Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
‘Bildiklerini Sizlere
Söyleselerdi...’
Davos tartışmalarını izler, medyaya yansıyan yo-
rumları okurken, aklıma Bob Beckman (1934-2007)
geldi. Beckman, 1970’lerde küçük yatırımcılara yö-
nelik önerileriyle dikkatleri çekmişti, özellikle de
1987 krizinde borsada yüzde 25 gerilerden yönetti-
ği portföyün getirisi yüzde 300 arttığında... Beckman’ın
krizlerde ayakta kalabilmenin yollarını tartışan çok il-
ginç kitapları da vardı.
Kapitalizmin krizleri üzerine doktora tezimi yazdı-
ğım yıllarda, Beckman’ın çalışmaları arasında, beni
en çok “Olanlar daha önce de oldu. Ama sizi yöne-
tenler, sırtınızdan büyük servetler yapanlar, bunu si-
ze söylerlerse sizi yönetemezler” uyarısı etkilemişti.
1990’larda “küreselleşme”, 2007’de “kriz” tartışma-
ları başladığında hep, Beckman’ın ne kadar haklı ol-
duğunu düşündüm.
Küreselleşme ve kriz
“Küreselleşme”, 1990’ların başında günlük söyle-
me sokulduğunda, yepyeni, önlenemez, geri çevri-
lemez, dışında kalınamaz bir süreç olarak sunuldu.
Bu büyük iddiaların yanı sıra, ulus devletler, “ulusal
ekonomiler” artık önemini kaybetti, hatta Tayyip
Bey’in de geçen yıl vurguladığı “Yatırımın yerlisi ya-
bancısı olmaz” iddiaları da öne sürülüyordu. Bu id-
diaların temelindeyse, biri ekonominin, ikincisi insanın
doğasına ilişkin, krizin ışığında bakınca, inanılmaz de-
recede abartılı duran iki varsayım vardı. Piyasalar aşı-
rılıklarını kendi kendilerine düzeltirler, bu yüzden dev-
letin piyasadan uzak durması gerekir. İkincisi, piya-
sa aktörleri akılcı beklentilerle davranan insanlardır.
Mali kriz 2007 yılında başladığından bu yana pi-
yasaların kendi pisliklerini kendilerinin temizleye-
meyeceği ortaya çıktığında, devlet müdahalesi, hat-
ta birçok durumda devletleştirmeler gündeme gelince,
bu iki varsayım, gözlerimizin önünde çöktü. Davos
tartışmaları bu çöküşün nihayet bilinçlere çıktığı yer-
di. Kimi televole ekonomistlerinin, nafile bir çabay-
la iddia ettiği gibi Davos’takiler salt ideolojik heze-
yanlar değildi… İdeolojinin çatlağından sızarak ken-
dini dayatan “gerçek”, bizzat ideolojinin üretildiği yer-
deki, egemen fantezileri dağıtıyordu, o kadar!
Artık kapitalizm ayakta kalmak için devlete mec-
bur olduğunu kabul ediyor, devletler bankacıların ma-
aşlarına kadar burunlarını sokuyor. Geçen hafta, Fi-
nancial Times, Wall Street Journal, The Economist,
“küreselleşmenin geri vitese taktığını”, küresel ser-
mayenin ülkesine geri dönmeye başladığını, her hü-
kümetin kendi şirketlerini (parayı alıp dışarı gitmemek
koşuluyla!) desteklediğini, sokaklara dökülen işçile-
rinin taleplerine kerhen de olsa kulak vermeye ça-
lıştığını, ABD dahil birçok ülkede “yerli malı kullan”
kampanyalarının başladığını aktarıyordu: Korumacılık
ve ticaret savaşları riski gittikçe artıyor.
Söylenmeyenlere gelince…
Önce, küreselleşmenin yeni bir olgu olmadığı, fi-
nansallaşmayla, krizle ilişkisi bizlerden saklandı.
Her “küreselleşmenin” sonunda yaşandığı gibi yine
bir mali kriz gelip kapıya dayanınca, önce ABD ev pi-
yasasında basit bir kaza olarak sunuldu. Sonra, ev
piyasası krizi, kredi krizine dönüştü, ABD belki hafif
bir resesyon yaşardı ama, küresel resesyon söz ko-
nusu değildi. Küresel resesyon da geldi kapıya da-
yandı… Bu kez, “Olsun merak etmeyin resesyon kü-
resel ama depresyona dönüşmeyecek…”
Bizi yönetenler hep bizi uyutmaya çalışıyorlar. Fa-
re insanın kulağını yerken acımasın, uyanmasın di-
ye üflermiş…
Nihayet geçen hafta, ya deniz bitti ya da siyasile-
rin sinirleri iflas etti. Önce İngiltere Başbakanı Gor-
don Brown dünya ekonomisinin depresyonda ol-
duğunu ağzından kaçırdı. Tam dil sürçmesi filan di-
yorlardı ki, pazartesi günü, IMF Başkanı’nın “Bütün
gelişmiş ülkeler depresyonda” saptaması gaze-
telere düştü. Şimdi de, belki depresyon ama, “bü-
yük depresyon değil” diyorlar.
Gerçi, 2008’de yüzde 6.2 büyüyen dünya ekono-
misi 2009’da yüzde-2.1 (toplam daralma yüzde
8.3; yaklaşık 4.5 trilyon dolar) gerileyecekmiş; küresel
hava kargo trafiği, aralıkta, önceki yıla kıyasla yüz-
de 23 düşmüş; çevre ülkelere giden sermaye,
2007’de 929 milyar dolardan bu yıl 165 milyara ge-
rileyecekmiş. Standard & Poors 500 indeksinin son
10 yılın, yılık ortalama (reel) getirisi (yüzde -5.1), 1929
krizini izleyen on yılın, yıllık ortalama getirisinden (yüz-
de -2.8) çok daha düşükmüş (New York Times, F.
Norris, 08/02); daha önceki resesyonlara kıyasla bu
yıl ABD ekonomisinin toparlanması gerekirken, da-
ralma devam ediyormuş… Olsun, bunlara da bir açık-
lama bulurlar…
erginy@tr.nethttp://erginyildizoglu.blogspot.com
MHP lideri Bahçeli, kamu kaynaklarõnõn oy avcõlõğõ için kullanõlmasõnõ eleştirdi
MilliiradedolandõrõcõlõğõANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli,
seçimler yaklaşõrken Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õ “parlatmak” için
sahte kahramanlõk hikâyeleri yazõldõ-
ğõnõ belirterek bu konudaki son “ya-
lan”õn Kuzey Irak’ta başõna çuval ge-
çirilen askerlerin Erdoğan’õn girişi-
miyle kurtarõldõğõ olduğunu söyledi.
Bahçeli, partisinin grup toplantõsõnda
yaklaşan yerel seçimlere dikkat çe-
kerken milli iradenin siyasi iktidarla-
ra verdiği yönetim yetkisinin, “ahlak
dışı yollara sapanları aklama ara-
cı” olmadõğõnõ söyledi. Meşru ve ah-
laki olmayan yollarla seçmenlerin al-
datõlmasõ, halk dalkavukluğu ve seçim
rüşvetiyle millet iradesine fesat ka-
rõştõrõlmasõnõn “milli irade dolandı-
rıcılığı” olacağõna dikkat çeken Bah-
çeli, AKP’nin 6 yõllõk iktidarõ döne-
minde yaşananlar ve yerel seçim sü-
recinde sergilenen ilkesiz ve omurgasõz
yaklaşõmlarõn bir kez daha bu acõ
gerçekleri anõmsattõğõnõ ifade etti.
Bahçeli, seçimler yaklaşõrken Er-
doğan’õ “parlatma gayretlerini seçim
sürecinin istismar mönüsü” olarak
sunan AKP’nin son yalanõnõn Kuzey
Irak’ta başõna çuval geçirilen askerlerin
Erdoğan sayesinde kurtarõldõğõ se-
naryosu olduğunu söyledi. Ancak
AKP’nin sahte kahramanlõk postu çõ-
karma gayretlerinde bir kez daha bal-
tayõ taşa vurduğunu belirten Bahçeli,
Türk askerlerinin 4 Temmuz 2003 gü-
nü öğle saatlerinde gözaltõna alõndõğõnõ,
bunun üzerine askeri makamlarõn sü-
ratle girişim başlattõğõnõ, Başbakan Er-
doğan’õn ise ancak 2 gün sonra, 6
Temmuz’da saat 16.45’te ABD Baş-
kan Yardõmcõsõyla telefonla görüşe-
bildiğine dikkat çekti.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Göreve başlayan yeni bakanın id-
dia ettiği gibi, ABD Başkan Yar-
dımcısı’nı azarlayarak sorunu çöz-
düğünü söyleyen kişi, Erdoğan ise
aynı olay üzerine ‘Nota dediğimiz ko-
nu müzik notasõ değildir’ diyen piş-
kin başbakan kimdir? Davos’ta şa-
hin, Süleymaniye’de serçe olan bu
iki zihniyet profili arasındaki fark,
karşımızdakinin siyasi kimliği ve ki-
şiliği hakkında bir fikir vermeye ye-
terli olacaktır.”
Bahçeli, son dönemde oğullarõnõn ti-
cari ortaklõklarõyla gündeme gelen
Başbakan Erdoğan’õn yanõ sõra Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül’e de yük-
lendi. İşsizliğin ağõrlõğõ ve yakõcõlõğõ
ile boğuşan her bir vatandaşõn “pır-
lanta şirketlerine ortak olmaları, er-
ken yaşlarda gemi ticaretine başla-
maları, Arap şeyhleriyle erken yaş-
ta ticaret konuşmalarının beklen-
mediğini” belirten Bahçeli, ancak
asgari gereksinimlerini karşõlayacak bir
işe sahip olmalarõnõn en doğal hakla-
rõ olduğunu vurguladõ.
Son dönemlerde Başbakan Erdoğan’õ “parlatmak” için sahte kahramanlõk hikâyeleri
yazõldõğõna dikkat çeken Bahçeli, AKP’nin son yalanõnõn Kuzey Irak’ta başõna çuval geçirilen
askerlerin Erdoğan sayesinde kurtarõldõğõ senaryosu olduğunu söyledi.
Üzmez’e ilk ceza kadõnlardan
Vakit’incinselsaldõrõsuçlamasõylayargõlananyazarõadliyeönünde
protesto edildi, şemsiyeli ve yumurtalõ protesto iki gözaltõyla bitti
‘AKP yoksulluğu istismar ediyor’
Tunceli’de yapõlan beyaz eşya dağõtõmõna tepki gösteren DTP Genel Başkanõ
Türk, ‘Dağõttõğõnõz çamaşõr makineleri sizi temizlemeye asla yetmez’ dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, yolsuzluklarõn üze-
rini örten AKP hükümetinin yok-
sulluğu da istismar ederek seçim
rüşvetine dönüştürdüğü yardõm
kampanyalarõ düzenlediğini be-
lirterek “Siz gerçek yüzünüzü
çamaşır makineleriyle aklaya-
cağınızı sanıyorsanız, yanılı-
yorsunuz” dedi.
Ahmet Türk, partisinin grup
toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada,
AKP hükümetinin baskõ ve iş-
kence vakalarõna geçen hafta
Hakkâri-Çukurca’da kar maske-
li özel harekâtçõlar tarafõndan
yapõlan baskõnlarõn eklendiğini
belirtti. Özel harekâtçõlarõn kö-
pekler eşliğinde, bebeklerin de
bulunduğu evlere gaz bombasõ at-
tõğõnõ, yurttaşlarõ hõrpalayarak
aradõğõnõ belirten Türk, DTP
Hakkâri Millevtekili Hamit Gey-
lani’nin ise güvenlik güçlerince
içeri sokulmadõğõnõ, Çukurca
Kaymakamõ’nõn da “Maalesef
bu olaylar beni aşıyor” de-
mekle yetindiğini belirtti. Türk,
“Şimdi bu yaşananlar karşı-
sında Başbakan’a sormak isti-
yoruz. Bütün bunlar Gazze’de
yaşansaydı tepkiniz ne olurdu
acaba? Kendi ülkenizde benzer
olaylar yaşandığında sessiz ka-
lıyorsanız İsrailli yöneticilerden
pek bir farkınızın kalmadığını
bilmeniz gerekir” dedi.
Yoksul insanlara yardõm yap-
manõn “sosyal devletin gereği”
olduğuna işaret eden Türk, şu gö-
rüşleri dile getirdi: “Ama bunu
bir lütufmuş gibi sunar ve bir
seçim rüşvetine dönüştürür-
seniz, burada sosyal devlet
devreden çıkar, halkın yok-
sulluğunu sömüren rantçı bir
iktidar gerçeği devreye girer.
Hükümetten birileri çıkmış
‘Sosyal devlet devam edecek’ di-
yor. Sormak istiyorum, sosyal
devlet seçimlerden seçimlere
mi devam ediyor? Daha önce
niye bu yardımları yapmıyor-
dunuz? Halkı aşağılamak,
onun çaresizliğini, yoksullu-
ğunu sömürmektir. AKP’nin
kitabındaki sosyal devlet işte
budur. Seçimlerde yoksulları
sömürmektir. Suyu olmayan
köye çamaşır makinesi gön-
deriyorlar. ‘Oyunuzu verirseniz,
suyunuzu da seçimlerden sonra
getiririz’ demeye getiriyorlar.
Bu aşağılama değildir de ne-
dir? Siz gerçek yüzünüzü ça-
maşır makineleriyle aklaya-
cağınızı sanıyorsanız, yanılı-
yorsunuz. Dağıttığınız binler-
ce çamaşır makinesi sizi te-
mizlemeye asla yetmez.”
BURSA (Cumhuriyet) - Bursa’da 14 ya-
şõndaki B.Ç’ye cinsel saldõrõ suçlamasõyla
yargõlanan Vakit yazarõ Hüseyin Üzmez’i bir
grup kadõn protesto etti.
Bursa 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki du-
ruşmada, tutuksuz sanõklar Hüseyin Üzmez
(76) ve Livaze Ç. (36) hazõr bulundu. Hâkim
Kadir Ünal, B.Ç’nin beden ve ruh sağlõğõnõn
bozulup bozulmadõğõ yönünde İstanbul Adli
Tõp Kurumu’ndan istenen raporun henüz mah-
kemeye ulaşmadõğõnõ söyledi. Ünal, geçen du-
ruşmada B.Ç’nin avukatõ Nevin Canbaz’õn,
TCK’nin 109. maddesi açõsõndan sanõklar
hakkõnda ek iddianame düzenlenmesiyle ilgili
talebinin Bursa Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca
reddedildiğini, karara Yalova Ağõr Ceza Mah-
kemesi nezdinde itiraz edildiğini, ancak itira-
za ilişkin henüz yanõt gelmediğini belirtti. Söz
alan avukat Canbaz, B.Ç’nin avukatõ olarak ve-
kâletname alan Bülent Demir’in önceki du-
ruşmada Hüseyin Üzmez’in avukatõ olarak du-
ruşmaya katõldõğõnõ belirterek hakkõnda suç du-
yurusunda bulunduklarõnõ söyledi.
Mahkeme heyeti, adli tõp raporu ve Yalova
Ağõr Ceza Mahkemesi’nden yanõtõn beklen-
mesine karar vererek duruşmayõ erteledi.
Duruşma öncesinde ve sonrasõnda adliye
önünde hareketli saatler yaşandõ. Duruşma ön-
cesinde Hüseyin Üzmez’i protesto eden Bur-
sa Kadõn Platformu üyeleri adõna konuşan Çiğ-
dem Tunç, şunlarõ söyledi:“Hüseyin Üz-
mez’in cinsel saldırısı, gerici ideoloji ve er-
kek egemen toplumsal yapı kullanılarak ak-
lanmıştır. Bundan daha da iğrenci bu sal-
dırının bir Ergenekon komplosu olduğunu
ortaya atarak bir kez daha çocuk ve kadın
bedeninin iktidar kavgasının bir aracı ha-
line getirilmiş olmasıdır.”
Kadõnlar, adliye önünde “Utanmıyor mu-
sun”, “Üzmez sen hiç anne terliği yedin mi”,
“Üzmez’i aklayan adalet, ruh ve beden sağ-
lığımızı bozdu” şeklinde slogan attõ. Duruş-
ma sonunda da kadõnlardan biri adliyenin ar-
ka kapõsõndan çõkan Üzmez’e yaklaşarak
şemsiye ile sõrtõna vurdu. Biri ise yumurta at-
tõ. Polisin müdahalesi sonrasõnda protestocu-
lardan Nergis Çiçek ve Pınar Koyuncular
gözaltõna alõndõ.
Duruşma sonunda adliyenin arka kapı-
sından çıkan Hüseyin Üzmez’e yaklaşan
bir kadın şemsiye ile sırtına vurdu. Bi-
ri ise yumurta attı. (Fotoğraf: AA)
DTP’NİN İSTANBUL ADAYI AKIN BİRDAL
İstanbul Haber Servisi - De-
mokratik Toplum Partisi (DTP),
İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanlõğõ için Diyarbakõr Milletvekili
Akõn Birdal’õ aday gösterme kararõ
aldõ. Partisinden gelen adaylõk
teklifini doğrulayan DTP Diyarba-
kõr Milletvekili Akõn Birdal, İstan-
bul’da sol siyasi partiler, meslek
odalarõ ve kadõn örgütleriyle bir-
likte hareket etmek için görüşme-
lerde bulunacağõnõ söyledi.
TÜİK’in hatası TBMM gündeminde
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlü-
tepe, TÜİK’in sanayi üretim endeksini önce
yüzde 11.9 olarak açõklayõp daha sonra bunu
yüzde 17.6 olarak düzeltmesini Meclis günde-
mine taşõdõ. Ünlütepe, Devlet Bakanõ Nazõm
Ekren’in yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru
önergesinde, “Sanayi üretiminde adeta çöküş
anlamõna gelen gerileme verileri gizlenmek
mi isteniyor? Piyasa için hayati öneme sahip
bu verilerin zamanlamasõ ve içeriğinde hükü-
metin yönlendirmesi ve baskõsõ söz konusu
mudur?” sorularõna yanõt istedi.
Selek hakkında dava açılacak
BERLİN (AA) - Türkiye’den Alman-
ya’ya iade edilen terör zanlõsõ Atilla Selek
(23) hakkõnda, Düsseldorf Eyalet Mahkeme-
si’nde dava açõlacak. Mahkemeden yapõlan
açõklamada, Selek’in, Almanya’da terör saldõ-
rõsõ hazõrlõğõ içindeyken tutuklanan Fritz Ge-
lowicz, Daniel Schneider ve Adem Yõlmaz ile
birlikte 24 Mart’ta yargõlanmasõna başlanaca-
ğõ bildirildi. Neu-Ulm kentinde daha önce ya-
şayan ve 6 Kasõm 2007 tarihinde Konya’da
tutuklanan, bir yõl sonra da Almanya’ya iade
edilen Selek, diğer zanlõlara 26 bomba fitili
tedarik etmekle suçlanõyor.
Okumak isteyen polisin davası
İZMİR (AA) - İzmir Emniyet Müdürlü-
ğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli
polis memuru İ.D, 2008 yõlõ ÖSS’de Bolu
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon Bölümünü kazandõ. Üniver-
siteye kayõt yaptõran İ.D, Bolu’ya tayin talebi-
ne olumlu yanõt verilmeyince İçişleri Bakanlõ-
ğõ aleyhinde avukatõ Tolga Yurdakul vasõta-
sõyla İzmir 3. İdare Mahkemesi’ne dava açtõ.
Mahkeme, İ.D.’nin talebini kabul ederek, yü-
rütmeyi durdurma kararõ verdi.
İran milli günü kutlandı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
İran’õn Ankara Büyükelçisi Bahman Hüse-
yinpur, ülkesinin milli günü dolayõsõyla re-
sepsiyon verdi. Swissotel’de düzenlenen re-
sepsiyona Devlet Bakanõ Kürşad Tüzmen,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Hilmi Gü-
ler, Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Mehdi Eker,
Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõldõrõm, bazõ mil-
letvekilleri, yabancõ misyon şefleri, flüt sa-
natçõsõ Şefika Kutluer’in de aralarõnda oldu-
ğu çok sayõda yerli ve yabancõ davetli katõldõ.
DSP seçim bürosuna saldırı
İstanbul Haber Servisi-DSP’nin Ta-
rabya Ömürtepe de bulunan irtibat bürosu
önceki gün gece geç saatlerde kimliği belir-
siz kişilerce taşlõ saldõrõya uğradõ. Gece saat-
lerinde seçim bürosunun bulunduğu yere ge-
len kimliği belirsiz kişiler seçim bürosuna
taşla saldõrdõ. Olayda seçim bürosunun cam-
larõ kõrõlõrken, maddi hasar meydana geldi.
Hatlı minibüs duvara çarptı: 1 ölü
İstanbul Haber Servisi- Pendik’te hatlõ
minibüsün bir binanõn duvarõna çarpmasõ so-
nucu meydana gelen kazada 1 kişi öldü, 21 ki-
şi yaralandõ. Pendik-Aydost arasõnda çalõşan
ve içerisinde 21 yolcu bulunan Yener Dursun
yönetimindeki 34 M 5004 plakalõ hatlõ mini-
büs, sabah saatlerinde freninin patlamasõ sonu-
cu Adnan Menderes Bulvarõ üzerinde Emek
Apartmanõ’nõn girişindeki çiçekçinin yan du-
varõna çarparak durdu. Kazada Murat Savaş’õn
kaldõrõldõğõ hastanede yaşamõnõ yitirdi. Aracõn
sürücüsünün de içende bulunduğu 21 kişi te-
davilerinin ardõndan taburcu edildi.