Katalog

13 ARALIK 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Partiler ve İnsanlar Türkiye çalkalanıyor: Pek çok ilimizde gösteriler, eylemler yapılıyor… Terör saldırıları devam ediyor… Yedi asker daha şehit ediliyor… Cenaze törenleri protestolara dönüşüyor… İstanbul’da, molotofkokteyli atılan otobüste yanan genç kızımız hayatını kaybediyor… Demokratik Toplum Partisi kapatılıyor… Parti yönetimi “sine-i millet” kararını açıklıyor… Bu arada bazı insanlar hüküm giymeden hapislerde çürüyor… Hangisi daha önemli? Terör mü? Toplumsal huzursuzluk mu? DTP’nin kapatılması mı? İnsanların ölmesi mi? Bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması mı? İnsanların medyada infaz edilmesi, hüküm giymeden hapse atılması mı? Yoksa bu olayların hepsi, bir bütünün parçaları mı?.. Birbirleriyle ilişkisi var mı? Eğer öyle ise sorumlu ya da sorumlular nerede? Anayasa Mahkemesi DTP’yi oybirliğiyle kapattı. Partinin ılımlı kanadını temsil eden Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk için milletvekilliklerinin düşürülmesine karar verdi ve 37 kişiyle birlikte siyaset yasağı getirdi. Bu kararın hemen olumsuz siyasal sonuçları oldu ve daha da olacak. Ama öyle anlaşılıyor ki hukuk açısından Anayasa Mahkemesi’nin elinde başka bir seçenek yoktu. Şimdi siyasal sorumluluk da mahkemenin üzerine atılmaya çalışılıyor. Oysa Anayasa Mahkemesi, önündeki anayasa metnine göre davranmak zorunda. Anayasayı yapanlar ise politikacılar. Burada açıkça, bu kararın sorumlularının politikacılar olduğunu söylemek yanlış olmaz: Hem anayasayı yapan ve değiştirme yetkisine sahip olan politikacılar… Hem de anayasanın kurallarına uymayan ve partilerinin kapatılmasına yol açan politikacılar. Bu arada Silivri’de (ve tabii başka yerlerde de) hüküm giymeden tutuklanıp hapse girenler çile dolduruyor: Gazeteciler, rektörler, öğretim üyeleri, yazarlar, parti yöneticileri, emekli subaylar… İçlerinden bir kişi hastalanıp öldü… Hastalanıp hastaneye sevk edilenler, hastalık nedeniyle tahliye edilip tedavi görenler var… Çoğu ya kalp ya kanser hastası. Yargılama süreci uzun… İddianameler birbiri ardından, peş peşe geliyor… Adeta “ömür biter yol bitmez” deyişini anımsatan bir biçimde bitmeyen bir yargı süreci yaşanıyor. Türkiye terörle boğuşuyor… Şehit cenazeleri yürekleri yakıyor… Ülke, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasal partilerin kapatılmasını konuşuyor… Kürt açılımı gündemin başında… Bütün bunlar ne için? Toplumun daha huzurlu, insanların daha mutlu olması için değil mi? Peki şimdi toplum daha mı huzurlu? İnsanlar daha mı mutlu? Hadi diyelim ki, yapılanlar geleceğe dönük. O zaman açıkça soralım: Toplumsal huzur umudu var mı? Mutluluk ufukta görünüyor mu? Kime göre huzur? Kime göre mutluluk? Siz bunları bir de şehit ailelerine… Hüküm giymeden içerde yatanlara sorun! Evet, sorumlular nerede? Ankara’da mı?.. İmralı’da mı?.. Washington’da mı?.. Brüksel’de mi?.. Her yerde mi?.. Hiçbir yerde mi? [email protected]; www.kongar.org Bakan Veysel Eroğlu, Türkiye’nin sera gazõ salõmõnõ azaltmayacağõnõ resmen açõkladõ ‘Çözüme ortak olmuyoruz’ İstanbul Haber Servisi - Çevre ve Orman Bakanõ Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kopen- hag’da süren iklim konferansõn- da küresel õsõnmaya neden olan sera gazõ emisyonlarõnda düşüş için Türkiye’nin kesinlikle taah- hütte bulunmayacağõnõ çünkü tarihsel sorumluluğunun bulun- madõğõnõ söyledi. Eroğlu, Türki- ye’nin sadece ulusal programlar çerçevesinde belli bir yõla bağlõ olmaksõzõn sera gazõ salõmlarõ artõşõnda düşüş hedefi belirleye- ceğini bu oranõ da Kopenhag’da diğer ülkelerin yapacaklarõ indi- rim oranlarõna bakarak açõklaya- cağõnõ kaydetti. Sloganla çelişti Bakan Eroğlu, İstanbul Çevre ve Orman Bölge Müdürlü- ğü’nde “Türkiye çözüme or- tak oluyor” sloganõ ile hazõrla- nan “Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi”ni resmen açõkladõ. Belgenin sloganõ ile çelişen bir şekilde Türkiye’nin kesinlikle sorumluluk almaya- cağõnõ sõk sõk yineleyen Eroğlu, zirveye Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül ile 17-18 Aralõk tarih- lerinde katõlacağõnõ belirtti. Eroğlu, 2007 verilerine göre ki- şi başõna düşen sera gazõ emis- yonlarõnõn ABD’de 19.1 ton, Türkiye’de 5.3 ton olduğunu ifade ederek “1850-2002 ara- sında emisyonların ülkeler arasında dağılımında Türkiye binde 4’lük orana sahip. Tür- kiye’nin küresel ısınmaya et- kisi ihmal edilebilecek kadar düşük” dedi. HES’leri savundu Türkiye’nin emisyon düşürme sorumluluğu almamasõna karşõn bazõ önlemler aldõğõnõ dile geti- ren Eroğlu, HES’lere yaptõklarõ yatõrõmlarõ anlattõ. Eroğlu, Marakeş 7. Taraflar Toplantõsõ’nda Türkiye’nin “teknoloji transferi ve mali destek sağlayan” ülkeler grubu olan Ek-2 listesinden çõkarõldõ- ğõnõ ve özel şartlarla, gelişmiş ülkelerin bulunduğu Ek-1 ülke- leri arasõnda yer almasõnõn sağ- landõğõnõ anõmsattõ. Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu, Kopenhag’da da bu durumun aynen metinlere girmesini iste- diklerini dile getirdi. ‘ÖSS takvimi değişebilir’ Yurt Haberleri Servisi - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarõmağan, Mardin Artuklu Üni- versitesi’ni ziyareti- nin ardõndan çõkõşta gazetecilerin katsayõ uygulamasõ ile ilgili sorularõnõ cevapladõ. Yarõmağan, Danõş- tay’õn yürütmeyi dur- durma kararõndan sonra başlayan belir- sizliğin devam ettiği- ni belirterek, YÖK’ün katsayõ uygulamasõ ile ilgili kararõnõ 17 Aralõk’tan sonra ver- mesi halinde sõnav takviminde değişiklik olabileceğini söyledi. Eşini dövene ‘aşçılık’ cezası MUĞLA (AA) - Recep Demircan (41) hakkõnda, “eşini darp ettiği’’ gerekçesiyle da- va açõldõ. Mahkeme, Demircan’õ açõlan dava sonunda 5 ay hapis ce- zasõna çarptõrdõ. Ceza daha sonra, “denetimli serbestlik’’ uygulamasõ kapsamõnda kamu ku- rumunda 3 ay boyunca günde 4 saat çeşitli iş- lerde çalõşma cezasõna çevrildi. Demircan, Muğla Turgutreis Lise- si pansiyonunda aşçõlõk yaparak 3 aylõk cezasõ- nõ çekmeye başladõ. Çocukların tüfekle oyunu AFYONKARA- HİSAR (AA) - Evde tüfekle oynayan 8 ya- şõndaki çocuk, 6 yaşõn- daki amcasõnõn kõzõnõ vurarak ölümüne neden oldu. Emirdağ ilçesine bağlõ Çiftlik köyünde evlerinde oyun oyna- yan E.K ile İ.K, duvar- da asõlõ av tüfeğiyle oy- namaya başladõ. E.K, tüfeğin ateş almasõ so- nucu İ.K’yi vurdu. Hapisten çıktı öldürüldü IĞDIR (AA) - Iğ- dõr’da, kõzõna tecavüz ettiği gerekçesiyle 7 yõl cezaevinde kalan ve 2 yõl önce tahliye edildik- ten sonra kaybolan N.K’nin, eşi ve 2 oğlu tarafõndan öldürüldüğü belirlendi. Iğdõr Cum- huriyet Başsavcõlõ- ğõ’ndan, N.K’nin ifade- sinin alõnmasõ yönünde gelen bir yazõ üzerine, jandarma N.K’nin evi- ne gitti. Ailesinin şüp- heli davranõşlarõ üzeri- ne, jandarma ekipleri, N.K’nin eşi ve çocukla- rõ tarafõndan öldürüldü- ğünü ortaya çõkardõ. Esenboğa yolunda yangın ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Esenboğa Havalimanõ yolu üzerindeki bir benzinlikte tankerler- den birinin boşaltõmõ sõrasõnda meydana ge- len gaz sõzõntõsõnõn par- lamasõ nedeniyle dün akşam saatlerinde çõ- kan yangõn itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu söndürüldü. Yangõnõn, Arnavutluk ve Karadağ’a yaptõğõ resmi ziyaretleri ta- mamlayarak yurda dö- nen Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Esen- boğa yolundan geçişin- den kõsa süre sonra başladõğõ belirtildi. ‘Pazarlık yapmayın gezegeni kurtarın’ Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da devam eden BM İklim Konferansı’nda cesur kararlar alınması için dün- yanın çeşitli kentlerinde binlerce kişi sokaklara döküldü. İs- tanbul’da Tünel Meydanı’nda bir araya gelen Küresel Eylem Grubu üyeleri sloganlarla Taksim Cumhuriyet Anıtı’na kadar yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan Korhan Özyıl- dız, Kopenhag’da hükümetler arası iklim zirvesinin başladı- ğını belirterek “Pazarlık yapmayın, gezegeni kurtarın” dedi. Kopenhag’da ise yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı gösteride 300 kişilik bir grubun Dışişleri Bakanlığı’nın camlarına taş atması üzerine polis bazı göstericileri gözaltına aldı. ‘Mardin&Mardin’ defilesi MARDİN (Cumhuriyet) - Türk Asya Stra- tejik Araştõrmalar Merkezi tarafõndan Mardin Ar- tuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde dü- zenlenen “2. Türkiye-Avrupa Forumu”nun ikinci gününde Stratejik Vizyon Ödülleri dağõtõldõ. Töre- nin ardõndan tasarõmcõ Ahmet Özceyhan’õn hazõr- ladõğõ “Mardin&Mardin” defilesi yapõldõ. Kız yurduna dikenli tel örgü SIVAS (Cumhuriyet) - Sõvas’ta 80’inci Yõl Kõz Yetiştirme Yurdu’nda çocuklarõn kaçõşõ- nõ engellemek ve rahatsõz edilmelerini önlemek gerekçesi ile yurt bahçesini kaplayan saç duvar- lar yükseltilerek üzerlerine dikenli tel örgü çe- kildi. Yetkililer, 0-6 yaş arasõ 24 ve 13-18 yaş arasõ 39 kõzõn kaldõğõ yurdun ön kõsmõndaki parka bazõ gençlerin gelerek, kõzlara rahatsõzlõk verdiği için uygulamanõn yapõldõğõnõ öne sürdü. (Fotoğraf:ADNANAVUKA) (Fotoğraf:AA) CMYB C M Y B