21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Sataşma Var Bütçe görüşmelerini izlediniz mi? Çok güzel geçti. Muhalefet partileri ile iktidar partisi pek güzel tartıştılar. Öteki muhalefet partisi ise devre dışı kaldığı için milletvekilleri Meclis’e gelmedi. Gelseydiler onlar da güzel güzel tartışacaklardı. Bir ara eğlenceli bir sataşma kavgası yaşandı. Muhalefet partisinin önde gelenleri Başbakan’ın kendilerine sataştığını öne sürerek söz istediler. Meclis Başkanı da “Ben pek bir şey duymadım, tutanaklara bir bakayım” dedi. Bilmiyorum sonra ne oldu. Gerisini izlemedim. Ama Başbakan’ın Meclis Başkanı‘na “sataştığını” hem gördüm, hem duydum. Başbakan yarım dönerek, yukarıda oturan Meclis Başkanı’na “Sayın Başkan siz mi susturacaksınız, ben mi susturayım” dedi. Şaka tabii, bu da bir sataşma sayılmaz nihayetinde. Bütçe görüşmelerinde bir sataşma vardı, ama milletvekillerine değildi. Sataşma doğrudan doğruya halka yönelmişti. Halk da orada yoktu. Hem orada olsa ne olacak? “Sataşma var, söz istiyorum” mu diyecek? Halkın sataşmalara karşı ancak seçimlerde bir yanıt verebileceği, bundan başkasının demokrasiye sığmadığı, hatta aykırı olduğu söyleniyor. Kısacası “siz seçimlere kadar sineye çekeceksiniz. Başka yol ve yöntemlerle, örneğin açık kapalı toplantılarla, mitinglerle sataşmalara yanıt vermeyeceksiniz” deniliyor halka. Vermeye kalkarsanız, demokrasi zedeleniyor ya da siz biraz zedeleniyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde yeniden yayımlanmaya başlayan Sanat Cephesi adlı kültür dergisinde aydınlarımıza yöneltilmiş “Bu halk niye başkaldırmıyor” sorusuna verilmiş yanıtları okuyordum. Özellikle Tahsin Yücel ustamızın söyledikleri halkın sataşmalara neden yanıt vermediğini açık seçik ortaya koyuyordu. “Kitlenin kendi seçtiği yönetime başkaldırması çelişkili olur” diyordu Tahsin Yücel. Peki, aydınlar neden sataşmalara yanıt vermiyor? Ustanın yanıtı kısa ama özlüydü: “Gazetelerin en çok okunan kitaplar dizelgesine bakarak tutarlı bir sonuca varabilirsiniz.” Demek ki sataşmalara öncelikle yanıt vermesi gerekenler aydınlardır. “En çok okunan kitaplar” belki bir ipucu olabilir, ama ben “en çok satılanlar” kısmını daha önemli buluyorum. Tabii en çok “satılanlar” derken kimi aydınlardan değil de, kitaplardan söz ediyorum. Ama zaten siz bunu anlamışsınızdır, benim değerli ve çok okuyan okurlarım. Konu bütçe görüşmeleri olunca, iktidar partisi sözcüleri de memleketin iyiye doğru gittiğini, krizin teğet geçtiğini, enflasyonun tek haneli rakamlara indiğini söylediklerinde, işte dedim, sataşma başlıyor. Memleketin güllük gülistanlık olduğunu birisi söylediği zaman, olanı biteni kendi gözleriyle gören, kendi kulağıyla duyan birisi olarak “tamam derim, bana sataşma var”. Şu İstanbul’un sokaklarını gezen, memleketin durumunu, yoksulluğun sokaklara taşmış halini bilir. Hızla tırmanan kavganın şu geçen yıl içinde nasıl ateşlendiğini anlar. Gelir dağılımı denilen ekonomi kavramının sözlüklerden neden çıkartıldığını, çok satılan aydınların bu kavrama neden artık yüz vermediğini hiç değilse tahmin eder. Herkesin enflasyonunun kendine göre olduğunu bir söyleyen olsa, kimin gelirine göre tek rakam, kime göre çok rakam olduğunu bir anlatan çıksa, kimin kime sataştığı da anlaşılmaz mı? Bütçe görüşmelerinde her zamankinden daha fazla bir sataşma görmedim ben. Bir tek Başbakan’ın Meclis Başkanı’na “Siz mi susturacaksınız, ben mi susturayım” derken hafif bir sataşma sezdim, ama o kadar. Asıl sataşma orada değildi. Evde, okulda, sokakta, fabrikalarda, atölyelerde, Türk’e, Kürt’e, Aleviye, Sünniye, dinliye, dinsize, ateiste, hayatın hemen her yerinde kadına, çocuğa, babaya, nişanlıya, sözlüye, çöp içinde hayatın devamını arayanlaraydı sataşma. Pek acıydı, pek kabaydı, küfür gibiydi, yanıt verilmesi gerekiyordu. Kimse yanıt veremedi. “Her şey güzeldir. Ufak tefek eksikleri de giderdik, gideriyoruz” şeklindeydi. e-posta: [email protected] İşçiden AKP’ye protesto ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Özlük haklarõyla kamu iş- letmelerine nakil hakkõ verilme- sini isteyen TEKEL işçileri, An- kara’da AKP Genel Merkezi’nin yakõnõnda hükümeti protesto et- ti. Türk-İş Genel Başkanõ Mus- tafa Kumlu, görüştüğü Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek’in, “So- runun tek başına TEKEL işçi- leriyle çözülemeyeceğini, 4/C’li- lerin bütününe yönelik bir iyi- leştirme yapılması gerektiği- ni” söylediğini aktardõ. TEKEL’in özelleştirilmesinin ardõndan işyerleri kapatõldõğõ için başka kamu kuruluşlarõna özlük haklarõyla birlikte nakledilmek is- teyen TEKEL işçileri yurdun dört bir yanõndan yüzlerce oto- büsle dün Ankara’ya geldi. Çeşitli noktalarda yapõlan araç ve kim- lik kontrolünün ardõndan oto- büslerin toplu halde kente girişi- ne izin verildi. İşçilerin yanlarõ- na battaniye ve yorgan aldõklarõ görüldü. TEKEL işçileri, Arma- da Alõşveriş Merkezi önünde otobüslerden inerek AKP Genel Merkezi’ne doğru yürüyüşe geç- ti. İşçiler AKP yakõnlarõndaki Yaşam Sokak’ta oluşturulan po- lis barikatõna kadar yürüdü. An- cak işçilerin AKP binasõna yak- laşmasõna izin verilmedi. Bu sõ- rada AKP Genel Merkezi ile bağlantõlõ olan yollar polis tara- fõnda kapatõldõ. Yollarõn kapatõl- masõ nedeniyle MESA Hastane- si’ne gitmek isteyen hastalar yol- larda kaldõ. İş merkezlerinde ça- lõşanlar da yollarõn kapatõlmasõ nedeniyle mağdur oldu. CHP ve MHP’li milletvekilleri de TEKEL işçilerine destek ver- di. Soğuk hava nedeniyle bazõ iş- çiler rahatsõzlanõrken bazõ işçile- rin de hükümeti protesto etmek için soğuk havaya karşõn soyun- duğu görüldü. Tek Gõda-İş Genel Başkanõ Mustafa Türkel, Yaşam Sokak’ta TEKEL işçilerine ses- lenerek TEKEL’in alkollü içkiler ve sigara fabrikalarõnõn “istihdam arttırılacak denilerek özelleş- tirildiğini” ancak birçok ilde bu işletmelerin kapatõldõğõnõ ifade et- ti. Türkel, “Biz, bu işletmelerde üretim yaptık, yan gelip yat- madık. Biz çalışmak, üretmek, rızkımızı kazanmak istiyoruz” diye konuştu. İşçilere “Sendi- kayla anlaştık” denildiğini ama bunun gerçeği yansõtmadõğõnõ di- le getiren Türkel, sorunlarõna çö- züm bulunduğu kamuoyuna dek- lare edilmeden Ankara’yõ terk et- meyeceklerini belirtti. Şimşek’ten olumsuz yanıt Türk-İş Başkanõ Kumlu ve be- raberindeki heyet, TEKEL işçi- lerinin sorunlarõna çözüm bulmak amacõyla Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek ile görüştü. Kumlu, Şim- şek’in, sorunun çözümü için “hü- kümet düzeyinde bir karara ih- tiyaç olduğunu” ifade ettiğini söyledi. Kumlu, Şimşek’in “So- runun tek başına TEKEL işçi- leriyle çözülemeyeceğini, 4/C’li- lerin bütününe yönelik bir iyi- leştirme yapılması gerektiği- ni” söylediğini kaydetti. ‘Fazla tırmandırmayın’ Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı da Sosyal Yardõmlaşma ve Da- yanõşma Genel Müdürlüğü’nde, Kumlu ve beraberindeki Tekel iş- çilerinin temsilcileriyle görüştü. Görüşmede işçilerin taleplerini ve önerilerini aldõklarõnõ anlatan Ya- zõcõ, “Sorunun çözüm yeri Ba- kanlar Kurulu’dur. Arkadaş- larımızın serinkanlı olmalarını istiyoruz. Onları sokağa terk edecek değiliz” diye konuştu. İşçilerin hak aramalarõnõn do- ğal olduğunu dile getiren Yazõcõ, bu işin fazla tõrmandõrõlmamasõ gerektiğini savundu. Konuyu Ba- kanlar Kurulu’nda tartõşõp im- kânlara bakacaklarõnõ belirten Yazõcõ, “Uygun pozisyonlara bakacağız. Palyatif olarak de- ğil, bir paket halinde çözüm üreteceğiz” dedi. Kumlu: Destekleyeceğiz Türk-İş Başkanõ Kumlu da yaptõğõ açõklamada, işçilerin öz- lük haklarõyla kamu kuruşlarõna geçirilmesini talep ettiklerini di- le getirerek, bu talebi işçilerle Ba- kan Yazõcõ’ya ilettiklerini bildir- di. Yazõcõ’nõn “Bu iş hükümet meselesi” dediğini aktaran Kum- lu, “Arkadaşlarımız netice ala- na kadar eyleme devam etme kararındalar. Türk-İş olarak arkadaşlarımızın kararını des- tekleyeceğiz” dedi. Türkiye genelinde 25 Kasım’da yapılan memur grevine katıldıkları gerekçesiyle geçici olarak görevden alınan 16 TCDD çalışanının, görevlerine iade edilmemeleri durumunda Türk Ulaşım-Sen ve BTS “ey- lemlilik” kararı aldı. Açığa almaları pro- testo etmek amacıyla demiryolu çalışanla- rı bir günlük grev kararı aldı. Buna göre İstanbul ve Adana’da trenler bugün çalış- mayacak. Ortak basın toplantısı düzenle- yen Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Naz- mi Güzel ile BTS Genel Başkanı Yu- nus Akıl, 16 TCDD personelinin açığa alınmasını kabul etmeyeceklerini dile ge- tirdi. Adana Tren Garı’nda eylem yapan sendikalılar ise “İnsanca yaşamak istiyo- ruz”, “Emekçiler sandıkta hesap soracak” sloganlarını attı. İstanbul’da da dün gece itibarıyla tren seferleri durduruldu. BTS’nin aldığı karara katılacaklarını belirten işçiler, arkadaşlarının işe iade edileceği zamana kadar trenle yolculuk yapacak olan yolcuların kararlarını ye- niden gözden geçirmesini istediler. Hükümeti protesto eden sloganlar atan işçiler “4-C’ye hayır”, “Geleceğimizle oynamayın”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “Bu ateş sizi de yakar” yazılı dövizler taşıdı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) İstanbul Haber Servisi - Bingöl’de 16 yõl önce silahsõz 33 erin terör örgütü PKK üyelerince şehit edilmesi olayõnõn Ergene- kon soruşturmasõna dahil edildiği ortaya çõktõ. Saldõrõdan yaralõ olarak kurtulan Er- dal Özdemir, Ergenekon savcõlarõnõn tali- matõyla polis tarafõndan sorgulandõ. Erdal Özdemir’in İstanbul Terörle Mücadele Şu- besi’nde tanõk olarak bilgisine başvuruldu. Özdemir, basõna yaptõğõ açõklamada, hiçbir güvenlik önlemi almadan eskortsuz şekilde gönderilmelerinin manidar olduğunu sa- vunmuştu. Ergenekon soruşturmasõnõ yürü- ten savcõlar, saldõrõda yaralõ olarak kurtulan diğer 4 erin de ifadesinin alõnmasõnõ istedi. Savcõlõğõn talebi doğrultusunda Terörle Mücadele Şubesi ekipleri 4 erin adresini tespit etti. Bu erler tanõk olarak ifade ver- mek üzere emniyete davet edildi. Yetkililer, Bükköy Madencilik’e ait kömür ocağında çok sayıda eksiklik tespit etti. Maden sahibi aranmõyor Yurt Haberleri Servisi - Bursa’nõn Mustafa- kemalpaşa ilçesinde 19 kişinin yaşamõnõ yitirdiği maden ocağõndaki göçükle ilgili inceleme yapan ekipler, ihmalleri bir bir göz önüne sererken, soruşturma kapsamõn- da ocağõn sahibi hakkõnda arama veya ya- kalama kararõ bulunmadõğõ ortaya çõktõ. 19 işçinin yaşamõnõ yitirmesinin ardõn- dan başlatõlan soruşturma kapsamõnda iş- letme genel müdürünün de bulunduğu 3 ki- şi tutuklandõ. Faciayla ilgili soruşturma sü- rerken, ocağõnõ sahibi Nurullah Ercan hakkõnda arama veya yakalama kararõ bu- lunmadõğõ öğrenildi. CHP Milletvekili Ali Koçal ve 23 milletvekili de göçükle ilgili olarak Meclis araştõrmasõ açõlmasõnõ istedi. Facia üzerinden propaganda Facianõn ardõndan Mustafakemalpa- şa’daki madenci köylerine ateş düşerken AKP Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan, Bursa’daki Olay gazetesine verdiği demeçle olay üzerinden propaganda yaptõ. Kayõp Trilyon Davasõ’nõn hükümlü sanõk- larõndan olan ve dokunulmazlõk zõrhõ nede- niyle cezaevine girmeyen Tutan, facia son- rasõ olay yerine Meclis çalõşmalarõ nede- niyle sõcağõ sõcağõna yetişemediklerini, Bursa’da bulunan CHP’li Abdullah Özer’in madene kendilerinden önce gitti- ğini söyledi. Ancak işçilerin cenaze tören- lerine AKP’lilerin dõşõnda katõlan milletve- kili olmadõğõnõ savunan Tutan, “Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızın ilgi ve sev- gisiyle karşılaştık. AKP’nin köylere ne kadar çok hizmet ettiğini bir kez daha gözlemledik” diye konuştu. BAKAN YILDIZ: EKSİKLİKLER BELİRLEDİK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yõldõz, Bursa’da 19 işçinin yaşamõnõ yitir- diği maden ocağõyla ilgili bazõ eksiklikler belirlediklerini, özel sektörün ihmali bulun- duğunu söyledi. Yõldõz, ocağõn 6 ay süre ile kapatõldõğõnõ anõmsatarak, “Anti-grizu de- diğimiz, hem elektrik donanımıyla ala- kalı hem de bir kısım enstrümansyonlar- la alakalı bir kısım eksiklik olduğunu gördük. Projede bize ibraz edilenle yapı- lanla cebri havalandırma borularıyla alakalı eksiklikler tespit edildi ve bir kı- sım havanın dolaşması gereken yerler yerine bir kısmının by-pass edildiği göz- lendi. Özel sektörün burada bir ihmali- nin olduğunu görüyoruz” dedi. ERGENEKON SORUŞTURMASI ‘33 er’ dosyasõ yeniden açõldõ TEKEL’in özelleştirilmesinin ardõndan işyerleri kapatõldõğõ için başka kamu kuruluşlarõna özlük haklarõyla birlikte nakledilmek isteyen TEKEL işçileri dün Ankara’da bir araya gelerek AKP hükümetini protesto etti ‘Trenler çalışmayacak’ Fotoğraf:YUSUFBAŞTUĞ Başbakan Erdoğan’õn Meclis’teki konuşma üslubuna yönelik eleştirilere yanõt veren Başbakan Yardõmcõsõ Arõnç, ‘Hiçbirimiz masum değiliz, hepimiz dikkatli olmalõyõz’ dedi Arınç’tan üslup uyarısı Bakanlarolaylarıgörüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Son gün- lerde yaşanan olaylar nedeniyle Başbakan- lõk’ta bugün değerlendirme toplantõsõ yapõla- cak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn başkanlõğõnda gerçekleşecek toplantõya MGK üyesi bakanlarõn katõlmasõ bekleniyor. Toplantõda, DTP’nin kapatõlmasõnõn ardõndan önce İstanbul’da ardõndan da Muş’ta yaşanan olaylarla birlikte tõrmanan gerilim ortamõ masaya yatõrõlacak. Toplantõda ayrõca demo- kratik açõlõm süreci de değerlendirilecek. Başbakanlõk kaynaklarõ, saat 11.30’daki top- lantõnõn daha önce kararlaştõrõldõğõnõ, olağan- üstü bir güvenlik zirvesi olmadõğõnõ bildirdi. Başbakanlık’ta protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP’nin kapatõlmasõnõn ardõndan Türkiye’nin gene- linde artan sokak geriliminden Başbakanlõk da nasibini aldõ. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Bosna Hersek Bakanlar Kurulu Başkanõ Nikola Spicic’i Başbakanlõk’ta res- mi törenle karşõlamasõnõn hemen öncesinde, Vekâletler Caddesi’nden geçen beyaz Doblo marka bir araçta bulunan kimliği belirsiz yurttaş, aracõnõ yavaşlatarak pencereden Başbakanlõk’a doğru küfretti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç, Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õn önceki gün bütçe görüşmelerinde TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’e çõkõşmasõyla ilgili üslup eleştirilerine “Hiçbirimiz masum değiliz, hepimiz dikkatli olmalıyız” ya- nõtõnõ verdi. TBMM Genel Kurulu’nda dün Cum- hurbaşkanlõğõ, TBMM, RTÜK, Anayasa Mahkemesi ve Sayõştay bütçeleri görü- şüldü. CHP’li İsa Gök, Erdoğan’õn Şa- hin’e “Siz mi susturacaksanız, ben mi susturayım” diye çõkõşmasõna tepki gös- terdi. Gök, “Başbakan, grupları tehdit ediyor. Bir Başbakan’a bu yakışmıyor. Meclis Başkanı mütemadiyen azarla- nıyor. Meclis Başkanı ya istifa etsin ya da içtüzüğe göre görevini yapsın” dedi. CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok da RTÜK yönetimini eleştirdi. Bülent Arõnç, eleştirileri yanõtlarken “Zahid Akman’a, ‘Tavrõnõz kuruma açõkça zarar veriyor, ayrõlmanõzõ istiyo- rum’ dedim. Eğer yetki ve sorumlulu- ğumun içinde olsaydı, böyle bir baş- kanın görevde bulunmasına asla izin vermezdim” dedi. Arõnç, üslup tartõş- malarõyla ilgili olarak da “Bu, dünkü (önceki günkü) konuşması itibarıyla sayın Başbakan için söylenebilir. Ön- ce taşı kendime atmak istiyorum. Hiç- birimiz masum değiliz. Üslup konusu fevkalade önemli. Hepimiz dikkat et- meliyiz. Ağza alınmayacak sözler kul- lanmak hiçbirimize yakışmıyor, baş- ta şahsım olmak üzere” dedi. Arıtman: Sizin hiç kızınız töre cinayetinde öldü mü? CHP’li Canan Arıtman, “AB stan- dartlarına göre Türkiye’de 1500 kadın sığınma evi kurulması lazım. O para- larla uçak alınıyor. Başbakan’a soru- yorum: Sizin hiç kız evladınız töre ci- nayetinde öldü mü? Milyonlarca çocuk yatağa aç giriyor. Onların da anasını ağlattınız” diye konuştu. Eski TBMM Başkanı Arınç, “Ağza alınmayacak söz- ler söylemek hiçbirimize yakışmıyor” dedi. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle