23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada anlaşamayacaklarını, bir kez de TBMM’de açıkladılar. CHP lideri Deniz Baykal; “7 yıldır izlenen etnik ayrışma politikasından vazgeçmez, bu yolda yürümekte devam ederse… yani viraj almazsa çok daha vahim gelişmelerin yaşanmasının kaçınılmaz olacağını...” MHP lideri Devlet Bahçeli; “etnik bölünmeyi amaçlayan kanlı terör, siyasi ayrılıkçılık heveslerinin arttığını… Türkiye’nin tehlikeli bir cepheleşme sürecine sürüklendiğini…” Kapatılan DTP’nin eski Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da; eski Genel Başkanı Ahmet (Kürt) Türk’ün olası iç çatışmalardan söz etmesine koşut bir söylemle “gidişin iyiye doğru gitmediğini...” söyledi. Kapatılan DTP’nin gerekçesi farklı olmakla beraber, olaylarla bağlantılı bu irdelemeleriyle muhalefet; açılımın ülkeyi kardeş kavgasına, iç savaşa sürüklemekte olduğunda birleşiyor. Başbakan açılımdan; “Türkiye’nin geleceğine ilişkin büyük umutlar taşıdıklarını” söyledikten sonra muhalefetin uyarılarını şu cümle ile karşılıyor: “…İşte onun için inadına kardeşlik, inadına demokrasi, inadına milli birlik, inadına açılım diyoruz…” İnatla siyaset kurgulayan bir kafa ile bir masa etrafında oturarak anlaşmak... nasıl olabilir? Tarafları kim bu açılımın, kim kiminle el ele açılıyor? Silopi’de görüldü ki, açılım PKK ile iktidarın işbirliği ile ortaya çıkmıştır. Nasıl oluyor da 34 kişi aynı gün aynı saatte hükümetin gönderdiği kişilerle aynı mekânda buluşabiliyor? Hangi hukukçu ben terör örgütü üyesiyim, liderin talimatı ile geldim diyen birisinin elini kolunu sallayarak sınırdan geçmesine izin verir? Anaların gözyaşı dinsin, şehit cenazeleri gelmesin denildi de ne oldu? Açılımdan bu yana 4.5 ayda 26 şehit verdik, Tokat’ta bir günde 7 şehit… Tokat bir facia ama asıl facia saldırıdan sonra AKP ve devlet yöneticilerinin (Başbakanlık’a vekalet eden Bay Bülent Arınç’la Çankaya’daki AKP’linin) takındığı tavır… Bu olayı PKK’nin yapmış olabileceğini bir türlü içlerine sindiremiyorlar. Bu ve benzeri soruları ana muhalefet soruyor Meclis’te: İnadına açılım diyen Başbakan ise Tokat olayı PKK’nin açılımı baltalayan provokasyonudur deyip geçiyor. Yine Anıtkabrinde sap gibi durduğu Mustafa Kemal Atatürk’e sığındı. Muhalefetin “Türkiyeli olmak” kavramını bölücülük ve ihanet olarak nitelediğini söyledikten sonra sözünü ispat etmek amacıyla; Atatürk’ün Kürt’ü, Türk’ü, Çerkezi İslam cemiyeti gören Meclis’te yaptığı bir konuşmayı okudu. Atatürk de bölücü mü diye sordu. Mustafa Kemal’in etnik grupları Türk ulusu bayrağı altında bütünleyici olduğunu kanıtlayan söylemlerini, örneğin ünlü Nutuk’unda: “…Anadolu halkı, baştan aşağı bölünmez bir bütün haline getirildi… bağımsız Kürdistan kurulmasıyla ilgili propaganda ortadan kaldırıldı… Kürtler Türklerle birleşti…” dediğine değinemedi... Gergin sinirli bir başbakan AKP’li Meclis Başkanı’nı azarlıyor… ana muhalefet liderine grup egemenliğiyle ilgili dersler veriyor… MHP liderinin Ankara mitingindeki Başbakanı hedef alan sözlerini umursamadığını söylüyor… AKP grubunun sürekli alkış desteğiyle övünüyor, övünüyor… Muhalefete inat açılımı sürdüreceğini söylüyor... PKK yerine muhalefeti ezmeye çabalıyor… Haklılık hep ondan yana… Cumhuriyet tarihinde ondan başka başarılı olan yok… sanki nalıncı keseri mübarek! Duyuru Sayın Kemal Önal - Ankara Valisi Valilik görevini titizlikle yaptığınızın tanığıyım. Bu nedenle dün sabah karşılaştığım onaylamayacağınıza inandığım durumu, sadece kişisel bir şikâyet olarak değil, ama polisin insanlarımıza uyguladığı olumsuz davranışlar nedeniyle yazmak zorunda kaldım. Bir yakınımı Söğütözü’ndeki MESA Hastanesi’ne götürecektim. Ne çare, hastane dört bir yandan, hastanenin ve işyerlerinin de bulunduğu geniş ada çevresi girişe yasaklanmış, polis yolları panzerlerle kapatmıştı. Polislere hastayı MESA’ya götürmeme izin vermelerini rica ettim. Katı bir karşılık, adeta ne yapalıma gelen bir davranışla karşılaştım. Hastayı yürüterek hastaneye zar zor sokabildim. İçeride kalp rahatsızlığı olanı getiren ambulansların da hastaneye gitmesinin engellendiğini… ameliyatı olan doktorun gelemediğini söylediler. Nedendi bu? Tekel işçileri hastanenin uzağında, AKP Genel Merkezi’nde protesto gösterisi yapacak. Yapsınlar, hakları. Ama AKP merkezi çevresinde sayısız polis, zırhlı araç seferber. İnsanlara hizmetle, yardımcı olmakla görevli polisin; AKP iktidar partisini korumak için hastaneye gitmek zorunda olanları bu denli kaba davranışlarla engellemesi acaba onaylanabilir davranış mıdır? Saygılarımla - Cüneyt Arcayürek. SAYFA 16 ARALIK 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Aralık Oslo K -3 Helsinki K -4 Stockholm K -2 Londra K 3 AmsterdamK 3 Brüksel B -1 Paris B 0 Bonn B -2 Münih B 0 Berlin B 0 Budapeşte K 0 Madrid B 5 Viyana B -2 Belgrad K -1 Sofya Y 9 Roma Y 12 Atina Y 16 Zürih B -1 Moskova B -16 Aşkabat Y 11 Taşkent PB 9 Bakû Y 8 Bişkek PB 10 Tiflis Y 8 Kahire PB 21 Şam PB 18 İstanbul Y 12 Edirne Y 7 Kocaeli Y 14 Çanakkale Y 11 İzmir Y 14 Manisa Y 11 Denizli Y 11 Zonguldak B 13 Sinop B 13 Samsun B 13 Trabzon B 13 Giresun B 16 Ankara Y 6 Eskişehir Y 7 Konya Y 8 Sıvas K 4 Antalya Y 15 Adana Y 15 Mersin Y 15 Diyarbakır Y 7 Şanlıurfa Y 10 Mardin Y 8 Siirt Y 9 Hakkâri B 2 Van B 6 Kars B 3 BU sütunda defalarca yazıldı: Etnik kimlik gibi son derece bireysel, belirsiz ve tartışmalı bir sorunu kaşımak kimseye yarar sağlamaz. Hele ulus kavramına dayalı bir cumhuriyette. Değişik etnik kökenlerden gelmiş insanların oluşturduğu Amerika Birleşik Devletleri’ni yönetenler de çok iyi bilir ki, bu sorun etnik kimliğe dayalı bir “toplu haklar” konusu değil, her şeyden önce bir “bireysel özgürlükler” konusudur: Bireyin kişiliğine saygıyı gerektiren, hatta bu özgürlüklerin korunması için toplu örgütlenme hakkının kabulünü de öngören bir sorun. Bu saygıyı ve hakkı güvence altına alacak olan, bireyin etnik kimliği dolayısıyla ayrımcılığa uğratılmasını kesinlikle önleyici ve cezalandırıcı bir hukuk düzeninin kurulmasıdır. Bu yapılmayıp toplu etnik haklara dayalı bir siyasal ya da yönetsel düzen kurmaya kalkışılırsa, içine düşülecek sorunlar yumağının sonu asla gelmez. Amerikalılar, kendi Ortadoğu politikaları ve Irak’tan çekiliş sorunları açısından, Türkiye’yi yönetenlere “Kürt sorunu”nda birtakım açılımlar tavsiye etmiş olabilirler ve son Obama-Erdoğan buluşması kendi devlet anlayışlarına bile ters düşen böyle bir tavsiyeyi daha pekiştirmiş de olabilir. Cumhuriyetin ilkelerini ve bu tavsiyeden kimlerin siyasal rant elde edeceğini bilmesi gereken sorumlu bir başbakanın, özellikle de son açılım deneyiminden sonra, “van minüt” diyerek buna itiraz etmesi gerekmez miydi? Birazcık siyasal deneyimi olan herhangi bir politikacının, fazla vakit kaybetmeksizin, “açılımlar” politikasından vazgeçmesi beklenir. Çünkü, “demokratik” denen açılımların demokrasiye hizmet etmek şöyle dursun, demokrasiye zarar verici sonuçlar yaratmakta olduğu ve neredeyse şu ya da bu yönde otoriter bir rejimin gelmesine yol açma tehlikesi taşıdığı açıkça anlaşılmıştır. Ama hayır, tam tersine bir tutumda ısrar edileceğe benziyor. Gerekçe, “durmayalım, düşeriz” düşüncesidir. Bu yaklaşımın, Anayasa Mahkemesi kararından sonra ortalığı karıştırmak ve devleti sarsmak isteyenlere daha da cesaret vereceği bellidir. O zaman onların şu hesabı doğrulanmış oluyor: Sonuç almak için, yaratılmış kargaşayı sürdürmek ve “durmayalım düşeriz” diyenleri aslında kargaşanın temel nedenleri olan açılımları devama zorlamak. Bu açık ve tehlikeli hesabı görmek varken ona ortak olmak çok mu akıllıcadır? AÇI MÜMTAZ SOYSAL Tehlikeli Hesaplar mumtazsoysal@gmail.com Ülke geneli çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, Batı ve Orta Karade- niz’in iç kesimleri, İç Anadolu, Doğu Anado- lu’nun batısı ile Güney- doğu Anadolu bölgele- ri yağışlı geçecek. Ya- ğışlar; Güney Ege, Ak- deniz, Güneydoğu Ana- dolu’nun batısı kuvvet- li olmak üzere genellik- le yağmur ve sağanak, Batı ve Orta Karade- niz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun kuzeydo- ğusu ve çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn 7 Aralõk’taki Beyaz Saray randevusunun ardõn- dan, Türkiye, Irak ve ABD arasõn- da ay sonunda Erbil’de yapõlmasõ öngörülen üçlü mekanizma top- lantõsõ büyük önem kazandõ. ABD’nin Türkiye’nin terörle mü- cadelesine ek katkõ sağlayõp sağ- lamayacağõ, bu toplantõyla netlik kazanacak. Toplantõda DTP’nin kapatõlmasõ sonrasõ, hükümetin Kürt açõlõmõnõn Irak ayağõnda atõ- lacak adõmlarõ da netleştirecek. Erdoğan’õn Beyaz Saray’daki gö- rüşmesi sonrasõ, Kürt açõlõmõ ve bu açõlõmõn Irak ayağõnda atõlacak adõmlara ilişkin olarak yõl sonuna kadar bir dizi temas trafiği yapõla- cak. Bu temaslarõn bir bölümü, İç- işleri Bakanlõğõ, Dõşişleri Bakanlõ- ğõ, MİT ve Genelkurmay Başkanlõğõ ekseninde yürütülürken, en kritik randevu ay sonunda Irak’ta ger- çekleştirilecek. Son dakika deği- şikliği olmamasõ durumunda 21 Aralõk’ta, Türkiye, Irak ve ABD he- yetlerinin, üçlü mekanizma çerçe- vesinde bölgesel Kürt yönetiminin başkenti Erbil’de bir araya gelme- si bekleniyor. Bölgesel Kürt yöne- timi yetkililerinin de yer alacağõ top- lantõya Türkiye adõna İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, MİT ve Genelkurmay yetkilileri ile Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik’in de katõlmasõ öngörülüyor. Toplantõda ABD yönetiminin, Türkiye’nin terörle mücadelesi için söz verdiği ek katkõya ilişkin somut ayrõntõlarõn ortaya konmasõ bekle- niyor. Toplantõdaki önemli konu başlõklarõndan biri de Mahmur ola- cak. Eve dönüş için koşullarõnõn kar- şõlanmasõnõ bekleyen mültecilerin durumuna ilişkin nihai bir kararõn verilmesi de bekleniyor. Dönme kararõ veren mültecilerin yanõ sõra bölgede kalmak isteyenlerin duru- muna ilişkin de özellikle bölgesel Kürt yönetimi ile bir mutabakat aranmasõ söz konusu olacak. Dön- mek istemeyenlere Irak vatandaşlõ- ğõ verilmesi ve bölgesel Kürt yöne- timi sõnõrlarõ içinde başka bir bölgede iskân edilmeleri öngörülüyor. 7 Aralõk görüşmesinden sonra Türkiye, ABD ve Irak toplantõsõ ay sonunda yapõlacak Erbil’de kritik randevu BARZANİ DTP’NİN KAPATILMASI KARARINI KINADI Dış Haberler Servisi - Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminin başkanõ Mesud Barzani, DTP’nin Anayasa Mahkemesi tarafõndan kapa- tõlmasõnõ kõnadõ. Barzani’nin maka- mõndan yapõlan yazõlõ açõklamada, DTP’nin kapatõlmasõndan duyulan üzüntü dile getirilirken “Ama aynı za- manda AKP hükümeti tarafından kararı alınan açılım politikası iyi karşılanmaktadır” denildi ve mahke- me kararõnõn bu uzlaşma arayõşõ süreci- ne zarar vermemesi dileği ifade edildi. Irak’õn Erbil kentindeki Kürdistan Bölge Parlamentosu’nda DTP’nin kapa- tõlmasõnõn görüşüleceği oturum öncesin- de toplanan bir grup da Anayasa Mah- kemesi’nin kararõnõ protesto etti. K.IRAK’TA ‘BİLİMSEL’ SIKINTI Cemaatle ilişkiler bozuluyor mu? ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - ABD’de Utah eyaleti- nin başkenti Salt Lake City’de Fethullah Gülen destekli Bee- hive Science Techno- logy Academy’de 330 bin dolarlõk yolsuzluk ortaya çõkarõlmasõn- dan hemen sonra, bu kez Irak’õn kuzeyin- deki Kürt bölgesinde Gülen cemaatine bağ- lõ üniversitenin tõp ile ilgili bölümlerinin, “bilimsel yetersizlik” gerekçesi ile kapatõl- dõğõ ortaya çõktõ. Bölgesel Kürt yöne- timinin Yükseköğre- tim Bakanlõğõ, 2009- 2010 eğitim-öğretim yõlõnõn başlamasõndan hemen sonra Erbil’de faaliyet gösteren özel üniversitelerin tõp ve tõp ile ilgili bazõ bö- lümlerinin kapatõlma- sõ kararõ verdi. Bu üni- versiteler arasõnda Bri- tanya Kraliyet Üniver- sitesi, Cihan Üniversi- tesi, Erbil Üniversitesi ve Gülen destekli ol- duğu bilinen Fezalar Eğitim Kurumu’na bağlõ Işõk Üniversitesi yer aldõ. Bölgesel Kürt Yönetimi Bilimsel Araştõrma ve Yüksek- öğrenim Bakanlõğõ, Işõk Üniversitesi Diş- hekimliği Bölümü’nün ve Erbil Üniversite- si’nin Dişçilik Bölümü kapattõ. Bakanlõğõn ka- patma kararõnda diş hekimliği ve farmako- loji gibi bölümlerin açõlmasõnõn yasalara uygun olmadõğõ de- ğerlendirmesi yer aldõ. Bu bölümlerin bölge- sel Kürt yönetimince “bilimsel açıdan” ye- terli görülmediği or- taya çõktõ. Bölümlerin kapatõlmasõnõn neden- leri arasõnda bilimsel düzey ile laboratuvar, eğitim salonu, araç ge- reç eksikliği ve uzman kadronun yeterli dü- zeyde olmamasõ gös- terildi. Bakanlõğõn bu kararõ ile aralarõnda Türkiye’den Erbil’e üniversite öğrenimi görmek için gelmiş olanlarõn da bulunduğu 400’den fazla öğrenci açõkta kaldõ. Işõk Üniversitesi bir yõl önce Türkiye’den altõ milletvekili, 200 işadamõ ve bölgesel Kürt yönetiminin o dö- nemki Başbakanõ Ne- çirvan Barzani’nin de katõlõmõyla düzenlenen törenle açõlmõştõ. Şendiller vazgeçti tepki dinmedi FIRAT KOZOK ANKARA - Devlet Bakanõ Faruk Çelik’in ekibi tarafõn- dan 17 Aralõk’ta yapõlacak Alevi çalõştayõna davet edilen Kahra- manmaraş katliamõ sanõğõ Ökkeş Şendiller, tepkiler üzerine ça- lõştaya katõlmaktan vazgeçti. An- cak, bu adõm tepkileri dindir- medi. Davetlilerden bazõlarõ “Önemli olan Şendiller’in top- lantıya katılmama kararı al- ması değil, onun bu toplantıya davet edilebilmesidir” dedi. Alevilerin sorunlarõnõn masa- ya yatõrõldõğõ Alevi Çalõştayõ’nõn yarõnki son toplantõsõnõn katõlõmcõ listesi tartõşmaya neden olmuştu. Çalõştaya, Alevi ve sosyal de- mokrat siyasetçilerin yanõ sõra Maraş katliamõ sanõğõ olarak yargõlanan eski BBP Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Ökkeş Şendil- ler’in de davet edilmesi, birçok kesimin tepkisini çekmişti. Ökkeş Şendiller, gelinen süre- ci de dikkate alarak yeni bir spe- külasyona neden olmamak için toplantõya katõlmama kararõ aldõ- ğõnõ söyledi. Şendiller, “İki taraf da tahrik ediliyor. Bu bakımdan katılmama kararı aldım” dedi. Ancak Şendiller’in bu kararõ tepkileri dindirmeye yetmedi. Fikri Sağlar, “Şendiller’in ka- tılmayacağının bakanlık tara- fından açıklanması lazım, çün- kü kendisini çağıran bakanlık. Eğer Şendiller katılmayacak- sa, biz de arkadaşlarımızla birlikte çalıştaya katkıda bu- lunmak isteriz. Ama tabii ben Şendiller’in katılmayacağını sizden değil bakanlıktan duy- mak isterim” dedi. Son çalõştaya siyasetçilerin çağ- rõlmasõnõn doğru bir yaklaşõm ol- duğunu anlatan Alevi Bektaşi Fe- derasyonu Genel Sekreteri Kazım Genç, “Listeye baktım, Alevi si- yasetçiler ağırlıkta ama öyle rezil bir hale getirdiler ki, Ma- raş katliamının 1 numaralı sa- nığı, her ne kadar beraat ettim diyorsa da o günün konjonktö- ründe verilmiş karar bir yüz ka- rasıdır. Böyle bir kişinin davet edilmesi, Hitler’den Almanya’da Yahudi sorununu çözmesini is- temekle aynı anlama geliyor. Artık ister daveti geri alsınlar, isterse o zat katılmaktan vaz- geçsin bir kıymeti yok.” Alevi Araştõrmalarõ Merkezi Başkanõ Ali Yıldırım da “Böy- le bir zihniyetin Alevi sorunla- rına çözüm getirmesi müm- kün değil. Şendiller gibi bir is- min bu çalıştaya davet edilme- si, iktidarın Alevilerin sorun- larına, geçmişte yaşadıkları acılara nasıl baktığını ayan be- yan ortaya koymuştur” dedi. ALEVİ ÇALIŞTAYI Mõsõr Cumhurbaşkanõ Hüsnü Mübarek Ankara’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mõsõr Cumhurbaşkanõ Hüsnü Mübarek çalõşma zi- yareti için dün Ankara’ya geldi. Çankaya Köş- kü’nde yapõlan görüşmelerde ikili ilişkilerin yanõ sõra “Ortadoğu Barış Süreci” üzerin- de de duruldu. Mübarek, Başbakan Tayyip Erdoğan’la da bir araya geldi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, dün resmi ziyaret için Ankara’ya gelen Mübarek’i Çan- kaya Köşkü’nde kabul etti. Baş başa görüş- melerinin ardõndan heyetler arasõ görüşmele- re başkanlõk düzeyinde devam eden Gül ve Mübarek, daha sonra ortak basõn toplantõsõ dü- zenledi. Görüşmelerde, bölgesel konularõn da gözden geçirildiğini belirten Gül, şunlarõ söyledi: “Özellikle Ortadoğu Barış Süreci’ni gözden geçirdik. Filistinlilerin uzlaşmala- rıyla ilgili konular hakkında Mısır’ın bü- yük gayretlerini yakinen takip ediyoruz. Bu konunuda Türkiye ile Mısır arasındaki iş- birliğinin güçlü bir şekilde devam edeceğini bir kez daha teyit ettik. Filistin davası ay- nı zamanda Türkiye’nin de Mısır’ın da en öncelikli meselelerinden birisidir.” ‘İsrail konusunda mutabıkız’ Mübarek ise Ortadoğu’daki bölgesel ko- nularõ Irak, Yemen ve Körfez bölgesindeki du- rumu istişare ettiklerini, ayrõca İran’õn nükleer programõ ve bu programõn yarattõğõ tartõşma- lar üzerinde durduklarõnõ kaydederek, bölge- sel ve uluslararasõ konularõn yanõ sõra ikili iliş- kilerin güçlendirilmesini de ele aldõklarõnõ kay- detti. “İsrail’in Batı Şeria’daki tutumu ve Gazze’deki ablukasına devam etmesinin ba- rış sürecine yönelik tehlike yarattığını” be- lirten Mübarek, “Bu tutumun yarar getir- meyeceğinde mutabıkız” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan da Mübarek ile Sheraton Otel’de yaklaşõk 45 dakika görüştü. Barõş süreci ele alõndõ Cumhurbaşkanı Gül ile bir araya gelen Mübarek, Başbakan Erdoğan’la da görüştü. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle