Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
11 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Bir ‘Muhbiri Sadık’ın
Gayretkeşliği
“Güz Sancısı” filmi, 54 yıl önce İstanbul’da
sergilenen bir büyük vahşeti yeniden gündeme
getirdi.
Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı için ada Rumla-
rı ile Atina’nın yürürlüğe koymak istedikleri Eno-
sis planını bozmak isteyen Türkiye’deki iktidarın
bu doğrultuda Londra’da düzenlenen üçlü bir
uluslararası konferansta elini güçlendirmek ama-
cı ile tertiplediği sonradan anlaşılan Selanik’te
atılan ses bombasına karşı başlayan gösteriler-
den yola çıkan film, elbette bir belgesel değil.
Ama prodüktörü, çok ustaca bir şekilde o fil-
min dayandığı senaryoyu olduğundan fazlası ile
gündeme taşımak amacıyla olmalı, 6 Eylül 1955
gecesi önce masum bir tepki nümayişi olarak
başlayan, daha sonra amacını fazlası ile aşarak
tam bir vahşet gösterisine dayanan kalkışma için
yargının kesinleşmiş kararlarını da göz ardı eden
bir dizi yayının başlamasını başarmış.
Öylelikle dönemin, iktidarının olayların tertipçi-
si olarak göstermek istediği Kıbrıs Türktür Cemi-
yeti’nin yöneticileri ve üyeleri aleyhinde toptan
hükümler vermek isteyen sözde bilim adamları
ekranlarda ahkâm kesmekten çekinmiyorlar. Ya-
rım yüz yıl önce Sıkıyönetim ve İstanbul Ağır
Ceza Mahkemeleri’nde didik didik edilmiş, ama
sonunda, tümü delil yetersizliğinden aklanmış ve
hemen hepsi bugün yaşamayan kişiler hakkında
ileri geri sözler söylenebiliyor.
Genç gazeteci meslektaşım Sanem Altan, Va-
tan gazetesi için bu söylentiler hakkında benim-
le bir söyleşi yapmak istedi. 6-7 Eylül olayların-
da idam isteği ile ve 124 gün tutuklu kalarak yar-
gılandıktan sonra aklanan bir kişi olarak, sakız ha-
line gelmiş o olayların perde arkasını, iki ses ka-
setini dolduracak bilgilerimi naklederek anlat-
maya çalıştım.
Sanem Altan, elbette söylediklerimi bir tutanak
sekreteri sadakati ile değil yazıişlerinin dilediği
ölçülerle yayımladı. “7 Şubat 2009”.
O arada benim genç bir öğrenci olarak karşı-
laştığım iki olayı da gündeme getirdi. 4 Aralık
1945 Tan gazetesi baskını ve 28 Nisan 1960 Be-
yazıt nümayişleri için de sorular sordu.
Eski defterler
Başımdan geçen bu üç olaydan ikisinde, Tan
baskını ve 6-7 Eylül eylemlerinde, hiçbir suçum
olmadığı halde sonradan karşılaştığım eleştirile-
re hem kendi anılarımda yanıt vermiş (*) hem de
aziz dostum Uğur Mumcu ile aydın bilim adamı
ve kapı yoldaşım Server Tanilli’ye yaptığım açık-
lamalarla ışık tutmuştum.
Aktüel dergisinde yayımladığı bir suçlama ya-
zısı için Alper Görmüş ve Yeni Şafak’taki yazı-
ları için de Taha Kıvanç’a işin doğrusunu yansı-
tan açıklamalar göndermiştim. İlk iki meslektaşım
gönüllü olarak, son ikisi de beni bir hayli yorarak
o yanıtlarımı yayımladılar.
Yine hem kendi anı kitabımda, hem de çeşitli
söyleşilerde 28 Nisan 1960’ta düzenlenen gös-
terilerdeki rolümü ve payımı gizlemek gereğini
duymadım. Ama o hareketin de, o tarihlerde ya-
bancısı olduğumuz darbe ya da ihtilal türünden
kavramları aklımıza getirmeden, dönemin iktida-
rının parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak
oluşturduğu Tahkikat Komisyonu olgusundan
geri adım atılmasını sağlamak için tasarlanmış, si-
lahsız ve saldırısız bir protesto gösterisi olduğu-
nu anlattım.
Söyleşide anlattıklarımın Vatan gazetesinde ya-
yımlanan bölümlerinden yola çıkan Star yazarı
Ahmet Kekeç, çok özet bir alıntı yaparak, ken-
disine durumdan vazife çıkartmak istemiş olma-
lı ki “Ergenekon gazetecileri” adını verdiği ye-
ni bir meslek grubu oluşturarak, o grubun içine
beni de sokmaya kalkıştı.
Durumdan vazife çıkarma gayreti
Kekeç’i tanımadığım için ünlü internet sitesi
Google’daki özgeçmişine baktım. Yükseköğre-
nimini yaptığı Gazi Eğitim Enstitüsü’nden atıl-
dığını, hakkında açılan 30 kadar ceza ve tazmi-
nat davası ile uğraştığını öğrendim.
Dilini ve kalemini yeterince tutamadığını orta-
ya koyan bu bilgilerin oluşturduğu bir özgeçmi-
şin sahibi olan Kekeç, pazar günkü Vatan’da ya-
yımlanan o söyleşi için dedim ya; durumdan va-
zife çıkartma merakı ile okuyucularının, benim
anlattıklarımla ilgili kendisinden yorum istediğini
sanıyor...
O gerekçe ile de cadı kazanını ateşliyor. Söy-
lemediklerimi söylenmiş gibi göstermek; yapma-
dıklarımın asli faili olduğumu ileri sürmekten çe-
kinmiyor. Geçmişte yaşadıklarımdan hiç piş-
manlık duymadan; karıştığım hiçbir olayı gizle-
medim. Ama yapmadıklarım için de bana yönel-
tilen suçlamaları da asla üstlenmedim.
Nasıl o hukuk dışı Tahkikat Komisyonu’nda 24
oturum süren soruşturma sırasında bana isnat
edilen ve İstanbul İhtilal Komitesi üyesi olduğum
suçlamasını reddettiysem; daha sonra da baş-
gösteren demokrasi dışı her girişimin karşısında
durdum. Gazeteci olarak 22 Şubat, 21 Mayıs
kalkışmalarının en sıcak anlarında o sergüzeşt-
lerin önde gelenlerini de eleştirdim.
Aynı tutumu, daha sonra parlamenter olarak
rahmetli Bayar’ın affına karşı göz dağı vermek is-
teyenlerin karşısında devam ettirdim. Parlamen-
toya bir Genelkurmay Başkanı’nı cumhurbaşka-
nı seçtirmek amacıyla çevrilmiş tank namlularına
karşın, baskılara karşı koyarak o oyunu bozan sı-
nırlı sayıdaki milletvekillerinin arasında yer aldım.
12 Mart ve 12 Eylül darbe girişimleri sırasın-
da da aynı tutumu bilinçle sürdürdüm, 1980 dar-
besi ile, parlamentonun kapatılmasından sonra
gazetecilik yapmam da aynı yönetim tarafından
engellendi. Sıkıyönetim Mahkemeleri’nde hak-
kımda dört dava açıldı.
1961 doğumlu sıradan bir yurttaş bu anlattık-
larımı bilmeyebilir. Ama gazetecilik yapmak isti-
yorsa ve özellikle köşe yazarı ise “okumadan
âlim, yazmadan kâtip olmaya” kalkışmaz.
On parmağında on kara ile her önüne geleni
suçlamak isteyenlere önce öğren, sonra yaz der-
ler.
(*) Evvel Zaman İçinde -Orhan Birgit- Doğan
Kitap
Yetenekli çocuklar(!)
İstanbul Haber Servisi - Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan, Ma-
liye Bakanõ Kemal Unakıtan, Ulaş-
tõrma Bakanõ Binali Yıldırım ve
Bayõndõrlõk ve İskân Bakanõ Faruz
Nafiz Özak ile eski Orman Baka-
nõ Osman Pepe’nin çocuklarõnõn da
aralarõnda bulunduğu bakan ço-
cuklarõ, gelinleri ve birinci derece
yakõnlarõ, AKP iktidarõ döneminde
zenginler kervanõna katõldõ.
AKP’nin iktidar olduğu 18 Kasõm
2002 tarihinden bugüne dek limited
ya da anonim olmak üzere toplam
18 şirket kurarak genç yaşta zengin
olan “kabine çocukları”, her gün
yeni bir şirkete daha ortak oldukla-
rõnõn belirlenmesiyle gündeme ge-
liyor. Kabine çocuklarõnõn en dik-
kat çeken ortak özellikleri ise
AKP’nin iktidara geldiği tarihten ön-
ce hiçbir ticari faaliyetlerinin bu-
lunmamasõ.
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bi-
lal Erdoğan: Cihan Kamer’in şir-
keti Atagold’un ortağõ. Maye Dõş Ti-
caret Limited Şirketi’nin yüzde 25
ortağõ. ABD’li makyaj mazlemesi
üreticisi Bellapierre Cosmetics
ürünlerini Türkiye’de satõyor. Bilal
Erdoğan’õn ABD’nin Maryland
eyaleti College Park’ta 261 bin 500
dolara aldõğõ bir evi bulunuyor.
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bu-
rak Erdoğan: 2007 yõlõnda MB De-
nizcilik şirketini kurdu. Şirket ku-
rulduktan 18 gün sonra 4 bin 495
dwt tonluk “Safran 1” adlõ “ge-
micik” 2 milyon 350 bin dolara sa-
tõn alõndõ. Burak Erdoğan daha ön-
ce amcasõ Mustafa Erdoğan ve eşi
Sema Ketenci’nin babasõ Osman
Ketenci’yle birlikte Turkuvaz adlõ
bir şirket kurmuştu. Bu şirketin adõ
2006’da Bumerz Denizcilik olarak
değiştirildi. Bumerz’de Burak Er-
doğan, amcasõ Mustafa Erdoğan
ve Başbakan’õn eniştesi Ziya İl-
gen’le de ortak.
Başbakan Erdoğan’ın gelini Se-
ma Erdoğan: Atagold şirketinin
yüzde 25 ortağõ. Şirketin diğer or-
taklarõ arasõnda, Başbakan Erdo-
ğan’õn küçük oğlu Bilal Erdoğan ve
Cihan Kamer’in çocuklarõ bulunuyor.
Bayındırlık ve İskân Bakanı
Faruz Nafız Özak’ın oğlu Meh-
met Akif Özak: 22 Ağustos
2007’de Öztok Gõda İnşaat Sanayi
ve Ticaret Limited Şirketi’ni kurdu.
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün
oğlunu “örnek” alan oğul Özak, Ma-
leyza kökenli Daily Fresh markasõnõ Türkiye’ye
getiren Taze Mõsõr Gõda Dõş Ticaret Şirketi’nden
bayilik alarak ticari faaliyetlerini genişletti.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
çocukları: Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõldõ-
rõm’õn 21 yaşõndaki oğlu Erkan Yıldırım ve
17 yaşõndaki Bahar Büşra Yıldırım da ge-
mi sahibi olmuştu. Yõldõrõm’õn çocuklarõnõn
Subaru bayilikleri de bulunuyor.
Eski Orman Bakanı Osman Pepe’nin ço-
cukları: Orman Bakanõ Osman Pepe’nin ço-
cuklarõ İsmail (27) ve Mustafa Talha Pepe
(24), Karayel Gemi İnşa ve Deniz Nakliye Sa-
nayi Ticaret Limited Şirketi ortağõ. 9 milyon
YTL’lik “teşvikle” gemi sahibi oldular. Pe-
pe’ler, 24 Eylül 2007 tarihinde Kar Gemi İn-
şa ve Deniz Nakliyat Sanayi ve Ticaret
Anonim Şirketi’ni kurdular. Bu şirketin or-
taklarõ arasõnda ise yine İsmail ve Mustafa
Talha Pepe’nin yanõ sõra bu kez Mesut Ab-
durrahman Pepe ile bakan Hilmi Gü-
ler’in kõzõ ve İsmail Pepe’nin eşi 24 yaşõn-
daki Ayşe Şeyma yer aldõ.
AKP’li bakanlarõn çocuklarõ, AKP’nin iktidara geldiği 18 Kasõm 2002’den
bugüne kadar kurduklarõ 18 şirketle milyon dolarlõk kazançlar elde ettiler
HÜKÜMET YETKİ ALDI
‘Korsan
tezkeresi’
kabul edildi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk Silahlõ Kuvvetleri
(TSK) deniz unsurlarõnõn Aden
Körfezi, Somali karasularõ ve
açõklarõ, Arap Denizi ve mücavir
bölgelerde görevlendirilmesi için
hükümete bir yõl süreyle yetki
verilmesini öngören tezkere dün
TBMM Genel Kurulu’nda kabul
edildi. Tezkereye, DTP dõşõndaki
tüm gruplar destek verdi. Tezke-
re, bölgede konuşlandõrõlacak
TSK deniz unsurlarõnõn, Somali
topraklarõ üzerinde, korsan/deniz
haydutlarõ ve silahlõ soygun icra
eden kişilere yönelik herhangi bir
kara operasyonunda görevlendi-
rilmemesini, korsanlõk ve silahlõ
soygun yaptõğõndan şüphe duyu-
lan tekneleri telsizle sorgulamak,
bayrak devletinin rõzasõ halinde
bu gemilere çõkmak, geminin
bayraksõz olmasõ durumunda ise
uluslararasõ hukuk kurallarõ çer-
çevesinde müdahalede bulunabil-
mesini öngörüyor. Tezkerenin
kabulüyle, 1950’den bu yana
yurtdõşõna asker gönderilmesi
için 23. kez izin verilmiş oldu.
RİZE (Cumhuriyet) - Eski başbakanlardan Ri-
ze bağõmsõz milletvekili Mesut Yılmaz, AKP’ye
karşõ alternatif olabilecek güçlü bir siyasi parti
oluşturmaya çalõştõğõnõ açõkladõ.
Rize’nin Çayeli ilçesine bağlõ Madenli belde-
sinde kalabalõk bir gruba hitap eden Yõlmaz,
AKP’nin artõk yurttaşõ unuttuğunu söyledi. Yõl-
maz, “AKP iktidarı, vatandaşlar arasında ay-
rım yapmayan, ‘benden olanlara her şey serbest,
benden olmayanlara her şey yasak’ anlayışında
olmasaydı, eğer herkesi aynı şekilde kucakla-
yabilseydi, vatandaşın çoğunluğu AKP’den
memnun olsaydı, bana ihtiyaç düşmezdi” de-
di. AKP’nin şõmardõğõnõ vurgulayan Yõlmaz, yurt-
taşõn da alternatif bulamadõğõnõ söyledi.
‘Anavatan partisine müdahale ettim’
Anavatan Partisi’ni bõraktõktan sonra partinin
birtakõm yanlõş yollardan geçtiğini savunan Yõl-
maz, şöyle devam etti: “Biliyorsunuz rengini de-
ğiştirdi, amblemini değiştirdi. Meclis’e gir-
dikten sonra müdahale ettim. Şimdi Anavatan
yeniden doğru rayına girmiştir. Seçimlerden
sonra size getirmek istediğim alternatif sade-
ce Anavatan Partisi değildir. ANAVATAN’ın
da içinde olduğu daha büyük bir birlikteliktir.
AKP’ye karşı alternatif olabilecek güçlü bir si-
yasi parti oluşturmaya çalışıyorum. Her şeyim
hazır. Sadece bu seçimlerde milletin buna bir
işaretle destek olması lazım.”
Türkiye’nin sorunlarõnõn giderek ağõrlaştõğõnõ
anlatan Yõlmaz, “Ekonominin kötüye gittiğini,
iktidarın bununla başa çıkamayacağını görü-
yorum. Geçmişte başka partilerin en ateşli ta-
raftarları bile bunu gördükleri için benimle bir-
likte oluyorlar” diye konuştu.
Mesut Yõlmaz parti kuruyor
‘Ortaklığı neden gizlediler’
Kõlõçdaroğlu, seçilmesi halinde belediyedeki türbanlõlarõn görevlerini sürdüreceklerini söyledi
AKP’ye alternatif olabilecek güçlü bir siyasi parti oluşturmaya çalõştõğõnõ açõklayan
Yõlmaz, ‘Sadece bu seçimlerde milletin buna bir işaretle destek olmasõ lazõm’ dedi
İstanbul Haber Servisi - CHP’nin İs-
tanbul adayõ Kemal Kılıçdaroğlu, “Se-
çilmesi halinde adı yolsuzluğa bulaş-
madığı sürece siyasi görüşü ne olursa ol-
sun, başörtülü, türbanlı fark etmeden
çalışmaya devam edeceklerini” söyledi.
CHP’nin İstanbul’da seçimlerde kulla-
nacağõ “Kılıçdaroğlu” adõnõ taşõyan şar-
kõ, dün Beşiktaş’taki Seçim Koordinasyon
Binasõ’nda sanatçõ Onur Akın tarafõndan
seslendirilerek, gazetecilere dinletildi.
Akõn “Bu parçayı gecenin saat 04.00’ün-
de Kılıçdaroğlu’nu toplum için bir
umut ve ışık olarak gördüğüm için
yaptım” dedi.
Tanõtõm toplantõsõnõn ardõndan gazete-
cilerin sorularõnõ yanõtlayan Kemal Kõlõç-
daroğlu, bir gazetecinin “Belediye Başkanı
seçilirseniz belediyedeki türbanlı çalı-
şanlar hakkında tutumunuz ne ola-
cak?” sorusu üzerine, “Hiç kimsenin
ekmeğiyle oynanmayacak. Adı yolsuz-
luğa bulaşmadığı sürece siyasi görüşü ne
olursa olsun, başörtülü, türbanlı fark et-
mez” dedi. “Başbakan Erdoğan’ın oğlu
ve gelininin ortak olduğu şirkette Ekrem
Tosun isimli bir kişi vekaleten imza at-
tı. Tosun daha sonra yaptığı açıklama
sizi tatmin etti mi?” sorusunu Kõlõçda-
roğlu şöyle yanõtladõ: “Başbakan’ın oğ-
lu ve gelininin bu ortaklığı bilinçli ola-
rak gizlendi. Kamuoyu bilmesin diye...
Bir Başbakan’ın oğlu ve gelinin bir
şirkete ortaklığı hangi gerekçeyle ka-
muoyundan gizlemeye çalışılır? Ahlaki
olarak sorulması gereken de bu.”
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Maliye Bakanı Kemal Unakı-
tan’ın çocukları: Unakõtan’õn eşi
ve çocuklarõnõn ortağõ olduğu AB
Gõda AŞ, binlerce tonluk mõsõr itha-
latõndan dört gün sonra vergi oranõ-
nõn arttõrõlmasõ sayesinde yüzde 50
kazanç sağladõ. AB Gõda’nõn yalnõz-
ca 2005 yõlõnõn 12 aylõk döneminde-
ki toplam satõş tutarõ 22 milyon 163
bin 902 YTL olarak hesaplandõ. AB
Gõda AŞ’nin 2005 yõlõ için 12 aylõk
dönem boyunca devlete ödediği
KDV tutarõ ise “sıfır” olarak kayõt-
lara geçti. Türkiye’deki kuş gribi
salgõnõyla birlikte şirket pastörize sõ-
võ yumurta işine girdi ve Unakõtan
markasõyla satõşa sundu. Bir karar-
nameyle çocuklarõn faaliyet alanõ
olan pastörize yumurtanõn KDV’si
de düşürüldü.
Fatma Unakıtan: AB Gõda Sana-
yi ve Ticaret AŞ’nin ortağõ. FAB
Gõda ortaklõğõ.
Zeynep Unakıtan: AB Gõda Sa-
nayi ve Ticaret AŞ’nin ortağõ.
Hilal Unakıtan’õn Telemobil Bil-
gi ve İletişim Hizmetleri Sanayi ve
Ticaret Anonim Şirketi’nin yönetim
kurulundan istifa etmesiyle onun ye-
rine geçti. Zeynep Unakõtan şirketin
yönetim kuruluna geçtiği tarihte
devlet memuruydu. FAB Gõda or-
taklõğõ.
Ahsen Unakıtan (Bakan Unakı-
tan’ın eşi): AB Gõda Sanayi ve Ti-
caret AŞ’nin ortağõ.
Abdullah Unakıtan: Unakõtan’õn
ilk şirketleri olan AB Gõda Sanayi
ve Ticaret AŞ’nin ortağõ. 8 Temmuz
2004’te aile dõşõ ortaklõklara girdi.
Avek Otomotiv İnşaat Turizm Sana-
yi ve Ticaret Ltd. Şirketi’nin ortak-
larõ arasõnda yer aldõ. Abdullah Una-
kõtan bu şirketle gõda sektöründen
otomotiv sektörüne girmiş oldu.
Telemobil Bilgi İletişim Hizmetleri
Sanayi ve Ticaret AŞ’yi de şirketle-
rine eklediler. Bu yõl içerisinde Mer-
sin Limanõ özelleştirildi. Limanõn 2
milyon dolarlõk işletim sistemi iha-
lesini de limanõ özelleştiren Unakõ-
tan’õn oğlu Abdullah’õn da ortağõ ol-
duğu Telemobil şirketi aldõ. Serab
Gõda Sanayi Ticaret AŞ ortaklõğõ
(Bu ortaklõktan daha sonra ayrõldõ),
FAB Gõda ortaklõğõ.
Hilal Unakıtan (Bakan Unakı-
tan’ın gelini): Telemobil Bilgi İleti-
şim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret
AŞ ortağõ. Serab Gõda Sanayi Tica-
ret AŞ ortaklõğõ (Bu ortaklõktan daha
sonra ayrõldõ).
Unakıtan
imparatorluğu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün oğluna stand kıyağı: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 16
yaşındaki oğlu Mehmet Emre Gül, internet ortamında elektronik eşyalardan, mobilya ve kitaba ka-
dar farklı ürünler tanıtan 15 bin YTL sermayeli bir şirket kurmuştu. Gül’ün Ankara’daki iki alışveriş
merkezinde mısır satılması işine girdiği ortaya çıkmıştı. Gül, son olarak babasının Suudi Arabistan’a
yaptığı resmi ziyarete katılmış, Türk ve Suudi işadamlarının buluştuğu yemekte yerini almıştı.
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Atagold adlı şirketin ortağı, Bir ABD kozmetik şirketi-
nin mallarını Türkiye’de satıyor. Kardeşi Burak Erdoğan’ın 2007’de kurduğu denizcilik şirketi
2.3 milyon dolara gemi aldı. Burak Erdoğan’ın eşi Sema Erdoğan da Atagold’un ortağı.
Bilal Erdoğan. Burak ve Sema Erdoğan.
A. Unakıtan.
Kemal
Unakı-
tan’ın oğlu
Abdullah
Unakı-
tan’ın bir-
çok şirket-
te ortaklık-
ları bulu-
nuyor.İsmail Pepe.
Osman
Pepe’nin
oğulları İs-
mail (27)
ve Musta-
fa Talha
Pepe (24)
de gemi
sahibi
oldular.Erkan Yıldırım.
Ulaştırma
Bakanı Bi-
nali Yıldı-
rım’ın ço-
cuklarının
da gemisi
var, Ayrıca
Subaru
bayilikleri
işletiyorlar.