Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
anlaşamayacaklarını, bir kez de TBMM’de
açıkladılar.
CHP lideri Deniz Baykal; “7 yıldır izlenen
etnik ayrışma politikasından vazgeçmez, bu
yolda yürümekte devam ederse… yani viraj
almazsa çok daha vahim gelişmelerin
yaşanmasının kaçınılmaz olacağını...”
MHP lideri Devlet Bahçeli; “etnik bölünmeyi
amaçlayan kanlı terör, siyasi ayrılıkçılık
heveslerinin arttığını… Türkiye’nin tehlikeli bir
cepheleşme sürecine sürüklendiğini…”
Kapatılan DTP’nin eski Grup Başkanvekili
Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da; eski
Genel Başkanı Ahmet (Kürt) Türk’ün olası iç
çatışmalardan söz etmesine koşut bir
söylemle “gidişin iyiye doğru gitmediğini...”
söyledi.
Kapatılan DTP’nin gerekçesi farklı olmakla
beraber, olaylarla bağlantılı bu irdelemeleriyle
muhalefet; açılımın ülkeyi kardeş kavgasına, iç
savaşa sürüklemekte olduğunda birleşiyor.
Başbakan açılımdan; “Türkiye’nin
geleceğine ilişkin büyük umutlar taşıdıklarını”
söyledikten sonra muhalefetin uyarılarını şu
cümle ile karşılıyor:
“…İşte onun için inadına kardeşlik, inadına
demokrasi, inadına milli birlik, inadına açılım
diyoruz…”
İnatla siyaset kurgulayan bir kafa ile bir
masa etrafında oturarak anlaşmak... nasıl
olabilir?
Tarafları kim bu açılımın, kim kiminle el ele
açılıyor? Silopi’de görüldü ki, açılım PKK ile
iktidarın işbirliği ile ortaya çıkmıştır. Nasıl
oluyor da 34 kişi aynı gün aynı saatte
hükümetin gönderdiği kişilerle aynı mekânda
buluşabiliyor? Hangi hukukçu ben terör örgütü
üyesiyim, liderin talimatı ile geldim diyen
birisinin elini kolunu sallayarak sınırdan
geçmesine izin verir?
Anaların gözyaşı dinsin, şehit cenazeleri
gelmesin denildi de ne oldu? Açılımdan bu
yana 4.5 ayda 26 şehit verdik, Tokat’ta bir
günde 7 şehit… Tokat bir facia ama asıl facia
saldırıdan sonra AKP ve devlet yöneticilerinin
(Başbakanlık’a vekalet eden Bay Bülent
Arınç’la Çankaya’daki AKP’linin) takındığı
tavır… Bu olayı PKK’nin yapmış olabileceğini
bir türlü içlerine sindiremiyorlar.
Bu ve benzeri soruları ana muhalefet soruyor
Meclis’te: İnadına açılım diyen Başbakan ise
Tokat olayı PKK’nin açılımı baltalayan
provokasyonudur deyip geçiyor.
Yine Anıtkabrinde sap gibi durduğu Mustafa
Kemal Atatürk’e sığındı. Muhalefetin
“Türkiyeli olmak” kavramını bölücülük ve
ihanet olarak nitelediğini söyledikten sonra
sözünü ispat etmek amacıyla; Atatürk’ün
Kürt’ü, Türk’ü, Çerkezi İslam cemiyeti gören
Meclis’te yaptığı bir konuşmayı okudu. Atatürk
de bölücü mü diye sordu.
Mustafa Kemal’in etnik grupları Türk ulusu
bayrağı altında bütünleyici olduğunu
kanıtlayan söylemlerini, örneğin ünlü
Nutuk’unda: “…Anadolu halkı, baştan aşağı
bölünmez bir bütün haline getirildi… bağımsız
Kürdistan kurulmasıyla ilgili propaganda
ortadan kaldırıldı… Kürtler Türklerle birleşti…”
dediğine değinemedi...
Gergin sinirli bir başbakan AKP’li Meclis
Başkanı’nı azarlıyor… ana muhalefet liderine
grup egemenliğiyle ilgili dersler veriyor… MHP
liderinin Ankara mitingindeki Başbakanı hedef
alan sözlerini umursamadığını söylüyor… AKP
grubunun sürekli alkış desteğiyle övünüyor,
övünüyor… Muhalefete inat açılımı
sürdüreceğini söylüyor... PKK yerine
muhalefeti ezmeye çabalıyor…
Haklılık hep ondan yana… Cumhuriyet
tarihinde ondan başka başarılı olan yok…
sanki nalıncı keseri mübarek!
Duyuru
Sayın Kemal Önal - Ankara Valisi
Valilik görevini titizlikle yaptığınızın tanığıyım.
Bu nedenle dün sabah karşılaştığım
onaylamayacağınıza inandığım durumu,
sadece kişisel bir şikâyet olarak değil, ama
polisin insanlarımıza uyguladığı olumsuz
davranışlar nedeniyle yazmak zorunda kaldım.
Bir yakınımı Söğütözü’ndeki MESA
Hastanesi’ne götürecektim. Ne çare, hastane
dört bir yandan, hastanenin ve işyerlerinin de
bulunduğu geniş ada çevresi girişe
yasaklanmış, polis yolları panzerlerle
kapatmıştı.
Polislere hastayı MESA’ya götürmeme izin
vermelerini rica ettim. Katı bir karşılık, adeta ne
yapalıma gelen bir davranışla karşılaştım.
Hastayı yürüterek hastaneye zar zor
sokabildim. İçeride kalp rahatsızlığı olanı
getiren ambulansların da hastaneye gitmesinin
engellendiğini… ameliyatı olan doktorun
gelemediğini söylediler.
Nedendi bu? Tekel işçileri hastanenin
uzağında, AKP Genel Merkezi’nde protesto
gösterisi yapacak. Yapsınlar, hakları.
Ama AKP merkezi çevresinde sayısız polis,
zırhlı araç seferber.
İnsanlara hizmetle, yardımcı olmakla görevli
polisin; AKP iktidar partisini korumak için
hastaneye gitmek zorunda olanları bu denli
kaba davranışlarla engellemesi acaba
onaylanabilir davranış mıdır? Saygılarımla -
Cüneyt Arcayürek.
SAYFA 16 ARALIK 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Aralık
Oslo K -3
Helsinki K -4
Stockholm K -2
Londra K 3
AmsterdamK 3
Brüksel B -1
Paris B 0
Bonn B -2
Münih B 0
Berlin B 0
Budapeşte K 0
Madrid B 5
Viyana B -2
Belgrad K -1
Sofya Y 9
Roma Y 12
Atina Y 16
Zürih B -1
Moskova B -16
Aşkabat Y 11
Taşkent PB 9
Bakû Y 8
Bişkek PB 10
Tiflis Y 8
Kahire PB 21
Şam PB 18
İstanbul Y 12
Edirne Y 7
Kocaeli Y 14
Çanakkale Y 11
İzmir Y 14
Manisa Y 11
Denizli Y 11
Zonguldak B 13
Sinop B 13
Samsun B 13
Trabzon B 13
Giresun B 16
Ankara Y 6
Eskişehir Y 7
Konya Y 8
Sıvas K 4
Antalya Y 15
Adana Y 15
Mersin Y 15
Diyarbakır Y 7
Şanlıurfa Y 10
Mardin Y 8
Siirt Y 9
Hakkâri B 2
Van B 6
Kars B 3
BU sütunda defalarca yazıldı: Etnik
kimlik gibi son derece bireysel, belirsiz ve
tartışmalı bir sorunu kaşımak kimseye
yarar sağlamaz. Hele ulus kavramına
dayalı bir cumhuriyette.
Değişik etnik kökenlerden gelmiş
insanların oluşturduğu Amerika Birleşik
Devletleri’ni yönetenler de çok iyi bilir ki, bu
sorun etnik kimliğe dayalı bir “toplu haklar”
konusu değil, her şeyden önce bir “bireysel
özgürlükler” konusudur: Bireyin kişiliğine
saygıyı gerektiren, hatta bu özgürlüklerin
korunması için toplu örgütlenme hakkının
kabulünü de öngören bir sorun.
Bu saygıyı ve hakkı güvence altına alacak
olan, bireyin etnik kimliği dolayısıyla
ayrımcılığa uğratılmasını kesinlikle önleyici
ve cezalandırıcı bir hukuk düzeninin
kurulmasıdır. Bu yapılmayıp toplu etnik
haklara dayalı bir siyasal ya da yönetsel
düzen kurmaya kalkışılırsa, içine düşülecek
sorunlar yumağının sonu asla gelmez.
Amerikalılar, kendi Ortadoğu politikaları
ve Irak’tan çekiliş sorunları açısından,
Türkiye’yi yönetenlere “Kürt sorunu”nda
birtakım açılımlar tavsiye etmiş olabilirler ve
son Obama-Erdoğan buluşması kendi
devlet anlayışlarına bile ters düşen böyle
bir tavsiyeyi daha pekiştirmiş de olabilir.
Cumhuriyetin ilkelerini ve bu tavsiyeden
kimlerin siyasal rant elde edeceğini bilmesi
gereken sorumlu bir başbakanın, özellikle
de son açılım deneyiminden sonra, “van
minüt” diyerek buna itiraz etmesi
gerekmez miydi?
Birazcık siyasal deneyimi olan herhangi
bir politikacının, fazla vakit kaybetmeksizin,
“açılımlar” politikasından vazgeçmesi
beklenir. Çünkü, “demokratik” denen
açılımların demokrasiye hizmet etmek şöyle
dursun, demokrasiye zarar verici sonuçlar
yaratmakta olduğu ve neredeyse şu ya da
bu yönde otoriter bir rejimin gelmesine yol
açma tehlikesi taşıdığı açıkça anlaşılmıştır.
Ama hayır, tam tersine bir tutumda ısrar
edileceğe benziyor. Gerekçe,
“durmayalım, düşeriz” düşüncesidir. Bu
yaklaşımın, Anayasa Mahkemesi
kararından sonra ortalığı karıştırmak ve
devleti sarsmak isteyenlere daha da
cesaret vereceği bellidir. O zaman onların
şu hesabı doğrulanmış oluyor: Sonuç
almak için, yaratılmış kargaşayı sürdürmek
ve “durmayalım düşeriz” diyenleri aslında
kargaşanın temel nedenleri olan açılımları
devama zorlamak. Bu açık ve tehlikeli
hesabı görmek varken ona ortak olmak çok
mu akıllıcadır?
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Tehlikeli Hesaplar
mumtazsoysal@gmail.com
Ülke geneli çok bulutlu,
Marmara, Ege, Akdeniz,
Batı ve Orta Karade-
niz’in iç kesimleri, İç
Anadolu, Doğu Anado-
lu’nun batısı ile Güney-
doğu Anadolu bölgele-
ri yağışlı geçecek. Ya-
ğışlar; Güney Ege, Ak-
deniz, Güneydoğu Ana-
dolu’nun batısı kuvvet-
li olmak üzere genellik-
le yağmur ve sağanak,
Batı ve Orta Karade-
niz’in iç kesimleri, İç
Anadolu’nun kuzeydo-
ğusu ve çevrelerinde
karla karışık yağmur ve
kar şeklinde olacak.
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn 7 Aralõk’taki
Beyaz Saray randevusunun ardõn-
dan, Türkiye, Irak ve ABD arasõn-
da ay sonunda Erbil’de yapõlmasõ
öngörülen üçlü mekanizma top-
lantõsõ büyük önem kazandõ.
ABD’nin Türkiye’nin terörle mü-
cadelesine ek katkõ sağlayõp sağ-
lamayacağõ, bu toplantõyla netlik
kazanacak. Toplantõda DTP’nin
kapatõlmasõ sonrasõ, hükümetin
Kürt açõlõmõnõn Irak ayağõnda atõ-
lacak adõmlarõ da netleştirecek.
Erdoğan’õn Beyaz Saray’daki gö-
rüşmesi sonrasõ, Kürt açõlõmõ ve bu
açõlõmõn Irak ayağõnda atõlacak
adõmlara ilişkin olarak yõl sonuna
kadar bir dizi temas trafiği yapõla-
cak. Bu temaslarõn bir bölümü, İç-
işleri Bakanlõğõ, Dõşişleri Bakanlõ-
ğõ, MİT ve Genelkurmay Başkanlõğõ
ekseninde yürütülürken, en kritik
randevu ay sonunda Irak’ta ger-
çekleştirilecek. Son dakika deği-
şikliği olmamasõ durumunda 21
Aralõk’ta, Türkiye, Irak ve ABD he-
yetlerinin, üçlü mekanizma çerçe-
vesinde bölgesel Kürt yönetiminin
başkenti Erbil’de bir araya gelme-
si bekleniyor. Bölgesel Kürt yöne-
timi yetkililerinin de yer alacağõ top-
lantõya Türkiye adõna İçişleri Bakanõ
Beşir Atalay, MİT ve Genelkurmay
yetkilileri ile Türkiye’nin Bağdat
Büyükelçisi Murat Özçelik’in de
katõlmasõ öngörülüyor.
Toplantõda ABD yönetiminin,
Türkiye’nin terörle mücadelesi için
söz verdiği ek katkõya ilişkin somut
ayrõntõlarõn ortaya konmasõ bekle-
niyor. Toplantõdaki önemli konu
başlõklarõndan biri de Mahmur ola-
cak. Eve dönüş için koşullarõnõn kar-
şõlanmasõnõ bekleyen mültecilerin
durumuna ilişkin nihai bir kararõn
verilmesi de bekleniyor. Dönme
kararõ veren mültecilerin yanõ sõra
bölgede kalmak isteyenlerin duru-
muna ilişkin de özellikle bölgesel
Kürt yönetimi ile bir mutabakat
aranmasõ söz konusu olacak. Dön-
mek istemeyenlere Irak vatandaşlõ-
ğõ verilmesi ve bölgesel Kürt yöne-
timi sõnõrlarõ içinde başka bir bölgede
iskân edilmeleri öngörülüyor.
7 Aralõk görüşmesinden sonra Türkiye, ABD ve Irak toplantõsõ ay sonunda yapõlacak
Erbil’de kritik randevu
BARZANİ DTP’NİN KAPATILMASI KARARINI KINADI
Dış Haberler Servisi - Kuzey
Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminin
başkanõ Mesud Barzani, DTP’nin
Anayasa Mahkemesi tarafõndan kapa-
tõlmasõnõ kõnadõ. Barzani’nin maka-
mõndan yapõlan yazõlõ açõklamada,
DTP’nin kapatõlmasõndan duyulan
üzüntü dile getirilirken “Ama aynı za-
manda AKP hükümeti tarafından
kararı alınan açılım politikası iyi
karşılanmaktadır” denildi ve mahke-
me kararõnõn bu uzlaşma arayõşõ süreci-
ne zarar vermemesi dileği ifade edildi.
Irak’õn Erbil kentindeki Kürdistan
Bölge Parlamentosu’nda DTP’nin kapa-
tõlmasõnõn görüşüleceği oturum öncesin-
de toplanan bir grup da Anayasa Mah-
kemesi’nin kararõnõ protesto etti.
K.IRAK’TA ‘BİLİMSEL’ SIKINTI
Cemaatle
ilişkiler
bozuluyor mu?
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
ABD’de Utah eyaleti-
nin başkenti Salt Lake
City’de Fethullah
Gülen destekli Bee-
hive Science Techno-
logy Academy’de 330
bin dolarlõk yolsuzluk
ortaya çõkarõlmasõn-
dan hemen sonra, bu
kez Irak’õn kuzeyin-
deki Kürt bölgesinde
Gülen cemaatine bağ-
lõ üniversitenin tõp ile
ilgili bölümlerinin,
“bilimsel yetersizlik”
gerekçesi ile kapatõl-
dõğõ ortaya çõktõ.
Bölgesel Kürt yöne-
timinin Yükseköğre-
tim Bakanlõğõ, 2009-
2010 eğitim-öğretim
yõlõnõn başlamasõndan
hemen sonra Erbil’de
faaliyet gösteren özel
üniversitelerin tõp ve
tõp ile ilgili bazõ bö-
lümlerinin kapatõlma-
sõ kararõ verdi. Bu üni-
versiteler arasõnda Bri-
tanya Kraliyet Üniver-
sitesi, Cihan Üniversi-
tesi, Erbil Üniversitesi
ve Gülen destekli ol-
duğu bilinen Fezalar
Eğitim Kurumu’na
bağlõ Işõk Üniversitesi
yer aldõ. Bölgesel Kürt
Yönetimi Bilimsel
Araştõrma ve Yüksek-
öğrenim Bakanlõğõ,
Işõk Üniversitesi Diş-
hekimliği Bölümü’nün
ve Erbil Üniversite-
si’nin Dişçilik Bölümü
kapattõ. Bakanlõğõn ka-
patma kararõnda diş
hekimliği ve farmako-
loji gibi bölümlerin
açõlmasõnõn yasalara
uygun olmadõğõ de-
ğerlendirmesi yer aldõ.
Bu bölümlerin bölge-
sel Kürt yönetimince
“bilimsel açıdan” ye-
terli görülmediği or-
taya çõktõ. Bölümlerin
kapatõlmasõnõn neden-
leri arasõnda bilimsel
düzey ile laboratuvar,
eğitim salonu, araç ge-
reç eksikliği ve uzman
kadronun yeterli dü-
zeyde olmamasõ gös-
terildi. Bakanlõğõn bu
kararõ ile aralarõnda
Türkiye’den Erbil’e
üniversite öğrenimi
görmek için gelmiş
olanlarõn da bulunduğu
400’den fazla öğrenci
açõkta kaldõ.
Işõk Üniversitesi bir
yõl önce Türkiye’den
altõ milletvekili, 200
işadamõ ve bölgesel
Kürt yönetiminin o dö-
nemki Başbakanõ Ne-
çirvan Barzani’nin de
katõlõmõyla düzenlenen
törenle açõlmõştõ.
Şendiller
vazgeçti
tepki
dinmedi
FIRAT KOZOK
ANKARA - Devlet Bakanõ
Faruk Çelik’in ekibi tarafõn-
dan 17 Aralõk’ta yapõlacak Alevi
çalõştayõna davet edilen Kahra-
manmaraş katliamõ sanõğõ Ökkeş
Şendiller, tepkiler üzerine ça-
lõştaya katõlmaktan vazgeçti. An-
cak, bu adõm tepkileri dindir-
medi. Davetlilerden bazõlarõ
“Önemli olan Şendiller’in top-
lantıya katılmama kararı al-
ması değil, onun bu toplantıya
davet edilebilmesidir” dedi.
Alevilerin sorunlarõnõn masa-
ya yatõrõldõğõ Alevi Çalõştayõ’nõn
yarõnki son toplantõsõnõn katõlõmcõ
listesi tartõşmaya neden olmuştu.
Çalõştaya, Alevi ve sosyal de-
mokrat siyasetçilerin yanõ sõra
Maraş katliamõ sanõğõ olarak
yargõlanan eski BBP Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Ökkeş Şendil-
ler’in de davet edilmesi, birçok
kesimin tepkisini çekmişti.
Ökkeş Şendiller, gelinen süre-
ci de dikkate alarak yeni bir spe-
külasyona neden olmamak için
toplantõya katõlmama kararõ aldõ-
ğõnõ söyledi. Şendiller, “İki taraf
da tahrik ediliyor. Bu bakımdan
katılmama kararı aldım” dedi.
Ancak Şendiller’in bu kararõ
tepkileri dindirmeye yetmedi.
Fikri Sağlar, “Şendiller’in ka-
tılmayacağının bakanlık tara-
fından açıklanması lazım, çün-
kü kendisini çağıran bakanlık.
Eğer Şendiller katılmayacak-
sa, biz de arkadaşlarımızla
birlikte çalıştaya katkıda bu-
lunmak isteriz. Ama tabii ben
Şendiller’in katılmayacağını
sizden değil bakanlıktan duy-
mak isterim” dedi.
Son çalõştaya siyasetçilerin çağ-
rõlmasõnõn doğru bir yaklaşõm ol-
duğunu anlatan Alevi Bektaşi Fe-
derasyonu Genel Sekreteri Kazım
Genç, “Listeye baktım, Alevi si-
yasetçiler ağırlıkta ama öyle
rezil bir hale getirdiler ki, Ma-
raş katliamının 1 numaralı sa-
nığı, her ne kadar beraat ettim
diyorsa da o günün konjonktö-
ründe verilmiş karar bir yüz ka-
rasıdır. Böyle bir kişinin davet
edilmesi, Hitler’den Almanya’da
Yahudi sorununu çözmesini is-
temekle aynı anlama geliyor.
Artık ister daveti geri alsınlar,
isterse o zat katılmaktan vaz-
geçsin bir kıymeti yok.”
Alevi Araştõrmalarõ Merkezi
Başkanõ Ali Yıldırım da “Böy-
le bir zihniyetin Alevi sorunla-
rına çözüm getirmesi müm-
kün değil. Şendiller gibi bir is-
min bu çalıştaya davet edilme-
si, iktidarın Alevilerin sorun-
larına, geçmişte yaşadıkları
acılara nasıl baktığını ayan be-
yan ortaya koymuştur” dedi.
ALEVİ ÇALIŞTAYI
Mõsõr Cumhurbaşkanõ Hüsnü Mübarek Ankara’da
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mõsõr
Cumhurbaşkanõ Hüsnü Mübarek çalõşma zi-
yareti için dün Ankara’ya geldi. Çankaya Köş-
kü’nde yapõlan görüşmelerde ikili ilişkilerin
yanõ sõra “Ortadoğu Barış Süreci” üzerin-
de de duruldu. Mübarek, Başbakan Tayyip
Erdoğan’la da bir araya geldi.
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, dün resmi
ziyaret için Ankara’ya gelen Mübarek’i Çan-
kaya Köşkü’nde kabul etti. Baş başa görüş-
melerinin ardõndan heyetler arasõ görüşmele-
re başkanlõk düzeyinde devam eden Gül ve
Mübarek, daha sonra ortak basõn toplantõsõ dü-
zenledi. Görüşmelerde, bölgesel konularõn da
gözden geçirildiğini belirten Gül, şunlarõ
söyledi: “Özellikle Ortadoğu Barış Süreci’ni
gözden geçirdik. Filistinlilerin uzlaşmala-
rıyla ilgili konular hakkında Mısır’ın bü-
yük gayretlerini yakinen takip ediyoruz. Bu
konunuda Türkiye ile Mısır arasındaki iş-
birliğinin güçlü bir şekilde devam edeceğini
bir kez daha teyit ettik. Filistin davası ay-
nı zamanda Türkiye’nin de Mısır’ın da en
öncelikli meselelerinden birisidir.”
‘İsrail konusunda mutabıkız’
Mübarek ise Ortadoğu’daki bölgesel ko-
nularõ Irak, Yemen ve Körfez bölgesindeki du-
rumu istişare ettiklerini, ayrõca İran’õn nükleer
programõ ve bu programõn yarattõğõ tartõşma-
lar üzerinde durduklarõnõ kaydederek, bölge-
sel ve uluslararasõ konularõn yanõ sõra ikili iliş-
kilerin güçlendirilmesini de ele aldõklarõnõ kay-
detti. “İsrail’in Batı Şeria’daki tutumu ve
Gazze’deki ablukasına devam etmesinin ba-
rış sürecine yönelik tehlike yarattığını” be-
lirten Mübarek, “Bu tutumun yarar getir-
meyeceğinde mutabıkız” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan da Mübarek ile
Sheraton Otel’de yaklaşõk 45 dakika görüştü.
Barõş süreci ele alõndõ
Cumhurbaşkanı
Gül ile bir araya
gelen Mübarek,
Başbakan
Erdoğan’la da
görüştü. (AA)