ADSL2 hizmeti
Ekonomi Servisi - Koç.net, Türkiye’de ilk kez,
Avrupa ülkelerinde yaygõn olarak kullanõlan ADSL2
internet bağlantõ standardõnõ pazara sunuyor.
Koç.net’in ADSL performansõnõ ve özellikleri-
ni üst seviyeye çõkaran ve tüketicilerin en çok ih-
tiyaç duyduğu 6, 8, 10 Mbps hõzlarõnda ADSL2’yi,
Türkiye’deki kullanõcõlar ile ilk kez buluşturduğu
belirtildi. Toplantõda konuşan Koç.net Genel Mü-
dürü Mehmet Ali Akarca, ADSL markasõ “BiRi”
ile girdikleri pazara yeni bir bağlantõ standardõ ge-
tirdiklerini, 30 milyon dolarlõk altyapõ yatõrõmõ yap-
tõklarõnõ söyledi. Akarca’nõn verdiği bilgiye göre,
BiRi ADSL2 hizmetinin standart ADSL’den fark-
lõ olarak data ile aynõ anda ses hizmetleri de sağ-
lanõyor. Ses hizmetleri, şehirlerarasõ, uluslararasõ ve
GSM görüşmelerinde yaklaşõk yüzde 45 indirim sağ-
lõyor. Koç.net, 2013’e kadar 236 milyon dolar ya-
tõrõm yapacak. ADSL2’nin yaklaşõk 4 ay sürecek
olan kampanya fiyatlarõ, limitsiz olarak, 6 Mbps hõz
için 39.90 TL’den başlõyor.
236 MİLYON DOLAR YATIRIM
Bir eyalet çöküşün eşiğinde
Hür Demokratlarõn Eyalet
Meclis Grubu Başkanõ Kubicki,
bankaya gereken milyarlarca
Avro’luk yardõmõn eyaletin
gücünü aştõğõnõ belirtti.
Obama’dan
bütçe sözü
Değerlendirmeye
göre yasa siyasi
iktidarlara yakõn
sermaye birikimi
modeli yaratmanõn
aracõ haline geldi.
‘Mortgage’zedeler mahkeme kapısında
AKP ihaleden kaçõrõyor