25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 12 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Susurluk’tan Ergenekon’a... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Çiller’den ABD’ye sürpriz ziyaret İstanbul Haber Servisi - Eski başbakanlardan Tansu Çiller, eşi Özer Çiller ile birlikte dün New York’a gitti. Çiller’in, Atatürk Havalimanõ’nda ABD seyahatine ilişkin sorulara yanõt vermedi. Çiller, Atatürk Havalimanõ VIP Salonu’nda Devlet Bakanõ Nazõm Ekren ile de kõsa süre sohbet etti. Unakıtan ABD’de hastaneye yattı CLEVELAND (AA) - ABD’de bulunan Maliye Bakanõ Kemal Unakõtan’nõn dün Cleveland Clinic’e kaydõnõn yapõlarak hastaneye yattõğõ öğrenildi. Unakõtan ile, Cleveland Clinic Kalp ve Damar Hastalõklarõ Bölümü doktorlarõndan Murat Tuzcu’nun ilgilenmesi bekleniyor. Unakõtan’õn ne kadar süreyle hastanede kalacağõ bilinmiyor. CHP’de tarikat açılımı İstanbul Haber Servisi - Çarşaf açõlõmõ ve Kuran kursu projesi tartõşma yaratan CHP’de bu kez de tarikat açõlõmõ gündeme geldi. CHP’nin Sultanbeyli belediye başkan adayõ eski Sultanahmet Camii imamõ Osman Nuri Bedir, Kadiri tarikatõnõn liderlerinden Abdül Hafõz Aydõn’a parti rozeti taktõ. Bedir, 9 bin oy seçmen kitlesine sahip olan Aydõn’õn, tarikatõn kurucusu Abdülkadir Geylani’nin soyundan geldiğini söyledi. AKP’den memura siyaset dersi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Milletvekili Ali İhsan Köktürk, AKP Karabük il örgütü tarafõndan düzenlenen siyaset akademisini bitirip sertifika alanlar arasõnda devlet memurlarõnõn da bulunduğunu, bunun yasaya aykõrõ olduğunu söyledi. Köktürk, Başbakan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde, bazõ devlet memurlarõnõn CHP mitinglerine izleyici olarak katõldõklarõ için soruşturmaya uğradõklarõnõ anõmsattõ. PKK kampında namaz dayağı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - PKK kamplarõndan 2 ay önce kaçarak yerel Kürt yönetimi Başkanõ Mesut Barzani denetimindeki bir köye sõğõnan ardõndan da Şõrnak’õn Silopi ilçesinde güvenlik güçlerine teslim olan PKK’li K.G’nin yargõlanmasõna başlandõ. K.G. mahkemede verdiği ifadede örgütte namaz kõldõğõ için dõşlandõğõnõ ve dayak yediğini söyledi. Mahkeme, sanõğõ etkin pişmanlõktan yararlandõrõp ceza vermeden salõverdi. Şırnak’ta çatışma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Şõrnak’õn Cizre ilçesi Suriye sõnõrõ bölgesinde bir grup terör örgütü üyesiyle çõkan kõsa süreli çatõşma sonucu teröristler kaçtõ. Bölgede yapõlan aramada iki adet Kalaşnikof piyade tüfeği ve bu silahlara ait 225 adet mermi ele geçirildi. Bengi Heval Öz’ü tanır mısınız? Bengi, 1979 yılında Ankara Kızılay’da evinin önün- de öldürülen savcı Doğan Öz’ün kızıdır... Eşiyle bir- likte yüreklerini tiyatroya adamışlardır... Eskiden gazeteye uğrar sohbet ederdik, şimdiler- de artık gelmiyor. Tiyatro Z onların! CNN’de Kürşat Başar’ın programında gördüm Bengi Heval’i... Babası öldürüldüğünde beş yaşındaydı, şimdi otuz beşinde olmalı... Bengi Heval, babasının öldürüldüğü günü anlattı. Doğan Öz sabah evinden çıkmış, Anadol marka otomobiline bineceği sırada üç el silah sesi duyul- muş... Savcı Öz faili meçhul cinayete kurban gitmemiş- ti. Katili belliydi. Bengi Heval o süreci anlattı... Yağmurlu bir İstanbul akşamıydı. Televizyonda Bengi Heval’i dinlerken içimde bir fırtına kopmuştu. Gözlerimi yumdum, Doğan Öz’ü anımsadım. Denizli’de o akşam kimler vardı masada çıkara- madım! Bengi Heval ve iki ağabeyi... Anne yargıç (şimdi emekli) Sezen Öz... Katil ve arkadaşları belliydi. Yargılama süresince birileri katil ve katilleri hep korudu. Ben o tarihte “derin devlet”in ne olduğunu anla- dım! 12 Eyül askeri cuntası gelip çattı, terör bıçak gibi kesilip atıldı... O tarihte Uğur Mumcu “12 Eylül Adaleti” adlı bir röportaj yaptı, sonra kitap halinde yayımlandı. Uğur Mumcu, emekli Askeri Savcı Albay So- yer’le görüşmüştü İzmir’de. Soyer, ülkücü faşist ka- tillerin “Özel Harp Dairesi”nce nasıl korunup kol- landıklarını uzun uzun anlatmıştı. Bu yapı “derin devlet”ti... Haluk Kırcı, “derin devlet” tarafından korunup kol- lanmıştı... Abdullah Çatlı’ya, Mehmet Ali Ağca’ya “derin devlet” yeşil pasaport vermişti. Sadık Avundukluoğlu’nun başkanlığında hazır- lanan (1994) Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Ko- misyonu Raporu’nda “derin devlet”in Hizbullah’ı Bat- man’ın bir ilçesinde bulunan Jandarma Alay Komu- tanlığı’nda eğittiği yazılmış, Güneydoğu’daki tüm fai- li meçhul cinayetlerin nasıl işlendiği açık bir dille an- latılmıştı. O rapor nedense TBMM Genel Kurulu’na getirilip tartışılmamıştı. Mehmet Elkatmış’ın başkanlığında hazırlanan Susurluk Araştırma Komisyonu Raporu’nda, “derin devlet”in kolları tek tek açıklanmamış mıydı? Veli Küçük ve Teoman Koman Susurluk Komis- yonu’na neden ifade vermemişlerdi? Orgeneral Eş- ref Bitlis olayı niçin kapatılmıştı? Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetle- rinde “kanıt karartması” yapıldığı bilinen bir gerçekti... Birtakım bilgiler başbakanlarda gizlendi, hazırlanan raporlar TBMM gündemine bile gelmedi... Uğur Mumcu Cinayeti Araştırma Komisyonu Üye- si DSP İzmir Milletvekili Ahmet Piriştina’ya 11 yıl ön- ce sormuştum: “Nasıl gidiyor araştırma?” Yanıt: “Bir noktada elimiz ayağımız bağlanıyor, çünkü eli- mizde delil yok. Ne MİT, ne bir başka kurum bilgi ve belge veriyor!” Aradan yıllar geçti... Türkiye’de işlenen faili meçhul cinayetlerin, devlet içindeki örgütlü güç tarafından her seferin- de üstü örtüldü! Susurluk’ta böyle oldu, şimdi Ergenekon’da ay- nısı yaşanıyor! Herkes bir çuvala dolduruldu... Telefon dinleme- leri kanıt olarak birinci iddianamede yer aldı... Ben Türkiye’de tüm faili meçhul cinayetlerin ay- dınlatılmasını istiyorum... Cumhuriyet’e atılan bom- baların arkasında kimler olduğunun ortaya çıkarıl- masını istiyorum... Ben darbe yandaşlarının “sol mas- ke”yle dolaşan,“milliciliği” faşizme geçişte araç ola- rak kullananların gerçek yüzlerinin ortaya çıkmasını istiyorum... O gece Bengi Heval’i CNN’de izlerken bu yüzden içimde fırtınalar kopuyordu... Susurluk’la Ergenekon’u aynı torbaya koyanlar, kurunun yanında yaşı da yakmak isteyenler umarım Ergenekon’u Susurluk’a benzetmezler! Sanırım giderek benziyor... Pek çok insan salt te- lefon dinlemeleri kanıt gösterilerek gözaltına alı- nıp tutuklanıyor... Fethullahçı Zaman gazetesi, Ergenekon soruş- turmasını ve davasını sulandırmak için yoğun bir ça- ba harcıyor. Örneğin, Eruygur Paşa’nın eşi ve dok- torlar arasındaki sözde konuşmaları manşetine taşıyor. Bu konuşmaları kim ve nasıl ele geçirdi? Bir din- leme ortamında mı yoksa uydurma mı? Bu konuşmalar kimler tarafından dağıtılıyor? Ar- kasında hangi güçler var? Yargıyı etkilemek, kafala- rı karıştırmak kimin işine geliyor? Yoksa devlet için- deki Fethullahçı güç bir hesaplaşma eylemini mi baş- latıyor? Susurluk’un aydınlatılmadığı Türkiye’de Ergenekon aydınlatılabilir mi? Cumhuriyet’e atılan bombaların arkasındaki güç- ler ortaya çıkarılabilir mi? Umudumu yitirdim, iyimser değilim! Kõlõçdaroğlu,AKPliderininkuyumculuksektörüneilgisininbilineninötesindeolduğuiddiasõnda Erdoğan’a yeni soruİstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul Büyükşehir Be- lediye (İBB) başkan adayõ Kemal Kılıçdaroğlu, Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn oğlu Bilal Erdoğan ve gelini Sema Erdoğan’õn Ata- gold Kuyumculuk’taki or- taklõklarõnõn gizlenmesi ve Ticaret Sicili Gazetesi’nde yanlõş bilgilerin yer almasõy- la ilgili yeni bir iddiada bu- lundu. Kõlõçdaroğlu, “Ata- say Kuyumculuk’un 2004’te yaptığı bir toplantıya Baş- bakan niçin katılmıştır?” sorusunu yöneltti. Kõlõçdaroğlu, Bilal ve Sema Erdoğan’õn Atagold Kuyum- culuk’taki ortaklõklarõnõn giz- lenmediği, şirketin hazirun cetvelindeki bilgilerde ortak- lõğõn açõkça belirtildiği id- dialarõyla ilgili gazetemize açõklamalarda bulundu. Ticaret Sicili Gazetesi’nde Atagold Kuyumculuk’un 500 bin YTL’lik sermaye payõna sahip ortaklarõn “asaleten” temsil edildiği bilgisinin bu- lunduğuna dikkat çeken Kõ- lõçdaroğlu şunlarõ söyledi: “Yurttaşlar, Ticaret Sici- li Gazetesi’ni açıp baktık- larında 2006-2007-2008’de şirket genel kurulunda or- takların tamamının bulun- duğu görünüyor. Ancak, hazirun cetvelinde Ticaret Sicili Gazetesi’nde yazdığı gibi yazmıyor. Sema Erdo- ğan ve Bilal Erdoğan için Ekrem Tosun vekâleten im- za atıyor. Ya hazirun cetveli yanlış ya da Ticaret Sicili Gazetesi’ndeki bilgiler yan- lış. Bu cetvel kamuoyunun bilgisinde değil ancak Ti- caret Sicili Gazetesi ka- muoyuna açıklanmış. Bu bilgi Sayın Başbakan’ın oğ- lunun ve gelininin o şirkete ortak olduğunu kamuoyu bilmesin diye gizlenir.” İmzalar farklı Ekrem Tosun’un Ata- gold’un sahibi Cihan Ka- mer’in mali müşaviri oldu- ğunu da anõmsatan Kõlõçda- roğlu, “Ekrem Tosun’un ortağı olduğu bir şirkette mali müşavirlik yapması yasal değildir” ifadesini kul- landõ. Ekrem Tosun’un Bakõrköy 19. Noterliği’nde ve İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu’na verdiği imza örneklerinin bir- birini “tutmadığını” kayde- den Kõlõçdaroğlu, “Bu imza- lar taban tabana birbirine zıttır. Biz bunu sorguluyo- ruz. Kamuoyunun sağlıklı bilgilendirilmesinin önü ke- silmiştir” dedi. Kõlõçdaroğlu, Cihan Ka- mer’in “KDV kalktı ama yerine daha ağır ÖTV gel- di” açõklamalarõnõn da gerçeği yansõtmadõğõnõ belirterek “Siz ekmekten, kefenden KDV alırken pırlantanın KDV’si- ni neden sıfırladınız?” diye sordu. Kemal Kõlõçdaroğlu, “Baş- bakan’ın çocukları bu or- taklığın içinde olmasalar bu altyapı değişikliği olacak mıydı? Cihan Kamer sıra- dan bir işadamı değildir. Cihan Kamer Başbakan’ın servetindeki artışın izahını sağlayan belgeyi hazırla- yan adamdır. Cihan Ka- mer, Recep Tayyip Erdo- ğan’ın Başbakanlığı’ndan sonra Allah’ın ‘yürü ya ku- lum’ dediği kişilerden biri- dir” diye konuştu. Kemal Kõlõçdaroğlu, oğlu ve gelininin gizlenen Atagold Kuyumculuk ortaklõğõnõ ortaya çõkarttõğõ Erdoğan’a yeni bir soru daha yöneltti: “Atasay Kuyumculuk’un 2004’te yaptõğõ bir toplantõya niçin katõldõnõz?” Erdoğan’õn oğlu ve gelininin şirkette temsil edilme biçimlerinde de pek çok tutarsõzlõk olduğuna vurgu yapan Kõlõçdaroğlu, ‘‘Cihan Kamer sõradan bir işadamõ değildir. Cihan Kamer Başbakan’õn servetindeki artõşõn izahõnõ sağlayan belgeyi hazõrlayan adamdõr’’ hatõrlatmasõnõ yaptõ. YANDAŞ OLMAYANA BOYKOT İSTEDİ MİNE ÖZGÜR KASTAMONU - Partisinin Kas- tamonu’daki mitinginde konuşan Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn he- definde CHP, MHP ve medya vardõ. Kastamonu Nasrullah Meydanõ’nda düzenlenen mitingde konuşan Erdo- ğan, “Seçime 45 gün kaldı. Anka- ra’da oturup, hâlâ karalama, çamur ve dosya siyaseti yapıyorlar. Bu kadar dosyaların varsa, biraz da şu ülkede neler yapacaksın onları bu dosyalarla anlatın da bunları göre- lim” diye konuştu. Kömür yardõmõnõ savunan Erdoğan, “AKP’nin iktida- ra geldiğinden bu yana kömür da- ğıtmasını eleştiriyorlar. Sonra da çı- kıyor meydana ‘ben de kömür dağõ- tacağõm, her ay Ankara’da her aileye 600 lira vereceğim’ diyorlar. Var olan para verilir, var olmayanı nereden vereceksin? Biz, CHP’li belediyele- ri biliriz. Bunlar geldiğinde hep yokluk gelmiştir” dedi. Basõ medya kuruluşlarõnõ boykot et- meye çağõran Erdoğan, şunlarõ söyle- di: “Eğer bazı menfaat şebekeleri ra- hatsız oluyorsa, bazı medya kuru- luşları rahatsız oluyorsa biliniz ki bunun tek sebebi, hortumlar kesi- liyor onun için. Bugüne kadar bize yandaş medya diye bazı medya ku- ruluşlarını sipariş edenlere yandaş medyanızla gururlanabilirsiniz di- yorum. Eğer yalan, yanlış haber ya- zıyorsa, yapıyorsa onu yokluğa mahkûm etmelisiniz. Bunlara kar- şı millet olarak sizler de sivil inisi- yatifinizi kullanın, tavrınızı koyun.” ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DSP, İstan- bul büyükşehir belediye başkanlõğõna, Prof. Ah- met Vefik Alp’i aday gös- terme kararõ aldõ. Alp’in isminin birkaç gün içinde açõklanmasõ bekleniyor. Alp, MHP’den 2 kez İs- tanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanlõğõ’na aday gösterilmiş ancak kazana- mamõştõ. Vekiller tepkili DSP’li 5 milletvekili parti yönetiminin Alp’i aday göstermeye hazõrlan- masõna sert tepki gösterdi. Ahmet Tan, Emrehan Halıcı, Mücahit Pehlivan, Recai Birgün ve Tayfun İçli, Genel Başkan Zeki Sezer’e gön- derdikleri mektupta şu görüşlere yer verildi: “Övünç duyduğumuz birkaç belediye başkanı dışındaki ‘teselli adaylarõ’ yüzünden oylar bölün- mekle kalmayacak, AKP’nin değirmenine de su taşınmış olacak. İstan- bul’da Kemal Kılıçda- roğlu’na karşı hele de böylesi bir adayı çıkar- mak demek; her demeci- nizde haklı olarak ‘sivil ve tarikatçõ darbe girişim- cisi’ diye nitelediğiniz AKP’ye ve ‘põrlantalõ or- taklõk düzeni’ne destek olmak demektir. ‘Ece- vit’in izindeyiz’ sözünün bir anlamı kaldıysa hiç değilse İstanbul’da bu tür bir aday göstermek- ten lütfen vazgeçiniz. Aday çıkarmak istiyor- sanız, siz aday olunuz. Eğer milletvekili olmak istemediğiniz gibi beledi- ye başkanı da olmak iste- miyorsanız, Ankara’da yaptığımız gibi İstan- bul’un en güçlü adayı Kılıçdaroğlu’nu destek- leme kararı alınız.” Alp’in ismi DSP’yi karıştırdı İstanbul adayı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle