23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr “Krizi fırsata çevirebilmek” kapitalizmin merkez ül- kelerinde yepyeni tasarımlara konu oluyor. Küresel krizde çökmüş bulunan finans piyasaları, “karbon ti- careti” adı altında kendisine yepyeni piyasalar yaratma telaşında. “Havadan para kazanmak” şeklinde özet- leyebileceğimiz sistemde önerilen politikalar, iklim de- ğişikliği tehdidini besleyen karbondioksit ve diğer se- ra gazı salımlarını sınırlamak amacıyla her ülkeye bir karbon kotası getirilerek, kotasını aşan ülkelerin, ko- talarını doldurmayan (temiz!) ülkelerden karbon ko- tası satın almalarına dayandırılmakta. Amerika’nın yeni başkanı Barack Obama’nın kurtarma paketi içerisinde “yeşil” teknolojileri amaç- layan yenilenebilir enerji yatırımları özel bir yer tutu- yor. “Temiz ticaret-yeşil piyasa” kavramlarıyla, kar- bon kota permilerinin alım satımıyla geliştirilecek kü- resel ölçekte bir piyasa daha şimdiden ulusötesi te- kellerin ve uluslararası finans şirketlerinin iştahını ka- bartmakta. Çevre mühendisleri ve bilim insanlarınca geliştiri- len öngörüler, hiçbir tedbir alınmadığı takdirde ge- zegenimizin ortalama sıcaklığının 21. yüzyılda 2.4 de- rece artacağı yönünde. Önümüzdeki en geç 15-20 sene içinde gerekli tedbirlerin alınmaması halinde ve bu öngörülerin gerçekleşmesi durumunda gezege- nimizin iklim yapısının şiddetli bir şekilde değişime uğ- rayacağı okyanus akımlarının yön değiştirerek dün- yamızın yeni bir buzul çağına gireceği ve doğal ya- şamın sürdürülemeyeceği uyarıları artık bilim dün- yasında kabul gören genel doğrular olarak nitelen- diriliyor. Bu açık bilimsel verilere karşın Kuzey’in zengin sa- nayileşmiş ülkelerinde gezegenimizde mevcut çev- re kirliliğinin baş sorumlusu olan aşırı üretim ve aşı- rı tüketim kalıplarının hiç değiştirilmeden, “yeşil” tek- nolojik yatırımlar, “temiz” kömür ve benzeri “temiz” fosil yakıtlar aracılığıyla çözüme kavuşturulabilece- ği savlanmakta. Küresel ölçekte faaliyet gösteren ulus- ötesi şirketler, sera gazı salımlarının doğrudan kont- rol mekanizmalarıyla üretim süreçlerinin denetlen- mesine karşı çıkarak, “iktisat kuramlarına göre daha rasyonel” olduğu savlanan “piyasa” metotlarıyla ve karbon permisi ticaretiyle yürütülmesini tercih edi- yorlar. “Piyasa sistemi” bir yandan çevreyi kirleten üre- ticilere “piyasa fiyatlarıyla” bedelini ödeyerek çevre- yi kirletmeye devam edebilecekleri bir ortamı meş- ru hale getirirken, bir yandan da kredi ve işlem hac- mi daralmış finans şirketlerine alım satımını yapabi- lecekleri yeni finansal ürünler ve yeni spekülasyon ola- nakları sunuyor. Güney’in yeni sanayileşmekte olan ekonomilerin- de ise zenginleşen yeni üst sınıflar ve elitler, Kuzey’in aşırı üretim ve aşırı tüketime dayalı modelini aynen talep ederken, bir yandan da “şimdiye değin sana- yileşmiş ülkeler çevreyi kirletti, bundan sonra da on- lar temizlesin” pazarlığıyla küresel kapitalizmin yeni tüketicileri olmanın vicdani sorumluluğunu üzerle- rinden atmaya çalışıyorlar. Gerçek şu ki, iklim değişikliği tehdidine yol açan sera gazı etkisinin ana unsuru doğal kaynakların hız- la tüketildiği aşırı tüketim ekonomisidir. Kâr hırsına dayalı aşırı üretim, aşırı tüketim kalıpları kırılmadık- ça -daha yalın ifadesiyle kapitalizm aşılmadıkça- çev- re politikalarının gerçekçi bir çözüme kavuşturulması da mümkün gözükmemektedir. Gerçek çözüm “ye- şil” teknolojilere geçiş öykülerinden değil, dünyamı- zın doğal kaynaklarını acımasızca sömüren aşırı tü- ketim ve kâr amacına odaklı üretim olgularının aşıl- masından geçmektedir. Kapitalizmin bu krizi fırsat bi- lerek kendisine yeni finansal oyunlar yaratma çaba- larına kesinlikle dur denilmelidir. EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Kapitalizm Krizi Yeşil Piyasalar ile Atlatabilir mi? TEPAV: İhale Kanunu’nda Avrupa’ya uyum gerekçesiyle yapõlan değişiklikler AB mevzuatõna aykõrõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu İhale Yasasõ’nda “AB’ye uyum” gerekçesiyle yapõlan deği- şikliklerden bir bölümünün AB mev- zuatõna aykõrõ olduğu ortaya çõktõ. TOBB’ye bağlõ Türkiye Ekonomi Politikalarõ Araştõrma Vakfõ (TE- PAV) yapõlan değişikliklerin çok önemli bir bölümünün siyasi rant ris- ki taşõdõğõna dikkat çekti. TEPAV Mali İzleme Grubu’nca hazõrlanan, “Kamu İhale Yasası’nda Yapılan Değişiklikler Ne Anlama Geliyor” başlõklõ değerlendirme no- tunda, yasada, doğrudan 17 kanun, do- laylõ olarak da (diğer kanunlar yoluyla) 37 kanun değişikliği, toplam 54 yasal düzenleme yoluyla da en az 140 ci- varõnda ekleme, değişiklik, istisna getirilmesi hükümlerine müdahale edildiği belirtildi. Kanunun değişti- rilmesi aşamasõndaki genel gerekçe- lerden bir tanesinin AB uyum süreci- ne olumlu biçimde katkõda bulun- mak olduğu vurgulanan değerlendir- mede, ancak değişikliklerin çok önem- li bir bölümünün siyasi rant riski ta- şõyan unsurlar içerdiğine dikkat çeki- lerek şöyle devam edildi: “Bu risk, yapılan değişikliklerle daraltılan kapsam maddesi ve ge- nişletilen istisna maddelerinde ken- disini gösterse de bunun dışında ka- lan maddelerle birlikte ihale kanu- nu günümüzde siyasi iktidarlara ya- kın bir sermaye birikimi modeli ya- ratmanın aracı haline gelmiş gibi gö- zükmektedir. Bu modelin uygulama ayaklarında yerel yönetimler ve yapım işlerinde rol alan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yer aldı- ğı açıktır. Kamusal denetimin za- yıflatılarak ihale süreçlerinin ka- nunun kuruluş felsefesini oluşturan açıklık ve kaliteli rekabet anlayı- şından uzaklaştırılmasının kamu kaynaklarının rasyonel bir biçimde kamu yararına kullanımında ciddi sıkıntılar yaratacağı çok açıktır. Siyasi rantın bürokratik rant me- kanizmasıyla desteklenmesi ve ya- pılan değişikliklerin içeriği de göz önüne alındığında, ihale sistemi- nin yolsuzluk ve usulsüzlüklere da- ha fazla muhatap olma riskinin arttığını ileri sürmek fazla iddialı bir değerlendirme olmayacaktır.” TEPAV, İhale Kanunu’nda yapõlan değişikliklerin çok önemli bir bölümünün siyasi rant yaratma riski doğuracağõna vurgu yaptõ. AB MEVZUATINA UYMAYAN DEĞİŞİKLİKLER İlerleme raporlarõnda yer alan ancak kanun değişikliğinde yer almayan noktalar bölümündeyse Türk mevzuatõndaki “idare” tanõmõnõn kapsamõ gereği eleştirildiğine işaret edilen değerlendirmede, bu eleştirilerin tersine birçok idarenin kapsam dõşõna alõndõğõ kaydedildi. Değerlendirmede AB mevzuatõna aykõrõ bazõ değişiklikler şöyle sõralandõ: İstisnalarõn çok fazla olduğu her ilerleme raporunda belirtilmesine rağmen bu kanunda söz konusu fazlalõğõn azaltõlmasõnõn aksine daha fazla istisna getirilmiştir. Belli istekliler arasõnda ihale usulünün kapsamõ AB mevzuatõna orantõsõz biçimde genişletilmiştir. Bu genişleme rekabet ve eşit muamele ilkelerine aykõrõdõr. Doğrudan temin kapsamõ genişletilerek AB terminolojisinde ‘direct procurement’ adõ verilen yöntemden uzaklaşõlmõştõr. DANIŞTAY Kentbank’a bankacõlõk yapma izni ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay, Kentbank’õn bankacõlõk yapma ve mevduat kabul etme kararõnõ iptal eden Bankacõlõk Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) işlemini iptal etti. Kararda, “BDDK’nin, Kentbank’ın tekrar bankacılık faaliyetinde bulunabilecek koşulları sağlaması ve bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni tanınmak suretiyle banka kurmalarına izin vermesi” gerektiği bildirildi. Kentbank’õn bankacõlõk işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldõrõlmasõna ilişkin 13 Aralõk 2001 tarihli BDDK kararõ, Danõştay 10. Dairesi’nce iptal edilmişti. Süzer Holding AŞ, Mustafa Süzer ve Sami Çakır, bu kararõn uygulanmasõ istemiyle BDDK’ye başvurmuş ancak BDDK, bu istemi reddetmişti. Süzer, BDDK’nin bu kararõnõn iptali istemiyle dava açmõştõ. Petrol 38 dolara indi Ekonomi Servisi - Ham petrol fiyatlarõ, 38 dolar sõnõrõna geriledi. Asya borsalarõnda, ABD ham petrolünün nisan ayõ varil teslim fiyatõ 32 sentlik düşüşle 38 dolar 12 sente geriledi. Petrol fiyatlarõnõn düşmesinde, küresel ekonominin hemen toparlanamayacağõ yönündeki kaygõlar etkili oldu. Almanya’nõn kamu ağõrlõklõ bankasõ HSH Nordbank’õn açõklarõ bölge ekonomisini tehdit ediyor OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Almanya’nõn ku- zeyindeki Schleswig-Holstein eyaleti, kamu ağõrlõklõ bölge bankasõ HSH Nord- bank’õn kâbusa dönüşen spekülasyonlarõ sonucu, çöküşün eşiğine geldi. Eyalet- teki Hõristiyan demokratlarõn önde ge- len ismi Hõristiyan Demokrat Birlik (CDU) Eyalet Başkan Yardõmcõsõ Ras- mus Vöge, “Schleswig-Holstein, HSH Nordbank nedeniyle hemen hemen if- las etmiş durumdadır” diye konuştu. Hür Demokratlarõn (FDP) Eyalet Mec- lis Grubu Başkanõ Wolfgang Kubicki de, HSH’ye yapõlacak milyarlarca Av- ro’luk yardõmõn eyaletin gücünü aştõğõ- nõ belirterek, “Siyaseten de hareket ede- mez bir hal alıyoruz” dedi. Kubicki, eyaletin İzlanda’nõn durumuna düşmek üzere olduğunu kaydetti. Bünyesinde Hamburg ve Schleswig- Holstein eyaletleri ile yine kamuya ait Sparkasee (Tasarruf Sandõğõ) ortaklõğõ da bulunan ve bu nedenle kamu ağõrlõklõ olan HSH, uluslararasõ piyasalarda “oy- nadığı” kâğõtlarõn hõzla değer yitirme- si sonucu, çöküşün eşiğine geldi ve 2008’de 2.8 milyar Avro zarar gösterdi. Üzerinde görüşmelerin sürdüğü kur- tarma paketi, HSH’ye 3 milyar Avro’luk acil sermaye desteği ile 10 milyar Av- ro’luk bir devlet garantisi öngörüyor. Banka, 2008 Kasõm ayõnda 30 milyar Avro’luk garanti için başvurmuş, bunun 10 milyarlõk bölümünü çekmişti. Karnaval da moral veremedi İngilizler krizden ders çõkarmamõş (!) Ekonomi Servisi - Mortgage borçlarõnõn ödenememesi nedeniyle son bir yõlda mil- yarlarca sterlinlik iflaslarõ yaşayan İngiltere, krizi yine mortgage kredisi vererek aşmaya ça- lõşõyor. İngiltere’de ekonomik krizin ilk kur- banõ olan ve devletleştirilen Northern Rock Bankasõ’na milyarlarca sterlin tutarõnda fon aktarõlacak. Northern Rock’un devletten aldõğõ fonu kul- lanarak 14 milyar sterlin civarõnda bir mort- gage kredisi dağõtmaya hazõrlandõğõ kayde- dildi. Geçen yõl ABD tarafõndan iki defa kur- tarõlan sigorta şirketi AIG’nin de hükümet ile yeni bir yardõm paketi konusunda görüştüğü ve dördüncü çeyrekte 60 milyar dolara yakõn zarar açõklamaya hazõrlandõğõ belirtildi. En büyük korku doğalgaz faturası İngiltere’de yapõlan bir araştõrmanõn so- nuçlarõ ise halkõn yarõsõnõn bugünlerde geçen senenin aynõ dönemine göre çok daha az uyu- duğunu, pek çoğunun uykusuzluk şikâyeti bu- lunduğunu ortaya koydu. Bu şikâyetlerin kaynağõ olarak ekonomik kriz gösterildi. Maddi kaygõlar yüzünden uykusuz kalanlara korkularõnõn ayrõntõlarõ sorulduğunda da yüz- de 32’lik kesim doğalgaz faturasõnõ ödeye- meme, yüzde 20’lik kesim işini kaybetme, yüzde 15’lik kesim de kredi kartõ borcunu öde- yememe korkusu yaşadõğõnõ belirtti. Frankfurt Borsasõ’nda broker- larõn ilginç kõyafetler giyerek düzenlediği kõyafet balosu da piyasalarõn ruh halini gevşete- medi. Almanya’nõn en önemli göstergesi olarak görülen IFO Enstitüsü’nün iş endeksi, şubat ayõnda yüzde 82.6 ile 1983 yõ- lõndan bu yana olan en düşük seviyesine geriledi. Avrupa’nõn DAX, CAC ve FTSE gibi önde gelen borsalarõ yüzde 3’ü aşan kayõplar yaşadõ. Yurtdõşõ kay- naklõ artan gerilimle Türki- ye’de de dolar gün içinde 1.70 TL’nin üzerine çõktõ. Ekonomi Servisi - ABD Başkanõ Barack Obama, ABD’nin bütçe açõğõnõ yarõya in- dirme sözü verdi. Önceki gün düzenlenen toplantõda konuşan Obama, 1.3 trilyon do- larlõk bütçe açõğõnõn sadece 2008’deki faiz ödemelerinin 250 milyar dolar olduğunu be- lirterek “Bize devreden bütçe açõğõnõ görev dönemimin sonuna kadar (Ocak 2013) ya- rõya indirmeye söz veriyorum” dedi. Borcunu ödeyemediği için evinden olanlara her geçen yenilerin eklendiği ABD’de, mahkemelerin önü de evsiz kalanlarla dolup taşmaya başladı. 2 milyondan fazla icra davasının gürüldüğü ABD’de, bu kredi davalarından 600 bine yakını, Amerikalıları evsiz bıraktı. Pittsburg eyaletindeki bir mahkemede görülen davadan çıkan el koyma kararı da Jaime Silahua’yı evinden etti. Mahkeme, evi boşaltma kararı alırken Silahua’yı dava sonrası teselli etmeye çalışan yine diğer mortgage’zedeler oldu. Bu arada ABD’de iflas mahkemelerinin konut kredilerini şartlarını değiştirmesine izin veren yasa tasarısı yarın Temsilciler Meclisi’nde oylanacak. ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Vergi konusunda uzman değilim. Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’ın gruba verilen vergi cezasıyla ilgili ola- rak “Konuyla ilgili bütün sorulara ce- vap vermek amacıyla bir bilgilendir- me toplantısı yapacağım” diyerek bü- tün gazete ve televizyonların ekonomi bölüm müdürleri ve köşe yazarları- na gönderdiği davete hem en yetki- li ağızdan gelişmeleri dinlemek hem de özellikle yandaş medyadan ge- lecek soruları ve o sorulara verilecek yanıtları dinleyerek neden-sonuç ilişkilerini kendi gözlemlerimi de ka- tarak kurabilmek için katıldım. İki nokta benim açımdan önem- liydi. Biri, Maliye Bakanlığı’nın 11 aydan beri 10 uzmanla DYH’nin tüm şir- ketlerinde 5 yıl geriye giderek yaptı- ğı didik didik taramaya sözüm yok; ama tutanak tutulurken şirketin gö- rüşünü almak için sadece 1 gün süre tanınması, yani grubun kendi- ni savunmasına bile izin verilme- mesi... İkincisiyse ortada, vergiyi öde- meme gibi bir durum söz konusu bi- le değilken Maliye’nin 8 günlük far- kı “kaçakçılık” suçu gibi göstermesi... Toplantıda, iktidara yakın gazete- lerin ekonomi müdürleri tarafından bi- le “Size vergi kaçakçısı suçlaması doğru değil ama..” diye başlayan so- rular vardı... Yıllardan beri vergi rekortmenliği- ni elinden bırakmamış bir gruba, 8 günlük bir farkın kaçakçılık suçu olarak gösterilmesi, cezanın “ka- çakçılık” olarak kesilmesiyle cezanın 7 misli artarak neredeyse 900 milyon TL’ye ulaşması, rekor hızla Mali- ye’nin gruptan 914 milyon TL’lik te- minat istemesi; derdini anlatabileceği “uzlaşma” yolunun bu suçlamayla tamamen kapanması ve 7 yıl sürecek bir mahkeme döneminin başlayacak olması.... Tüm bunlar Doğan Medya Gru- bu’nu zayıflatarak, itibar kaybına uğratarak AKP’lilerin ve yandaşları- nın her gün çarşaf çarşaf ortaya dökülen yolsuzluklarını gözlerden uzak hale getirmenin başarılı bir yo- lu değilse nedir acaba? Elbette kararı bağımsız Türk yargısı verecek. Ama bu somut gerçekleri de halkın bilmesi gerekiyor... Küçük, basit bir örnek... Her sabah Kadıköy’den vapurla işi- me gidiyor ve her akşam vapurla dö- nüyorum. Gerek iskele mahalinde, gerekse vapurların içinde açık olan tek bir kanal var. Yandaş medyanın Kanal 24’ü. Her gün binlerce insan mecburen o kanalı izliyor. Başka şansları yok. O kanal defalarca Baş- bakan Erdoğan’ın Doğan Grubu’nu hedef göstererek halka boykot çağ- rısı yaptığını yayımladı. Başbakan’ın “O gazeteleri evinize sokmayın”, “Onlara para vermeyin” tarzı çağ- rıları da ekranlardan her gün halka yansıdı. Gruba verilen vergi cezası da haliyle ekranlarda boy gösterdi, ama o kadar. Grubun haksızlık olarak tanımladığı bu cezaya neden karşı çıktığı, yaptığı açıklamalar yer almı- yor nedense... Türkiye’de siyasi iktidar var gücüyle medyaya hükmetme uğraşında. Si- yasi iktidar medyaya hükmettikçe de zaten yalpalayarak ayakta durmaya çalışan demokrasinin özgür basın ayağından giderek uzaklaşılıyor. Do- ğan Grubu önemli bir noktada ol- duğu için de birincil hedef. Şimdiy- se çatışma sınırların dışına taşmış du- rumda. Söz düellosu yabancı med- ya üzerinden sürüyor. Aydın Do- ğan’ın Wall Street Journal’a verdiği demece partisinin Yozgat mitingin- den yanıt veren Erdoğan’ın “Sayın Doğan, önce kendine gel... Bu Baş- bakan öyle küçük düşünen bir baş- bakan değil. Bu Başbakan Türki- ye’nin şanına yakışan, Türkiye’nin büyük düşünmesini kendisi için ide- al addeden bir başbakan” sözlerine nasıl bir tepki gelecek merak ediyo- rum doğrusu... Siyaset Medyaya Hükmedince... B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK Brisa ve Pirelli’de üretime ara KOCAELİ (AA) - Kocaeli’nin Alikahya bel- desinde kurulu Brisa Bridgestone Sabancõ Lastik Sa- nayi ve Ticaret AŞ ile Türk Pirelli Lastikleri AŞ’nin Köseköy beldesindeki fabrikasõnda üretim bir hafta süreyle durduruldu. İki fabrikada da örgütlü olan Lastik-İş Sendika- sõ’nõn Kocaeli Şubesi Başkanõ Hasan Hüseyin Ça- kar, bu dönemde Brisa Bridgestone Sabancõ Las- tik Sanayi ve Ticaret AŞ’de yaklaşõk 1072, geri ka- lanõnõn da Türk Pirelli Lastikleri AŞ’de olmak üze- re toplam yaklaşõk 2 bin 200 mavi yakalõ çalõşanõn ücretli izne ayrõldõğõnõ ifade etti. Çakar, iznin 6 gününün yõllõk izinlerden düşüle- ceğini, bir gününün ise hafta sonu tatili olarak kul- landõrõlacağõnõ dile getirdi. 2 BİN 200 İŞÇİ İZİNLİ Koç.net’ten ADSL2 hizmeti Ekonomi Servisi - Koç.net, Türkiye’de ilk kez, Avrupa ülkelerinde yaygõn olarak kullanõlan ADSL2 internet bağlantõ standardõnõ pazara sunuyor. Koç.net’in ADSL performansõnõ ve özellikleri- ni üst seviyeye çõkaran ve tüketicilerin en çok ih- tiyaç duyduğu 6, 8, 10 Mbps hõzlarõnda ADSL2’yi, Türkiye’deki kullanõcõlar ile ilk kez buluşturduğu belirtildi. Toplantõda konuşan Koç.net Genel Mü- dürü Mehmet Ali Akarca, ADSL markasõ “BiRi” ile girdikleri pazara yeni bir bağlantõ standardõ ge- tirdiklerini, 30 milyon dolarlõk altyapõ yatõrõmõ yap- tõklarõnõ söyledi. Akarca’nõn verdiği bilgiye göre, BiRi ADSL2 hizmetinin standart ADSL’den fark- lõ olarak data ile aynõ anda ses hizmetleri de sağ- lanõyor. Ses hizmetleri, şehirlerarasõ, uluslararasõ ve GSM görüşmelerinde yaklaşõk yüzde 45 indirim sağ- lõyor. Koç.net, 2013’e kadar 236 milyon dolar ya- tõrõm yapacak. ADSL2’nin yaklaşõk 4 ay sürecek olan kampanya fiyatlarõ, limitsiz olarak, 6 Mbps hõz için 39.90 TL’den başlõyor. 236 MİLYON DOLAR YATIRIM Bir eyalet çöküşün eşiğinde Hür Demokratlarõn Eyalet Meclis Grubu Başkanõ Kubicki, bankaya gereken milyarlarca Avro’luk yardõmõn eyaletin gücünü aştõğõnõ belirtti. Obama’dan bütçe sözü Değerlendirmeye göre yasa siyasi iktidarlara yakõn sermaye birikimi modeli yaratmanõn aracõ haline geldi. ‘Mortgage’zedeler mahkeme kapısında AKP ihaleden kaçõrõyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle