Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Erdoğan’ın uçakta verdiği mesajlar ise oldukça ha-
vada!
Başbakan’ın uçağına aldığı gazetecilere açtığı
konulardan biri medya-hükümet ilişkileri. Erdoğan Sa-
bah temsilcisine şunu söylüyor:
“Doğan işiyle ilgimiz yok.”
Gazetenin birinci sayfasındaki başlık bu. İç sayfa-
daki başlık ise şöyle:
“Sadece Maliye değil, özerk SPK de Doğan’ı in-
celiyor!”
Hem ilgisi yok hem de Maliye dışındaki kimlerin uğ-
raştığını açıklıyor.
Geçelim... Başbakan’ın uçağında Doğan Gru-
bu’ndan hiç gazeteci yok. Eskiden olurdu, şimdi ni-
ye yok?
Biraz daha derin bakalım; Başbakan 3 haftadır par-
tisinin grup toplantılarından seçim meydanlarına
kadar sürekli medyaya çatıyor. Boykot edin, diyor.
Boykotun tutmadığı konuşulurken, Doğan Grubu’na
vergi cezası geliyor!
Birbiriyle ilgisiz olaylar işte...
Başbakan’ın Ergenekon’a ilişkin görüşleri de mu-
halefetin bugüne kadar yaptığı değerlendirmelerin ne-
redeyse tümünü doğrular nitelikte. Diyor ki:
“Ergenekon’un peşini bırakmayacağız. Sonuna
kadar takip edeceğiz... Gelecekte bizim için de be-
del olacak, ama bunu düşünmüyoruz... Bölge halkı-
nın çok mutlu olduğu açılımlardan biri de Ergenekon...
Nereye varırsa varsın devam edecek... Ergenekon’da
durmak yok... Bu bir arınma operasyonu... Biz yasa-
mada, yürütmede varız, yargıya müdahale edemeyiz...”
Başbakan’ın sözlerini uçakta tek tek konuştuğu ga-
zetecilerin yazdığı haberlerden derledik.
Bunun özeti şudur:
Ergenekon, tamamen siyasallaştırılmıştır. Başba-
kan, kendisini işin başında gördüğünü açıkça söylüyor!
Bu anlatım savcılıktan da öte; adeta Başbakan ka-
rarı vermiş, hukuk kurumları sadece yazılım kısmını
yerine getiriyor! Ucunun nereye kadar uzanacağına
ise henüz tam olarak karar vermemişler!
Erdoğan bu açıklamaları Başbakanlık’a ait ATA uça-
ğında yapıyor. Nereden dönerken? Partisinin seçim
mitinglerinden...
Farkındayım, Türkiye bu tartışmaları çoktan aştı di-
yeceksiniz ama, bir başbakanın parti çalışmalarında
devletin olanaklarını kullanması hukuki değil. Moda
deyimle etik de değil!
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, bir bakanın ne
yapmaması gerektiğini çok iyi biçimde topluma an-
latıyor!
Deniz Feneri dosyası için bugüne kadar 4 defa ta-
rih verdi. Kesin bilgi almadan bunu yapmaması ge-
rekiyor ama, olsun.
Son olarak Antalya’dan seslendi: “Hükümetimiz-
le zıtlaşan yerel yönetimler her projelerini Anka-
ra’dan geçiremiyor. Hükümetle barışık mahalli yö-
neticileri işbaşına getirin.”
Bakan bu konuşmayı ne zaman yapıyor?
AKP’nin seçim bürosunu açarken!
İşin içine artık ucu kaçmış seçim yardımlarını da kat-
tığınızda bu seçim süreci şöyle özetlenebilir:
AKP-devlet koalisyonuna karşı, muhalefet partileri!
Hukuksal tartışmalara son verebilecek kurum,
YSK... O da topu savcılara atıyor. Savcılar da “Ne ya-
pılması gerektiğine YSK karar versin” diyor!
Sağ olsun Başbakan bu kurumları da yormuyor; ne
yapılması gerektiğine kendisi karar veriyor!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
iki genel başkan yardımcın görevlerinden istifa etti.
Bu istifaları kabul ettin, hatta kuliste kışkırttın da...
Lakin bugün söylediğin gibi şayet bu belgeler bi-
rer iftira belgesi ise sen, hukuk devletinden durma-
dan söz eden başbakan, müfterileri neden yargıya
götürmedin?”
CHP’nin, Devlet Hazinesi’nden aldığı yardımın bir
trilyonunu usulsüz sarf ettiğini Anayasa Mahkeme-
si’nin saptadığını söylemek, özrü kabahatinden
büyük davranışlara bir örnek.
Muhalifi bir partiyi Anayasa Mahkemesi kararıy-
la karalarken çuvaldızı kendine batırması gerekmi-
yor mu? Elbette gerekiyor, devlet adamlığı iddiasında
olan birine yakışan da bu.
Ne ki bir partiyle ilgili kararına sığındığı Anayasa
Mahkemesi’nin ülkenin temel konusunda AKP’yi
mahkûm ettiğini açıklamak koşuluyla…
Anımsamak istemediği kararı anımsatalım:
Senin partin laiklik karşıtı hareketlerin odak nok-
tası!
Ana muhalefet liderini durmadan Ergenekon te-
rör örgütü ve benzerlerinin avukatlığını yapmakla suç-
luyor ve fakat:
Ne hikmetse, RTE’nin anlamsız suçlamasına kar-
şı Baykal, Başbakan’ın siyasal bir dava olan Erge-
nekon olayında savcılık görevi üstlendiğini söyle-
memeye adeta gayret ediyor...
CHP Genel Başkanı, RTE’yi -ABD’de olduğu gi-
bi- TV’lerde tartışmaya çağırıyor.
Yalakalık yolundaki gazetenin temsilcisinin yaz-
dığı habere göre, öneriyi geri çevirmiş.
Haklı elbette. Zira, AKP Genel Başkanı ağzı yan-
dığı için artık yoğurdu üfleyerek yiyor, yemek zo-
runda.
Zira 2002 yılında bir kez Baykal’la TV’de tartışmaya
çıktı. Çıktığına çıkacağına pişman oldu.
O tartışmada iktidara gelirse milletvekili doku-
nulmazlıklarını kaldırmayı vaat etti.
Altı buçuk yıldır iktidarda. Dokunulmazlıkları kal-
dırmaktan fellik fellik kaçıyor.
Türban sorununa son vermenin namus borcu ol-
duğu vaadinden başlayarak… 2002’den bugüne pek
çok temel konuda vaadini yerine getiremediğini mil-
yonlarca izleyici önünde kabul edebilir mi RTE?
Tabii vaatleri yerine getirmediği, toplumu aldat-
tığı, yalan söylediğinin yüzüne vurulmasından kor-
karak ayağına kızgın demir değmiş gibi TV’de tar-
tışmaktan kaçacak, kaçıyor!
Muhalefeti yerle bir etmeye çalışıyor. Ancak
TBMM’de çoğunluğu olmasına karşın Başbakan Yar-
dımcısı Çiçek Cemil’e yeni bir anayasa yapabilmenin
tek koşulu olarak CHP’siz olmaz, dedirtiyor.
Politika anlayışı ne Şam’ın şekeri ne Arap’ın yü-
zü özdeyişine benziyor.
Böyle bir Başbakan’la demokrasilere aykırı olay-
lardan aykırı sorular çıkıyor. Aykırı sorulara da ay-
kırı yanıtlar…
Örneğin; RTE parti mitinglerinde devletin makam
arabasını, uçağını kullanıyor.
Aykırı soru: Devlet desteğiyle miting olur mu?
Aykırı yanıt: AKP iktidarında olur!
Aykırı soru: Kafası dinci, ağzı kerhen laik RTE’den
başbakan olur mu?
Aykırı yanıt: 2007 seçimlerinde toplumun yüzde
53’ü olmaz, dedi.
Ne çare… ne yazık ki… ama oldu, oluyor!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 24 ŞUBAT 2009 SALICUMHURİYET
16 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul K 7
Edirne B 5
Kocaeli K 8
Çanakkale B 6
İzmir B 11
Manisa B 11
Aydın B 11
Denizli Y 10
Zonguldak K 6
Sinop Y 7
Samsun Y 8
Trabzon Y 11
Giresun Y 10
Ankara K 4
Eskişehir K 3
Konya K 4
Sıvas K 4
Antalya Y 14
Adana Y 13
Mersin Y 13
Diyarbakır K 9
Şanlıurfa K 10
Mardin K 6
Siirt K 8
Hakkâri K 1
Van B 5
Kars B 0
Oslo B 0
Helsinki B 0
Stockholm B 2
Londra B 14
Amsterdam K 7
Brüksel B 6
Paris B 9
Bonn K 3
Münih K 4
Berlin K 5
Budapeşte B 3
Madrid B 18
Viyana K 2
Belgrad B 6
Soyfa B 1
Roma Y 10
Atina Y 11
Zürih B 3
Moskova B -7
Aşkabat B 12
Astana PB -4
Taşkent B 12
Bakû PB 8
Bişkek Y 8
Tiflis PB 6
Kahire B 18
Şam B 13
Ülke geneli parçalı çok
bulutlu, Marmara’nın do-
ğusu, İç Ege, Akdeniz, İç
Anadolu, Karadeniz, Doğu
Anadolu’nun batısı yağış-
lı geçecek. Doğu Akdeniz,
Doğu Anadolu’nun gü-
neybatısı ile Kayseri ve
Sıvas çevrelerinde kuv-
vetli olarak görülecek ya-
ğışlar Güneydoğu Anado-
lu’nun güneyinde yağmur
ve sağanak diğer yerlerde
karla karışık yağmur ve
kar şeklinde olacak.
‘Kontrgerilla hukuku’
HATİCE TUNCER/
HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnda tutuklu
yargõlanan İşçi Partisi (İP) Genel
Sekreteri Nusret Senem, Erge-
nekon soruşturmasõnda “kontr-
gerillanın yazılı olmayan hu-
kukunun” uygulandõğõnõ belir-
terek “Bu sahteciliği, bu komp-
loyu yapanlar, Abdullah Gül,
Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gü-
len’dir” diye konuştu. Senem,
kontrgerillanõn bütün haşmetiyle
iktidarda olduğunu savunarak
“Amerika bölgemizdeki etkin-
liğini sürdürmesi için faaliyet-
lerine hiçbir hukuk tanımadan
devam ediyor” dedi.
Davanõn 54. duruşmasõnda sa-
vunmasõnõ yapan Senem, “So-
ruşturmada savcılık kanun
maddelerini çiğnemiştir. Sav-
cılar yargılama safhasında da
kanunları çiğnemeye devam
ediyor” diye konuştu. Sanõklarõn
bilgisayarlarõnõn kopyalarõnõn
kendilerine verilmesi talebinin
savcõlar tarafõndan “teknik ve
fiziki koşulların yetersizliği”
gerekçesiyle reddedilmesini anõm-
satan Senem, “Savcılar
CMUK’u değiştirebilme gücü-
nü nereden buluyorlar? 30 yıl-
lık hukukçuyum, kanunun amir
hükümlerinin böyle keyfi bi-
çimde değiştirildiğini görme-
dim. Savcının ‘teknik ve fiziki
yetersizlik’ gerekçesi CMUK’un
birçok hükmünü çiğnediğini
kanıtlamaktadır.”
Hükümetin doğrudan Ergene-
kon davasõnõn içinde olduğunu
söyleyen Senem, “Hükümet bü-
tün gücüyle emniyetteki Fet-
hullahçı kadrolara bu soruş-
turmayı yaptırtıyor. Bu ‘asrõn
davasõ’ değil asrın komplosudur.
Hükümet, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü, İstihbarat Dairesi,
MİT gibi kurumlarla devlet,
vatandaşlarına komplo kuru-
yor” dedi. “Ergenekon” diye
bir örgütün olmadõğõnõ söyleyen
Senem, “12 Mart işkencehane-
lerinde ‘Burada anayasa babayasa
yoktur’ derlerdi. İnsanları tu-
faya getirerek deliller oluştur-
dular” diye konuştu. Emniyet
içindeki kadrolaşmanõn başõnda
Hrant Dink cinayetinin organi-
zatörü olan Ramazan Akyü-
rek’in olduğunu söyleyen Se-
nem, “Emniyet içerisindeki ya-
pı, Amerika’nın NATO ülkele-
rinde kurduğu kontrgerillanın
Türkiye’deki merkezi duru-
munda. Bunu CIA istasyon şe-
fi Graham Fuller diyor” dedi.
İddianamede Yargõtay üyeleri-
ne ilişkin kişisel verileri kaydet-
tiğinin, Alevi-Sünni, Kürt-Türk
gibi ayrõmlarda bulunduğunun
öne sürüldüğünü anlatan Senem,
IŞIL ÖZGENTÜRK
2010 Kültür Kenti İstanbul
Baştarafı Arka Sayfada
beni hiç ilgilendirmez,
ülkemde daha fazlasõ
var.. ama ülkemde ol-
mayan, okul çocuklarõ-
nõn ellerinde resim def-
terleri, renkli boyama
kalemleriyle saatlerce
herhangi bir heykelin
ya da bir resmin önün-
de kendilerinden geç-
miş, çalõşma halleri.
Çocuklardan vaz-
geçtim, İstanbul’un en
güzel çinilerine sahip
Mimar Sinan’õn en
güzel eserlerinden
Rüstem Paşa Camii’ni
kaç yetişkin biliyor?
Çevremde küçük bir
anket yaptõm, yirmi ki-
şi içinden bir kişi.
Bu meraksõzlõk, bu
boşvermişlik neden?
Bu kent binlerce hikâ-
yeyle dolu, 2010 bu hi-
kâyelerin anlatõldõğõ,
kültüre en uzak kesim-
lerin kent kültürüne ka-
tõldõğõ bir yõl olmalõ.
Örneğin yõllar önce,
İstanbul-Hakkâri Kül-
tür Köprüsü projesiyle
Hakkâri’ye gitmiştik.
Resim, şiir, sinema
atölyeleriyle, fotoğraf
kamyonuyla ben o gün-
leri hiç unutmam.. yüz-
lerce çocuk fotoğraf
kamyonunun önünde
sõraya girmişti kendi
fotoğrafõnõ çekmek
için.. resim atölyesinde
muhteşem resimler or-
taya çõkmõştõ ve ben en
güzel kõsa film senar-
yolarõnõ orada topla-
dõm.
Şimdi bu örnekleri
2010’da bulacağõmõ
umuyorum. İstanbul’un
yurtdõşõnda tanõtõlmasõ
elbette önemli.. ama
yazõmõn başõnda da de-
dim, İstanbul kendili-
ğinden bir kültür baş-
kenti. Bunu bize, Tür-
kiye’ye anlatmak
önemli. 2010’a yüzler-
ce projenin başvurdu-
ğunu biliyoruz ama..
ne, nasõl yapõlõyor, ne-
rede neler oluyor bun-
dan pek bir bilgimiz
yok. Daha çok bilgi-
lendirilmek istiyoruz;
ayrõca çok açõk söyle-
meliyim, atölye olarak
bir projeyle biz de baş-
vurduk. On yõl içinde
uluslararasõ dört proje
yönetmiş biri olarak
söylemeliyim ki, çok
güzel bir proje. 2010
kabul etmese bile ben
bunu gerçekleştirmek
konusunda son derece
kararlõyõm.. ama uma-
rõm birlikte yaparõz.
Herkese kolay gel-
sin.
isilozgenturk gmail.com
Sakarya’nın Karasu ilçesinde, belediyeden kiraladıkları iş makinesiyle izin-
siz kazı yaptıkları iddia edilen 6 kişi gözaltına alındı. Jandarma ekipleri, Yas-
sıgeçit köyü Ayı Deresi mevkisinde iş makinesiyle define bulmak amacıyla
izinsiz kazı yaptıkları belirlenen Y.Ç, A.B, T.Ç, R.E, S.S. ve M.Ş’yi suçüs-
tü yakaladı. Zanlıların kullandıkları 54 ES 433 plakalı otomobil ile 54 NE
835 plakalı traktöre el konuldu. Zanlıların iş makinesini, kanal kazacakla-
rını belirterek Limandere Belde Belediyesi’nden kiraladıkları öğrenildi.
CMYB
C M Y B
DENİZ FENERİ e.V. DAVASI
Dosya gelebildi
kanalõyla bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’na iletileceğini belirtti. 2 ülke arasõnda adli ko-
nularõn görüşüldüğünü ifade eden Adalet Bakanõ
Şahin, Avrupa Birliği hukukunun Türkiye’nin iç
hukukuna yansõmasõ konusunda Almanya ile yürü-
tülen çalõşmalarõn 2009-2010 yõlõnõ kapsayan
programõnda mutabakata varõldõğõnõ bildirdi. Şa-
hin, “Görüşmede Deniz Feneri e.V. davası ve
dava dosyası gündeme geldi mi” sorusunu yanõt-
larken, her 2 bakanlõğõn da adli yardõmlaşma konu-
sunda yalnõzca aracõlõk görevi yaptõğõnõ ifade ede-
rek “Deniz Feneri davası ile bizim yaptığımız,
bu dosyayı talep eden cumhuriyet savcılığına
gönderilmesinden ibarettir” dedi. Konuk bakan
ile görüşmede, 2 ülkenin adli yardõmlaşma alanõn-
da ilişkilerinin ağõr işlediğine dair şikâyetlerin de
ele alõndõğõnõ kaydeden Şahin, bu konularõn hõz-
landõrõlmasõ için mutabakata vardõklarõnõ söyledi.
Baştarafı 1. Sayfada
TÜBİTAK GÜVENLİ BELLEK GELİŞTİRDİ
NATO’ya 600 ‘SIR’
ANKARA (AA) - TÜBİTAK araştõrmacõlarõ, tamamen milli ve
özgün tasarõmla, NATO’ya üye ülkeler arasõnda gizli bilgi ve bel-
gelerin saklanmasõnda yüksek güvenlik sağlayan cihaz geliştirdi.
NATO’ya, kendi alanõndaki tek kripto cihazõ “Güvenli USB
Bellek Cihazı”dan (SIR) 600 adet gönderilecek. TÜBİTAK’õn
Gebze’deki Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştõrma Enstitü-
sü’nde (UEKAE) görevli elektronik ve haberleşme mühendisi Ko-
ray Arıkan, NATO’nun tedarik edeceği bilgi güvenliği ürünlerinin
değerlendirmesini gerçekleştiren SECAN birimi tarafõndan uygula-
nan testlerden başarõyla geçen SIR’õn, ocak ayõnda teknik ve ope-
rasyonel ihtiyaca uygunluğun değerlendirildiği OPEVAL testlerin-
den de tam puan aldõğõnõ söyledi. Arõkan, şöyle devam etti: “Ci-
haz, bir şekilde açılmaya çalışılırsa içerisindeki gizli bilgiler
otomatik olarak siliniyor. Yanlış şifre girilmesi durumunda ya
da istenildiğinde cihaz üzerindeki tek tuşla bilgiler silinebiliyor.
Ürünün tasarımının ve üretiminin yüzde yüz yerli mühendislik
ve kaynaklarla gerçekleştirilmesi de TÜBİTAK ve Türkiye adı-
na gurur verici bir olay. Bu özellikleriyle ürün, sahip olduğu
güvenlik kabiliyetleriyle dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor.”
Belediyenin makinesiyle izinsiz kazı
Peker’den iddialara yalanlama
İstanbul Haber Servisi - Er-
genekon davasõ sanõklarõndan Se-
dat Peker, “İlhan Selçuk’a yö-
nelik suikast planladığı ve bu
amaç doğrultusunda da gaze-
temize molotof attırdığı” iddia-
larõnõ yalanladõ.
Peker, avukatõ Mehmet Do-
ğurga aracõlõğõyla yaptõğõ yazõlõ
açõklamada, gazetemiz imtiyaz
sahibi ve başyazarõ İlhan Sel-
çuk’a yönelik herhangi bir saldõ-
rõ planõ olmadõğõ ve İstanbul Özel
Yetkili Ağõr Ceza Mahkemeleri
Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn açtõğõ bir
dava nedeniyle gazetelerde bu
yönde haberlerin yer aldõğõ belir-
tilerek şu ifadelere yer verildi:
“Son günlerde basın yayın
organlarında sıkça yayımlanan
bir habere göre, şahsımın Sayın
İlhan Selçuk’u öldürtmek iste-
diği, aynı amaç doğrultusunda
gazetesine molotof attırdığım
haberleri yapılmaktadır. Ha-
berin gerekçesi olarak da ‘İs-
tanbul Özel Yetkili Ağõr Ceza
Mahkemeleri C. Savcõlõğõ’nın aç-
tığı bir dava gösterilmektedir.
Bu dosyada yazıldığına göre
Sayın İlhan Selçuk şahsıma za-
rar veriyormuş bu yüzden do-
layı bazı kişiler kendisini öl-
dürmeyi düşünüyormuş. Bu-
nun için de sözde harekete ge-
çerek bu eylemi yapmışlar. Siz-
lerin de bileceği üzere, Sayın İl-
han Selçuk’la ne uzak ne yakın
hiçbir ilişkim yoktur. İddia edil-
diği gibi bana zarar verdiği bir
durum da söz konusu değildir.
Tüm samimiyetimle söylüyo-
rum ki böyle bir şey olsa bile ya-
ni Sayın İlhan Selçuk bana za-
rar verse bile kendisi yine de
şahsımdan saygı görür. Değil
kendisine kötülük yapmak ‘İlhan
Abi’ haricinde bir hitap şekli da-
hi kullanmam mümkün ola-
maz. Gazetenin başyazarı Sayın
İlhan Selçuk, şahsımı tanımaz.
Hakkımda duyduğu asılsız şey-
lerden dolayı sıcak bakmadığı-
nı da hissedebiliyorum. Ancak
yine de biraz önce belirttiğim gi-
bi kendisi benim için İlhan Ağa-
bey’dir. Aklınıza gelmez, ancak
ben yine de bir açıklama yap-
mak istedim. Dava açıldığı için
böyle söylüyor olabilirim diye
bir anlığına düşündüğünüzü
varsayıyorum. Ancak açılan da-
vanın sanığı değilim, yargılan-
dığım davaların yanında bu da-
va çok basit kalır. Ayrıca son
olarak söyleyeceğim, ben ceza-
evinde yatmaktan mutsuz ola-
cak yaşı çoktan geçtim.”
İlhan Selçuk’a suikast planladõğõ ve gazetemize molotof attõrdõğõ ileri sürülmüştü
bu iddialarõ hakaret olarak gör-
düğünü söyledi. Senem, “Erge-
nekon işi” Maraş, Çorum, Sõvas
katliamlarõ, Doğan Öz ve Eşref
Bitlis’in ölümünün aydõnlanma-
sõ için mücadele verdiğini söyle-
di. Bu davada sanõk olarak yargõ-
lanan İbrahim Çiftçi’nin 6 kez
idam cezasõna çarptõrõldõğõnõ be-
lirten Senem, “En sonunda As-
keri Yargıtay tarafından bera-
at ettirildi. Kontrgerilla, ada-
mını astırmadı. Bu da Askeri
Yargıtay’ın kamburudur. Bu
karar, 12 Eylül darbesinden
sonra verilmiştir. Kontrgerilla
böyle bir şeydir. İdam verseniz
de asamazsınız” diye konuştu.
‘Allah da olsa tutuklanır’
Mahkemenin kendisini sadece
“devlete ait gizli belgeleri temin
etmek suçundan” tutukladõğõnõ
söyleyen Senem, “Bu durumda
ben ‘hürriyeti tahdit’ edilmiş bir
insanım. Savcılar tutuksuz yar-
gılanmamı istemeliydi. Beni ni-
ye tutukladılar? TCK uygulan-
madığı, gladyo hukuku uygu-
landığı için. Avukat da olsanız
Allah da olsanız tutuklanırsınız.
Gladyo hukuku bu” dedi.
YENİ DAVA YENİ SALONDA
Silivri Cezaevi Kampusu’nda, Ergenekon davasõnõn görül-
mesi için yapõlan spor salonunun bir ayda duruşma yapõlabile-
cek hale geleceği öğrenildi. Soruşturmasõ devam eden 25’i tu-
tuklu 60 şüpheli hakkõnda açõlacak olan davanõn yeni duruş-
ma salonunda yapõlmasõ bekleniyor. 15 gün içerisinde iddia-
namenin tamamlanmasõ beklenen yeni dava ile, 38’i tutuklu
86 sanõklõ davanõn, 60’õ tutuklu 146 sanõklõ olmasõ bekleniyor.
Ergenekon sanõğõ İP’li Nusret Senem, Gül, Erdoğan ve Gülen’i komplo ile suçladõ
ABD NSA BAŞKANI GELDİ
‘Sır’ ziyaret
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Dünyanõn en büyük elektronik is-
tihbarat örgütü olan ABD Ulusal Güvenlik Ajan-
sõ’nõn (NSA) Başkanõ Keith Alexander’õn An-
kara’ya sessiz sedasõz yaptõğõ ziyaret soru işaret-
lerini de beraberinde getirdi. İki ülke arasõnda
stratejik önemi büyük konularõn ön planda oldu-
ğu bir dönemde, ABD Başkanõ Barack Oba-
ma’nõn neden siyasal düzeyde doğrudan temas
kurmak yerine en üst düzeyde “teknik bir uz-
man” gönderdiği sorusu yanõtsõz kalõrken söz
konusu ziyaretin “gizli” yapõlmasõnõn planlandõ-
ğõ, ancak Esenboğa’da yaşanan aksaklõk (!) nede-
niyle basõna sõzdõğõ ortaya çõktõ. Obama’nõn Ale-
xander’a Türkiye’ye gitme talimatõ vermesinin
zamanlamasõ dikkat çekti. ABD, ağustos ayõnda
Afganistan’da yapõlacak seçimler öncesinde
özellikle NATO üyesi ülkelerin bu ülkedeki as-
ker sayõlarõnõ arttõrmasõnõ isterken, Washington
yönetiminin Kõrgõzistan’da kapatõlan üsleri için
yeni bir merkez aradõğõ da biliniyor. Bunun yanõ
sõra ABD’nin gündeminde Irak’tan çekilecek as-
kerlerin Türkiye üzerinden geçirilmesi de yer
alõrken, Ankara-Washington hattõnda, PKK ile
mücadele bağlamõnda işbirliği ile İran’õn nükleer
dosyasõna ilişkin konu başlõklarõ tartõşõlõyor.
Mitchell perşembe günü geliyor
Öte yandan daha önce Türkiye’ye yapacağõ zi-
yareti erteleyen Obama’nõn Ortadoğu Özel Tem-
silcisi George Mitchell’õn, perşembe günü Tür-
kiye’ye gelerek Cumhurbaşkanõ, Başbakan ve
Dõşişleri Bakanõ ile görüşmesi öngörülüyor.