Katalog

CMYB C M Y B 15 ŞUBAT 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Öğretmenlere ait kişisel bilgilerin çalõnmasõyla gündeme gelen güvenlik sorunu için yeterli önlem alõnmõyor Türkiye’debilgigüvenliğiyok MAHMUT LICALI ANKARA - Türkiye’de devlet kurumlarõnda kişilere ait özel bil- gilerin tek bir merkezde tutulma- sõ ve TC kimlik numarasõnõn bil- gilere ulaşõmda anahtar olarak kullanõlmasõ, her türlü kişisel bil- giye erişilmesini olanaklõ hale getiriyor. Milli Eğitim Bakanlõ- ğõ’ndan (MEB) 687 bin öğretme- ne ait bilgilerin çalõnmasõyla bir kez daha gündeme gelen bilgi güvenliği konusunda Türkiye’de yeterli düzenleme bulunmuyor. Kurumlarõn elektronik uygula- malarõnda kişilere ait verilerin genellikle tek bir ana merkezde tu- tulmasõ güvenlik açõklarõnõ bera- berinde getirirken, kişisel bilgilere erişimde TC kimlik numarasõnõn anahtar olarak kullanõlmasõ da bilgi güvenliğini sõfõra indiriyor. Veriler tek merkezde MEB’de yaşanan skandalõn ne- denlerinin arasõnda pek çok bil- ginin tek bir merkezde toplanmasõ bulunuyor. İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin atama, bilgi alõş- verişi, personel bilgilerinin tu- tulduğu İLSİS, toplamda 47 bin okul ve bakanlõğa bağlõ birimle- rin bulunduğu bir ağdan oluşuyor. Her birimin bulunduğu 81 ildeki server(sunucu)lar ise merkezde- ki tek bir sunucuya bağlanõyor. Bu durum güvenlik açõklarõnõ arttõ- rõyor. Öğretmenlerin kişisel ve özlük bilgilerinin, illerdeki sunucular aracõlõğõyla merkezdeki ana su- nucuya gönderilmesi, yapõlan bir saldõrõda yüz binlerce verinin ele geçirilmesi olasõlõğõnõ arttõrõyor. MEB’deki skandal ilk değildi. Daha önce Konut Edindirme Yar- dõmõ (KEY) ödemeleri kapsa- mõnda Resmi Gazete yoluyla 8.5 milyon kişinin TC kimlik nu- marasõ ile Sosyal Güvenlik Nu- marasõ bilgileri internette yayõm- lanmõştõ. Bu bilgiler kullanõlarak ilgili kişiler hakkõnda yine e-dev- let uygulamalarõ aracõlõğõyla daha fazla bilgi toplanabiliyor. TC kimlik numarasõ ile bir kişinin adõ, soyadõ, doğum tarihi gibi bilgile- re erişilebiliyor. Doğum tarihi ve ad soyad bilgilerini bir başka ku- rumun internet sitesinde kullana- rak bu kez o kişinin ikametgâh ad- resi elde ediliyor. Adres bilgile- riyle bir başka kurumun internet sitesinden nüfus cüzdanõ bilgile- rine, vergi numarasõna, SSK veya Bağ-Kur numarasõ gibi bilgilere ulaşõlabiliyor. BÜTÜN BİLGİLER KAYIT ALTINDA 1995 yõlõnda Dünya Bankasõ kaynaklõ kredi ile yazõlõm ve donanõm ihalesi yapõlan İLSİS’in, 1996 yõlõnda çalõşmalarõna başlandõ. Pilot uygulamalarõn ardõndan 2000 ve 2001 yõllarõnda tüm illerin ana sunucularla bağlantõsõnõn yapõlmasõnõn ardõndan İLSİS, bugün kullanõlan altyapõsõna ulaştõ. Öğretmenlere ilişkin bilgilerin sağlõklõ tutulmadõğõ ve yanlõşlõklar olduğu eleştirileriyle sõk sõk gündeme gelen İLSİS’te MEB’in her türlü işleminin yürütülmesinin de güvenli olmadõğõ belirtiliyor. İLSİS’te personele ait tüm bilgilere yakõn zamana kadar yalnõzca kişinin TC kimlik numarasõ ile ulaşõlabilinirken, 2007 yõlõnda şifreli sisteme geçildi. HER TÜRLÜ BİLGİYE KOLAY ULAŞIM Elde edilen bilgilerle söz konusu kişinin telefon numarasõndan, aldõğõ maaşõn miktarõna, maaşõna ne oranda zam yapõldõğõna, kaç yõldõr çalõştõğõna, Bağ- Kur maaşõnõ hangi bankanõn şubesinden çektiğine, dip- loma notunun kaç olduğuna; su, elektrik ve telefon fa- turalarõna ve ÖSS’den aldõğõ puana kadar pek çok bil- giye ulaşmak mümkün hale geliyor. Yalnõzca TC kimlik numarasõyla bir kişinin sosyal güvencesinin olup olmadõğõ, kõzlõk soyadõ, işe giriş tarihi, aldõğõ maaş ve zam oranlarõ, kaç yõldõr sigortalõ olarak çalõştõğõ, il- gili aylar içinde kaç gün işe gittiği, ne kadar devam- sõzlõk yaptõğõ, kaç değişik işyerinde çalõştõğõ, prim öde- me gün sayõsõ gibi bilgilere kolayca ulaşmak mümkün. TC kimlik numarasõ ile kişinin anne ve baba adõ bil- gileri ile Nüfus ve Vatandaşlõk İşleri Genel Müdürlü- ğü’nün internet sitesindeki kimlik numarasõ sorgula- ma sayfasõndan nüfus cüzdanõnda yer alan aile sõra no, cilt no, birey sõra no, mahalle ve köy bilgilerine de eri- şilebiliyor. Bu bilgilerle kolaylõkla bir nüfus cüzdanõ çõkartõlabiliyor. Yine bu bilgilerle kâğõt üzerinde şir- ketler kurulup, krediler alõnõyor. Şirketlerin batmasõ ile kişi hiç haberdar olmadõğõ borçlarla karşõ karşõ- ya geliyor. O kişi olmadõğõnõ ispat etmek için yõllar- ca mahkemelerde mücadele veriyor. Kişisel bilgilere ulaşõm kolaylõğõ başta öğretmenler olmak üzere tüm yurttaşlarõ tedirgin ediyor. Türkiye Komünist Partisi’nin 29 yaşõndaki genel başkanõ Baş projelerini anlattõ En yaşlı partiye en genç başkan GAMZE ERBİL Türkiye Komünist Partisi (TKP) geçen haf- ta sonu tamamladõğõ 9. kongresinde genel baş- kanõnõ değiştirdi. Eski Genel Başkan Aydemir Güler’in yerine 29 yaşõndaki Erkan Baş genel başkan oldu. Erkan Baş, Türkiye tarihinin en genç parti başkanõ oldu. 9. Kongre’de göze çar- pan “partinin gençleşmesi” vurgularõ ve genel başkanlõğa seçilmesi konularõ üzerine Erkan Baş ile konuştuk. Baş, gençleşme vurgusunun par- tinin diğer konulardaki değerlendirmeleriyle bir- likte ele alõnmasõ gerektiğinin altõnõ çiziyor. - Söyleşimizin ilk sorusunu herhalde tah- min edersiniz, 29 yaşında bir parti genel baş- kanı... İlk sizsiniz galiba değil mi? Sanõyorum öyle, açõkçasõ kongre sonrasõnda bu değerlendirme gelene kadar işin bu kõsmõnõ hiç düşünmediğimi de eklemeliyim. Yeniden ya- põlanmamõzõn ve buna paralel bu görevi üst- lenmiş olmamõn farklõ boyutlarõ ve gerekçele- ri var ama “en genç” veya “ilk olmak” gibi ge- rekçelerimiz olmadõ. - Fakat seçildiğiniz kongrenin belirgin bir “gençleşme” vurgusu vardı. Genel başkan- lık görevi almanızın yaşınızla bağlantılı bir anlamı yok mu? Evet, haklõsõnõz, kongremizin üzerinde en faz- la tartõştõğõ başlõklardan birisi “gençlik” oldu. 9. kongre sadece TKP tarihi açõsõndan değil Tür- kiye siyasi tarihi açõsõndan çok önemli ve özel bir kongre oldu. Bunu özellikle vurgulayayõm ve hemen bir ek yapalõm, bu önemi genel baş- kan değişimi ile sõnõrlandõrmak son derece yanlõş olur. Değişikliğin önemsiz olduğunu söylemiyorum ama kongre sürecinin bütünlü- ğünü gözden kaçõrmamak gerekiyor. Gençleşme vurgusunun öne çõkmasõnõn birinci boyutu, partimizin geride bõraktõğõmõz süreçte yarattõğõ birikimi, içine girdiğimiz yeni dönemin ihtiyaçlarõna göre konumlandõrmasõ ve bunu mü- cadelenin daha ön saflarõna çõkarma kararlõlõ- ğõdõr. TKP, 1980 sonrasõ ülkemiz solu içerisinde ilerici, aydõnlanmacõ, bağõmsõzlõkçõ, devrimci ve sosyalist genç kadrolar yetiştirmeyi başarmõş ye- gâne harekettir. 9. kongremiz, bu övünülecek bi- rikimimizi Türkiye’nin geleceğini kurmak üze- re görevlendirmiştir. Bu birinci boyuttur ama gençleşme, partinin genç kadrolarõna daha faz- la sorumluluk vermesi ve bunun simgesi olarak 29 yaşõnda bir genel başkan belirlenmesi ile sõ- nõrlandõrõlamaz. Bundan çok daha önemli olan tüm Türkiye gençliğinin ülke siyasetinde ağõr- lõğõnõ arttõracağõ bir sürece önderlik etmektir. - Bu söylediklerinizin hemen akla getirdi- ği bir tartışma var. Marksist partiler ‘dev- rimci bir sınıf’ı temel aldıklarını söylemi- yorlar mı? Gençliğe özel bir rol yüklemek, gençliği temel devrimci güç olarak görmek de bir yenilik değil mi Marksist bir parti için? TKP devrimci bir partidir ve çağõmõzõn tek ger- çek devrimci gücü olan işçi sõnõfõnõ merkeze alan bir mücadele hattõna sahiptir. İşin temeli, özü ve özeti budur. Açõkçasõ bunu kabul etmeden Türkiye’nin ve dünyanõn gidişatõna bõrakõn müdahale etmeyi, onu anlamanõn bile mümkün olduğunu sanmõyorum. Biz ülkemizin tarihsel birikimini bugüne ta- şõmak ve bunu güncel mücadele süreçlerinde zenginleştirerek yarõnõ kurmak istiyoruz. Yarõ- nõ kurmak gibi bir iddianõz varsa, bunu gerçekten istiyorsanõz, gençlere özel rol biçmeme şansõ- nõz yok. İkincisi, hemen herkes Türkiye nüfu- sunun önemli bir gençlik potansiyeli taşõdõğõnõ söylüyor ama söz konusu siyaset olduğunda gençlere biçilen misyon “yedek kuvvet” ol- makla sõnõrlõ, böyle bir saçmalõk olmaz, en azõn- dan TKP böyle bir saçmalõk yapmaz. T ürkiye Komünist Partisi 9. Kongresi’nde parti genel başkanlõğõna 29 yaşõndaki Erkan Baş seçildi. Geçen 10 Eylül’de 88. yaşõnõ kutlayan parti, Türkiye’nin en eski partisi olma niteliğinin yanõna Türkiye’nin en genç genel başkanõna sahip partisi olmayõ da eklemiş oldu. ‘Böyle laiklik savunusu yapılmaz’ - “Yeni Osmanlı” saptamanız Davos’un ardından ortaya çı- kan durumu değerlendirerek ulaştığınız bir nokta galiba? Yakõn dönemde daha sõk ve daha yüksek sesle söyle- meye başladõğõmõz doğru ama aşağõ yukarõ 2-3 yõllõk değerlendirmelerimize da- yandõrsak daha doğru olur. Sanõrõm şöyle özetleyebili- riz; başta ABD olmak üze- re emperyalizmin dünyayõ yeniden yapõlandõrma ça- balarõndan ülkemiz de faz- lasõyla nasibini alõyor. AKP iktidarõnõn en önemli mis- yonunun hatta tek misyo- nunun bu olduğunu söyle- yebileceğimiz bir yalõnlõk- la, Türkiye emperyalizme daha bağõmlõ hale getirildi ve süreç hõzla devam edi- yor. Bu süreçte aynõ zamanda Cumhuriyet’in bütün kazanõm- larõnõn da yok edildiğini görü- yoruz. Bõrakalõm AKP’yi birkaç yõl öncesine kadar sabah akşam Cumhuriyet’i biz kurduk pro- pagandasõ yapan CHP açõk açõk karşõdevrimci açõlõmlar yapõ- yorsa, büyük bir planõn uygu- lanõyor olduğunu rahatlõkla söy- leyebiliriz. CHP’ye özel bir önem atfettiğim için söylemiyo- rum ama Kuran kurslarõ açarak, kara çarşaf meşrulaştõrõlarak, laiklik veya cumhuriyet savu- nusu yapmak nerede görülmüş- tür. Büyük Ortadoğu Planõ (BOP) denilebi- lir, Genişletilmiş BOP denilebilir; sonuçta emperyalizmin bölge- mizde denetimini son derece arttõrmayõ amaçladõğõ bir yeni- den yapõlanma süre- cinde ve Türkiye Cum- huriyeti de “yenileni- yor.” Bunu özelleştir- melerden başlatõn, ge- ricileşmeyle devam ettirin, sa- dakayõ temel alan “sosyal” po- litikalardan Ortadoğu’daki böl- gesel misyonlara uzatõn hatta oradan Ergenekon adõ verilen operasyona bağlayõn, tüm bu karmakarõşõk tabloya ayaklarõ- nõzõ Türkiye topraklarõna basa- rak, aklõnõzõ, vicdanõnõzõ emek- çi halkõmõzõn yanõna koyarak ba- karsanõz, düpedüz bir tasfiye görürsünüz, bir çözülüş hatta çöküş görürsünüz. Son günler- de açõk açõk dile getirmeye baş- ladõklarõ “Yeni Osmanlõ” pro- jesi de bu tasfiyenin süslenmiş adõdõr. Sözünü ettiğimiz, içine İs- lami duygularõn sömürülmesi, içine kaba milliyetçi duygular sokuşturulmuş bir emperyalizme hizmet projesidir. ‘Cezaevinde işkence vetecrit sürüyor’ İstanbul Haber Servisi - Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardõmlaşma Derneği (TA- YAD) üyeleri dün Taksim Tramvay Durağõ’nda bir araya gelerek, 2008 yõlõna ait “Hapishaneler Hak İh- lalleri Raporu”’nu açõkla- dõ. TAYAD’lõ aileler adõna konuşan TAYAD Yönetim Kurulu üyesi Lerzan Ca- ner, 2008 yõlõnda da hapis- hanelerden tecrit haberleri geldiğini belirterek, “Ha- pishanelerde işkence her geçen gün artıyor. Engin Çeber gözaltına alınırken poliste başlayan, karakol- da devam eden işkencede hayatını kaybetti. Onlarca tutuklu işkencede yaşamı- nı yitirmekten son anda kurtuldu” dedi. Adalet Ba- kanlõğõ’nõn tecridi ve işken- ceyi ortadan kaldõracak ön- lemler alma yerine özür di- lediğini belirten Caner, “Biz özür istemiyoruz. Sorum- luların cezalandırılmasını istiyoruz. Özürle bizi kan- dıramazlar. Özürle tecrit ve işkencenin üzerini örte- mezler” diye konuştu.TA- YAD’lõlar basõn açõklamasõ- nõn ardõndan hazõrladõklarõ kitapçõklarõ yurttaşlara da- ğõttõlar. Rapordan bazõ örnekler ise şöyle: -Rõza Kartal’ın rahatsız- lığından dolayı hastaneye sevk yazıldı. Ama üzerin- den iki hafta geçmesine rağmen götürmediler. - Tip-1 Diyabet hastası Ufuk Keskin’in diyeti yete- rince karşılanmıyor. Ayrıca koli ile gelen 5 ayrı yağ- murluk ve eşofmanlar çe- şitli bahanelerle verilmiyor. - Tekirdağ 2 No’lu F Ti- pi Hapishanesi’nden Meh- met Akdemir’in yazdığı mektuba göre genelge 13 aydır uygulanmıyor. - Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden Edip Tarhan’ıın mektubuna gö- re, tutuklu ve hükümlüle- re sürekli disiplin cezası veriliyor. ‘Ağar ve Çiller yargılansın’ Faili meçhul cinayetlerin aydõnlatõlmasõnõ isteyen İnsan Haklarõ Derneği (İHD) üyele- ri, yurtiçinde eşzamanlõ ger- çekleştirilen eylemlerle Erge- nekon soruşturmasõ kapsa- mõnda Mehmet Ağar ve Tansu Çiller’in yargõlanmasõnõ iste- di. Adana’da İnönü Parkõ’nda bir araya gelen İHD üyeleri, “Failler bulunsun hesap so- rulsun”, “Kahrolsun MİT, CIA, Kontrgerilla”, “Ağar- Çiller yargõlansõn” şeklinde sloganlar attõ. Turkuvaz çalışanlarına destek İstanbul Haber Servisi - Türk-İş Genel Başkanõ Mustafa Kumlu başkanlõğõndaki Türk-İş Başkanlar Kurulu, önceki gün greve çõkan Turkuvaz Medya Grubu işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Ziyaret sõrasõnda konuşan Kumlu, atv, Sabah ve dergi grubunun içinde bulunduğu Turkuvaz’da greve çõkõlmadan önce TGS Genel Başkanõ Ercan İpekçi ile sözleşmenin masa başõnda bitirilmesi için gösterdikleri tüm çabaya karşõn sonuç alamadõklarõnõ söyledi. Ziyarete KESK’e bağlõ Haber-Sen Genel Başkanõ Ali Yõlbaşõ ve merkez yönetim kurulu üyeleri de katõldõ. Çetin: İsim benzerliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski TBMM Başkanõ Hikmet Çetin, dün yaptõğõ açõklamada Ergenekon sanõğõ eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’e ait olduğu ileri sürülen not defterinde yer alan kişi ile kendisi arasõnda isim benzerliği dõşõnda bir ilgi bulunmadõğõnõ bildirdi. Çetin, bazõ haberlerde bu kişinin kendisiymiş gibi yansõtõldõğõnõ belirterek “Son derece vahim ve onur kõrõcõ bu ifadeler düzeltilmediği ya da bugünden sonra şahsõmla ilgi kurularak haber ya da yazõ yazõldõğõnda sorumlular hakkõnda ceza ve hukuk davasõ açacağõm” dedi. Sami Hoştan gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi- Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklu bulunduğu cezaevinden önceki gün tahliye edilen Sami Hoştan, İzmir’de “cürüm işlemek amacõyla suç örgütü kurduklarõ” iddia edilen Ahmet Tekin Baykal’õn liderliğini yaptõğõ ileri sürülen gruba yönelik geçen yõl gerçekleştirilen “Anafor” adlõ operasyon kapsamõnda gözaltõna alõndõ. Gözaltõ talimatõnõn İzmir Cumhuriyet Savcõsõ Murat Gök tarafõndan verildiği ve Hoştan’õn İzmir’e götürüleceği bildirildi. - Yeni genel başkan olarak partinizle ilgili yeni projele- riniz var mı? Yani sizin li- derliğinizde TKP değişecek mi? Öncelikle hayõr değişmeye- cek. Fakat bu soru vesilesiyle bir konuya açõklõk getirelim. TKP’yi herhangi bir başlõkta değerlendirirken yapõlmasõ ge- reken ilk şey, Türkiye’de ege- men olan siyasi parti algõsõnõn dõşõna çõkmaktõr. O pencereden TKP’yi göremezsiniz ya da gördüğünüz şey TKP değil- dir. Mesela liderlik bu alanlar- dan birisidir, biz liderliği par- tiyi bir kişinin iki dudağõ ara- sõna teslim etmek olarak gör- müyoruz. TKP bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kolektif bir önderlik mekaniz- masõyla yoluna devam ede- cektir. Genel başkan, bu ko- lektif önderlik mekanizmasõnõn sözcüsü ve temsilcisidir. Pro- jelerimize gelince, emperya- lizmin ülkemize ve bölgemize dönük projelerine karşõ müca- dele gündemlerimiz var. Me- sela Tayyip Erdoğan’õn “Da- vos artistliği” ile birlikte çok önceden bir seçenek olarak or- taya konulmuş olan “Yeni Os- manlı projesinin” yüksek ses- le dile getirilmeye başlõyor oluşunu önemsiyoruz. Aşağõ yukarõ bir ay var ama şimdiden karar altõna aldõk. 15 Mart’ta İs- tanbul’da büyük bir miting dü- zenleyeceğiz; adõ da “Ya Os- manlı’ya Dönüş Ya Sosyalist Cumhuriyet” olacak. Türki- ye’nin önündeki seçenekler bu kadar yalõnlaştõ. Erkan Baş, TKP’nin değişmeyeceğini söyledi. Erkan Baş, gençleri siyasete çekebilmek için TKP’nin öncülük yapacağını belirtti. ‘YaOsmanlı’ya dönüş yasosyalist Cumhuriyet’ TAYAD’ın “Hapishaneler Hak İhlalleri Raporu” açık- landı. (NİHAN İNAL)