17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 22 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Kuvvetleri Komutanõ Oramiral Eşref Uğur Yi- ğit ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanõ emek- li Oramiral Metin Ataç’a yönelik suikast gi- rişiminde bulunduğu iddiasõyla ikinci kez göz- altõna alõnõrken intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar toprağa verildi. Tatar’õn cenaze töreni- ne, kendisine suikast düzenleneceği iddia edi- len Oramiral Yiğit de katõldõ. Tatar’õn eşi Ni- lüfer Tatar, TSK’ye komplo kurulduğunu be- lirterek, “Alevi subayların hepsi içerde. 29 ki- şi içerde boşu boşuna yatıyor” dedi. ‘Ergenekon’a şehit verdik’ Hakkõnda ikinci kez tutuklama kararõ çõka- rõldõğõnõ öğrenince intihar eden Tatar’õn An- kara’daki cenaze töreninde yakõnlarõ tepkile- rini dile getirdi. Kocatepe Camisi’ndeki cena- ze töreninde Tatar’õn kõz kardeşi, soruşturma- yõ yürüten savcõya tepki gösterdi. Adõnõn Hür- riyet olduğu öğrenilen Tatar’õn kõzkardeşi “Ergenekon’a şehit verdik. Allah belaları- nı versin, öldürdüler... Sahte belgeler dü- zenleyip intiharına sebep oldular” dedi. . ‘Alevi subayların hepsi içerde’ Soruşturmayõ yürüten savcõya tepkisini sür- düren Nilüfer Tatar da “Süleyman Pehlivan sen kimin adamısın? Amerika’nın mı, Fet- hullah’ın mı? Kocamı harcadın... Alevi su- bayların üzerine oynuyorlar. 29 kişi boşu bo- şuna içerde” dedi. Eşinin onuruyla öldüğünü belirten Tatar, “TSK’ye komplo kuruyorlar. Bu komplo 10 yılda hazırlandı. Ellerinde hiç- bir belge yokken ikinci kez tutuklamaya gel- diler” dedi. Tatar’õn halasõnõn oğlu olduğunu söyleyen bir kişi de, Ali Tatar’õn psikolojisinin bozuk olduğunu, doktora gitmek istemesine kar- şõn engellendiğini savundu. Yiğit selam durdu Tatar’õn cenaze törenine Ankara garnizo- nunda ve karargâhlarda görevli askeri perso- nel resmi kõyafetleriyle katõldõ. Törene, Tatar’õn da içinde bulunduğu kişilerce kendisine suikast düzenleneceği iddia edilen Oramiral Yiğit’in de katõlmasõ dikkat çekti. Yiğit, askerlerin omu- zunda taşõnan Tatar’õ selamladõ. Törene Ge- nelkurmay 2. Başkan Yardõmcõsõ Orgeneral Bil- gin Balanlı da katõldõ. Tatar’õn cenazesi, Kar- şõyaka Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. ‘İntihar değil, başkaldırı’ CNN Türk’e konuşan Tatar’õn ağabeyi Ahmet Tatar, büyük bir hukuksuzluk yaşandõğõnõ be- lirterek, “Bu sözün, gücün bittiği yerdir. Bu in- tihar değil, bir başkaldırıdır. Ses sadece ora- dan çıktı. Keşke başka yerden çıksaydı” dedi. “Suçlular belli, suçluların yanına birileri ya- manmaya çalışılıyor” diyerek Ergenekon so- ruşturmasõnõ eleştiren Tatar, “Esrar perdesi yok. Hiçbir soru cevapsız kalmayacak kar- deşim hakkında yazılan her şeyin cevabı ve- rilecek” diye konuştu. NTV’ye konuşan Tatar’õn ağabeyi Haydar Tatar da kardeşinin haksõz ge- rekçelerle tutuklandõğõnõ belirterek, “Gizli ta- nıklar kim? İhbar mektubu gönderenler kim? Gazetelere kim servis ediyor? Haberlerin ta- mamı düzmece ve komplodur. Mahkemenin elinde kanıt varsa neden bize bildirmiyorlar? Neden yargılama sırasında bu bilgiler bize ile- tilmiyor? Birinin ‘bu böyledir’ demesiyle bir in- san yargılanabilir mi? Bu kadar ucuz mu?” Komutan da törendeİkinci kez gözaltõna alõnõrken intihar eden Deniz Yarbay Tatar dün toprağa verildi. Törene, kendisine suikast düzenleneceği iddia edilen Oramiral Yiğit de katõldõ 6’sıintihar8sırölüm DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT İmralı’daki Onursal Başkan! Ahmet Türk’ün yeni parti için yaptığı açıklama çok açık. Eski DTP’liler, milletvekilliğinden ayrılmama kararını, bazı sivil toplum örgütlerinin ve “Sayın” Öcalan’ın isteği doğrultusunda almışlar! Öylelikle, kapatılan DTP’nin genel merkez binasında çalışmalarını sürdürecek olan Barış ve Demokrasi Partisi, TBMM’de de grup kuracakmış. BDP’nin ilk genel kongresinin ocak ayında yapılacağı ve partiyi, iki eş başkanın yöneteceği de o açıklamanın ardından verilen bilgilerin içinde. O kongrede, sadece eski DTP’li milletvekillerine mücadelelerini TBMM içinde ve bir grup disiplini ile sürdürmelerini öğütlediği için değil; Başbakan’a “açılım” politikasını bir süre daha gündemde tutması olanağını da verdiği için Barış ve Demokrasi Partisi’nin Onursal Genel Başkanlığı tevcih edilirse şaşırmayın. Hatta, bu öneriyi yapanları, elimizdeki resmin adını apaçık koydukları için kutlayın. Zaten o doğrultudaki ilk resmi adımı da Adalet Bakanlığı’nın, İmralı İnfaz Kurumu’nda, BDP Onursal Genel Başkanı’nı memnun eden yeni iyileştirmeler yaptığı ve kaldığı odanın duvarlarının soğuk ve rutubeti önlemek için ithal kâğıt ile kaplandığı, kapısına da daha fazla hava girmesini sağlayacak sürgülü bir kapı takıldığı dün açıklanmamış mıydı? Yeri geldiğini düşünerek Adalet Bakanı’na benzer düzenlemelerin tüm F tipi cezaevlerinde de uygulanıp uygulanmadığını sormak isteyen binlerce hükümlü ve ailesinin bulunduğunu hatırlatmak isteriz. Erdoğan’la Öcalan arasındaki iletişim BDP Onursal Genel Başkanı’nın, daha DTP için kapatılma kararı verilmeden, Erdoğan’ın “açılım” düşüncesinin başarılı olması için de devreye girdiği, artık reddedilmez bilgi ve belgeler ile gündemin ilk sıralarındaki yerini alıyor. Onursal Başkan’ın sözcülüğünü -şimdilik- Asrın Hukuk Bürosu adlı bir kuruluşun yaptığı ve bu büroda görevli avukatlar aracılığı ile “Sayın Başbakan’a çağrıda bulunuyorum” diye başlayan 17 Aralık tarihli açıklamada, “Sorumluluklar hep omuzlarıma yüklenmiş. Bu şekilde hükümet de bütün yükü bana bırakıyor. Bu da benim sağlığımı bozuyor... Benim rolümü oynayabilmem için barış projesinin ortaya konulması gerekiyor. Her şeyi benim omuzlarıma yıkmasınlar... Dürüstlükle bir demokratikleşme projesi hazırlanmalıdır...” dediğini Oktay Ekşi’nin pazar günkü yazısından öğreniyoruz. Sağlığı bozulduğu ve sesi kısıldığı için Sayın Başbakan’ın bu çağrıyı yanıtlayıp yanıtlayamadığını ilk elden; yani kendi ağzından öğrenemiyoruz. Ama aynı yazıdan, BDP Onursal Genel Başkanı’nın(!) biraz aceleye gelerek, muhatabına şiddetin önlenmesi için gerekli ilkeleri belirttiğini de okuyunca, AKP Genel Başkanı’nın CHP ve MHP liderlerinin yakalarına niçin bu kadar ısrarla sarılarak, kendilerinden aynı doğrultuda düşünce ve öneriler istediğini, onlardan beklediği yanıtı alamayınca da asabileştiğini hatırlıyoruz. Asabileşen ve muhalefet partilerinden “milli birlik projesi” adını verdiği paketin içini doldurmalarını isteyen Erdoğan’ın sitemli söylemleri ile Öcalan’ın avukatları aracılığı ile yaptığı 17 Aralık açıklanmasındaki söylem benzerliği, elbette tesadüftür. Ama o rastlantılı benzerlik bile Sayın Erdoğan’a yeni bir düşünme ihtiyacını vermeli değil midir? Erdoğan’ın içini doldurun, katkınızı koyun dediği paket, Öcalan’ın “Biraz aceleye gelmişti ama yine de yeterli şeyleri söylemiştim..” diye gönderme yaptığı 149 sayfalık “Yol Haritası”nda ulaşılacak yönü mü amaçlıyor? 18 Aralık gecesinde Konya Kültür Merkezi’nde büyük düşünür Mevlana Celalettin Rumi’nin ölüm yıldönümü nedeni ile düzenlenen törende hem CHP Genel Başkanı’nın hem de Başbakan’ın konuşmalarını dinleyenler, Baykal’ın ülkemizdeki gerginliği en aza indirecek önerilerini Mevlana’nın görüşleri ile bütünleştirerek anlatmaya çalıştığını gözlemlemişlerdir. Behl’den Konya’ya gelen Mevlana’nın Farsça konuşsa bile Türk olmakla övündüğünü anlatan dizelerini bir kez de Baykal’dan dinledikten sonra, hâlâ Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içindeki toplulukların Dersaadet ile bütünleşme evresinden söz etmesi, Erdoğan’ın, başbakanlığını üstlendiği ulus devletle bir türlü bağdaşamadığını kanıtlıyordu. Yolun çıkmaz olduğunu görmemekte ısrar O yolun çıkmaz olduğunu Erdoğan bir türlü görmek istemiyor. İstemediği için de yargı organının Türk milleti adına terörist olduğu tescil edilmiş bir kişinin, ölünceye kadar cezasını çekeceği bir hücreden kendisine gönderilen sözde çözüm önerilerini alıyor. Onları kamuoyunun vicdanında sindirmeye çalışan konuşmalar yapmakla yetinmiyor, muhalefet liderlerini o önerileri üstlenmedikleri için silah ve savaş tüccarları ile işbirliği yapmakla suçlayacak kadar kendisinden geçerek bağırıyor. ..Ve ses tellerinin hasar görmesine yol açıyor. Yine de Başbakan olarak asla muhatap almayacağını ilan ettiği DTP’nin yerini alan BDP’nin gerçek Genel Başkanı’nın sitemlerinden kurtulamıyor. Yeni partinin Onursal Başkanı’nın sitemli seslenişi, Başbakanımız ve cümle AKP’liler için hayırlara vesile olsun!.. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] İstanbul Haber Servisi - Yarbay Ali Tatar’õn intiharõyla birlikte De- niz Kuvvetleri Komutanlõğõ’nda son 2 yõlda 6 subay yaşamõnõ yitirdi. Özel Harekât Dairesi Başkanõ Behçet Oktay’õn makamõnda ölü bulunma- sõ ve emekli Albay Birol Atakan’õn da şüpheli bir trafik kazasõnda haya- tõnõ kaybetmesiyle birlikte 6’sõ intihar, 8 sõr ölüm üzerindeki sis perdesi ise halen aralanamadõ. Emekli Albay Birol Atakan (2 Mayıs 2007): İstanbul-Ankara yo- lunda şüpheli bir trafik kazasõnda yaşamõnõ yitirdi. Atakan’õn Ergene- kon’la ilgili önemli bilgilere sahip ol- duğu iddia edildi. Eski Deniz Kuv- vetleri Komutanõ Yener Karaha- noğlu’nun emir subayõ olan Atakan, Karahanoğlu’ndan önce de Özden Örnek ile Deniz Kuvvetleri Komu- tanlõğõ’nda birlikte çalõşmõştõ. Albay Atakan’õn, Özden Örnek’e ait oldu- ğu iddia edilen darbe günlüklerinin in- ternete sõzmasõnda ihmali ve kastõ ola- bileceği iddia edilmişti. Tabip Yarbay Nursal Gedik (11 Kasım 2007): Kuzey Deniz Saha Ko- mutanlõğõ’nda kendi tabancasõyla in- tihar etti. İntiharõnõn ardõndaki sõr per- desiyse halen aralanamadõ. Gizli bil- gelere ulaştõğõ gerekçesiyle öldürül- düğü iddia edildi. Emekli Jandarma Albay Ab- dülkerim Kırca (10 Ocak 2009): Ankara’da Etimes- gut’taki evinde sila- hõyla intihar etti. 1998’de teröristlerle girilen çatõşmada bel- den aşağõsõ felç olan Kõrca’ya, 2004’te “Devlet Övünç Ma- dalyası” verilmişti. JİTEM’in eski Di- yarbakõr Bölge Ko- mutanõ olan Kõr- ca’nõn adõ Ergene- kon soruşturmasõn- da da geçti. PKK iti- rafçõsõ Abdülkadir Aygan, Kõrca’nõn birçok faili meçhul cinayetin talimatõnõ verdiğini iddia et- mişti. Özel Harekât Dairesi Başkanı Behçet Oktay (27 Şubat 2009): Em- niyet Özel Harekât Dairesi’nin 13 yõllõk başkanõ Oktay, 27 Şubat’ta tabancasõyla makamõnda intihar etti. Oktay’õn, Ergenekon soruşturmasõnda adõnõn geçmesi ve hakkõnda medyada çõkan haberler nedeniyle zor günler geçir- diği ileri sürülmüştü. Oktay ayrõca İb- rahim Şahin’in sağ kolu olarak bi- liniyordu. Kıdemli Yüzbaşı Olgun Ural (26 Mart 2009): Yalova’da beylik si- lahõyla intihar etti. Karamürselbey Eğitim Komutanlõğõ’nda görevliydi. Ural’õn adõ 1. Ergenekon davasõnda deliller bölümünde geçmişti. İddia- namede “Alevi, Sıvas Gemerekli. Yüzbaşı Ali Tatar’ın personel alı- mında görevli olduğu zaman alın- mıştı” ifadesi yer aldõ. Ural, 2. Er- genekon iddianamesinin açõklanma- sõnõn ardõndan intihar etti. Askeri Hâkim Yarbay Tanju Ünal (26 Haziran 2009): Güney De- niz Saha Komutanlõğõ’nda görevli olan Ünal da makam odasõnda ölü bu- lundu. Emekli Deniz Kuvvetleri Ko- mutanõ İlhami Erdil’in yargõlandõğõ mahkemenin başkanlõğõnõ da yürüt- müştü. Ünal’õn Hizbullah’õn çözül- mesinde rol oynadõğõ ifade edilmişti. Emekli Albay Belgütay Va- rımlı (21 Kasım 2009): Milli Sa- vunma Bakanlõğõ Teftiş Kurulu’nun eski başkanõ emekli Albay Belgütay Varımlı İstanbul Göztepe’de 9. kat- taki evinin balkonundan atlayarak ya- şamõna son verdi. Varõmlõ, emekli De- niz Kuvvetleri Komutanõ İlhami Er- dil’in rütbelerinin sökülüp er rütbe- sine indirilmesine neden olan kişi ola- rak biliniyordu. Varõmlõ’nõn Sarõkõz ve Ayõşõğõ darbe planlarõnõ deşifre eden subay olduğu iddia edilmişti. Haber Merkezi - Tür- kiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Ge- nel Başkanõ emekli Tüm- general Rıza Küçükoğlu, “Şener Eruygur, Hurşit Tolon beraber koope- ratif bile kuramazlar. İkisinin bir arada ol- ması, ikisinin geçinme- si mümkün değil. Ya- radılışları ters” dedi. Küçükoğlu, haber por- talõ www.t24.com.tr’ye verdiği mülakatta, emek- li askerleri demokratik süreçlere müdahale eği- limleri konusunda öze- leştiri yapmaya çağõrdõ. Küçükoğlu, “Asıl he- saplaşmamız gereken Özden Örnek’in gün- lükleri. Üniformalı dö- nemleriyle ilgili olarak yüzleşmek zorunda ol- duklarına inanıyorum. Sayın Başbakan, Sayın Genelkurmay Başkanı, o dönem hakkındaki herkes artık bu konuyu açığa kavuşturmalı” di- ye konuştu. Askerlerin emekli olduktan sonra si- vil olduklarõnõ bir türlü ka- bullenemediklerini kay- deden Küçükoğlu, devre arkadaşõ emekli Orgeneral Hurşit Tolon’a ilişkin bir soru üzerine “Ne Hurşit Tolon’u ne de Şener Eruygur’u bir oluşu- mun içinde görmek mümkün değil benim açımdan. Daha doğru- su ikisinin bir arada ol- ması, ikisinin geçinme- si mümkün değil. Eğer o adı geçen emekli ge- neralleri bir araya koy- sanız kooperatif bile kuramazlar. Yaradılış- ları ters. Beraber der- nek yönetemezler. Hele ki örgüt yönetsinler! İkisinin bir arada otur- ması için bir üçüncü- nün hakemlik yapması lazım” yanõtõnõ verdi. HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONUNA SUÇ DUYURUSU İstanbul Haber Ser- visi - Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube- si’ne bağlõ avukatlar, Ha- yata Dönüş operasyonu- nun asõl faillerine yönelik soruşturma açõlmasõ için sorumlular hakkõnda Eyüp Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu. Eylemi izleyen emniyet yetkilileri, adliye önünde basõn açõklamasõ yapmak isteyen dernek üyesi avu- katlarõn, “Adliyeye giriş çıkışları aksattığı” ge- rekçesiyle açõklamalarõnõ başka bir yerde yapma- larõnõ istedi. Uzun süren sözlü tartõşmalarõn ardõn- dan açõklamalarõnõ adliye kapõsõ önünde gerçekleş- tiren avukatlar, “Bugüne kadar sürüncemede bı- rakılan yargılamalar- da, adresi bile tespit edilmemiş sanıklara, celse ertelemelerine, ta- lepleri görmezden gelen taraflı yargı süreçlerine katlanmaya zorlandık. 19 Aralık katliamının kimler tarafından plan- lanıp yürütüldüğü or- tadadır. Operasyon top- lumun büyük bir kesi- mini sindirme ve kor- kutma amacını taşıyor- du. Hapishaneler katli- amlarını yapanlar mah- kûm olmadıkça yargı ve siyasal iktidar bu su- çun ortağı olacaktır” denildi. ‘Cemaati araştõrdõk tutuklandõk’ İLHAN TAŞCI ANKARA - Erzurum Özel Yetkili Savcõlõğõ ta- rafõndan tutuklanan askeri istihbaratçõlar, İsmai- lağa ve Fethullah Gülen cemaatine yönelik yü- rüttükleri araştõrma nedeniyle tutuklandõklarõnõ an- lattõlar. Jandarma istihbaratçõlar, Erzincan Bara- jõ’nda bulunduğu belirtilen muhimmatõ “polisin koyduğunu” ve bu komployu ortaya çõkaracak- larõ sõrada komploya uğrayarak tutuklandõklarõ- nõ söylediler. Bölgede inceleme ya- pan TBMM İnsan Haklarõ İnceleme Komisyonu üyesi CHP İzmir Mil- letvekili Ahmet Ersin, yaşananlar için “sanki bir yerlerden düğme- ye basılmış” nitelemesini yaptõ. Erzincan’da tutuklanan üç MİT görevlisi, yaşadõklarõ olayõn perde arkasõnõ Ahmet Ersin’e anlattõlar. 27 Ekim günü Erzincan Barajõ’nda bulunduğu iddia edilen askeri mü- himmatla ilgili olarak Özel Yetki- li Erzurum Cumhuriyet Savcõsõ Os- man Şanal soruşturma başlatmõştõ. 20 Kasõm’da Jandarma İstihbarat Şube Müdür Yardõmcõsõ Üsteğmen E.E. ile Astsubay O.E., 27 Kasõm günü de Jandarma İstihbarat Şube Mü- dürü Binbaşõ N.E. tutuklandõ. Savcõ Şanal, po- lislerle 4 Aralõk günü, iddialara göre N.E’de çõ- kan CD ve bilgilerden hareketle Erzincan MİT Şube Müdürlüğü’ne baskõn düzenledi. Şube Müdürü Ş.D. ile personel K.Ü. ve S.İ. gözaltõ- na alõndõ. MİT personeli, 7 Aralõk’ta tutuklana- rak Erzurum Kapalõ Cezaevine konuldu. TBMM İnsan Haklarõ Komisyonu Üyesi Ersin önceki gün MİT personelini ziyaret etti. Görüşmede MİT per- soneli Ersin’e 20-30 kişilik polis ekibiyle MİT’e baskõn düzenlendiğini belirterek, “Telefon et- selerdi gidip ifade verirdik. Savcının MİT bi- nasına baskın düzenlemek ve gözaltına almak için Başbakanlık’tan izin alması gerekiyordu. Ancak bu izin yoktu. Baskın sırasında bizim de korumalarımızın silahları vardı. Çatışma çıkabilirdi” diye konuştular. İstihbaratçõlar, savcõlõk sorgusunda kendilerine Erzincan Cum- huriyet Başsavcısı’yla ilişkili olup ol- madıklarının”sorulduğunu belirttiler. İstihbarat görevlileri tutuklanmalarõ- nõn perde arkasõnõ şöyle anlattõ: “Erzincan Barajı’nda bulunan mühimmatlarla hiçbir ilgimiz yok. O mühimmat oraya polisler tarafın- dan konulmuştu. Bu tespit edildi. Bu komployu açığa çıkarmak üzereyken de gözaltına alınıp, tutuklandık. İs- mailağa ve Gülen cemaati soruştur- ması önemli bir noktaya doğru geli- şiyordu. Köylerden merkeze doğru so- ruşturma yürütülüyordu. Merkezde 16 ev vardı, buralarda köyden getirilen küçük yaştaki çocuklara eğitim veriliyordu.” Bulunan muhimmatta “Emniyet Genel Mü- dürlüğü” yazõsõnõn bulunduğu bildirildi. İstih- baratçõlarõn tutuklandõğõ dosyaya ilişkin de giz- lilik kararõ alõndõğõ öğrenildi. Bu nedenle asker- lerin neyle suçlandõklarõnõ ve dosya içeriğindeki bilgi ile belgelere ulaşamadõklarõ ve tutuklama- ya itirazda da bulunamadõklarõ kaydedildi. Ersin, değerlendirmelerini bir rapor halinde CHP Lideri Deniz Baykal’a sunacağõnõ söyledi. Erzincan’da tutuklanan üç MİT görevlisi, polis baskõnõnõ CHP’li Ahmet Ersin’e anlattõ AHTAPOT OPERASYONU ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Antalya merkezli iki ayrõ suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda Ankara Emniyet Müdür Yardõmcõsõ Yıl- maz Çetin’in de aralarõnda bulunduğu 8 kişi tu- tuklandõ. 11 kişi ise adli kontrol hükümleri çerçe- vesinde serbest bõrakõldõ. Antalya, Ankara ve İstanbul’da düzenlenen eş- zamanlõ “Ahtapot” adlõ operasyonda gözaltõna alõnan zanlõlar polisteki işlemlerinin ardõndan adli- yeye sevk edildi. Antalya Emniyet Müdür Yardõmcõsõ Ümit Boztepe, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gö- revli Şube Müdürü Harun T., Kahramanmaraş Em- niyet Müdürlüğü’nde görevli Şube Müdürü Erol Ç’nin de aralarõnda bulunduğu 7 kişi, savcõlõktan ser- best bõrakõldõ, 17 kişi tutuklanma istemiyle nöbet- çi mahkemeye sevk edildi. Zanlõlardan Çetin, iki ayrõ suç örgütünün elebaşlarõ Bayram Sezer ve Oğuz Kocaman, Antalya’daki lüks restoran zinci- ri sahibi Ömer Çalışkan ile Sezer Gürman, Meh- met Taşkan, Ahmet Uzun ve İsmet Yalçınkaya, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis memurla- rõ O.D. ve H.A.E. ile infaz koruma memuru A.Ö. ve astsubay H.Ç’nin de aralarõnda bulunduğu 9 ki- şi ise adli kontrol verilerek serbest bõrakõldõ. Polis amiri Yılmaz Çetin cezaevinde Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yiğit, Deniz Yarbay Ali Tatar’ın ailesine başsağlığında bulundu. (AA) Kırca Oktay Varımlı Ahmet Ersin. (MELTEMYILMAZ)‘KOOPERATİF BİLE KURAMAZLAR’ Kanadoğlu, bugün ifade vermeyecek İstanbul Haber Servisi - “Ergenekon” soruş- turmasõ kapsamõnda ifade vermesi için İstanbul Adliyesi’ne davet edilen Yargõtay Onursal Cum- huriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun bugün ifade vermeye gelmeyeceği belirtildi. Kanadoğ- lu’nun avukatõ İsmail Sami Çakmak, müvekkili- ne ulaştõrõlan tebligata ilişkin, soruşturmanõn yü- rütüldüğü İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na bir dilekçe göndererek bazõ taleplerde bulunduk- larõnõ ve yanõt beklediklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle