19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İstanbul Haber Servisi - Türk- İş Genel Başkanõ Mustafa Kum- lu, kriz nedeniyle işsiz kalanlarõn sayõsõnõn 400 bini aştõğõnõ belir- terek durumu, “Bugün dünyada yaşanan ekonomik krizin temel nedeni, sosyal devlet politika- larından uzaklaşılmasıdır” şek- linde değerlendirdi. Kumlu, ya- şanan krizin faturasõnõn kesildiği on binlerce emekçinin bugün Ka- dõköy’de yapõlacak “İşsizliğe ve Yoksulluğa Karşı Birleşik Mü- cadele İçin Emek ve Demokra- si Mitingi”ne katõlmasõnõ bekle- diklerini vurguladõ. İşçi ve kamu çalõşanlarõnõn kitlesel olarak ka- tõlmasõ beklenen Kadõköy’deki Emek ve Demokrasi Mitingi’nde IMF ve AKP politikalarõ protes- to edilecek, işsizliğe ve yoksulluğa karşõ ortak mücadele çağrõsõ yi- nelenecek. Türkiye Petrol Kimya Lastik İş- çileri Sendikasõ’nõn (Petrol-İş) Altunizade’deki Genel Merke- zi’nde dün bir araya gelen Türk- İş’e bağlõ sendikalarõn başkanla- rõ ile Kumlu, miting öncesinde açõklama yaptõ. Kumlu, krizden çõkabilmenin yolunun üretilen değerlerin hakça paylaşõmõndan, sosyal devlet ilkelerinin yeniden ve daha güçlü olarak uygulan- masõndan geçtiğini söyleyerek, “Kriz ‘hep bana, hep bana’ an- layışıyla ücretleri düşüren, yok- sulların vergilerini arttıran, kamu hizmetlerini paralı hale getiren, kamu yatırımlarını azaltan ve kamuyu üretim ala- nından çekip, her şeyin özel- leştirilmesini savunan ekono- mik ve siyasi politikaların, IMF tarafından tüm ülkelere öneri- len reçetelerin sonucudur. Şim- di yapılması gereken, bu poli- tikaların tam aksinin hayata ge- çirilmesidir” diye konuştu. Tür- kiye’nin 1994 ve 2001 yõllarõnda iki kriz yaşadõğõnõ anõmsatan Kumlu, her iki krizden de çalõ- şanlarõn zararlõ çõktõğõnõ ifade et- ti. Aralõk 2008 verilerine göre Türk-İş’e bağlõ sendikalara üye 30 binden fazla kişinin işsiz kaldõğõnõ dile getiren Kumlu, “Yalnızca ocak ayında İş-Kur’a başvu- ranların sayısının yüzde 95 art- tığı açıklanmıştır. Ülkemizde iş güvencesi de yetersizdir” de- ğerlendirmesini yaptõ. CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Bu milatla birlikte 15 Ağustos 1984’te Eruh bas- kınıyla başlayan PKK terörüyle mücadelenin 15. yılı dolmuştu. Gelinen nokta, güvenlik güçlerimiz açısından tartışmasız bir zaferdi. Dünyanın çok az ülkesi, uluslararası desteğe sahip bir terör örgü- tüyle baş edebilir. 1984-1999 arasındaki süreç ciddi dalgalan- malarla geçti. Başlangıçta küçümsenen terör 1990’lara doğru günde ortalama 10 can almaya başlayınca toplumda da soru işaretleri yükseldi: “Bu devletin sahibi yok mu? Terörle mücade- lede kesin sonuç alınması için ne gerekiyorsa ya- pılmalı...” Koruculuk ve özel tim bu arayışların ürünü ola- rak doğdu. 1990’ların sonuna doğru üstünlük güvenlik güçlerine geçti. Uluslararası yapı kendince Öca- lan’ın “son kullanma tarihinin dolduğuna” karar verdi. Ve Öcalan Türkiye’ye getirildi. 1999-2009 arası nasıl geçti? Türkiye terörü yenmişti ama ondan daha cid- di bir durum vardı: Terorizm! Teröristle mücadele ile terorizmle mücadele ne yazık ki karıştırılıyor. Teröristle mücadele doğrudan güvenlik güç- lerinin işidir. Ama terorizmle mücadele bir ülke- nin tüm birimlerinin ortak katılımını gerektirir. DSP-MHP-ANAP koalisyonu, Öcalan’ın yargı- lanma sürecinin iç barışı zedelememesi kaygısı- nı öne aldı. Ancak bunun yanında sindirilen terörün bir daha yeşermemesini sağlamak gerekiyordu. Koalisyonun ömrü buna yetmedi. 3 Kasım 2002’de AKP hükümetiyle birlikte yeni bir dönem başladı. Ekonomide koalisyonun içirdiği acı ilacın ge- tirdiği iyileşmelerin üstüne oturan AKP, terörde de neredeyse sıfırlanmış bir ortamın rahatlığıyla yo- la başladı. Bu ortam 2005 yılına kadar sürdü. O tarihe dek terör örgütü, AKP hükümetinin attığı adımların hep daha ilerisinin geleceğini düşündü! ABD’nin 21 Mart 2003’teki Irak işgali PKK açı- sından sorun olmadı. Tam tersine Irak’ın kuzeyinde rahat hareket etme ortamı buldu. Bunun da et- kisiyle 2005’ten beri dalgalanarak devam eden te- röre karşı alınması gereken önlemler tartışması sü- rüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ayrı bir kurum- sallaşma önerisi, aylardır hükümetin gündemin- de ama somut gelişme yok. Görünen o ki, yukarıda sıraladığımız konular uzun süre daha tartışılmaya devam edecek. Çevremizle birlikte baktığımızda Türkiye, tam bir ateş ve atış çemberinin ortasında. Bu nedenle iç barışının ayrıca önemi var. Nasıl ki bir insan gri- be bile yakalansa, çevresiyle bağını kesmek zo- runda kalıyorsa, yaşamı altüst oluyorsa, ülkeler için de aynı şey geçerli. İç barışı bozuk bir ülke- nin düzgün giden hiçbir şeyi olmaz. AKP, önümüzdeki yerel seçimlerde Güneydo- ğu belediyelerini almayı, terörle mücadele sanı- yor. Daha doğrusu, öyle sunuyor. Oysa, durum tam tersi de olabilir. Hükümetlerimiz şu ikilemde bir türlü bencillik- ten vazgeçemedi: Önümüzdeki seçimler mi, önümüzdeki nesiller mi? AKP açısından varsa yoksa önümüzdeki se- çimler! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in “Gerekli so- ruşturmayı başlattık” demesine karşın, gizli kalması gereken, ancak Zekeriya Öz’ün başkanlığındaki sav- cılıkta alınan ifadeler yine sızdırıldı. Üstelik bu ifadelerin ulusal varlığımız TSK’yi yıp- ratmak, Ergenekon davası içinde sorumlu göstermek amacıyla tahrif edilerek sızdırıldığı ortaya çıktı. Son olayı kısaca özetleyelim: Ergenekon davası 1. iddianamesi ortaya çıkmadan önce gizliliği gerektiren savcılık ve polisteki ifadeler, dinci ya da AKP’ye yalaka gazeteler ve TV’lere sız- dırıldı. Sızdırma olayları bu kez yön değiştirdi. Şahin’in sav- cılıktaki ifadelerini Radikal yayımladı. Şahin’in yayımlanan ifadesinde; TSK’yi Ergenekon davası içinde gösteren suçlayıcı paragraflar yer alı- yordu. Genelkurmay Başkanlığı aynı gün (12 Şubat 2009) Şahin’in TSK’yi bağlayıcı ifadelerine ve yayımlayan Radikal’e sert tepki gösteren uzun bir açıklama yap- tı. Tabii ulusal güvencemiz TSK’yi, onun değerli ko- mutanı Orgeneral İlker Başbuğ’u “yasadışı bir olu- şuma ihtiyaç duyuyormuş, Şahin ile görüşmüş gibi” gösteren ifadeler yalanlandı. Aynı gün İbrahim Şahin, cezaevinden basına gön- dermeyi başardığı yazılı açıklamasında, Radikal’de yayımlanan savcılık ifadesinin önemli bölümlerinin düzmece olduğunu bildirdi. Yazılı ifadesinde Şahin; “Savcılık makamında ifa- de verirken Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile görüşme yapıp yapmadığına ilişkin bir soru ile karşılaşmadığı- nı.. hatta gazetede yayımlanan 70-80 sorunun ken- disine hiç sorulmadığını.. fakat TSK’yi hedef alan ki- mi soruların sanki sorulmuş gibi ifade tutanağında ya- nıt haneleri boş bırakılarak yazıldığını” açıkladı. Sızdırılan ifadelerin düzmece olduğunu, gizliliğin üs- telik tahrifat yoluyla ihlal edildiğini Ergenekon sav- cılığının veya İstanbul Başsavcılığı’nın açıklaması ge- rekirken; bu görevi üstlenen İbrahim Şahin’in açık- lamasında -nedense medyanın göstermekten özen- le kaçındığı- önemli bir vurgulama yer alıyor. Şahin; “…(savcılıktaki) Sorgulama tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef aldığından, birçok soruda susma hakkımı kullandım…” diyor. Bu ifade, Ergenekon savcılığının soruşturmaya ve davaya belli başlı sorumlu olarak TSK’yi de karıştır- mayı amaçladığını gösteriyor. 21 Mart 2008’de gözaltına alınan İlhan Selçuk, tu- tuksuz yargılanmak üzere özgür kaldıktan birkaç gün sonra yaptığı açıklamada: “…Bu dava geniş çaplı bir dava, ciheti askeriyeye yönelen bir tarafı var. Benim kaygım şu: Türkiye’de yargının ve ordunun içine de uzanan bir operasyonun hazırlığı yapılıyor...” diyor- du. İlhan’ın daha sonraki günlerde olaylarla doğrula- nan bu saptaması, elbette savcılıkta saatler boyu sü- ren sorgusunda edindiği izlenimlere dayanıyor. Soruşturmanın TSK’yi amaçladığını İlhan’dan son- ra başka kişiler de yineledi ve fakat: İlhan Selçuk’un Mart 2008’deki TSK ile ilgili sap- tamalarını, dört ay sonra, 10 Temmuz 2008’de açık- lanan, savcı Zekeriya Öz ve iki arkadaşının yazıp im- zaladığı iddianame doğruladı. İşte iddianameden İlhan’ın daha işin başında yaptığı saptamayı haklı çıkaran, TSK ile Ergenekon örgütü birlikteliğini göstermeye çalışan birkaç örnek: “…Oluşacak gerginlik ortamından yararlanılarak, ni- hai olarak askeri şahısların yardımı ile yönetimi de- ğiştirmek amacıyla hükümeti yıkmaya teşebbüs et- tikleri.. açıkça anlaşılmıştır. (İddianame, ‘sonuç’, sayfa 2455) …Org. İlker Başbuğ’un katıldığı ATO’daki ‘Devrim Yasaları’nın 80. yılı panelinde ‘yeni bir oluşumun ku- rulduğu’ duyuruldu… (İddianame, sayfa 1488) …Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt ve Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu, 60 milyon rüş- vet aldılar ve paylaştılar… (İddianame, sayfa 654) …Komutanlar bir grup PKK’liye silah sattı, uyuş- turucu trafiğini birlikte yürüttü… (İddianame, sayfa 283) …Karargâh Evleri yapılanması ile TSK içinde gizli örgütlenme var… (İddianame, sayfa 117)…” İddianamedeki şu cümle: “...Ergenekon terör örgütünün Türk Silahlı Kuv- vetleri’nde gizlice yapılandığı… anlaşılmıştır. (İddia- namenin ‘sonuç’ bölümü son sayfa) …” Savcılığın TSK’yi Ergenekon soruşturması içine al- dığını, “ciheti askeriyeye yöneldiğini” kanıtlıyor. Kanıtlamıyor diyen beri gelsin! [email protected] IŞIL ÖZGENTÜRK İlk Tokat! Baştarafı Arka Sayfada kõzõmõz o gün farkõnda ol- madan öğretmen masasõ- nõn üstündeki vazonun yere düşüp kõrõlmasõna neden oluyor. Küçücük bir kaza. Öğretmen hõ- şõmla “Bunu kim yap- tı?” diye soruyor. Kü- çük kõz kõpkõrmõzõ, nere- deyse ağlayacak, o zaman Süreyya bir şövalye gibi öne atõlõyor, “Ben yap- tım öğretmenim,” diyor ve avuçlarõ kõzarana ka- dar sopa yiyor. Ama o bunun canõnõ hiç acõtma- dõğõnõ söylüyor, işte aşk gözleri ve duygularõ böy- le kör eder. Sonuç bir ilk aşk filiz- leniyor, artõk küçük kõzõ- mõzla Süreyya her an bir- likteler ve o yõl bitiyor. Süreyya ertesi yõlõ iple çe- kiyor, okul açõlõyor ama küçük kõzõmõz yok, Sü- reyya sora sora onun çok hasta olduğunu ve artõk okula gelemeyeceğini öğreniyor, beyninden vu- rulmuşa dönüp kõzõn evi- ni buluyor ve pencereden bakarak onu görüyor, kü- çük kõzõn saçlarõ dökül- müş, ağzõnda onu mik- roplardan korusun diye yerleştirilen bir bandaj ve hüzünlü bir çift göz... Ben de bugün aşk yazõsõ yazmayacağõm demiştim, bu ne şimdi, bal gibi bir aşk hikâyesi. Neyse neşeli bir şeye geçelim, benim ilk tokadõma, ilkokula yeni başlamõşõm, annem pek bir özenmiş, bana çok özel organze yakalar yaptõrmõş, neyse okula gidiyorum herkeste aynõ yaka var, naylon ve ke- narlarõ işli, kendi yakam- dan nefret ediyorum. Ne- den benim ki böyle? O gün annemle çarşõya çõ- kõyoruz, ben birden her- kesin taktõğõ yakalarõn satõldõğõ bir dükkân gö- rüyorum, bir anda anne- min elini bõrakõp oraya yöneliyorum ve naylon bir yaka alõp koşa koşa eve gidiyorum. Ev de az uzak değil, sonrasõ annem beni kaybettiği için deh- şete kapõlõyor, karakollar, polisler ve iki saat sonra annem ve durumdan ha- berdar olan babam umut- suz eve dönüyorlar ve ben naylon yakamla on- larõ kapõda karşõlõyorum. Ve tabii sõkõ bir tokat yi- yorum, ardõndan da hem annem hem babam ağla- yarak bana sarõlõyorlar. Beni buldular ya. O nay- lon yaka hâlâ bende. Ha- di bakalõm kolay gelsin. isilozgenturk gmail.com Paketin gecikmesi düşündürücü Türkiye, 22 ülke arasında sondan 3. sıradadır. Türkiye’nin 2008’in 3. çeyreğindeki büyüme hızı bir yıl önceye göre 2.8 puanlık düşüş gös- termiştir. Belirtilen puan farkı ülkeler itiba- rıyla incelendiğinde 33 ülke içinde Türki- ye’nin büyüme hızı en sert biçimde düşen ül- keler grubunda yer aldığı ve bu açıdan 6. sıra- da olduğu görülmektedir.” 32 ülke içinde sanayi üretimi artõş gösteren ül- kelerin sadece Çin ve Norveç olduğuna dikkat çekilen açõklamada, şöyle devam edildi: “Türki- ye, yüzde 17.6’ya varan azalış oranı ile sanayi üretimi en hızlı düşen 7 ülke arasında yer al- maktadır. Sanayi üretimi en fazla zarar gören ülke yüzde 32.3 ile Tayvan’dır. Bu verilerden çıkan sonuçlardan ilki; ülkemiz küresel kriz- den en çok etkilenen ülkelerden biridir. İkinci olarak; çeşitli ülkelerde kapsamlı ve etkili ön- lemlerin alındığı, bunun büyümedeki sert dü- şüşleri engellediği söylenebilir. Büyümesi çok zarar gören, işsizliği hızla artan Türkiye’de hükümetin etkin önlemler içermesi gereken bir paketi geciktirmesi düşündürücüdür.” Baştarafı 1. Sayfada İşsizliğe karşı miting İstanbul Haber Servisi - Kadõköy’de bugün düzenlenecek “İşsizliğe ve Yoksulluğa Karşı Birleşik Mücadele İçin Emek ve Demokrasi Mitingi”nin yürütücülerinden Herkese Sağlõk Güvenli Gelecek Platfor- mu adõna çağrõ yapan Makine Mühendisle- ri Odasõ Başkanvekili Dinçer Mete, “Kü- resel düzeyde yaşanan ve Türkiye’nin etkilerini her geçen gün daha fazla his- settiği kriz kapitalizmin kendi krizidir. Türkiye burjuvazisinin ve onların sos- yoekonomik programlarının yürütücü- sü siyasi iktidarların ortak ürünüdür” dedi. Mete, tüm emekçilere mitinge katõ- lõm çağrõsõ yaparak, “Krizin bedelini öde- memek için birleşik bir mücadeleden yana olan tüm sınıf ve tabakaları sesi- mize ses, gücümüze güç katmaya çağırı- yoruz” diye konuştu. ‘İşten çıkarmalar artacak’ Ekonomik göstergeler açõsõndan çok övünülen ve başarõlõ bir ekonomi yönetimi- nin en temel göstergesi sayõlan ihracat ra- kamlarõnõn da bir önceki yõla göre yüzde 27.9 azaldõğõna dikkat çeken Mete ülkemiz- de kriz sonrasõ fiili işten çõkarmalarõn yüz binleri bulduğunu, işsizlik oranõnõn şubatta rekor kõrmasõnõn, resmi kurumlarõn rakam- larõ ile bile yüzde 15’ler ile ifade edilmesi- nin beklendiğini kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İsrail Kara Kuvvetleri Komutanõ Tuğgeneral Avi Mizrahi’nin Türkiye’yi Ermenilere soykõrõm yapmakla suçlayan ifadelerine Ankara çok sert tepki gösterdi. İsrail’e nota verilirken, Ge- nelkurmay Başkanlõğõ da, komutanõn açõkla- malarõnõn “iki ülke arasındaki milli men- faatlara zarar verebilecek boyutlarda” ol- duğunu bildirdi. Genelkurmay’dan yapõlan açõklamada, “13 Şubat 2009 günü İsrail Kara Kuvvet- leri Komutanı’nın uluslararası bir top- lantıda yapmış olduğu konuşmaya ilişkin bazı sözler basında yer almıştır. Basında yer aldığı şekliyle ve söz konusu kişiye atfedi- len sözlerin gerçekleri saptıran, maksadı- nı aşan, talihsiz, hiçbir şekilde kabul edi- lemez, bulunduğu görevin yetki ve sorum- luluklarıyla bağdaşmayan ve en önemlisi de iki ülke arasındaki milli menfaatlara zarar verebilecek boyutta ifadeler olduğu de- ğerlendirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri ile olan ilişkilerine önem verdiğini düşündü- ğümüz İsrail Genelkurmay Başkanlığı’nın konuya açıklık getirmesini beklediğimizi ka- muoyuna saygıyla duyururuz” denildi. ‘Mesnetsiz ve kabul edilemez’ Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada ise İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabi Le- vi’nin, İsrail Kara Kuvvetleri Komutanõ Avi Mirzahi’nin yaptõğõ açõklamalar nedeniyle dün Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ tarafõndan ba- kanlõğa çağrõldõğõ belirtildi. Bakanlõk açõkla- masõnda, “Her türlü diplomatik teamüle, ta- rihi ve güncel gerçeklerle taban tabana zıt ifadeler içeren açıklama, Sayın Başbaka- nımıza ve ülkemize yönelik kabul edilemez ithamlar ve hezeyanlarda bulunması se- bebiyle bir nota tevdi edilerek protesto edil- miştir. Ayrıca söz konusu beyanların mes- netsiz ve kabul edilemezliği vurgulanarak bu durum hakkında İsrail makamlarından acilen izahat istenmiştir” denildi. Mizrahi, ABD, Almanya’dan temsilcilerin de bulunduğu ‘Askeri Psikoloji’ konulu toplantõda yaptõğõ konuşmada Türkiye’nin uzun yõllar önce Ermenilere “dünyanın en büyük katliamlarından birini” yaptõğõnõ öne sürerek, aynõ politikanõn bugün de Kürtler üze- rinde sürdürüldüğünü iddia etmişti. Dõşişleri’ndenİsrail’enota Çiçek’ten Genelkurmay’a destek M İ T İ N G P R O G R A M I DİSK, KESK ve Türk-İş tarafından düzenlenen meslek ör- gütlerinin de destek verdiği “İşsizliğe ve Yoksulluğa Karşı Bir- leşik Mücadele İçin Emek ve Demokrasi Mitingi” için katılımcılar saat10.00’danitibarenHaydarpaşaNumuneHastanesiveTepeNau- tulius Alışveriş Merkezi’nin önünde toplanmaya başlayacaklar. 2 koldan saat 11.00’den itibaren yürüyüşe geçecek gruplar Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanacaklar. Saat 13.00’te saygı duruşu ile başlayacak miting, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun konuşmalarıyla devam edecek. 3 başkanın katılımcı- ları selamlaması ile sona erecek mitinge, aralarında TMMOB, Türk Tabipleri Birliği, Diş Hekimleri Odası, İstanbul Barosu, ÖDP, TKP, EMEP, DTP, 78’liler, 68’liler ve dergi çevreleri de katılacak. MakineMühendisleri Odası’ndandestek ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn Ergenekon soruşturmasõyla ilgili son yaptõğõ değerlendirmenin doğru ve ye- rinde olduğunu belirterek, Türki- ye’nin soruşturmanõn gizliliği nokta- sõnda iyi bir sõnav vermediğini söyledi. Çiçek, “Birileri bir yerlerden bir şe- kilde kanunsuz bilgi veriyorsa ‘o verdi ben de yazdõm’ savunması çok hukuki değildir” dedi. ‘Doğru ve yerinde açıklama’ Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek, Ge- nelkurmay Başkanlõğõ’nõn eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbra- him Şahin’in ifadeleriyle ilgili yap- tõğõ açõklamayla ilgili olarak değer- lendirmelerde bulundu. Çiçek, bugüne kadar soruşturmanõn gizliliğinin ihlal edildiğine ilişkin en az 12 kez açõk- lama yaptõğõnõ anõmsattõ. Genelkur- may Başkanlõğõ’nõn son olayla ilgili değerlendirmesinin doğru ve yerinde olduğunu kaydeden Çiçek, Genel- kurmay’õn açõklamasõnda atõf yapõlan Ceza Muhakemesi Yasasõ’nõn (CMY) 157. maddesinin çağdaş bir hukuk normu olduğunu söyledi. DTP gösterisindeolay BATMAN / DİYARBAKIR (Cum- huriyet) - Abdullah Öcalan’õn yaka- lanõşõnõn 11. yõldönümünde Batman’da basõn açõklamasõ yapmak isteyen DTP’lilere, Çevik Kuvvet ekipleri izin vermedi. Ortalõğõn savaş alanõna dönüştüğü kentte polis gruba biber ga- zõ ve tazyikli suyla müdahale etti. DTP Batman Milletvekilleri Bengi Yıldız, Ayla Akat Ata, Belediye Baş- kanõ Hüseyin Kalkan’õn da aralarõnda bulunduğu kalabalõk topluluk, DTP İl Örgütü’nden Gülistan Caddesi’ne yü- rümek isteyince Çevik Kuvvet ekiple- rinin engeliyle karşõlaştõ. Güvenlik güç- lerinin tazyikli su ve biber gazõyla mü- dahalesine göstericiler taşlarla karşõlõk verdi. Tazyikli sudan DTP milletve- killeri de etkilenirken, olaylarda 20 ki- şi yaralandõ. Aralarõnda çocuklarõn da bulunduğu 20’den fazla kişi de gözal- tõna alõndõ. Diyarbakõr’da ise aralarõnda DTP İl Örgütü ve Göç-Der’in de olduğu çok sayõda sivil toplum örgütü bugün pro- testo yürüyüşü düzenleyecek. SAYFA 15 ŞUBAT 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 6 Edirne Y 4 Kocaeli Y 8 Çanakkale Y 7 İzmir Y 9 Manisa Y 9 Aydın Y 9 Denizli Y 9 Zonguldak Y 10 Sinop Y 11 Samsun B 15 Trabzon B 13 Giresun B 16 Ankara Y 7 Eskişehir Y 6 Konya Y 9 Sıvas Y 7 Antalya Y 16 Adana Y 15 Mersin Y 16 Diyarbakır B 11 Şanlıurfa Y 11 Mardin B 10 Siirt B 10 Hakkâri B 3 Van B 3 Kars B 2 Oslo B -5 Helsinki B -4 Stockholm K -3 Londra Y 6 Amsterdam K 5 Brüksel K 2 Paris B 4 Bonn PB 2 Münih B 2 Berlin K 3 Budapeşte B 3 Madrid PB 16 Viyana K 2 Belgrad K 1 Soyfa K 4 Roma B 9 Atina Y 11 Zürih B 2 Moskova K 2 Aşkabat Y 15 Astana PB -2 Taşkent Y 12 Bakû PB 9 Bişkek PB 9 Tiflis PB 15 Kahire B 23 Şam Y 19 Ülke geneli çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karade- niz, Orta Karadeniz’in iç kesimleri, Güneydoğu Anadolu’nun batısı, Ma- latya, Tunceli ve Erzincan çevreleri yağışlı geçecek. Batı Karadeniz’in iç ke- simlerinin yüksekleri, İç Ege, Edirne, Kırklareli ve Isparta çevreleri karla ka- rışık yağmur ve kar şek- linde yağış alacak. Emekçiler Kadõköy’deki mitingde IMF ve AKP politikalarõnõ protesto edecek MİTİNGE KATILIM ÇAĞRISI Batman’da 20 kişi yaralandı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. (Fotoğraf: AA) Genelkurmay Başkanlõğõ, Mizrahi’nin açõklamalarõna sert tepki gösterdi Ergenekon soruşturmasõnõn gizliliği noktasõnda iyi bir sõnav verilemediğini söyledi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle