19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Organizmanõn herhangi bir nokta- sõnda bulunan has- talõk olayõnõn orga- nizmanõn başka bir yerine sõçramasõ. 2/ Acele, tez... Çölden esen rüz- gâr. 3/ Ev giysileri ve sabahlõk yapõ- mõnda kullanõlan dökümlü bir ku- maş... Eski Mõ- sõr’da güneş tanrõsõ. 4/ Utanç duyma... Minare- nin ezan okunan yeri. 5/ Havadaki su buharõ... Bir çeşit börülce. 6/ Cennet ile cehennem arasõnda bulunduğuna inanõlan yer... Telli bir çalgõ. 7/ Satrançta bir taş... Rafla- rõ olan kapaklõ ve taşõnõr dolap. 8/ Bürümcük gö- rünüşlü bir tür kumaş... Çin’de Buda’ya verilen ad. 9/ Din işlerini devlet işlerine karõştõrmayan... Lantan ele- mentinin simgesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gazete, dergi gibi yayõnlarda sayfa düzeni. 2/ Üç ya da dört yaşõna kadar olan dişi manda... Yayla ya da bahçe kulübesi. 3/ “Ölür ise --- ölür / Canlar ölesi değil” (Yu- nus Emre)... Anadolu halklarõnõn en eski ana tanrõçasõ... Arjantin’in plaka imi. 4/ Adlarõ aynõ olanlardan her biri... Tekel idaresine eskiden verilen ad. 5/ Sinema filmlerinin sanat, eğitim ve kültür amaçlarõ göz önünde tutularak toplandõğõ ve korunduğu yer. 6/ Mekke’nin doğusunda, hacõlarõn arife günü toplandõklarõ tepe. 7/ İskambilde bir kâğõt... Hayat arkadaşõ. 8/ Belirteç... Avrupa Futbol Bir- liği’nin kõsa yazõlõşõ. 9/ Orkestra şefi. CYB C Y B 23 ŞUBAT 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Ölen işçinin askerlik süresi ve kıdem tazminatı SORU: Bir kamu kurumunda işçi olarak çalõşan eşimi bir tra- fik kazasõnda kaybettim. Kendisi 2 yõl askerlik yapmõş ve hiz- metlerine saydõrmõştõr. Askerliğini sigortaya borçlanmõştõ. Bana kõdem tazminatõ ödemesi yapõlõrken askerlik borçlanmasõ hesaba katõlmadõ. Böylece eşimin kõdem tazminatõ iki yõl ek- siği ile ödendi. Askerlik süresine ait iki yõllõk kõdem tazmina- tõnõ, ancak işçinin kendi isteği ile emekli olmasõ durumunda öde- diklerini, ölen işçinin yakõnlarõna askerlik süresi için kõdem taz- minatõ ödenmesinin uygulama dõşõnda kaldõğõnõ söylediler. Ben de aynõ kamu kurumunda işçi olarak çalõşõyorum. Benim bil- diğim, kõdem tazminatõnõn hesabõna askerlik süresi de katõlõr. Kamu kurumlarõndan kendi istekleriyle emekli olanlara askerlik süresinin kõdem tazminatõ ödeniyor. 1) Ölen işçinin askerlik süresine ait kõdem tazminatõ öden- mez mi? 2) Kõdem tazminatõ işçinin eşi ve çocuklarõna mõ, yoksa mi- rasçõlarõna mõ ödenir? (E.Ö.) YANIT: 1475 sayõlõ İş Yasasõ’na (Kõdem Tazminatõ Yasa- sõ) göre: İş sözleşmesinin ölümle son bulmasõ durumunda kõdem taz- minatõ işçinin “kanuni mirasçılarına” ödenir . Mirasçõlara ödenmesi öngörülen tazminat: “TC Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sü- relerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanu- nu’na göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan öde- meye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçir- diği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu ku- ruluşu işverenince” ödenmektedir. Konuyla ilgili yargõ kararlarõ: (*) “ÖZET: Değişik kamu kuruluşlarında ve bu arada as- kerlikte geçen hizmet sürelerinin bireştirilebilmesi, kıdem tazminatının ödeneceği tüm haller hakkında değil işçinin sadece yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme al- mak amacı ile hizmet akdini bizzat feshetmesi halinde söz konusu olabilecektir.” (Yargõtay Hukuk Genel Kurulu, 9.3.1994 Tarih, 1994/9-5 Esas ve 1994/144 Karar) (**) “ÖZET: Kamu kuruluşlarında geçen hizmetlerin kı- dem tazminatında hesaba katılabilmesi için iş akdinin yaş- lılık ya da malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak ka- zanılması nedeniyle feshedilmiş olması gerekir. Bu dü- zenleme içinde ‘ölüm’ hali öngörülmüş değildir. Bu nedenle askerlik borçlanmasının göz önüne alınması yasal değildir.” (Yargõtay 9. Hukuk Dairesi, 12 Mart 1996 Tarih, 1995/31134 Esas ve 1996/5263 Karar) Kõsaca, Yargõtay askerlik borçlanmasõna ilişkin süreye kõdem tazminatõ ödenebilmesi için işçinin iş akdini yaşlõlõk ya da ma- lullük aylõğõ ya da toptan ödeme almak amacõ ile bozmasõ ko- şulunu öngörmüştür. 1) İşçinin ölümü durumunda, borçlanõlan ve borcu ödenen askerlik süresi, yargõ kararõnda, kõdem tazminatõ kapsamõ dõ- şõnda bõrakõlmõştõr. 2) 1475 sayõlõ İş Yasasõ (Kõdem Tazminatõ) hükümlerine gö- re, “İşçinin ölümü durumunda, kıdem ve diğer tazminat hak- ları, işçinin yasal mirasçılarına ödenmektedir”. Kaynak: (*) Lebib Yalkın Yayımları, Cilt: AA/13, Sıra No: 426 (**) Yasa Hukuk Dergisi, Nisan 1996, Sayı: 172/3, Sayfa: 543 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYYAR ÖZKAN www.junkidz.com 23 Şubat SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Sol Çökerken “Sosyal Demokratların rüyasını kâbusa dönüştü- renlerin hepsi gitsin!” “Fildişi kulelerinden çıkmayan; kişisel çıkar kovala- yan aparatçiklerin, nomenklaturanın, politbüronun hepsi gitsin!” “Sandık ne derse desin, her seferinde dört ayak üze- rine düşen kariyeristler yekten gitsin!” “Dine taviz verenler, yağcılar, yalakalar, hizipçiler, hi- zip başları, köprü başlarına kurulanlar, kerameti ken- dinden menkul çok bilmiş ukalaların hiçbiri kalmasın ve gitsin!” “Yenilere yer açmak, bayrağı devralacak genç ku- şakları yetiştirmek yerine; koltuğa mıhlananların cüm- lesi birden partiyi tez elden terk edip gitsin!” Ve son kaleler de düşüyor... Aklınızı karıştırmış olmayayım sevgili okurlar. Sevi- gen’in istifasını müteakip CHP tabanından yükselen bir “mail bombardımanı” değil bu anlattığım. Henüz ora- ya gelmedik... Gayzer gibi yeraltından fışkıran bu tepkilerin sahip- leri İtalya’nın sahipsiz kalan Sosyal Demokratları... Sardenya’da geçen hafta, Sosyal Demokratların he- zimetiyle sonuçlanan yerel seçimler, Çizme solunda bir isyan yarattı. Solun; geleneksel kalesi sayılan bir böl- gede, anamuhalefetin; iktidar partisinin 9 puan geri- sine düşmesi, merkez sol seçmeni çileden çıkardı. Hüsranla biten iki ay önceki Abruzzo yerel seçim- leri ve 2008 baharındaki genel seçimlerde olduğu gi- bi bu kez de Sardenya’nın yitirilmesi; Sosyal Demo- krat lider Walter Veltroni’yi istifaya zorladı. Geç gelen bu istifa ne var ki İtalyan solunun öfke- sini dindirmeye yetmedi. Ülke sağını ele geçiren Berlusconi iktidarı, Çizme’nin son kalelerini böyle teker teker kuşatadursun, ana- muhalefetteki Sosyal Demokratların durdukları yerde yıpranması; “tabanı” sonunda patlama noktasına ge- tirdi. Parti genel merkeziyle medyayı “mail bombardı- manına” tutan seçmenler bu nedenle şimdi “Sırf par- ti liderinin gitmesi yetmez” diyor ve bastırıyorlar: “Bi- riniz yetmez! Hepiniz gidin!” Dağınık ve lidersiz bir muhalefet partisinde sahipsiz kalan seçmen; Berlusconi sağı tarafından kordon al- tına alındığı ve artık kaybedilecek bir şeyin kalmadığı noktada, “son çare” olarak toptan temizlik istiyor. ‘Siyaset kastı’ndan bıktılar Merkez sol seçmenlerin “parti kodamanları” ile “li- der kadrosuna” duydukları bu “toplu güven kaybının” kodları; bir süredir İtalya’ da best-seller raflarından in- meyen “Kast” (La casta) isimli bir kitapta gizli. Gian Antonio Stella ve Sergio Rizzo isimli iki ga- zetecinin kaleme aldığı kitap; Çizme’deki siyasi sını- fın, sağdan sola, baştan sona ayrıcalıklarla donatılmış, dokunulmaz, erişilmez, demokratik denetimden yok- sun bir “kast sınıfı” olduğunu anlatıyor. Yolsuzluk, rüş- vet, iltimas; eş, dost, adam, akraba kayırmak, kolla- mak; devlet imkânlarıyla saltanat sürmek, har vurup har- man savurmak, nüfuz ticareti, güç simsarlığı yapmak… İtalyan “siyasi sınıfında” güç sahibi tüm politikacıların başvurduğu yaygın yöntemler… İktidar partisinden anamuhalefete, hiçbir siyasi gü- cün muaf olmadığı bu habis “kast sistemini”, deliller ve belgeleriyle göz önüne seren kitap; siyasi partile- rin bu ülkede artık devlet kanını emen sülükler ve ay- rıcalıklı bir oligarşi sistemine dönüştüğünü belirtiyor. Anamuhalefet partisinin tabanını isyana sürükleyen hüs- ranın temelinde işte sadece art arda gelen sol seçim yenilgileri değil; Stella ve Rizzo’nun kitabıyla siyaset jar- gonuna giren bu “kasta” duyulan derin nefret yatıyor. Tuhaf bir şekilde bu nefret, merkez soldaki siyasi- lerin gerçekte hepsinden daha yoz ve tehlikeli olan “tek adam” Berlusconi’ye yarıyor. Berlusconi’ye asla oy vermeyecek merkez sol seç- menler zira; partiler sisteminin rayından çıkması ve ik- tidarın denetlenememesinden öncelikle “solu” sorumlu tutuyor. Güven krizi, siyasi etikteki savrulma ve siste- me alternatif oluşturulamamasından ötürü “solu” suç- luyor. Krizin yarattığı çaresizliği, “solun kimliksizliğine, kişiliksizliğine, beceriksizliğine” veriyor… Yozlaşan siyasi partiler sisteminde solun bıraktığı boş- luk öyle bir fasit daire yaratmış durumda ki, küresel kri- zin darbesi bile işbaşındaki iktidar partisinin defterine değil; muhalefette “hem kel, hem fodul” konumdaki sosyal demokratlara yazılıyor… Aynen burada, bizde olduğu gibi. [email protected] Şeşin Beşi DTP’nin ileri gelenleri; TRT-Şeşçi Recep Tayyip Erdoğan’ı Diyarbakır’a sokmamak için bir hafta boyunca çağrılar yaptı. “Orası yalnızca bizden sorulur” mantığının eseri olan bu çağrıların hedefi, aslında Recep Tayyip Erdoğan’a değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yönelikti. Şeşten pence doğru ilerliyorlar, adım adım. Daha önce de dediğimiz gibi: Federasyona beş kaldı. Kulakları çınlayacaklar için Doğan Grubu’na 826 milyon TL’lik vergi cezası kesilmiş. Hem de; Avrupa fatihi, re- formist, dönüştürücü, tabu yıkıcı, vizyon ve misyon sahi- bi, liberal devrimci, en demo- krat, üstelik eski gömleğini çı- kartıp atmış, değişmiş siya- setçi, takdire şayan cesur li- der, sınır tanımaz önder, ka- lıplara sığmaz ufuklu devlet adamı, Kasımpaşa’dan çıkmış eşsiz Anadolu çocuğu Recep Tayyip Erdoğan’ın döne- minde... Sucuk Hukukçu dostumuz, sağlam bir kaynaktan duymuştu. Sor- du: - Makamında sucuk kızart- tığı için temizlik görevlileri ta- rafından uyarılmış savcı kim olabilir? Bilemedik. “Kim?” dedik. Dostumuz, ser verdi, sır ver- medi: - Düşün bakalım. Bulursun. İlk insan Küçük kız annesine, “İlk insan nasıl dünyaya geldi?” diye sordu. Annesi, “Biz Âdem ile Havva’dan geliyoruz” dedi. Kız, aynı soruyu bu kez babasına sordu. Baba, gözlüğünün altından bakıp “Binlerce yıl önce maymunlar vardı. Biz de evrim geçirerek onlardan türedik” karşılığını verdi. Küçük kız iki ayrı yanıt karşısında bocalayınca annesine gitti yine: “Sen Âdem ile Havva’dan, babamsa maymunlardan geldiğimizi söylüyor. Karıştırıyorum anne...” Annesi, “Karıştırılacak bir şey yok yavrucuğum” dedi, “Ben sana kendi ailemin geçmişini anlattım, baban da kendisininkini.” İçimizi bunaltan ağır havaya karşın, insanı umuda sıkı sıkıya bağlayan gelişmeler de yaşanıyor bu ülkede. Örnek: Pırıl pırıl yetişmiş gençlerden oluşan bir Türk tasarım ekibi, geçen yıl Uluslararası Çevreci Tasarım Ödülleri kapsamında üç ayrı ödül kazandı. En çevreci ulaşım aracı dalında birinciliği kazanan 32 metre boyundaki “Volitan”, geleceğin yolcu teknesi tasarımı... Güneş ve rüzgâr enerjisi kullanarak hareket ediyor, deniz suyundan tatlı su çevrimini gerçekleştiriyor, karbondioksit atık üretmiyor. Güneş panellerini, hareketli katı yelkenler olarak kullanıyor ve tekne dışında yer alan 2 adet hareketli elektrik motoru ile destekliyor. Volitan, nokta dönüşü yapabiliyor, yakıt bağımlılığını tümüyle ortadan kaldırıyor, 18 -20 deniz mili ile gece ve gündüz sürekli yolculuk yapabiliyor. Kurşun şarj pilleri yerine, jel akü kullanımı ile çevre duyarlılığını pekiştiriyor. Volitan, uluslararası yetkin uzmanlarca 2040 yılının teknesi olarak kabul ediliyor. İkinciliği kazanan tasarım ise çevreci ürün grubunda: “Su kapanı.” Bu tasarım, yeni dikilmiş ağaçları ekonomik ve pratik destekleme sistemi olarak özetlenebilir. Doğal ortamda yitirilen ve buharlaşan su zerreciklerini toplayarak ağaç köklerine yönlendirmeyi amaçlıyor. Mansiyon alan tasarım ise, kavramsal dalda: “Susuz orman yangını söndürme aracı.” Elekrik enerjisi ile desteklenen araç, doğal malzeme kullanılarak yangınları söndürme ve soğutma gücüne sahip. Bu tasarımları gerçekleştiren ve çoğunluğu ODTÜ’lü olan ekipte yer alan insanlarımızın adlarını, toplumca giderek yitirdiğimiz özgüvenimizi bize yeniden kazandırdıkları için büyük harflerle anmak istiyoruz: Dr. HAKAN GÜRSU, SÖZÜM DOĞAN, MUZAFFER KOÇER, ALPER KARADOĞANER, TOLGA ÇAĞLAR ve GÜLSÜM BARAN. 27 ayda 6’sı uluslararası, 13’ü ulusal toplam 19 ödül alan bu ekibin övünçlerini paylaşmak toplumsal bir görevdir. Övünülecek tasarım ekibi HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 M O D E R A T Ö R E L İ M T A N E Y E L E K Ç E Ç E R İ K R E S A K İ A M İ L E V L O P A L İ F T A R A K İ Z İ N R U L O S E L E R İ F E R 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Müfredat davası Öğrenci velisi Seher Yaşar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğ- retim okullarında 2005-2006 eği- tim-öğretim yılında uygulamaya koyduğu “yapılandırıcı müfre- dat programı” için iptal davası açmıştı. Seher Yaşar’a göre ye- ni program, bir kamu hizmeti olan eğitimi tümüyle “ticarileşti- riyor, piyasalaştırıyor ve bilim- sellikten uzak kılmayı” amaçlı- yordu: “O dönemde ilköğretim 3. sı- nıfta okuyan çocuğumun, böy- lesine yanlış bir eğitimden geç- memesi için açtığımız davanın Danıştay 8. Dairesi’nce kabul edilmesi, bizim için önemli bir ka- zanım oldu. Davamızı açmadan önce des- teklerini istediğimiz bazı sendika, dernek ve eğitimbilimciler, ara- dan 3 yıl geçmesine karşın, ne yazık ki bu değişikliğin ülkemiz ve halkımız üzerinde yaratacağı bü- yük tahribatın pek farkında ol- madıklarından ya da önemse- mediklerinden gereken duyarlı- lığı göstermediler. Kimi maddi ve manevi zorluklarına karşın, biz bu davamızı sürekli takip ederek, du- ruşma aşamasına getirmiş bu- lunmaktayız. Bu duruşma, para- sız-eşit ve bilimsel eğitim mü- cadelemiz açısından olduğu ka- dar, eğitimin tarafı olan öğrenci- veli ve öğretmenlerimizi doğru- dan ilgilendiren bir öneme sa- hiptir.” Seher Yaşar’ın sözünü ettiği duruşma 4 Mart’ta... Dileriz, bir velinin tüm veliler için tek başına yürüttüğü hukuk mücadelesi başarı ile sonuçlanır. SAHİBİNDEN ALİBEYKÖY GÜZELTEPE’DE 140 VE 70 M2’LİK MÜSTAKİL DAİRELER BAHÇE İÇİNDE SATILIK 0535 270 35 09 - 0212 607 08 76
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle